Refugees have the right to be protected | António Guterres

59,202 views ・ 2016-01-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sercan Arpacı Gözden geçirme: Olcay Söngüt
00:12
Bruno Giussani: Commissioner, thank you for coming to TED.
0
12373
2799
BG: Komisyon üyesi,
TED'e katılımınız için teşekkür ederiz.
António G: Zevkle.
00:15
António Guterres: Pleasure.
1
15196
1317
BG: Konuşmamıza bir
00:16
BG: Let's start with a figure.
2
16537
1452
rakamla başlayalım.
2015 yılı boyunca
00:18
During 2015, almost one million refugees and migrants arrived in Europe
3
18013
4141
pek çok farklı ülkede
bir milyona yakın
mülteci ve göçmen Avrupaya geldi.
00:22
from many different countries,
4
22178
1475
Suriye ve Irak'ın yanında Afganistan
00:23
of course, from Syria and Iraq, but also from Afghanistan
5
23677
2698
Bangladeş, Eritre ve
00:26
and Bangladesh and Eritrea and elsewhere.
6
26399
2462
diğer yerlerden gelenler oldu.
00:28
And there have been reactions of two different kinds:
7
28885
2500
İki farklı tepki ortaya çıktı:
iyi karşılayanlar ve
00:31
welcoming parties and border fences.
8
31409
3715
sınırlarını kapatanlar.
00:35
But I want to look at it a little bit
9
35148
2057
Bu duruma kısa vadede ve uzun vadede
00:37
from the short-term and the long-term perspective.
10
37229
2830
biraz bakacak olursak,
00:40
And the first question is very simple:
11
40083
3492
ilk sorum oldukça basit:
00:43
Why has the movement of refugees spiked so fast in the last six months?
12
43599
4468
Mülteci hareketliliği son
6 ayda neden bu kadar ani şekilde arttı?
00:48
AG: Well, I think, basically, what triggered this huge increase
13
48091
3293
AG: Bu büyük artışı tetikleyen şeyin
Suriyeli mülteci grup
00:51
was the Syrian refugee group.
14
51408
1921
olduğunu düşünüyorum.
00:53
There has been an increased movement into Europe from Africa, from Asia,
15
53353
4736
Asya ve Afrika'dan
Avrupa'ya doğru artan bir
hareketlilik zaten vardı,
00:58
but slowly growing, and all of a sudden we had this massive increase
16
58113
3826
fakat yavaşça artıyordu,
birden yılın ilk aylarında
01:01
in the first months of this year.
17
61963
2434
bu devasa
artışla karşılaştık.
01:04
Why? I think there are three reasons,
18
64421
1868
Peki neden?
Bunun üç nedeni var:
01:06
two long-term ones and the trigger.
19
66313
2033
iki tane uzun vadede,
bir de tetikleyen neden.
01:08
The long-term ones, in relation to Syrians,
20
68370
2548
Uzun vadedeki nedenler,
01:10
is that hope is less and less clear for people.
21
70942
6607
Suriyelilerle ilgili olarak
insanların artık umutlarının kalmaması.
01:17
I mean, they look at their own country
22
77573
2032
Ülkelerine bakıyorlar ve
01:19
and they don't see much hope to go back home,
23
79629
2681
eve dönmek için pek de bir
umut görmüyorlar.
01:22
because there is no political solution,
24
82334
1945
çünkü ortada hiçbir siyası çözüm yok,
01:24
so there is no light at the end of the tunnel.
25
84303
3055
bu yüzden tünelin sonunda
bir ışık göremiyorlar.
01:27
Second, the living conditions
26
87382
1624
İkinci olarak, Suriyelilerin
01:29
of the Syrians in the neighboring countries have been deteriorating.
27
89030
3326
komşu ülkelerdeki
yaşam koşulları çok kötü.
01:32
We just had research with the World Bank,
28
92380
2253
Dünya Bankası'yla bir araştırma yürüttük.
01:34
and 87 percent of the Syrians in Jordan
29
94657
4336
Ürdün'de yaşayan Suriyelilerin yüzde 87'si
01:39
and 93 percent of the Syrians in Lebanon
30
99017
2901
Lübnan'dakilerin yüzde 93'ü
01:41
live below the national poverty lines.
31
101942
2862
milli fakirlik sınırının altında yaşıyor.
01:44
Only half of the children go to school,
32
104828
2933
Çocukların sadece yarısı okula gidiyor,
01:47
which means that people are living very badly.
33
107785
3022
yani insanlar
çok kötü koşullarda yaşıyorlar.
01:50
Not only are they refugees, out of home,
34
110831
1924
Onlar sadece evlerinden
çıkarılmış mülteciler değil,
01:52
not only have they suffered what they have suffered,
35
112779
2452
sadece bunun acısını
çekmediler,
aynı zamanda çok zor
01:55
but they are living in very, very dramatic conditions.
36
115255
2569
koşullarda yaşıyorlar.
01:57
And then the trigger was when all of a sudden,
37
117848
2320
Birden tetikleyen
unsur ortaya çıktı,
uluslararası yardım
02:00
international aid decreased.
38
120192
1703
azaldı.
02:01
The World Food Programme was forced, for lack of resources,
39
121919
2793
Dünya Gıda Programı
kaynak eskiliğinden
02:04
to cut by 30 percent food support to the Syrian refugees.
40
124736
3064
Suriyeli mültecilere yapılan
gıda yardımının yüzde 30'unu
kesmek zorunda kaldı.
02:07
They're not allowed to work,
41
127824
1423
Çalışmalarına izin verilmiyordu,
bu yüzden tamamen uluslararası desteğe muhtaçtılar.
02:09
so they are totally dependent on international support,
42
129271
3528
02:12
and they felt, "The world is abandoning us."
43
132823
2304
"Dünya bizi yüz üstü bıraktı" diye düşündüler.
02:15
And that, in my opinion, was the trigger.
44
135151
1960
Bu da onları tetikleyen şey oldu.
02:17
All of a sudden, there was a rush,
45
137135
1635
Aniden bir akın başladı.
02:18
and people started to move in large numbers
46
138794
2015
İnsanlar büyük sayılar halinde hareket etmeye başladı.
02:20
and, to be absolutely honest,
47
140833
1558
tamamen dürüst olmak gerekirse
02:22
if I had been in the same situation
48
142415
2199
eğer ben aynı durumda olsaydım
02:24
and I would have been brave enough to do it,
49
144638
2107
bunu yapacak cesareti kendimde bulsaydım,
02:26
I think I would have done the same.
