A delightful way to teach kids about computers | Linda Liukas

254,093 views ・ 2016-02-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ramazan Şen Gözden geçirme: Şâkir Aşçı
00:12
Code is the next universal language.
0
12720
3936
Geleceğin evrensel dili kodlardır.
00:16
In the seventies, it was punk music that drove the whole generation.
1
16680
4176
Yetmişli yıllarda, tüm nesli yönlendiren şey punk müzikti.
00:20
In the eighties, it was probably money.
2
20880
2456
Seksenli yıllarda, muhtemelen paraydı.
00:23
But for my generation of people,
3
23360
2336
Fakat benim neslim için,
00:25
software is the interface to our imagination and our world.
4
25720
4816
yazılım, hayal gücümüz ve dünyamızın arayüzüdür.
00:30
And that means that we need
5
30560
1696
Bu da demek oluyor ki
00:32
a radically, radically more diverse set of people
6
32280
3256
tamamıyla farklı insanlara ihtiyacımız var.
00:35
to build those products,
7
35560
1776
Bu ürünleri üretmek için,
00:37
to not see computers as mechanical and lonely and boring and magic,
8
37360
4936
bilgisayarları; mekanik, yalnız, sıkıcı ve büyülü görmemek için,
00:42
to see them as things that they can tinker
9
42320
1976
onları kurcalanabilen, altüst edilip
00:44
and turn around and twist, and so forth.
10
44320
2440
dönüştürülebilen şeyler olarak görmek için.
00:47
My personal journey into the world of programming and technology
11
47720
3776
Programlama ve teknoloji dünyasına kişisel yolculuğum
00:51
started at the tender age of 14.
12
51520
2976
daha 14 yaşımdayken başladı.
00:54
I had this mad teenage crush on an older man,
13
54520
4096
Ergenlik döneminde benden büyük bir adama delice âşık oldum
00:58
and the older man in question just happened to be
14
58640
2336
ve söz konusu adam daha sonra
01:01
the then Vice President of the United States, Mr. Al Gore.
15
61000
4416
Birleşik Devletler'in Başkan Yardımcısı olan Bay Al Gore.
01:05
And I did what every single teenage girl would want to do.
16
65440
3056
Ben de her genç kızın yapmak istediği şeyi yaptım.
01:08
I wanted to somehow express all of this love,
17
68520
2216
Bir şekilde aşkımı göstermek istedim
01:10
so I built him a website, it's over here.
18
70760
2576
ve ona şu web sitesini açtım.
01:13
And in 2001, there was no Tumblr,
19
73360
2936
2001 yılında, Tumblr yoktu,
01:16
there was no Facebook, there was no Pinterest.
20
76319
2257
Facebook yoktu, Pinterest yoktu.
01:18
So I needed to learn to code
21
78600
2136
Bu arzuyu ve aşkı göstermek için
01:20
in order to express all of this longing and loving.
22
80760
3376
kodlamayı öğrenmem gerekiyordu.
01:24
And that is how programming started for me.
23
84160
2336
Programlamaya da işte böyle başladım.
01:26
It started as a means of self-expression.
24
86520
2536
Bir kendini ifade şekli olarak başladı.
01:29
Just like when I was smaller, I would use crayons and legos.
25
89080
3616
Tıpkı küçükken boya ve lego kullanmak,
01:32
And when I was older, I would use guitar lessons and theater plays.
26
92720
4600
büyüdüğündeyse gitar dersleri almak ve tiyatroya katılmak gibi.
01:37
But then, there were other things to get excited about,
27
97920
2976
Fakat sonra, heyecan duyulacak başka şeyler çıktı,
01:40
like poetry and knitting socks
28
100920
2416
şiir ve çorap örme,
01:43
and conjugating French irregular verbs
29
103360
3296
Fransızca düzensiz fiilleri çekimlemek,
01:46
and coming up with make-believe worlds
30
106680
1856
hayalî dünyalar kurmak
01:48
and Bertrand Russell and his philosophy.
