Why do I make art? To build time capsules for my heritage | Kayla Briët

65,095 views ・ 2017-12-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sueda Bingol Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
When I was four years old,
0
12991
1672
Ben 4 yaşındayken
00:14
my dad taught me the Taos Pueblo Hoop Dance,
1
14687
2895
babam bana Taos Pueblo çember dansını öğretti, bu
00:17
a traditional dance born hundreds of years ago in Southwestern USA.
2
17606
4131
yüzyıllar önce ABD'nin Güneybatı'sında doğan geleneksel bir danstı.
00:22
A series of hoops are created out of willow wood,
3
22508
2920
Söğüt ağacından bir dizi çember oluşturuluyor.
00:25
and they're threaded together to create formations of the natural world,
4
25452
3862
Doğal dünyanın oluşma aşamalarını ve hayatın güzelliklerini göstermek için
00:29
showing the many beauties of life.
5
29338
2019
bir zincir oluşturuluyor.
00:31
In this dance, you're circling in a constant spin,
6
31923
2982
Bu dansta güneşin hareketini ve zamanın akışını
00:34
mimicking the movement of the Sun
7
34929
2062
taklit etmek için sabit bir şekilde
00:37
and the passage of time.
8
37015
1647
daire çiziyorsun.
00:40
Watching this dance was magic to me.
9
40232
3259
Bu dansı izlemek benim için büyüleyiciydi.
00:43
Like with a time capsule,
10
43515
1358
Adeta zaman kapsülü gibi.
00:44
I was taking a look through a cultural window to the past.
11
44897
3280
Geçmişe kültürün ışığında bakıyordum.
00:48
I felt a deeper connection
12
48201
1908
Atalarımın dünya görüşünü
00:50
to how my ancestors used to look at the world around them.
13
50133
3303
adeta en derinimde hissettim.
00:54
Since then, I've always been obsessed with time capsules.
14
54046
3749
O günden beri, zaman kapsülünü aklımdan çıkartamıyorum.
00:57
They take on many forms,
15
57819
1628
Birçok şekil alırlar
00:59
but the common thread is that they're uncontrollably fascinating
16
59471
3085
ama ortak özellikleri biz insanlar için
01:02
to us as human beings,
17
62580
2122
kontrol edilemez bir şekilde büyüleyici oluşlarıdır.
01:04
because they're portals to a memory,
18
64726
2166
Çünkü anılara açılan bir kapı gibiler.
01:06
and they hold the important power of keeping stories alive.
19
66916
3814
Hikâyeleri canlı tutmanın en önemli gücünü taşıyorlar.
01:11
As a filmmaker and composer,
20
71503
2109
Bir besteci ve film yapımcısı olarak,
01:13
it's been my journey to find my voice,
21
73636
2579
bu benim yolculuğum; sesimi bulmak
01:16
reclaim the stories of my heritage and the past
22
76239
3369
mirasımın ve geçmişimin hikâyelerine sahip çıkmak ve onları müzikle harmanlamak
01:19
and infuse them into music and film time capsules to share.
23
79632
4062
ve ardından zaman kapsüllerini filme alarak paylaşmam için.
01:24
To tell you a bit about how I found my voice,
24
84838
2326
Beni ben yapanları anlatabilmek için,
01:27
I'd like to share a bit about how I grew up.
25
87188
2270
nasıl büyüdüğümden bahsetmeliyim.
01:29
In Southern California, I grew up in a multigenerational home,
26
89880
3392
Güney Kaliforniya'da çoklu jenerasyon bir evde büyüdüm.
01:33
meaning I lived under the same roof
27
93296
1890
Yani aynı çatı altında ailem,
01:35
as my parents, aunts, uncles and grandparents.
28
95210
3282
halalarım, amcalarım ve büyüklerimle yaşadım.
01:38
My mother is Dutch-Indonesian and Chinese with immigrant parents,
29
98936
4623
Annem yarı Hollandalı yarı Endonezyalı ve göçmen ailelerle yarı Çinli.
01:43
and my father is Ojibwe
30
103583
1986
Babam ise Ojibwe'li (Kızılderili)
01:45
and an enrolled tribal member
31
105593
1604
Kuzeydoğu Kansas'lı Prairie Band Potawatomi'nin
01:47
of the Prairie Band's Potawatomi Tribe in Northeastern Kansas.
32
107221
3390
resmi kabile üyesi.
01:51
So one weekend I'd be learning how to fold dumplings,
33
111238
2980
Bir hafta sonu mantı kapamayı öğreniyorum.
01:54
and the next, I'd be traditional-style dancing
34
114242
2305
Diğer hafta sonu kızılderili toplantısında kendini şarkıcıların
01:56
at a powwow,
35
116571
1197
01:57
immersed in the powerful sounds of drums and singers.
