Ed Boyden: A light switch for neurons

Ed Boyden: Nöronlar için bir elektrik anahtarı

144,570 views ・ 2011-05-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: ŞEYDANUR TIKIR Gözden geçirme: Meric Aydonat
Bir dakikalığına bugününüzü bir gözden geçirin.
00:16
Think about your day for a second.
0
16028
1629
00:17
You woke up, felt fresh air on your face as you walked out the door,
1
17681
3247
Kalktınız, kapıdan dışarı çıkarken ferah bir esinti vurdu yüzünüze,
00:20
encountered new colleagues and had great discussions
2
20952
2451
yeni meslektaşlar edindiniz ve güzel tartışmalarda bulundunuz,
ve yeni bir şey öğrendiğinizde dehşetli bir hayranlık hissettiniz.
00:23
and felt in awe when you found something new.
3
23427
2102
Ama bahse girerim bugün hakkında düşünmediğiniz bir şey var--
00:25
But I bet there's something you didn't think about today,
4
25553
2678
size çok içten gelen bir yakınlıkta
00:28
something so close to home,
5
28255
1296
muhtemelen sık sık düşünmediğiniz bir şey.
00:29
you probably don't think about it very often at all.
6
29575
2439
Bu, bütün hislerinizin,
00:32
And that's that all those sensations, feelings, decisions and actions
7
32038
3263
kararlarınızın, hareketlerinizin
kafanızdaki bilgisayar aracılığyla yönetildiği şeyin
00:35
are mediated by the computer in your head
8
35325
1958
ismi beyindir.
00:37
called your brain.
9
37307
1190
00:38
Now, the brain may not look like much from the outside --
10
38521
2685
Beyin dışarıdan göründüğü haline fazla benzemeyebilir --
pembemsi-gri bir çift et parçası
00:41
a couple pounds of pinkish-gray flesh,
11
41230
2367
biçimsiz--
00:43
amorphous.
12
43621
1214
00:44
But the last 100 years of neuroscience have allowed us to zoom in on the brain
13
44859
3695
fakat son yüzyıllların nörolojisi
beyne yakından bakabilmemizi
00:48
and to see the intricacy of what lies within.
14
48578
2112
ve içinde yatan karmaşıklığı gözlemleyebilmemizi sağladı.
00:50
And they've told us that this brain is an incredibly complicated circuit
15
50714
3764
Ve beynin inanılmaz derecede
karmaşık bir devre olduğunu
00:54
made out of hundreds of billions of cells called neurons.
16
54502
3635
yüz milyarlarca nöron denilen hücrelerden oluştuğunu anlattılar.
00:58
Now, unlike a human-designed computer,
17
58161
3256
Bir insan tarafından dizayn edilmiş,
01:01
where there's a fairly small number of different parts,
18
61441
2637
çok az sayıda farklı parçaların olduğu bir bilgisayarın aksine--
bunların işleyişini biliriz çünkü onları biz tasarladık--
01:04
and we know how they work because we humans designed them,
19
64102
2853
01:06
the brain is made out of thousands of different kinds of cells,
20
66979
3071
beyin binlerce çeşit hücreden meydana gelir
belki on binlerce.
01:10
maybe tens of thousands.
21
70074
1162
01:11
They come in different shapes; they're made out of different molecules;
22
71260
3345
Farklı şekillere girerler; farklı moleküllerden oluşmuşlardır;
ve beynin farklı yerlerine bağlanarak görev alırlar.
01:14
they project and connect to different brain regions.
23
74629
2462
Ve aynı zamanda, geçirilen hastalığa göre farklı davranırlar.
01:17
They also change in different ways in different disease states.
24
77115
2998
Bunu biraz somutlaştıralım.
01:20
Let's make it concrete.
25
80137
1376
01:21
There's a class of cells,
26
81537
1485
Bir hücre sınıfı var,
01:23
a fairly small cell, an inhibitory cell, that quiets its neighbors.
27
83046
4056
orta derece büyüklükte, komşularını durgunlaştıran indirgeyici bir hücre.
Bu, şizofrenide olduğu gibi çökertilmiş hücrelerden biri gibi.
01:27
It's one of the cells that seems to be atrophied
28
87126
2260
01:29
in disorders like schizophrenia.
29
89410
1535
01:30
It's called the basket cell.
30
90969
1701
Bu hücrenin ismi basket hücresi.
01:32
And this cell is one of the thousands of kinds of cell
31
92694
2534
Ve bu hücre keşfetmekte olduğumuz
binlerce hücreden bir tanesi.
01:35
that we're learning about.
32
95252
1279
01:36
New ones are being discovered every day.
33
96555
1976
Her geçen gün yeni hücreler keşfediliyor.
İkinci bir örnek olarak:
01:39
As just a second example:
34
99482
1394
01:40
these pyramidal cells, large cells, can span a significant fraction
35
100900
3982
piramit hücreleri var, büyük hücreler,
beynin ciddi bir büyüklükteki kısmını kaplayabiliyorlar.
01:44
of the brain.
36
104906
1151
Harekete geçirici nitelikteler.
01:46
They're excitatory.
37
106081
1182
Ve bunlar sara gibi hastalıklarda
01:47
And these are some of the cells that might be overactive
38
107287
2713
fazlasıyla aktif olabilen hücrelerden.
01:50
in disorders such as epilepsy.
39
110024
1565
Bu hücrelerden her biri
01:52
Every one of these cells is an incredible electrical device.
40
112315
3921
inanılmaz bir elektrik aleti.
01:56
They receive inputs from thousands of upstream partners
41
116730
2667
Yukarı akım eşlerinden girdi alarak
kendi elektriksel çıktılarını hesaplıyorlar ve sonra
01:59
and compute their own electrical outputs,
42
119421
2352
02:01
which then, if they pass a certain threshold,
43
121797
2211
eğer belli bir eşiği geçerlerse
binlerce aşağı akım eşlerine gidiyorlar.
02:04
will go to thousands of downstream partners.
44
124032
2085
Ve bu süreç yalnızca bir milisaniyede oluyor,
02:06
And this process, which takes just a millisecond or so,
45
126141
2740
02:08
happens thousands of times a minute in every one of your 100 billion cells,
46
128905
3993
veya bir dakikada binlerce defa
100 milyar hücrenizin her birinde,
02:12
as long as you live and think and feel.
47
132922
2799
yaşadığınız, düşündüğünüz,
ve hissettiğiniz sürece.
02:17
So how are we going to figure out what this circuit does?
48
137100
3978
Peki bu devrenin ne yaptığını nasıl bulacağız?
İdeal durumda, devrenin içine girebiliriz
02:21
Ideally, we could go through this circuit
49
141102
1991
ve bu farklı hücreleri devre dışı bırakıp sonra tekrar devreye sokarak
02:23
and turn these different kinds of cell on and off
50
143117
2542
02:25
and see whether we could figure out
51
145683
1694
hangilerinin önemli fonksiyonlara sahip olduğunu,
02:27
which ones contribute to certain functions
52
147401
2253
ve hangilerinin önemli hastalıklarda
02:29
and which ones go wrong in certain pathologies.
53
149678
2505
rol oynadığını çıkarabiliriz.
