The passing of time, caught in a single photo | Stephen Wilkes

202,667 views ・ 2016-06-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ece Ünalan Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
I'm driven by pure passion
0
13206
2136
Ben, hikâyeler anlatan fotoğraflar yaratmanın
00:15
to create photographs that tell stories.
1
15366
2673
saf tutkusuyla hareket ediyorum.
00:18
Photography can be described as the recording of a single moment
2
18767
4478
Fotoğrafçılık, zamanın bir kesiti içinde donmuş bir anın
00:23
frozen within a fraction of time.
3
23269
2206
kaydedilmesi olarak tanımlanabilir.
00:26
Each moment or photograph represents a tangible piece
4
26184
4153
Her bir an veya fotoğraf, zaman geçtikçe
anılarımızın elle tutulabilir bir parçasını temsil eder.
00:30
of our memories as time passes.
5
30361
2513
00:33
But what if you could capture more than one moment in a photograph?
6
33547
3589
Peki ya bir fotoğrafta birden çok anı yakalayabilseydiniz?
00:37
What if a photograph could actually collapse time,
7
37551
2982
Ya bir fotoğraf zamanı gerçekten yıkıp
00:41
compressing the best moments of the day and the night
8
41222
2918
gün ve gecenin en güzel anlarını
00:44
seamlessly into one single image?
9
44164
2499
pürüzsüzce tek bir görüntüye sıkıştırabilseydi?
00:47
I've created a concept called "Day to Night"
10
47395
2777
“Günden Geceye” adlı bir konsept yarattım
00:50
and I believe it's going to change
11
50196
1627
ve bu konseptin
dünyaya bakışınızı değiştireceğine inanıyorum.
00:51
the way you look at the world.
12
51847
1437
00:53
I know it has for me.
13
53308
1150
Benim için değiştirdiğini biliyorum.
00:55
My process begins by photographing iconic locations,
14
55260
4610
Benim sürecim, ortak hafızamızın bir parçası olarak gördüğüm
00:59
places that are part of what I call our collective memory.
15
59894
2841
ikonik mekânları fotoğraflayarak başlıyor.
01:03
I photograph from a fixed vantage point, and I never move.
16
63570
3430
Sabit bir gözlem yerinden fotoğraflıyorum ve hiç hareket etmiyorum.
01:07
I capture the fleeting moments of humanity and light as time passes.
17
67024
4347
Zaman geçerken, insanlık ve ışığın uçup giden anlarını yakalıyorum.
01:11
Photographing for anywhere from 15 to 30 hours
18
71981
2867
15 saatten 30 saate kadar bir sürede,
01:14
and shooting over 1,500 images,
19
74872
2237
1500'den fazla resim çekerek fotoğraflıyorum.
01:17
I then choose the best moments of the day and night.
20
77508
2705
Daha sonra gün ve gecenin en güzel anlarını seçiyorum.
01:21
Using time as a guide,
21
81600
1410
Zamanı bir rehber gibi kullanarak,
01:23
I seamlessly blend those best moments into one single photograph,
22
83034
4293
zamanla olan bilinçli yolculuğumuzu gözümde canlandırarak,
01:27
visualizing our conscious journey with time.
23
87351
2648
bu en güzel anları, pürüzsüzce tek bir fotoğrafta harmanlıyorum.
01:31
I can take you to Paris
24
91431
1969
Sizi Tournelle Köprüsü'nden bir manzara için
01:33
for a view from the Tournelle Bridge.
25
93424
1849
Paris'e götürebilirim
01:36
And I can show you the early morning rowers
26
96342
2114
ve size sabahın erken saatlerinde
Seine Nehri'nde kürek çekenleri gösterebilirim.
01:38
along the River Seine.
27
98480
1317
01:40
And simultaneously,
28
100554
1842
Aynı zamanda,
01:42
I can show you Notre Dame aglow at night.
29
102420
2234
size Notre Dame'ın gece vakti ışıltısını gösterebilirim.
01:45
And in between, I can show you the romance of the City of Light.
30
105820
4499
İkisinin arasında, size Işık Şehri'nin romantizmini gösterebilirim.
01:51
I am essentially a street photographer from 50 feet in the air,
31
111885
3292
Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran bir sokak fotoğrafçısıyım
01:55
and every single thing you see in this photograph
32
115201
2330
ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey,
01:57
actually happened on this day.