31
108560
3136
ve Bertrand Russel ve felsefesi gibi.
01:51
And I started to be one of those people
32
111720
1896
Bilgisayarların sıkıcı, teknik ve
01:53
who felt that computers are boring and technical and lonely.
33
113640
3680
yalnız olduğunu düşünen insanlardan olmaya başladım.
01:58
Here's what I think today.
34
118120
1816
Bugün ise düşüncem şu:
01:59
Little girls don't know that they are not supposed to like computers.
35
119960
4056
Küçük kızlar bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar.
02:04
Little girls are amazing.
36
124040
1256
Küçük kızlar harikadır.
02:05
They are really, really good at concentrating on things
37
125320
4136
Bir şeyler üzerine odaklanmada çok iyi ve kesindirler.
02:09
and being exact and they ask amazing questions like,
38
129480
3256
"Ne?", "Neden?", "Nasıl?" ve "Ne yapmalı?"
02:12
"What?" and "Why?" and "How?" and "What if?"
39
132760
2576
gibi harika sorular sorarlar.
02:15
And they don't know that they are not supposed to like computers.
40
135360
3680
Bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar.
02:19
It's the parents who do.
41
139760
1936
Bunu bilen ebeveynlerdir.
02:21
It's us parents who feel
42
141720
1295
Biz ebeveynler
02:23
like computer science is this esoteric, weird science discipline
43
143039
5097
bilgisayar biliminin anlaşılması zor, garip bir bilimsel disiplin olduğunu ve
02:28
that only belongs to the mystery makers.
44
148160
3656
sadece gizemli üreticilere ait olduğunu düşünürüz.
02:31
That it's almost as far removed from everyday life
45
151840
2736
Öyle ki, neredeyse nükleer fizik gibi
02:34
as, say, nuclear physics.
46
154600
2536
günlük hayatımızdan çıkarılmıştır.
02:37
And they are partly right about that.
47
157160
2456
Bu konuda kısmen haklılardır.
02:39
There's a lot of syntax and controls and data structures
48
159640
3496
Programlamada çok fazla sözdizimi, kontrol ve veri yapıları,
02:43
and algorithms and practices,
49
163160
2656
algoritmalar ve uygulamalar,
02:45
protocols and paradigms in programming.
50
165840
2576
protokoller ve paradigmalar var.
02:48
And we as a community, we've made computers smaller and smaller.
51
168440
4296
Toplum olarak, bilgisayarları küçülttükçe küçülttük.
02:52
We've built layers and layers of abstraction on top of each other
52
172760
4536
İnsan ve makine arasında
birbiri üzerinde soyut katmanlar inşa ettik,
02:57
between the man and the machine
53
177320
1496
02:58
to the point that we no longer have any idea how computers work
54
178840
3216
öyle ki artık bilgisayarların nasıl çalıştığı veya onlarla nasıl konuşulacağına dair
03:02
or how to talk to them.
55
182080
2176
hiçbir fikrimiz kalmadı.
03:04
And we do teach our kids how the human body works,
56
184280
2776
Çocuklarımıza insan vücudunun nasıl çalıştığını öğretiyoruz,
03:07
we teach them how the combustion engine functions
57
187080
3096
yanmalı motorun nasıl çalıştığını onlara öğretiyoruz
03:10
and we even tell them that if you want to really be an astronaut
58
190200
3016
ve hatta gerçekten astronot olmak istiyorlarsa
03:13
you can become one.
59
193240
1456
olabileceklerini bile söylüyoruz.
03:14
But when the kid comes to us and asks,
60
194720
2176
Fakat çocuk bize gelip:
03:16
"So, what is a bubble sort algorithm?"
61
196920
2736
"Kabarcık sıralaması nedir?"
03:19
Or, "How does the computer know what happens when I press 'play,'
62
199680
4416
veya "Bilgisayar 'oynat' düğmesine basınca ne olacağını,
hangi videoyu göstereceğini nereden biliyor?" veya
03:24
how does it know which video to show?"
