Why we make bad decisions | Dan Gilbert

Dan Gilbert'tan yanlış beklentilerimiz üzerine

1,901,604 views ・ 2008-12-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Çağdaş Bayram Gözden geçirme: Serap Çakıl
00:18
We all make decisions every day; we want to know
0
18330
2000
Hepimiz her gün kararlar veririz; bilmek istediğimiz
00:20
what the right thing is to do -- in domains from the financial
1
20330
3000
ne yapmanın doğru olacağıdır - finans dünyasından
00:23
to the gastronomic to the professional to the romantic.
2
23330
4000
gastronomiye, profesyonelliğe ve duygusallığa.
00:27
And surely, if somebody could really tell us how to do
3
27330
3000
Elbette, eğer birisi bize gerçekten her zaman için
00:30
exactly the right thing at all possible times,
4
30330
3000
tam doğru şeyi nasıl yapacağımızı söyleyebilseydi
00:33
that would be a tremendous gift.
5
33330
3000
bu inanılmaz bir armağan olurdu.
00:36
It turns out that, in fact, the world was given this gift in 1738
6
36330
5000
İşin gerçeği, bu armağan dünyaya 1738'de
00:41
by a Dutch polymath named Daniel Bernoulli.
7
41330
3000
Hollandalı bilge Daniel Bernoulli tarafından verildi.
00:44
And what I want to talk to you about today is what that gift is,
8
44330
3000
Bugün burada sizlerle hem bu armağanın ne olduğunu konuşmak,
00:47
and I also want to explain to you why it is
9
47330
3000
hem de neden şimdiye kadar
00:50
that it hasn't made a damn bit of difference.
10
50330
3000
bunun en ufacık bir fark yaratmadığını anlatmak istiyorum.
00:53
Now, this is Bernoulli's gift. This is a direct quote.
11
53330
5000
Ve işte, bu Bernoulli'nin armağanı. Doğrudan bir alıntı.
00:58
And if it looks like Greek to you, it's because, well, it's Greek.
12
58330
3000
Eğer size Yunanca gibi geldiyse, yani işte, gerçekten de Yunanca.
01:02
But the simple English translation -- much less precise,
13
62330
4000
Fakat basit Türkçe tercümesi - daha az kesin,
01:06
but it captures the gist of what Bernoulli had to say -- was this:
14
66330
4000
fakat Bernouli'nin söylediğinin özünü yakalıyor - şöyle:
01:10
The expected value of any of our actions --
15
70330
2000
Herhangi bir eylemimizin beklenen değeri --
01:12
that is, the goodness that we can count on getting --
16
72330
4000
yani elde edeceğimize inandığımız getiri--
01:16
is the product of two simple things:
17
76330
2000
iki basit şeyin çarpımıdır:
01:18
the odds that this action will allow us to gain something,
18
78330
4000
bu eylemin bize bir kazanç fırsatı yaratma olasılığı
01:22
and the value of that gain to us.
19
82330
3000
ve bu kazancın bizim için değeri.
01:25
In a sense, what Bernoulli was saying is,
20
85330
2000
Yani bir bakıma, Bernoullli şöyle söylemekte,
01:27
if we can estimate and multiply these two things,
21
87330
3000
eğer bu iki şeyi tahmin edip çarpabilirsek,
01:30
we will always know precisely how we should behave.
22
90330
3000
her zaman nasıl davranmamız gerektiğini kesin olarak bilebiliriz.
01:33
Now, this simple equation, even for those of you
23
93330
3000
İşte, bu basit denklem, hatta siz
01:36
who don't like equations, is something that you're quite used to.
24
96330
3000
denklemleri sevmeyenleriniz için bile, alışageldiğiniz bir şey.
01:39
Here's an example: if I were to tell you, let's play
25
99330
3000
İşte bir örnek: eğer desem ki haydi
01:42
a little coin toss game, and I'm going to flip a coin,
26
102330
3000
yazı-tura oynayalım, parayı havaya atacağım
01:45
and if it comes up heads, I'm going to pay you 10 dollars,
27
105330
3000
ve yazı gelirse, sana 10 lira vereceğim.
01:48
but you have to pay four dollars for the privilege of playing with me,
28
108330
4000
fakat benimle beraber oynama hakkı için 4 lira ödeyeceksin,
01:52
most of you would say, sure, I'll take that bet. Because you know
29
112330
3000
hemen hepiniz eminim tabii ki varım dersiniz. Çünkü biliyorsunuz ki
01:55
that the odds of you winning are one half, the gain if you do is 10 dollars,
30
115330
5000
kazanma ihtimaliniz yarı yarıya ve kazancınız 10 lira,
02:00
that multiplies to five, and that's more
31
120330
2000
çarpımları 5 eder ki bu da
02:02
than I'm charging you to play. So, the answer is, yes.
32
122330
4000
oynamak için aldığım paradan daha fazla. Yani cevap, evet.
02:06
This is what statisticians technically call a damn fine bet.
33
126330
4000
İstatistikçilerin teknik olarak "aman ha kaçırma" dedikleri bir bahis.
02:10
Now, the idea is simple when we're applying it to coin tosses,
34
130330
3000
Tabii ki yazı-tura için kullanırken fikir gayet basit,
02:13
but in fact, it's not very simple in everyday life.
35
133330
4000
gel gelelim, gündelik hayatta o kadar da kolay değil.
02:17
People are horrible at estimating both of these things,
36
137330
4000
İnsanlar bu iki şeyi de tahmin etmekte berbatlar,
02:21
and that's what I want to talk to you about today.
37
141330
2000
ve bugün sizlerle konuşmak istediğim konu bu.
02:23
There are two kinds of errors people make when trying to decide
38
143330
3000
Doğru olanın ne olduğuna karar vermeye çalışırken,
02:26
what the right thing is to do, and those are
39
146330
2000
insanların yaptığı iki tür hata vardır, bunlar
02:28
errors in estimating the odds that they're going to succeed,
40
148330
3000
başarı şansını tahmin ederken yapılan hatalar,
02:31
and errors in estimating the value of their own success.
41
151330
4000
ve başarılarının değerini tahmin ederken yapılan hatalardır.
02:35
Now, let me talk about the first one first.
42
155330
4000
Peki, öncelikle ilki hakkında konuşalım.
02:39
Calculating odds would seem to be something rather easy:
43
159330
2000
Olasılığı hesaplamak biraz basit bir iş gibi görünür:
02:41
there are six sides to a die, two sides to a coin, 52 cards in a deck.
44
161330
4000
bir zarın altı yüzü, bozuk paranın iki tarafı ve destede 52 kart vardır.
02:45
You all know what the likelihood is of pulling the ace of spades
45
165330
4000
Hepiniz maça ası çekme ihtimalini,
02:49
or of flipping a heads.
46
169330
1000
veya yazı gelme ihtimalini bilebilirsiniz.
02:50
But as it turns out, this is not a very easy idea to apply
47
170330
5000
Fakat görünen o ki, bu fikrin gündelik yaşamda uygulanması
02:55
in everyday life. That's why Americans spend more --
48
175330
3000
çok da kolay değil. Bu sebeple Amerikalılar'ın harcadıkları
02:58
I should say, lose more -- gambling
49
178330
3000
-- kaybettikleri demem lazım-- kumar parası
03:01
than on all other forms of entertainment combined.
50
181330
5000
diğer tüm eğlence şekillerine harcadıklarından fazla.
03:06
The reason is, this isn't how people do odds.
51
186330
3000
Bunun sebebi, insanların ihtimalleri böyle hesaplamamaları.
03:09
The way people figure odds
52
189330
1000
İnsanların ihtimalleri tahmin etme şeklini anlamak
03:10
requires that we first talk a bit about pigs.
53
190330
3000
öncelikle biraz domuzlar hakkında konuşmamızı gerektiriyor.
03:13
Now, the question I'm going to put to you is whether you think
54
193330
2000
Şimdi size soracağım soru şu; sizce
03:15
there are more dogs or pigs on leashes
55
195330
3000
Oxford'da herhangi bir günde
03:18
observed in any particular day in Oxford.
56
198330
3000
tasmalı köpek mi daha çok görebiliriz yoksa domuz mu?
03:21
And of course, you all know that the answer is dogs.
57
201330
2000
Tabii ki hepiniz cevabın köpek olduğunu biliyorsunuz.
03:23
And the way that you know that the answer is dogs is
58
203330
3000
Ve cevabın köpek olduğunu nasıl bildiğinize gelirsek,
03:26
you quickly reviewed in memory the times
59
206330
2000
hızlıca hafızanıza göz atıp kaç sefer
03:28
you've seen dogs and pigs on leashes.
60
208330
2000
tasmalı köpek ve domuz gördüğünüzü gözden geçirdiniz.
03:30
It was very easy to remember seeing dogs,
61
210330
3000
Köpekleri gördüğünüzü hatırlamak çok kolaydı,
03:33
not so easy to remember pigs. And each one of you assumed
62
213330
3000
fakat domuzları hatırlamak o kadar kolay değil. Ve her biriniz varsaydınız ki
03:36
that if dogs on leashes came more quickly to your mind,
63
216330
4000
eğer tasmalı köpekler akla daha çabuk geliyorsa,
03:40
then dogs on leashes are more probable.
64
220330
2000
o zaman tasmalı köpekler daha olasıdır.
03:42
That's not a bad rule of thumb, except when it is.
65
222330
5000
Bu aslında çok da kötü bir tahmin değil, fakat olduğu da oluyor.
03:47
So, for example, here's a word puzzle.
66
227330
2000
Örneğin alın size bir bulmaca.
03:49
Are there more four-letter English words
67
229330
2000
Hangi dört harfli İngilizce kelimeler fazladır;
03:51
with R in the third place or R in the first place?
68
231330
4000
R harfi 3. sırada olanlar mı yoksa R harfi 1. sırada olanlar mı?
03:55
Well, you check memory very briefly, make a quick scan,
69
235330
3000
Yani, hafızanıza çok kısaca baktığınızda, hızlı bir tarama yaparak,
03:58
and it's awfully easy to say to yourself, Ring, Rang, Rung,
70
238330
3000
kendinize Ring, Rang, Rung demek çok daha kolay gelir
04:01
and very hard to say to yourself, Pare, Park: they come more slowly.
71
241330
7000
fakat Pare, Park demek zordur, akla daha geç gelir.
04:08
But in fact, there are many more words in the English language
72
248330
2000
Fakat aslında, İngilizcede R'nin üçüncü sırada olduğu
04:10
with R in the third than the first place.
73
250330
3000
kelimeler, birinci sırada olanlardan fazladır.
04:13
The reason words with R in the third place come slowly to your mind
74
253330
4000
R'nin üçüncü sırada olduğu kelimelerin aklınıza daha geç gelmesinin sebebi ise
04:17
isn't because they're improbable, unlikely or infrequent.
75
257330
3000
onların daha az olması, daha ender veya ihtimal dışı olmaları değildir.
04:20
It's because the mind recalls words by their first letter.
76
260330
4000
Sebep, zihnimizin kelimeleri ilk harflerine göre hatırlamasıdır.
04:24
You kind of shout out the sound, S -- and the word comes.
77
264330
3000
Yani bir şekilde S harfini söylersiniz -- ve kelime gelir.
04:27
It's like the dictionary;
78
267330
1000
Aynı sözlük gibi;
04:28
it's hard to look things up by the third letter.
79
268330
3000
üçüncü harflerine göre kelime bulmak zordur.
04:31
So, this is an example of how this idea that
80
271330
2000
Yani bu örneğin anlattığı,
04:33
the quickness with which things come to mind
81
273330
2000
bir şeyin aklınıza gelme hızı
04:35
can give you a sense of their probability --
82
275330
2000
size o şeyin olasılığı hakkında bir fikir veriyor --
04:37
how this idea could lead you astray. It's not just puzzles, though.