50
146769
1703
Sanırım ben de aynısını yapardım
02:28
BG: But I think what surprised many people is it's not only sudden,
51
148496
4265
BG: Bence çoğu insanı şaşırtan bunun sadece aniden olması değil,
02:32
but it wasn't supposed to be sudden.
52
152785
2200
aniden olmasının beklenmiyor da olması.
02:35
The war in Syria has been happening for five years.
53
155009
2413
Suriye'de beş yıldır savaş var.
02:37
Millions of refugees are in camps and villages and towns around Syria.
54
157446
3660
Milyonlarca mülteci Suriye civarındaki şehirlerde, köylerde ya da kamplarda.
02:41
You have yourself warned about the situation
55
161130
2380
Siz bizzat bu durum hakkında ve örneğin
02:43
and about the consequences of a breakdown of Libya, for example,
56
163534
3283
Libya'nın çöküşünün sonuçları hakkında uyarmıştınız,
02:46
and yet Europe looked totally unprepared.
57
166841
3039
yine de Avrupa tamamen hazırlıksız gözüküyordu.
02:50
AG: Well, unprepared because divided,
58
170618
2459
AG: Hazırlıksızdı çünkü bölünmüştü.
Bölündüğünüzde gerçeği bilmek istemezsiniz.
02:53
and when you are divided, you don't want to recognize the reality.
59
173101
3278
02:56
You prefer to postpone decisions,
60
176403
1857
Kararları ertelemeyi tercih edersiniz,
02:58
because you do not have the capacity to make them.
61
178284
2436
çünkü onları yapacak kapasiteniz yoktur.
03:00
And the proof is that even when the spike occurred,
62
180744
3462
Gerçek şu ki, bu ani artış ortaya çıktığında bile
03:04
Europe remained divided
63
184230
1303
Avrupa bölünmüş kalmaya devam etti ve
03:05
and was unable to put in place a mechanism to manage the situation.
64
185557
5669
bu durumla baş edebilecek bir yöntemi devreye sokamadı.
03:11
You talk about one million people.
65
191250
1691
Bir milyon insandan bahsettiniz.
03:12
It looks enormous,
66
192965
1571
Muazzam bir rakam gibi duruyor,
03:14
but the population of the European Union is 550 million people,
67
194560
4500
fakat Avrupa Birliği'nin nüfusu 550 milyon
03:19
which means we are talking about one per every [550] Europeans.
68
199084
4365
yani her 2 milyon Avrupalı başına bir mülteciden söz ediyoruz.
03:23
Now, in Lebanon, we have one refugee per three Lebanese.
69
203473
3929
Şuan Lübnan'da 3 Lübnanlıya bir mülteci düşüyor.
03:27
And Lebanon? Struggling, of course, but it's managing.
70
207426
4231
Peki Lübnan?
Zorlanıyor tabiki fakat idare ediyor.
03:31
So, the question is: is this something that could have been managed
71
211681
4266
Soru şu:
Mülteci akını baş edilecek
bir şey olur muydu
03:35
if -- not mentioning the most important thing,
72
215971
3021
eğer-- ana nedenlere hitap eden
03:39
which would have been addressing the root causes,
73
219016
2372
en önemli şeyden bahsetmiyorum
03:41
but forgetting about root causes for now,
74
221412
1976
şuan için ana nedenleri unutun,
03:43
looking at the phenomenon as it is --
75
223412
1825
olaya olduğu gibi bakın--
03:45
if Europe were able to come together in solidarity
76
225261
4290
eğer Avrupa sınır
kapılarının alış miktarını yeterli
03:49
to create an adequate reception capacity of entry points?
77
229575
4140
hale getirmek için birlik olabilseydi?
03:53
But for that, the countries at entry points need to be massively supported,
78
233739
4684
Bunun için
sınır kapılarındaki ülkeler
büyük ölçüde desteklenmeli
03:58
and then screening the people with security checks
79
238447
3005
sonra insanlar
güvenlik kontrolünden geçirilmeli
04:01
and all the other mechanisms,
80
241476
1405
diğer yöntemler uygulanmalı
04:02
distributing those that are coming into all European countries,
81
242905
3505
Sonra bu insanlar
tüm Avrupa ülkelerine
her ülkenin
04:06
according to the possibilities of each country.
82
246434
2233
karşılayabileceği kadar dağıtılmalı.
04:08
I mean, if you look at the relocation program
83
248691
2276
Eğer komisyon ve konsey tarafından
04:10
that was approved by the Commission, always too little too late,
84
250991
3063
çok geç onaylanan
04:14
or by the Council, too little too late --
85
254078
1922
yeniden yerleştirme programına bakarsanız --
04:16
BG: It's already breaking down.
86
256024
1485
BG: Çoktan çöktü.
04:17
AG: My country is supposed to receive four thousand.
87
257533
2457
AG: Benim ülkem dört bin kadar alabileceğini düşündü.
Portekiz için dört bin hiç bir şey demektir.
04:20
Four thousand in Portugal means nothing.
88
260014
2007
Bu yüzden bu durum eğer idare edilebilinirse çok iyi bir şekilde yönetilebilir
04:22
So this is perfectly manageable if it is managed,
89
262045
3769
04:25
but in the present circumstances, the pressure is at the point of entry,
90
265838
3410
fakat günümüz koşullarında, sınır kapılarında bir baskı var
04:29
and then, as people move in this chaotic way through the Balkans,
91
269272
3459
Sonra insanlar bu karmakarışık yolda Balkanlara doğru hareket ediyorlar.
04:32
then they come to Germany, Sweden, basically, and Austria.
92
272755
3346
Sonra da Almanya, İsveç ve Avusturya'ya geliyorlar.
04:36
They are the three countries that are, in the end, receiving the refugees.
93
276125
3506
En son olarak da bu üç ülke mültecileri kabul ediyor.
04:39
The rest of Europe is looking without doing much.
94
279655
2532
Avrupanın geri kalanı ise pek bir şey yapmadan bakıyorlar.
04:42
BG: Let me try to bring up three questions,
95
282211
2359
BG: Size biraz da şeytanın avukatlığını yaparak
04:44
playing a bit devil's advocate.
96
284594
1497
üç sorum var.
04:46
I'll try to ask them, make them blunt.