63
204120
1856
03:26
Or, "Linda, is Internet a place?"
64
206000
2576
"Linda, İnternet bir mekan mıdır?" diye sorduklarında
03:28
We adults, we grow oddly silent.
65
208600
2720
yetişkinler olarak garip bir sessizliğe bürünüyoruz.
03:32
"It's magic," some of us say.
66
212400
2456
Kimimiz "Büyülü bir şey." diyoruz.
03:34
"It's too complicated," the others say.
67
214880
2720
Kimimiz "Çok karmaşık." diyoruz.
03:38
Well, it's neither.
68
218520
1496
Aslında ikisi de değil.
03:40
It's not magic and it's not complicated.
69
220040
2576
Ne büyülü, ne de karmaşık.
03:42
It all just happened really, really, really fast.
70
222640
3616
Her şey çok ama çok hızlı oldu.
03:46
Computer scientists built these amazing, beautiful machines,
71
226280
2896
Bilgisayar bilimcileri bu hayret verici, güzel makineleri inşa ettiler
03:49
but they made them very, very foreign to us,
72
229200
2416
fakat bilgisayarları bize ve kullandığımız dile
03:51
and also the language we speak to the computers
73
231640
2216
çok ama çok yabancılaştırdılar,
03:53
so that we don't know how to speak to the computers anymore
74
233880
3016
öyle ki, artık süslü kullanıcı arayüzleri olmadan
03:56
without our fancy user interfaces.
75
236920
2496
bilgisayarlarla nasıl konuşulacağını bilmiyoruz.
03:59
And that's why no one recognized
76
239440
1576
Bu yüzden de, hiç kimse
04:01
that when I was conjugating French irregular verbs,
77
241040
2696
ben Fransızca düzensiz fiilleri çekimlerken
04:03
I was actually practicing my pattern recognition skills.
78
243760
3256
örüntü tanıma becerimi çalıştırdığımı fark etmedi.
04:07
And when I was excited about knitting,
79
247040
2296
Örme konusunda heyecan duyarken,
04:09
I actually was following a sequence of symbolic commands
80
249360
3536
aslında içinde döngüler olan bir dizi
04:12
that included loops inside of them.
81
252920
1736
sembolik komutları takip ediyordum.
04:14
And that Bertrand Russell's lifelong quest
82
254680
2416
Bertrand Russell'in hayatı boyunca süren
04:17
to find an exact language between English and mathematics
83
257120
3976
İngilizce ve matematik arasında bir dil bulma arayışı
04:21
found its home inside of a computer.
84
261120
2320
bir bilgisayar içinde evini buldu.
04:24
I was a programmer, but no one knew it.
85
264080
2200
Bir programcıydım, fakat bunu kimse bilmiyordu.
04:27
The kids of today, they tap, swipe and pinch their way through the world.
86
267080
4456
Günümüz çocukları, dünyayı tıklayarak, kaydırarak ve mıncıklayarak geziyor.
04:31
But unless we give them tools to build with computers,
87
271560
3216
Fakat eğer onlara bilgisayarla çalışabilecekleri araçları vermezsek,
04:34
we are raising only consumers instead of creators.
88
274800
3936
üreticiler yerine tüketiciler yetiştirmiş oluruz.
04:38
This whole quest led me to this little girl.
89
278760
2536
Tüm bu arayış beni küçük bir kıza ulaştırdı.
04:41
Her name is Ruby, she is six years old.
90
281320
2376
Adı Ruby, altı yaşında.
04:43
She is completely fearless, imaginative and a little bit bossy.
91
283720
4096
Tamamen korkusuz, hayalperest ve biraz da otoriter.
04:47
And every time I would run into a problem
92
287840
2456
Ve kendime programlama öğretmeye çalışırken
04:50
in trying to teach myself programming like,
93
290320
2256
ne zaman bir sorunla karşılaşsam
04:52
"What is object-oriented design or what is garbage collection?",
94
292600
3976
"Nesneye dayalı tasarım veya çöp toplama nedir?" gibi sorularla
04:56
I would try to imagine how a six-year-old little girl would explain the problem.
