Your words may predict your future mental health | Mariano Sigman

802,510 views ・ 2016-06-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Selda Yener Gözden geçirme: Sancak Gülgen
Antik Yunanların nasıl giyindikleri, nasıl yaşadıkları,
00:13
We have historical records that allow us to know how the ancient Greeks dressed,
0
13006
5150
nasıl savaştıklarına dair bilgi edinmemizi sağlayan
00:18
how they lived,
1
18180
1254
00:19
how they fought ...
2
19458
1522
tarihi kayıtlar var...
00:21
but how did they think?
3
21004
1524
Peki nasıl düşünürlerdi?
00:23
One natural idea is that the deepest aspects of human thought --
4
23432
4440
İnsanın düşünce sisteminin
00:27
our ability to imagine,
5
27896
1872
hayal kurma,
00:29
to be conscious,
6
29792
1397
bilinçli olma,
00:31
to dream --
7
31213
1231
rüya görme yetimiz gibi en derin yönlerinin
00:32
have always been the same.
8
32468
1619
hep aynı olduğuna dair genel bir görüş vardır.
00:34
Another possibility
9
34872
1499
Diğer bir ihtimal ise
00:36
is that the social transformations that have shaped our culture
10
36395
3723
kültürümüzü şekillendiren sosyal dönüşümlerin
00:40
may have also changed the structural columns of human thought.
11
40142
3785
aynı şekilde insanın düşünce kodlarını da değiştirmiş olmasıdır.
00:44
We may all have different opinions about this.
12
44911
2524
Bu konuda hepimizin farklı görüşleri olabilir.
00:47
Actually, it's a long-standing philosophical debate.
13
47459
2717
Aslında bu uzun zamandır süregelen felsefi bir tartışmadır.
00:50
But is this question even amenable to science?
14
50644
2727
Peki bu konu bilimle de bağlantılı olabilir mi?
00:54
Here I'd like to propose
15
54834
2506
Ben şunu önermek isterim;
00:57
that in the same way we can reconstruct how the ancient Greek cities looked
16
57364
4772
aynı şekilde, sadece birkaç kalıntıdan hareketle Antik Yunan şehirlerinin
01:02
just based on a few bricks,
17
62160
2388
eski yapısını anlayabiliriz,
01:04
that the writings of a culture are the archaeological records,
18
64572
4126
çünkü bir kültürün yazma eserleri, insanın düşüncesinin
01:08
the fossils, of human thought.
19
68722
2143
arkeolojik kayıtları, kalıntılarıdır.
01:11
And in fact,
20
71905
1174
Aslında,
01:13
doing some form of psychological analysis
21
73103
2206
insan kültürüne dair çok eski birkaç kitabın
01:15
of some of the most ancient books of human culture,
22
75333
3544
bir çeşit psikolojik analizlerini yaparak
01:18
Julian Jaynes came up in the '70s with a very wild and radical hypothesis:
23
78901
5955
Julian Jaynes, 70'li yıllarda çok garip ve radikal bir hipotez ortaya attı:
01:24
that only 3,000 years ago,
24
84880
2413
3.000 yıl önce,
01:27
humans were what today we would call schizophrenics.
25
87317
4888
insanlar bugünkü tabirle şizofrendi.
01:33
And he made this claim
26
93753
1508
Jaynes bu tezini şuna dayandırıyordu:
01:35
based on the fact that the first humans described in these books
27
95285
3301
Bu kitaplarda anlatılan ilk insanlar,
01:38
behaved consistently,
28
98610
1904
mütemadiyen
01:40
in different traditions and in different places of the world,
29
100538
3016
farklı geleneklerde ve dünyanın farklı yerlerinde
01:43
as if they were hearing and obeying voices
30
103578
3532
tanrılardan ya da ilham perilerinden
01:47
that they perceived as coming from the Gods,
31
107134
3040
geldiğini hissettikleri sesler duyuyor ve itaat ediyormuş gibi
01:50
or from the muses ...
32
110198
1198
davranışlar sergiliyordu,
01:52
what today we would call hallucinations.
33
112063
2769
bugün halüsinasyon dediğimiz şey.