33
117555
1861
aslında aynı günde gerçekleşti.
02:02
Day to Night is a global project,
34
122549
2153
Günden Geceye, küresel bir proje
02:04
and my work has always been about history.
35
124726
2293
ve benim işim her zaman tarihle ilgili olmuştur.
02:07
I'm fascinated by the concept of going to a place like Venice
36
127975
3442
Venedik gibi bir yere gidip orayı
özel bir etkinlik zamanında görme konsepti beni büyülüyor.
02:11
and actually seeing it during a specific event.
37
131441
2528
02:13
And I decided I wanted to see the historical Regata,
38
133993
3433
Tarihi Regata Festivali'ni de görmek istediğime karar verdim,
02:17
an event that's actually been taking place since 1498.
39
137450
3479
1498'den beri gerçekleşen bir etkinlik.
02:21
The boats and the costumes look exactly as they did then.
40
141906
3642
Kayıklar ve kostümler tamamen o günlerdeki gibi görünüyor.
02:26
And an important element that I really want you guys to understand is:
41
146821
3502
Gerçekten anlamanızı istediğim önemli bir nokta da:
02:30
this is not a timelapse,
42
150347
1474
Bu bir hızlandırılmış çekim değil,
02:31
this is me photographing throughout the day and the night.
43
151845
3864
bu, benim gün ve gece boyu fotoğraf çekmemle oluşuyor.
02:37
I am a relentless collector of magical moments.
44
157181
3306
Büyülü anların durmak bilmeyen bir koleksiyoncusuyum
02:40
And the thing that drives me is the fear of just missing one of them.
45
160848
3698
ve beni güdüleyen şey de bu anlardan sadece birini kaçırma korkusu.
02:48
The entire concept came about in 1996.
46
168227
4642
Tüm konsept, 1996'da ortaya çıktı.
02:52
LIFE Magazine commissioned me to create a panoramic photograph
47
172893
4225
LIFE Dergisi beni, Baz Luhrmann'ın Romeo ve Juliet filminin
02:57
of the cast and crew of Baz Luhrmann's film Romeo + Juliet.
48
177142
4655
oyuncu ve set ekibinin panoramik bir fotoğrafını çekmekle görevlendirmişti.
03:02
I got to the set and realized: it's a square.
49
182710
3377
Sete vardığımda fark ettim ki: Set bir kareydi.
03:06
So the only way I could actually create a panoramic was to shoot a collage
50
186111
4398
Yani bir panorama yaratmamın tek yolu, 250 ayrı görüntünün
03:10
of 250 single images.
51
190533
2339
kolajını yapmaktı.
03:13
So I had DiCaprio and Claire Danes embracing.
52
193391
3558
O yüzden DiCaprio ve Claire Danes'i kucaklaştırdım
03:16
And as I pan my camera to the right,
53
196973
2790
ve kameramı sağa doğru çevirirken,
03:19
I noticed there was a mirror on the wall
54
199787
2598
duvarda bir ayna olduğunu
03:22
and I saw they were actually reflecting in it.
55
202409
2415
ve onların aynaya yansıdığını fark ettim.
03:24
And for that one moment, that one image
56
204848
1930
O an, sadece tek bir görüntü için onlara sordum:
03:26
I asked them, "Would you guys just kiss
57
206802
1866
"Siz çocuklar sadece tek bir resim için öpüşür müsünüz?"
03:28
for this one picture?"
58
208692
1369
03:30
And then I came back to my studio in New York,
59
210085
2791
Sonra New York'taki stüdyoma geri döndüm
03:32
and I hand-glued these 250 images together
60
212900
3921
ve bu 250 görüntüyü elimle bir araya getirip yapıştırdım
03:36
and stood back and went, "Wow, this is so cool!
61
216845
2825
ve de geriye çekilip baktığımda "Vay, bu çok havalı!
03:39
I'm changing time in a photograph."
62
219694
2357
Bir fotoğrafta zamanı değiştiriyorum." dedim.
03:42
And that concept actually stayed with me for 13 years
63
222422
4190
Bu konsept 13 yıl boyunca benimle kaldı,
03:46
until technology finally has caught up to my dreams.
64
226636
3983
teknoloji sonunda hayallerimi yakalayana kadar.
