The life cycle of a cup of coffee - A.J. Jacobs

Çeviri: Gökçe Nur Pulat Gözden geçirme: Ozay Ozaydin

How many people does it take to make a cup of coffee?

Bir fincan kahve yapmak için kaç kişi gerekir?

For many of us, all it takes is a short walk and a quick pour.

Birçoğumuz için, bütün süreç kısa bir yürüyüş ve hızlı bir döküş.

But this simple staple is the result of a globe-spanning process

Ancak bu basit temel, maliyeti ve karmaşıklığı

whose cost and complexity are far greater than you might imagine.

hayal edebileceğinizden çok daha büyük olan, dünya çapında bir sürecin sonucudur.

It begins in a place like the remote Colombian town of Pitalito.

Kolombiya’nın ücra köylerinden olan Pitalito gibi bir yerde başlar.

Here, family farms have clear cut local forests to make room

Burada, aile çiftliklerinde, düzgün sıralı kahve ağaçlarına yer açmak için

for neat rows of Coffea trees.

kesilmiş yerel ormanlar vardır.

These shrub-like plants were first domesticated in Ethiopia

Bu çalı benzeri bitkiler ilk olarak Etiyopya’da evcilleştirilmişti

and are now cultivated throughout equatorial regions.

ve şimdi ekvator bölgelerinde yetiştiriliyor.

Each shrub is filled with small berries called "coffee cherries."

Her çalı, “kahve kirazları” adı verilen küçük meyvelerle doldurulur.

Since fruits on the same branch can ripen at different times,

Aynı daldaki meyveler farklı zamanlarda olgunlaşabildiklerinden

they’re best picked by hand,

en iyi ellle seçilebilirler

but each farm has its own method for processing the fruit.

fakat her çiftlik, meyveyi işlemek için kendi yöntemine sahiptir.

In Pitalito, harvesters toil from dawn to dusk at high altitudes,

Pitalito’da, biçerdöverler yüksek rakımda şafaktan alacakaranlığa kadar çalışırlar

often picking over 25 kilograms per shift for very low wages.

ve genelde düşük ücretlerle vardiya başına 25 kilogramdan fazla toplarlar.

The workers deliver their picked cherries to the wet mill.

İşçiler topladıkları kirazları yaş değirmene teslim eder.

This machine separates the seeds from the fruit,

Bu makine tohumla meyveyi ayırır

and then sorts them by density.

ve onları yoğunluklarına göre sıralar.

The heaviest, most flavorful seeds sink to the bottom of the mill,

En ağır, en lezzetli tohumlar değirmenin dibine çöker,

where they’re collected and taken to ferment

burada toplanıp bir veya iki gün boyunca

in a tub of water for one or two days.

su dolu bir küvette mayalanmaya götürülürler.

Then, workers wash off the remaining fruit and put the seeds out to dry.

Sonra, çalışanlar geride kalan meyveleri ayıklar ve tohumları kurumaya bırakırlar.

Some farms use machines for this process,

Bazı çiftlikler bu süreç için makineler kullanır

but in Pitalito, seeds are spread onto large mesh racks.

ama Pitalito’da, çekirdekler büyük ağ raflara yayılır.

Over the next three weeks, workers rake the seeds regularly

Üç hafta boyunca çalışanlar çekirdeklerin eşit kuruduklarından emin olmak

to ensure they dry evenly.

için düzenli bir şekilde tırmıklar.

Once the coffee beans are dry,

Kahve çekirdekleri kuruduğunda,

a truck takes them to a nearby mill with several specialized machines.

bir kamyon onları alır ve yakınlarda özel makineleri olan bir değirmene götürür.

An air blower re-sorts the seeds by density,

Bir vantilatör, çekirdekleri yoğunluğa göre yeniden dizer,

an assortment of sieves filter them by size,

çeşitli elekler onları boyuta göre filtreler

and an optical scanner sorts by color.

ve bir optik tarayıcı renge göre sıralar.

At this point, professionals called Q-graders select samples

Bu noktada, Q-graders olarak bilinen profesyoneller, kavurmak ve demlemek için

of beans to roast and brew.

çekirdek örneklerini seçerler.

In a process called "cupping," they evaluate the coffee’s taste, aroma,

“cupping” denilen süreçte kahvenin tadını, aromasını ve ağızda bıraktığı hissi,

and mouthfeel to determine its quality.

kalitesini belirleyecek şekilde değerlendirirler.