97
286115
2922
Bunları sormaya çalışacağım.
04:49
But I think the questions are very present
98
289061
2039
Sanırım bu sorular Avrupadaki pek çok
04:51
in the minds of many people in Europe right now,
99
291124
2253
insanın aklında oldukça güncel.
04:53
The first, of course, is about numbers.
100
293401
1931
İlk soru tabiki de rakamlar hakkında.
04:55
You say 550 million versus one million is not much, but realistically,
101
295356
4806
550 milyona karşı bir milyonun çok da fazla olmadığını söylediniz, gerçekçi olmak gerekirse
05:00
how many people can Europe take?
102
300186
1950
Avrupa ne kadar insanı alabilir?
05:02
AG: Well, that is a question that has no answer,
103
302160
3512
AG: Bu cevabı olmayan bir soru
05:05
because refugees have the right to be protected.
104
305696
3545
çünkü mültecilerin korunma hakları var.
05:09
And there is such a thing as international law,
105
309947
3167
Aynı zamanda uluslararası hukuk diye bir şey var,
05:13
so there is no way you can say, "I take 10,000 and that's finished."
106
313138
4369
bu yüzden "ben on milyon insan alırım ve biter" diyemezsiniz.
05:17
I remind you of one thing:
107
317531
1787
Size bir şey hatırlatayım:
05:19
in Turkey, at the beginning of the crisis, I remember one minister saying,
108
319342
3876
Krizin ilk başladığı zamanlada Türkiye'deki bir bakanın:
05:23
"Turkey will be able to receive up to 100,000 people."
109
323242
2975
"Türkiye 100 milyon mülteci alabilir." dediğini hatırlıyorum.
05:26
Turkey has now two million three-hundred thousand
110
326241
3445
Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin
05:29
or something of the sort, if you count all refugees.
111
329710
2448
ya da buna yakın bir rakam var.
05:32
So I don't think it's fair to say how many we can take.
112
332182
4189
Bu yüzden ne kadar alabiliriz demenin doğru olduğunu düşünmüyorum.
05:36
What it is fair to say is: how we can we organize ourselves
113
336395
3546
Söylenebilecek şey: uluslararası sorumluluklarımı üstlenmek için
05:39
to assume our international responsibilities?
114
339965
2745
kendimizi nasıl organize etmeliyiz?
05:42
And Europe has not been able to do so,
115
342734
2450
Avrupa bunu yapamıyor çünkü
05:45
because basically, Europe is divided because there is no solidarity
116
345208
3551
Avrupa projelerinde bir birlik olmadığı için
05:48
in the European project.
117
348783
1179
Avrupa bölünmüş durumda.
05:49
And it's not only about refugees; there are many other areas.
118
349986
3126
Sadece mülteciler konusunda da değil, diğer pek çok konuda da.
05:53
And let's be honest, this is the moment in which we need more Europe
119
353136
3634
Dürüst olalım, şuan bölünmüş Avrupadan çok
05:56
instead of less Europe.
120
356794
1536
birlik olan Avrupaya ihtiyacımız var.
05:58
But as the public less and less believes in European institutions,
121
358354
4619
Fakat halk Avrupa kuruluşlarına daha az inandıkça
06:02
it is also each time more difficult to convince the public
122
362997
3282
insanları, sorunları çözmek için Avrupaya daha çok
06:06
that we need more Europe to solve these problems.
123
366303
2302
ihtiyacımız olduğuna ikna etmek daha da zor hale geliyor.
06:08
BG: We seem to be at the point
124
368629
1447
BG: Rakamların özellikle yurt içinde
06:10
where the numbers turn into political shifts, particularly domestically.
125
370100
3411
siyasi değişimlere dönüştüğü bir yerde gibi görünüyoruz.
06:13
We saw it again this weekend in France,
126
373535
1872
Bunu bu hafta sonu Fransa'da bir kez daha gördük.
06:15
but we have seen it over and over in many countries:
127
375431
2452
Aslında pek çok ülkede devamlı görüyoruz,
06:17
in Poland and in Denmark and in Switzerland and elsewhere,
128
377907
2733
Örneğin Polonya, Danimarka, İsviçre vs.
06:20
where the mood changes radically because of the numbers,
129
380664
3549
Buralarda mutlak sayıda çok da önemli olmamalarına rağmen
06:24
although they are not very significant in absolute numbers.
130
384237
6210
rakamlar nedeniyle ülkedeki atmosferin kökten değiştiğini görüyoruz.
06:30
The Prime Minister of --
131
390471
2053
Başbakan --
06:32
AG: But, if I may, on these:
132
392548
1722
AG: İzin verirseniz bunun üzerine şunu söylemek istiyorum:
06:34
I mean, what does a European see at home
133
394294
3301
Hiç göçmenin olmadığı bir köyde evinde
06:37
in a village where there are no migrants?
134
397619
2596
oturan bir Avrupalı ne görür?
06:40
What a European sees is, on television,
135
400239
4628
Bir kaç ay önce televizyonda
06:44
every single day, a few months ago, opening the news every single day,
136
404891
4400
haberleri izleyen her Avrupalının gördüğü şey
06:49
a crowd coming, uncontrolled,
137
409315
2438
kontrol edilemez bir kalabalığın
06:51
moving from border to border,
138
411777
1740
sınırlar aşarak hareket ettiğiydi ve
06:53
and the images on television were of hundreds
139
413541
2180
televizyondaki bu görüntülerde
06:55
or thousands of people moving.
140
415745
1667
yüzlerce, binlerce insan yer değiştiriyordu.
06:57
And the idea is that nobody is taking care of it --
141
417436
3180
Kimsenin bunu önemsemediğini,
07:00
this is happening without any kind of management.
142
420640
3349
tamamen kontrolsüz olduğunu düşünüyorlardı.
07:04
And so their idea was, "They are coming to my village."
143
424013
2825
Düşünceleri şuydu: "Benim köyüme geliyorlar."
07:06
So there was this completely false idea that Europe was being invaded
144
426862
4073
Bu yüzden Avrupa işgal ediliyor gibi yanlış bir düşünceye kapıldılar.
07:10
and our way of life is going to change, and everything will --
145
430959
3761
Yaşayış tarzımız ve diğer her şey değişecek diye düşündüler.
