Wisdom from great writers on every year of life | Joshua Prager

193,084 views ・ 2016-05-12

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Selda Yener Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:12
I'm turning 44 next month,
0
12774
2392
Gelecek ay 44 yaşına giriyorum
00:15
and I have the sense that 44 is going to be a very good year,
1
15190
4480
ve 44 yaşın çok güzel bir yıl olacağını hissediyorum,
00:19
a year of fulfillment, realization.
2
19694
2901
başarı ve farkındalık dolu bir yıl.
00:23
I have that sense,
3
23532
1363
Öyle hissediyorum,
00:24
not because of anything particular in store for me,
4
24919
3047
belli bir şeyi beklediğimden değil,
00:27
but because I read it would be a good year
5
27990
2760
ama Norman Mailer'ın 1968 yılına ait
00:30
in a 1968 book by Norman Mailer.
6
30774
3001
bir kitabında güzel bir yıl olacağını okuduğum için.
00:34
"He felt his own age, forty-four ..."
7
34497
2952
"44 yaşında olduğunu hissetti..."
00:37
wrote Mailer in "The Armies of the Night,"
8
37473
2918
diyor Mailer, "The Armies of the Night" (Gece Orduları) adlı kitabında,
00:40
"... felt as if he were a solid embodiment
9
40415
2462
"...bir insan olarak sanki
00:42
of bone, muscle, heart, mind, and sentiment to be a man,
10
42901
3770
kemik, kas, kalp, akıl ve duygunun somut cismi gibiydi,
00:46
as if he had arrived."
11
46695
1839
başarmış gibiydi."
00:49
Yes, I know Mailer wasn't writing about me.
12
49207
2504
Tabii ki Mailer'ın benim için yazmadığını biliyorum.
00:52
But I also know that he was;
13
52295
1788
Fakat şunu biliyorum öyle de;
00:54
for all of us -- you, me, the subject of his book,
14
54617
3974
hepimiz için yazdı --siz, ben, kitabının öznesi,
00:58
age more or less in step,
15
58615
2210
yaşlanmak hemen hemen aynı oranda,
01:00
proceed from birth along the same great sequence:
16
60849
2965
doğumdan itibaren aynı mükemmel sırada ilerliyordu:
01:05
through the wonders and confinements of childhood;
17
65224
2558
Çocukluğun merakları ve sınırlarından,
01:08
the emancipations and frustrations of adolescence;
18
68425
3336
ergenliğin özgürlük ve düş kırıklıkları,
01:12
the empowerments and millstones of adulthood;
19
72380
3119
yetişkinliğin gücü ve yükleri,
01:16
the recognitions and resignations of old age.
20
76188
3526
ihtiyarlığın farkına varma ve kabullenmelerine kadar.
01:20
There are patterns to life,
21
80391
1902
Yaşama dair örüntüler var
01:22
and they are shared.
22
82317
1334
ve ortak noktalar.
01:24
As Thomas Mann wrote: "It will happen to me as to them."
23
84230
4799
Thomas Mann'ın dediği gibi: "Onların başına geldiği gibi bana da gelecek."
01:29
We don't simply live these patterns.
24
89772
2217
Sadece yaşamayız bu örüntüleri.
01:32
We record them, too.
25
92013
1729
Aynı zamanda yazarız.
01:33
We write them down in books, where they become narratives
26
93766
3207
Kitaplara yazarız, böylece hikâyeleşirler.
01:36
that we can then read and recognize.
27
96997
2194
İşte o zaman okuyup anlayabiliriz.
01:39
Books tell us who we've been,
28
99669
2291
Kitaplar bize kimken
01:41
who we are, who we will be, too.
29
101984
2842
kim olduğumuzu, hatta kim olacağımızı anlatır.
01:45
So they have for millennia.
30
105492
1963
Öyleyse binlerce yıldır böyleler.
01:48
As James Salter wrote,
31
108162
1643
James Salter'ın yazdığı gibi,
01:49
"Life passes into pages if it passes into anything."
32
109829
3927
"Hayat bir şeyleri geride bırakıyorsa, sayfalara geçer."
01:54
And so six years ago, a thought leapt to mind:
33
114979
3369
Böylece, altı yıl önce aklıma bir fikir geldi:
01:58
if life passed into pages, there were, somewhere,
34
118372
3931
Hayat sayfalara geçtiyse, bir yerlerde,
02:02
passages written about every age.
