Enough with the fear of fat | Kelli Jean Drinkwater

392,960 views ・ 2016-11-22

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sueda Bingol Gözden geçirme: Suleyman Cengiz
00:12
I'm here today to talk to you about a very powerful little word,
0
12960
4536
Bugün buraya oldukça güçlü küçük bir kelime hakkında konuşmaya geldim,
00:17
one that people will do almost anything
1
17520
2535
hani insanların olmaktan kaçınmak için elinden geleni
yaptığı o kelime hakkında.
00:20
to avoid becoming.
2
20080
1280
00:22
Billion-dollar industries thrive
3
22280
2256
Milyar dolarlık endüstriler
00:24
because of the fear of it,
4
24560
1776
onun korkusuyla büyüyor,
00:26
and those of us who undeniably are it
5
26360
3176
inkar edilemeyecek şekilde "o" olan bazılarımız,
00:29
are left to navigate a relentless storm
6
29560
2336
"o"nu saran amansız bir fırtınada dümen tutmaya
00:31
surrounding it.
7
31920
1200
mahkum ediliyoruz.
Fark ettiniz mi bilmem
00:34
I'm not sure if any of you have noticed,
8
34120
2736
00:36
but I'm fat.
9
36880
1360
ama ben şişmanım.
00:39
Not the lowercase, muttered-behind-my-back kind,
10
39600
2976
Bu arkamdan küçük harflerle fısıldaşılan türden,
00:42
or the seemingly harmless chubby or cuddly.
11
42600
3376
ya da masum bir tombikliği, sevimliliği olan bir şey değil.
Daha kültürlü çekici ya da kıvrımlı hatlarıyla kendine çeken biri de değilim.
00:46
I'm not even the more sophisticated voluptuous or curvaceous kind.
12
46000
4600
00:51
Let's not sugarcoat it.
13
51720
1976
Bunu hiç ballandırmayalım isterseniz.
00:53
I am the capital F-A-T kind of fat.
14
53720
3856
Büyük harflerle Ş-İ-Ş-M-A-N türünden bir şişmanım.
00:57
I am the elephant in the room.
15
57600
2600
Odadaki Fil'im.
Sahneye çıktığımda,
01:02
When I walked out on stage,
16
62040
1536
01:03
some of you may have been thinking,
17
63600
1696
bazılarınız düşünmüşsünüzdür,
01:05
"Aww, this is going to be hilarious,
18
65320
2416
''Ay, bizi bir şamata bekliyor desene, çünkü
01:07
because everybody knows that fat people are funny."
19
67760
2616
şişman insanların eğlenceli olduğunu herkes bilir.''
01:10
(Laughter)
20
70400
2016
(Gülüşmeler)
01:12
Or you may have been thinking, "Where does she get her confidence from?"
21
72440
4135
Veya şunu düşünmüş de olabilirsiniz, ''Bu özgüveni nereden geliyor?''
01:16
Because a confident fat woman is almost unthinkable.
22
76599
3321
Çünkü özgüvene sahip şişman bir kadın akla hayale sığmaz.
01:20
The fashion-conscious members of the audience
23
80800
2216
Moda anlayışı olan seyirciler
şu Beth Ditto elbisesinin içinde
01:23
may have been thinking how fabulous I look
24
83040
2656
nasıl ortalığı yaktığımı düşünüyordur şimdi.
01:25
in this Beth Ditto dress --
25
85720
1576
01:27
(Cheers)
26
87320
1216
(Gülüşmeler)
01:28
thank you very much.
27
88560
1896
Çok teşekkür ederim.
01:30
Whereas some of you might have thought,
28
90480
1896
Oysa bazıları şöyle düşünmüş olabilir,
01:32
"Hmm, black would have been so much more slimming."
29
92400
2656
''Hım, siyah seni çok daha ince gösterebilirdi.''
