Joseph Lekuton: A parable for Kenya

Joseph Lekuton Kenya'ya ait bir kıssa anlatıyor

22,708 views ・ 2008-02-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Abdülkadir İnel Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
My name is Joseph, a Member of Parliament in Kenya.
0
18330
2976
Adım Joseph, Kenya'daki meclisin bir üyesiyim.
00:21
Picture a Maasai village,
1
21330
1975
Ve Masai köyünün bir resmi.
00:23
and one evening,
2
23329
1167
Bir gece, rejimin askerleri gelir, köyü kuşatır,
00:24
government soldiers come, surround the village
3
24909
2396
00:27
and ask each elder to bring one boy to school.
4
27330
2191
ve her büyükten bir oğlan çocuğunu okula göndermesini ister.
00:29
That's how I went to school --
5
29545
1761
Ben bu şekilde okula başladım --
00:31
pretty much a government guy pointing a gun
6
31330
2000
silah doğrultan devletin bir adamının, babama
00:33
and told my father, "You have to make a choice."
7
33354
2239
"Bir seçim yapmak zorundasın" demesi ile.
00:35
I walked very comfortably to this missionary school,
8
35617
2689
Ben çok rahat bir şekilde bu misyoner okuluna gittim,
00:38
that was run by an American missionary.
9
38330
1976
bu okul Amerikalı bir misyoner tarafından yönetiliyordu,
00:40
The first thing the American missionary gave me was a candy.
10
40330
2976
ve bu misyonerin bana verdiği ilk şey bir şeker olmuştu.
00:43
I had never in my life ever tasted candy.
11
43330
1976
Hayatımda önceden hiç şeker yememiştim.
00:45
So I said to myself, with all these hundred other boys,
12
45330
2620
Dedim ki kendi kendime, diğer yüz çocuk da dahil olmak üzere
00:47
this is where I belong.
13
47974
1361
biz buraya ayidiz. Ve kaldım --
00:49
(Laughter) I stayed.
14
49360
1801
(Gülüşmeler)
00:51
When everybody else was dropping out.
15
51186
2120
ama diğerleri okulu bırakıyordu.
00:53
My family moved; we're nomads.
16
53330
1720
Ailem taşındı. Bizler göçebeyiz.
00:55
It was a boarding school, I was seven --
17
55075
1952
Ne zaman okul kapansa -- okulumuz yatılı idi, ben de 7 yaşındaydım --
00:57
Every time it closed you had to travel to find them.
18
57052
2688
onları bulana kadar gezmeniz gerekirdi.
00:59
40-50 miles, it doesn't matter.
19
59765
1541
80 kilometre, 65 kilometre, hiç farketmez.
01:01
You slept in the bush, but you kept going.
20
61330
2000
Çalılıklarda uyurdunuz, fakat sürekli giderdiniz.
01:03
And I stayed. I don't know why, but I did.
21
63849
2457
Ve ben kaldım. Sebebini bilmiyorum ama kaldım.
01:06
All of a sudden I passed the national examination,
22
66330
3976
Ve birden, ulusual sınavı geçtim.
01:10
found myself in a very beautiful high school in Kenya.
23
70330
2976
ve kendimi Kenya'nın çok güzel bir lisesinde buldum.
01:13
And I finished high school.
24
73330
1752
Ve liseyi bitirdim. Yürürken bir adama rastladım, ve o adam
01:15
And just walking, I found a man
25
75238
1817
01:17
who gave me a full scholarship to the United States.
26
77080
2599
bana Amerika'da tam burslu imkanı verdi.
01:19
My mother still lived in a cow-dung hut,
27
79947
2017
Annem hala gübre barakada yaşıyor,
01:21
none of my brothers were going to school,
28
81989
2022
ve hiçbir kardeşim okula gitmiyor
01:24
and this man told me, "Here, go."
29
84036
2270
ve bu adam bana, "Hadi, git" dedi.
01:26
I got a scholarship
30
86330
1035
New York'un dışında yer alan St. Lawrence Üniversitesi'ne burslu olarak gittim,
01:27
to St. Lawrence University, Upstate New York;
31
87389
2639
01:30
finished that.
32
90053
1039
Orayı bitirdim, ve sonrasında Harvard yüksek lisans okuluna gittim.
01:31
And after that I went to Harvard Graduate School;
33
91655
3600
01:35
finished that.
34
95330
1188
Buradan mezun olduktan sonra biraz Vaşington'da çalıştım.
01:37
Then I worked in DC a little bit:
35
97004
1722
01:38
I wrote a book for National Geographic and taught U.S. history.
36
98751
3061
National Geographic için bir kitap yazdım, Amerikan tarihi dersini verdim.
01:41
And every time, I kept going back home,
37
101837
2469
Eve her gelişimde hasta olan,
01:44
listening to their problems --
38
104487
1468
suyu olmayan bu insanların
01:45
sick people, people with no water, all this stuff --
39
105980
2545
problemlerini dinliyordum.