01:55
And only then, as time went on,
34
115888
2626
Ancak, zaman geçtikçe
01:58
they began to recognize that they were the creators,
35
118538
3651
bu iç seslerin sahipleri, yaratıcıları olduklarını
02:02
the owners of these inner voices.
36
122213
2515
anlamaya başladılar.
02:05
And with this, they gained introspection:
37
125316
2715
Böylece, "iç gözlem" sahibi oldular:
02:08
the ability to think about their own thoughts.
38
128055
2483
Kendi düşünceleri hakkında düşünme yetisi.
02:11
So Jaynes's theory is that consciousness,
39
131785
3397
Yani Jaynes'in teorisi bilinçlilik;
02:15
at least in the way we perceive it today,
40
135206
3166
en azından bugün bizim anladığımız şekliyle,
02:18
where we feel that we are the pilots of our own existence --
41
138396
3540
kendi öz varlığımızın kılavuzu olduğumuzu hissettiğimiz yer,
02:21
is a quite recent cultural development.
42
141960
2737
oldukça yeni bir kültürel gelişmedir.
02:25
And this theory is quite spectacular,
43
145456
1786
Bu çok müthiş bir teoridir,
02:27
but it has an obvious problem
44
147266
1433
fakat çok az ve çok spesifik örnekler
02:28
which is that it's built on just a few and very specific examples.
45
148723
3992
üzerine kurulmuş olan bariz bir sorunu var.
02:33
So the question is whether the theory
46
153085
1763
İç gözlem teorisinin
02:34
that introspection built up in human history only about 3,000 years ago
47
154872
4751
insanlık tarihinde 3.000 yıl önce oluşup oluşmadığı
02:39
can be examined in a quantitative and objective manner.
48
159647
2984
nicel ve nesnel bir yöntemle incelenebilir.
02:43
And the problem of how to go about this is quite obvious.
49
163543
3563
Bunun ele alınma şeklindeki sorun da gayet açık.
02:47
It's not like Plato woke up one day and then he wrote,
50
167130
3460
Platon bir gün kalkmış ve şunu yazmış değildir:
02:50
"Hello, I'm Plato,
51
170614
1659
"Selam, ben Platon,
02:52
and as of today, I have a fully introspective consciousness."
52
172297
2889
bugünden itibaren tam bir iç gözlem bilincim var."
02:55
(Laughter)
53
175210
2293
(Gülüşmeler)
02:57
And this tells us actually what is the essence of the problem.
54
177527
3333
Aslında bu bize tam olarak problemin esasının ne olduğunu gösteriyor.
03:01
We need to find the emergence of a concept that's never said.
55
181467
4055
Daha önce hiç kullanılmamış bir kavramın ortaya çıkışını bulmamız gerekiyor.
03:06
The word introspection does not appear a single time
56
186434
4310
"İç gözlem" kelimesi analiz yapmak istediğimiz kitaplarda
03:10
in the books we want to analyze.
57
190768
1919
bir kez bulunmadı.
03:13
So our way to solve this is to build the space of words.
58
193728
4087
Öyleyse bunu çözmemizin yolu kelimeler alanı oluşturmak.
03:18
This is a huge space that contains all words
59
198571
3287
Bu bütün kelimeleri kapsayan öyle büyüklükte bir alan ki,
03:21
in such a way that the distance between any two of them
60
201882
2802
herhangi ikisi arasındaki mesafe
03:24
is indicative of how closely related they are.
61
204708
2883
ne kadar yakın bağlantılı olduklarının göstergesidir.
03:28
So for instance,
62
208460
1151
Mesela,
03:29
you want the words "dog" and "cat" to be very close together,
63
209635
2897
"köpek" ve "kedi" kelimelerinin bir arada olmasını,
03:32
but the words "grapefruit" and "logarithm" to be very far away.
64
212556
3831
fakat "greyfurt" ve "algoritma" kelimelerinin uzak olmasını istersiniz.
03:36
And this has to be true for any two words within the space.
65
216809
3896
Bunun alandaki herhangi iki kelime için de geçerli olması gerekir.
03:41
And there are different ways that we can construct the space of words.
66
221626
3341
Kelimeler alanı oluşturabileceğimiz farklı yollar var.
