Benoit Mandelbrot: Fractals and the art of roughness

Benoit Mandelbrot: Fraktallar ve pürüz sanatı

454,117 views

2010-07-06 ・ TED


New videos

Benoit Mandelbrot: Fractals and the art of roughness

Benoit Mandelbrot: Fraktallar ve pürüz sanatı

454,117 views ・ 2010-07-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Faruk Cumhur SENDAN Gözden geçirme: yasin alp aluç
00:15
Thank you very much.
0
15260
2000
Çok teşekkür ederim.
00:17
Please excuse me for sitting; I'm very old.
1
17260
3000
Oturduğum için lütfen beni affedin; ben çok yaşlıyım.
00:20
(Laughter)
2
20260
2000
(Gülüşmeler)
00:22
Well, the topic I'm going to discuss
3
22260
2000
Aslında, sizinle konuşacağım başlık
00:24
is one which is, in a certain sense, very peculiar
4
24260
3000
belli bir açıdan oldukça özgün
00:27
because it's very old.
5
27260
2000
çünkü çok eski.
00:29
Roughness is part of human life
6
29260
3000
Pürüz ezelden, ezelden beri
00:32
forever and forever,
7
32260
2000
insan hayatının bir parçası.
00:34
and ancient authors have written about it.
8
34260
3000
Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar.
00:37
It was very much uncontrollable,
9
37260
2000
Oldukça kontrol edilemez gibiydi.
00:39
and in a certain sense,
10
39260
2000
Ve belli bir açıdan,
00:41
it seemed to be the extreme of complexity,
11
41260
3000
arşırı derecede karmaşık görünüyordu,
00:44
just a mess, a mess and a mess.
12
44260
2000
Kargaşa içinde kargaşa içinde başka bir kargaşa.
00:46
There are many different kinds of mess.
13
46260
2000
Birçok çeşit kargaşa vardır.
00:48
Now, in fact,
14
48260
2000
Aslında, şimdi,
00:50
by a complete fluke,
15
50260
2000
tamamen şans eseri,
00:52
I got involved many years ago
16
52260
3000
bu çeşit bir karmaşıklığın incelendiği
00:55
in a study of this form of complexity,
17
55260
3000
bir çalışmaya yıllar önce dahil oldum.
00:58
and to my utter amazement,
18
58260
2000
Ve tam bir şaşkınlıkla,
01:00
I found traces --
19
60260
2000
izler buldum --
01:02
very strong traces, I must say --
20
62260
2000
çok güçlü izler olduğunu söylemeliyim --
01:04
of order in that roughness.
21
64260
3000
o pürüzdeki düzenle ilgili.
01:07
And so today, I would like to present to you
22
67260
2000
Ve aslında bugün, size bunun ne anlama
01:09
a few examples
23
69260
2000
geldiğini gösteren
01:11
of what this represents.
24
71260
2000
birkaç örneği sunmak istiyorum.
01:13
I prefer the word roughness
25
73260
2000
Pürüz sözcüğünü düzensizliğe
01:15
to the word irregularity
26
75260
2000
tercih ediyorum
01:17
because irregularity --
27
77260
2000
çünkü düzensizlik --
01:19
to someone who had Latin
28
79260
2000
uzun zamanlar önceki geçliğimde
01:21
in my long-past youth --
29
81260
2000
Latince öğrenmiş olan bana göre
01:23
means the contrary of regularity.
30
83260
2000
düzenin tam tersi anlamına gelir.
01:25
But it is not so.
31
85260
2000
Ama aslında öyle değil.
01:27
Regularity is the contrary of roughness
32
87260
3000
Düzen, pürüzün zıttıdır
01:30
because the basic aspect of the world
33
90260
2000
çünkü dünyanın temel görünümü
01:32
is very rough.
34
92260
2000
çok pürüzlüdür.
01:34
So let me show you a few objects.
35
94260
3000
Şimdi size birkaç nesne göstermeme izin verin.
01:37
Some of them are artificial.
36
97260
2000
Bunlardan bazıları yapay.
01:39
Others of them are very real, in a certain sense.
37
99260
3000
Diğerleri, belli açılardan, çok gerçek.
01:42
Now this is the real. It's a cauliflower.
38
102260
3000
Şimdi, bu gerçek olan. Bu karnıbahar.
01:45
Now why do I show a cauliflower,
39
105260
3000
Şimdi neden size çok bayağı ve antik
01:48
a very ordinary and ancient vegetable?
40
108260
3000
bir sebze olan karnıbaharı gösteriyorum?
01:51
Because old and ancient as it may be,
41
111260
3000
Çünkü eski ve antik belki de sebze,
01:54
it's very complicated and it's very simple,
42
114260
3000
hem çok karmaşık ve hem de çok basit
01:57
both at the same time.
43
117260
2000
ikisi de aynı anda.
01:59
If you try to weigh it -- of course it's very easy to weigh it,
44
119260
3000
Tartmaya kalkarsanız, tartması çok kolay tabi ki.
02:02
and when you eat it, the weight matters --
45
122260
3000
Ve yediğiniz zaman kilosu önemlidir.
02:05
but suppose you try to
46
125260
3000
Ama yüzeyini ölçmeye
02:08
measure its surface.
47
128260
2000
kalktığınızı düşünün.
02:10
Well, it's very interesting.
48
130260
2000
Aslında, çok ilginç.