35
122327
2360
her yaşa dair yazılmış sayfalar vardı.
02:04
If I could find them, I could assemble them into a narrative.
36
124711
3580
Eğer onları bulabilirsem, bir hikâyede toplayabilirdim.
02:08
I could assemble them into a life,
37
128315
2038
Onları hayata birleştirebilirdim,
02:10
a long life, a hundred-year life,
38
130377
2746
uzun bir hayata, yüz yıllık bir hayata,
02:13
the entirety of that same great sequence
39
133147
2293
aramızdaki şanslıların başından geçen
02:15
through which the luckiest among us pass.
40
135464
2564
aynı mükemmel sıranın tümüne.
02:19
I was then 37 years old,
41
139321
2476
O zaman 37 yaşındaydım,
02:22
"an age of discretion," wrote William Trevor.
42
142613
2856
"sağduyu yaşı" diyordu William Trevor.
02:27
I was prone to meditating on time and age.
43
147074
3224
Zaman ve yaşlanma üzerine düşünmeye meraklıydım.
02:30
An illness in the family and later an injury to me
44
150322
2843
Ailede bir hastalık ve sonrasındaki bir rahatsızlığım
02:33
had long made clear that growing old could not be assumed.
45
153189
3285
yaşlılığın hükmedilir olmadığını açıkça gösterdi.
02:37
And besides, growing old only postponed the inevitable,
46
157056
3635
Ayrıca yaşlanmak, sadece kaçınılmazı erteliyor,
02:40
time seeing through what circumstance did not.
47
160715
2677
olayların göstermediğini zaman gösteriyordu.
02:43
It was all a bit disheartening.
48
163947
1808
Biraz moral bozucuydu.
02:46
A list, though, would last.
49
166413
2421
Ancak bir liste sürecekti.
02:49
To chronicle a life year by vulnerable year
50
169334
3145
Bir yaşamın yıldan yıla kroniğini çıkarmak,
02:52
would be to clasp and to ground what was fleeting,
51
172503
3237
anlık şeylere tutunmak ve dayanmak olacaktı.
02:55
would be to provide myself and others a glimpse into the future,
52
175764
3343
Geleceğe ulaşsak da ulaşmasak da, kendimin ve diğerlerinin
02:59
whether we made it there or not.
53
179131
1778
oradaki hâline küçük bir bakış sağlayacaktı.
03:01
And when I then began to compile my list, I was quickly obsessed,
54
181574
4087
Sonra, listemi oluşturmaya başladığımda, hemen kafama takıldı,
03:05
searching pages and pages for ages and ages.
55
185685
3193
uzun bir süre sayfalar dolusu araştırma yaptım.
03:09
Here we were at every annual step through our first hundred years.
56
189702
4235
İlk yüzyılımızın başından sonuna her yılki adımda işte böyleydik:
03:14
"Twenty-seven ... a time of sudden revelations,"
57
194624
3012
"Yirmi yedi...birden gelen bir aydınlanma zamanı,"
03:19
"sixty-two, ... of subtle diminishments."
58
199048
3568
"Altmış iki,...hafif güçten düşmeler."
03:23
I was mindful, of course, that such insights were relative.
59
203989
3900
Tabii ki bu sezgilerin göreceli olduğunu düşünüyordum.
03:28
For starters, we now live longer, and so age more slowly.
60
208405
4055
Başlangıçtakilere göre, şimdi daha uzun yaşıyor ve daha yavaş yaşlanıyoruz.
03:33
Christopher Isherwood used the phrase "the yellow leaf"
61
213151
3160
Christopher Isherwood, 53 yaşındaki birini tasvir etmek için
03:36
to describe a man at 53,
62
216335
2151
"sarı yaprak" tabirini kullanmıştı,
03:38
only one century after Lord Byron used it to describe himself at 36.
63
218510
4319
Lord Byron'ın, 36 yaşındayken kendini tanımlamak için kullanmasından
sadece bir asır sonra.
03:42
(Laughter)
64
222853
2277
(Gülüşmeler)
03:45
I was mindful, too, that life can swing wildly and unpredictably
65
225154
3619
Yaşamın bir yıldan ertesi yıla şiddetli ve hiç beklenmedik şekilde
03:48
from one year to the next,
66
228797
1788
değişebileceğini de düşünüyordum
03:50
and that people may experience the same age differently.
