How did they build the Great Pyramid of Giza? - Soraya Field Fiorio

Çeviri: Ebru Nilay Vural Gözden geçirme: Ilayda Gokgoz

As soon as Pharaoh Khufu ascended the throne circa 2575 BCE,

Firavun Khufu, milattan önce yaklaşık 2575 yılında tahta çıktığında

work on his eternal resting place began.

ebedi dinlenme yerinin inşası için çalışmalar da başladı.

The structure’s architect, Hemiunu,

Yapının mimarı olan Hemiunu,

determined he would need 20 years to finish the royal tomb.

bu kraliyet mezarını tamamlamanın 20 yıl süreceğini ön gördü.

But what he could not predict was that this monument would remain

Ancak bu yapının 3.800 yılda uzun bir süre boyunca insan elinden

the world’s tallest manmade structure for over 3,800 years.

çıkma en uzun yapı olacağını ön görememişti.

To construct the Great Pyramid,

Büyük Piramidin inşası için

Hemiunu would need to dig a 6-and-a-half-kilometer canal,

Hemiunu’nun 6.5 kilometre uzunluğunda bir kanala,

quarry enormous amounts of limestone and granite,

inanılmaz miktarda kireç taşı ve granit çıkarılmasına,

and use kilometers of rope to pull stones into place.

son olarak da taşları yerine oturtmak için kilometrelerce ipe ihtiyacı olacaktı.

Today, there are still vigorous debates about the exact methods

Günümüzde, Mısırlıların teknikleri hakkındaki tartışmalar devam etmektedir.

the Egyptians employed.

But we do know that first Hemiunu needed a construction site.

Her nasılsa Hemiunu’nun ilk ihtiyacının uygun bir inşaat alanı olduğunu biliyoruz.

The Egyptians spoke of death as going west like the setting sun,

Mısırlılar ölümü günbatımını takip edermiş gibi batıya gitmek olarak betimlerdi.

and the Nile’s west bank had a plateau of bedrock

Nil Nehri’nin batı kıyısında kayaçtan oluşan bir düzlük yer alıyordu.

that could support the pyramid better than shifting sand.

Bu zemin, sürekli değişen kumların aksine, piramit gibi bir yapıyı taşıyabilirdi.

In a brilliant timesaving move,

Zaman kazandıran dahiyane bir hareketle,

masons carved the plateau itself to look like the stones

ustalar düzlüğü piramidin bir parçası gibi görünecek şekilde oymayı başardı.

used for the rest of the pyramid.

With this level foundation in place, construction could begin.

Yapının temeli oturtulduktan sonra, yapının inşaatı başlayabildi.

The project called for a staggering 25,000 workers,

Projenin tamamlanması için yaklaşık 25 bin işçiye ihtiyaç vardı.

but fortunately, Hemiunu had an established labor supply.

Neyse ki Hemiunu’nun şansı işçi temini konusunda oldukça yaver gitti.

Egyptians were required to perform manual labor for the government

Mısır halkının yılın bir döneminde hükûmet için çalışması gerekiyordu.

throughout the year,

and citizens from across the country came to contribute.

Bu yüzden halk, ülkenin dört bir yanından inşaata katkı sağlamak için geldi.

Workers performed a wide range of tasks,

İşçiler birçok farklı görev üstlendiler.

from crafting tools and clothes to administrative work

Gerekli alet edevatın ve kıyafetlerin üretiminden idari işlere

to back-breaking manual labor.

ve ameleliğe kadar birçok alanda yer aldılar.

But contrary to popular belief, these workers were not enslaved people.

Popüler inanışın aksine, bu işçiler köle değildi.

In fact, these citizens were housed and fed with rations

Hatta buradaki vatandaşların çalışanlara sağladığı erzak ve kalacak yer

better than the average Egyptian could afford.

ortalama bir Mısırlının koşullarından daha iyiydi.

To complete the project in 20 years,

Projeyi 20 yılda tamamlayabilmek adına

one block of stone would need to be quarried, transported,

bir taş bloğunun çıkarılması, taşınması

and pushed into place every 3 minutes,

ve yerine oturtulması için bir yılın 365 gününün

365 days a year.

her üç dakikası gerekiyordu.

Workers averaged 10-hour days, hauling limestone from two different quarries.

İşçiler günde ortalama 10 saat çalışıp iki madenden kalker taşı çıkarıyorlardı.

One was close to the site,

Biri inşaat alanına daha yakındı

but its fossil-lined yellow stone was deemed suitable

ama fosil izli sarı taşlar yalnızca

piramidin iç tasarımında kullanılmaya uygundu.

only for the pyramid’s interior.

Stones for the outside were hauled from roughly 13 kilometers away,

Dışında kullanılan taşlar ise yaklaşık 13 km uzaklıktan temin ediliyordu.

using 9-meter long sleds made from giant cedar trunks.

Taşıma için 9 metrelik sedir ağacınden yapılma kızaklar kullanılıyordu.