02:12
If you cut, with a sharp knife,
49
132260
3000
Keskin bir bıçakla karnıbaharın
02:15
one of the florets of a cauliflower
50
135260
2000
çiçeklerinden birini keserseniz,
02:17
and look at it separately,
51
137260
2000
ve kestiğiniz parçalara ayrı ayrı bakarsanız,
02:19
you think of a whole cauliflower, but smaller.
52
139260
3000
bütün bir karnıbaharı, ama ufak boyutta olduğunu düşünürsünüz.
02:22
And then you cut again,
53
142260
2000
Ve yine kestiğinizde,
02:24
again, again, again, again, again, again, again, again,
54
144260
3000
yine, yine, yine, yine, yine, yine, yine, yine.
02:27
and you still get small cauliflowers.
55
147260
2000
Ve yine ufak karnıbaharlarınız olur.
02:29
So the experience of humanity
56
149260
2000
Aslında insanoğlunun deneyimi her zaman
02:31
has always been that there are some shapes
57
151260
3000
her parçası bütününe benzeyen
02:34
which have this peculiar property,
58
154260
2000
ama sadece daha ufağı olan
02:36
that each part is like the whole,
59
156260
3000
bu özgün özelliğe sahip bazı şekiller
02:39
but smaller.
60
159260
2000
olmuştur.
02:41
Now, what did humanity do with that?
61
161260
3000
Peki, insanlık bununla ilgili ne yaptı?
02:44
Very, very little.
62
164260
3000
Çok, çok az.
02:47
(Laughter)
63
167260
3000
(Gülüşmeler)
02:50
So what I did actually is to
64
170260
3000
Peki ben aslında bu sorunla ilgili
02:53
study this problem,
65
173260
3000
çalışırken ne yaptım
02:56
and I found something quite surprising.
66
176260
3000
ve oldukça şaşırtıcı şeyler buldum.
02:59
That one can measure roughness
67
179260
3000
Birinin pürüzü bir sayıyla
03:02
by a number, a number,
68
182260
3000
bir sayıyla ölçebileceğini buldum.
03:05
2.3, 1.2 and sometimes much more.
69
185260
3000
2.3, 1.2 ve bazen çok daha fazla.
03:08
One day, a friend of mine,
70
188260
2000
Bir gün, bir arkadaşım,
03:10
to bug me,
71
190260
2000
bana takılmak için,
03:12
brought a picture and said,
72
192260
2000
bir resim getirdi ve dedi ki;
03:14
"What is the roughness of this curve?"
73
194260
2000
"Bu eğrinin pürüz değeri kaçtır?"
03:16
I said, "Well, just short of 1.5."
74
196260
3000
Ben de ona "Aslında, 1.5'den çok az ufak." dedim.
03:19
It was 1.48.
75
199260
2000
Ve 1.48'di.
03:21
Now, it didn't take me any time.
76
201260
2000
Şimdi, hiç zaman almadı.
03:23
I've been looking at these things for so long.
77
203260
2000
Bu tarz şeylere o kadar uzun zamandır bakıyorum ki.
03:25
So these numbers are the numbers
78
205260
2000
Aslında bu sayılar, yüzeylerdeki pürüzü
03:27
which denote the roughness of these surfaces.
79
207260
3000
ifade eden sayılardır.
03:30
I hasten to say that these surfaces
80
210260
2000
Hemen söylemeliyim ki bu yüzeyler
03:32
are completely artificial.
81
212260
2000
tamamen yapay.
03:34
They were done on a computer,
82
214260
2000
Bir bilgisayarda yapıldılar.
03:36
and the only input is a number,
83
216260
2000
Ve girdi olarak sadece bir sayı var.
03:38
and that number is roughness.
84
218260
3000
Ve o sayı da pürüz değeri.
03:41
So on the left,
85
221260
2000
Ve aslında soldakinde,
03:43
I took the roughness copied from many landscapes.
86
223260
3000
birçok yeryüzünün pürüz değerini aldım.
03:46
To the right, I took a higher roughness.
87
226260
3000
Sağdakine, daha yüksek bir pürüz değeri aldım.
03:49
So the eye, after a while,
88
229260
2000
Bu nedenle göz, bir süre sonra,
03:51
can distinguish these two very well.
89
231260
3000
bu ikisini çok iyi ayırt edebiliyor.
03:54
Humanity had to learn about measuring roughness.
90
234260
2000
İnsanlık pürüzü ölçmeyi öğrenmesi gerekiyordu.
03:56
This is very rough, and this is sort of smooth, and this perfectly smooth.
91
236260
3000
Bu çok pürüzlü ve bu da pürüzsüz denebilir ve mükemmel pürüzsüz bir yüzey.
03:59
Very few things are very smooth.
92
239260
3000
Çok az şey çok düzgündür.
04:03
So then if you try to ask questions:
93
243260
3000
Ve şimdi eğer siz karnıbaharın yüzeyi
04:06
"What's the surface of a cauliflower?"
94
246260
2000
ne kadardır diye bir soru soracak olursanız...
04:08
Well, you measure and measure and measure.
95
248260
3000
Aslında, ölçer ve ölçer ve ölçersiniz.
04:11
Each time you're closer, it gets bigger,
96
251260
3000
Çok ufak boyutlara doğru inerek yaklaştığınız
04:14
down to very, very small distances.
97
254260
2000
her seferinde ölçümleriniz daha da büyük olacak.
04:16
What's the length of the coastline
98
256260
2000
Buradaki göllerin sahil uzunluğu
04:18
of these lakes?
99
258260
2000
nedir?
04:20
The closer you measure, the longer it is.
100
260260
3000
Daha yakından ölçtükçe, daha uzun olur.