01:48
every time I go back to America,
40
108550
1584
Ve Amerika'ya her gidişimde, hep onları düşünüyordum.
01:50
I kept thinking about them.
41
110494
1451
01:51
Then one day, an elder gave me a story that went like this:
42
111970
3038
Ve bir gün, bir büyüğüm bana bir hikayeden bahsetti, şu şekildeydi.
01:55
long time ago, there was a big war between tribes.
43
115695
3898
Uzun zaman önce, kabileler arasında büyük bir savaş patlak vermiş.
01:59
This specific tribe was really afraid of this other Luhya tribe.
44
119854
3451
Ve bunlardan bir tanesi diğer Luhya kabilesinden çok korkuyormuş.
02:03
Every time, they sent scouts to make sure no one attacked them.
45
123330
3082
Kimsenin saldırmadığından emin olmak için sürekli asker birlikler gönderiyorlarmış.
02:06
So one day, the scouts came running and told the villagers,
46
126894
2963
Ve bir gün, birlikler dönmüşler ve köylülere
02:09
"The enemies are coming. Only half an hour away, they'll be here."
47
129882
3143
"Düşman geliyor, sadece bir buçuk saatlik mesafedeler -- burada olacaklar."
02:13
So people scrambled, took their things and ready to go, move out.
48
133083
3480
İnsanlarda panik başlamış, eşyalarını alıp, hareket için hazır hale gelmişler.
02:16
But there were two men:
49
136909
1726
Fakat aralarında iki tane adam varmış.
02:18
one man was blind, one man had no legs
50
138660
2468
biri kör, diğerinin de ayakları yokmuş -- o şekilde doğmuş.
02:21
-- he was born like that.
51
141152
1304
02:22
The leader of the chiefs said, "No, sorry. We can't take you. You'll slow us down.
52
142481
3897
Lider demiş ki, "Üzgünüm, sizi beraberimizde götüremeyiz, bizi yavaşlatırsınız.
02:26
We have to flee our women and children, we have to run."
53
146402
3490
Kadın ve çocuklarımızı uzaklaştırmalıyız, kaçmak zorundayız."
02:30
And they were left behind, waiting to die.
54
150648
2390
Ve onları arkada, ölüme bırakmışlar,
02:33
But these two people worked something out.
55
153330
2975
Fakat bu adamlar bir yol buluyorlar.
02:36
The blind man said, "Look, I'm a very strong man but I can't see."
56
156330
3143
Kör olan demiş ki, "Bak, ben güçlüyüm, fakat göremiyorum."
02:39
The man with no legs says, "I can see as far as the end of the world,
57
159497
3286
Ayakları olmayan demiş, "Ben dünyanın diğer ucunu görüyorum,
02:42
but I can't save myself from a cat, or whatever animals."
58
162807
4499
fakat kendimi bir kediden, ya da herneyse, hayvandan koruyamam."
02:47
The blind man went down on his knees like this,
59
167925
3381
Ve kör olan dizinin üzerine çökmüş, bu şekilde,
02:51
and told the man with no legs to go over his back, and stood up.
60
171330
3048
ve ayakları olmayan adama üzerine çıkmasını söylemiş, ve ayağa kalkmış.
02:54
The man on top can see, the blind man can walk.
61
174710
2596
Tepedeki adam görebiliyor, kör adam yürüyebiliyor.
Ve bunlar kalkıp, köylülerin izlerini takip etmişler,
02:58
These guys took off, followed the footsteps of the villagers
62
178121
2856
ve köylüleri bulup onları geçmişler.
03:01
until they found and passed them.
63
181002
2066
03:05
So, this was told to me in a setup of elders.
64
185330
3976
Bu bana büyüklerin toplandığı bir yerde söylenmişti.
03:09
And it's a really poor area.
65
189330
1695
Ve orası oldukça fakir bir bölge, ben kuzey Kenya'yı temsil ediyorum --
03:11
I represent Northern Kenya:
66
191049
1455
03:12
the most nomadic, remote areas you can even find.
67
192529
2554
görebileceğiniz en hareketli, en göçebe yer.
03:16
And that man told me, "So, here you are.
68
196330
1976
Ve bu adam bana dedi ki, "İşte, buradasın,
03:18
You've got a good education from America, you have a good life in America;
69
198330
3492
Amerika'da güzel bir eğitim aldın,
orada güzel bir hayatın var, bizim için ne yapacaksın?
03:22
what are you going to do for us?
70
202298
1795
03:25
We want you to be our eyes, we'll give you the legs.
71
205417
2889
Bizim gözümüz olmanı istiyoruz, ayaklarını biz buluruz.
03:28
We'll walk you, you lead us."
72
208330
1976
Seni yürütürüz, sen bize öncülük et."
03:30
The opportunity came. I was always thinking about that:
73
210742
2609
Ve fırsat gelmişti, ben de hep bunu düşünüyordum,
03:33
"What can I do to help my people?