03:51
This is an image I created of the Santa Monica Pier, Day to Night.
65
231401
3103
Bu, Santa Monica iskelesinin Günden Geceye için yarattığım bir görüntüsü
03:54
And I'm going to show you a little video
66
234880
1929
ve şimdi size küçük bir video göstereceğim,
03:56
that gives you an idea of what it's like being with me
67
236833
2553
bu resimleri çekerken benimle olmanın nasıl olduğuyla ilgili
03:59
when I do these pictures.
68
239410
1896
fikir vermesi açısından.
04:01
To start with, you have to understand that to get views like this,
69
241330
3436
Öncelikle, böyle manzaralar yakalamak için
04:04
most of my time is spent up high, and I'm usually in a cherry picker
70
244790
3729
zamanımın çoğunun yukarıda geçtiğini bilmelisiniz.
Genelde bir çalışma platformu ya da vinç sepetinde oluyorum.
04:08
or a crane.
71
248543
1151
04:09
So this is a typical day, 12-18 hours, non-stop
72
249718
3392
Bu normal bir günüm, 12-18 saat durmadan
04:13
capturing the entire day unfold.
73
253134
2162
günün ilerlemesini yakalıyorum.
04:16
One of the things that's great is I love to people-watch.
74
256290
2976
Harika olan şeylerden biri de, insan izlemeye bayılıyorum.
04:19
And trust me when I tell you,
75
259290
1413
Bu, evde oturulacak en iyi sandalye dediğimde
04:20
this is the greatest seat in the house to have.
76
260727
2198
bana güvenin.
04:24
But this is really how I go about creating these photographs.
77
264226
3104
Bu fotoğrafları yaratmaya gerçekten böyle başlıyorum.
04:27
So once I decide on my view and the location,
78
267785
3712
Manzara ve konumuma karar verdikten sonra,
04:31
I have to decide where day begins and night ends.
79
271521
3159
günün nerede başlayıp gecenin nerede bittiğine karar vermem gerekiyor.
04:34
And that's what I call the time vector.
80
274704
2142
Buna zaman vektörü diyorum.
04:37
Einstein described time as a fabric.
81
277476
3283
Einstein zamanı bir kumaş olarak betimlemiş.
04:41
Think of the surface of a trampoline:
82
281257
2378
Bir trampolinin yüzeyini düşünün:
04:43
it warps and stretches with gravity.
83
283659
2587
Yer çekimiyle eğilir ve esner.
04:46
I see time as a fabric as well,
84
286924
2794
Ben de zamanı bir kumaş gibi görüyorum,
04:49
except I take that fabric and flatten it, compress it into single plane.
85
289742
5329
ama ben o kumaşı alıp düzleştiriyor, tek bir düzleme sıkıştırıyorum.
Bu çalışmanın eşsiz yönlerinden biri de,
04:55
One of the unique aspects of this work is also,
86
295095
2199
04:57
if you look at all my pictures,
87
297318
1500
tüm resimlerime baktığınızda
04:58
the time vector changes:
88
298842
1510
zaman vektörünün değiştiğini görürsünüz:
05:00
sometimes I'll go left to right,
89
300376
1686
Bazen soldan sağa,
05:02
sometimes front to back, up or down, even diagonally.
90
302086
4028
bazen önden arkaya, yukarı ya da aşağı, hatta çaprazlama giderim.
05:07
I am exploring the space-time continuum
91
307249
2737
Uzay-zaman sürekliliğini,
05:10
within a two-dimensional still photograph.
92
310010
2239
iki boyutlu durağan bir fotoğrafta keşfediyorum.
05:13
Now when I do these pictures,
93
313114
1904
Bu resimleri yaparken,
05:15
it's literally like a real-time puzzle going on in my mind.
94
315042
2952
zihnimde tam anlamıyla, gerçek zamanlı bir bulmaca varmış gibi oluyor.
05:18
I build a photograph based on time,
95
318750
2658
Zamanı temel alarak bir fotoğraf oluşturuyorum
05:21
and this is what I call the master plate.
96
321432
2023
ve buna ana levha diyorum.
05:23
This can take us several months to complete.
97
323766
2761
Bunu tamamlamak birkaç ay alabilir.