04:23
The concept of length of coastline,
101
263260
2000
Sahil şeridi uzunluğu kavramı,
04:25
which seems to be so natural
102
265260
2000
çok doğal görünmesine ve
04:27
because it's given in many cases,
103
267260
2000
birçok durumda kullanılmasına rağmen,
04:29
is, in fact, complete fallacy; there's no such thing.
104
269260
3000
aslında, tamamen uydurmadır; böyle birşey yoktur.
04:32
You must do it differently.
105
272260
3000
Bunu farklı yapmalısınız.
04:35
What good is that, to know these things?
106
275260
2000
Bunları bilmenin ne faydası var?
04:37
Well, surprisingly enough,
107
277260
2000
Aslında, yeteri derecede şaşırtıcı ki
04:39
it's good in many ways.
108
279260
2000
birçok şekilde iyi tarafı var.
04:41
To begin with, artificial landscapes,
109
281260
2000
Başlamak gerekirse, bir çeşit
04:43
which I invented sort of,
110
283260
2000
benim keşfim olan yapay yeryüzü şekilleri
04:45
are used in cinema all the time.
111
285260
3000
sinemalarda her zaman kullanılıyor.
04:48
We see mountains in the distance.
112
288260
2000
Uzakta dağlar görüyoruz.
04:50
They may be mountains, but they may be just formulae, just cranked on.
113
290260
3000
Dağlar olabilir, ama benim canlandırdığım denklemler de olabilir.
04:53
Now it's very easy to do.
114
293260
2000
Şimdi yapması çok kolay.
04:55
It used to be very time-consuming, but now it's nothing.
115
295260
3000
Zamanında çok vakit harcayan bir şeydi, ama şimdi hiçbir şey.
04:58
Now look at that. That's a real lung.
116
298260
3000
Şimdi şuna bir bakın. Bu gerçek bir akciğer.
05:01
Now a lung is something very strange.
117
301260
2000
Aslında akciğerler çok garip şeylerdir.
05:03
If you take this thing,
118
303260
2000
Şunu ele alırsanız,
05:05
you know very well it weighs very little.
119
305260
3000
bilirsiniz aslında ağırlıkları çok azdır.
05:08
The volume of a lung is very small,
120
308260
2000
Bir akciğerin kapladığı hacim de çok ufaktır.
05:10
but what about the area of the lung?
121
310260
3000
Peki ya akciğerin yüzeyi?
05:13
Anatomists were arguing very much about that.
122
313260
3000
Anatomi uzmanları bununla ilgili oldukça çok tartışıyorlar.
05:16
Some say that a normal male's lung
123
316260
3000
Bazıları normal bir erkek bireyin akciğeri
05:19
has an area of the inside
124
319260
2000
bir basket sahasının yüzeyi kadar
05:21
of a basketball [court].
125
321260
2000
olduğunu söylüyor.
05:23
And the others say, no, five basketball [courts].
126
323260
3000
Ve diğerleri de, hayır, beş basketbol sahası diyor.
05:27
Enormous disagreements.
127
327260
2000
Muazzam anlaşmazlıklar.
05:29
Why so? Because, in fact, the area of the lung
128
329260
3000
Neden böyle peki? Çünkü, aslında akciğerin yüzölçümü
05:32
is something very ill-defined.
129
332260
2000
çok eğreti tanımlanmış bir şey.
05:35
The bronchi branch, branch, branch
130
335260
3000
Bronşlar dallanır, dallanır, dallanır.
05:38
and they stop branching,
131
338260
3000
Ve dallanmaları durur
05:41
not because of any matter of principle,
132
341260
3000
bir nedenden ötürü değil de
05:44
but because of physical considerations:
133
344260
3000
fiziksel kısıtlar nedeniyle,
05:47
the mucus, which is in the lung.
134
347260
3000
ciğerde bulunan mukus nedeniyle.
05:50
So what happens is that in a way
135
350260
2000
Aslında olan şey şudur ki
05:52
you have a much bigger lung,
136
352260
2000
çok büyük bir akciğeriniz var,
05:54
but it branches and branches
137
354260
2000
ama eğer dallanır ve dallanırsa,
05:56
down to distances about the same for a whale, for a man
138
356260
3000
bir balinanın, bir insanın ve ufak bir kemirgen için
05:59
and for a little rodent.
139
359260
2000
aynı mesafelere kadar iner.
06:02
Now, what good is it to have that?
140
362260
3000
Peki, bunun ne gibi bir faydası var?
06:05
Well, surprisingly enough, amazingly enough,
141
365260
2000
Aslında, yeteri kadar şaşırtıcı, yeteri kadar inanılmaz olan
06:07
the anatomists had a very poor idea
142
367260
3000
anatomi uzmanları çok yakın zamana kadar
06:10
of the structure of the lung until very recently.
143
370260
3000
akciğerin yapısına ilişkin çok cılız fikirleri vardı.
06:13
And I think that my mathematics,
144
373260
2000
Ve sanırım benim matematiğimin,
06:15
surprisingly enough,
145
375260
2000
oldukça şaşırtıcı bir şekilde,
06:17
has been of great help
146
377260
2000
akciğer hastalıkları ve de
06:19
to the surgeons
147
379260
2000
böbrek hastalıklarıyla,
06:21
studying lung illnesses
148
381260
2000
herhangi bir geometrisi olmayan
06:23
and also kidney illnesses,
149
383260
2000
bütün bu dallanma sistemleriyle,
06:25
all these branching systems,
150
385260
2000
ilgili araştırma yapan cerrahlara
06:27
for which there was no geometry.