07:14
And the problem is that if this had been properly managed,
146
434744
3865
Problem şu ki: Eğer bu durum düzgün bir şekilde yönetilseydi
07:18
if people had been properly received,
147
438633
1862
eğer insanlar düzenli bir şekilde alınsaydı,
07:20
welcomed, sheltered at point of entry, screened at point of entry,
148
440519
4715
karşılansaydı, giriş noktalarında konaklandırılıp kontrolden geçirilseler ve
07:25
and the moved by plane to different European countries,
149
445258
2689
farklı Avrupa ülkelerine uçakla taşınsalardı
07:27
this would not have scared people.
150
447971
2158
bu insanları korkutmazdı.
07:30
But, unfortunately, we have a lot of people scared,
151
450153
2643
Ne yazık ki, Avrupa bu işi düzenli bir şekilde yapamadığı için
07:32
just because Europe was not able to do the job properly.
152
452820
3023
pek çok insan korkmuş durumda.
07:35
BG: But there are villages in Germany
153
455867
1992
BG: Almanya'da 300 yerli ve 1000 mülteci
07:37
with 300 inhabitants and 1,000 refugees.
154
457883
3336
bulunan köyler var.
07:41
So, what's your position?
155
461243
1974
Bu durumda sizin konumunuz nedir?
07:43
How do you imagine these people reacting?
156
463241
1967
Bu insanların nasıl tepki vermesini beklersiniz?
07:45
AG: If there would be a proper management of the situation
157
465232
2873
AG: Eğer bu durum düzgün bir şekilde idare edilseydi ve
07:48
and the proper distribution of people all over Europe,
158
468129
3080
insanlar Avrupanın dört bir yanına düzenli şekilde dağıtılsaydı
07:51
you would always have the percentage that I mentioned:
159
471233
2976
daima daha önceden bahsettiğim orana sahip olurduk.
07:54
one per each 2,000.
160
474233
1802
2000'e 1
07:56
It is because things are not properly managed
161
476059
2269
Her şey olayların düzgün yönetilememesinden kaynaklanıyor,
07:58
that in the end we have situations
162
478352
1760
Sonunda yaşanması tamamen imkansız
08:00
that are totally impossible to live with, and of course if you have a village --
163
480136
6417
durumlarla karşılaşacağız, eğer bir köyünüz varsa --
08:06
in Lebanon, there are many villages
164
486577
1677
ki Lübnan'da Lübnanlıdan çok Suriyeli olan köyler var
08:08
that have more Syrians than Lebanese; Lebanon has been living with that.
165
488278
3408
Lübnan bununla yaşayabiliyor.
08:11
I'm not asking for the same to happen in Europe,
166
491710
2267
Aynı şeyin Avrupa'da da olmasını, bütün Avrupa köylerinin
08:14
for all European villages to have more refugees than inhabitants.
167
494001
3187
yerli insandan çok mülteci barındırmasını istiyor değilim.
08:17
What I am asking is for Europe to do the job properly,
168
497212
3055
Avrupanın yapmasını istediğim şey bu işi düzenli bir şekilde yapması ve
08:20
and to be able to organize itself to receive people
169
500291
3421
tıpkı geçmişte diğer ülkelerin yapmak zorunda oldukları gibi
08:23
as other countries in the world were forced to do in the past.
170
503736
2928
insanları kabul etmek için kendini organize edebilmesi.
08:26
BG: So, if you look at the global situation not only at Europe --
171
506688
3064
BG: Sadece Avrupa değil, dünyadaki genel duruma bakarsak --
08:29
(Applause)
172
509776
1289
(Alkış)
08:31
BG: Yes!
173
511089
1151
BG: Evet!
08:32
(Applause)
174
512264
4634
(Alkış)
08:36
BG: If you look at the global situation, so, not only at Europe,
175
516922
3021
Sadece Avrupaya değil dünyadaki genel duruma bakarsanız
08:39
I know you can make a long list of countries
176
519967
2104
biliyorum ki gerçekte hiç bir adım atmayan
08:42
that are not really stepping up,
177
522095
3123
ülkelerin uzun bir listesini yapabilirsiniz.
08:45
but I'm more interested in the other part --
178
525242
2448
Fakat ben bunun diğer tarafıyla daha çok ilgiliyim.
08:47
is there somebody who's doing the right thing?
179
527714
2190
Doğru şeyi yapan her hangi biri var mı?
08:50
AG: Well, 86 percent of the refugees in the world
180
530402
2431
AG: Dünyadaki mültecilerin yüzde 86'sı
08:52
are in the developing world.
181
532857
2055
gelişmekte olan ülkelerdeler.
08:54
And if you look at countries like Ethiopia --
182
534936
3320
Etiyopya gibi ülkelere bakarsanız
08:58
Ethiopia has received more than 600,000 refugees.
183
538280
3777
Etiyopya 600 binden fazla mülteci aldı.
09:02
All the borders in Ethiopia are open.
184
542486
2016
Bütün sınırları açık.
09:05
And they have, as a policy,
185
545304
1868
Politika olarak,
09:07
they call the "people to people" policy that every refugee should be received.
186
547196
4096
"insan için insan" politikasını benimseyip her mültecinin kabul edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
09:11
And they have South Sudanese,
187
551316
1579
Güney Sudanlı da var,
09:12
they have Sudanese, they have Somalis.
188
552919
2008
Sudanlı ve Somalili de.
09:14
They have all the neighbors.
189
554951
1857
Bütün komşularından gelenler var.
09:16
They have Eritreans.
190
556832
1764
Eritreliler var.
09:18
And, in general,
191
558929
1295
Genel olarak,
09:20
African countries are extremely welcoming of refugees coming,
192
560248
4180
Afrika ülkeleri mülteci gelişlerinde aşırı derecede iyi karşılayıcı.
09:24
and I would say that in the Middle East
193
564452
2572
Orta Doğu'da ve Asya'da
09:27
and in Asia, we have seen a tendency for borders to be open.
194
567048
5193
açık kapı eğilimi görüyoruz.
09:32
Now we see some problems with the Syrian situation,
195
572265
3365
Şuan Suriye durumu ana güvenlik krizlerine dönüştüğü için
09:35
as the Syrian situation evolved into also a major security crisis,
196
575654
4257
bu konuda bazı problemler görüyoruz,
09:39
but the truth is that for a large period,
197
579935
2093
ama geniş dönemde gerçek şu ki:
09:42
all borders in the Middle East were open.
198
582052
1992
Orta Doğudaki bütün sınırlar açıktı.