Eğer aktif hücreler yapabilsedik, nasıl bir güce sahip olduklarını,
02:32
If we could activate cells, we could see what powers they can unleash,
54
152207
3308
neyi başlatıp neyi devam ettirdiklerini görebilirdik.
02:35
what they can initiate and sustain.
55
155539
1690
Eğer onların işleyişini durdurabilseydik,
02:37
If we could turn them off,
56
157253
1253
02:38
then we could try and figure out what they're necessary for.
57
158530
2842
onların ne için gerekli olduklarını bulmaya çalışabilirdik.
Ve bugün size anlatacağım hikaye budur.
02:41
And that's the story I'm going to tell you about today.
58
161396
2989
Ve dürüstçe söylemek gerekirse, 11 yıldır bu işteyiz,
02:44
And honestly, where we've gone through over the last 11 years,
59
164409
2909
beynin devrelerini, hücrelerini, parçalarını ve yolaklarını
02:47
through an attempt to find ways
60
167342
1486
02:48
of turning circuits and cells and parts and pathways of the brain
61
168852
3062
açıp kapayabilmek için
yeni yollar bulma peşindeyiz;
02:51
on and off,
62
171938
1151
hem bilimi anlamak için
02:53
both to understand the science
63
173113
1583
02:54
and also to confront some of the issues that face us all as humans.
64
174720
5167
hem de insanlığın sorunlarıyla
yüzleşebilmek için.
03:00
Now, before I tell you about the technology,
65
180675
2384
Şimdi, teknolojiyi anlatmaya başlamadan önce,
03:03
the bad news is that a significant fraction of us in this room,
66
183083
4125
kötü haber şu ki, bu odadan büyük bir kısmımız,
eğer ömrümüz yeterse,
03:07
if we live long enough,
67
187232
1156
03:08
will encounter, perhaps, a brain disorder.
68
188412
2068
bir beyin rahatsızlığıyla karşılaşacağız belki.
Şimdiden, bir milyar insan
03:11
Already, a billion people have had some kind of brain disorder
69
191158
3818
yeteneklerinin önüne geçen çeşitli
beyin hastalıklarıyla karşı karşıya.
03:15
that incapacitates them.
70
195000
1422
03:16
The numbers don't do it justice, though.
71
196446
2395
Ama yine de bu sayı tam olarak kendini göstermiyor.
03:18
These disorders -- schizophrenia, Alzheimer's,
72
198865
2324
Bu hastalıklar -- şizofreni, alzaymır,
depresyon, bağımlılık --
03:21
depression, addiction --
73
201213
1151
03:22
they not only steal away our time to live,
74
202388
2171
vaktimizi çalmıyorlar, onlar bizi değiştiriyorlar;
03:24
they change who we are.
75
204583
1151
03:25
They take our identity and change our emotions
76
205758
2146
kimliğimizi ele geçirip duygularımızı değiştiriyorlar --
03:27
and change who we are as people.
77
207928
2020
ve insan olarak kim olduğumuzu değiştiriyorlar.
03:30
Now, in the 20th century,
78
210714
2367
Bugün 20. yüzyılda,
beyin hastalıklarını düzeltmek adına kurulan
03:34
there was some hope that was generated
79
214376
2258
03:36
through the development of pharmaceuticals for treating brain disorders.
80
216658
3613
bir eczacılık gelişimine umut bağlanmıştı.
Ve beyin hastalıklarının belirtilerini azaltan
03:40
And while many drugs have been developed
81
220295
2237
03:42
that can alleviate symptoms of brain disorders,
82
222556
2589
yeni bir çok ilaç bulunurken,
pratikte bu hastalıklardan hiç birinin tedavi edildiği düşünülemez.
03:45
practically none of them can be considered to be cured.
83
225169
2590
03:47
In part, that's because, if you think about it,
84
227783
2192
Bunun bir nedeni de beyne kimyasal banyosu yaptırıyor olmamız.
03:49
we're bathing the brain in a chemical --
85
229999
1923
Bu karmaşık devre
03:51
this elaborate circuit, made of thousands of different kinds of cell --
86
231946
3360
binlerce farklı türde hücrenin
bir madde içinde yıkandığını gösteriyor.
03:55
is being bathed in a substance.
87
235330
1491
03:56
That's also why most of the drugs, not all, on the market
88
236845
2714
Bu hepsi olmasa da piyasadaki ilaçların büyük çoğunluğunun
neden ciddi türde yan etkiler gösterdiğinin de sebebi.
03:59
can present some kind of serious side effect too.
89
239583
2484
Bugün bazı insanlar beyne yerleştirilen
04:02
Now some people have gotten some solace from electrical stimulators
90
242091
3832
elektrikli uyarıcılarla huzur buluyorlar.
04:05
that are implanted in the brain,
91
245947
1537
04:07
for Parkinson's disease or cochlear implants.
92
247508
3503
Ve parkinson hastalığı için,
Koklear implantlar,
04:11
These have indeed been able to bring some kind of remedy
93
251035
3770
birçok çeşitli hastalıktaki
insanlara gerçekten de
04:14
to people with certain kinds of disorders.
94
254829
2062
çare olabiliyorlar.
04:16
But electricity also will go in all directions --
95
256915
3027
Fakat elektrik de, aynı şekilde, her yöne gidecek --
04:19
the path of least resistance --
96
259966
1484
en dirençsiz olan yola da,
04:21
which is where that phrase, in part, comes from,
97
261474
2248
bu terim bir parça da buradan geliyor.
04:23
and will also affect normal circuits,
98
263746
1765
Ve aynı zamanda, onarmak istediğiniz anormal devrelerin yanında normal olanları da etkileyecek.
04:25
as well as the abnormal ones you want to fix.
99
265535
2128
Ve yeniden, oldukça mükemmel kontrol
04:27
So again, we're sent back to the idea of ultraprecise control:
100
267687
2963
fikrimize geri döndürülüyoruz.
04:30
Could we dial in information precisely where we want it to go?
101
270674
3000
Bilgiyi tam olarak gitmesini istediğimiz yere yönlendirebilir miyiz?
11 yıll önce nöroloji bilimiyle ilgilenmeye başladığımda,
04:35
So, when I started in neuroscience 11 years ago --
102
275329
3101
04:38
I had trained as an electrical engineer and a physicist --
103
278454
3236
bir elektrik mühendisi ve fizikçi olarak yetişmiştim,
04:41
the first thing I thought about was,
104
281714
1730
ve bunun hakkında düşündüğüm ilk şey şuydu,
04:43
if these neurons are electrical devices,
105
283468
2089
eğer nöronlar bir takım elektrik devreleriyse,
04:45
all we need to do is to find some way of driving those electrical changes
106
285581
3799
tek ihtiyacımız olan şey, elektrik değişimlerini
belli bir genişliğe yayan bir yol bulmak.
04:49
at a distance.
107
289404
1160
Eğer bir hücrede elektriği açabilirsek,
04:50
If we could turn on the electricity in one cell but not its neighbors,
108
290588
3315
-komşu hücrelere dokunmadan-
04:53
that'd give us the tool to activate and shut down these different cells
109
293927
3346
bu bize farklı hücreleri aktifleştirip kapatabilmek için,
bu hücrelerin ne yaptıklarını ve içinde bulundukları ağlara nasıl
04:57
to figure out what they do
110
297297
1241
04:58
and how they contribute to the networks in which they're embedded.