151
387260
3000
büyük bir yardımı dokundu.
06:30
So I found myself, in other words,
152
390260
2000
Aslında, kendimi, başka bir ifadeyle,
06:32
constructing a geometry,
153
392260
2000
geometrisi olmayan şeylerin
06:34
a geometry of things which had no geometry.
154
394260
3000
geometrisini inşa ederken buldum.
06:37
And a surprising aspect of it
155
397260
2000
Ve bunun da şaşırtıcı tarafı da
06:39
is that very often, the rules of this geometry
156
399260
3000
genellikle, bu geometrinin kurallarının
06:42
are extremely short.
157
402260
2000
çok kısa olmasıdır.
06:44
You have formulas that long.
158
404260
2000
Bu kadar uzunlukta bir denkleminiz var.
06:46
And you crank it several times.
159
406260
2000
Denklemi birçok kez tekrar ediyorsunuz.
06:48
Sometimes repeatedly: again, again, again,
160
408260
2000
Bazen tekrar ederek, yine, yine, yine.
06:50
the same repetition.
161
410260
2000
Aynı tekrar.
06:52
And at the end, you get things like that.
162
412260
2000
Ve sonunda böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz.
06:54
This cloud is completely,
163
414260
2000
Bu bulut tamamen,
06:56
100 percent artificial.
164
416260
3000
yüzde 100 yapay.
06:59
Well, 99.9.
165
419260
2000
Aslında, 99.9.
07:01
And the only part which is natural
166
421260
2000
Ve doğal olan tek tarafı, bir sayı,
07:03
is a number, the roughness of the cloud,
167
423260
2000
doğadan alınan,
07:05
which is taken from nature.
168
425260
2000
bulutun pürüz katsayısı.
07:07
Something so complicated like a cloud,
169
427260
2000
Çok dengesiz, çok değişken, çok karmaşık
07:09
so unstable, so varying,
170
429260
2000
birşey olan bulutun
07:11
should have a simple rule behind it.
171
431260
3000
arkasında basit bir kural olmalı.
07:14
Now this simple rule
172
434260
3000
Aslında bu basit kural
07:17
is not an explanation of clouds.
173
437260
3000
bulutların açıklaması değildir.
07:20
The seer of clouds had to
174
440260
2000
Bulut kahinleri bunun
07:22
take account of it.
175
442260
2000
iyi yönlerden faydalanmalıydı.
07:24
I don't know how much advanced
176
444260
3000
Bu resimlerin ne kadar ileri düzeyde
07:27
these pictures are. They're old.
177
447260
2000
olduğunu bilmiyorum, çok eskiler.
07:29
I was very much involved in it,
178
449260
2000
Ben bununla çok ilgilenmiştim,
07:31
but then turned my attention to other phenomena.
179
451260
3000
ama sonra dikkatimi başka bir olaya çevirdim.
07:34
Now, here is another thing
180
454260
2000
Aslında, oldukça ilgi çekici
07:36
which is rather interesting.
181
456260
3000
başka bir şey daha.
07:39
One of the shattering events
182
459260
2000
Birçok insan tarafından takdir
07:41
in the history of mathematics,
183
461260
2000
edilmemiş, matematik tarihindeki
07:43
which is not appreciated by many people,
184
463260
3000
sarsıcı olaylardan bir tanesi
07:46
occurred about 130 years ago,
185
466260
2000
yaklaşık olarak 130 yıl önce meydana geldi,
07:48
145 years ago.
186
468260
2000
145 yıl önce.
07:50
Mathematicians began to create
187
470260
2000
Matematikçiler var olmayan şekilleri
07:52
shapes that didn't exist.
188
472260
2000
yaratmaya başladılar.
07:54
Mathematicians got into self-praise
189
474260
3000
Matematikçiler, bir şekilde
07:57
to an extent which was absolutely amazing,
190
477260
2000
doğanın bilmediği şeyleri
07:59
that man can invent things
191
479260
2000
keşfedebilecek durumda olduklarından
08:01
that nature did not know.
192
481260
2000
kendilerini övmeye başladılar.
08:03
In particular, it could invent
193
483260
2000
Bilhassa, düzlemi dolduran
08:05
things like a curve which fills the plane.
194
485260
3000
eğriler gibi şeyler keşfedebildiler.
08:08
A curve's a curve, a plane's a plane,
195
488260
2000
Eğri bir eğridir, düzlem ise düzlem,
08:10
and the two won't mix.
196
490260
2000
ve ikisi karıştırılamaz.
08:12
Well, they do mix.
197
492260
2000
Aslında karışır.
08:14
A man named Peano
198
494260
2000
Peano adında bir adam
08:16
did define such curves,
199
496260
2000
bu çeşit eğriler tanlımıyordu
08:18
and it became an object of extraordinary interest.
200
498260
3000
ve olağandışı bir ilgi konusu oldu.
08:21
It was very important, but mostly interesting
201
501260
3000
Çok önemliydi, ama daha çok dikkat çekiciydi
08:24
because a kind of break,
202
504260
2000
çünkü bir şekilde zinciri kırdı,
08:26
a separation between
203
506260
2000
bir yanda gerçeklerden gelen
08:28
the mathematics coming from reality, on the one hand,
204
508260
3000
diğer yanda ise bir insandan gelen saf zihinsel
08:31
and new mathematics coming from pure man's mind.
205
511260
3000
yeni matematik arasındaki ayrışma.
