Janine Shepherd: A broken body isn't a broken person

Janine Shepherd: Bozulmuş bir beden bozulmuş bir insan değildir

277,341 views

2012-11-28 ・ TED


New videos

Janine Shepherd: A broken body isn't a broken person

Janine Shepherd: Bozulmuş bir beden bozulmuş bir insan değildir

277,341 views ・ 2012-11-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Canan Gundogdu Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:15
Life is about opportunities -- creating them and embracing them.
1
15752
5206
Hayat, fırsatlardan ibarettir,
onları yaratmaktan ve kucaklamaktan ve bana göre
00:20
And for me, that was the Olympic dream.
2
20982
3087
hayat, Olimpiyat rüyasıydı.
Bu beni tanımlayan şeydi. Benim sonsuz mutluluğumdu.
00:24
That's what defined me. That was my bliss.
3
24093
2805
00:27
As a cross-country skier and member of the Australian ski team
4
27771
3166
Kros kayakçısı ve Avusturalya kayak takımının bir üyesi olarak,
00:30
headed towards the Winter Olympics,
5
30961
2107
Kış olimpiyatlarına yönelik,
yakın takım arkadaşlarımla bisiklet antremanındaydık.
00:33
I was on a training bike ride with my fellow teammates.
6
33092
3380
Yönümüzü yukarıya doğru
00:37
As we made our way up towards the spectacular Blue Mountains
7
37196
3604
Sydney'in batısındaki çarpıcı Mavi Dağlar'a çevirdiğimizde
00:40
west of Sydney,
8
40824
1151
00:41
it was the perfect autumn day:
9
41999
2440
muhteşem bir sonbahar günüydü:
00:44
sunshine, the smell of eucalypt and a dream.
10
44463
4162
güneş, okaliptüs kokuları ve bir düş.
00:48
Life was good.
11
48649
1245
Hayat güzeldi.
00:50
We'd been on our bikes for around five-and-a-half hours
12
50517
2604
Turun sevdiğim kısmına gelmiştik,
beş buçuk saattir bisikletlerimizin üzerindeydik.
00:53
when we got to the part of the ride that I loved,
13
53145
2426
00:55
and that was the hills, because I loved the hills.
14
55595
2721
Bu kısmını seviyordum, çünkü tepeler vardı ve ben tepeleri severim.
00:58
I got up off the seat of my bike and I started pumping my legs,
15
58340
3901
Bisikletimin selesinden kalkıp, aşağı indim
bacaklarımı pompalamaya başladım ve soğuk dağ havasını emer gibiydim.
01:02
and as I sucked in the cold mountain air, I could feel it burning my lungs,
16
62265
3818
Soğuk havanın ciğerlerimi yakışını hissedebiliyordum ve
01:06
and I looked up to see the sun shining in my face.
17
66107
3106
yüzümde ışıldayan güneşi görmek için yukarı baktım.
01:10
And then everything went black.
18
70690
1568
Ve herşey kapkaranlık oldu.
01:13
Where was I? What was happening?
19
73622
2329
Neredeydim? Ne oluyordu?
01:16
My body was consumed by pain.
20
76411
2390
Bedenim acılar içindeydi.
01:20
I'd been hit by a speeding utility truck
21
80213
2715
Aşırı hız yapan kamuya ait bir kamyon
01:22
with only 10 minutes to go on the bike ride.
22
82952
2535
bisiklet turuna geri döndükten sadece 10 dakika sonra bana çarpmıştı.
01:26
I was airlifted from the scene of the accident by a rescue helicopter
23
86155
3271
Kaza yerinden bir kurtarma helikopteriyle
Sydney'deki büyük bir omurilik merkezine götürüldüm.
01:29
to a large spinal unit in Sydney.
24
89450
2271
01:31
I had extensive and life-threatening injuries.
25
91745
2746
Geniş çaplı, hayati risk içeren yaralanmalarım vardı.
Boynum kırılmış ve omuriliğim altı parçaya bölünmüştü.
01:35
I'd broken my neck and my back in six places.
26
95368
3126