36
117792
3378
ve davulların güçlü müziğine kaptırıp
geleneksel stilde dans etmeyi öğreniyorum.
02:02
Being surrounded by many cultures was the norm,
37
122405
2606
Birçok kültür tarafından çevrili olmak bir kaideydi.
02:05
but also a very confusing experience.
38
125035
2867
Ayrıca kafa karıştırıcı bir deneyimdi.
02:08
It was really hard for me to find my voice,
39
128500
2189
Sesimi bulmak benim için gerçekten çok zordu.
02:10
because I never felt I was enough --
40
130713
2242
Çünkü kendimi hiç tam hissetmedim --
02:12
never Chinese, Dutch-Indonesian or Native enough.
41
132979
3843
ne Çinli ne Hollandalı ne Endonezyalı ne de yerli.
02:17
Because I never felt I was a part of any community,
42
137381
3051
Çünkü kendimi bir topluluğun parçası olarak hiç hissetmedim.
02:20
I sought to learn the stories of my heritage
43
140456
3433
Kökenimin hikâyelerini öğrenmeye çalıştım.
02:23
and connect them together to rediscover my own.
44
143913
2769
Kendimi yeniden keşfetmek için onları birbirine bağladım.
02:27
The first medium I felt gave me a voice was music.
45
147254
3711
İlk kanalım müzikti ve bana bir ses duyurduğunu hissettiğim.
02:32
With layers of sounds and multiple instruments,
46
152043
3182
Seslerin ve çoklu enstrümanların katmanlarıyla,
02:35
I could create soundscapes and worlds that were much bigger than my own.
47
155249
3658
benimkinden çok daha büyük dünyalar ve ses atmosferleri yaratabiliyorum.
02:39
Through music, I'm inviting you into a sonic portal
48
159556
2880
Seni, müzik aracılığıyla duyguların ve hatıralarımın
02:42
of my memories and emotions,
49
162460
2002
sonik portalına davet ediyorum.
02:44
and I'm holding up a mirror to yours.
50
164486
2183
Ve seninkine bir ayna tutuyorum.
02:47
One of my favorite instruments to play is the guzheng zither,
51
167538
3200
En sevdiğim enstrümanlardan biri "Guzheng"
02:50
a Chinese harp-like instrument.
52
170762
1954
harpa benzeyen eski bir Çin çalgısı.
02:53
While the hoop dance is hundreds of years old,
53
173190
2304
Çember dansı binlerce yıllık tarihe sahipken,
02:55
the guzheng has more than 2,000 years of history.
54
175518
3795
Guzheng çalgısı da 2000 yıldan eski bir tarihe sahip.
02:59
I'm playing the styles that greatly influence me today,
55
179337
2675
Yıllar önce geleneksel folk müziğini çalmak için kullanılan bir enstrümanla,
03:02
like electronic music,
56
182036
1637
03:03
with an instrument that was used to play traditional folk music long ago.
57
183697
3982
elektronik müzik gibi,
beni bugün çokça etkileyen sitillerde çalıyorum.
03:08
And I noticed an interesting connection:
58
188235
2818
Ve ilginç bir bağlantı farkettim.
03:11
the zither is tuned to the pentatonic scale,
59
191077
2431
Enstrüman, pentatonik ölçeğe göre akort edilir.
03:13
a scale that is universally known in so many parts of music
60
193532
3552
Bu ölçek, yerli Amerikan folk müzikleri dâhil
03:17
around the world,
61
197108
1185
dünyada birçok müzik içinde
03:18
including Native American folk songs.
62
198317
2813
evrensel olarak kabul edilir.
03:21
In both Chinese and Native folk,
63
201781
1922
Çinli ve yerli folk müzikte,
03:23
I sense this inherent sound of longing and holding onto the past,
64
203727
4257
özlenen ve geçmişe tutulan içsel sesi
03:28
an emotion that greatly drives the music I create today.
65
208008
3395
ve yarattığım müziği büyük ölçüde yönlendiren bir duygu hissediyorum.
03:32
At the time, I wondered if I could make this feeling of immersion
66
212603
3538
O anda, bu tutulma hissini yaratabilir miyim diye merak ettim.
03:36
even more powerful,
67
216165
1158
Çok daha güçlü bir şekilde,
03:37
by layering visuals and music --
68
217347
2212
görseller ve müziğin katmanlamasıyla --
03:39
visuals and images on top of the music.
69
219583
2747
görseller ve görüntülerin yanı sıra.
03:42
So I turned to internet tutorials to learn editing software,
70
222870
3578
toplum kolejine gidip para biriktirmek, film yapmak
03:46
went to community college to save money
71
226472
2097
ve yazılım editlemeyi öğrenmek amacıyla,
03:48
and created films.
72
228593
1320
internetten özel derslere yöneldim.
