How we can make energy more affordable for low-income families | DeAndrea Salvador

43,366 views ・ 2018-10-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
So, as a child,
0
12866
1474
Çocukken
00:14
I used to spend all of my time at my great-grandmother's house.
1
14364
3105
tüm zamanımı büyük büyükannemin evinde geçirirdim.
00:17
On hot, humid, summer days, I would dash across the floor
2
17914
3203
Sıcak, nemli yaz günlerinde, yerde kendimi kaydırır
00:21
and stick my face in front of her only air conditioner.
3
21141
3533
ve yüzümü onun tek klimasına yapıştırırdım.
00:24
But I didn't realize that that simple experience,
4
24698
3165
Ancak bu basit tecrübenin,
00:27
though brief,
5
27887
1524
kısa olmasına rağmen,
00:29
was a privileged one in our community.
6
29435
2227
toplumumuzda ayrıcalıklı olduğunu fark etmemiştim.
00:32
Growing up, stories of next-door neighbors having to set up fake energy accounts
7
32533
4157
Büyürken, komşuların sahte elektrik aboneliği alma
00:36
or having to steal energy
8
36714
1638
ya da enerji çalma hikâyeleri
00:38
seemed normal to me.
9
38376
1655
bana normal geliyordu.
00:40
During the winter, struggling to get warm,
10
40460
2091
Kış mevsimi boyunca ısınmaya uğraşırken
00:42
my neighbors would have no choice but to bypass the meter
11
42575
2856
komşularımın sayacı kandırmaktan başka çareleri yoktu
00:45
after their heat was shut off,
12
45455
1894
ve ısıları kesildi,
00:47
just to keep their family comfortable for one more day.
13
47373
3510
sadece ailelerini bir gün daha rahat tutabilmek için.
00:52
These kinds of dangerous incidents can take root
14
52073
2578
İnsanlar çok zor seçimlerle karşılaştığında
00:54
when people are faced with impossible choices.
15
54675
2711
bu tür tehlikeli olaylar meydana gelebilir.
00:57
In the US, the average American spends three percent of their income on energy.
16
57772
4687
ABD'de ortalama bir Amerikalı, gelirinin %3'ünü enerjiye harcıyor.
01:02
In contrast, low-income and rural populations
17
62483
3224
Tersine, düşük gelirli ve kırsaldaki toplumlar
01:05
can spend 20, even 30 percent of their income on energy.
18
65731
4845
gelirlerinin %20 hatta %30'unu enerjiye harcayabilirler.
01:10
In 2015, this caused over 25 million people to skip meals
19
70600
4921
2015'te bu 25 milyondan fazla insanın
evlerine enerji sağlamak için öğünlerini atlamasına sebep oldu.
01:15
to provide power to their homes.
20
75545
2100
01:18
This is when energy becomes a burden.
21
78230
2195
İşte bu, enerjinin bir yük hâline geldiği an.
01:21
But energy burdens are so much more than just a number.
22
81173
2923
Ama enerji yükleri sadece bir rakamdan çok daha fazlası.
01:24
They present impossible and perilous choices:
23
84673
4072
Size imkânsız ve vahim seçimler sunarlar.
01:29
Do you take your child to get her flu medicine,
24
89377
2450
Çocuğuna grip ilacı mı alacaksınız
01:31
or do you feed her?
25
91851
1750
yoksa yiyecek mi?
01:34
Or do you keep her warm?
26
94440
1565
Yoksa onu ısıtacak mısınız?
01:36
It's an impossible choice,
27
96503
1766
Bu imkânsız bir seçim
01:38
and nearly every month,
28
98293
1891
ve neredeyse her ay
01:40
seven million people choose between medicine and energy.
29
100208
4263
yedi milyon insan ilaç ve enerji arasında seçim yapıyor.
01:45
This exposes a much larger and systemic issue.
30
105248
3012
Bu çok daha büyük ve sistematik bir sorun demek.
01:48
Families with high energy burdens are disproportionately people of color,
31
108751
4251
Yüksek enerji yükleri olan aileler büyük oranda beyaz olmayan insanlar,
01:53
who spend more per square foot than their white counterparts.
32
113026
3135
beyazlardan m² başına daha fazla harcıyorlar.