09:44
The truth is that for Afghans,
199
584068
1452
Gerçek şu ki: Afganlar için
09:45
the borders of Pakistan and Iran were open for, at the time,
200
585544
2833
Pakistan ve İran'ın kapıları gelen
09:48
six million Afghans that came.
201
588401
1893
6 milyon Afgana açıktı.
09:50
So I would say that even today, the trend in the developing world
202
590318
3821
Şunu söyleyebilirim ki: Bugün bile gelişmekte olan ülkelerdeki eğilim
09:54
has been for borders to be open.
203
594163
2326
sınırların açılması şeklinde.
09:56
The trend in the developed world is for these questions to become
204
596513
4412
Gelişmiş ülkelerdeki durum ise
10:00
more and more complex,
205
600949
2106
çok daha karışık.
10:03
especially when there is, in the public opinion,
206
603079
2571
Özellikle de halk nezdinde,
10:05
a mixture of discussions between refugee protections on one side
207
605674
5083
bir yanda mültecilerin korunması diğer yanda ise benim görüşüme göre
10:10
and security questions -- in my opinion, misinterpreted -- on the other side.
208
610781
3639
yanlış yorumlanan güvenlik sorunları arasındaki tartışmaların karışımı.
10:14
BG: We'll come back to that too,
209
614444
1541
BG: Bu konuya tekrar döneceğiz,
10:16
but you mentioned the cutting of funding and the vouchers
210
616009
2740
Dünya Gıda Programı'ndan kaynak ve
10:18
from the World Food Programme.
211
618773
1460
makbuz kesimi olduğundan bahsettiniz.
10:20
That reflects the general underfunding of the organizations
212
620257
2833
Bu da bu konular üzerinde çalışan organizasyonların
10:23
working on these issues.
213
623114
2316
genel fon yetersizliğini yansıtıyor.
10:26
Now that the world seems to have woken up,
214
626155
2555
Madem ki dünya uyanmış görünüyor
10:28
are you getting more funding and more support,
215
628734
2191
daha fazla kaynak ve destek alacak mısınız
10:30
or it's still the same?
216
630949
1413
yoksa aynı mı kalacak?
10:32
AG: We are getting more support.
217
632386
1799
AG: Daha çok destek alıyoruz.
10:34
I would say that we are coming close to the levels of last year.
218
634209
4433
Geçen yılki seviyeye yaklaştığımızı söyleyebilirim.
10:39
We were much worse during the summer.
219
639100
2349
Yazın durum çok daha kötüydü.
10:41
But that is clearly insufficient to address the needs of the people
220
641799
3858
Fakat bu açıkça insanların ihtiyaçlarını
10:45
and address the needs of the countries
221
645681
1890
ve insanları destekleyen ülkelerin
10:47
that are supporting the people.
222
647595
1499
ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz.
10:49
And here we have a basic review of the criteria, the objectives,
223
649118
5926
Bu konuda elimizde kriterlerin, amaçların
10:55
the priorities of development cooperation that is required.
224
655068
2792
gereken kalkınma işbirliği önceliklerinin bir incelemesi var.
10:57
For instance, Lebanon and Jordan are middle-income countries.
225
657884
3003
Örneğin; Lübnan ve Ürdün orta gelirli ülkeler.
11:00
Because they are middle-income countries,
226
660911
1974
Orta gelirli ülkeler oldukları için,
11:02
they cannot receive soft loans or grants from the World Bank.
227
662909
2911
Dünya Bankası'ndan düşük faizli kredi veya hibe alamazlar.
11:05
Now, today this doesn't make any sense,
228
665844
2199
Bugün bu hiçbir şey ifade etmiyor,
11:08
because they are providing a global public good.
229
668067
2329
çünkü bu ülkeler küresel kamusal mal temin ediyorlar.
11:10
They have millions of refugees there,
230
670420
1810
Buralarda yaşayan milyonlarca mülteci var,
11:12
and to be honest, they are pillars of stability in the region,
231
672254
3490
dürüst olmak gerekirse, onlar karşılaştıkları
11:15
with all the difficulties they face,
232
675768
1738
bütün zorluklarla ve kollektif güvenliğimizin ilk savunma hattıyla
11:17
and the first line of defense of our collective security.
233
677530
2690
bölgedeki istikrarın önemli destekçileri
11:20
So it doesn't make sense
234
680244
1163
Bu yüzden anlam ifade eden şey
11:21
that these countries are not a first priority
235
681431
2143
bu ülkelerin kalkınma işbirliği politikalarında
11:23
in development cooperation policies.
236
683598
1745
birinci önceliğe sahip olmamaları.
11:25
And they are not.
237
685367
1159
Evet değiller.
11:26
And not only do the refugees live in very dramatic circumstances
238
686550
3402
Sadece bu ülkelerde acınası koşullarda
11:29
inside those countries,
239
689976
1230
yaşayan mülteciler değil yerli
11:31
but the local communities themselves are suffering,
240
691230
2826
halkın kendisi de sıkıntı çekiyor,
11:34
because salaries went down,
241
694080
2256
çünkü maaşlar düştü
11:37
because there are more unemployed,
242
697491
1647
çünkü daha fazla işsizler,
11:39
because prices and rents went up.
243
699162
2400
çünkü fiyatlar ve kiralar arttı.
11:42
And, of course, if you look at today's situation
244
702238
3944
Eğer bu ülkelerdeki göstergelerin
11:46
of the indicators in these countries,
245
706206
3098
bugünkü durumuna bakarsanız
11:49
it is clear that, especially their poor groups of the population,
246
709328
5483
özellikle nüfusun yoksul gruplarının karşılaştıkları
11:54
are living worse and worse because of the crisis they are facing.
247
714835
3235
zorluklar nedeniyle daha kötü koşullarda yaşadığı çok açık.
11:58
BG: Who should be providing this support?
248
718094
1984
BG: Bu desteği kim sağlamalı?
12:00
Country by country, international organizations, the European Union?
249
720102
3321
Ülkeler, uluslararası organizasyonlar, Avrupa Birliği?
12:03
Who should be coming up with this support?
250
723447
2048
Kim destek çıkmalı?
12:05
AG: We need to join all efforts.
251
725519
1545
AG: Herkesin katılmasına ihtiyacımız var.
12:07
It's clear that bilateral cooperation is essential.
252
727088
2545
İkili işbirliği çok önemli.