03:51
After a few years experimenting,
73
231012
1739
Birkaç yıllık deneyimden sonra,
03:52
I was 17 and had something I wanted to tell and preserve.
74
232775
3398
17 yaşındaydım. Anlatmak ve sunmak istediğim bir şeye sahiptim.
03:56
It started with a question:
75
236197
1628
Bir soruyla başladı.
03:58
What happens when a story is forgotten?
76
238692
3070
"Bir hikâye unutulursa ne olur?"
04:02
I lead with this in my latest documentary film,
77
242985
2670
Buna son belgesel filmimde yer verdim.
04:05
"Smoke That Travels,"
78
245679
1517
Adı: "Smoke That Travels"
04:07
which immerses people into the world of music, song, color and dance,
79
247220
5285
Yerli mirasımın ve kimliğimin bir parçası olan korkularımı açığa çıkarırken,
04:12
as I explore my fear that a part of my identity, my Native heritage,
80
252529
5312
insanları müziğin, şarkının, rengin ve dansın dünyasına kaptıran bir belgesel.
04:17
will be forgotten in time.
81
257865
2005
Ve bu zamanla unutulacak.
04:20
Many indigenous languages are dying due to historically forced assimilation.
82
260728
4489
Birçok dil tarih boyunca asimile olmasından dolayı ölüyor.
04:25
From the late 1800s to the early 1970s,
83
265619
3618
1800'lerin sonundan 1970'lerin başına kadar
04:29
Natives were forced into boarding schools,
84
269261
2435
yerli halk, çoğunun nesilden nesle aktarıldığı
04:31
where they were violently punished if they practiced traditional ways
85
271720
3596
dillerini konuştuklarında ya da geleneksel yollarla
04:35
or spoke their native language,
86
275340
1722
pratik yaptıklarında şiddetle cezalandırıldıkları
04:37
most of which were orally passed down.
87
277086
2231
yatılı okullara gönderildi.
04:39
As of now, there are 567 federally recognized tribes in the United States,
88
279892
5675
ABD'de eskiden sayısız kabile varken, şu an itibarıyla
04:45
when there used to be countless more.
89
285591
1861
federal olarak 567 kabile mevcut.
04:48
In my father's words,
90
288179
1600
Babam şöyle derdi:
04:49
"Being Native is not about wearing long hair in braids.
91
289803
3559
"Yerli olmak demek uzun örgülü saçların olması,
04:53
It's not about feathers or beadwork.
92
293386
2416
kuş tüyleri ya da boncukların olması da değil,
04:56
It's about the way we all center ourselves in the world as human beings."
93
296244
4390
yerli olmak, insanoğlu olarak hepimizin dünyada bir merkezde olması demektir."
05:01
After traveling with this film for over a year,
94
301776
2299
Belgesel için 1 yılı aşan seyahatimin ardından
05:04
I met indigenous people from around the world,
95
304099
2401
dünyanın birçok yerinden yerli halkla tanıştım.
05:06
from the Ainu of Japan,
96
306524
1629
Japonya'dan Ainu'lar,
05:08
Sami of Scandinavia,
97
308177
1450
İskandinavya'dan Sami'ler
05:09
the Maori
98
309651
1175
Yeni Zellanda Yerlileri
05:10
and many more.
99
310850
1234
ve daha fazlası.
05:12
And they were all dealing with the exact same struggle
100
312108
3859
Hepsi dillerini ve kültürlerini
05:15
to preserve their language and culture.
101
315991
2060
korumak için mücadele veriyorlar.
05:19
At this moment, I not only realize the power storytelling has
102
319168
3590
Bu anda, güçlü hikâye anlatıcılığının sadece bizi birbirimize
05:22
to connect all of us as human beings
103
322782
2392
bağlama gücünü değil,
05:25
but the responsibility that comes with this power.
104
325198
2805
bu güçle gelen sorumlulukların da farkına vardım.
05:28
It can become incredibly dangerous when our stories are rewritten or ignored,
105
328480
4298
Hikâyelerimiz yeniden yazılırsa veya görmezden gelinirse tehlikeli olabilir.
05:32
because when we are denied identity,
106
332802
1986
Çünkü kimliğimizi reddedersek,
05:34
we become invisible.
107
334812
1541
görünmez oluruz.
05:36
We're all storytellers.
108
336890
2153
Hepimiz hikâye anlatıcılarıyız.
05:39
Reclaiming our narratives and just listening to each other's
109
339705
4636
Anlatılarımızı geri kazanmak ve sadece birbirimizi dinlemek
05:44
can create a portal that can transcend time itself.
110
344365
3452
zamanın kendi sınırını aşabilen bir kapı açabilir.
05:48
Thank you.
111
348397
1183
Teşekkürler.
05:49
(Applause)
112
349604
3348
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7