01:56
But it's also nurses, veterans and even schoolteachers
33
116897
2936
Ama aynı zamanda hemşireler, gaziler ve hatta öğretmenler bile
01:59
who fall into the mass of 37 million people a year
34
119857
3487
en temel ihtiyaçları için enerji karşılayamayan
02:03
who are unable to afford energy for their most basic needs.
35
123368
3796
yılda 37 milyonluk kitleye dâhil.
02:07
As a result, those with high energy burdens
36
127690
2258
Sonuç olarak yüksek enerji yükleri olanların
02:09
have a greater likelihood of conditions like heart disease and asthma.
37
129972
3905
kalp hastalıkları ve astıma yakalanmaları daha muhtemel.
02:14
Look -- given our rockets to Mars and our pocket-sized AI,
38
134561
5260
Cebe sığan yapay zekâlarımıza ve Mars'a giden roketlerimize bakılırsa
02:19
we have the tools to address these systemic inequities.
39
139845
3542
bu sistematik eşitsizliklere çare bulmak için gerekli araçlarımız var.
02:23
The technology is here.
40
143411
1631
Teknoloji burada.
02:25
Cost of renewables, insulation, microgrids and smart home technology
41
145621
3897
Yenilenebilirler, yalıtım, mikro şebeke ve akıllı ev teknolojisi
02:29
are all decreasing.
42
149542
1594
maliyetlerinin hepsi düşüşte.
02:31
However, even as we approach cost parity,
43
151160
3108
Ancak maliyet eşitliğine yaklaşırken dahi,
02:34
the majority of those who own solar earn much more than the average American.
44
154292
5285
güneş enerjisi sahiplerinin çoğu ortalama bir Amerikalıdan çok daha fazla kazanıyor.
02:40
This is why, when I was 22, I founded the nonprofit RETI.
45
160411
3085
Bu nedenle 22 yaşındayken sivil toplum kuruluşu RETI'yi kurdum.
02:44
Our mission is to alleviate energy burdens by working with communities,
46
164154
4729
Misyonumuz toplumla, kuruluşlarla ve devlet daireleriyle çalışarak
02:48
utilities and government agencies alike
47
168907
2554
enerji yüklerini hafifletmek,
02:51
to provide equitable access to clean energy,
48
171485
2876
eşit erişim ve temiz enerji ile birlikte
02:54
energy efficiency and energy technology.
49
174385
2742
enerji etkinliği ve teknolojisi sağlamak.
02:57
But there's no one way to solve this.
50
177555
2944
Ancak bunu çözmek için bir yol yok.
03:01
I believe in the power of local communities,
51
181269
4544
Ben yerel toplulukların gücüne inanıyorum,
03:05
in the transforming effect of relationships.
52
185837
2991
ilişkilerin dönüştürücü etkisine.
03:09
So we start by working directly with the communities
53
189264
3216
O yüzden doğrudan en yüksek enerji yüküne sahip
03:12
that have the highest energy burdens.
54
192504
2050
topluluklarla çalışarak başlıyoruz.
03:14
We host workshops and events for communities
55
194578
2110
Topluluklar için etkinlikler düzenliyoruz,
03:16
to learn about energy poverty,
56
196712
1447
enerji yoksulluğu yanı sıra,
03:18
and how making even small updates to their homes
57
198183
2606
pencereler ve su ısıtıcıları için daha iyi bir izolasyon gibi
03:20
like better insulation for windows and water heaters
58
200813
2586
evlerine küçük değişiklikler yaparak
03:23
can go a long way to maximize efficiency.
59
203423
2506
enerji etkinliğini en üst seviyeye çıkarmayı öğreniyorlar.
03:26
We're connecting neighborhoods to community solar
60
206232
2858
Mahalleleri toplum güneş enerjisiyle birbirine bağlıyoruz
03:29
and spearheading community-led smart home research
61
209114
2737
ve topluluk merkezli akıllı ev araştırması
03:31
and installation programs
62
211875
1699
ve izolasyon programlarına öncülük ederek
03:33
to help families bring down their energy bills.
63
213598
2474
elektrik faturalarının düşük gelmesini sağlıyoruz.