67
230609
2775
ve insanların aynı yaşı farklı şekilde yaşayabileceğini de.
03:54
But even so, as the list coalesced,
68
234045
3574
Fakat öyle olsa bile, liste bütünleştikçe,
03:57
so, too, on the page, clear as the reflection in the mirror,
69
237643
3389
o noktada yaşadığım hayat da aynaya yansır gibi
04:01
did the life that I had been living:
70
241056
1916
netleşiyordu:
04:03
finding at 20 that "... one is less and less sure of who one is;"
71
243710
3419
"Kim olduğundan gittikçe daha az emin" olduğunu 20 yaşında keşfetmek,
04:08
emerging at 30 from the "... wasteland of preparation into active life;"
72
248002
4515
"Aktif yaşama hazırlığın beyhudeliğinden" 30 yaşında çıkmak,
04:13
learning at 40 "... to close softly the doors to rooms
73
253057
4116
"Geri dönmeyeceğin odaların kapılarını hafifçe kapatmayı"
04:17
[I would] not be coming back to."
74
257197
2129
40 yaşında öğrenmek.
04:20
There I was.
75
260720
1595
İşte, oradaydım.
04:23
Of course, there we all are.
76
263885
2258
Tabii hepimiz oradayız.
04:26
Milton Glaser, the great graphic designer
77
266762
2438
Milton Glaser, şu gördüğünüz
04:29
whose beautiful visualizations you see here,
78
269224
2811
harika görsel efektlerin sahibi
04:32
and who today is 85 --
79
272519
1860
ve bugün 85 yaşındaki muhteşem grafiker--
04:34
all those years "... a ripening and an apotheosis," wrote Nabokov --
80
274403
4100
onca yıl "bir olgunlaşma ve tanrılaştırma" diyordu Nabokov--
04:39
noted to me that, like art and like color,
81
279211
3458
bana şunu gösterdi; sanat ve renk gibi,
04:43
literature helps us to remember what we've experienced.
82
283455
2852
edebiyat da yaşadıklarımızı hatırlamaya yardım eder.
04:47
And indeed, when I shared the list with my grandfather,
83
287095
3738
Gerçekten de listeyi büyükbabamla paylaştığımda,
04:50
he nodded in recognition.
84
290857
1736
onaylarcasına başını salladı.
04:53
He was then 95 and soon to die,
85
293339
3242
O zamanlar 95 yaşında ve ölmek üzereydi,
04:57
which, wrote Roberto Bolaño,
86
297234
2121
Roberto Bolaño'nun yazdığı gibi
04:59
"... is the same as never dying."
87
299379
2321
"Hiç ölmemekle aynı şey."
05:03
And looking back, he said to me that, yes,
88
303556
2640
Geçmişi düşünerek bana,
05:07
Proust was right that at 22, we are sure we will not die,
89
307357
4492
Proust'un 22 yaşında ölmeyeceğimizden emin olduğumuz konusunda
05:13
just as a thanatologist named Edwin Shneidman was right
90
313873
2781
tıpkı Edwin Sheneidman adlı bir tanatolojistin
05:16
that at 90, we are sure we will.
91
316678
2765
90 yaşında öleceğimizden emin olduğu kadar haklı olduğunu söyledi.
05:21
It had happened to him,
92
321229
1392
Diğerlerine olduğu gibi
05:23
as to them.
93
323234
1205
onun da başına gelmişti.
05:27
Now the list is done:
94
327479
1453
Şimdi liste bitmişti:
05:30
a hundred years.
95
330169
2020
Bir yüzyıl.
05:33
And looking back over it,
96
333443
1624
Geriye dönüp baktığımda,
05:36
I know that I am not done.
97
336298
1906
hazır olmadığımı anlıyorum.
05:38
I still have my life to live,
98
338800
2095
Hâlâ yaşayacağım hayatım var,
05:40
still have many more pages to pass into.
99
340919
2500
daha yazacağım çok sayfa var.
05:44
And mindful of Mailer,
100
344546
1852
Mailer'ı dikkate alarak,
05:46
I await 44.
101
346422
1610
44' ü bekliyorum.
05:48
Thank you.
102
348746
1178
Teşekkür ederim.
05:49
(Applause)
103
349948
10862
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7