111
298562
3102
katkı sağladıklarını bulabilmek için bize lazım olan aracı elde etmiş oluruz.
Ve aynı zamanda bu, yanlış yöne giden devre hesaplamalarını
05:01
It would also allow us to have the ultraprecise control we need
112
301688
2965
sabitlememiz için gerekli olan mükemmel kontrole
05:04
to fix the circuit computations that have gone awry.
113
304677
2461
sahip olmamızı sağlayabilir.
05:07
Now, how are we going to do that?
114
307837
1621
Peki bunu nasıl yapacağız?
05:09
Well, there are many molecules that exist in nature
115
309482
2560
Doğada ışığı elektriğe çevirebilen
birçok molekül var.
05:12
which are able to convert light into electricity.
116
312066
3193
Bunları solar hüceleri gibi
05:15
You can think of them as little proteins that are like solar cells.
117
315283
3211
küçük proteinler olarak düşünebilirsiniz.
05:18
If we install these molecules in neurons somehow,
118
318518
2797
Eğer bu molekülleri bir şekilde nöronlara programlayabilirsek,
05:21
then these neurons would become electrically drivable with light,
119
321339
3336
bu nöronlar ışık altında elektrikle işler hale gelebilirler.
05:24
and their neighbors, which don't have this molecule, would not.
120
324699
3148
Ve komşu hücreleri, bu moleküllere sahip olmadığı için gelmezler.
05:27
There's one other magic trick you need to make this happen:
121
327871
2770
Bütün bunları yapabilmenizin ve bu ışığı beyne alabilmenizin
bir güzel püf noktası daha var.
05:30
the ability to get light into the brain.
122
330665
1908
05:32
The brain doesn't feel pain.
123
332597
2500
Ve bunu yapabilmek için --
05:35
Taking advantage of all the effort
124
335121
1635
internet ve iletişimler için harcanan eforlar sayesinde
05:36
that's gone into the internet, telecommunications, etc.,
125
336780
2697
beyin siz acıyı koymadıkça acı hissetmez --
05:39
you can put optical fibers connected to lasers
126
339501
2159
bu nöronları aktifleştirmede kullanabileceğiniz,
05:41
to activate -- in animal models, for example, in preclinical studies --
127
341684
4021
mesela hayvan modelleri ve ön klinik çalışmalarda kullanılabilen,
lazerlere bağlı optik fiberler koyabilirsiniz,
05:45
these neurons and see what they do.
128
345729
1827
ve bu sayede nöronların ne yaptığını görebilirsiniz.
Öyleyse bunu nasıl yapacağız?
05:48
So how do we do this?
129
348135
1277
05:49
Around 2004, in collaboration with Georg Nagel and Karl Deisseroth,
130
349968
3634
2004 yılı civarlarında
Gerhard Nagel ve Karl Deisseroth ile yapılan işbirliğiyle
05:53
this vision came to fruition.
131
353626
1941
bu öngörü meyve verdi.
05:55
There's a certain alga that swims in the wild,
132
355943
3030
Rüzgarda yüzen bir tür alg var,
05:58
and it needs to navigate towards light in order to photosynthesize optimally.
133
358997
3872
verimli şekilde fotosentez yapabilmek için
ışığa karşı gidip gelmesi gerekiyor.
06:02
And it senses light with a little eyespot,
134
362893
2052
Ve gözlerimiz gibi işlemeyen küçük bir
06:04
which works not unlike how our eye works.
135
364969
2220
göz beneği sayesinde ışığı algılıyor.
06:07
In its membrane, or its boundary,
136
367681
2287
Bu zarda veya sınırlarında,
06:09
it contains little proteins
137
369992
2340
ışığı gerçekten elektriğe çevirebilen
küçük proteinler bulunuyor.
06:13
that indeed can convert light into electricity.
138
373194
2482
Bu yüzden bu moleküller channelrhodopsin olarak isimlendiriliyorlar.
06:16
These molecules are called channelrhodopsins.
139
376118
2550
06:18
And each of these proteins acts just like that solar cell
140
378692
2778
Ve bunların her bir molekülü anlattığım solar hücreler gibi davranıyor.
06:21
that I told you about.
141
381494
1165
Mavi hücre ona isabet ettiğinde, küçük bir delik açılıyor
06:22
When blue light hits it,
142
382683
1151
06:23
it opens a little hole and allows charged particles to enter the eyespot;
143
383858
3450
ve yüklü parçaların göz beneğine girmesini sağlıyor.
Ve bu göz beneğinin, tıpkı bataryayı şarj eden bir güneş hücresi gibi
06:27
that allows this eyespot to have an electrical signal,
144
387332
2541
bir elektrik sinyaline sahip olmasını sağlıyor.
06:29
just like a solar cell charging a battery.
145
389897
2006
06:31
So what we need to do is take these molecules
146
391927
2131
Bu noktada bizim yapmamız gereken şey,
bu molekülleri alarak nöronlara çevirmek.
06:34
and somehow install them in neurons.
147
394082
1727
06:35
And because it's a protein,
148
395833
1344
Bu bir protein olduğundan
06:37
it's encoded for in the DNA of this organism.
149
397201
3052
organizmanın DNA'sında kodlanıyor.
06:40
So all we've got to do is take that DNA,
150
400277
2145
Bu yüzden bu DNA'yı alıp, virüs gibi bir
06:42
put it into a gene therapy vector, like a virus,
151
402446
2874
gen terapi vektörüne koyarak,
06:45
and put it into neurons.
152
405344
1333
nöronlara yerleştirmek zorundayız.
06:48
And this was a very productive time in gene therapy,
153
408276
3675
Bunlar üretken bir gen terapi zamanında olduğumuzun bir göstergesi,
06:51
and lots of viruses were coming along,
154
411975
1992
ve bir çok virüs meydana getiriliyor.
06:53
so this turned out to be fairly simple.
155
413991
1883
Bu artık yapılması çok kolay bir hale geldi.
06:55
Early in the morning one day in the summer of 2004,
156
415898
2459
2004 yazının erken bir sabahında
06:58
we gave it a try, and it worked on the first try.
157
418381
2299
biz bunu denedik, ve ilk deneyişimizde işledi.
Bu DNA'yı alıyorsunuz ve bir nörona koyuyorsunuz.
07:01
You take this DNA and put it into the neuron.
158
421057
2124
07:03
The neuron uses its natural protein-making machinery
159
423205
3385
Bu nöron doğal protein yapma mekanizmasını kullanarak
07:06
to fabricate these little light-sensitive proteins
160
426614
2456
ışığa duyarlı proteinleri işletiyor
ve çatıya güneş paneli koyar gibi
07:09
and install them all over the cell, like putting solar panels on a roof.
161
429094
3749
onları hücrenin her tarafına yerleştiriyor.
07:12
And the next thing you know,
162
432867
1345
Ve bildiğiniz bir sonraki şey,
07:14
you have a neuron which can be activated with light.