01:35
(Laughter)
30
95080
1256
(Kahkahalar)
01:36
You may have wondered, consciously or not,
31
96360
2496
Bilinçli ya da değil, merak etmiş olabilirsiniz de,
01:38
if I have diabetes, or a partner,
32
98880
2936
diyabet miyim, eşim var mı,
01:41
or if I eat carbs after 7pm.
33
101840
2216
veya akşam 7'den sonra karbonhidrat yiyor muyum.
(Kahkahalar)
01:44
(Laughter)
34
104080
1256
01:45
You may have worried that you ate carbs after 7pm last night,
35
105360
3936
Dün gece akşam 7'den sonra karbonhidrat yediğinizden endişelenmiş olabilirsiniz,
01:49
and that you really should renew your gym membership.
36
109320
2720
ve spor salonundaki üyeliğinizi uzatmanız gerektiğini düşünmüş olabilirsiniz.
01:53
These judgments are insidious.
37
113320
2256
Bu yargılamalar sinsice.
01:55
They can be directed at individuals and groups,
38
115600
2576
Bunlar bireylere ve gruplara karşı,
01:58
and they can also be directed at ourselves.
39
118200
2560
ve hatta kendimize karşı yöneltilebilirler.
02:01
And this way of thinking is known as fatphobia.
40
121360
3200
Bu düşünce şekli kilofobi olarak biliniyor.
02:05
Like any form of systematic oppression,
41
125800
2416
Tıpkı diğer sistematik baskılar gibi,
02:08
fatphobia is deeply rooted in complex structures
42
128240
3656
kilofobinin kökleri kapitalizm, ataerkillik ve ırkçılık gibi
02:11
like capitalism, patriarchy and racism,
43
131920
4056
karmaşık yapılara doğru inmekte
ve meydan okumak bir kenara, bunu
02:16
and that can make it really difficult to see,
44
136000
2776
02:18
let alone challenge.
45
138800
1280
görmeyi oldukça zorlaştırıyor.
Şişman olmayı, kötü birisi
02:21
We live in a culture
46
141000
1256
02:22
where being fat is seen as being a bad person --
47
142280
4976
olmakla, tembel, açgözlü, sağlıksız,
02:27
lazy, greedy, unhealthy, irresponsible
48
147280
3816
sorumsuz ve şüpheli olmakla özdeşleştiren
bir kültürde yaşıyoruz.
02:31
and morally suspect.
49
151120
1480
02:33
And we tend to see thinness
50
153440
1576
İnce olmayı evrensel olarak iyi,
sorumluluk sahibi, başarılı,
02:35
as being universally good --
51
155040
2200
nefsini, vücudunu ve hayatını dizginlemiş
02:38
responsible, successful,
52
158040
2016
olarak görmeye de çok meyilliyiz.
02:40
and in control of our appetites, bodies and lives.
53
160080
3360
02:44
We see these ideas again and again
54
164240
2336
Bu fikirleri defalarca
02:46
in the media, in public health policy,
55
166600
2936
medyada, kamu sağlığı politikalarında,
02:49
doctors' offices,
56
169560
1616
doktorların ofislerinde,
02:51
in everyday conversations
57
171200
2176
günlük konuşmalarda
02:53
and in our own attitudes.
58
173400
1680
ve kendi tutumlarımızda görüyoruz.
02:55
We may even blame fat people themselves
59
175880
2976
Karşılaştıkları ayrımcılık için, şişmanların kendilerini
02:58
for the discrimination they face
60
178880
1576
ayıplıyoruz, çünkü ne de olsa
03:00
because, after all, if we don't like it, we should just lose weight.
61
180480
4696
beğenmezsek, sadece zayıflamamız lazım o kadar.
03:05
Easy.
62
185200
1240
Bu kadar basit.