08:34
Well, I was very sorry to point out
206
514260
3000
Aslında, uzun zamandır
08:37
that the pure man's mind
207
517260
2000
sade insan aklının bile
08:39
has, in fact,
208
519260
2000
rahatlıkla görebildiği bir şeyi
08:41
seen at long last
209
521260
2000
görmüş ve işaret ediyor
08:43
what had been seen for a long time.
210
523260
2000
olmamdan dolayı üzülüyordum.
08:45
And so here I introduce something,
211
525260
2000
Ve burada size bir şey takdim edeceğim,
08:47
the set of rivers of a plane-filling curve.
212
527260
3000
düzlem-dolduran eğri nehirleri kümesi.
08:50
And well,
213
530260
2000
Ve aslında,
08:52
it's a story unto itself.
214
532260
2000
kendine doğru bir hikaye.
08:54
So it was in 1875 to 1925,
215
534260
3000
Aslında 1875 ve 1925 arasındaki
08:57
an extraordinary period
216
537260
2000
matematiğin dünyadan
08:59
in which mathematics prepared itself to break out from the world.
217
539260
3000
kopmaya hazırlandığı olağandışı bir dönemdi.
09:02
And the objects which were used
218
542260
2000
Ve ben çocuk ve öğrenciyken
09:04
as examples, when I was
219
544260
2000
örnek olarak kullanılan
09:06
a child and a student, as examples
220
546260
2000
nesneler, görünen gerçeklik
09:08
of the break between mathematics
221
548260
3000
ile matematik arasındaki
09:11
and visible reality --
222
551260
2000
bağın kopması --
09:13
those objects,
223
553260
2000
bu nesneler,
09:15
I turned them completely around.
224
555260
2000
ben bunları tamamen altüst ettim.
09:17
I used them for describing
225
557260
2000
Onları doğanın karmaşıklığının
09:19
some of the aspects of the complexity of nature.
226
559260
3000
bazı özelliklerini tanımlamak için kullandım.
09:22
Well, a man named Hausdorff in 1919
227
562260
3000
Evet, Hausdorff adında bir kişi 1919 yılında
09:25
introduced a number which was just a mathematical joke,
228
565260
3000
matematiksel şakadan başka bir şey olmayan bir sayı ortaya çıkardı.
09:28
and I found that this number
229
568260
2000
Ve ben de bu sayının
09:30
was a good measurement of roughness.
230
570260
2000
pürüz için iyi bir ölçüm olduğunu buldum.
09:32
When I first told it to my friends in mathematics
231
572260
2000
Matematikteki arkadaşlarıma ilk söylediğimde
09:34
they said, "Don't be silly. It's just something [silly]."
232
574260
3000
"Saçmalama. Sadece [saçma] bir şey." dediler.
09:37
Well actually, I was not silly.
233
577260
3000
Aslında saçmalamamıştım.
09:40
The great painter Hokusai knew it very well.
234
580260
3000
Büyük ressam Hokusai bunu çok iyi biliyordu.
09:43
The things on the ground are algae.
235
583260
2000
Yerdeki şeyler yosun.
09:45
He did not know the mathematics; it didn't yet exist.
236
585260
3000
Matematiği bilmiyordu; daha matematik de yoktu.
09:48
And he was Japanese who had no contact with the West.
237
588260
3000
Ve batı ile hiçbir bağlantısı olmayan bir Japondu.
09:51
But painting for a long time had a fractal side.
238
591260
3000
Bu kadar uzun süre resim çizmenin fraktal bir tarafı olmuştu.
09:54
I could speak of that for a long time.
239
594260
2000
Bu konu hakkında uzunca bir süre konuşabilirim.
09:56
The Eiffel Tower has a fractal aspect.
240
596260
3000
Eiffel Kulesi'nin fraktal bir yanı var.
09:59
I read the book that Mr. Eiffel wrote about his tower,
241
599260
3000
Ve Bay Eiffel'in bu kule ile ilgili yazığı kitabı okudum.
10:02
and indeed it was astonishing how much he understood.
242
602260
3000
Ve ne kadar çok anladığı hayret vericiydi.
10:05
This is a mess, mess, mess, Brownian loop.
243
605260
3000
Bu çok karmaşık, karmaşık, karmaşık; Brownian döngüsü.
10:08
One day I decided --
244
608260
2000
Kariyerimin ortasında bir zamanda
10:10
halfway through my career,
245
610260
2000
bir gün karar verdim,
10:12
I was held by so many things in my work --
246
612260
3000
o kadar çok iş ile meşguldum ki
10:15
I decided to test myself.
247
615260
3000
kendimi test etmeye karar verdim.
10:18
Could I just look at something
248
618260
2000
Herkesin uzun zamandır bakıyor
10:20
which everybody had been looking at for a long time
249
620260
3000
olduğu bir şeye bakarak çarpıcı bir şekilde
10:23
and find something dramatically new?
250
623260
3000
yeni bir şeyler bulabilecek miydim?
10:26
Well, so I looked at these
251
626260
3000
Aslında, Brownian hareketleri
10:29
things called Brownian motion -- just goes around.
252
629260
3000
adı verilen şunlara baktım -- sadece etrafında dolanıyor.
10:32
I played with it for a while,
253
632260
2000
Bir süre onunla oynadım
10:34
and I made it return to the origin.
254
634260
3000
ve başlangıç noktasına dönmesini sağladım.
10:37
Then I was telling my assistant,
255
637260
2000
Sonra da asistanıma, ""Bir şey göremiyorum.
10:39
"I don't see anything. Can you paint it?"