83
277330
4000
bu fikir sizi nasıl yoldan çıkartabilir. Olay sadece bulmacalar değil tabii ki.
04:41
For example, when Americans are asked to estimate the odds
84
281330
3000
Örneğin, Amerikalılardan hangi ilginç yollarla ölebileceklerinin
04:44
that they will die in a variety of interesting ways --
85
284330
3000
olasılıklarını tahmin etmelerini istediğimizde --
04:47
these are estimates of number of deaths per year
86
287330
3000
bunlar yıllık ölüm oranları tahminlerinin
04:50
per 200 million U.S. citizens.
87
290330
2000
200 milyon ABD vatandaşına oranıdır.
04:52
And these are just ordinary people like yourselves who are asked
88
292330
2000
Sizler gibi sıradan insanlara sorulan bu soru,
04:54
to guess how many people die from tornado, fireworks, asthma, drowning, etc.
89
294330
4000
kaç insanın hortum, havai fişek, astım, boğulma vb. den öldüğünü tahmin etmeleriydi.
04:58
Compare these to the actual numbers.
90
298330
3000
Cevapları gerçek sayılarla bir karşılaştırın.
05:01
Now, you see a very interesting pattern here, which is first of all,
91
301330
3000
Burada görmekte olduğunuz çok ilginç bir model, her şeyden önce,
05:04
two things are vastly over-estimated, namely tornadoes and fireworks.
92
304330
5000
iki şey aşırı derecede abartılı tahmin edilmiş, hortumlar ve havai fişekler;
05:09
Two things are vastly underestimated:
93
309330
2000
iki şey ise fazlaca küçümsenerek tahmin edilmiş:
05:11
dying by drowning and dying by asthma. Why?
94
311330
3000
boğularak veya astım yüzünden ölüm. Neden?
05:14
When was the last time that you picked up a newspaper
95
314330
3000
En son ne zaman bir gazete aldınız
05:17
and the headline was, "Boy dies of Asthma?"
96
317330
3000
ve manşette "Astımdan ölen çocuk" vardı?
05:20
It's not interesting because it's so common.
97
320330
3000
İlginç değil çünkü çok yaygın.
05:23
It's very easy for all of us to bring to mind instances
98
323330
4000
Haber bültenleri veya özetlerinde gördüğümüz,
05:27
of news stories or newsreels where we've seen
99
327330
3000
şehirleri yıkan kasırgalar veya havai fişekle
05:30
tornadoes devastating cities, or some poor schmuck
100
330330
2000
4 Temmuz kutlaması yaparken elini uçuran zavallı adam
05:32
who's blown his hands off with a firework on the Fourth of July.
101
332330
4000
aklımıza çok çabuk gelir.
05:36
Drownings and asthma deaths don't get much coverage.
102
336330
3000
Boğulma ve astıma bağlı ölümlerden ise pek bahsedilmez
05:39
They don't come quickly to mind, and as a result,
103
339330
2000
Bu sebeple bunlar, akla o kadar da çabuk gelmez, ve sonuç olarak,
05:41
we vastly underestimate them.
104
341330
2000
bunları oldukça küçümseriz.
05:43
Indeed, this is kind of like the Sesame Street game
105
343330
2000
Aslında olay Susam Sokağı'ndaki şu oyuna benzer
05:45
of "Which thing doesn't belong?" And you're right to say
106
345330
4000
"Hangisi buraya ait değil?" Ve doğru cevap;
05:49
it's the swimming pool that doesn't belong, because the swimming pool
107
349330
3000
yüzme havuzu buraya ait değil, çünkü yüzme havuzu
05:52
is the only thing on this slide that's actually very dangerous.
108
352330
4000
bu slayttaki gerçekten tehlikeli olan tek şey.
05:56
The way that more of you are likely to die than the combination
109
356330
2000
Bu şekilde ölme ihtimaliniz, bu slayttaki diğer
05:58
of all three of the others that you see on the slide.
110
358330
4000
üç tanesinin toplamından daha fazla.
06:02
The lottery is an excellent example, of course -- an excellent test-case
111
362330
4000
Tabii ki piyango çekilişi mükemmel bir örnek - insanların olasılık
06:06
of people's ability to compute probabilities.
112
366330
3000
hesaplama yetillerini ölçen mükemmel bir vaka.
06:09
And economists -- forgive me, for those of you who play the lottery --
113
369330
3000
Ekonomistler, -- aranızda piyango oynayan varsa özür dilerim --
06:12
but economists, at least among themselves, refer to the lottery
114
372330
3000
ama ekonomistler, kendi aralarında da olsa, piyangoya
06:15
as a stupidity tax, because the odds of getting any payoff
115
375330
5000
aptallık vergisi derler, çünkü bir kazanç sağlama ihtimaliniz
06:20
by investing your money in a lottery ticket
116
380330
2000
yani paranızı bir piyango biletine yatırarak,
06:22
are approximately equivalent to flushing the money
117
382330
2000
neredeyse paranızı tuvalete atıp üzerine sifonu
06:24
directly down the toilet -- which, by the way,
118
384330
2000
çekmekle aynıdır -- bu arada sifon çekmek
06:26
doesn't require that you actually go to the store and buy anything.
119
386330
4000
için bir mağazaya gidip bir şeyler almanız da gerekmez.
06:30
Why in the world would anybody ever play the lottery?
120
390330
3000
Peki ama neden insanlar piyango oynar?
06:33
Well, there are many answers, but one answer surely is,
121
393330
3000
Yani, bir çok cevap verebiliriz, ama cevaplardan birisi kesinlikle,
06:36
we see a lot of winners. Right? When this couple wins the lottery,
122
396330
4000
bir çok kazanan görüyoruz. Değil mi? Oradaki evli çift piyangoyu kazanır,
06:40
or Ed McMahon shows up at your door with this giant check --
123
400330
3000
ya da Ed McMahon elindeki devasa çekle kapınızda belirir --
06:43
how the hell do you cash things that size, I don't know.
124
403330
3000
bu arada o koca şeyi nasıl bozdurursunuz, bilmiyorum.
06:46
We see this on TV; we read about it in the paper.
125
406330
3000
Bunu TV'de görüyoruz, gazetede okuyoruz.
06:49
When was the last time that you saw extensive interviews
126
409330
3000
En son ne zaman kaybeden herkesle yapılan
06:52
with everybody who lost?
127
412330
2000
uzun röportajlar gördünüz?
06:54
Indeed, if we required that television stations run
128
414330
3000
İşin gerçeği, eğer televizyon kanallarının her kaybedenle
06:57
a 30-second interview with each loser
129
417330
2000
30 saniyelik bir röportaj yapmasını isteseydik
06:59
every time they interview a winner, the 100 million losers
130
419330
4000
yani her kazananla yaptıkları bir röportaj için, piyangoda
07:03
in the last lottery would require nine-and-a-half years
131
423330
3000
kaybeden 100 milyon kişinin röportajını seyretmek,
07:06
of your undivided attention just to watch them say,
132
426330
3000
kesintisiz 9,5 yıl boyunca izlemenizi gerektirirdi.
07:09
"Me? I lost." "Me? I lost."
133
429330
3000
"Ben mi? Çıkmadı." "Ben mi? Çıkmadı."
07:12
Now, if you watch nine-and-a-half years of television --
134
432330
2000
Eğer dokuz-buçuk yıl boyunca televizyonu
07:14
no sleep, no potty breaks -- and you saw loss after loss after loss,
135
434330
5000
uyumadan, mola vermeden -- peşpeşe kaybedenleri izleyip,
07:19
and then at the end there's 30 seconds of, "and I won,"
136
439330
2000
ve en sonunda bir 30 saniyelik, "ve ben kazandım," görseydiniz
07:21
the likelihood that you would play the lottery is very small.
137
441330
3000
piyango oynama ihtimaliniz oldukça az olurdu.
07:24
Look, I can prove this to you: here's a little lottery.
138
444330
3000
İşte, bunu kanıtlayabilirim: işte size minik bir piyango.
07:27
There's 10 tickets in this lottery.
139
447330
2000
Bu piyangoda 10 bilet var.
07:29
Nine of them have been sold to these individuals.
140
449330
3000
Dokuz tanesi buradaki kişilere satıldı.
07:32
It costs you a dollar to buy the ticket and, if you win,
141
452330
3000
Bir bilet bir dolar ve kazanırsanız
07:35
you get 20 bucks. Is this a good bet?
142
455330
2000
20 papel alırsın. Bu iyi bir bahis mi?
07:37
Well, Bernoulli tells us it is.
143
457330
1000
Eh, Bernoulli der ki:
07:38
The expected value of this lottery is two dollars;
144
458330
3000
bu piyangonun beklenen değeri 2 dolar;
07:41
this is a lottery in which you should invest your money.
145
461330
3000
bu piyangoya para yatırmalısınız.
07:44
And most people say, "OK, I'll play."
146
464330
2000
Ve birçok insan, "Tamam, varım." der.
07:46
Now, a slightly different version of this lottery:
147
466330
3000
Şimdi de bu piyangonun biraz değişik hali:
07:49
imagine that the nine tickets are all owned
148
469330
2000
dokuz bileti de Leroy adlı
07:51
by one fat guy named Leroy.
149
471330
2000
şişko birisinin aldığını düşünün.
07:53
Leroy has nine tickets; there's one left.
150
473330
2000
Leroy'da dokuz bilet var, sadece tek bir tane kaldı.
07:55
Do you want it? Most people won't play this lottery.
151
475330
3000
Onu ister miydiniz? Çoğu insan bu piyangoya girmez.
07:58
Now, you can see the odds of winning haven't changed,
152
478330
2000
Ama gördüğünüz gibi kazanma ihtimali değişmedi,
08:00
but it's now fantastically easy to imagine who's going to win.
153
480330
5000
ama artık kimin kazanacağını tahmin etmek son derece kolay.
08:05
It's easy to see Leroy getting the check, right?
154
485330
3000
Leroy'u çeki alırken hayal etmek çok kolay, değil mi?
08:08
You can't say to yourself, "I'm as likely to win as anybody,"
155
488330
2000
Kendinize "Ben de herkes kadar kazanabilirim," diyemezsiniz
08:10
because you're not as likely to win as Leroy.
156
490330
3000
çünkü Leroy kadar kazanma şansınız yok.
08:13
The fact that all those tickets are owned by one guy
157
493330
2000
Bütün o biletlerin Leroy'da olduğu gerçeği
08:15
changes your decision to play,
158
495330
2000
oynama kararınızı değiştirdi,
08:17
even though it does nothing whatsoever to the odds.
159
497330
3000
üstelik bu gerçeğin ihtimallerle bir alakası olmadığı halde.
08:20
Now, estimating odds, as difficult as it may seem, is a piece of cake
160
500330
5000
Bu arada, ihtimalleri tahmin etmek, zor da görünse, değer biçmenin yanında
08:25
compared to trying to estimate value:
161
505330
2000
çocuk oyuncağı gibi kalır:
08:27
trying to say what something is worth, how much we'll enjoy it,
162
507330
3000
bir şeyin ne kadar edeceğini, ne kadar hoşumuza gideceğini,
08:30
how much pleasure it will give us.
163
510330
3000
bize ne kadar keyif vereceğini söylemeye çalışmak gibi.
08:33
I want to talk now about errors in value.
164
513330
2000
Şimdi de değer hakkındaki yanılgılardan bahsetmek istiyorum.
08:35
How much is this Big Mac worth? Is it worth 25 dollars?
165
515330
4000
Bir Big Mac ne kadar eder? 25 dolar eder mi?