03:44
One is just asking the experts,
67
224991
1643
Bir tanesi, uzmanlara sormak;
03:46
a bit like we do with dictionaries.
68
226658
1896
sözlüklerle yaptığımızın biraz benzeri gibi.
03:48
Another possibility
69
228896
1428
Diğer bir yol ise,
03:50
is following the simple assumption that when two words are related,
70
230348
3715
en basit varsayımı izlemektir; iki kelime bağlantılı ise,
03:54
they tend to appear in the same sentences,
71
234087
2349
bunların aynı cümlelerde,
03:56
in the same paragraphs,
72
236460
1453
aynı paragraflarda,
03:57
in the same documents,
73
237937
1770
aynı belgelerde
03:59
more often than would be expected just by pure chance.
74
239731
3182
geçmeleri rastlantısal olmasından daha muhtemeldir.
04:04
And this simple hypothesis,
75
244231
2050
Bu basit hipotezin,
04:06
this simple method,
76
246305
1306
basit yöntemin de,
04:07
with some computational tricks
77
247635
1607
bu çok karmaşık
04:09
that have to do with the fact
78
249266
1389
ve büyük boyutlu alan gerçeğiyle
04:10
that this is a very complex and high-dimensional space,
79
250679
3064
ilgisi olan birkaç sayısal hileyle
04:13
turns out to be quite effective.
80
253767
1665
gerçekten işe yaradığı ortaya çıkıyor.
04:16
And just to give you a flavor of how well this works,
81
256155
2802
Size hemen ne kadar başarılı olduğunu göstereyim,
04:18
this is the result we get when we analyze this for some familiar words.
82
258981
3912
bu tablo aşina olduğumuz bazı kelimeleri analiz ettiğimizde aldığımız sonuç.
04:23
And you can see first
83
263607
1185
İlk olarak, kelimelerin
04:24
that words automatically organize into semantic neighborhoods.
84
264816
3278
otomatik olarak anlamsal gruplara yerleştiğini görebilirsiniz.
04:28
So you get the fruits, the body parts,
85
268118
2217
Meyveleri görürsünüz, vücudun bölümleri,
04:30
the computer parts, the scientific terms and so on.
86
270359
2425
bilgisayarın bölümleri, bilimsel terimleri vs.
04:33
The algorithm also identifies that we organize concepts in a hierarchy.
87
273119
4222
Bu işlem aynı zamanda kavramları hiyerarşik düzenlediğimizi saptıyor.
04:37
So for instance,
88
277852
1151
Örneğin,
04:39
you can see that the scientific terms break down into two subcategories
89
279027
3597
bilimsel terimlerin alt başlıklara ayrıldığını görebilirsiniz;
04:42
of the astronomic and the physics terms.
90
282648
2100
astronomi ve fizik terimleri gibi.
04:45
And then there are very fine things.
91
285338
2246
Sonrasında çok ince şeyler var.
04:47
For instance, the word astronomy,
92
287608
1905
Mesela, astronomi kelimesi,
04:49
which seems a bit bizarre where it is,
93
289537
1815
bulunduğu yer biraz garip duruyor,
04:51
is actually exactly where it should be,
94
291376
2048
aslında tam da olması gereken yerde,
04:53
between what it is,
95
293448
1595
olduğu şey;
04:55
an actual science,
96
295067
1270
gerçek bir bilim
04:56
and between what it describes,
97
296361
1536
ve tanımladığı şeyler olan
04:57
the astronomical terms.
98
297921
1492
astronomi terimleri arasında.
05:00
And we could go on and on with this.
99
300182
1891
Bunu böyle devam ettirebiliriz.
05:02
Actually, if you stare at this for a while,
100
302097
2060
Aslında, biraz dikkatli bakarsanız
05:04
and you just build random trajectories,
101
304181
1858
ve rastlantısal bir yol oluşturursanız,
05:06
you will see that it actually feels a bit like doing poetry.
102
306063
3166
biraz şiirle uğraşmak gibi gelir.
05:10
And this is because, in a way,
103
310018
1882
Çünkü, bu alanda yürümek
05:11
walking in this space is like walking in the mind.