95
296600
4416
altı yaşındaki bir kızın sorunu nasıl açıklayacağını düşünmeye çalışırdım.
05:01
And I wrote a book about her and I illustrated it
96
301040
2656
Onun hakkında bir kitap yazdım ve bunu çizdim.
05:03
and the things Ruby taught me go like this.
97
303720
2376
Ruby bana çok şey öğretti.
05:06
Ruby taught me that you're not supposed to be afraid
98
306120
2456
Ruby bana yatağın altındaki böcekten
05:08
of the bugs under your bed.
99
308600
1376
korkmamam gerektiğini öğretti.
05:10
And even the biggest of the problems
100
310000
2056
Ve en büyük sorunlar bile
05:12
are a group of tiny problems stuck together.
101
312080
3496
küçük sorunların bir araya gelmiş hâlidir.
05:15
And Ruby also introduced me to her friends,
102
315600
2736
Ruby ayrıca beni arkadaşlarıyla tanıştırdı,
05:18
the colorful side of the Internet culture.
103
318360
2896
İnternet kültürünün renkli tarafıyla.
05:21
She has friends like the Snow Leopard,
104
321280
1856
Güzel ama diğer çocuklarla oynamak istemeyen
05:23
who is beautiful but doesn't want to play with the other kids.
105
323160
2936
kar leoparı gibi arkadaşları vardı.
05:26
And she has friends like the green robots that are really friendly but super messy.
106
326120
4616
Dost canlısı ama çok dağınık olan yeşil robot arkadaşları var.
05:30
And she has friends like Linux the penguin
107
330760
2176
Aşırı verimli fakat anlaşılması zor olan
05:32
who's really ruthlessly efficient, but somewhat hard to understand.
108
332960
3656
Linux pengueni gibi arkadaşları vardı.
05:36
And idealistic foxes, and so on.
109
336640
2240
Ve idealist tilkiler ve diğerleri.
05:39
In Ruby's world, you learn technology through play.
110
339880
3656
Ruby'nin dünyasında, teknolojiyi oynayarak öğrenirsiniz.
05:43
And, for instance, computers are really good at repeating stuff,
111
343560
3216
Örneğin, bilgisayarlar bir şeyleri tekrar etmede çok iyidir,
05:46
so the way Ruby would teach loops goes like this.
112
346800
2896
bu yüzden Ruby döngüleri şöyle öğretiyor.
05:49
This is Ruby's favorite dance move, it goes, "Clap, clap, stomp, stomp
113
349720
3376
Bu, Ruby'nin en sevdiği dans hareketi,
"Alkış, alkış, vur, vur, alkış, alkış ve zıpla."
05:53
clap, clap and jump."
114
353120
1496
05:54
And you learn counter loops by repeating that four times.
115
354640
4016
Bunu dört kere tekrar ederek sayaç döngülerini öğrenirsin.
05:58
And you learn while loops by repeating that sequence
116
358680
2816
Tek ayak üzerinde dururken o diziyi tekrar ederek
06:01
while I'm standing on one leg.
117
361520
1776
while döngüsünü öğrenirsin.
06:03
And you learn until loops by repeating that sequence
118
363320
3296
Annen gerçekten kızana kadar o diziyi tekrar ederek
06:06
until mom gets really mad.
119
366640
2056
until döngüsünü öğrenirsin.
06:08
(Laughter)
120
368720
1016
(Gülüşmeler)
06:09
And most of all, you learn that there are no ready answers.
121
369760
3720
Çoğunuz, hazır cevapların olmadığını öğrenirsiniz.