12:09
It's clear that multilateral cooperation is essential.
253
729657
2763
Çoklu işbirliği çok önemli.
12:12
It's clear that international financial institutions should have flexibility
254
732444
3595
Uluslarası finansör kuruluşların bu ülkelere daha fazla
12:16
in order to be able to invest more massively
255
736063
2719
yatırım yapıp destek sağlayabilmeleri için
12:18
in support to these countries.
256
738806
1526
esnekliklerinin olması gerektiği çok açık.
12:20
We need to combine all the instruments and to understand that today,
257
740356
3246
Bütün araçları bir araya getirmemiz lazım ve bugün şunu anlamalıyız
12:23
in protracted situations, at a certain moment,
258
743626
2446
uzun süreli durumlarda, belirli bir anda,
12:26
that it doesn't make sense anymore to make a distinction
259
746096
2670
insani yardım ve kalkınma yardımı
12:28
between humanitarian aid and development aid
260
748790
3649
ya da süreci arasında ayrım yapmanın
12:32
or development processes.
261
752463
2349
artık hiçbir anlamı kalmaz.
12:34
Because you are talking about children in school,
262
754836
3603
Çünkü okuldaki çocuklardan bahediyorsunuz,
12:38
you are talking about health,
263
758463
1409
sağlıktan bahsediyorsunuz,
12:39
you are talking about infrastructure that is overcrowded.
264
759896
2832
kalabalıklaşan altyapıdan bahsediyorsunuz.
12:42
You are talking about things that require a long-term perspective,
265
762752
3569
Uzun süreli perspektif gerektiren şeylerden söz ediyorsunuz,
12:46
a development perspective
266
766345
1333
bir kalkınma perspektifi,
12:47
and not only an emergency humanitarian aid perspective.
267
767702
3036
sadece acil durum insani yardım perspektifi değil.
12:51
BG: I would like your comment on something
268
771147
2024
BG: Bu sabah gazetede olan
12:53
that was in newspapers this morning.
269
773195
1753
şey hakkında yorumlarınızı merak ediyorum.
12:54
It is a statement made by the current front-runner
270
774972
5372
Amerikan Başkanlığının şuanki favori Cumhuriyetçi
13:00
for the Republican nomination for US President, Donald Trump.
271
780368
3346
adayı Donald Trump'ın yaptığı bir yorum.
13:03
Yesterday, he said this.
272
783738
1366
Dün şöyle dedi.
13:05
(Laughter)
273
785128
1001
(Gülüşmeler)
13:06
No, listen to this. It's interesting.
274
786153
1792
Şunu dinleyin, çok ilginç.
13:07
I quote: "I am calling for a total and complete shutdown
275
787969
2870
Söylediklerini aynen aktarıyorum: "Ülkemizin temsilcileri
13:10
of Muslims entering the US,
276
790863
1698
neler olduğunu çözene kadar Müslümanların Amerikaya
13:12
until our country's representatives can figure out what's going on."
277
792585
4316
girişinin tamamen engellenmesi gerektiği çağrısını yapıyorum."
13:17
How do you react to that?
278
797425
1359
Buna tepkiniz nasıl olur?
13:18
AG: Well, it's not only Donald Trump.
279
798808
2084
AG: Bunu söyleyen sadece Donald Trump değil.
13:20
We have seen several people around the world
280
800916
2266
Dünyanın dört bir yanında siyasi sorumlulukları
13:23
with political responsibility saying, for instance,
281
803206
2413
olan ve Müslüman mültecilerin alınmamasını
13:25
that Muslims refugees should not be received.
282
805643
2158
söyleyen pek çok insan gördük.
13:28
And the reason why they say this
283
808108
3500
Bunu söylemelerinin nedeni,
13:31
is because they think that by doing or saying this,
284
811632
3099
bunu yaparak ya da söyleyerek ülkelerinin
13:34
they are protecting the security of their countries.
285
814755
2582
güvenliklerini koruduklarını düşünüyorlar.
13:37
Now, I've been in government.
286
817361
1433
Şuan ben de hükümetteyim.
13:38
I am very keen on the need for governments
287
818818
2278
Hükümetlerin ülkelerinin ve insanlarının
13:41
to protect the security of their countries
288
821120
2445
güvenliklerini koruma ihtiyaçlarıyla
13:43
and their people.
289
823589
1151
oldukça ilgiliyim.
13:44
But if you say, like that,
290
824764
2923
Fakat eğer Amerika'da veya herhangi bir
13:47
in the US or in any European country,
291
827711
2506
Avrupa şehrinde şöyle bir şey söylerseniz:
13:50
"We are going to close our doors to Muslim refugees,"
292
830241
3946
"Kapılarımızı Müslüman mültecilere kapatacağız."
13:54
what you are saying is the best possible help
293
834211
3112
söylediğiniz şey terörist örgütler için muhtemelen
13:57
for the propaganda of terrorist organizations.
294
837347
2410
en iyi propaganda yardımı olacaktır.
14:00
Because what you are saying --
295
840146
1612
Çünkü söylediğiniz şey --
14:01
(Applause)
296
841782
5575
(Alkış)
14:07
What you are saying will be heard by all the Muslims in your own country,
297
847381
5583
Söylediğiniz şey ülkenizdeki bütün Müslümanlar tarafından duyulacak ve
14:12
and it will pave the way for the recruitment
298
852988
2073
örgüte katılmaya zemin hazırlayacaktır.
14:15
and the mechanisms that, through technology,
299
855085
2621
Daeş, El Nusra, El Kaide ve diğer bütün gruplar
14:17
Daesh and al-Nusra, al-Qaeda, and all those other groups
300
857730
3855
bugün teknoloji yoluyla
14:21
are today penetrating in our societies.
301
861609
2398
toplumlarımızın içine nüfuz etmiş durumda.
14:24
And it's just telling them, "You are right, we are against you."
302
864031
4121
Bu sadece "Haklısınız, biz size karşıyız." demek olur.
14:28
So obviously, this is creating in societies that are all multiethnic,
303
868176
6390
Açıkçası çok etnikli
14:34
multi-religious, multicultural,
304
874590
1749
çok dinli, çok kültürlü toplumlarda
14:36
this is creating a situation in which, really,
305
876363
3372
bu tür söylemlerin olması
14:39
it is much easier for the propaganda of these terrorist organizations
306
879759
3390
terörist organizasyonların insanları terör eylemine
14:43
to be effective in recruiting people for terror acts
307
883173
5113
dahil etme girişimlerinin etkili olmasını
14:48
within the countries where these kinds of sentences are expressed.