08:39
Most of you have the intuition that it's not --
166
519330
3000
Çoğunuzun hissiyatına göre etmez --
08:42
you wouldn't pay that for it.
167
522330
2000
bu kadar ödemezsiniz.
08:44
But in fact, to decide whether a Big Mac is worth 25 dollars requires
168
524330
4000
İşin aslı, bir Big Mac'in 25 dolar edip etmeyeceğine karar vermek için
08:48
that you ask one, and only one question, which is:
169
528330
3000
bir soru, tek bir soru, sormanız gerekir, o soru şudur:
08:51
What else can I do with 25 dollars?
170
531330
2000
25 dolarla başka ne yapabilirim ?
08:53
If you've ever gotten on one of those long-haul flights to Australia
171
533330
4000
Eğer Avustralya'ya olan o uzun mesafeli uçuşlardan birine katıldıysanız
08:57
and realized that they're not going to serve you any food,
172
537330
3000
ve size hiç bir yiyecek sunmayacaklarını fark ettiyseniz,
09:00
but somebody in the row in front of you has just opened
173
540330
2000
ama önünüzde oturan adam az önce
09:02
the McDonald's bag, and the smell of golden arches
174
542330
3000
McDonald's poşetini açtıysa, ve altın kemerlerin (çev: McDonalds logosu)
09:05
is wafting over the seat, you think,
175
545330
3000
koltuğun üzerinde tütüyorsa, dersiniz ki,
09:08
I can't do anything else with this 25 dollars for 16 hours.
176
548330
3000
Bu 25 dolarla 16 saat boyunca hiçbir şey yapamayacağım.
09:11
I can't even set it on fire -- they took my cigarette lighter!
177
551330
3000
Ateşe bile veremem -- çakmağımı aldılar!
09:14
Suddenly, 25 dollars for a Big Mac might be a good deal.
178
554330
3000
Ansızın, bir BigMac için 25 dolar oldukça iyi bir alışveriş haline gelebilir.
09:17
On the other hand, if you're visiting an underdeveloped country,
179
557330
2000
Diğer taraftan, eğer az gelişimiş bir ülkeyi ziyaret ediyorsanız,
09:19
and 25 dollars buys you a gourmet meal, it's exorbitant for a Big Mac.
180
559330
4000
ve 25 dolar size bir gurme sofrasına yetiyorsa, bir Big Mac için fahiş fiyat sayılır.
09:23
Why were you all sure that the answer to the question was no,
181
563330
3000
Neden hepiniz cevabın hayır olduğundan emindiniz?
09:26
before I'd even told you anything about the context?
182
566330
3000
Oysa, size durum hakkında hiç bir şey anlatmamıştım.
09:29
Because most of you compared the price of this Big Mac
183
569330
4000
Çünkü çoğunuz Big Mac'in bu fiyatını
09:33
to the price you're used to paying. Rather than asking,
184
573330
3000
alışık olduğunuz fiyatla karşılaştırdınız. Kendinize
09:36
"What else can I do with my money," comparing this investment
185
576330
3000
"Bu parayla başka ne yapabilirim" diye sorarak bu yatırımı
09:39
to other possible investments, you compared to the past.
186
579330
4000
diğer muhtemel yatırımlarla karşılaştırmak yerine, geçmişle karşılaştırdınız.
09:43
And this is a systematic error people make.
187
583330
2000
Ve bu durum, insanların sistematik olarak düştükleri bir yanılgıdır.
09:45
What you knew is, you paid three dollars in the past; 25 is outrageous.
188
585330
5000
Bildiğiniz şey, eskiden üç dolar ödediğinizdi; 25 resmen rezalet.
09:50
This is an error, and I can prove it to you by showing
189
590330
2000
Bunun bir hata olduğunu, yol açtığı mantıksızlıkları
09:52
the kinds of irrationalities to which it leads.
190
592330
2000
göstererek kanıtlayabilirim.
09:54
For example, this is, of course,
191
594330
3000
Örneğin bu, tabii ki
09:57
one of the most delicious tricks in marketing,
192
597330
2000
en lezzetli pazarlama taktiklerinden birisidir,
09:59
is to say something used to be higher,
193
599330
2000
bir şeyin eskiden daha pahalı olduğunu söylersiniz
10:01
and suddenly it seems like a very good deal.
194
601330
3000
ve birdenbire iyi bir fırsat gibi görünür.
10:04
When people are asked about these two different jobs:
195
604330
3000
İnsanlara iki farklı iş hakkında soru soruldu:
10:07
a job where you make 60K, then 50K, then 40K,
196
607330
3000
Başlangıçta yıllık 60 bin, sonra 50 bin, sonra 40 bin maaşlı,
10:10
a job where you're getting a salary cut each year,
197
610330
2000
her yıl maaşı azalan bir iş,
10:12
and one in which you're getting a salary increase,
198
612330
2000
ve öte tarafta her yıl zam aldığınız başka bir iş.
10:14
people like the second job better than the first, despite the fact
199
614330
4000
İnsanlar ikinci işi diğerinden daha çok sevdiler, oysa ki
10:18
they're all told they make much less money. Why?
200
618330
3000
ikinci işte çok daha az para kazanacakları söylenmişti. Neden?
10:21
Because they had the sense that declining wages are worse
201
621330
4000
Çünkü azalan maaşın, artan maaştan daha kötü bir şey
10:25
than rising wages, even when the total amount of wages is higher
202
625330
4000
olduğunu hissediyorlardı, azalan durumda aldıkları toplam maaş
10:29
in the declining period. Here's another nice example.
203
629330
4000
daha fazla olsa bile. Alın size başka bir güzel örnek.
10:33
Here's a $2,000 Hawaiian vacation package; it's now on sale for 1,600.
204
633330
5000
2,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve sadece 1,600 dolar.
10:38
Assuming you wanted to go to Hawaii, would you buy this package?
205
638330
3000
Hawai'ye gitmek istediğinizi varsayarsak, bu paketi alır mıydınız?
10:41
Most people say they would. Here's a slightly different story:
206
641330
4000
Birçok insan alacağını söyler. Peki, hikayeyi biraz değiştirelim:
10:45
$2,000 Hawaiian vacation package is now on sale for 700 dollars,
207
645330
4000
2,000 dolarlık Hawai tatil paketi indirimde ve 700 dolar,
10:49
so you decide to mull it over for a week.
208
649330
2000
ve siz de bir hafta kadar düşünüp taşındınız.
10:51
By the time you get to the ticket agency, the best fares are gone --
209
651330
2000
Seyahat acentasına gidene kadar, en iyi fiyatlar kaçmış --
10:53
the package now costs 1,500. Would you buy it? Most people say, no.
210
653330
5000
ve paket artık 1,500 dolar. Alır mıydınız ? Çoğu insan hayır der.
10:58
Why? Because it used to cost 700, and there's no way I'm paying 1,500
211
658330
4000
Neden? Çünkü eskiden 700 tutuyordu, geçen hafta 700 dolar olan bir şeye
11:02
for something that was 700 last week.
212
662330
3000
hayatta 1,500 vermem.
11:05
This tendency to compare to the past
213
665330
2000
Geçmişle karşılaştırma eğilimi yüzünden
11:07
is causing people to pass up the better deal. In other words,
214
667330
4000
insanlar daha iyi fırsatları kaçırıyorlar. Diğer bir deyişle,
11:11
a good deal that used to be a great deal is not nearly as good
215
671330
3000
eskiden harika bir fırsat olan iyi bir fırsat, önceden rezalet olan
11:14
as an awful deal that was once a horrible deal.
216
674330
4000
kötü bir fırsat kadar iyi değil.
11:18
Here's another example of how comparing to the past
217
678330
2000
Geçmişle karşılaştırmanın kararlarımızı şaşırttığına
11:20
can befuddle our decisions.
218
680330
4000
başka bir örnek daha.
11:24
Imagine that you're going to the theater.
219
684330
2000
Tiyatroya gideceğinizi hayal edin.
11:26
You're on your way to the theater.
220
686330
1000
Yola çıktınız ve gidiyorsunuz.
11:27
In your wallet you have a ticket, for which you paid 20 dollars.
221
687330
2000
Cüzdanınızda 20 dolara aldığınız bir bilet var.
11:29
You also have a 20-dollar bill.
222
689330
2000
Ayrıca bir de 20 dolarlık banknotunuz var.
11:31
When you arrive at the theater,
223
691330
2000
Tiyatroya geldiğinizde,
11:33
you discover that somewhere along the way you've lost the ticket.
224
693330
3000
yolda bir yerlerde bileti düşürdüğünüzü fark ediyorsunuz.
11:36
Would you spend your remaining money on replacing it?
225
696330
3000
Cebinizdeki parayla tekrar bilet alır mıydınız?
11:39
Most people answer, no.
226
699330
3000
Çoğu insan, hayır, diye cevap verir.
11:42
Now, let's just change one thing in this scenario.
227
702330
3000
Şimdi, bu senaryoda tek bir şeyi değiştirelim.
11:45
You're on your way to the theater,
228
705330
1000
Tiyatroya doğru yola çıktınız,
11:46
and in your wallet you have two 20-dollar bills.
229
706330
2000
ve cüzdanınızda iki tane 20 dolarlık banknot var.
11:48
When you arrive you discover you've lost one of them.
230
708330
2000
Geldiğinizde bir de baktınız ki bir tanesini kaybetmişsiniz.
11:50
Would you spend your remaining 20 dollars on a ticket?
231
710330
2000
Kalan 20 dolarınızı bilete harcar mıydınız?
11:52
Well, of course, I went to the theater to see the play.
232
712330
3000
Tabii ki evet: Oyunu izlemek için tiyatroya gittim.
11:55
What does the loss of 20 dollars along the way have to do?
233
715330
3000
Yolda 20 dolar kaybettiysem bununla ne alakası var?
11:58
Now, just in case you're not getting it,
234
718330
3000
Eğer hala durumu anlamadıysanız,
12:01
here's a schematic of what happened, OK?
235
721330
2000
işte size olanların bir şeması, oldu mu?
12:03
(Laughter)
236
723330
1000
(Gülüşmeler)
12:04
Along the way, you lost something.
237
724330
2000
Yolda bir şey kaybettiniz.
12:06
In both cases, it was a piece of paper.
238
726330
2000
Her iki durumda da, o şey bir kağıt parçasıydı.
12:08
In one case, it had a U.S. president on it; in the other case it didn't.
239
728330
4000
İlk durumda, üzerinden A.B.D. başkanının resmi vardı, diğerinde yoktu.
12:12
What the hell difference should it make?
240
732330
2000
İyi de, bu neden fark etsin ki?
12:14
The difference is that when you lost the ticket you say to yourself,
241
734330
3000
Farklı olan şu; bileti kaybettiğinizde kendinize şöyle dersiniz,
12:17
I'm not paying twice for the same thing.
242
737330
2000
Aynı şeye iki kere para vermem.
12:19
You compare the cost of the play now -- 40 dollars --
243
739330
3000
Oyunun şimdiki fiyatını -- 40 dolar--
12:22
to the cost that it used to have -- 20 dollars -- and you say it's a bad deal.
244
742330
5000
önceki fiyatıyla -- 20 dolar-- karşılaştırıp kötü alışveriş dersiniz.
12:27
Comparing with the past causes many of the problems
245
747330
4000
Geçmişle karşlaştırmanın yol açtığı sorunların çoğunu
12:31
that behavioral economists and psychologists identify
246
751330
3000
davranışsal ekonomistler ve psikologlar
12:34
in people's attempts to assign value.
247
754330
2000
insanların değer biçme çabalarında görüyor.
12:36
But even when we compare with the possible, instead of the past,
248
756330
5000
Fakat geçmişle değil de olası olanlarla karşılaştırınca bile,
12:41
we still make certain kinds of mistakes.