256
639260
2000
Görselleştirebilir misin?" diye sordum
10:41
So he painted it, which means
257
641260
2000
O da yaptı, yani
10:43
he put inside everything. He said:
258
643260
2000
içine her şeyi koydu. Dedi ki:
10:45
"Well, this thing came out ..." And I said, "Stop! Stop! Stop!
259
645260
3000
"Evet, böyle bir şey çıktı..." Ben de "Dur! Dur! Dur!
10:48
I see; it's an island."
260
648260
3000
Bir ada görüyorum." dedim.
10:51
And amazing.
261
651260
2000
Ve inanılmaz!
10:53
So Brownian motion, which happens to have
262
653260
2000
Aslında Brownian hareketinin pürüz değeri
10:55
a roughness number of two, goes around.
263
655260
3000
iki civarında olduğunda başladığı noktaya geri dönüyor.
10:58
I measured it, 1.33.
264
658260
2000
Ben 1.33 civarında ölçtüm.
11:00
Again, again, again.
265
660260
2000
Tekrar, tekrar, tekrar.
11:02
Long measurements, big Brownian motions,
266
662260
2000
Uzun ölçümler, büyük Brownian hareketleri,
11:04
1.33.
267
664260
2000
1.33.
11:06
Mathematical problem: how to prove it?
268
666260
3000
Matematiksel sorun: nasıl ispatlanacak?
11:09
It took my friends 20 years.
269
669260
3000
Arkadaşlarımın 20 yılını aldı.
11:12
Three of them were having incomplete proofs.
270
672260
3000
Onlardan üçünün eksik ispatları vardı.
11:15
They got together, and together they had the proof.
271
675260
3000
Bir araya geldiler ve hep birlikte ispatı buldular.
11:19
So they got the big [Fields] medal in mathematics,
272
679260
3000
Böylelikle matematikte büyük ödülleri [Fields Ödülleri] aldılar.
11:22
one of the three medals that people have received
273
682260
2000
Gördüğüm ama ispat edemediğim şeyleri
11:24
for proving things which I've seen
274
684260
3000
ispat ettikleri için
11:27
without being able to prove them.
275
687260
3000
ödül alan 3 kişiden biri.
11:30
Now everybody asks me at one point or another,
276
690260
3000
Şimdi herkes bana zaman zaman bir noktayı soruyor,
11:33
"How did it all start?
277
693260
2000
"Nasıl başladı?
11:35
What got you in that strange business?"
278
695260
3000
Bu garip alana seni çeken neydi?"
11:38
What got you to be,
279
698260
2000
Aynı zamanda beni çeken başka
11:40
at the same time, a mechanical engineer,
280
700260
2000
neler vardı, makine mühendisi,
11:42
a geographer
281
702260
2000
coğrafyacı
11:44
and a mathematician and so on, a physicist?
282
704260
2000
ve matematikçi vs. ve fizikçi?
11:46
Well actually I started, oddly enough,
283
706260
3000
Aslında, garip bir şekilde
11:49
studying stock market prices.
284
709260
2000
borsa fiyatları inceleyerek başladım.
11:51
And so here
285
711260
2000
Ve dolayısıyla burada
11:53
I had this theory,
286
713260
3000
teorim vardı,
11:56
and I wrote books about it --
287
716260
2000
hakkında kitaplar yazdım,
11:58
financial prices increments.
288
718260
2000
Finansal fiyat artışları.
12:00
To the left you see data over a long period.
289
720260
2000
Solda uzun vadedeki veriyi görüyorsunuz.
12:02
To the right, on top,
290
722260
2000
Sağ üstte,
12:04
you see a theory which is very, very fashionable.
291
724260
3000
çok da moda olan bir teori görüyorsunuz.
12:07
It was very easy, and you can write many books very fast about it.
292
727260
3000
Çok kolaydı ve çok hızlı bir şekilde hakkında birçok kitap yazabilirsiniz.
12:10
(Laughter)
293
730260
2000
(Gülüşmeler)
12:12
There are thousands of books on that.
294
732260
3000
Bununla ilgili binlerce kitap var.
12:15
Now compare that with real price increments.
295
735260
3000
Şimdi onu gerçek fiyat artışları ile karşılaştıralım.
12:18
Where are real price increments?
296
738260
2000
Ve gerçek fiyat artışları nerede?
12:20
Well, these other lines
297
740260
2000
Aslında, bu diğer çizgiler
12:22
include some real price increments
298
742260
2000
gerçek fiyat artışlarını içeriyor
12:24
and some forgery which I did.
299
744260
2000
ve benim yaptığım sahtekarlıklardan biriydi.
12:26
So the idea there was
300
746260
2000
Yani buradaki fikir
12:28
that one must be able to -- how do you say? --
301
748260
2000
kişi -- nasıl dersiniz? --
12:30
model price variation.
302
750260
3000
fiyat dalgalanmalarını modellemeliydi.
12:33
And it went really well 50 years ago.
303
753260
3000
Ve yaklaşık 50 yıl önce gayet iyi gidiyordu.
12:36
For 50 years, people were sort of pooh-poohing me
304
756260
3000
50 yıl boyunca insanlar beni bir şekilde küçümsediler
12:39
because they could do it much, much easier.
305
759260
2000
çünkü onlar bunu çok çok kolay bir biçimde yapabiliyorlardı.
12:41
But I tell you, at this point, people listened to me.
306
761260
3000
Ama size söyliyeyim, bu noktada, insanlar beni dinlediler.