03:07
This antifat bias has become so integral, so ingrained
63
187360
4496
Bu anti-şişman önyargıları tek parça, kökleşmiş bir hal alıyor, birbirimize
03:11
to how we value ourselves and each other
64
191880
2536
ve kendimize ne kadar değer verdiğimizi, insanların
03:14
that we rarely question why we have such contempt for people of size
65
194440
5736
ebatları için neden bu tarz aşağılamalara sahip olduğumuzu,
bu küçümsemenin nereden geldiğini nadiren sorguluyoruz.
03:20
and where that disdain comes from.
66
200200
1840
03:22
But we must question it,
67
202960
1936
Ama, bunu sorgulamamız gerekiyor,
03:24
because the enormous value we place on how we look
68
204920
3176
çünkü dışarıdan nasıl göründüğümüze verdiğimiz değer
her birimizi etkilemekte.
03:28
affects every one of us.
69
208120
2120
Biz gerçekten kişilerin, eğer nedensiz makbul biçime katılmazlarsa,
03:31
And do we really want to live in a society
70
211000
2536
03:33
where people are denied their basic humanity
71
213560
2936
temel insanlıklarının reddedildiği bir toplumda
03:36
if they don't subscribe to some arbitrary form of acceptable?
72
216520
3960
yaşamak istiyor muyuz?
03:42
So when I was six years old,
73
222200
1736
6 yaşımdayken, kız kardeşim
03:43
my sister used to teach ballet to a bunch of little girls in our garage.
74
223960
4536
garajımızda bir grup küçük kıza bale öğretirdi.
03:48
I was about a foot taller and a foot wider than most of the group.
75
228520
3200
Ben grubun çoğundan neredeyse yarım metre daha uzun ve geniştim.
03:52
When it came to doing our first performance,
76
232400
2136
İlk performansımıza sıra geldiğinde,
03:54
I was so excited about wearing a pretty pink tutu.
77
234560
4616
pembe tütüyü giyeceğim için çok heyecanlıydım.
03:59
I was going to sparkle.
78
239200
2520
Göz kamaştıracaktım.
04:02
As the other girls slipped easily into their Lycra and tulle creations,
79
242800
4136
Diğer kızlar kendi likra ve tül kıyafetlerine kolayca girerken,
04:06
not one of the tutus was big enough to fit me.
80
246960
2880
tütülerden hiç biri bana uyacak genişlikte değildi.
04:10
I was determined not to be excluded from the performance,
81
250720
4136
Performanstan çıkarılmamaya kararlıydım,
04:14
so I turned to my mother
82
254880
2816
ben de anneme döndüm
04:17
and loud enough for everyone to hear
83
257720
2936
herkesin duyabileceği kadar yüksek bir sesle:
04:20
said, "Mom, I don't need a tutu.
84
260680
3616
"Anne, bir tütüye ihtiyacım yok,
04:24
I need a fourfour."
85
264320
2176
bir fırfır istiyorum."
04:26
(Laughter)
86
266520
1200
(Kahkahalar)
04:29
Thanks, Mom.
87
269760
1216
Teşekkürler, Anne.
(Alkış)
04:31
(Applause)
88
271000
3536
04:34
And although I didn't recognize it at the time,
89
274560
2416
O zaman fark etmememe rağmen,
o muhteşem fırfırın içinde kendime bir yer talep etmem,
04:37
claiming space for myself in that glorious fourfour
90
277000
3256
04:40
was the first step towards becoming a radical fat activist.
91
280280
4880
benim radikal bir şişman aktivist olmama doğru atılmış ilk adımımdı.
Şu an, bu tüm vücudu-sev şeyinin,
04:46
Now, I'm not saying that this whole body-love thing
92
286080
2616
04:48
has been an easy skip along a glittering path of self-acceptance
93
288720
4256
sınıftaki o günden beri, kendini kabulün parlayan yolunda
kolay bir sıçrayış olduğunu söylemiyorum
04:53
since that day in class.
94
293000
1896
04:54
Far from it.
95
294920
1200
Bilakis.