308
888310
3914
daha kolay hale getiriyor.
14:52
BG: Have the recent attacks in Paris and the reactions to them
309
892248
2983
BG: Paris'teki son saldırılar ve bunlara gösterilen tepkiler
14:55
made your job more difficult?
310
895255
1983
işinizi daha da mı zorlaştırdı?
14:57
AG: Undoubtedly.
311
897262
1359
AG: Şüphesiz.
14:58
BG: In what sense?
312
898645
1461
BG: Ne anlamda?
15:00
AG: In the sense that, I mean, for many people the first reaction
313
900992
4316
AG: Şu anlamda ki; bu tür terör saldırılarında çoğu
15:05
in relation to these kinds of terrorist attacks is: close all borders --
314
905332
3420
kişinin ilk tepkisi: bütün sınırları kapatın--
15:08
not understanding that the terrorist problem in Europe is largely homegrown.
315
908776
4445
Avrupa'daki terörist sorununun geniş ölçekte burada yetişen bir şey olduğunu anlamıyorlar.
15:13
We have thousands and thousands of European fighters in Syria and in Iraq,
316
913245
4973
Suriye ve Irak'ta binlerce Avrupalı askerimiz var.
15:18
so this is not something that you solve by just not allowing Syrians to come in.
317
918242
4230
Bu sorunu sadece Suriyelilerin girmesine izin vermeyerek çözemezsiniz.
15:22
And I must say, I am convinced
318
922496
2456
Şunu söylemeliyim ki,
15:24
that the passport that appeared,
319
924976
4172
ortaya çıkan pasaportla ilgili
15:29
I believe, was put by the person who has blown --
320
929172
3747
inanıyorum ki o kendisini --
15:32
BG: -- himself up, yeah.
321
932943
1531
BG: patlatan tarafından konuldu, evet.
15:34
AG: [I believe] it was on purpose,
322
934498
1911
AG: Bunun kasıtlı olduğunu düşünüyorum
15:36
because part of the strategies of Daesh is against refugees,
323
936433
3618
çünkü DAEŞ'in stratejilerinin bir kısmı mültecilere karşı
15:40
because they see refugees as people that should be with the caliphate
324
940075
3413
çünkü mültecileri halifenin yanında olmaktansa
15:43
and are fleeing to the crusaders.
325
943512
2452
haçlıların yanına kaçanlar olarak görüyorlar.
15:45
And I think that is part of Daesh's strategy to make Europe react,
326
945988
4063
Bence bu DAEŞ'in, Avrupa tepki gösterip
15:50
closing its doors to Muslim refugees
327
950075
2391
kapılarını müslüman mültecilere kapatsın
15:52
and having an hostility towards Muslims inside Europe,
328
952490
3691
ve Avrupa içindeki müslümanlara düşmanlık beslesin
15:56
exactly to facilitate Daesh's work.
329
956205
3522
kendi işlerini kolaylaştırsın diye izledikleri stratejinin bir parçası.
15:59
And my deep belief is that it was not the refugee movement
330
959751
4508
Şuna derinden inanıyorum ki terörizme
16:04
that triggered terrorism.
331
964283
1681
neden olan şey mülteci hareketliliği değil.
16:05
I think, as I said,
332
965988
1160
Bence, önceden söylediğim gibi,
16:07
essentially terrorism in Europe is today a homegrown movement
333
967172
3527
özellikle bugün Avrupa'daki terörizm karşılaştığımız küresel durumla
16:10
in relation to the global situation that we are facing,
334
970723
3295
ilgili olarak burada yetişmiş bir hareketlilik.
16:14
and what we need is exactly to prove these groups wrong,
335
974042
4420
yapmamız gereken şey tam olarak bu grupların yanlış olduğunu kanıtlamak
16:18
by welcoming and integrating effectively
336
978486
3473
bunu da dünyanın bu bölgesinden gelenleri
16:21
those that are coming from that part of the world.
337
981983
2403
karşılayarak ve
etkili şekilde
topluma entegre
16:24
And another thing that I believe is that to a large extent,
338
984410
3016
ederek yapabiliriz.
Geniş ölçekte inandığım diğer bir şey de,
16:27
what we are today paying for in Europe
339
987450
2463
bugün Avrupa'da ödediğimiz bedel
16:29
is the failures of integration models
340
989937
2170
60lar, 70ler, 80lerdeki büyük göç akımlarında
16:32
that didn't work in the '60s, in the '70s, in the '80s,
341
992131
3141
işe yaramayan, entegre etme modellerinin
16:35
in relation to big migration flows that took place at that time
342
995296
2971
başarısızlıklarının bir sonucudur.
16:38
and generated what is today in many of the people, for instance,
343
998291
3789
Bugün çoğu insan için ortaya çıkardığı şey, örneğin,
16:42
of the second generation of communities,
344
1002104
2743
bu toplulukların ikinci kuşağı için,
16:44
a situation of feeling marginalized,
345
1004871
4131
ötekileştirilmiş hissetme durumu,
16:49
having no jobs,
346
1009026
1390
işsizlik,
16:50
having improper education,
347
1010440
1539
yetersiz eğitim,
16:52
living in some of the neighborhoods that are not adequately provided
348
1012003
5225
kamusal altyapı açısından yetersiz
16:57
by public infrastructure.
349
1017252
2242
mahallelerde yaşam.
16:59
And this kind of uneasiness, sometimes even anger,
350
1019518
4833
İkinci kuşakta bulunan
17:04
that exists in this second generation
351
1024375
2469
bu tür huzursuzluklar ve bazen öfke
17:06
is largely due to the failure of integration policies,
352
1026868
3023
büyük ölçüde entegrasyon politakalarının başarısızlığından kaynaklanıyor.
17:09
to the failure of what should have been a much stronger investment
353
1029915
3881
Bu başarısızlık için yapılması gereken, insanlara birlikte yaşama ve birbirlerine
17:13
in creating the conditions for people to live together and respect each other.
354
1033820
4388
saygı gösterme koşulları oluşturmak için daha güçlü bir yatırım.
17:18
For me it is clear.
355
1038232
1308
Benim için bu çok açık ve net.