249
761330
2000
belli başlı bazı hatalar yaparız.
12:43
And I'm going to show you one or two of them.
250
763330
2000
Şimdi size bunlardan birkaçını göstereceğim.
12:45
One of the things we know about comparison:
251
765330
3000
Karşılaştırmayla ilgili bildiğimiz şeylerden bir tanesi:
12:48
that when we compare one thing to the other, it changes its value.
252
768330
3000
bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırdığımızda, değeri değişir.
12:51
So in 1992, this fellow, George Bush, for those of us who were
253
771330
4000
Yani 1992'de, bu adam, George Bush, biz
12:55
kind of on the liberal side of the political spectrum,
254
775330
3000
politik olarak liberal tarafta olanlar için,
12:58
didn't seem like such a great guy.
255
778330
2000
çok iyi bir adam gibi görünmüyordu.
13:00
Suddenly, we're almost longing for him to return.
256
780330
4000
Ansınız, neredeyse dönmesini ister olduk.
13:04
(Laughter)
257
784330
3000
(Gülüşmeler)
13:07
The comparison changes how we evaluate him.
258
787330
3000
Karşılaştırma onu nasıl değerlendirdiğimizi değiştirdi.
13:10
Now, retailers knew this long before anybody else did, of course,
259
790330
4000
Tabii ki satıcılar bunu herkesten önce biliyorlardı,
13:14
and they use this wisdom to help you --
260
794330
2000
ve bu bilgiyi size yardım etmek için kullandılar --
13:16
spare you the undue burden of money.
261
796330
2000
yani üzerinizdeki fazlalık paradan kurtarmak için.
13:18
And so a retailer, if you were to go into a wine shop
262
798330
3000
Bir satıcıdan konuşalım, eğer bir şarap evine gidip
13:21
and you had to buy a bottle of wine,
263
801330
1000
bir şişe şarap alacak olsaydınız,
13:22
and you see them here for eight, 27 and 33 dollars, what would you do?
264
802330
4000
ve 8, 27, 33 dolara seçenekler olsaydı, ne yapardınız ?
13:26
Most people don't want the most expensive,
265
806330
2000
Çoğu insan en pahalısını istemez,
13:28
they don't want the least expensive.
266
808330
2000
en ucuzunu da istemez.
13:30
So, they will opt for the item in the middle.
267
810330
2000
Yani, ortadaki malı seçeceklerdir.
13:32
If you're a smart retailer, then, you will put a very expensive item
268
812330
3000
Eğer akıllı bir satıcıysanız, o zaman öyle pahalı bir mal
13:35
that nobody will ever buy on the shelf,
269
815330
2000
koyarsınız ki kimse onu almaz,
13:37
because suddenly the $33 wine doesn't look as expensive in comparison.
270
817330
6000
çünkü artık karşılaştırınca 33 dolarlık şarap o kadar da pahalı görünmemektedir.
13:43
So I'm telling you something you already knew:
271
823330
1000
Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum:
13:44
namely, that comparison changes the value of things.
272
824330
4000
yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir.
13:48
Here's why that's a problem:
273
828330
1000
İşte size bunun neden sorun yarattığı:
13:49
the problem is that when you get that $33 bottle of wine home,
274
829330
6000
sorun, o 33 dolarlık şarabı eve götürdüğünüzde başlar,
13:55
it won't matter what it used to be sitting on the shelf next to.
275
835330
4000
çünkü o zaman, eski rafında hangi şarabın yanında durduğu fark etmez.
13:59
The comparisons we make when we are appraising value,
276
839330
5000
Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar,
14:04
where we're trying to estimate how much we'll like things,
277
844330
4000
o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak,
14:08
are not the same comparisons we'll be making when we consume them.
278
848330
3000
o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir.
14:11
This problem of shifting comparisons can bedevil
279
851330
4000
Böylesine değişen karşılaştırmalar
14:15
our attempts to make rational decisions.
280
855330
3000
mantıklı kararlar vermeye çalışırken başa bela olur.
14:18
Let me just give you an example.
281
858330
1000
Size tek bir örnek vermeme izin verin.
14:19
I have to show you something from my own lab, so let me sneak this in.
282
859330
4000
Kendi laboratuarımdan birşeyler göstermem gerektiği için bunu araya soktum.
14:23
These are subjects coming to an experiment to be asked
283
863330
2000
Deney için gelen bu deneklere
14:25
the simplest of all questions:
284
865330
2000
şu basit soru soruldu:
14:27
How much will you enjoy eating potato chips one minute from now?
285
867330
4000
Bir dakika sonra patastes cipsi yemek ne kadar hoşuna gidecek?
14:31
They're sitting in a room with potato chips in front of them.
286
871330
3000
Bir odadalar ve önlerinde de patates cipsi var.
14:34
For some of the subjects, sitting in the far corner of a room
287
874330
3000
Bazı denekler için ise, odanın öte tarafında
14:37
is a box of Godiva chocolates, and for others is a can of Spam.
288
877330
5000
bir kutu Godiva çikolatası, diğer bazıları için ise bir kutu Spam var.
14:42
In fact, these items that are sitting in the room change
289
882330
4000
İşin aslı, odada duran bu şeyler, deneklerin
14:46
how much the subjects think they're going to enjoy the potato chips.
290
886330
3000
patates cipsinin ne kadar hoşlarına gideceği hakkındaki düşüncesini değiştiriyor.
14:49
Namely, those who are looking at Spam
291
889330
2000
Şöyle ki, Spam'e bakanlar
14:51
think potato chips are going to be quite tasty;
292
891330
2000
patates cipslerinin oldukça lezzetli olduğunu düşünürken;
14:53
those who are looking at Godiva chocolate
293
893330
2000
Godiva çikolatasına bakanlar
14:55
think they won't be nearly so tasty.
294
895330
2000
o kadar da lezzetli olmayacaklarını düşünüyor.
14:57
Of course, what happens when they eat the potato chips?
295
897330
2000
Tabii ki, patates cipsini yediklerinde olan ne?
14:59
Well, look, you didn't need a psychologist to tell you that
296
899330
3000
Bunu söylemek için psikoloğa ihtiyacınız yok,
15:02
when you have a mouthful of greasy, salty, crispy, delicious snacks,
297
902330
4000
bir ağız dolusu yağlı, çıtır çıtır, tuzlu, lezzetli abur cubur yerseniz
15:06
what's sitting in the corner of the room
298
906330
1000
odanın öte tarafında ne olduğunun
15:07
makes not a damn bit of difference to your gustatory experience.
299
907330
5000
aldığınız tadın üzerinde bir gıdım etkisi bile olmaz.
15:12
Nonetheless, their predictions are perverted by a comparison
300
912330
4000
Bununla birlikte, karşılaştırma sebebiyle yanılan öngörülerinin
15:16
that then does not carry through and change their experience.
301
916330
4000
asıl yaşadıkları tecrübe üzerinde bir etkisi olmadı.
15:20
You've all experienced this yourself, even if you've never come
302
920330
2000
Bunu hepiniz yaşamışsınızdır, hatta bunun için
15:22
into our lab to eat potato chips. So here's a question:
303
922330
3000
bizim laboratuara gelip cips yemenize gerek yok, işte bir soru:
15:25
You want to buy a car stereo.
304
925330
2000
Bir araba teybi almak istiyorsunuz.
15:27
The dealer near your house sells this particular stereo for 200 dollars,
305
927330
5000
Evinizin yanındaki satıcı bir teybi size 200 dolara veriyor,
15:32
but if you drive across town, you can get it for 100 bucks.
306
932330
3000
ama şehrin diğer tarafına giderseniz, aynı teybi 100 dolara alabiliyorsunuz.
15:35
So would you drive to get 50 percent off, saving 100 dollars?
307
935330
3000
Yüzde 50 indirim alıp 100 dolardan tasarruf etmek için oraya gider miydiniz?
15:38
Most people say they would.
308
938330
2000
Çoğu insan gideceklerini söylerdi.
15:40
They can't imagine buying it for twice the price
309
940330
2000
İki katı fiyata almayı hayal bile edemezler,
15:42
when, with one trip across town, they can get it for half off.
310
942330
4000
şehrin diğer tarafına giderek yarı fiyatına almak dururken.
15:46
Now, let's imagine instead you wanted to buy a car that had a stereo,
311
946330
4000
Tamam, şimdi teybi olan bir araba almak istediğinizi düşünün,
15:50
and the dealer near your house had it for 31,000.
312
950330
2000
evinizin yanındaki satıcı 31,000 diyor.
15:52
But if you drove across town, you could get it for 30,900.
313
952330
5000
Ama şehrin diğer yakasında, aynısını 30,900'e alabilirsiniz.
15:57
Would you drive to get it? At this point, 0.003 savings -- the 100 dollars.
314
957330
4000
Gider miydiniz? Kazancınız yüzde 0,003 -- 100 dolar.
16:01
Most people say, no, I'm going to schlep across town
315
961330
2000
Çoğu insan hayır der. Şehrin taa öte yakasına gidip
16:03
to save 100 bucks on the purchase of a car?
316
963330
3000
arabadan 100 dolar kar mı edeceğim ?
16:06
This kind of thinking drives economists crazy, and it should.
317
966330
4000
Bu düşünce tarzı ekonomistleri deliye çeviriyor ve zaten çevirmeli.
16:10
Because this 100 dollars that you save -- hello! --
318
970330
4000
Çünkü tasarruf etiğiniz 100 dolar -- merhaba! --
16:14
doesn't know where it came from.
319
974330
2000
nereden geldiğini bilmiyor.
16:16
It doesn't know what you saved it on.
320
976330
2000
Onu nereden tasarruf ettiğinizi bilmiyor.
16:18
When you go to buy groceries with it, it doesn't go,
321
978330
2000
O parayla sebze almaya gittiğinizde, şöyle değil,
16:20
I'm the money saved on the car stereo, or,
322
980330
3000
Ben araba teybinden tasarruf edilen parayım, ya da,
16:23
I'm the dumb money saved on the car. It's money.
323
983330
4000
ben arabadan tasarruf edilen o aptal parayım. Para paradır.
16:27
And if a drive across town is worth 100 bucks, it's worth 100 bucks
324
987330
3000
Ve eğer şehrin diğer yakasına gitmek 100 dolarsa, 100 dolardır.
16:30
no matter what you're saving it on. People don't think that way.
325
990330
3000
Neyden tasarruf ettiğinizin önemi yok. Ama insanlar böyle düşünmez.
16:33
That's why they don't know whether their mutual fund manager
326
993330
2000
İşte bu yüzden portföy yöneticisinin
16:35
is taking 0.1 percent or 0.15 percent of their investment,
327
995330
5000
kendi yatırımlarından yüzde 0.1 mi 0.15 mi aldığını bilmezler,
16:40
but they clip coupons to save one dollar off of toothpaste.
328
1000330
3000
ama diş macunundan bir dolar kar etmek için kupon keserler.
16:43
Now, you can see, this is the problem of shifting comparisons,
329
1003330
3000
İşte, gördüğünüz gibi, sorun değişen karşılaştırmalarda,
16:46
because what you're doing is, you're comparing the 100 bucks
330
1006330
3000
çünkü yaptığınız şey, 100 doları karşılaştırdığınız şey
16:49
to the purchase that you're making,
331
1009330
2000
yaptığınız alışveriş.
16:51
but when you go to spend that money you won't be making that comparison.
332
1011330
4000
ama gidip parayı harcarken o karşılaştırmayı yapmıyorsunuz.
16:55
You've all had this experience.
333
1015330
2000
Hepiniz bu tecrübeyi yaşamışsınızdır.
16:57
If you're an American, for example, you've probably traveled in France.