04:56
I soon learned that living outside what the mainstream considers normal
96
296760
4176
Çabucak öğrendim ki, genel görüşün normal olarak kabul ettiği şeyin dışında yaşamak,
05:00
can be a frustrating and isolating place.
97
300960
2840
moral bozucu ve izole edilmiş bir yer olabiliyor.
05:04
I've spent the last 20 years unpacking and deprogramming these messages,
98
304640
4696
Son 20 yılımı bu mesajların ayrıntılarına inmek ve yeniden programlamakla geçirdim,
05:09
and it's been quite the roller coaster.
99
309360
2720
ve epey inişli çıkışlı oldu.
05:12
I've been openly laughed at, abused from passing cars
100
312880
4016
Alenen gülünüyordum, geçen arabalardan taciz ediliyordum,
05:16
and been told that I'm delusional.
101
316920
1640
hayal dünyasında yaşadığım söyleniyordu.
05:19
I also receive smiles from strangers
102
319400
2456
Başım dik ve neşeyle yolda yürümenin
05:21
who recognize what it takes to walk down the street
103
321880
2816
ne kadar zor olduğunu fark eden yabancılardan
05:24
with a spring in your step and your head held high.
104
324720
2576
gülümsemeler de aldım.
05:27
(Cheer)
105
327320
1336
(Tezahüratlar)
05:28
Thanks.
106
328680
1336
Teşekkürler.
Ve tüm bunlar sayesinde, o küçük altı yaşındaki öfkeli çocuk benimle kaldı,
05:30
And through it all, that fierce little six-year-old has stayed with me,
107
330040
4056
ve bugün pişmanlık duymayan bir şişman birey olarak
05:34
and she has helped me stand before you today
108
334120
2856
sizin karşınızda durmama
05:37
as an unapologetic fat person,
109
337000
3016
ve bu vücudumla dünyada nasıl hareket etmem gerektiği hakkındaki
05:40
a person that simply refuses to subscribe
110
340040
3096
baskın görüşü onaylamayı
05:43
to the dominant narrative
111
343160
1416
05:44
about how I should move through the world in this body of mine.
112
344600
3696
basitçe reddeden bir kişi olmama yardım etti.
05:48
(Applause)
113
348320
2800
(Alkışlar)
05:56
And I'm not alone.
114
356240
1280
Ve yalnız değilim.
05:58
I am part of an international community of people
115
358440
3136
Ben, büyük olan ve belki öyle de kalacak olan vücutlarımızı
06:01
who choose to, rather than passively accepting
116
361600
2616
pasifçe kabul edenlerden ziyade
06:04
that our bodies are and probably always will be big,
117
364240
3936
aktif olarak bu bedenlerde bugün oldukları gibi gelişmeyi seçen
06:08
we actively choose to flourish in these bodies as they are today.
118
368200
4320
uluslararası bir insan topluluğunun parçasıyım.
06:13
People who honor our strength and work with, not against,
119
373280
3776
Gücümüzü onurlandıran ve kısıtlamalarımız için çalışan,
onlara karşı olmayan insanlar,
06:17
our perceived limitations,
120
377080
2376
sağlığımıza modası geçmiş bir VKİ kartının üstündeki numaradan
06:19
people who value health
121
379480
1816
06:21
as something much more holistic
122
381320
2456
daha bütünsel bir şeymiş gibi
06:23
than a number on an outdated BMI chart.
123
383800
3176
değer veren insanlar.
Bunun yerine, biz ruhsal sağlığımızı, özdeğerimizi ve vücudumuzda
06:27
Instead, we value mental health, self-worth and how we feel in our bodies
124
387000
6096
nasıl hissettiğimizi genel esenliğimizin hayati hususları olarak değerlendiriyoruz.
06:33
as vital aspects to our overall well-being.
125
393120
3480
06:37
People who refuse to believe that living in these fat bodies
126
397560
3216
İnsanlar bu şişman vücutlarda yaşıyor olmanın, hiç
06:40
is a barrier to anything, really.