104
311924
2940
zihinde dolaşmak gibidir.
05:16
And the last thing
105
316027
1617
Son olarak,
05:17
is that this algorithm also identifies what are our intuitions,
106
317668
4040
bu işlem aynı zamanda sezgilerimizi tanımlar;
05:21
of which words should lead in the neighborhood of introspection.
107
321732
3896
hangi kelimelerin iç gözlem grubunda yer alması gerektiğini.
05:25
So for instance,
108
325652
1223
Örneğin,
05:26
words such as "self," "guilt," "reason," "emotion,"
109
326899
3979
"benlik", "suç", "akıl", "duygu" gibi kelimeler
05:30
are very close to "introspection,"
110
330902
1889
"iç gözlem" ile çok yakındır,
05:32
but other words,
111
332815
1151
fakat diğerleri
05:33
such as "red," "football," "candle," "banana,"
112
333990
2167
"kırmızı", "futbol", "mum", "muz" gibi kelimeler
05:36
are just very far away.
113
336181
1452
çok daha uzaktır.
05:38
And so once we've built the space,
114
338054
2762
Alanı oluşturduğumuzda,
05:40
the question of the history of introspection,
115
340840
2826
iç gözlemin tarihçesi konusu
05:43
or of the history of any concept
116
343690
2333
veya önceden soyut ve bir şekilde muğlak
05:46
which before could seem abstract and somehow vague,
117
346047
4779
görünen herhangi bir kavramın gelişim aşamaları,
05:50
becomes concrete --
118
350850
1604
somutlaşır,
05:52
becomes amenable to quantitative science.
119
352478
2738
niceliksel bilgiye uyumlu olur.
05:56
All that we have to do is take the books,
120
356216
2762
Bütün yapmamız gereken, kitapları alıp
05:59
we digitize them,
121
359002
1381
sayısallaştırmak
06:00
and we take this stream of words as a trajectory
122
360407
2809
ve bu kelimeler dizisini bir yörünge olarak alıp
06:03
and project them into the space,
123
363240
1969
alana yansıtmaktı,
06:05
and then we ask whether this trajectory spends significant time
124
365233
3754
sonra da bu yörüngenin iç gözlem kavramının yakınında dolanarak
06:09
circling closely to the concept of introspection.
125
369011
2992
kayda değer zaman geçirip geçirmediğini sormaktı.
06:12
And with this,
126
372760
1196
Böylelikle,
06:13
we could analyze the history of introspection
127
373980
2112
Antik Yunan geleneğinde iç gözlemin
06:16
in the ancient Greek tradition,
128
376116
1921
gelişim aşamalarını analiz edebilecektik,
06:18
for which we have the best available written record.
129
378061
2602
bunun için geçerli belgelerimiz mevcuttu.
06:21
So what we did is we took all the books --
130
381631
2255
Bütün kitapları aldık,
06:23
we just ordered them by time --
131
383910
2284
tarihsel sıraya koyduk.
06:26
for each book we take the words
132
386218
1752
Her bir kitabın kelimelerini yazar
06:27
and we project them to the space,
133
387994
1961
ve alana yansıtırız,
06:29
and then we ask for each word how close it is to introspection,
134
389979
3032
sonra da her kelimenin iç gözleme ne kadar yakın olduğunu arar
06:33
and we just average that.
135
393035
1230
ve onu ortalarız.
06:34
And then we ask whether, as time goes on and on,
136
394590
3198
Sonra da süre ilerledikçe
06:37
these books get closer, and closer and closer
137
397812
3252
kitapların iç gözlem kavramına
06:41
to the concept of introspection.
138
401088
1754
yakınlaşıp yakınlaşmadığına bakarız.
06:42
And this is exactly what happens in the ancient Greek tradition.
139
402866
3801
Bu, tam olarak antik Yunan geleneğinde olan şey.
06:47
So you can see that for the oldest books in the Homeric tradition,
140
407698
3127
Bunu Homerik gelenekte yazılmış en eski kitaplarda görebilirsiniz;
06:50
there is a small increase with books getting closer to introspection.
141
410849
3412
iç gözleme yaklaşan kitaplarda küçük bir artış var.