334
1017330
4000
Eğer Amerikalıysanız mesela, Fransa'ya mutlaka seyahat etmişsinizdir.
17:01
And at some point you may have met a couple
335
1021330
2000
Bir yerlerde sizin şehirden bir çiftle karşılaşıp
17:03
from your own hometown, and you thought,
336
1023330
1000
şöyle dersiniz,
17:04
"Oh, my God, these people are so warm. They're so nice to me.
337
1024330
5000
"Aman Allahım, bu insanlar çok sıcak. Bana karşı çok iyiler.
17:09
I mean, compared to all these people who hate me
338
1029330
2000
Yani, bütün bu dillerini konuşmaya çalışınca benden nefret eden
17:11
when I try to speak their language and hate me more when I don't,
339
1031330
3000
konuşmayınca daha da çok nefret eden insanlara göre,
17:14
these people are just wonderful." And so you tour France with them,
340
1034330
3000
bunlar harika. Ve Fransa'yı onlarla beraber gezersiniz ve
17:17
and then you get home and you invite them over for dinner,
341
1037330
2000
eve dönüp onları yemeğe davet edersiniz,
17:19
and what do you find?
342
1039330
1000
ve ne görürsünüz?
17:20
Compared to your regular friends,
343
1040330
2000
Eski arkadaşlarınızla karşılaştırınca,
17:22
they are boring and dull, right? Because in this new context,
344
1042330
4000
sıkıcı ve soğuk gelirler, değil mi? Çünkü bu yeni çevrede,
17:26
the comparison is very, very different. In fact, you find yourself
345
1046330
4000
karşılaştırma çok, çok başkadır. İşin aslı, onlardan öylesine
17:30
disliking them enough almost to qualify for French citizenship.
346
1050330
3000
soğursunuz ki Fransa vatandaşlığına geçmeyi bile düşünürsünüz.
17:34
Now, you have exactly the same problem when you shop for a stereo.
347
1054330
3000
İşte, müzik seti alırken de aynı sorunu yaşarsınız.
17:37
You go to the stereo store, you see two sets of speakers --
348
1057330
3000
Müzik seti dükkanına gider ve iki değişik müzik seti görürsünüz --
17:40
these big, boxy, monoliths, and these little, sleek speakers,
349
1060330
4000
büyük, devasa, sütun gibi olanlar ve ufak tefek narin olanlar,
17:44
and you play them, and you go, you know, I do hear a difference:
350
1064330
2000
biraz kurcalarsınız ve, işte, farkı anlayabiliyorum:
17:46
the big ones sound a little better.
351
1066330
2000
büyük olanların sesi biraz daha güzel.
17:48
And so you buy them, and you bring them home,
352
1068330
2000
Ve onları alırsınız ve eve getirirsiniz,
17:50
and you entirely violate the décor of your house.
353
1070330
3000
ve evinizin dekorunu tamamen bozarsınız,
17:53
And the problem, of course, is that this comparison you made in the store
354
1073330
4000
Sorun tabii ki şudur, mağazada yaptığınız karşılaştırmayı
17:57
is a comparison you'll never make again.
355
1077330
2000
bir daha asla yapmayacaksınız.
17:59
What are the odds that years later you'll turn on the stereo and go,
356
1079330
2000
Bir daha ne zaman müzik setini açıp şöyle diyeceksiniz ki,
18:01
"Sounds so much better than those little ones,"
357
1081330
3000
"Bunların sesi o küçük olanlardan çok daha iyi,"
18:04
which you can't even remember hearing.
358
1084330
2000
dinlediğinizi bile hatırlamadığınız halde.
18:06
The problem of shifting comparisons is even more difficult
359
1086330
3000
Bu değişen kıyaslama sorunu, seçenekler
18:09
when these choices are arrayed over time.
360
1089330
3000
zamana yayıldığında daha da zorlaşır.
18:12
People have a lot of trouble making decisions
361
1092330
3000
İnsanlar değişik zamanlarda olacak olaylar hakkında
18:15
about things that will happen at different points in time.
362
1095330
3000
karar verirken oldukça zorlanırlar.
18:18
And what psychologists and behavioral economists have discovered
363
1098330
2000
Psikologların ve davranışsal ekonomistlerin keşfettiği şey ise
18:20
is that by and large people use two simple rules.
364
1100330
3000
insanlar büyük oranda iki basit kuralı kullanır.
18:23
So let me give you one very easy problem, a second very easy problem
365
1103330
4000
Dilerseniz size bir çok basit, ve ikinci bir çok basit
18:27
and then a third, hard, problem.
366
1107330
1000
ve sonra üçüncü bir, zor soru sorayım.
18:28
Here's the first easy problem:
367
1108330
3000
Önce ilk kolay soru:
18:31
You can have 60 dollars now or 50 dollars now. Which would you prefer?
368
1111330
3000
Şu anda 60 veya 50 dolar alabilirsiniz. Hangisini istersiniz?
18:34
This is what we call a one-item IQ test, OK?
369
1114330
3000
Bunun adı tek-maddelik IQ testi, tamam mı?
18:37
All of us, I hope, prefer more money, and the reason is,
370
1117330
3000
Hepiniz, umarım, çok parayı seçmişsinizdir, ve bunun sebebi,
18:40
we believe more is better than less.
371
1120330
3000
çoğun azdan daha iyi olduğunu düşünmemiz.
18:43
Here's the second problem:
372
1123330
1000
İşte ikinci soru:
18:44
You can have 60 dollars today or 60 dollars in a month. Which would you prefer?
373
1124330
4000
Şimdi 60 dolar veya 1 ay sonra 60 dolar alabilirsiniz. Hangisini seçerdiniz?
18:48
Again, an easy decision,
374
1128330
2000
Tekrar, kolay bir seçim,
18:50
because we all know that now is better than later.
375
1130330
4000
çünkü hepimiz biliyoruz ki şimdi sonradan daha iyidir.
18:54
What's hard in our decision-making is when these two rules conflict.
376
1134330
3000
Karar vermemizi zorlaştıran etki ise bu iki kuralın çatışmasıdır.
18:57
For example, when you're offered 50 dollars now or 60 dollars in a month.
377
1137330
4000
Örneğin, şu anda 50 dolar veya bir ay sonra 60 dolar önerilse.
19:01
This typifies a lot of situations in life in which you will gain
378
1141330
3000
Bu örnek, hayatta karşılaşılan birçok durumu özetler,
19:04
by waiting, but you have to be patient.
379
1144330
3000
beklersen kazanırsın ama sabırlı olman lazım.
19:07
What do we know? What do people do in these kinds of situations?
380
1147330
3000
Ne biliyoruz? İnsanlar böyle durumlarda ne yapıyorlar?
19:10
Well, by and large people are enormously impatient.
381
1150330
4000
İnsanların çok büyük bir kısmı son derece sabırsız.
19:14
That is, they require interest rates in the hundred
382
1154330
3000
Yani, faiz oranlarının yüzler hatta
19:17
or thousands of percents in order to delay gratification
383
1157330
4000
binler oranında olmasını bekliyorlar ki tatmini ertelesinler
19:21
and wait until next month for the extra 10 dollars.
384
1161330
4000
ve fazladan bir 10 dolar için bir sonraki ayı beklesinler.
19:25
Maybe that isn't so remarkable, but what is remarkable is
385
1165330
3000
Belki bu o kadar çarpıcı değil ama çarpıcı olan şey
19:28
how easy it is to make this impatience go away by simply changing
386
1168330
4000
bu sabırsızlığı yenmenin ne kadar kolay olduğu, sadece
19:32
when the delivery of these monetary units will happen.
387
1172330
4000
bu paraların veriliş tarihlerini değiştirmek yeterli.
19:36
Imagine that you can have 50 dollars in a year -- that's 12 months --
388
1176330
3000
Bir yıl sonra 50 dolar -- yani 12 ay -- alabileceğinizi hayal edin
19:39
or 60 dollars in 13 months.
389
1179330
3000
ya da 13 ay sonra 60 dolar.
19:42
What do we find now?
390
1182330
1000
Şimdi karşımıza ne çıkıyor?
19:43
People are gladly willing to wait: as long as they're waiting 12,
391
1183330
3000
Insanlar memnuniyetle beklemeye hazır: 12 ay bekledikleri sürece,
19:46
they might as well wait 13.
392
1186330
2000
13 de bekleyebilirler.
19:48
What makes this dynamic inconsistency happen?
393
1188330
3000
Bu dinamik uyumsuzluğun ortaya çıkış sebebi ne?
19:51
Comparison. Troubling comparison. Let me show you.
394
1191330
4000
Kıyaslama. Sorunlu kıyaslama. İzin verin göstereyim.
19:55
This is just a graph showing the results that I just suggested
395
1195330
3000
Buradaki grafik size az önce söylediğim sonuçları gösteriyor,
19:58
you would show if I gave you time to respond, which is,
396
1198330
2000
eğer süre versem siz de bu cevapları verirdiniz, öyle ki,
20:00
people find that the subjective value of 50 is higher
397
1200330
3000
insanlara göre 50'nin öznel (subjektif) değeri,
20:03
than the subjective value of 60 when they'll be delivered in now
398
1203330
4000
60'ın öznel değerinden daha fazla, sırasıyla şimdi
20:07
or one month, respectively -- a 30-day delay --
399
1207330
2000
ve bir ay sonrasında -- 30 gün sonra -- alındığında.
20:09
but they show the reverse pattern when you push the entire decision
400
1209330
4000
Ama tüm kararı bir yıl ötelerseniz tam tersi
20:13
off into the future a year.
401
1213330
3000
bir modelle karşılaşırsınız.
20:16
Now, why in the world do you get this pattern of results?
402
1216330
4000
Peki ama neden bu farklı sonuçları alıyoruz?
20:20
These guys can tell us.
403
1220330
1000
Bu arkadaşlar bize söyleyebilir.
20:21
What you see here are two lads,
404
1221330
3000
Burada iki adam görüyorsunuz,
20:24
one of them larger than the other: the fireman and the fiddler.
405
1224330
3000
biri diğerinden daha büyük: itfaiyeci ve şaklaban.
20:27
They are going to recede towards the vanishing point in the horizon,
406
1227330
3000
ufuktaki yok olma noktasına kadar uzaklaşacaklar,
20:30
and I want you to notice two things.
407
1230330
2000
ve sizlerden iki şeyi fark etmenizi istiyorum.
20:32
At no point will the fireman look taller than the fiddler. No point.
408
1232330
6000
Hiçbir noktada itfaiyeci şaklabandan daha uzun görünmeyecek. Hiçbir noktada.
20:38
However, the difference between them seems to be getting smaller.
409
1238330
3000
Ama her nasılsa, aralarındaki fark giderek daha azalıyor gibi görünüyor.
20:41
First it's an inch in your view, then it's a quarter-inch,
410
1241330
3000
Önce size göre iki santim, sonra bir santim
20:44
then a half-inch, and then finally they go off the edge of the earth.
411
1244330
4000
sonra yarım santim ve en sonunda dünyanın kenarından aşağıya düşüyorlar.
20:48
Here are the results of what I just showed you.
412
1248330
3000
İşte size az önce gösterdiğim şeyin sonuçları.
20:51
This is the subjective height --
413
1251330
2000
Buradaki öznel yükseklik --
20:53
the height you saw of these guys at various points.
414
1253330
3000
bu arkadaşların değişik noktalarda gördüğünüz boyları.
20:56
And I want you to see that two things are true.
415
1256330
2000
Ve iki şeyin doğru olduğunu görmenizi istiyorum.
20:58
One, the farther away they are, the smaller they look;
416
1258330
3000
Bir, ne kadar uzaktaysalar, o kadar küçük görünüyorlar;
21:01
and two, the fireman is always bigger than the fiddler.