127
400800
3840
bir şeye engel olmadığına inanmıyorlar.
06:45
There are doctors, academics and bloggers
128
405400
3256
Birçok yönden bu karışık konu üzerine,
06:48
who have written countless volumes
129
408680
2176
sayısız çoklukta yazmış doktorlar,
06:50
on the many facets of this complex subject.
130
410880
3160
akademisyenler ve bloggerlar mevcut.
06:54
There are fatshionistas who reclaim their bodies and their beauty
131
414720
4896
Bize saklamamız söylenen etleri,
06:59
by wearing fatkinis and crop tops,
132
419640
2936
fatkini ve göbek açık giyerek
07:02
exposing the flesh that we're all taught to hide.
133
422600
2920
açığa vuran şişman-modacılar var.
07:06
There are fat athletes
134
426200
1576
Maraton koşan, yoga öğreten veya
07:07
who run marathons, teach yoga or do kickboxing,
135
427800
3976
kickboks yapan, hepsini statükoya sıkıca bağlı bir orta parmakla gerçekleştiren
07:11
all done with a middle finger firmly held up to the status quo.
136
431800
4760
şişman atletler var.
07:17
And these people have taught me that radical body politics
137
437560
3496
Ve bu insanlar bana radikal vücut politikasının
bizim vücut-ayıbımıza karşı bir panzehir olduğunu öğrettiler.
07:21
is the antidote to our body-shaming culture.
138
441080
3280
07:25
But to be clear, I'm not saying that people shouldn't change their bodies
139
445760
4696
Açık olmak gerekirse, eğer istedikleri buysa ben
insanlar vücutlarını değiştirmeye çalışmamalı demiyorum.
07:30
if that's what they want to do.
140
450480
1480
07:32
Reclaiming yourself can be one of the most gorgeous acts of self-love
141
452600
3976
Kendinizi geri kazanmak, en muhteşem öz sevgi örneklerinden biri olabilir
07:36
and can look like a million different things,
142
456600
2600
ve milyonlarca şekilde olabilir bu,
07:39
from hairstyles to tattoos to body contouring
143
459920
3776
saç stillerinden dövmelere, vücut şekillendirmeye,
07:43
to hormones to surgery and yes, even weight loss.
144
463720
3080
hormonlara, ameliyatlara ve evet hatta kilo kaybına.
07:47
It's simple: it's your body,
145
467320
2296
Basit, bu sizin vücudunuz
07:49
and you decide what's best to do with it.
146
469640
2440
ve ona ne yapacağınıza siz karar verirsiniz.
07:52
My way of engaging in activism
147
472920
2896
Ben, bu aktivizme,
07:55
is by doing all the things that we fatties aren't supposed to do,
148
475840
3096
biz şişmanların yapmaması gereken her şeyi yaparak
07:58
and there's a lot of them,
149
478960
1536
diğer insanları da bunları yapmaya ikna ederek
08:00
inviting other people to join me and then making art about it.
150
480520
4200
ve bunun sanatını yaparak dahil oldum.
08:05
The common thread through most of this work
151
485720
2056
Bu şeylerin çoğunun ortak yönü,
08:07
has been reclaiming spaces that are often prohibitive to bigger bodies,
152
487800
4656
şişman insanlara uzak yerleri geri kazanmak,
08:12
from the catwalk to club shows,
153
492480
2936
podyumlardan kulüp şovlarına,
08:15
from public swimming pools to prominent dance stages.
154
495440
3560
halka açık havuzlardan dans pistlerine.
08:20
And reclaiming spaces en masse is not only a powerful artistic statement
155
500280
5136
Ve bu alanları toptan geri almak, sadece güçlü bir sanatsal ifade değil,
08:25
but a radical community-building approach.
156
505440
2560
aynı zamanda toplum birleştirici, radikal bir yaklaşım.