06:54
But about four centuries before Christ,
142
414285
2206
Fakat milattan dört yüzyıl kadar önce,
06:56
this starts ramping up very rapidly to an almost five-fold increase
143
416515
4708
çok hızlı bir şekilde artarak, kitapların neredeyse beş katı
07:01
of books getting closer, and closer and closer
144
421247
2500
iç gözlem kavramına gittikçe daha fazla
07:03
to the concept of introspection.
145
423771
1682
yakınlaşmaya başlıyor.
07:06
And one of the nice things about this
146
426159
2424
Bunun güzel bir yanı ise,
07:08
is that now we can ask
147
428607
1198
şimdi bu işlemin
07:09
whether this is also true in a different, independent tradition.
148
429829
4147
farklı, bağımsız bir gelenekte geçerli olup olmadığını sorabilmemiz.
07:14
So we just ran this same analysis on the Judeo-Christian tradition,
149
434962
3176
Bunun üzerine, aynı analizi Yahudi-Hristiyan geleneğine uyguladık
07:18
and we got virtually the same pattern.
150
438162
2721
ve hemen hemen aynı yapıyı gördük.
07:21
Again, you see a small increase for the oldest books in the Old Testament,
151
441548
4635
Yine, Eski Ahit'in en eski kayıtlarında küçük bir yükseliş görürsünüz
07:26
and then it increases much more rapidly
152
446207
1914
ve sonra bu Yeni Ahit'in yeni kayıtlarında
07:28
in the new books of the New Testament.
153
448145
1839
çok daha hızlı bir şekilde yükselir.
07:30
And then we get the peak of introspection
154
450008
2032
Daha sonra milattan yaklaşık dört yüzyıl sonra,
07:32
in "The Confessions of Saint Augustine,"
155
452064
2127
Saint Augustine'in "İtiraflar"ında
07:34
about four centuries after Christ.
156
454215
1857
iç gözlemin zirvesine ulaşırız.
07:36
And this was very important,
157
456897
1944
Bu çok önemliydi,
07:38
because Saint Augustine had been recognized by scholars,
158
458865
3373
çünkü Saint Augustine bilim adamları,
07:42
philologists, historians,
159
462262
2172
dil bilimciler, tarihçiler tarafından
07:44
as one of the founders of introspection.
160
464458
2078
iç gözlemin kurucusu olarak tanınmıştı.
07:47
Actually, some believe him to be the father of modern psychology.
161
467060
3297
Aslında kimileri modern psikolojinin fikir öncüsü olduğuna inanır.
07:51
So our algorithm,
162
471012
1839
Niceliksel olma
07:52
which has the virtue of being quantitative,
163
472875
2842
ve nesnel olma özelliği olan
07:55
of being objective,
164
475741
1263
işlemimiz
07:57
and of course of being extremely fast --
165
477028
2016
ve tabii ki son derece hızlı olarak--
07:59
it just runs in a fraction of a second --
166
479068
2397
anında çalışıyor --
08:01
can capture some of the most important conclusions
167
481489
3503
bu uzun gelenek araştırmasına dair
08:05
of this long tradition of investigation.
168
485016
2222
bazı çok önemli sonuçlarını elde edebiliyor.
08:08
And this is in a way one of the beauties of science,
169
488317
3651
Bu bir bakıma bilimin güzelliklerinden biri,
08:11
which is that now this idea can be translated
170
491992
3476
öyle ki; bu fikir şu anda pek çok farklı alana
08:15
and generalized to a whole lot of different domains.
171
495492
2571
aktarılabilir ve yaygınlaştırılabilir.
08:18
So in the same way that we asked about the past of human consciousness,
172
498769
4767
Aynı şekilde insan bilincinin geçmişini sorduğumuzda,
08:23
maybe the most challenging question we can pose to ourselves
173
503560
3406
belki de kendimize yönelteceğimiz en zorlayıcı soru,
08:26
is whether this can tell us something about the future of our own consciousness.
174
506990
4137
bunun kendi bilincimizin geleceğine dair bir şeyler söyleyip söyleyemeyeceğidir.