12:44
(Laughter)
307
764260
2000
(Gülüşmeler)
12:46
These two curves are averages:
308
766260
2000
Bu iki doğru ortalamadır.
12:48
Standard & Poor, the blue one;
309
768260
2000
Standard & Poor, mavi olan.
12:50
and the red one is Standard & Poor's
310
770260
2000
Ve en büyük beş süreksizlikler
12:52
from which the five biggest discontinuities
311
772260
3000
çıkarıldığında kırmızı olan
12:55
are taken out.
312
775260
2000
Standard & Poor'unki.
12:57
Now discontinuities are a nuisance,
313
777260
2000
Aslında süreksizlikler bir nüanstır.
12:59
so in many studies of prices,
314
779260
3000
Bu nedenle fiyat çalışmasında,
13:02
one puts them aside.
315
782260
2000
bir kenara bırakılırlar.
13:04
"Well, acts of God.
316
784260
2000
"Aslında, işin aktörleri.
13:06
And you have the little nonsense which is left.
317
786260
3000
Ve burada geride kalana ilişkin ufak bir duyarsızlık sözkonusu.
13:09
Acts of God." In this picture,
318
789260
3000
İşin aktörleri" Bu resimdeki
13:12
five acts of God are as important as everything else.
319
792260
3000
beş aktör diğer bütün her şey kadar önemli.
13:15
In other words,
320
795260
2000
Başka bir deyişle,
13:17
it is not acts of God that we should put aside.
321
797260
2000
kenara bırakacağımız şeyler işin aktörleri değil.
13:19
That is the meat, the problem.
322
799260
3000
Bu işin aslı, asıl sorun.
13:22
If you master these, you master price,
323
802260
3000
Eğer bunlarda ustalaşırsanız, fiyatta ustalaşırsınız..
13:25
and if you don't master these, you can master
324
805260
2000
Eğer bunlarda ustalaşamazsanız,
13:27
the little noise as well as you can,
325
807260
2000
ufak dalgalanmalarda yapabildiğiniz kadar ustalaşırsınız,
13:29
but it's not important.
326
809260
2000
ama o da önemli değil.
13:31
Well, here are the curves for it.
327
811260
2000
Aslında, eğriler buradaki gibi olmalıdır.
13:33
Now, I get to the final thing, which is the set
328
813260
2000
Şimdi, ismimle alakalı küme olan
13:35
of which my name is attached.
329
815260
2000
son şeye geliyorum.
13:37
In a way, it's the story of my life.
330
817260
2000
Bu bir şekilde benim hayat hikayemdir.
13:39
My adolescence was spent
331
819260
2000
Ergenliğim Almanya'nın Fransa
13:41
during the German occupation of France.
332
821260
2000
işgali sırasında geçti.
13:43
Since I thought that I might
333
823260
3000
Birkaç gün ya da hafta içinde
13:46
vanish within a day or a week,
334
826260
3000
kaybolacağımı düşünürken,
13:49
I had very big dreams.
335
829260
3000
büyük hayallerim vardı.
13:52
And after the war,
336
832260
2000
Ve savaştan sonra,
13:54
I saw an uncle again.
337
834260
2000
tekrar amcamı gördüm.
13:56
My uncle was a very prominent mathematician, and he told me,
338
836260
2000
Amcam çok ünlü bir matematikçiydi ve bana dedi ki,
13:58
"Look, there's a problem
339
838260
2000
"Bak, benim 25 yıldır
14:00
which I could not solve 25 years ago,
340
840260
2000
çözemediğim bir problem var,
14:02
and which nobody can solve.
341
842260
2000
ve kimse çözemez.
14:04
This is a construction of a man named [Gaston] Julia
342
844260
2000
[Gaston] Julia ve [Pierre] Fatou adında adamların
14:06
and [Pierre] Fatou.
343
846260
2000
yapıları var.
14:08
If you could
344
848260
2000
Sen de
14:10
find something new, anything,
345
850260
2000
yeni bir şeyler, herhangi bir şey bulabilirsen
14:12
you will get your career made."
346
852260
2000
kariyerini sağlama almış olursun."
14:14
Very simple.
347
854260
2000
Çok basit.
14:16
So I looked,
348
856260
2000
Ve ben de baktım,
14:18
and like the thousands of people that had tried before,
349
858260
2000
ve bende önce denemiş binlerce insan gibi
14:20
I found nothing.
350
860260
3000
hiçbir şey bulamadım.
14:23
But then the computer came,
351
863260
2000
Ama sonra bilgisayar geldi.
14:25
and I decided to apply the computer,
352
865260
2000
Ve ben de bilgisayarı matematikteki
14:27
not to new problems in mathematics --
353
867260
3000
yeni problemlere değil ama eski
14:30
like this wiggle wiggle, that's a new problem --
354
870260
2000
problemlere uygulamaya karar verdim
14:32
but to old problems.
355
872260
2000
--bunun gibi kıpır kıpır değil.
14:34
And I went from what's called
356
874260
2000
Ve bir doğru üzerindeki noktalar
14:36
real numbers, which are points on a line,
357
876260
2000
olan gerçel sayılardan başladım,
14:38
to imaginary, complex numbers,
358
878260
2000
düzlem üzerindeki sayılara kadar
14:40
which are points on a plane,
359
880260
2000
sanal, karmaşık sayılara kadar
14:42
which is what one should do there,
360
882260
2000
ve bu da birinin yapması gereken şeydi.
14:44
and this shape came out.
361
884260
2000
Ve bu şekil ortaya çıktı.
14:46
This shape is of an extraordinary complication.