163
434236
2472
ışıkla aktifleşebilen bir nörona sahip olduğunuz.
Bu gerçekten çok güçlü bir şey.
07:17
So this is very powerful.
164
437303
1438
07:18
One of the tricks you have to do is figure out how to deliver these genes
165
438765
3711
Yapmanız gereken bir önemli şey de,
komşularına dokunmadan bu genleri istediğiniz hücrelere
07:22
to the cells you want and not all the other neighbors.
166
442500
2531
nasıl çevireceğinizi bulmak.
Bunu yapabilirsiniz; virüslerde ufak bir değişiklik yapabilirsiniz ve
07:25
And you can do that;
167
445055
1151
07:26
you can tweak the viruses so they hit some cells and not others.
168
446230
3004
onlar bu sayede yalnızca hedef hücrelere isabet edebilirler.
Işıkla aktifleşen hücreler elde edebilmek için
07:29
And there's other genetic tricks you can play
169
449258
2130
kurnazca oynayabileceğiniz başka genetik yollar da var.
07:31
in order to get light-activated cells.
170
451412
2327
Bu alan, optogenetik olarak biliniyor.
07:34
This field has now come to be known as "optogenetics."
171
454206
2980
07:37
And just as one example of the kind of thing you can do,
172
457210
2901
Ve yapabileceklerinize yalnızca bir misal olarak,
karmaşık bir ağ alabilirsiniz,
07:40
you can take a complex network,
173
460135
1773
07:41
use one of these viruses to deliver the gene
174
461932
2069
bu virüslerden birini kullanarak, onu
bu yoğun ağdaki yalnızca bir hücre tipine iletebilirsiniz.
07:44
just to one kind of cell in this dense network.
175
464025
2242
07:46
And then when you shine light on the entire network,
176
466291
2548
Sonra ağa ışık yansıtısınız,
07:48
just that cell type will be activated.
177
468863
1840
ve yalnızca o hücre aktifleşecektir.
07:50
For example, let's consider that basket cell I told you about earlier,
178
470727
3307
Mesela, daha önce anlattığım basket hücresini düşünelim --
şizofrenide çökertilmiş ve
07:54
the one that's atrophied in schizophrenia
179
474058
1975
indirgeyici olan bir hücre.
07:56
and the one that is inhibitory.
180
476057
1536
Eğer geni bu hücrelere iletebilirsek --
07:58
If we can deliver that gene to these cells --
181
478291
2108
tabi ki de bunlar genin ekspresyonuyla değişmeyecekler--
08:00
they won't be altered by the expression of the gene, of course --
182
480423
3058
beyin ağına mavi ışığı yansıtılacak,
08:03
then flash blue light over the entire brain network,
183
483505
2443
08:05
just these cells are going to be driven.
184
485972
2139
ve yalnızca bu hücreler işlenecek.
Ve ışıkları kapattığımızda, bu hücreler normale dönecek,
08:08
And when the light turns off, these cells go back to normal;
185
488135
2833
bu yüzden hücreler bu olaya karşı isteksiz görünmüyorlar.
08:10
there don't seem to be adverse events.
186
490992
1826
08:12
Not only can you study what these cells do,
187
492842
2006
Bu çalışmayı yalnızca bu hücrelerin yaptığı şeyde ve
08:14
what their power is in computing in the brain,
188
494872
2147
onların beyinde hesaplanan gücünde değil,
başka şeylerde de kullabilirsiniz--
08:17
you can also use this to try to figure out
189
497043
2061
bu hücreler eğer gerçekten çökertilmiş hücrelerse
08:19
if we could jazz up the activity of these cells
190
499128
2210
belki bunların aktifliğini kullanarak buna biraz daha ruh katabilirdik.
08:21
if indeed, they're atrophied.
191
501362
1453
08:22
I want to tell you some short stories about how we're using this
192
502839
3068
Bilimsel, klinik ve ön klinik düzeylerde
bunu nasıl kullandığımız hakkında
08:25
both at the scientific clinical and preclinical levels.
193
505931
3386
size iki kısa hikaye anlatmak istiyorum şimdi.
08:29
One of the questions that we've confronted is:
194
509341
2430
Karşılaştığımız sorulardan bir tanesi şu,
08:31
What signals in the brain mediate the sensation of reward?
195
511795
2742
beyinde ödül duygusunu oluşturan sinyaller nelerdir?
08:34
Because if you could find those,
196
514561
1536
Çünkü eğer bunu bulursanız,
08:36
those would be some of the signals that could drive learning;
197
516121
2886
bunlar öğrenmeyi sağlayan sinyallerden bazıları olabilir.
Beyin, ödülü işleten şeyi kullanarak daha fazlasını yapabilir.
08:39
the brain will do more of what got that reward.
198
519031
2196
Ve aynı zamanda bunlar, bağımlılık gibi rahatsızlıklarda bozulan sinyallerdir.
08:41
These are also signals that go awry in disorders such as addiction.
199
521251
3151
Eğer hücrelerin ne olduğunu bulabilirsek,
08:44
So if we could figure out what cells they are, we could maybe find new targets
200
524426
3686
belki ilaçların savaşacağı yeni düşmanlar tayin ederek
yeni ilaçlar dizayn edebiliriz,
08:48
for which drugs can be designed or screened against
201
528136
2490
veya ciddi özürleri olan insanlar için
08:50
or maybe places where electrodes could be put in
202
530650
2251
elektrotları koyacak yeni yerler bulabiliriz.
08:52
for people who have severe disability.
203
532925
1825
08:54
To do that, we came up with a very simple paradigm
204
534774
2388
Bunu yapabilmek için, Fiorella grubuyla işbirliği içerisinde
çok basit bir paradigma sunuyoruz,
08:57
in collaboration with the Fiorillo group,
205
537186
1961
eğer hayvan bu kutuya giderse
08:59
where, if the animal goes to one side of this little box,
206
539171
2689
bir yüzeyinden ışık sinyali alıyor,
09:01
it gets a pulse of light.
207
541884
1196
beyindeki farklı hücreleri ışığa duyarlı hale getirebilmek için.
09:03
And we'll make different cells in the brain sensitive to light.
208
543104
2980
Eğer hücreler ödülü oluşturabilirse,
09:06
If these cells can mediate reward, the animal should go there more and more.
209
546108
3587
hayvan oraya tekrar ve tekrar gitmelidir.
Ve işte olup biten şey bu.
09:09
And that's what happens.
210
549719
1165
09:10
The animal goes to the right-hand side and pokes his nose there
211
550908
2958
Hayvanın sağ el tarafına gidişi ve oraya burnunu sokması
ve bunu her yaptığında bir mavi ışık flaşı alması.
09:13
and gets a flash of blue light every time he does it.
212
553890
2489
Ve bunu yüzlerce ve yüzlerce defa yapacak.
09:16
He'll do that hundreds of times.
213
556403
1533
Bunlar dopamin sinir hücreleridir,
09:17
These are the dopamine neurons,
214
557960
1477
bazılarınız beyin merkezlerinde bu isimle karşılaşmış olabilirsiniz.
09:19
in some of the pleasure centers in the brain.
215
559461
2101
Biz, bunun kısa bir aktifliğinin,
09:21
We've shown that a brief activation of these is enough to drive learning.