05:27
The fun thing about this work is
98
327126
2299
İşin eğlenceli yanı,
05:29
I have absolutely zero control when I get up there
99
329449
3330
herhangi bir günde oraya çıkıp fotoğraflar çekerken
05:32
on any given day and capture photographs.
100
332803
2391
bütünüyle sıfır kontrolüm oluyor.
05:35
So I never know who's going to be in the picture,
101
335218
2294
Yani resimde kimin olacağını bilmiyorum,
05:37
if it's going to be a great sunrise or sunset -- no control.
102
337536
2983
harika bir gün doğumu veya batımı olacak mı bilmiyorum --sıfır kontrol.
05:40
It's at the end of the process,
103
340543
1818
Sürecin sonunda,
05:42
if I've had a really great day and everything remained the same,
104
342385
3008
gerçekten harika bir gün geçirdiysem ve her şey aynı kaldıysa,
05:45
that I then decide who's in and who's out,
105
345417
2609
kimin resimde olup kimin çıkacağına karar veriyorum
ve bunların hepsi zamana dayalı oluyor.
05:48
and it's all based on time.
106
348050
1735
05:49
I'll take those best moments that I pick over a month of editing
107
349809
3423
Bir ayı aşkın düzenlemeden sonra seçtiğim o en iyi anları alıp
05:53
and they get seamlessly blended into the master plate.
108
353256
3642
pürüzsüzce tek bir ana levhaya harmanlıyorum.
05:58
I'm compressing the day and night
109
358168
2295
Gün ve geceyi
06:00
as I saw it,
110
360487
1150
kendimce sıkıştırıyor,
06:02
creating a unique harmony between these two very discordant worlds.
111
362151
3946
bu iki uyumsuz dünya arasında eşsiz bir uyum yaratıyorum.
06:07
Painting has always been a really important influence in all my work
112
367268
3838
Resim sanatı, tüm işlerimde önemli bir etkiye sahiptir.
06:11
and I've always been a huge fan of Albert Bierstadt,
113
371130
2711
Her zaman, büyük Hudson Nehri Okulu ressamlarından
06:13
the great Hudson River School painter.
114
373865
1834
Albert Bierstadt'ın büyük bir hayranı oldum.
06:15
He inspired a recent series that I did on the National Parks.
115
375723
3373
Ulusal parklar üzerine yakın zamanda yaptığım bir seride bana ilham verdi.
06:19
This is Bierstadt's Yosemite Valley.
116
379120
2269
Bu, Bierstadt'ın Yosemite Vadisi.
06:22
So this is the photograph I created of Yosemite.
117
382347
2745
Bu da Yosemite'nin benim yarattığım fotoğrafı.
06:25
This is actually the cover story of the 2016 January issue
118
385427
3779
Bu fotoğraf aslında National Geographic 2016 Ocak sayısının
06:29
of National Geographic.
119
389230
1293
kapak konusu.
06:31
I photographed for over 30 hours in this picture.
120
391592
2755
Bu resim için 30 saatten fazla fotoğraf çektim.
06:34
I was literally on the side of a cliff,
121
394371
1871
Tam anlamıyla bir uçurumun kenarında,
06:37
capturing the stars and the moonlight as it transitions,
122
397044
4041
yıldızları ve El Capitan'ı aydınlatan ay ışığını
06:41
the moonlight lighting El Capitan.
123
401109
1855
değişirken yakalıyordum.
06:42
And I also captured this transition of time throughout the landscape.
124
402988
3994
Manzara boyunca zamanın geçişini de yakaladım.
06:47
The best part is obviously seeing the magical moments of humanity
125
407641
3949
İşin en iyi kısmı, tabii ki insanlığın büyülü anlarını
06:51
as time changed --
126
411614
1304
zaman değişirken görmek --
06:54
from day into night.
127
414831
1460
günden geceye.
06:58
And on a personal note,
128
418072
1538
Kişisel bir not olarak,
06:59
I actually had a photocopy of Bierstadt's painting in my pocket.
129
419634
4125
Bierstadt'ın resminin bir fotokopisi, gerçekten cebimdeydi
07:03
And when that sun started to rise in the valley,
130
423783
2248
ve güneş vadide yükselmeye başladığında,
07:06
I started to literally shake with excitement
131
426055
2250
tam anlamıyla heyecandan titremeye başladım.