362
886260
3000
Bu şeklin son derece olağan dışı bir karmaşıklığı var.
14:49
The equation is hidden there,
363
889260
2000
Denklem orada gizli,
14:51
z goes into z squared, plus c.
364
891260
3000
z, z kare artı c'ye gidiyor.
14:54
It's so simple, so dry.
365
894260
2000
Çok basit, çok kuru.
14:56
It's so uninteresting.
366
896260
2000
Bir o kadar da yavan
14:58
Now you turn the crank once, twice:
367
898260
3000
Kolu bir kere çevirin, iki kere,
15:01
twice,
368
901260
3000
iki kere,
15:04
marvels come out.
369
904260
2000
mucizeler ortaya çıkıyor.
15:06
I mean this comes out.
370
906260
2000
Demek istiyorum ki bu ortaya çıkıyor.
15:08
I don't want to explain these things.
371
908260
2000
Bunları açıkalamak istemiyorum.
15:10
This comes out. This comes out.
372
910260
2000
Bu ortaya çıkıyor. Bu ortaya çıkıyor.
15:12
Shapes which are of such complication,
373
912260
2000
Çok karmaşık, çok uyumlu ve çok güzel
15:14
such harmony and such beauty.
374
914260
3000
şekiller.
15:17
This comes out
375
917260
2000
Bu yine, yine, yine,
15:19
repeatedly, again, again, again.
376
919260
2000
tekrar ederek oluşuyor.
15:21
And that was one of my major discoveries,
377
921260
2000
Ve, bu adaların, aslına büyük parça ile az çok
15:23
to find that these islands were the same
378
923260
2000
aynı şey olduğunu bulmuş olmam
15:25
as the whole big thing, more or less.
379
925260
2000
benim başlıca buluşlarımdan.
15:27
And then you get these
380
927260
2000
Ve ardından şunları,
15:29
extraordinary baroque decorations all over the place.
381
929260
3000
her tarafta olağandışı barok dekorasyonları görüyorsunuz.
15:32
All that from this little formula,
382
932260
3000
Bütün onların hepsi neyi var neyi yok sadece
15:35
which has whatever, five symbols in it.
383
935260
3000
şu 5 sembolden oluşan şu küçük denklemden meydana geliyor.
15:38
And then this one.
384
938260
2000
Ve ardından bu.
15:40
The color was added for two reasons.
385
940260
2000
Renk iki sebepten eklendi.
15:42
First of all, because these shapes
386
942260
2000
İlk önce, çünkü bu şekiller
15:44
are so complicated
387
944260
3000
o kadar çok karmaşıktır ki,
15:47
that one couldn't make any sense of the numbers.
388
947260
3000
kişi sayılardan bir anlam çıkaramaz.
15:50
And if you plot them, you must choose some system.
389
950260
3000
Ve onların grafiğini çıktı alacaksanız, bir çeşit düzen seçmeniz gerek.
15:53
And so my principle has been
390
953260
2000
Ve bu yüzden benim ilkem
15:55
to always present the shapes
391
955260
3000
her zaman şekilleri farklı
15:58
with different colorings
392
958260
2000
renklerle sunmak olmuştur
16:00
because some colorings emphasize that,
393
960260
2000
çünkü bazı renklendirmeler neyin aslında
16:02
and others it is that or that.
394
962260
2000
ne olduğunu ve olmadığını vurgulayabilir.
16:04
It's so complicated.
395
964260
2000
Bu çok karmaşık.
16:06
(Laughter)
396
966260
2000
(Gülüşmeler)
16:08
In 1990, I was in Cambridge, U.K.
397
968260
2000
1990 yılında, üniversiteden ödül kabul etmek için
16:10
to receive a prize from the university,
398
970260
3000
Birleşik Krallık, Cambridge'deydim.
16:13
and three days later,
399
973260
2000
Ve üç gün sonra,
16:15
a pilot was flying over the landscape and found this thing.
400
975260
3000
bir pilot arazinin üstünde uçuyormuş ve şu şeyi buluyor.
16:18
So where did this come from?
401
978260
2000
Peki bu nereden geldi?
16:20
Obviously, from extraterrestrials.
402
980260
2000
Bariz bir şekilde, uzaylılardan.
16:22
(Laughter)
403
982260
3000
(Gülüşmeler)
16:25
Well, so the newspaper in Cambridge
404
985260
2000
Aslında, Cambridge'deki bir gazete
16:27
published an article about that "discovery"
405
987260
2000
bu "keşif" ile ilgili bir makale yayınlamıştı
16:29
and received the next day
406
989260
2000
ve bir sonraki gün
16:31
5,000 letters from people saying,
407
991260
2000
"Çok büyük boyutta bir Mandelbrot kümesi"
16:33
"But that's simply a Mandelbrot set very big."
408
993260
3000
diyen 5.000 mektup aldılar.
16:37
Well, let me finish.
409
997260
2000
Evet, bitirmeme izin verin.
16:39
This shape here just came
410
999260
2000
Buradaki şekil sadece matematiksel
16:41
out of an exercise in pure mathematics.
411
1001260
2000
bir çalışma sonucunda ortaya çıktı.
16:43
Bottomless wonders spring from simple rules,
412
1003260
3000
Esrarengiz harikalar sonu olmayan tekrarlar
16:46
which are repeated without end.
413
1006260
3000
sonucunda basit kurallardan türer.
16:49
Thank you very much.
414
1009260
2000
Çok teşekkür ederim.
16:51
(Applause)
415
1011260
11000
Alkış
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7