Bu "AQUAPORKO!" için de geçerli.
08:29
This was so true of "AQUAPORKO!" --
157
509120
2816
08:31
(Laughter)
158
511960
1936
(Kahkaha)
08:33
the fat fem synchronized swim team
159
513920
2616
Şişman kadınlar senkronize yüzme takımı.
08:36
I started with a group of friends in Sydney.
160
516560
2440
Sidney'de bir grup arkadaşla başladım.
08:40
The impact of seeing a bunch of defiant fat women
161
520400
3376
Bir avuç şişman kadını
08:43
in flowery swimming caps and bathers
162
523800
2215
çiçekli boneler ve mayolar içinde
umursamadan bacaklarını havaya fırlatmalarını görmenin etkisi
08:46
throwing their legs in the air without a care
163
526039
2817
08:48
should not be underestimated.
164
528880
2120
küçümsenemez.
08:53
(Laughter)
165
533400
2240
(Kahkaha)
08:56
Throughout my career, I have learned that fat bodies are inherently political,
166
536440
5576
Kariyerim boyunca öğrendim ki, şişman vücutlar doğası gereği politik
ve pişmanlık duymayan şişman vücutlar,
09:02
and unapologetic fat bodies
167
542040
2096
insanların aklını uçurabiliyor.
09:04
can blow people's minds.
168
544160
2880
09:08
When director Kate Champion,
169
548360
2376
Dans tiyatrosu şirketinin direktörü Kate Champion
09:10
of acclaimed dance theater company Force Majeure,
170
550760
2976
şişman dansçıları konu alan bir işin
09:13
asked me to be the artistic associate
171
553760
2456
sanat yardımcısı olmamı teklif ettiğinde
09:16
on a work featuring all fat dancers,
172
556240
3296
kelimenin tam anlamıyla üzerine atladım.
09:19
I literally jumped at the opportunity.
173
559560
3120
09:23
And I mean literally.
174
563640
1560
Gerçek anlamda.
09:26
"Nothing to Lose" is a work made in collaboration with performers of size
175
566720
4176
"Kaybedecek Bir Şey Yok" bizim kadar otantik ve çeşitli
09:30
who drew from their lived experiences
176
570920
2576
bir iş yaratmak için
09:33
to create a work as varied and authentic as we all are.
177
573520
4536
kilolu sanatçılarla yapılmış bir işbirliği.
Ve hayal edebileceğiniz gibi, baleden son derece uzak.
09:38
And it was as far from ballet as you could imagine.
178
578080
3240
Böyle prestijli bir şirketin şişman dansı çalışması,
09:42
The very idea of a fat dance work by such a prestigious company
179
582120
4816
09:46
was, to put it mildly, controversial,
180
586960
4096
kibarca, tartışmalı bir şeydi,
çünkü daha önce dünyanın hiçbir yerinde
09:51
because nothing like it had ever been done on mainstream dance stages before
181
591080
5016
ünlü dans pistlerinde böyle bir şey gerçekleşmemişti.
09:56
anywhere in the world.
182
596120
1840
09:59
People were skeptical.
183
599200
1760
İnsanlar şüpheciydi.
10:01
"What do you mean, 'fat dancers?'
184
601800
3576
"Ne demek 'şişman dansçılar?'
10:05
Like, size 10, size 12 kind of fat?
185
605400
4400
10-12 beden şişman gibi mi?
10:10
Where did they do their dance training?
186
610840
3056
Dans eğitimlerini nerede almışlar?
10:13
Are they going to have the stamina for a full-length production?"
187
613920
3560
Tam zamanlı bir gösteriye dayanabilecekler mi?"
10:18
But despite the skepticism,
188
618760
1936
Fakat bu kadar şüpheciliğe rağmen,
10:20
"Nothing to Lose" became a sellout hit of Sydney Festival.
189
620720
4096
"Kaybedecek Bir Şey yok" Sidney Festivali'nde kapalı gişe oynadı.