06:14
When coming up with the curriculum for Ruby's world,
122
374320
2736
Ruby'nin dünyasındaki müfredatı hazırlarken
06:17
I needed to really ask the kids how they see the world
123
377080
3296
çocuklara dünyayı nasıl gördüklerini
06:20
and what kind of questions they have
124
380400
2016
ve ne tür soruları olduğunu sormam gerekti
06:22
and I would organize play testing sessions.
125
382440
2080
ve oyunlu test oturumları yapıyorum.
06:25
I would start by showing the kids these four pictures.
126
385360
2560
Çocuklara bu dört resmi göstererek başlıyorum.
06:28
I would show them a picture of a car,
127
388480
2336
Bir araba resmi gösteriyorum,
06:30
a grocery store, a dog and a toilet.
128
390840
2416
bir market, bir köpek ve bir tuvalet.
06:33
And I would ask, "Which one of these do you think is a computer?"
129
393280
3240
"Hangisinin bir bilgisayar olduğunu düşünüyorsunuz?" diye soruyorum.
06:37
And the kids would be very conservative and go,
130
397480
2736
Çocuklar da oldukça tutucu davranarak
06:40
"None of these is a computer.
131
400240
1776
"Hiçbirisi bilgisayar değil.
06:42
I know what a computer is:
132
402040
1656
Bilgisayarın ne olduğunu biliyorum:
06:43
it's that glowing box
133
403720
1336
Annemle babamın
06:45
in front of which mom or dad spends way too much time."
134
405080
3616
önünde çokça vakit harcadığı parlayan bir kutudur." diyor.
06:48
But then we would talk
135
408720
1496
Fakat sonra konuşunca
06:50
and we would discover that actually, a car is a computer,
136
410240
2816
aslında arabanın da bir bilgisayar olduğunu keşfediyoruz,
06:53
it has a navigation system inside of it.
137
413080
2376
içinde yönlendirme sistemi var.
06:55
And a dog -- a dog might not be a computer,
138
415480
2776
Ve köpek -- köpek bilgisayar olmayabilir,
06:58
but it has a collar
139
418280
1216
ama tasması var
06:59
and the collar might have a computer inside of it.
140
419520
2616
ve tasmasının içinde bilgisayar olabilir.
07:02
And grocery stores, they have so many different kinds of computers,
141
422160
3456
Ve marketlerde çok çeşitli bilgisayarlar var,
07:05
like the cashier system and the burglar alarms.
142
425640
3416
kasa sistemi ve hırsız alarmı gibi.
07:09
And kids, you know what?
143
429080
1336
Çocuklar, biliyor musunuz?
07:10
In Japan, toilets are computers
144
430440
2536
Japonya'da, tuvaletler bilgisayarlı
07:13
and there's even hackers who hack them.
145
433000
1896
ve hatta sistemlerini kıran insanlar bile var.
07:14
(Laughter)
146
434920
1776
(Gülüşmeler)
07:16
And we go further
147
436720
1216
Daha da ilerliyoruz,
07:17
and I give them these little stickers with an on/off button on them.
148
437960
3216
onlara üzerinde aç/kapat düğmeleri olan çıkartmalar veriyorum.
07:21
And I tell the kids, "Today you have this magic ability
149
441200
3616
Çocuklara: "Bugün bu odadaki her şeyi
07:24
to make anything in this room into a computer."
150
444840
3616
bilgisayara çevirme gücünüz var." diyorum.
07:28
And again, the kids go,
151
448480
1336
Çocuklar yine:
07:29
"Sounds really hard, I don't know the right answer for this."
152
449840
2896
"Zor gibi gözüküyor, doğru cevabı bilmiyorum." diyor.
07:32
But I tell them, "Don't worry,
153
452760
1576
Ben de onlara: "Merak etmeyin,
07:34
your parents don't know the right answer, either.
154
454360
2576
ebeveynleriniz de doğru cevabı bilmiyor." diyorum.
07:36
They've just started to hear about this thing
155
456960
2216
Nesnelerin İnterneti denen şeyi
07:39
called The Internet of Things.
156
459200
2216
daha yeni duymaya başladılar.