07:08
because I looked at the painting and I go,
132
428329
2278
Çünkü resme baktım ve şöyle dedim:
07:10
"Oh my god, I'm getting Bierstadt's exact same lighting
133
430631
3389
"Aman Tanrım, Bierstadt'ın 100 yıl önceki ışığının
07:14
100 years earlier."
134
434044
1793
tamamen aynısını yakalıyorum."
07:17
Day to Night is about all the things,
135
437757
2859
Günden Geceye, her şey hakkında,
07:20
it's like a compilation of all the things I love
136
440640
2247
fotoğrafçılık hakkında sevdiğim
07:22
about the medium of photography.
137
442911
2136
her şeyin bir derlemesi gibi.
07:25
It's about landscape,
138
445071
1653
Manzara,
07:26
it's about street photography,
139
446748
1599
sokak fotoğrafçılığı,
07:28
it's about color, it's about architecture,
140
448371
2302
renk, mimari,
07:30
perspective, scale -- and, especially, history.
141
450697
3117
perspektif, ölçek -- ve özellikle tarihle ilgili.
07:34
This is one of the most historical moments
142
454371
2001
Bu, fotoğraflayabildiğim
07:36
I've been able to photograph,
143
456396
1388
en tarihsel anlardan biri.
07:37
the 2013 Presidential Inauguration of Barack Obama.
144
457808
3349
2013'te Barack Obama'nın başkanlık görevine başlama töreni.
07:41
And if you look closely in this picture,
145
461682
2125
Bu resme yakından bakarsanız,
07:43
you can actually see time changing
146
463831
2077
zamanın gerçekten değiştiğini
07:45
in those large television sets.
147
465932
1945
o büyük televizyonlardan görebilirsiniz.
07:47
You can see Michelle waiting with the children,
148
467901
2616
Michelle'i çocuklarla beklerken,
07:50
the president now greets the crowd,
149
470541
1859
başkan kalabalığı selamlarken,
07:52
he takes his oath,
150
472424
1252
yeminini ederken
07:53
and now he's speaking to the people.
151
473700
2007
ve halka seslenirken görebilirsiniz.
07:56
There's so many challenging aspects when I create photographs like this.
152
476698
4072
Böyle fotoğraflar yaratmanın çok fazla zorlayıcı yönü var.
08:01
For this particular photograph,
153
481096
1973
Bu özel fotoğraf için
08:03
I was in a 50-foot scissor lift up in the air
154
483093
3615
yerden 15 metre yukarıda bir makaslı kaldıraç içindeydim
08:06
and it was not very stable.
155
486732
1294
ve yerim çok sabit değildi.
08:08
So every time my assistant and I shifted our weight,
156
488050
3168
Asistanım ve ben her kımıldadığımızda,
ufuk çizgimiz de yer değiştiriyordu.
08:11
our horizon line shifted.
157
491242
1538
08:12
So for every picture you see,
158
492804
1619
Yani gördüğünüz her resim için
08:14
and there were about 1,800 in this picture,
159
494447
2389
-ve bu resimde yaklaşık 1800 tane var-
08:16
we both had to tape our feet into position
160
496860
2959
ikimizin de ayaklarını yerleştirip bantlaması gerekiyordu,
08:19
every time I clicked the shutter.
161
499843
2143
her deklanşöre basışımda.
08:22
(Applause)
162
502010
4168
(Alkışlar)
08:26
I've learned so many extraordinary things doing this work.
163
506202
3857
Bu işi yaparken pek çok sıradışı şey öğrendim.
08:30
I think the two most important are patience
164
510868
3405
Bunlardan en önemli iki tanesi, sabır
08:34
and the power of observation.
165
514297
2182
ve gözlemin gücüydü.
08:36
When you photograph a city like New York from above,
166
516958
3402
New York gibi bir şehri yukarıdan fotoğrafladığınızda,
08:40
I discovered that those people in cars
167
520384
2114
her gün birlikte yaşadığım
arabalardaki insanların,
08:42
that I sort of live with everyday,
168
522522
2310
08:44
they don't look like people in cars anymore.
169
524856
2056
artık arabalardaki insanlar olarak görünmediğini keşfettim.
08:46
They feel like a giant school of fish,
170
526936
2478
Kocaman bir balık sürüsü gibi hissettiriyorlardı,
08:49
it was a form of emergent behavior.