74
213376
1930
insanlarım için ne yapabilirim?
03:35
Every time you go to an area where for 43 years of independence,
75
215330
3346
43 yıldır bağımsız olan bir yere gidiyorsunuz,
03:38
we still don't have basic health facilities.
76
218701
2541
fakat temel sağlık ihtiyaçlarınızdan yoksunsunuz.
03:41
A man has to be transported in a wheelbarrow 30 km for a hospital.
77
221267
3126
İnsanlar, hastaneler için el arabası ile
20, 30 kilometre taşınmak zorunda. Hiç temiz içme suyu yok.
03:44
No clean drinking water.
78
224418
1285
Ve dedim, "Kendimi adayacağım,
03:46
So I said, "I'm going to dedicate myself.
79
226030
2275
03:48
I'm leaving America.
80
228330
1246
Amerika'yı terkediyorum, göreve koşacaktım."
03:49
I'm going to run for office."
81
229901
1508
03:51
Last June, I moved from America,
82
231734
3223
Geçen Temmuz -- Amerika'dan Haziran'da ayrıldım, Temmuz seçimlerine girdim, kazandım.
03:55
ran in July election and won.
83
235559
2836
03:58
And I came for them,
84
238933
2834
Ve onlar için geldim, amacım bu benim.
04:02
and that's my goal.
85
242457
1126
04:03
Right now I have in place, for the last nine months,
86
243608
2432
Ve şimdi, dokuz aydır kafamda bir plan var şöyle ki,
beş yıl içinde, her göçmen aile temiz suya kavuşacak.
04:07
a plan that in five years,
87
247155
2755
04:10
every nomad will have clean drinking water.
88
250370
2933
04:13
We're building dispensaries across that constituency.
89
253774
2976
Bu seçim gölgesinin bir ucundan diğer ucuna dispanserler inşa ediyoruz.
04:17
I'm asking my friends from America to help
90
257820
2229
Amerika'daki arkadaşlarımdan bize yardım etmeleri
için doktor ya da hemşire getirmelerini istiyorum.
04:20
with bringing nurses or doctors to help us out.
91
260074
2232
04:22
I'm trying to improve infrastructure.
92
262621
2044
Alt yapıyı geliştirmeye çalışıyorum.
04:25
I'm using the knowledge I received from the United States
93
265266
2715
Amerika'da kazandığım bilgileri, toplumumu
ileri götürmek için kullanıyorum.
04:28
and from my community
94
268006
1046
04:29
to move them forward.
95
269658
1400
Problemlerimize kendimize has çözümler üreteye çalışıyorum.
04:31
I'm trying to develop homegrown solutions to our issues
96
271083
3457
04:34
because people from outside can come and help us,
97
274565
2565
Çünkü biliyoruz ki, dışarıdaki insanlar gelip bize yardım edebilirler,
04:37
but if we don't help ourselves, there's nothing to do.
98
277155
2593
fakat kendimize yardım etmezsek, yapılacak hiç bir şey yok.
04:40
My plan right now
99
280258
1087
Şu anki planım, öğrencilere farklı alanlar tanıtırken --
04:41
as I continue with introducing students to different fields --
100
281370
3934
04:45
some become doctors, some lawyers --
101
285330
1849
bazısı doktor oluyor, bazısı avukat --
04:47
we want to produce a comprehensive group of people,
102
287204
2395
onlarla birlikte, geri dönüp muazzam bir ekonomik gerilemenin
04:49
students who can come back and help us see a community grow
103
289624
2855
ortasında bulunan bir toplumun nasıl geliştiğini görmemize
04:52
that is in the middle of a huge economic recession.
104
292504
3308
yardım edecek geniş bir öğrenci grubu oluşturmak istiyoruz.
04:56
As I continue to be a Member of Parliament
105
296147
2792
Parlamentin bir üyesi olarak sizlerin botanik,
04:58
and as I continue listening to all of you talking about botany,
106
298964
3366
sağlık,demokrasi, yeni icatlar hakkındaki düşüncelerinizi
05:02
health, democracy, new inventions,
107
302354
2976
dinlerken bir yandan da umuyorum ki; bir gün,
05:05
I'm hoping that one day in my own little community --
108
305809
2497
yolu olmayan bu küçük toplumumuzla birlikte --
05:08
which is 26,000 square km,
109
308330
1976
26,000 kilometre kare büyüklüğünde,
05:10
maybe five times Rhode Island --
110
310330
1867
Rhode Ada'sının yaklaşık beş katı büyüklüğünde,
05:12
with no roads,
111
312491
1000
05:13
we'll be able to become a model to help others develop.
112
313980
3929
diğerlerinin gelişmesine önayak olacak bir model olacağız.
05:17
Thank you very much.
113
317933
1361
Çok teşekkür ediyorum.
05:19
(Applause)
114
319318
1000
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7