216
561586
3793
öğrenmeyi oluşturmak için gerçekten yeterli olduğunu ispatladık.
Şimdi bu fikri genelleyebiliriz.
09:25
Now we can generalize the idea.
217
565403
2045
Beyindeki bir nokta yerine,
09:27
Instead of one point in the brain, we can devise devices that span the brain,
218
567472
3633
ışığı üç boyutlu düzene ulaştırabilen
ve beyne yayan icatlar tasarlayabliriz --
09:31
that can deliver light into three-dimensional patterns --
219
571129
2676
her biri kendi minyatür ışık kaynağıyla eşleşen
09:33
arrays of optical fibers,
220
573829
1193
optik fiber dizileri--
09:35
each coupled to its own independent miniature light source.
221
575046
2775
Ve sonra bunları in vivoda deneyebiliriz
09:37
Then we can try to do things in vivo
222
577845
1717
bugüne kadar tek çatı altında yapılan tek deneme --
09:39
that have only been done to date in a dish,
223
579586
2014
09:41
like high-throughput screening throughout the entire brain
224
581624
2732
beyinde belli şeylerin olmasına yol açabilen sinyaller için
bütün beyin boyunca yapılan yüksek verimli eleme gibi.
09:44
for the signals that can cause certain things to happen
225
584380
2621
Veya bu hücreler beyin hastalıklarınının tedavisinde
09:47
or that could be good clinical targets for treating brain disorders.
226
587025
3221
iyi bir hedef hücre olarak kullanılabilirler.
Ve anlatmak istediğim bir hikaye de
09:50
One story I want to tell you about is:
227
590270
1821
travma sonrası stres bozukluklarını tedavide nasıl yeni hedefler bulabileceğimiz--
09:52
How can we find targets for treating post-traumatic stress disorder,
228
592115
3214
kontrol edilemeyen bir endişe ve korku biçimi.
09:55
a form of uncontrolled anxiety and fear?
229
595353
2667
Ve yaptığımız şeylerden biri
09:58
One of the things that we did was to adopt a very classical model of fear.
230
598044
4892
korkunun klasik bir modelini benimsemekti.
10:02
This goes back to the Pavlovian days.
231
602960
2977
Bu Pavlovcu günlere geri dönüş.
10:05
It's called Pavlovian fear conditioning, where a tone ends with a brief shock.
232
605961
3678
İsmi, Pavlovcu korku durumu--
tonun kısa bir şokla bittiği yer.
10:09
The shock isn't painful, but it's a little annoying.
233
609663
2444
Bu çok acı verici değil fakat sinir bozucu nitelikte.
Ve zamanla hayvan -- bu durumda
10:12
And over time -- in this case, a mouse,
234
612131
1878
deneylerde sıklıkla kullanılan ve iyi bir hayvan modeli olan fare --
10:14
which is a good animal model, commonly used in such experiments --
235
614033
3110
tondan korkmayı öğrenir.
10:17
the animal learns to fear the tone.
236
617167
1680
Hayvan donarak tepki verecektir,
10:18
It will react by freezing, sort of like a deer in the headlights.
237
618871
3067
farların önündeki bir geyik gibi.
10:21
Now the question is: What targets in the brain can we find
238
621962
2730
Bu noktada soru şu, beyinde bu korkuyla başa çıkmamızı
10:24
that allow us to overcome this fear?
239
624716
2626
sağlayacak hedefi nasıl bulabiliriz?
Ve yaptığımız şey ton korkuyla birleştikten sonra
10:27
So we play that tone again, after it's been associated with fear.
240
627366
3745
yeniden tonla oynamak.
Hangi hedef hücrelerin beynin bu korku hafızasının
10:31
But we activate different targets in the brain,
241
631135
2196
üstesinden gelmesini sağlayacağını denemek ve tahmin etmek için
10:33
using that optical fiber array I showed on the previous slide,
242
633355
2982
daha önce anlattığım optik fiber düzenini kullanarak
10:36
in order to try and figure out
243
636361
1433
10:37
which targets can cause the brain to overcome that memory of fear.
244
637818
3270
beyindeki farklı hedefleri aktifleştirebiliriz.
Ve bu kısa video
10:41
This brief video shows you one of these targets
245
641112
2290
şu an üzerinde çalıştığımız bu hedeflerin birini gösteriyor.
10:43
that we're working on now.
246
643426
1254
10:44
This is an area in the prefrontal cortex, a region where we can use cognition
247
644704
3637
Bu beynin frontal lobu önünde bulunan korteksteki bir alan,
ve itici duygusal durumlarla başa çıkabilmede kafa yorabileceğimiz bir alan.
10:48
to try to overcome aversive emotional states.
248
648365
2104
Hayvanın bir tonu duymak için gidişi-- ve orada oluşan flaş ışığı.
10:50
The animal hears a tone. A flash of light occurs.
249
650493
2293
Ses yok fakat hayvanın donuşunu görebilirsiniz.
10:52
There's no audio, but you see that the animal freezes --
250
652810
2628
Bu ton önceden kötü haberlerin belirtisiydi.
10:55
the tone used to mean bad news.
251
655462
1479
Ve aşağıda sol el köşesindeki küçük saat sayesinde
10:56
There's a little clock in the lower left-hand corner.
252
656965
2483
hayvanın 2 dakika civarlarında olduğunu görebilirsiniz.
10:59
You can see the animal is about two minutes into this.
253
659472
2530
Ve şimdi sonraki klip
11:02
This next clip is just eight minutes later.
254
662026
2214
sadece 8 dakika sonrası.
11:04
And the same tone is going to play, and the light is going to flash again.
255
664264
3524
Ve aynı ton oynuyor, yine flaş patlayacak.
Tamam, şimdi geliyor.
11:08
OK, there it goes. Right ... now.
256
668294
3176
Ve şu an görebilirsiniz, deneyin yalnızca 10. dakikasında,
11:11
And now you can see, just 10 minutes into the experiment,
257
671494
2690
bu korku hafızası ifadesinin üstesinden gelebilmek için
11:14
that we've equipped the brain, by photoactivating this area,
258
674208
2820
bu alanı ışıkla aktifleştirerek
11:17
to overcome the expression of this fear memory.
259
677052
3105
beyni donattık.
Ve son 2 yıldan fazla bir zaman önce yaşam ağacına geri döndük,
11:21
Over the last couple years, we've gone back to the tree of life,
260
681262
3028
çünkü beyindeki devreleri kapatmanın yollarını bulmaya çalışıyoruz.
11:24
because we wanted to find ways to turn circuits in the brain off.
261
684314
3097
Eğer bunu yapabilseydik, bu büyük bir güç unsuru olurdu.
11:27
If we could do that, this could be extremely powerful.
262
687435
2540
11:29
If you can delete cells for a few milliseconds or seconds,
263
689999
2725
Eğer hücreleri birkaç milisaniye veya saniye içerisinde silebilirseniz,
11:32
you can figure out what role they play in the circuits in which they're embedded.
264
692748
3810
içinde bulundukları devrede
hangi önemli rolleri oynadıklarını bulabilirsiniz.