17:19
(Applause)
356
1039564
3241
(Alkış)
17:22
For me it is clear that all societies will be multiethnic, multicultural,
357
1042829
3870
Benim için şu gayet açık ki gelecekte bütün toplumlar
17:26
multi-religious in the future.
358
1046723
1626
çok etnikli, çok kültürlü ve çok dinli olacaklar.
17:28
To try to avoid it is, in my opinion, impossible.
359
1048666
3238
Bunun olmasını önlemek, bana göre, imkansız.
17:32
And for me it's a good thing that they will be like that,
360
1052420
2900
Hatta bunun olması güzel bir şey.
17:35
but I also recognize that, for that to work properly,
361
1055344
3378
Bunun düzgün işlemesi için şunun da farkındayım ki;
17:38
you need a huge investment
362
1058746
1956
kendi toplumlarınızın sosyal uyumu için
17:40
in the social cohesion of your own societies.
363
1060726
2436
büyük bir yatırıma ihtiyacınız olacak.
17:43
And Europe, to a large extent, failed in that investment
364
1063186
3674
Avrupa, geniş ölçekte, son bir kaç yılda
17:46
in the past few decades.
365
1066884
3213
bu yatırımı yapmada başarısız oldu.
17:50
BG: Question: You are stepping down from your job at the end of the year,
366
1070121
3996
BG: Soru: 10 yılın ardından, bu yıl sonunda
17:54
after 10 years.
367
1074141
1533
görevinizden istifa ediyorsunuz.
17:55
If you look back at 2005,
368
1075698
1437
Yeniden 2005'e bakarsanız
17:57
when you entered that office for the first time, what do you see?
369
1077159
3075
bu makama ilk geldiğinizde, ne görüyorsunuz?
18:01
AG: Well, look:
370
1081491
1855
AG: Bakın:
18:04
In 2005, we were helping one million people go back home
371
1084466
5377
2005'te, bir milyon insanın güvenle ve haysiyetle
18:09
in safety and dignity, because conflicts had ended.
372
1089867
3048
evlerine dönmelerine yardım ediyorduk çünkü çatışmalar bitmişti.
18:13
Last year, we helped 124,000.
373
1093692
2665
Geçen yıl, bu sayı 124 bindi.
18:17
In 2005, we had about 38 million people displaced by conflict in the world.
374
1097659
5088
2005'te, dünyada çatışmalar yüzünden yerinden edilmiş 38 milyon insan vardı.
18:22
Today, we have more than 60 million.
375
1102771
2471
Bugün ise 60 milyondan fazla.
18:26
At that time, we had had, recently,
376
1106052
3067
O zaman, son zamanlarda çözülen
18:29
some conflicts that were solved.
377
1109143
2679
bir kaç çatışma vardı.
18:32
Now, we see a multiplication of new conflicts
378
1112393
2307
Şimdi ise yeni çatışmaların çoğaldığını görüyoruz,
18:34
and the old conflicts never died:
379
1114724
1841
eskileri ise asla bitmedi:
18:36
Afghanistan, Somalia, Democratic Republic of Congo.
380
1116589
3356
Afganistan, Somalı, Kongo Demokratik Cumhuriyeti.
18:39
It is clear that the world today is much more dangerous than it was.
381
1119969
4056
Şu bir gerçek ki bugün dünya daha önce olduğundan çok daha tehlikeli.
18:44
It is clear that the capacity of the international community
382
1124049
2844
Uluslararası toplumun çatışmaları önleme ve
18:46
to prevent conflicts and to timely solve them,
383
1126917
2876
onları zamanında çözme kapasitesi
18:49
is, unfortunately, much worse than what it was 10 years ago.
384
1129817
4154
ne yazık ki 10 yıl önce olduğundan çok daha kötü.
18:53
There are no clear power relations in the world,
385
1133995
2745
Dünyada şeffaf güç ilişkileri yok,
18:56
no global governance mechanisms that work,
386
1136764
2493
çalışan küresel yönetişim mekanizmaları yok
18:59
which means that we live in a situation
387
1139281
2779
cezasız kalma ve öngörülememezliğin
19:02
where impunity and unpredictability tend to prevail, and that means
388
1142084
4926
hüküm sürdüğü bir durumda yaşıyoruz.
19:07
that more and more people suffer,
389
1147034
2415
Bu da demek oluyor ki çok fazla daha insan acı çekecek,
19:09
namely those that are displaced by conflicts.
390
1149473
2393
özellikle çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilenler.
19:11
BG: It's a tradition in American politics
391
1151890
2006
BG: Amerikan siyasetinde şöyle bir gelenek vardır:
19:13
that when a President leaves the Oval Office for the last time,
392
1153920
3630
Bir Başkan Oval Ofis'ten son kez ayrıldığında
19:17
he leaves a handwritten note on the desk for his successor
393
1157574
2777
birkaç saat içinde yerine geçecek olan kişi için
19:20
that walks in a couple of hours later.
394
1160375
2101
masanın üzerine el yazması bir not bırakır.
19:22
If you had to write such a note to your successor, Filippo Grandi,
395
1162500
3185
Sizden sonra gelecek kişi için böyle bir not yazacak olsanız, Filippo Grandi,
19:25
what would you write?
396
1165709
1152
ne yazardınız?
19:26
AG: Well, I don't think I would write any message.
397
1166885
3064
AG: Herhangi bir mesaj yazacağımı düşünmüyorum.
19:29
You know, one of the terrible things when one leaves an office
398
1169973
2975
Bilirsiniz, bir ofisi terkeden birinin yapacağı en kötü şeylerden birisi
19:32
is to try to become the backseat driver,
399
1172972
2730
arka koltuktaki bir sürücü gibi davranması,
19:35
always telling the new one what to do.
400
1175726
2887
yeni gelene ne yapacağını söylemesidir.
19:38
So that, I will not do.
401
1178637
1516
Bu yüzden yazmazdım.
19:40
If I had to say something to him,
402
1180177
1944
Eğer ona bir şey söylemem gerekseydi,
19:42
it would be, "Be yourself, and do your best."
403
1182145
2277
"Kendin ol, elinden gelenin en iyisini yap" derdim.
19:44
BG: Commissioner, thank you for the job you do.
404
1184753
2246
BG: Değerli Komisyon Üyesi, yaptığınız iş için ve
19:47
Thank you for coming to TED.
405
1187023
1505
TED'e katıldığınız için teşekkür ederiz.
19:48
(Applause)
406
1188552
4342
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7