07:41
But you kids, you are going to be the ones
157
461440
1976
Ama çocuklar, her şeyin
07:43
who are really going to live up in a world where everything is a computer."
158
463440
4376
bilgisayar olduğu bir dünyada yaşayanlar sizler olacaksınız.
07:47
And then I had this little girl who came to me
159
467840
2216
Bir seferinde küçük bir kız yanıma geldi
07:50
and took a bicycle lamp
160
470080
1296
ve elinde bisiklet lambası vardı.
07:51
and she said, "This bicycle lamp, if it were a computer,
161
471400
4216
Şöyle dedi: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı,
07:55
it would change colors."
162
475640
2016
renk değiştirirdi."
07:57
And I said, "That's a really good idea, what else could it do?"
163
477680
3016
Ben de: "Bu çok iyi bir fikir, başka ne olabilirdi?" diye sordum.
08:00
And she thinks and she thinks,
164
480720
1736
Düşündü, düşündü
08:02
and she goes, "If this bicycle lamp were a computer,
165
482480
4016
ve: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı,
08:06
we could go on a biking trip with my father
166
486520
2736
babamla bisiklet gezisine gidebilir
08:09
and we would sleep in a tent
167
489280
1616
ve çadırın içinde uyuyabilirdik
08:10
and this biking lamp could also be a movie projector."
168
490920
3840
ve bu bisiklet lambası da film yansıtıcısı olabilirdi." dedi.
08:15
And that's the moment I'm looking for,
169
495640
1960
Beklediğim an oydu.
08:18
the moment when the kid realizes
170
498400
1576
O anda çocuk dünyanın henüz
08:20
that the world is definitely not ready yet,
171
500000
2376
kesinlikle hazır olmadığını,
08:22
that a really awesome way of making the world more ready
172
502400
2976
dünyayı daha hazır hâle getirmenin en harika yolunun
08:25
is by building technology
173
505400
2216
teknoloji geliştirmek olduğunu ve
08:27
and that each one of us can be a part of that change.
174
507640
2760
hepimizin bu değişimin bir parçası olabileceğini fark ediyor.
08:31
Final story, we also built a computer.
175
511200
3056
Son hikâye, bir bilgisayar da yaptık.
08:34
And we got to know the bossy CPU and the helpful RAM and ROM
176
514280
4736
Patron CPU ve hatırlamaya yardım eden
yardımsever RAM ve ROM ile tanıştık.
08:39
that help it remember things.
177
519040
1416
08:40
And after we've assembled our computer together,
178
520480
2936
Daha sonra bilgisayarımızı topladık,
08:43
we also design an application for it.
179
523440
2656
onun için bir uygulama da tasarladık.
08:46
And my favorite story is this little boy,
180
526120
2015
En sevdiğim hikâyeyse küçük bir çocuğunki,
08:48
he's six years old
181
528159
1257
altı yaşında
08:49
and his favorite thing in the world is to be an astronaut.
182
529440
3119
ve dünyadaki en büyük arzusu astronot olmak.
08:53
And the boy, he has these huge headphones on
183
533120
2256
Çocuğun kocaman kulaklıkları var
08:55
and he's completely immersed in his tiny paper computer
184
535400
3256
ve tamamen küçük kâğıt bilgisayarına dalmış,
08:58
because you see, he's built his own
185
538680
2016
çünkü kendi galaksiler arası gezegensel
09:00
intergalactic planetary navigation application.
186
540720
4296
yönlendirme uygulamasını geliştirmiş.
09:05
And his father, the lone astronaut in the Martian orbit,
187
545040
3136
Babası, Mars yörüngesindeki yalnız astronot,
09:08
is on the other side of the room
188
548200
1856
odanın diğer kenarında
09:10
and the boy's important mission
189
550080
1616
ve çocuğun önemli görevi
09:11
is to bring the father safely back to earth.
190
551720
2920
babasını sağ salim dünyaya geri getirmek.