11:36
We surveyed organisms from all over the tree of life --
265
696582
2576
Ve şimdi hayat ağacının her tarafından organizmalar araştırmaktayız --
hayvanlar dışındaki her canlı aleminde biraz farklılıklar gözlüyoruz.
11:39
every kingdom of life but animals; we see slightly differently.
266
699182
2961
Yeşil ve sarı ışığa karşılık veren bütün molekül çeşitlerini bulduk,
11:42
We found molecules called halorhodopsins or archaerhodopsins,
267
702167
2869
halorhodopsin veya archaerhodopsin olarak isimlendiriliyorlar.
11:45
that respond to green and yellow light.
268
705060
1866
11:46
And they do the opposite of the molecule I told you about before,
269
706950
3103
Ve daha önce bahsettiğim mavi ışık etkinleştiricisi olan
channelrhodopsin molekülü ile zıt şeyleri yapıyorlar.
11:50
with the blue light activator, channelrhodopsin.
270
710077
2485
11:52
Let's give an example of where we think this is going to go.
271
712586
2827
Şimdi bunun nereye gittiğini düşündüğümüze dair bir örnek verelim.
11:55
Consider, for example, a condition like epilepsy,
272
715437
2798
Mesela epilepsi gibi beynin fazla aktif
11:58
where the brain is overactive.
273
718259
2090
olduğu bir durum düşünün.
12:00
Now, if drugs fail in epileptic treatment,
274
720373
2115
Eğer ilaçlar epilepsiyi tedavide başarısız olursa
12:02
one of the strategies is to remove part of the brain,
275
722512
2485
bu stratejilerden bir tanesi beyinden kaldırılacaktır.
Fakat bunun geri döndürülemez olduğu açık, ve yan etkileri olabilir.
12:05
but that's irreversible, and there could be side effects.
276
725021
2683
Peki ya beyni çok kısa bir zaman içerisinde etkisizleştirebilirsek,
12:07
What if we could just turn off that brain for the brief amount of time
277
727728
3286
felç durumu kaybolana kadar,
12:11
until the seizure dies away,
278
731038
1380
12:12
and cause the brain to be restored to its initial state,
279
732442
3414
ve beynin ilk haline geri dönmesini sağlayabilirsek --
12:15
like a dynamical system that's being coaxed down into a stable state?
280
735880
3306
sabit duruma ikna edilen bir çeşit dinamik sistem gibi.
Bu yüzden bu animasyon yalnızca şu kavramı açıklamaya çalışıyor
12:19
This animation tries to explain this concept
281
739210
2062
12:21
where we made these cells sensitive to being turned off with light,
282
741296
3187
hücreleri ışığın kapanmasına karşı duyarlı hale getirdik
ve ışığı yoğunlaştırdık,
12:24
and we beam light in,
283
744507
1152
12:25
and just for the time it takes to shut down a seizure,
284
745683
2528
ve nöbeti durdurabilmek için yalnızca bir an gerekli,
onu durdurabilmeyi umut ediyoruz.
12:28
we're hoping to be able to turn it off.
285
748235
1871
Bu sahada elimizde size gösterebilecek bilgiler yok,
12:30
We don't have data to show you on this front,
286
750130
2112
fakat bu konuda için çok heyecanlıyız.
12:32
but we're very excited about this.
287
752266
1636
12:33
I want to close on one story, which we think is another possibility,
288
753926
3422
Şimdi bir hikayeyle kapatmak istiyorum,
düşündüğümüz başka bir ihtimal ise --
12:37
which is that maybe these molecules, if you can do ultraprecise control,
289
757372
3393
eğer mükemmel kontrolü sağlayabilirseniz belki bu moleküller
beynin kendi içinde,
12:40
can be used in the brain itself to make a new kind of prosthetic,
290
760789
3053
yeni bir çeşit protez yapımında kullanılabilirler, bir optik protez.
12:43
an optical prosthetic.
291
763866
1152
Size zaten elektrik uyarıcıların çok yaygın olmadığını söylemiştim.
12:45
I already told you that electrical stimulators are not uncommon.
292
765042
3129
75,000 insan Parkinson derin-beyin stimülasyonlarına sahipler.
12:48
Seventy-five thousand people
293
768195
1344
12:49
have Parkinson's deep-brain stimulators implanted,
294
769563
2348
Belki 100,000 insan duymalarını
12:51
maybe 100,000 people have cochlear implants, which allow them to hear.
295
771935
3593
koklear implantlara borçlular.
Bir şey daha var, hücrelere bu genleri almak zorunda olduğunuz.
12:55
Another thing -- you've got to get these genes into cells.
296
775552
2784
Gen terapisinde yeni bir umut gelişmekte
12:58
A new hope in gene therapy has been developed,
297
778360
2244
13:00
because viruses like the adeno-associated virus --
298
780628
2609
çünkü muhtemelen bu odada bir çoğumuzun da sahip olduğu
Adeno Assosiye Viruslere benzeyen virüsler
13:03
which probably most of us around this room have;
299
783261
2247
beyne ya da vücuda genleri iletebilmek için
13:05
it doesn't have any symptoms --
300
785532
1492
yüzlerce hastalık için kullanıldılar,
13:07
have been used in hundreds of patients
301
787048
1814
13:08
to deliver genes into the brain or the body.
302
788886
2059
ve hiçbir belirtileri yok.
13:10
And so far, there have not been serious adverse events
303
790969
2533
Ve şimdiye dek bu virüsle bağlantılı
ciddi kötü olaylarla karşılaşılmadı.
13:13
associated with the virus.
304
793526
1243
13:14
There's one last elephant in the room: the proteins themselves,
305
794793
2972
Odada es geçilen son bir gerçek daha var,
13:17
which come from algae, bacteria and funguses
306
797789
2103
alg, bakteri ve mantarlardan gelen ve
13:19
and all over the tree of life.
307
799916
1676
hayat ağacının her tarafında bulunan proteinlerin kendileri.
13:21
Most of us don't have funguses or algae in our brains,
308
801616
2532
Birçoğumuzun beyninde mantar veya algler yok,
o halde bunları beyne koyarsak beyin ne yapar?
13:24
so what will our brain do if we put that in?
309
804172
2053
Hücreler bunu hoş görüyle karşılar mı? Bağışıklık sistemi tepki gösterir mi?
13:26
Will the cells tolerate it? Will the immune system react?
310
806249
2670
İlk günlerde -- henüz insanlar üzerinde denenmedi--
13:28
It's early -- these haven't been done in humans yet --
311
808943
2525
bunu denemek ve anlamak için
13:31
but we're working on a variety of studies to examine this.
312
811492
2730
çeşitli çalışmalarda bulunduk.
Ve şimdiye kadar açık olarak bu moleküllere ya da
13:34
So far, we haven't seen overt reactions of any severity
313
814246
2848
beynin ışıkla aydınlatılmasına karşı
13:37
to these molecules
314
817118
1270
13:38
or to the illumination of the brain with light.
315
818412
3564
herhangi bir güçlüğe dayalı aleni reaksiyonlar görmedik.
Evet, bunlar daha ilk günler, fakat meraklı ve heyecanlıyız.
13:42
So it's early days, to be upfront, but we're excited about it.