171
529438
1960
bir çeşit beklenmeden çıkan davranış türüydü.
08:52
And when people describe the energy of New York,
172
532063
2920
İnsanlar New York'un enerjisini tarif ettiğinde,
bence, bu fotoğraf bunu gerçekten yakalamaya başlıyor.
08:55
I think this photograph begins to really capture that.
173
535007
2936
08:58
When you look closer in my work,
174
538260
1735
İşime yakından baktığınızda,
09:00
you can see there's stories going on.
175
540019
2192
hikâyeler olduğunu görebilirsiniz.
09:02
You realize that Times Square is a canyon,
176
542235
2939
Times Meydanı'nın bir kanyon,
09:05
it's shadow and it's sunlight.
177
545198
2276
gölge ve ışık olduğunu fark edersiniz.
09:07
So I decided, in this photograph, I would checkerboard time.
178
547883
3198
Bu fotoğrafta da, zamanı bir dama tahtası gibi kullandım.
09:11
So wherever the shadows are, it's night
179
551105
2061
Yani gölgelerin olduğu yerler gece,
09:13
and wherever the sun is, it's actually day.
180
553190
2121
güneşin olduğu yerler de aslında gündüz.
09:16
Time is this extraordinary thing
181
556453
2250
Zaman asla gerçek anlamda kavrayamayacağımız
09:18
that we never can really wrap our heads around.
182
558727
2611
sıradışı bir şey.
09:21
But in a very unique and special way,
183
561940
2002
Ama bu fotoğrafların eşsiz ve özel bir şekilde,
09:23
I believe these photographs begin to put a face on time.
184
563966
3832
zamana çehre kazandırmaya başladığına inanıyorum.
09:28
They embody a new metaphysical visual reality.
185
568703
4380
İçlerinde yeni bir doğaüstü görsel gerçeklik barındırıyorlar.
09:34
When you spend 15 hours looking at a place,
186
574996
2754
Bir yere bakarak 15 saat geçirdiğinizde,
09:38
you're going to see things a little differently
187
578917
2207
olayları, bir kamerayla resim çekip
uzaklaştığınız zamankinden
09:41
than if you or I walked up with our camera,
188
581148
2008
biraz daha farklı görmeye başlıyorsunuz.
09:43
took a picture, and then walked away.
189
583180
1971
09:45
This was a perfect example.
190
585175
1591
Bu mükemmel bir örnek.
09:47
I call it "Sacré-Coeur Selfie."
191
587175
1829
Buna "Sacré-Coeur Selfie'si" diyorum.
09:49
I watched over 15 hours
192
589667
1778
15 saatten fazla,
09:51
all these people not even look at Sacré-Coeur.
193
591469
2548
tüm bu insanların Sacré-Coeur'a bakmamalarını izledim.
09:54
They were more interested in using it as a backdrop.
194
594041
2500
Onu arka plan olarak kullanmakla daha çok ilgiliydiler.
09:57
They would walk up, take a picture,
195
597106
2828
Yanına yaklaşıp resim çekiyor
09:59
and then walk away.
196
599958
1686
ve sonra uzaklaşıyorlardı.
10:02
And I found this to be an absolutely extraordinary example,
197
602089
4570
Bunun kesinlikle fevkalade bir örnek olduğunu düşünüyorum.
10:07
a powerful disconnect between what we think the human experience is
198
607239
4055
İnsan deneyiminin ne olduğunu düşünüyoruz
10:11
versus what the human experience is evolving into.
199
611723
3293
ile insan deneyimi neye evriliyor arasındaki güçlü kopukluğu gösteriyor.
10:15
The act of sharing has suddenly become more important
200
615922
4842
Paylaşma eylemi, birden deneyimin kendisinden
10:20
than the experience itself.
201
620788
1895
daha önemli hâle geldi.
10:23
(Applause)
202
623416
3241
(Alkışlar)
10:26
And finally, my most recent image,
203
626681
3136
Son olarak, benim için çok özel bir anlamı olan
10:29
which has such a special meaning for me personally:
204
629841
3270
en yeni resmim:
10:33
this is the Serengeti National Park in Tanzania.
205
633135
3444
Burası Tanzanya'daki Serengeti Milli Parkı.