10:24
We received rave reviews, toured,
190
624840
2336
Övgü dolu yazılar aldık, turlara çıktık,
10:27
won awards and were written about in over 27 languages.
191
627200
4536
ödüller kazandık ve hakkımızda 27 dilde yazılar yazıldı.
10:31
These incredible images of our cast were seen worldwide.
192
631760
4440
Ekibimizin bu inanılmaz fotoğrafları dünya çapında yayıldı.
10:37
I've lost count of how many times people of all sizes
193
637440
4536
Sayısızca kez her bedende insandan
şovun hayatlarını değiştirdiğini duydum,
10:42
have told me that the show has changed their lives,
194
642000
3096
kendi vücutlarına ve başkalarının vücutlarına
10:45
how it helped them shift their relationship
195
645120
2016
bakış açılarının nasıl değiştiğini,
10:47
to their own and other people's bodies,
196
647160
2336
10:49
and how it made them confront their own bias.
197
649520
2760
ve kendi ön yargılarını nasıl fark ettiklerini.
10:53
But of course, work that pushes people's buttons
198
653440
3336
Ama tabi, insanları harekete geçiren bir işin,
10:56
is not without its detractors.
199
656800
2200
hakir görenleri de olur.
10:59
I have been told that I'm glorifying obesity.
200
659960
3336
Obeziteyi yücelttiğimi söyleyenler de oldu.
11:03
I have received violent death threats
201
663320
2496
Vahşi ölüm tehditleri de aldım
11:05
and abuse for daring to make work that centers fat people's bodies and lives
202
665840
5456
şişman insanların vücutlarını ve hayatlarını konu alan, bizi anlatmaya
11:11
and treats us as worthwhile human beings with valuable stories to tell.
203
671320
5520
değer hikayeleri olan insanlar kılan işler yapmaktan taciz de edildim.
Bana,
11:18
I've even been called
204
678040
1576
11:19
"the ISIS of the obesity epidemic" --
205
679640
2936
"obezite salgınının IŞİD'i" de denildi.
11:22
(Laughter)
206
682600
1696
(Kahkahalar)
11:24
a comment so absurd that it is funny.
207
684320
2560
Komik düzeyde saçma bir yorum.
Ama şişmanlık korkusunun neden olacağı
11:28
But it also speaks to the panic,
208
688000
2776
11:30
the literal terror,
209
690800
1976
paniğe, hakiki teröre de
11:32
that the fear of fat can evoke.
210
692800
2080
değiniyor.
11:35
It is this fear that's feeding the diet industry,
211
695600
3376
Bizleri kendimizle barışık olmaktan alıkoyan,
hayatımızı yaşayabilmek için, bir değişim fotoğrafını beklememizin sebebi olan
11:39
which is keeping so many of us from making peace with our own bodies,
212
699000
4776
11:43
for waiting to be the after-photo
213
703800
2296
diyet endüstrisini besleyen de
bu şişmanlık korkusu.
11:46
before we truly start to live our lives.
214
706120
3256
11:49
Because the real elephant in the room here is fatphobia.
215
709400
3800
Çünkü bu odadaki asıl fil, kilofobi.
11:54
Fat activism refuses to indulge this fear.
216
714480
4056
Şişman aktivizmiyse bu korkuya izin vermeyi reddediyor.
11:58
By advocating for self-determination and respect for all of us,
217
718560
4296
Hepimiz için otonomi ve saygıyı destekleyerek,
12:02
we can shift society's reluctance to embrace diversity
218
722880
3936
toplumun farklılığa karşı direncini kırabilir
12:06
and start to celebrate the myriad ways there are to have a body.
219
726840
5000
ve bir vücuda sahip olmayı pek çok şekilde kutlamaya başlayabiliriz.
12:12
Thank you.
220
732480
1256
Teşekkürler.
12:13
(Applause)
221
733760
5396
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7