316
822000
3111
Bunu potansiyel olarak
13:45
I wanted to close with one story,
317
825135
1617
13:46
which we think could potentially be a clinical application.
318
826776
3229
klinik bir uygulama olabileceğini düşündüğümüz
bir hikayeyle kapatmak istiyorum.
13:50
Now, there are many forms of blindness
319
830913
2475
Körlüğün çok çeşitleri var,
bunlarda gözümüzün arkasındaki ışık algılayıcıları
13:53
where the photoreceptors -- light sensors in the back of our eye --
320
833412
3236
olan fotoreseptörler yitiriliyor.
13:56
are gone.
321
836672
1159
13:57
And the retina is a complex structure.
322
837855
1842
Ve tabi ki retina karmaşık bir yapı.
13:59
Let's zoom in on it so we can see it in more detail.
323
839721
2662
Şimdi ona yaklaşalım ve daha detaylı görelim.
Fotoreseptör hücreleri burada yukarıda görünüyor,
14:02
The photoreceptor cells are shown here at the top.
324
842407
2398
14:04
The signals that are detected by the photoreceptors are transformed
325
844829
3162
ve sonra fotoreseptörlerle algılanan sinyaller
sonunda aşağıdaki bu hücre tabakası olan ganglion hücreleri,
14:08
via various computations
326
848015
1155
bilgiyi beyine iletinceye kadar,
14:09
until finally, the layer of cells at the bottom, the ganglion cells,
327
849194
3244
ki biz bunu burada algı olarak görüyoruz,
14:12
relay the information to the brain,
328
852462
1689
farklı hesaplamalarla değişiyorlar.
14:14
where we see that as perception.
329
854175
1564
Körlüğün retinis pigmentosa veya
14:16
In many forms of blindness, like retinitis pigmentosa
330
856318
2487
14:18
or macular degeneration,
331
858829
1706
moleküler dejenarasyon gibi bir çok çeşidinde,
14:20
the photoreceptor cells have atrophied or been destroyed.
332
860559
2775
fotoreseptör hücreler çökermiş veya yıpranmıştır.
14:23
Now, how could you repair this?
333
863904
1859
O halde bunu nasıl tamir ederiz?
14:25
It's not even clear that a drug could cause this to be restored,
334
865787
3014
Bir ilacın buna sebebiyet verebileceği konusu henüz net değil,
14:28
since there's nothing for the drug to bind to.
335
868825
2145
çünkü ilacın bağlanabileceği bir şey yok.
14:30
On the other hand, light can still get into the eye.
336
870994
2434
Diğer yandan, ışık hala göze girebiilyor.
Işık hala geçirgen ve onu içeri alabiliyorsunuz.
14:33
The eye is still transparent and you can get light in.
337
873452
2539
Peki ya yalnızca bu channelrhodopsin ve diğer molekülleri alabilirsek
14:36
So what if we could take these channelrhodopsins and other molecules
338
876015
3194
ve onları diğer boş hücrelerin bir kısmı üzerine yerleştirip
14:39
and install them on some of these other spared cells
339
879233
2433
onları küçük kameralara çevirebilirsek?
14:41
and convert them into little cameras?
340
881690
1771
Ve gözde bu hücrelerden çok fazla sayıda olduğu için,
14:43
And because there are so many of these cells in the eye,
341
883485
2674
potansiyel olarak yüksek çözünürlükte kameralar olacaklardır.
14:46
potentially, they could be very high-resolution cameras.
342
886183
2636
Bu bizim çalışmalarımız arasında yer alıyor.
14:48
This is some work that we're doing,
343
888843
1674
İş ortaklarımızdan biri olan USC'den Alan Horsager
14:50
led by one of our collaborators, Alan Horsager at USC,
344
890541
3014
tarafından başlatıldı ve
14:53
and being sought to be commercialized by a start-up company, Eos Neuroscience,
345
893579
3675
Eos Neuroscience adında bir kuruluş tarafından ticarete dökülüyor,
NIH taradından finanse ediliyor.
14:57
which is funded by the NIH.
346
897278
1292
14:58
What you see here is a mouse trying to solve a six-arm maze.
347
898594
3044
Ve burada gördüğünüz şey bir farenin labirenti çözmeye çalışması.
Bu 6 kollu bir labirent. Ve farenin hareketini canladırmak için
15:01
There's a bit of water to motivate the mouse to move or he'll just sit there.
348
901662
3636
içinde biraz su var, değilse olduğu yerde otururdu yalnızca.
Ve tabi ki labirentteki hedefi
15:05
The goal of this maze is to get out of the water
349
905322
2259
sudan çıkıp bu ışık kalesinin altındaki
15:07
and go to a little platform that's under the lit top port.
350
907605
3035
küçük bir bölgeye gitmek.
Fare zeki ve nihayetinde labirenti çözüyor,
15:11
Mice are smart, so this one solves the maze eventually,
351
911338
2576
15:13
but he does a brute-force search.
352
913938
1576
ama çıkış yolunu kendini yırtarcasına arıyor.
15:15
He's swimming down every avenue until he finally gets to the platform.
353
915538
3298
Düz zemini buluncaya kadar karşısına çıkan her yoldan aşağı doğru yüzüyor.
15:18
He's not using vision to do it.
354
918860
2084
Bunu yapmak için görme yetisini kullanmıyor.
15:20
These different mice are different mutations
355
920968
2059
Bu farklı fareler insanları etkileyen farklı türdeki
körlükleri tanımlayan çeşitli mutasyonlar.
15:23
that recapitulate different kinds of blindness that affect humans.
356
923051
3103
Ve bu farklı modellere bakmaya çalışırken çok dikkatli olmaya çalışıyoruz,
15:26
So we're being careful in trying to look at these different models
357
926178
3107
böylelikle daha geniş bir yaklaşım ileri sürüyoruz.
15:29
so we come up with a generalized approach.
358
929309
2101
Peki bunu nasıl çözeceğiz?
15:31
So how can we solve this?
359
931850
1261
Yapacağımız şey, tam olarak bir önceki slaytta altını çizdiğimiz şey.
15:33
We'll do exactly what we outlined in the previous slide.
360
933135
2629
Bu mavi ışıklı fotosensörleri alarak
15:35
We'll take these blue light photo sensors
361
935788
1960
hücrenin bir tabakasına yerleştireceğiz,
15:37
and install them onto a layer of cells
362
937772
1818
gözün arkasındaki retinanın ortasına
15:39
in the middle of the retina in the back of the eye
363
939614
2343
15:41
and convert them into a camera --
364
941981
1624
ve onları bir kameraya çevireceğiz.
15:43
just like installing solar cells all over those neurons
365
943629
2586
Tıpkı bu nöronları ışığa duyarlı hale getirmek için
onların her tarafındaki solar hücreleri yerleştirdiğimiz gibi.
15:46
to make them light-sensitive.
366
946239
1396
15:47
Light is converted to electricity on them.
367
947659
2294
Işık onlar üzerinde elektriğe dönüşüyor.
15:49
So this mouse was blind a couple weeks before this experiment
368
949977
2894
Bu fare deneyden 2 hafta önce kördü
15:52
and received one dose of this photosensitive molecule on a virus.