09:15
And these kids are going to have a profoundly different view of the world
191
555760
3456
Bu çocukların dünyaya ve teknoloji ile onu geliştirmemize bakışları
09:19
and the way we build it with technology.
192
559240
2400
çok daha engin olacak.
09:22
Finally, the more approachable, the more inclusive,
193
562840
3856
Son olarak, dünya teknolojisini daha ulaşılabilir,
09:26
and the more diverse we make the world of technology,
194
566720
3376
daha kucaklayıcı ve daha çeşitli yaptıkça
09:30
the more colorful and better the world will look like.
195
570120
3976
dünya da o kadar renkli ve iyi gözükecektir.
09:34
So, imagine with me, for a moment,
196
574120
2576
Benimle birlikte bir anlığına hayal edin.
09:36
a world where the stories we tell
197
576720
2576
Öyle bir dünya ki, bir şeylerin nasıl yapıldığını
09:39
about how things get made don't only include
198
579320
3016
anlattığımız hikâyelerde
sadece yirmili yaşlardaki Silikon Vadisi gençleri değil de
09:42
the twentysomething-year-old Silicon Valley boys,
199
582360
2416
09:44
but also Kenyan schoolgirls and Norwegian librarians.
200
584800
4400
Kenyalı kız öğrenciler ve Norveçli kütüphaneciler de var.
09:50
Imagine a world where the little Ada Lovelaces of tomorrow,
201
590000
4216
1 ve 0'ların kalıcı gerçekliği içinde yaşayan
09:54
who live in a permanent reality of 1s and 0s,
202
594240
3216
ve büyüdüğünde teknoloji konusunda çok iyimser ve cesur olan
09:57
they grow up to be very optimistic and brave about technology.
203
597480
4616
yarının Ada Lovelace'inin olduğu bir dünya hayal edin.
10:02
They embrace the powers and the opportunities
204
602120
3376
Dünya'nın güçlerini, fırsatlarını
10:05
and the limitations of the world.
205
605520
1600
ve sınırlarını kucaklıyorlar.
10:07
A world of technology that is wonderful, whimsical
206
607680
4136
Harika, acayip fikirli ve az biraz da tuhaf bir teknoloji dünyası.
10:11
and a tiny bit weird.
207
611840
1640
10:15
When I was a girl,
208
615120
1496
Küçük bir kızken
10:16
I wanted to be a storyteller.
209
616640
2016
öykücü olmak isterdim.
10:18
I loved make-believe worlds
210
618680
1576
Hayalî dünyalara bayılırdım
10:20
and my favorite thing to do
211
620280
1616
ve en sevdiğim şey
10:21
was to wake up in the mornings in Moominvalley.
212
621920
4056
sabahları Moomin Vadisi'nde uyanmaktı.
10:26
In the afternoons, I would roam around the Tatooines.
213
626000
3120
Öğlenleri, Totooines'te dolanırdım.
10:29
And in the evenings, I would go to sleep in Narnia.
214
629320
2880
Akşamları, Narnia'da uykuya dalardım.
10:33
And programming turned out to be the perfect profession for me.
215
633400
3200
Anladım ki programlama benim için biçilmiş kaftan.
10:37
I still create worlds.
216
637720
1936
Hâlâ dünyalar yaratıyorum.
10:39
Instead of stories, I do them with code.
217
639680
2960
Hikâyeler yerine, bunları kodlarla yapıyorum.
10:43
Programming gives me this amazing power
218
643640
3056
Programlama bana kendi kuralları,
10:46
to build my whole little universe
219
646720
2376
paradigmaları ve uygulamalarıyla
10:49
with its own rules and paradigms and practices.
220
649120
3960
kendi küçük evrenimi inşa etme gücü veriyor.
10:54
Create something out of nothing with the pure power of logic.
221
654120
3960
Mantığın saf gücüyle ortaya bir şeyler çıkarın.
10:58
Thank you.
222
658920
1216
Teşekkür ederim.
11:00
(Applause)
223
660160
2440
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7