417
1261330
2000
ve iki, itfaiyeci her zaman şaklabandan daha büyük.
21:03
But watch what happens when we make some of them disappear. Right.
418
1263330
6000
Ama bazılarını aradan çıkarttığımızda ne olduğuna bakın. Evet.
21:09
At a very close distance, the fiddler looks taller than the fireman,
419
1269330
3000
Çok yakın mesafede, şaklaban itfaiyeciden daha uzun görünüyor.
21:12
but at a far distance
420
1272330
2000
ama daha uzak mesafede
21:14
their normal, their true, relations are preserved.
421
1274330
3000
aralarındaki normal, gerçek, bağıntı devam ediyor.
21:17
As Plato said, what space is to size, time is to value.
422
1277330
5000
Plato'nun dediği gibi, boyut için uzay neyse, değer için zaman odur.
21:22
These are the results of the hard problem I gave you:
423
1282330
5000
İşte bunlar sorduğum zor problemin cevapları:
21:27
60 now or 50 in a month?
424
1287330
2000
şim 60 mı yoksa bir ay sonraya 50 mi ?
21:29
And these are subjective values,
425
1289330
1000
Bunlar öznel değerler,
21:30
and what you can see is, our two rules are preserved.
426
1290330
2000
ve görebileceğiniz gibi, iki kuralımız hala geçerli.
21:32
People always think more is better than less:
427
1292330
2000
İnsanlar her zaman fazlanın azdan daha iyi olduğunu düşünür:
21:34
60 is always better than 50,
428
1294330
2000
60 her zaman 50'den iyidir;
21:36
and they always think now is better than later:
429
1296330
2000
ve her zaman için şimdi sonradan daha iyidir:
21:38
the bars on this side are higher than the bars on this side.
430
1298330
3000
bu taraftaki çubuklar diğer taraftakilerden daha yüksek.
21:41
Watch what happens when we drop some out.
431
1301330
3000
Şimdi birkaç tanesini çıkarttığımızda ne olduğuna bakın.
21:44
Suddenly we have the dynamic inconsistency that puzzled us.
432
1304330
3000
İşte size hepimizi şaşırtan dinamik uyumsuzluk.
21:47
We have the tendency for people to go for 50 dollars now
433
1307330
4000
İnsanlar şu anda 50 doları almayı
21:51
over waiting a month, but not if that decision is far in the future.
434
1311330
3000
bir ay beklemeye yeğliyor, ama bu karar çok uzak gelecekte değilse.
21:54
Notice something interesting that this implies -- namely, that
435
1314330
4000
Dikkat edin, bu ilginç bir durum yaratıyor -- yani,
21:58
when people get to the future, they will change their minds.
436
1318330
4000
insan geleceğe gittiğinde, fikrini değiştiriyor.
22:02
That is, as that month 12 approaches, you will say,
437
1322330
3000
Şöyle ki, 12. ay yaklaştığında diyeceğiniz şudur,
22:05
what was I thinking, waiting an extra month for 60 dollars?
438
1325330
3000
60 dolar için bir ay daha beklerim derken ne düşünüyordum?
22:08
I'll take the 50 dollars now.
439
1328330
3000
50 doları hemen alıyorum.
22:11
Well, the question with which I'd like to end is this:
440
1331330
3000
Sonuç olarak, bitirirken sormak istediğim soru şu:
22:14
If we're so damn stupid, how did we get to the moon?
441
1334330
3000
Eğer bu kadar aptalsak, aya nasıl gittik?
22:17
Because I could go on for about two hours with evidence
442
1337330
3000
Çünkü bu kanıtları iki saat boyunca peş peşe sıralayabilirim:
22:20
of people's inability to estimate odds and inability to estimate value.
443
1340330
6000
insanların olasılık ve değer tahmin etmedeki beceriksizlikleri.
22:26
The answer to this question, I think, is an answer you've already heard
444
1346330
2000
Bu sorunun cevabı, sanırım önceden de başka konuşmalarda
22:28
in some of the talks, and I dare say you will hear again:
445
1348330
2000
duyduğunuz bir cevap, yine de tekrar söyleyebilirim:
22:30
namely, that our brains were evolved for a very different world
446
1350330
4000
Beyinlerimiz daha değişik bir dünya için evrimleşti,
22:34
than the one in which we are living.
447
1354330
2000
şimdi içinde yaşadığımızdan çok daha değişik.
22:36
They were evolved for a world
448
1356330
2000
Evrimleştikleri bu dünyada
22:38
in which people lived in very small groups,
449
1358330
2000
insanlar küçük gruplar halinde yaşardı,
22:40
rarely met anybody who was terribly different from themselves,
450
1360330
3000
kendilerinden çok farklı kimselerle nadiren karşılaşırlar,
22:43
had rather short lives in which there were few choices
451
1363330
3000
nispeten az seçeneklerinin olduğu kısa hayatlar yaşardı.
22:46
and the highest priority was to eat and mate today.
452
1366330
5000
Onlar için birinci öncelik o an yemek ve çiftleşmekti.
22:51
Bernoulli's gift, Bernoulli's little formula, allows us, it tells us
453
1371330
5000
Bernoullli'nin hediyesi, Bernoulli'nin minik formülü şu işe yarar:
22:56
how we should think in a world for which nature never designed us.
454
1376330
5000
Doğa'nın bizim için tasarlamadığı bir dünya içerisinde nasıl düşünmeliyiz.
23:01
That explains why we are so bad at using it, but it also explains
455
1381330
4000
Bunu kullanmakta neden bu kadar kötü olduğumuzu açıklıyor, diğer taraftan
23:05
why it is so terribly important that we become good, fast.
456
1385330
5000
neden bir an önce daha iyi hale gelmemiz gerektiğini açıklıyor.
23:10
We are the only species on this planet
457
1390330
2000
Biz bu gezedendeki, kendi kaderini
23:12
that has ever held its own fate in its hands.
458
1392330
4000
elinde tutan tek türüz.
23:16
We have no significant predators,
459
1396330
2000
Bizi avlayan bir yırtıcı yok,
23:18
we're the masters of our physical environment;
460
1398330
2000
fiziksel çevremizin efendisiyiz;
23:20
the things that normally cause species to become extinct
461
1400330
3000
canlı türlerini normalde yok edebilecek tehditler,
23:23
are no longer any threat to us.
462
1403330
3000
bizim için tehlike olmaktan çıktı.
23:26
The only thing -- the only thing -- that can destroy us and doom us
463
1406330
5000
Tek şey -- bizi yok edebilecek tek şey --
23:31
are our own decisions.
464
1411330
2000
kendi kararlarımız.
23:33
If we're not here in 10,000 years, it's going to be because
465
1413330
4000
Eğer 10,000 yıl sonra hala burada değilsek, bunun sebebi
23:37
we could not take advantage of the gift given to us
466
1417330
4000
bu hediyeden faydalanamamış olmamızdır
23:41
by a young Dutch fellow in 1738,
467
1421330
3000
-- bize 1738'de genç bir Hollandalı tarafından verilen.
23:44
because we underestimated the odds of our future pains
468
1424330
4000
Çünkü gelecekte çekeceğimiz acıları fazlaca küçümseyip
23:48
and overestimated the value of our present pleasures.
469
1428330
4000
şimdiki zevklerimizi gözümüzde fazla büyütüyoruz.
23:52
Thank you.
470
1432330
1000
Teşekkürler.
23:53
(Applause)
471
1433330
10000
(Alkışlar)
24:03
Chris Anderson: That was remarkable.
472
1443330
3000
Chris Anderson: Çok dikkat çekiciydi.
24:06
We have time for some questions for Dan Gilbert. One and two.
473
1446330
5000
Dan Gilbert'a bir kaç soru sormak için vaktimiz var. Bir ve iki.
24:11
Bill Lyell: Would you say that this mechanism
474
1451330
3000
Bill Lyell: Bu mekanizma bir yerde
24:14
is in part how terrorism actually works to frighten us,
475
1454330
4000
terörizmin bizi nasıl korkuttuğunu açıklıyor mu sizce,
24:18
and is there some way that we could counteract that?
476
1458330
4000
ve buna karşı koyabileceğimiz bir yol var mı?
24:22
Dan Gilbert: I actually was consulting recently
477
1462330
1000
Dan Gilbert: Aslında yakın zamanda danışmanlık yaptığım
24:23
with the Department of Homeland Security, which generally believes
478
1463330
3000
Anavatan Güvenlik Departmanı'na göre
24:26
that American security dollars should go to making borders safer.
479
1466330
4000
Amerikan güvenlik bütçesi sınırları güvenli yapmaya harcanmalıdır.
24:30
I tried to point out to them that terrorism was a name
480
1470330
3000
Onlara açıklamaya çalıştığım şey, terörizm kavramının
24:33
based on people's psychological reaction to a set of events,
481
1473330
4000
insanların bir takım olaylara verdiği psikolojik tepki olduğu,
24:37
and that if they were concerned about terrorism they might ask
482
1477330
2000
ve eğer terörizm hakkında endişeleniyorlarsa sormaları gereken sorunun
24:39
what causes terror and how can we stop people from being terrified,
483
1479330
3000
teröre neyin yol açtığı ve insanları terörize (korkmak) olmaktan nasıl kurtarabileceğimiz olması gerektiğiydi
24:42
rather than -- not rather than, but in addition to
484
1482330
3000
-- şey değil, değil yanlış oldu, ek olarak
24:45
stopping the atrocities that we're all concerned about.
485
1485330
3000
bu konuştuğumuz vahşeti nasıl engelleriz.
24:48
Surely the kinds of play that at least American media give to --
486
1488330
6000
Tabii ki en azından Amerikan medyasının verdiği bu --
24:54
and forgive me, but in raw numbers these are very tiny accidents.
487
1494330
5000
özür dileyerek söylüyorum, bu ham sayılar, bunlar çok küçük olaylar.
24:59
We already know, for example, in the United States,
488
1499330
2000
Hepimiz biliyoruz ki, mesela Amerika Birleşik Devletlerinde,
25:01
more people have died as a result of not taking airplanes --
489
1501330
4000
uçağa binmek yerine -- korktukları için --
25:05
because they were scared -- and driving on highways,
490
1505330
2000
araba sürdüklerinden dolayı ölen insanların sayısı,
25:07
than were killed in 9/11. OK?
491
1507330
2000
9/11'de ölenlerden fazla. Tamam mı?
25:09
If I told you that there was a plague
492
1509330
2000
Eğer size deseydim ki bir salgın
25:11
that was going to kill 15,000 Americans next year,
493
1511330
3000
önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek,
25:14
you might be alarmed if you didn't find out it was the flu.
494
1514330
3000
eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız.
25:17
These are small-scale accidents, and we should be wondering
495
1517330
3000
Bunlar küçük çaplı kazalar ve düşünmemiz gereken şey
25:20
whether they should get the kind of play,
496
1520330
2000
üzerlerine çektikleri bu dikkati,
25:22
the kind of coverage, that they do.
497
1522330
2000
bu reytingi, almaları gerekiyor mu?
25:24
Surely that causes people to overestimate the likelihood
498
1524330
3000
Şüphesiz bu durum, insanların bu yollarla
25:27
that they'll be hurt in these various ways,
499
1527330
2000
zarar görebilecekleri ihtimalini aşırı abartmalarını sağlayarak
25:29
and gives power to the very people who want to frighten us.
500
1529330
2000
bizzat bize zarar vermek isteyenlerin eline koz veriyor.
25:31
CA: Dan, I'd like to hear more on this. So, you're saying
501
1531330
2000
CA: Dan, bunu biraz daha duymak istiyorum. Yani diyordun ki
25:33
that our response to terror is, I mean, it's a form of mental bug?