When mined from the ground,

Kalker taşı, yerden çıkarıldığında

limestone is soft and splits easily into straight lines.

yumuşaktır ve düz çizgiler halinde bölmesi kolaydır.

But after air exposure it hardens,

Havaya maruz kaldığında ise taş sertleşir.

requiring wooden mallets and copper chisels to shape.

Şekillendirmek için tahta tokmak ve bakır keski kullanılmalıdır.

The pyramid used over 2 million stones, each weighing up to 80 tons.

Bu piramit için 2 milyondan fazla taş kullanıldı.

Bu taşların her biri 80 ton civarındaydı.

And there was no room for error in how they were shaped.

Şekillendirirken hataya yer yoktu.

Even the smallest inaccuracy at the bottom of the pyramid could result

Piramidin en altındaki ufacık bir tutarsızlık dahi

üstte bir felakete yol açabilirdi.

in a catastrophic failure at the top.

Researchers know where the materials used to build the pyramids came from

Araştırmacılar, kullanılan malzemelerin nereden temin edildiğini

and how they were transported,

ve nasıl temin edildiği biliyorlar

but the actual construction process remains mysterious.

ancak inşaat sürecinin kendisi gizemini koruyor.

Most experts agree that limestone ramps were used to move the stones into place,

Uzmanların çoğu taşları yerine oturtmak için rampa kullanıldığında hemfikir.

but there are many theories on the number of ramps and their locations.

Yine de rampaların sayısı ve yerleşimi hakkında birçok teori mevcut.

And the pyramid’s exterior is just half the story.

Piramidin dışı ise yalnızca hikayenin görünen yüzü.

Since death could come for the pharaoh at any time,

Firavun’un ne zaman öleceği belli olmadığı için,

Hemiunu always needed an accessible burial chamber at the ready,

Hemiunu’nun her zaman erişilebilir bir mezar odasına ihtiyacı vardı,

so three separate burial chambers were built during construction.

bu sebeple inşaat esnasında üç farklı mezar odası hazırlandı.

The last of these, known as the King’s Chamber,

Sonuncu mezar odası, Kral’ın Odası olarak biliniyordu.

is a spacious granite room with a soaring ceiling,

Granitten yapılma geniş ve yüksek tavanlı bir odaydı.

located at the heart of the pyramid.

Piramidin kalbinde yer alıyordu.

it lay on top of an 8.5-meter high passageway called the Grand Gallery,

8,5 metre yüksekliğindeki Büyük Galeri olarak adlandırılan geçit,

which may have been used as an ancient freight elevator

graniti piramidin içine taşımak için eski bir yük asansörü

to move granite up the pyramid’s interior.

olarak kullanılırdı.

Granite was used for all the pyramid’s support beams.

Granit piramidin kirişlerini desteklemek için kullanılmıştı.

Much stronger than limestone, but extremely difficult to shape,

Kalker taşından daha dayanıklı ancak şekillendirmesi oldukça zor,

workers used dolerite rocks as hammers to slowly quarry the stone.

işçiler, graniti yavaşça şekillendirmek için dolan taşını çekiç gibi kullandılar.

To ensure the granite beams would be ready when he needed them,

İhtiyacı olduğunda granit kirişlerin hazır olmasını sağlamak adına,

Hemiunu dispatched 500 workers in the project’s first year

Hemiunu projenin ilk yılında 500 işçiyi bu göreve atadı

so that the material would be ready 12 years later.

bu sayede malzeme 12 yıl sonra tamamen hazırlanmış olacaktı.

Five stories of granite sit atop the King’s Chamber,

Kral’ın Odası’nın üstünde bulunan beş kat granit,

preventing the pyramid from collapsing in on itself.

piramidin kendi içine doğru göçmesini engelledi.

Once complete, the entire structure was encased with white limestone,

Tamamlandıktan sonra yapının tamamı beyaz kalker taşıyla kaplandı,

polished with sand and stone until it gleamed.

kum ve taş ile parlayana kadar cilalandı.

Finally, a capstone was placed on top.

Son olarak tepesine bir harpuşta yerleştirildi.

Covered with electrum and glimmering like gold,

Bir alaşımla kaplanan ve altın gibi parlayan bu tepe,

this peak shined like a second sun over all of Egypt.

Mısır’ı ikinci bir güneş misali aydınlattı.

This video was made possible with support from Marriott Hotels.

Bu videoyu destekleyen Marriott Hotels’e teşekkür ederiz.

With over 590 hotels and resorts across the globe,

Dünya çapında 590′dan fazla otel ve tatil yerine sahip olan

Marriott Hotels celebrates the curiosity that propels us to travel.

Marriott Hotels, bizi seyahat etmeye iten merak duygusunu kutluyor.

Check out some of the exciting ways TED-Ed and Marriott are working together

TED-Ed ve Marriott Hotels işbirliği hakkında daha fazla bilgi almayı ve

sonraki maceranız için Marriott Hotels’de yer ayırtmayı unutmayın.

and book your next journey at Marriott Hotels.