Sol tarafımda beş kaburga kemiğim kırılmıştı.
01:39
I broke five ribs on my left side.
27
99169
2292
01:41
I broke my right arm. I broke my collarbone.
28
101485
2784
Sağ kolum kırılmıştı. Köprücük kemiğim kırılmıştı.
01:44
I broke some bones in my feet.
29
104293
1845
Ayağımda bazı kemikler kırılmıştı.
01:46
My whole right side was ripped open, filled with gravel.
30
106670
2995
Sağ tarafımın tamamı sıyrılmış, açıktaydı ve toprakla dolmuştu.
01:49
My head was cut open across the front, lifted back,
31
109689
2381
Başımın ön kısmının tamamı yarılmış, deri geriye doğru açılmış,
altındaki kafatası açığa çıkmıştı.
01:52
exposing the skull underneath.
32
112094
1673
01:53
I had head injures. I had internal injuries.
33
113791
2102
Kafa yaralanmalarım vardı. İç organ yaralanmalarım vardı.
01:55
I had massive blood loss.
34
115917
1330
Çok ağır kan kaybım vardı. Aslında, benim boyutlarımda birinin
01:57
In fact, I lost about five liters of blood,
35
117271
2079
gerçekte taşıdığı miktar olan, beş litreye yakın kan kaybetmiştim.
01:59
which is all someone my size would actually hold.
36
119374
2555
02:01
By the time the helicopter arrived at Prince Henry Hospital in Sydney,
37
121953
3570
Helikopter Sydney'deki Prens Henry Hastanesi'ne vardığında,
kan basıncım 40'a sıfırdı.
02:05
my blood pressure was 40 over nothing.
38
125547
2580
Gerçekten kötü bir gün geçiriyordum. (Gülüşmeler)
02:09
I was having a really bad day.
39
129469
1778
02:11
(Laughter)
40
131271
6331
On günden fazla, iki boyut arasında gidip gelerek yaşadım.
02:18
For over 10 days, I drifted between two dimensions.
41
138519
3917
Bedenimin içinde olduğumun farkındaydım,
02:23
I had an awareness of being in my body,
42
143170
2489
02:25
but also being out of my body, somewhere else,
43
145683
2252
fakat diğer bir taraftan dışında olduğumunda,
02:27
watching from above, as if it was happening to someone else.
44
147959
3023
sanki yukarıdan bir yerden, başka birisine olanları izliyordum.
Neden bu kadar çok bozulmuş bir bedene dönmek isteyeyim ki?
02:31
Why would I want to go back to a body that was so broken?
45
151006
3358
02:34
But this voice kept calling me:
46
154853
2319
Fakat o ses bana seslenmeyi sürdürüyordu: "Haydi, benimle kal."
02:37
"Come on, stay with me."
47
157648
1742
02:39
"No, it's too hard."
48
159923
2269
"Hayır. Bu çok zor."
02:42
"Come on. This is our opportunity."
49
162826
2301
"Hadi. Bu bizim fırsatımız."
02:45
"No. That body is broken. It can no longer serve me."
50
165724
4013
"Hayır. Bu beden bozuk. Bana daha fazla hizmet edemez."
02:49
"Come on. Stay with me. We can do it. We can do it together."
51
169761
3925
"Hadi. Benimle kal. Yapabiliriz. Birlikte başarabiliriz ."
02:54
I was at a crossroads.
52
174971
1542
Bir dönüm noktasındaydım.
02:57
I knew if I didn't return to my body, I'd have to leave this world forever.
53
177137
3662
Eğer bedenime geri dönmezsem, bu dünyayı sonsuza dek terk etmek zorunda kalacağımı biliyordum.
03:01
It was the fight of my life.
54
181955
1711
Hayatımın savaşıydı.
03:05
After 10 days, I made the decision to return to my body.
55
185163
4140
On gün sonra, vücuduma dönme kararını verdim
ve iç kanamam durdu.
03:10
And the internal bleeding stopped.
56
190191
2385
03:14
The next concern was whether I would walk again,
57
194305
3092
Bir sonraki endişem tekrar yürüyüp yürüyemeyeceğimdi,
03:17
because I was paralyzed from the waist down.