08:31
To put it more precisely,
175
511550
1470
Daha kesin konuşursak,
08:33
whether the words we say today
176
513044
2416
bugün kullandığımız kelimeler
08:35
can tell us something of where our minds will be in a few days,
177
515484
5197
acaba zihinlerimizin birkaç gün, birkaç ay ya da birkaç yıl sonra
08:40
in a few months
178
520705
1151
nerede olacağını
08:41
or a few years from now.
179
521880
1182
gösterebilir mi?
08:43
And in the same way many of us are now wearing sensors
180
523597
3020
Aynı şekilde, pek çoğumuz
08:46
that detect our heart rate,
181
526641
1786
kalp atış hızımızı,
08:48
our respiration,
182
528451
1269
solunumumuzu,
08:49
our genes,
183
529744
1667
genlerimizi
08:51
on the hopes that this may help us prevent diseases,
184
531435
3651
hastalıklardan koruyacağı umuduyla sensörler kullanıyoruz,
08:55
we can ask whether monitoring and analyzing the words we speak,
185
535110
3521
söylediğimiz, tweet / e-posta attığımız, yazdığımız kelimeleri
08:58
we tweet, we email, we write,
186
538655
2683
izleme ve incelemenin, zihnimizde bir şeylerin
09:01
can tell us ahead of time whether something may go wrong with our minds.
187
541362
4808
ters gidip gidemeyeceğini önceden söyleyebilirliğini araştırabiliriz.
09:07
And with Guillermo Cecchi,
188
547087
1534
Bu maceradaki arkadaşım
09:08
who has been my brother in this adventure,
189
548645
3001
Guillermo Cecchi'yle
09:11
we took on this task.
190
551670
1555
bu görevi üstlendik.
09:14
And we did so by analyzing the recorded speech of 34 young people
191
554228
5532
Bunu şizofreni riski yüksek 34 gencin konuşma kayıtlarını
09:19
who were at a high risk of developing schizophrenia.
192
559784
2801
inceleyerek yaptık.
09:23
And so what we did is, we measured speech at day one,
193
563434
2881
Yaptığımız şey şuydu; önce konuşma şekline dikkat ettik
09:26
and then we asked whether the properties of the speech could predict,
194
566339
3242
sonra da konuşmanın niteliklerinin
09:29
within a window of almost three years,
195
569605
2496
yaklaşık üç yıllık bir zaman dilimi içinde
09:32
the future development of psychosis.
196
572125
2035
psikoz gelişimi öngörüp göremeyeceğini araştırdık.
09:35
But despite our hopes,
197
575427
2366
Fakat umduğumuzun aksine
09:37
we got failure after failure.
198
577817
3117
hata üstüne hata yaptık.
09:41
There was just not enough information in semantics
199
581793
3882
Anlambilimde zihnin gelecekteki düzenini öngörecek
09:45
to predict the future organization of the mind.
200
585699
2793
tam olarak yeterli bilgi yoktu.
09:48
It was good enough
201
588516
1809
Bir grup şizofren ile
09:50
to distinguish between a group of schizophrenics and a control group,
202
590349
4175
kontrol grubunu ayırmak için yeteri kadar iyiydi,
09:54
a bit like we had done for the ancient texts,
203
594548
2712
tarihi metinlere yaptığımızın bir benzeriydi,
09:57
but not to predict the future onset of psychosis.
204
597284
2994
fakat muhtemel psikoz başlangıcını öngörmek için değildi.
10:01
But then we realized
205
601164
1706
Ama sonra fark ettik ki,
10:02
that maybe the most important thing was not so much what they were saying,
206
602894
4088
belki de önemli olan şey ne söyledikleri değildi;
10:07
but how they were saying it.
207
607006
1673
söyleme şekilleriydi.
10:09
More specifically,
208
609679
1220
Daha açık konuşursak,
10:10
it was not in which semantic neighborhoods the words were,
209
610923
2827
kelimelerin hangi anlamsal grupta oldukları değil,
10:13
but how far and fast they jumped
210
613774
2600
bir anlamsal gruptan diğerinin
10:16
from one semantic neighborhood to the other one.
211
616398
2301
ne kadar uzağına ve ne kadar hızlı geçtikleriydi.