These experts give the beans a grade, and get them ready to ship.

Bu uzmanlar çekirdekleri derecelendirir ve onları sevkiyat için hazır eder.

Workers load burlap sacks containing up to 70 kilograms

Çalışanlar, her biri 21 metrik ton kahve taşıyabilen

of dried and sorted coffee beans onto steel shipping containers,

çelik ticaret konteynerlere sıralanmış

each able to carry up to 21 metric tons of coffee.

ve kurutulmuş 70 kg kahve çekirdeği içeren çuvalları yüklerler.

From tropical ports, cargo ships crewed by over 25 people

Tropikal limanlardan, 25′ten fazla kişinin çalıştığı kargo gemileri,

transport coffee around the world

dünyanın dört bir yanına kahve taşır,

But no country imports more coffee than the United States,

fakat her gün tek başına milyonlarca kupa tüketen New York şehri ile

with New York City alone consuming millions of cups every day.

Amerika’dan daha fazla kahve ithal eden bir ülke yoktur.

After the long journey from Colombia to New Jersey,

Kolombiya’dan New Jersey’e uzun bir yolculuktan sonra,

our coffee beans pass through customs.

kahve çekirdeklerimiz gümrükten geçer.

Once dockworkers unload the container,

Liman çalışanları konteynerleri boşalttığında,

a fleet of eighteen-wheelers transport the coffee to a nearby warehouse,

bir TIR filosu kahveyi yakınlardaki bir depoya

and then to a roastery.

ve ardından bir kavurma yerine taşıyor.

Here the beans go into a roasting machine, stirred by a metallic arm

Burada tohumlar kavurma makinelerine girer, mekanik bir kol ile karıştırılır

and heated by a gas-powered fire.

ve gaz ateşiyle ısıtılır.

Nearby sensors monitor the coffee’s moisture level, chemical stability,

Yakındaki sensörler, kahvenin nem seviyesini, kimyasal stabilitesini

and temperature, while trained coffee engineers manually adjust these levels

ve sıcaklığını izlerken, eğitimli kahve mühendisleri bu seviyeleri 12 dakikalık

throughout the twelve-minute roasting cycle.

kavurma döngüsü boyunca manuel olarak ayarlar.

This process releases oil within the seed,

Bu işlem, çekirdeğin içindeki yağı açığa çıkararak koyu kahverengi renkli

transforming the seeds into grindable, brewable beans

ve zengin aromalı, öğütülebilir,

with a dark brown color and rich aroma.

demlenebilir çekirdeklere dönüştürür.

After roasting, workers pack the beans into five-pound bags,

Kavurma işleminden sonra işçiler, çekirdekleri bir kamyonetlerin şehrin dört

which a fleet of vans deliver to cafes and stores across the city.

bir yanındaki kafeler ve mağazalara teslim ettiği beş kiloluk torbalara koyar.

The coffee is now so close you can smell it,

Kahve artık kokusunu alabileceğin kadar yakındır,

but it needs more help for the final stretch.

fakat son düzlük için biraz daha yardıma ihtiyaç duyar.

Each coffee company has a head buyer

Her kahve şirketinin,

who carefully selects beans from all over the world.

dünyanın her yerinden çekirdekleri özenle seçen bir baş alıcısı vardır.

Logistics teams manage bean delivery routes,

Lojistik takımlar çekirdek hizmet rotalarını yönetir

and brave baristas across the city serve this caffeinated elixir

ve şehrin dört bir yanındaki cesur baristalar, bu kafeinli iksiri

to scores of hurried customers.

çok sayıda aceleci müşterilerine sunar.

All in all, it takes hundreds of people to get coffee to its intended destination—

Sonuç olarak, kahveyi varış noktasına ulaştırmak için yüzlerce insan gerekir -

and that’s not counting everyone maintaining the infrastructure

ve bu, yolculuğu mümkün kılan altyapıyı

that makes the journey possible.

koruyan herkesi saymadığımız haldedir.

Many of these individuals work for low pay in dangerous conditions—

Bu kişilerin çoğu tehlikeli koşullarda düşük ücretle çalışıyor

and some aren’t paid at all.

ve hatta bazıları hiçbir ödeme almıyor.

So while we might marvel at the global network behind this commodity,

Bu metanın arkasındaki küresel ağa hayranlıkla bakarken,

let’s make sure we don’t value the final product

nihai ürüne, onu yapan insanlardan daha fazla

more than the people who make it.

değer vermediğimizden emin olalım.