369
952895
3208
ve bir virüsteki ışığa duyarlı molekülden bir doz aldı.
Ve şimdi hayvanın duvarlara çarpmaktan sakınabildiğini
15:56
And now you can see, the animal can indeed avoid walls
370
956127
2542
ve bu küçük platforma gittiğini
15:58
and go to this little platform
371
958693
1441
ve gözlerini bilinçli olarak tekrardan nasıl kullandığını görebilirsiniz.
16:00
and make cognitive use of its eyes again.
372
960158
3197
Bu güç şuna işaret ediyor:
16:03
And to point out the power of this:
373
963379
1733
bu hayvanlar hayatları boyunca gördükleri hayvanlar kadar
16:05
these animals can get to that platform
374
965136
1824
16:06
just as fast as animals that have seen their entire lives.
375
966984
2725
hızlı bir şekilde platforma ulaşmayı başarabiliyorlar.
Bu ön klinik çalışma, bence,
16:09
So this preclinical study, I think, bodes hope
376
969733
2150
gelecekte başarmak istediğimiz türdeki
16:11
for the kinds of things we're hoping to do in the future.
377
971907
2770
umutlara işaret ediyor.
Son olarak, nöroteknolojinin bu yeni alanı için
16:15
We're also exploring new business models for this new field of neurotechnology.
378
975555
4493
yeni iş modelleri keşfediyor olduğumuzu da belirtmek istiyorum.
Bu araçları geliştiriyoruz,
16:20
We're developing tools and sharing them freely
379
980072
2151
fakat onları dünyanın her tarafından yüzlerce grupla ücretsiz olarak paylaşıyoruz,
16:22
with hundreds of groups all over the world
380
982247
2053
böylece insanlar farklı hastalıkları tedavi etmeye çalışabiliyorlar.
16:24
for them to study and try to treat different disorders.
381
984324
2580
Ve umudumuz o ki, beyin devrelerini onları yeniden planlayıp
16:26
Our hope is that by figuring out brain circuits
382
986928
2253
düzenleyebilecek kadar çözerek, daha önce bahsettiğim
16:29
at a level of abstraction that lets us repair them and engineer them,
383
989205
3247
inatçı hastalıkların bazılarını ele alabiliriz,
16:32
we can take some of these intractable disorders I mentioned earlier,
384
992476
3197
ve pratikte hiç birinin tedavi edilemediği bu hastalıkları
16:35
practically none of which are cured,
385
995697
1719
21. yüzyılda bunları tarih yapabiliriz.
16:37
and in the 21st century, make them history.
386
997440
2022
Teşekkür ederim.
16:39
Thank you.
387
999486
1161
16:40
(Applause)
388
1000671
6170
(Alkışlar)
16:53
Juan Enriquez: So some of this stuff is a little dense.
389
1013967
2660
Juan Enriquez: Evet bazı şeyler biraz zor anlaşılır.
16:56
(Laughter)
390
1016651
1976
(Kahkahalar)
Ama bütün bunlar
16:59
But the implications of being able to control seizures or epilepsy
391
1019083
4608
ilaç yerine ışık yoluyla epilepsi ya da felçlerin
17:03
with light instead of drugs
392
1023715
1977
kontrol altına alınabileceğini gösteriyor
17:05
and being able to target those specifically
393
1025716
2654
ve belirli bir şekilde bunları hedefleyebilmek
17:08
is a first step.
394
1028394
1516
ilk adım.
17:10
The second thing that I think I heard you say
395
1030642
2144
Söylediğinizi duyduğumu düşündüğüm ikinci şey
17:12
is you can now control the brain in two colors,
396
1032810
4828
beyni şu an 2 renkle kontrol edebiliyor olmanız.
Bir açma/kapama anahtarı gibi.
17:17
like an on-off switch.
397
1037662
1261
Ed Boyden: Bu doğru.
17:18
Ed Boyden: That's right.
398
1038947
1164
JE: Beyne giden her uyarıyı ikili bir koda dönüştüren bir anahtar.
17:20
JE: Which makes every impulse going through the brain a binary code.
399
1040135
3213
EB: Doğru, evet.
17:23
EB: Right.
400
1043372
1151
17:24
With blue light, we can drive information, and it's in the form of a one.
401
1044547
3452
Yani mavi ışık ile bilgileri yürütebiliyoruz, ve bu bir 1 kodu.
Ve yumuşatılmasıyla, bu neredeyse 0 oluyor.
17:28
And by turning things off, it's more or less a zero.
402
1048023
2444
Bu yüzden birim ümidimiz beyin ile çalışan
17:30
Our hope is to eventually build brain coprocessors that work with the brain
403
1050491
3549
yardımcı beyin işlemcileri icat etmek,
böylelikle hastalardaki fonksiyonları büyütebiliriz.
17:34
so we can augment functions in people with disabilities.
404
1054064
2646
17:36
JE: And in theory, that means that, as a mouse feels, smells, hears, touches,
405
1056734
5555
JE: Ve teoride, bu şu anlama geliyor,
hisseden, koklayan
duyan, dokunan bir fare,
17:42
you can model it out as a string of ones and zeros.
406
1062313
3321
ve siz onu birler ve sıfırlar zinciriyle modelleyebiliyorsunuz.
17:45
EB: Yeah. We're hoping to use this as a way of testing
407
1065658
2540
EB: Kesinlikle, evet. Bunu sinirsel kodların bazı davranışları
ve bazı düşünce ve hisleri nasıl yönettiğini
17:48
what neural codes can drive certain behaviors
408
1068222
2122
test etmek için bir yol olarak kullanmayı
17:50
and certain thoughts and certain feelings
409
1070368
1983
ve beyni daha iyi anlamayı umut ediyoruz.
17:52
and use that to understand more about the brain.
410
1072375
2514
17:54
JE: Does that mean that someday you could download memories
411
1074913
2832
JE: Bu günün birinde hafızalardan bilgiyi indirebileceğiniz
17:57
and maybe upload them?
412
1077769
1655
ve belki de hafızalara bilgiyi yükleyebileceğiniz anlamına mı geliyor?
17:59
EB: That's something we're starting to work on very hard.
413
1079448
2683
EB: Bu üzerinde çalışmaya başladığımız bir şey.
Şu anki çalışmamızda aynı zamanda
18:02
We're now working on trying to tile the brain with recording elements, too,
414
1082155
3554
beyni kayıt maddeleriyle kaplamaya çalışıyoruz.
18:05
so we can record information and then drive information back in --
415
1085733
3106
Böylelikle bilgileri kaydedip geri içeri sokabileceğiz --
18:08
sort of computing what the brain needs
416
1088863
1813
beynin bilgi işleyişini genişletebilmek amacıyla
18:10
in order to augment its information processing.
417
1090700
2206
ihtiyaç duyduğu bir çeşit hesaplama.
18:12
JE: Well, that might change a couple things. Thank you.
418
1092930
2577
JE: Güzel, bu bir şeyleri değiştirebilir. Teşekkürler. (EB: Teşekkürler.)
18:15
EB: Thank you.
419
1095531
1151
(Alkışlar)
18:16
(Applause)
420
1096706
2538
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7