502
1533330
4000
teröre karşı verdiğimiz tepki, yani, bir çeşit zihinsel hata mı?
25:37
Talk more about it.
503
1537330
1000
Biraz daha bahsetsene.
25:38
DG: It's out-sized. I mean, look.
504
1538330
3000
DG: Aşırı büyük. Yani, bak,
25:41
If Australia disappears tomorrow,
505
1541330
2000
Eğer Avustralya yarın yok olsa,
25:43
terror is probably the right response.
506
1543330
2000
terrör (dehşet) muhtemelen doğru tepki olurdu.
25:45
That's an awful large lot of very nice people. On the other hand,
507
1545330
5000
Sonuçta bu, çok çok fazla çok hoş insan demek. Diğer yandan,
25:50
when a bus blows up and 30 people are killed,
508
1550330
3000
bir otobüs patlayıp da 30 kişi ölünce,
25:53
more people than that were killed
509
1553330
2000
daha fazla insanın ölmesi demek
25:55
by not using their seatbelts in the same country.
510
1555330
3000
aynı ülkede, emniyet kemeri takmadığından dolayı.
25:58
Is terror the right response?
511
1558330
1000
Terör (dehşet) doğru tepki mi?
25:59
CA: What causes the bug? Is it the drama of the event --
512
1559330
4000
CA: Hataya sebep olan nedir? Olayın dramatikliği mi --
26:03
that it's so spectacular?
513
1563330
1000
bu kadar görkemli olan?
26:04
Is it the fact that it's an intentional attack by, quote, outsiders?
514
1564330
3000
Yoksa "yabancılar" tarafından yapılan kasıtlı bir saldırı olması mı?
26:07
What is it?
515
1567330
1000
Nedir?
26:08
DG: Yes. It's a number of things, and you hit on several of them.
516
1568330
3000
DG: Evet. Bir kaç unsur var ve birçoğunu yakaladın.
26:11
First, it's a human agent trying to kill us --
517
1571330
2000
Bir, bizi öldürmeye çalışan bir insan faktörü --
26:13
it's not a tree falling on us by accident.
518
1573330
3000
üzerimize kazara düşen bir ağaç değil.
26:16
Second, these are enemies who may want to strike and hurt us again.
519
1576330
3000
İki, bu düşmanlar bize tekrar saldırıp zarar vermeye çalışabilir.
26:19
People are being killed for no reason instead of good reason --
520
1579330
3000
İnsanlar iyi sebepler yerine sebepsiz yere ölüyor --
26:22
as if there's good reason, but sometimes people think there are.
521
1582330
3000
sanki iyi sebep olabilirmiş gibi, ama insanlar bazen olduğunu düşünüyor.
26:25
So there are a number of things that together
522
1585330
2000
Yani sonuçta bir çok faklı etmen
26:27
make this seem like a fantastic event, but let's not play down
523
1587330
3000
bunu akıl almaz bir olay gibi gösteriyor ama hafife alınmaması gereken
26:30
the fact that newspapers sell when people see something in it
524
1590330
4000
bir gerçek de var ki gazetelerin satması için içlerinde insanların okumak
26:34
they want to read. So there's a large role here played by the media,
525
1594330
3000
istedikleri şeyler olmasıdır. Yani burada medyanın da rolü büyük.
26:37
who want these things to be
526
1597330
2000
Medyanın isteği bu olayların
26:39
as spectacular as they possibly can.
527
1599330
4000
olabildiğince dikkat çekici olması.
26:43
CA: I mean, what would it take to persuade our culture to downplay it?
528
1603330
6000
CA: Demek istediğim, medeniyetimizin bunu önemsememesi için ne gerekiyor?
26:49
DG: Well, go to Israel. You know,
529
1609330
1000
DG: İsrail'e git. Anlıyorsun,
26:50
go to Israel. And a mall blows up,
530
1610330
2000
İsrail'e git. Bir alışveriş merkezi patlar,
26:52
and then everybody's unhappy about it, and an hour-and-a-half later --
531
1612330
3000
ve sonra herkes üzülür, ve bir buçuk saat sonra --
26:55
at least when I was there, and I was 150 feet from the mall
532
1615330
3000
en azından ben oradayken, alışveriş merkezinden 50 metre uzaktayken
26:58
when it blew up -- I went back to my hotel
533
1618330
2000
patladığında -- otelime geri döndüm
27:00
and the wedding that was planned was still going on.
534
1620330
3000
ve önceden planlanan düğün hala devam ediyordu.
27:03
And as the Israeli mother said,
535
1623330
1000
Ve İsrailli anne şöyle dedi,
27:04
she said, "We never let them win by stopping weddings."
536
1624330
4000
dedi ki, "Düğünlerimizi durdurarak kazanmalarına izin vermeyeceğiz"
27:08
I mean, this is a society that has learned --
537
1628330
1000
Demek istediğim, bu toplum bunu öğrenmiş --
27:09
and there are others too -- that has learned to live
538
1629330
2000
ve bunun gibi başkaları da var -- terörle
27:11
with a certain amount of terrorism and not be quite as upset by it,
539
1631330
5000
yaşamayı öğrenip çok da fazla altüst olmayan,
27:16
shall I say, as those of us who have not had many terror attacks.
540
1636330
3000
nasıl diyeyim, bizim gibi o kadar çok terör saldırısına maruz kalmayanlara göre.
27:19
CA: But is there a rational fear that actually,
541
1639330
3000
CA: Peki ama aslında gerçekçi bir korku değil mi,
27:22
the reason we're frightened about this is because we think that
542
1642330
3000
bundan korkmamızın sebebi şöyle düşünmemiz olamaz mı:
27:25
the Big One is to come?
543
1645330
1000
Asıl olay daha olmadı.
27:26
DG: Yes, of course. So, if we knew that this was the worst attack
544
1646330
4000
DG: Tabii ki. Bu saldırının en kötüsü olduğunu bilseydik ki,
27:30
there would ever be, there might be more and more buses of 30 people --
545
1650330
4000
daha pek çok 30 kişilik otobüs olayları yaşanacak, yaşanabilir --
27:34
we would probably not be nearly so frightened.
546
1654330
2000
bu kadar fazla korkmuyor olabilirdik.
27:36
I don't want to say -- please, I'm going to get quoted somewhere
547
1656330
2000
Şöyle demek istemiyorum -- lütfen, bir yerlerde benden şöyle alıntı yapacaklar
27:38
as saying, "Terrorism is fine and we shouldn't be so distressed."
548
1658330
4000
"Terörizm iyidir ve bu kadar da endişelenmemeliyiz."
27:42
That's not my point at all.
549
1662330
2000
Söylemek istediğim kesinlikle bu değil.
27:44
What I'm saying is that, surely, rationally,
550
1664330
2000
Demek istediğim, tabii ki, mantıklı olarak,
27:46
our distress about things that happen, about threats,
551
1666330
4000
olaylar, tehditler hakkındaki, endişelerimizin,
27:50
should be roughly proportional to the size of those threats
552
1670330
3000
o tehditlerin büyüklüğüyle orantılı olması gerektiğidir,
27:53
and threats to come.
553
1673330
2000
ve ilerideki tehditlerinkilerle de.
27:55
I think in the case of terrorism, it isn't.
554
1675330
3000
Ve bence terörizmi düşündüğümüzde, öyle değil.
27:58
And many of the things we've heard about from our speakers today --
555
1678330
2000
Ve bugün konuşmacılardan dinlediğimiz birçok konu hakkında --
28:00
how many people do you know got up and said,
556
1680330
2000
tanıdığınız kaç kişi ayağa kalkıp şöyle dedi,
28:02
Poverty! I can't believe what poverty is doing to us.
557
1682330
4000
Yoksulluk! Yoksulluğun bize yaptıklarına inanamıyorum.
28:06
People get up in the morning; they don't care about poverty.
558
1686330
2000
İnsanlar her sabah uyanıyor ve yoksulluk umurlarında değil.
28:08
It's not making headlines, it's not making news, it's not flashy.
559
1688330
2000
Manşetlere çıkmıyor; haber olmuyor; çarpıcı değil.
28:10
There are no guns going off.
560
1690330
2000
Silahlar bir yere gitmiyor.
28:12
I mean, if you had to solve one of these problems, Chris,
561
1692330
2000
Demek istediğim Chris, şu sorunlardan birisini çözebilseydin
28:14
which would you solve? Terrorism or poverty?
562
1694330
2000
hangisini çözerdin? Terörizm mi yoksulluk mu?
28:16
(Laughter)
563
1696330
4000
(Gülüşmeler)
28:20
(Applause)
564
1700330
2000
(Alkışlar)
28:22
That's a tough one.
565
1702330
2000
Bu zor soruydu.
28:24
CA: There's no question.
566
1704330
1000
CA: Bu bir soru değil.
28:25
Poverty, by an order of magnitude, a huge order of magnitude,
567
1705330
4000
Yoksulluk, onlarca kat, çok çok daha fazla oranda
28:29
unless someone can show that there's, you know,
568
1709330
3000
tabii biri bana, işte, nükleer silahlı teröristlerin
28:32
terrorists with a nuke are really likely to come.
569
1712330
4000
geldiğini göstermediği takdirde.
28:36
The latest I've read, seen, thought
570
1716330
2000
Son okuduğum ve duyduklarıma göre
28:38
is that it's incredibly hard for them to do that.
571
1718330
4000
bunu yapmaları son derece zor.
28:42
If that turns out to be wrong, we all look silly,
572
1722330
2000
Tabii bu olursa, hepimiz aptal durumuna düşeriz,
28:44
but with poverty it's a bit --
573
1724330
2000
ama yoksulluk, yani biraz --
28:46
DG: Even if that were true, still more people die from poverty.
574
1726330
3000
DG: Bu doğru olsaydı bile, yine de yoksulluktan dolayı daha fazla insan ölüyor.
28:53
CA: We've evolved to get all excited
575
1733330
1000
CA: Hepimiz bu dramatik saldırılar
28:54
about these dramatic attacks. Is that because in the past,
576
1734330
3000
karşısında heyecanlanmak için evrimleştik. Çünkü geçmişte,
28:57
in the ancient past, we just didn't understand things like disease
577
1737330
3000
tarih öncesinde, hastalık gibi şeyleri anlamıyorduk
29:00
and systems that cause poverty and so forth,
578
1740330
2000
veya yoksulluğa sebep olan sistemleri falan,
29:02
and so it made no sense for us as a species to put any energy
579
1742330
4000
ve tür olarak bu tip olaylar karşısında üzülerek enerji harcamak
29:06
into worrying about those things?
580
1746330
2000
hiç de mantıklı değildi.
29:08
People died; so be it.
581
1748330
2000
İnsanlar ölürdü, öyle olsun.
29:10
But if you got attacked, that was something you could do something about.
582
1750330
2000
Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin.
29:12
And so we evolved these responses.
583
1752330
2000
ve biz de bu şekilde tepkiler geliştirdik.
29:14
Is that what happened?
584
1754330
1000
Olan bu muydu?
29:15
DG: Well, you know, the people who are most skeptical
585
1755330
3000
DG: Bildiğin gibi, her şey hakkında evrimsel açıklamalara
29:18
about leaping to evolutionary explanations for everything
586
1758330
2000
gitmek konusunda en kuşkucu olanlar
29:20
are the evolutionary psychologists themselves.
587
1760330
2000
yine evrimsel psikologların kendileridir.
29:22
My guess is that there's nothing quite that specific
588
1762330
3000
Benim tahminim, evrimsel geçmişimizde bu kadar
29:25
in our evolutionary past. But rather, if you're looking for
589
1765330
2000
belirgin bir şey olmadığı. Daha çok, evrimsel bir açıklama
29:27
an evolutionary explanation, you might say
590
1767330
2000
arıyorsan eğer, diyebilirsin ki
29:29
that most organisms are neo-phobic -- that is, they're a little scared
591
1769330
4000
çoğu organizmalar neo-fobiktir -- yani yeni ve farklı
29:33
of stuff that's new and different.