10:36
And this is photographed in the middle of the Seronera,
206
636925
2572
Bu, Seronera'nın ortasında fotoğraflandı,
10:39
this is not a reserve.
207
639521
1355
burası korumaya alınmış bir arazi değil.
10:41
I went specifically during the peak migration
208
641532
2908
Özellikle göçün zirve yaptığı zamanda gittim,
10:44
to hopefully capture the most diverse range of animals.
209
644464
3071
en çok çeşit hayvanı yakalamayı umarak.
10:48
Unfortunately, when we got there,
210
648503
1580
Maalesef, oraya gittiğimizde,
göçün zirve yaptığı zamanda, devam eden bir kuraklık vardı,
10:50
there was a drought going on during the peak migration,
211
650107
2580
10:52
a five-week drought.
212
652711
1151
beş haftalık kuraklık.
10:53
So all the animals were drawn to the water.
213
653886
2593
Bu yüzden tüm hayvanlar suya doğru çekilmişti.
10:56
I found this one watering hole,
214
656503
2241
Bu su kaynağını buldum
10:58
and felt if everything remained the same way it was behaving,
215
658768
4025
ve her şey aynı kalırsa,
11:02
I had a real opportunity to capture something unique.
216
662817
3484
eşsiz bir şey yakalamak için gerçek bir şansım olduğunu düşündüm.
11:06
We spent three days studying it,
217
666325
1805
Bunu inceleyerek üç gün geçirdik.
11:08
and nothing could have prepared me
218
668154
1667
Ama beni çekim günümüzde tanık olduklarıma
11:09
for what I witnessed during our shoot day.
219
669845
2000
hiçbir şey hazırlayamazdı.
11:12
I photographed for 26 hours
220
672438
2808
26 saat boyunca,
11:15
in a sealed crocodile blind, 18 feet in the air.
221
675270
3412
kapalı bir timsah siperliğinde 5 metre havada fotoğraf çektim.
11:19
What I witnessed was unimaginable.
222
679340
2556
Tanık olduğum şey akıl almazdı.
11:21
Frankly, it was Biblical.
223
681920
1254
Açıkça, İncil'e aitti.
11:23
We saw, for 26 hours,
224
683491
2055
26 saat boyunca,
11:25
all these competitive species share a single resource called water.
225
685570
5230
tüm bu rekabetçi türlerin, su denilen tek bir kaynağı paylaştıklarını gördüm.
11:31
The same resource that humanity is supposed to have wars over
226
691115
3860
İnsanların önümüzdeki 50 yıl içinde
11:34
during the next 50 years.
227
694999
1634
üzerine savaşlar yapması beklenen aynı kaynak.
11:37
The animals never even grunted at each other.
228
697301
3436
Hayvanlar birbirine bir defa bile hırlamadı.
11:41
They seem to understand something that we humans don't.
229
701515
3754
Biz insanların anlamadığı bir şeyi anlıyor gibi görünüyorlardı
11:45
That this precious resource called water
230
705650
2805
-su denen bu değerli kaynağın
11:48
is something we all have to share.
231
708479
2107
hepimizin paylaşması gereken bir şey olduğunu.
11:51
When I created this picture,
232
711699
2611
Bu resmi yarattığımda,
11:55
I realized that Day to Night is really a new way of seeing,
233
715222
4254
Günden Geceye'nin gerçekten de yeni bir görme,
12:00
compressing time,
234
720127
1222
zamanı sıkıştırma,
12:02
exploring the space-time continuum within a photograph.
235
722349
3175
uzay-zaman sürekliliğini bir fotoğrafta keşfetme yolu olduğunu anladım.
12:06
As technology evolves along with photography,
236
726809
3714
Teknoloji de fotoğrafçılıkla birlikte geliştikçe,
12:11
photographs will not only communicate a deeper meaning of time and memory,
237
731229
4024
fotoğraflar zaman ve hatıranın daha derin bir anlamını iletmekle kalmayacak,
12:15
but they will compose a new narrative of untold stories,
238
735920
5785
dünyamıza zamansız bir pencere aralayarak
12:22
creating a timeless window into our world.
239
742594
3960
anlatılmamış yeni hikâyeler yazacaklar.
12:27
Thank you.
240
747285
1151
Teşekkürler.
12:28
(Applause)
241
748460
6666
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7