03:36
We're even working directly with elected officials,
64
216445
2550
Hatta seçilmiş yetkililerle doğrudan çalışıyoruz,
03:39
advocating for more equitable pricing,
65
219019
2718
daha eşit bir fiyatlama için uğraş veriyoruz
03:41
because to see this vision of energy equity and resilience succeed,
66
221761
5138
çünkü bu enerji eşitliği ve dayanıklılığı amacının başarıya ulaşması için
03:46
we have to work together sustainably.
67
226923
3497
hepimizin sürekli birlikte çalışması gerek.
03:51
Now, the US spends over three billion a year
68
231054
2497
Şu an ABD elektrik faturası ödeme yardımı için
03:53
on energy bill payment assistance.
69
233575
2211
yılda üç milyar doların üstünde harcıyor.
03:55
And these programs do help millions of people,
70
235810
2948
Bu programlar milyonlarca insana yardım ediyor olsa da
03:58
but they're only able to help a fraction of those in need.
71
238782
3246
ihtiyacı olanların yalnızca küçük bir kısmına yardım edebiliyor.
04:02
In fact,
72
242052
1215
Gerçek şu ki
04:03
there is a 47-billion-dollar home-energy affordability gap,
73
243291
5726
ortada 47 milyar dolarlık ev elektrik karşılanabilirliği açığı var,
04:09
so assistance alone is not sustainable.
74
249041
3518
yani tek başına yardım sürdürülemez.
04:13
But by building energy equity and resilience into our communities,
75
253194
4269
Ancak enerji eşitliği ve dayanıklılığını topluma kazandırarak
04:17
we can assure fair and impartial access
76
257487
2900
temiz, güvenilir ve karşılanabilir,
04:20
to energy that is clean, reliable and affordable.
77
260411
3019
adil ve eşit bir erişim sağlayabiliriz.
04:23
At scale, microgrid technology, clean technology and energy efficiency
78
263454
4992
Küçük ölçekli teknoloji, temiz teknoloji ve enerji etkinliği
04:28
dramatically improve public health.
79
268470
2126
kamu sağlığını büyük ölçüde iyileştiriyor.
04:30
And for those with high energy burdens,
80
270974
2408
Enerji yükü olanlar için de
04:33
it can help them reclaim 20 percent of their income --
81
273406
3175
gelirlerinin yüzde 20'sini yeniden kazanmış oluyorlar.
04:37
20 percent of a person's income who's struggling to make ends meet.
82
277049
3477
Ucu ucuna geçinen bir kişi için gelirinin yüzde 20'sinin boşa çıkması...
04:41
This is life-changing.
83
281001
1874
hayat değiştirici bir şey.
04:43
This is an opportunity for families to use their energy savings
84
283432
4996
Bu enerjiden tasarruf eden aileler için
geleceklerini garantilemede bir fırsat.
04:48
to sponsor their future.
85
288452
1631
04:51
I think back to my great-grandmother and her neighbors,
86
291093
4615
Yeniden büyük büyükannemi ve komşularını düşünüyorum,
04:55
the impossible choices that they had to make
87
295732
3232
vermek zorunda oldukları o imkânsız seçimleri
04:58
and the effect it had on our whole community.
88
298988
2321
ve bunun tüm toplum üzerinde yaptığı etkiyi.
05:01
But this is not just about them.
89
301930
1885
Ancak konu sadece onlar değil.
05:04
There are millions nationwide having to make the same impossible choices today.
90
304455
5020
Bugün tüm ülkede benzer imkansız seçimler yapmak zorunda olan milyonlar var.
05:09
And I know high energy burdens are a tremendous barrier to overcome,
91
309889
4133
Enerji yükünün çok ağır bir yük olduğunu biliyorum,
05:14
but through relationships with communities and technology,
92
314046
4393
ama topluluklar arası ilişkiler ve teknoloji sayesinde
05:18
we have the paths to overcome them.
93
318463
2302
bunları aşacak yollara sahibiz.
05:21
And when we do,
94
321164
1995
Aştığımızda da
05:23
we will all be more resilient.
95
323183
1807
çok daha dayanıklı olacağız.
05:25
Thank you.
96
325398
1151
Teşekkürler.
05:26
(Applause)
97
326573
2548
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7