10:19
And so we came up with this measure,
212
619247
1731
Böylelikle "anlamsal tutarlılık"
10:21
which we termed semantic coherence,
213
621002
2389
adını verdiğimiz, öncelikli olarak
10:23
which essentially measures the persistence of speech within one semantic topic,
214
623415
4804
konuşmanın sürerliğini anlambilimsel bir başlık dâhilinde,
10:28
within one semantic category.
215
628243
1529
anlambilimsel bir kategori içinde ölçen bu kritere ulaştık.
10:31
And it turned out to be that for this group of 34 people,
216
631294
4047
34 kişilik grupta,
10:35
the algorithm based on semantic coherence could predict,
217
635365
3659
anlamsal tutarlılığa dayanan işlemin %100 doğrulukla
10:39
with 100 percent accuracy,
218
639048
2500
kimde psikoz oluştuğunu veya oluşmayacağını
10:41
who developed psychosis and who will not.
219
641572
2507
öngörebildiği ortaya çıktı.
10:44
And this was something that could not be achieved --
220
644976
2937
Bu, mevcut klinik ölçümlerle
10:47
not even close --
221
647937
1508
değil başarılmış,
10:49
with all the other existing clinical measures.
222
649469
3126
yaklaşılmış bir şey bile değildi.
10:54
And I remember vividly, while I was working on this,
223
654525
3579
Çok net hatırlıyorum, bu çalışmayı yaparken
10:58
I was sitting at my computer
224
658128
2317
bilgisayar başındaydım
11:00
and I saw a bunch of tweets by Polo --
225
660469
2635
ve Polo'nun birkaç tweetini gördüm--
11:03
Polo had been my first student back in Buenos Aires,
226
663128
3167
kendisi Buenos Aires'teki ilk öğrencimdi
11:06
and at the time he was living in New York.
227
666319
2070
ve o sırada New York'taydı.
11:08
And there was something in this tweets --
228
668413
2088
Bu tweet'lerde bir şey vardı;
11:10
I could not tell exactly what because nothing was said explicitly --
229
670525
3501
ne olduğunu tam olarak anlayamadım çünkü net bir şey söylemiyordu,
11:14
but I got this strong hunch,
230
674050
2021
fakat ciddi bir şekilde içime doğdu,
11:16
this strong intuition, that something was going wrong.
231
676095
2955
güçlü bir sezgi hissettim, bir şeyler ters gidiyordu.
11:20
So I picked up the phone, and I called Polo,
232
680347
2723
Telefonu aldım ve Polo'yu aradım
11:23
and in fact he was not feeling well.
233
683094
1919
ve gerçekten de keyfi yoktu.
11:25
And this simple fact,
234
685362
1937
Basit bir yolla;
11:27
that reading in between the lines,
235
687323
2491
satır aralarını okuyarak,
11:29
I could sense, through words, his feelings,
236
689838
4262
kelimeler sayesinde hislerini algılayabiliyordum,
11:34
was a simple, but very effective way to help.
237
694124
2619
kolay fakat yardım etmek için etkili bir yol.
11:37
What I tell you today
238
697987
1638
Bugün size anlattığım şey şu;
11:39
is that we're getting close to understanding
239
699649
2508
hepimizde olan, hepimizin paylaştığı "sezgiyi"
11:42
how we can convert this intuition that we all have,
240
702181
4286
nasıl işleme dönüştürebileceğimizi
11:46
that we all share,
241
706491
1365
anlamaya gittikçe
11:47
into an algorithm.
242
707880
1197
yakınlaşıyoruz.
11:50
And in doing so,
243
710102
1461
Bunu yaparak,
11:51
we may be seeing in the future a very different form of mental health,
244
711587
4650
ileride yazdığımız, söylediğimiz kelimelerin
11:56
based on objective, quantitative and automated analysis
245
716261
5621
nesnel, niceliksel ve otomatikleştirilmiş analizini baz alarak
12:01
of the words we write,
246
721906
1709
çok farklı bir akıl sağlığı türü
12:03
of the words we say.
247
723639
1537
görebiliriz.
Teşekkürler.
12:05
Gracias.
248
725200
1151
12:06
(Applause)
249
726375
6883
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7