592
1773330
1000
şeylerden biraz korkarlar.
29:34
And there's a good reason to be,
593
1774330
2000
Bunun için iyi bir sebep de vardır,
29:36
because old stuff didn't eat you. Right?
594
1776330
1000
çünkü bildik şeyler seni yememiştir, değil mi?
29:37
Any animal you see that you've seen before is less likely
595
1777330
3000
Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde,
29:40
to be a predator than one that you've never seen before.
596
1780330
3000
onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır.
29:43
So, you know, when a school bus is blown up and we've never seen this before,
597
1783330
3000
Yani, bir okul otobüsü havaya uçtuğunda ve bunu daha önce görmediysek,
29:46
our general tendency is to orient towards
598
1786330
2000
yeni ve değişik olana karşı olan genel eğilimimiz
29:48
that which is new and novel is activated.
599
1788330
5000
harekete geçer.
29:53
I don't think it's quite as specific a mechanism
600
1793330
2000
Bunun, senin bahsettiğin kadar belirgin bir mekanizma
29:55
as the one you alluded to, but maybe a more fundamental one underlying it.
601
1795330
2000
olduğunu sanmıyorum, ama belki altta yatan daha temel bir tanesi olabilir.
30:01
Jay Walker: You know, economists love to talk about
602
1801330
5000
Jay Walker: Bilirsin, ekonomistler çok sevdiği bir şey varsa
30:06
the stupidity of people who buy lottery tickets. But I suspect
603
1806330
4000
o da piyango bileti alan insanların aptallığıdır. Ama sanırım
30:10
you're making the exact same error you're accusing those people of,
604
1810330
3000
sen de o insanları suçladığın hatanın aynısını yapıyorsun,
30:13
which is the error of value.
605
1813330
1000
yani değerlendirme hatası.
30:14
I know, because I've interviewed
606
1814330
1000
Biliyorum, çünkü son yıllarda
30:15
about 1,000 lottery buyers over the years.
607
1815330
2000
neredeyse 1,000 piyango oynayan kişiyle röportaj yaptım.
30:17
It turns out that the value of buying a lottery ticket is not winning.
608
1817330
4000
Anlaşılan o ki, piyango bileti almanın değeri kazanmak değil.
30:21
That's what you think it is. All right?
609
1821330
2000
Bu senin düşündüğün şey, değil mi?
30:23
The average lottery buyer buys about 150 tickets a year,
610
1823330
3000
Ortalama bir piyango oyuncusu yılda yaklaşık 150 bilet alır,
30:26
so the buyer knows full well that he or she is going to lose,
611
1826330
4000
yani kaybedeceğini kesinlikle bilir,
30:30
and yet she buys 150 tickets a year. Why is that?
612
1830330
3000
ama yine de yılda 150 bilet alır. Peki neden?
30:33
It's not because she is stupid or he is stupid.
613
1833330
4000
Bunun sebebi aptal olması değil.
30:37
It's because the anticipation of possibly winning
614
1837330
3000
Asıl sebep, kazanma beklentisinin olması
30:40
releases serotonin in the brain, and actually provides a good feeling
615
1840330
4000
beyinde serotonin salgılanmasını ve iyi hissetmesini sağlar.
30:44
until the drawing indicates you've lost.
616
1844330
2000
Taa ki çekiliş sonunda kaybedene kadar.
30:46
Or, to put it another way, for the dollar investment,
617
1846330
3000
Ya da diğer bir değişle, yatırılan her dolar için
30:49
you can have a much better feeling than flushing the money
618
1849330
3000
parayı sokağa atmaya göre çok daha iyi hissedebilirsin,
30:52
down the toilet, which you cannot have a good feeling from.
619
1852330
3000
sokağa atarak pek de iyi hissetmezsin.
30:55
Now, economists tend to --
620
1855330
2000
İşte, ekonomistlere göre --
30:57
(Applause)
621
1857330
3000
(Alkışlar)
31:00
-- economists tend to view the world
622
1860330
1000
-- ekonomistler dünyayı kendi
31:01
through their own lenses, which is:
623
1861330
2000
gözlükleriyle görmeye yatkındır, yani:
31:03
this is just a bunch of stupid people.
624
1863330
2000
bunlar sadece bir avuç aptal insan.
31:05
And as a result, many people look at economists as stupid people.
625
1865330
4000
Sonuç olarak, birçok insan ekonomistlere aptal muamelesi yapar.
31:09
And so fundamentally, the reason we got to the moon is,
626
1869330
3000
Temel olarak, aya gidebilmemizin sebebi,
31:12
we didn't listen to the economists. Thank you very much.
627
1872330
3000
ekonomistleri dinlememiş olmamız. Çok teşekkürler.
31:15
(Applause)
628
1875330
5000
(Alkışlar)
31:20
DG: Well, no, it's a great point. It remains to be seen
629
1880330
3000
DG: Yani, hayır, çok güzel bir nokta. Burada bakılması gereken,
31:23
whether the joy of anticipation is exactly equaled
630
1883330
4000
kazanma beklentisinin verdiği mutluluk acaba
31:27
by the amount of disappointment after the lottery. Because remember,
631
1887330
3000
çekilişten bir gün sonraki hayal kırıklığına eşit mi? Çünkü hatırlayın,
31:30
people who didn't buy tickets don't feel awful the next day either,
632
1890330
3000
piyango bileti almayanlar, sonraki günde kendilerini kötü hissetmediler,
31:33
even though they don't feel great during the drawing.
633
1893330
2000
çekiliş sırasında harika hissetmemiş olsalar bile.
31:35
I would disagree that people know they're not going to win.
634
1895330
2000
İnsanların kazanmayacaklarını bildikleri kısmına ise katılmıyorum.
31:37
I think they think it's unlikely, but it could happen,
635
1897330
3000
Bence uzak bir ihtimal olduğunu ancak olabileceğini düşünüyorlar,
31:40
which is why they prefer that to the flushing.
636
1900330
3000
bu sebeple bunu, parayı sokağa atmaya tercih ediyorlar.
31:43
But certainly I see your point: that there can be
637
1903330
3000
Ama demek istediğini anlıyorum: piyango bileti
31:46
some utility to buying a lottery ticket other than winning.
638
1906330
4000
almak için kazanmaktan başka sebepler olabilir.
31:50
Now, I think there's many good reasons not to listen to economists.
639
1910330
3000
Peki, bence ekonomistleri dinlememek için birçok iyi sebep var.
31:53
That isn't one of them, for me, but there's many others.
640
1913330
3000
Bu onlardan birisi değil, bence, ama başka birçoğu var.
31:56
CA: Last question.
641
1916330
2000
CA: Son soru.
31:58
Aubrey de Grey: My name's Aubrey de Grey, from Cambridge.
642
1918330
3000
Aubrey de Grey: Adım Aubrey de Grey, Cambridge'denim.
32:01
I work on the thing that kills more people than anything else kills --
643
1921330
4000
Ben, diğer hepsinden daha çok insanı öldüren şey üzerine çalışıyorum --
32:05
I work on aging -- and I'm interested in doing something about it,
644
1925330
2000
yaşlanma üzerine çalışıyorum -- ve bu konuda bir şeyler yapmak istiyorum,
32:07
as we'll all hear tomorrow.
645
1927330
1000
yarın hepimizin dinleyeceği gibi.
32:08
I very much resonate with what you're saying,
646
1928330
3000
Söylediklerinizi çok iyi anlıyorum,
32:11
because it seems to me that the problem
647
1931330
2000
çünkü bana göre sorun şu;
32:13
with getting people interested in doing anything about aging
648
1933330
3000
insanlar yaşlanmak konusuna ilgi göstermiyorlar çünkü
32:16
is that by the time aging is about to kill you it looks like cancer
649
1936330
3000
yaşlılık sizi öldürmek üzereyken, kansere
32:19
or heart disease or whatever. Do you have any advice?
650
1939330
3000
veya kalp hastalığına veya başka bir şeye benziyor. Tavsiyeniz var mı?
32:22
(Laughter)
651
1942330
3000
(Gülüşmeler)
32:25
DG: For you or for them?
652
1945330
1000
DG: Senin için mi onlar için mi?
32:26
AdG: In persuading them.
653
1946330
1000
AdG: Onları ikna etmek için.
32:27
DG: Ah, for you in persuading them.
654
1947330
2000
DG: Ah, sana, onları ikna etmen için.
32:29
Well, it's notoriously difficult to get people to be farsighted.
655
1949330
3000
İnsanları ileri görüşlü yapamak inanılmaz derecede zordur.
32:32
But one thing that psychologists have tried that seems to work
656
1952330
4000
Ama psikologların deneyip de sonuç aldığı tek şey,
32:36
is to get people to imagine the future more vividly.
657
1956330
3000
insanları geleceği daha canlı hayal etmesini sağlamak.
32:39
One of the problems with making decisions about the far future
658
1959330
3000
Uzak ve yakın gelecek hakkında karar verirken
32:42
and the near future is that we imagine the near future
659
1962330
3000
yaşadığımız bir sıkıntı, yakın geleceği uzağa göre
32:45
much more vividly than the far future.
660
1965330
2000
çok daha canlı hayal edebiliriz.
32:47
To the extent that you can equalize the amount of detail
661
1967330
4000
İnsanların yakın ve uzak geleceklerinin zihinsel gösterimlerine
32:51
that people put into the mental representations
662
1971330
2000
koydukları detay seviyesini eşitleyebildiğin ölçüde
32:53
of near and far future, people begin to make decisions
663
1973330
2000
insanları her ikisi hakkında da
32:55
about the two in the same way.
664
1975330
2000
aynı şekilde karar vermeye yönlendirebilirsin.
32:57
So, would you like to have an extra 100,000 dollars when you're 65
665
1977330
5000
Yani, 65 yaşına geldiğinde fazladan bir 100,000 dolar ister misin sorusu,
33:02
is a question that's very different than,
666
1982330
1000
şundan çok daha farklıdır,
33:03
imagine who you'll be when you're 65: will you be living,
667
1983330
4000
65'ine geldiğinde kim olacağını hayal et: hayatta mısın,
33:07
what will you look like, how much hair will you have,
668
1987330
2000
nasıl görünüyorsun, ne kadar saçın var,
33:09
who will you be living with.
669
1989330
1000
kiminle berabersin.
33:10
Once we have all the details of that imaginary scenario,
670
1990330
3000
Bu hayali senaryodaki tüm detayları tamamlayınca,
33:13
suddenly we feel like it might be important to save
671
1993330
2000
birdenbire para biriktirmenin önemli olabileceğini hissederiz ki
33:15
so that that guy has a little retirement money.
672
1995330
3000
o yaşlı adamın bir emeklilik parası olsun.
33:18
But these are tricks around the margins.
673
1998330
2000
Ama bunlar uç noktalardaki numaralar.
33:20
I think in general you're battling a very fundamental human tendency,
674
2000330
3000
Bence sen genel olarak çok temel bir insan özelliği ile karşı karşıyasın,
33:23
which is to say, "I'm here today,
675
2003330
2000
yani "Şimdi buradayım,
33:25
and so now is more important than later."
676
2005330
3000
ve şu an sonrasından çok daha önemli."
33:28
CA: Dan, thank you. Members of the audience,
677
2008330
2000
CA: Dan, teşekkürler. Sayın dinleyiciler,
33:30
that was a fantastic session. Thank you.
678
2010330
1000
bu harika bir oturum oldu. Teşekkürler.
33:31
(Applause)
679
2011330
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7