58
197421
2310
çünkü belden aşağım felçli bir durumdaydım.
Aileme, boynumdaki kırığın sabit olduğunu fakat
03:20
They said to my parents that the neck break was a stable fracture,
59
200222
3192
omurgamın tamamen ezilmiş olduğunu söylediler,
03:23
but the back was completely crushed:
60
203438
1741
L1 omurum, sanki bir fıstığı yere atıp
03:25
the vertebra at L1 was like you'd dropped a peanut,
61
205203
3386
03:28
stepped on it, smashed it into thousands of pieces.
62
208613
3091
üzerine basarak, binlerce parçaya parçalamışsınız gibiydi.
03:31
They'd have to operate.
63
211728
1392
Ameliyat etmeleri gerekiyordu.
İçeri girdiler. Beni bir mindere oturttular. Beni kestiler,
03:34
They went in. They put me on a beanbag.
64
214303
2339
03:36
They cut me -- literally cut me in half.
65
216666
2084
kelimenin tam anlamıyla beni ikiye kestiler,
03:38
I have a scar that wraps around my entire body.
66
218774
2434
bütün vücudumun etrafını saran bir ameliyat izim var.
03:42
They picked as much broken bone as they could
67
222226
2751
Omuriiliğimin içinde bulunan kırık kemikleri
toplayabildikleri kadarıyla bir araya getirdiler.
03:45
that had lodged in my spinal cord.
68
225001
1677
03:46
They took out two of my broken ribs and they rebuilt my back --
69
226702
3934
Kırık olan iki kaburga kemiğimi çıkardılar ve omurgamı yeniden oluşturdular.
03:50
L1, they rebuilt it, they took out another broken rib,
70
230660
2643
L1'i yeniden oluşturdular, başka bir kırık kaburga kemiğimi çıkardılar
03:53
they fused T12, L1 and L2 together.
71
233327
3389
T12, L1 ve L2 'yi birbirlerine kaynaştırdılar.
03:56
Then they stitched me up; they took an entire hour to stitch me up.
72
236740
3181
Sonra dikerek beni bir araya getirdiler. Beni dikerek birleştirmeleri tam bir saat sürdü.
03:59
I woke up in intensive care,
73
239945
1629
Yoğun bakımda uyandım ve doktorlar operasyon başarılı olduğu için
04:01
and the doctors were really excited that the operation had been a success,
74
241598
3632
gerçekten heyecanlıydılar, çünkü bu aşamada
04:05
because at that stage, I had a little bit of movement
75
245254
2571
ayak baş parmaklarımdan birinde çok az bir hareketlilik vardı ve
04:07
in one of my big toes,
76
247849
1158
"Harika, çünkü Olimpatlar'a gidiyorum" diye düşündüm.
04:09
and I thought, "Great, because I'm going to the Olympics!"
77
249031
3040
04:12
(Laughter)
78
252095
2036
(Gülüşmeler)
Hiçbir fikrim yoktu. Elbette bu başka insanlara
04:14
I had no idea.
79
254155
1606
04:15
That's the sort of thing that happens to someone else, not me, surely.
80
255785
3532
olan türden bir şeydi, bana değil.
04:19
But then the doctor came over to me and she said,
81
259341
2381
Fakat doktor beni ziyaret etti ve
04:21
"Janine, the operation was a success,
82
261746
2810
"Janine, operasyon başarılı geçti ve omuriliğinden
04:24
and we've picked as much bone out of your spinal cord as we could.
83
264580
3738
elimizden geldiğince çok parçalanmış kemikleri çıkardık,
04:28
But the damage is permanent.
84
268342
1389
fakat hasar kalıcı."
04:29
The central nervous system nerves -- there is no cure.
85
269755
3048
Merkezi sinir sistemi sinirleri, için bir tedavi yok.
Belden aşağısı kısmi felçli dediğimiz durumdasın ve
04:33
You're what we call a partial paraplegic,
86
273381
2295
04:35
and you'll have all of the injuries that go along with that.
87
275700
2968
bundan kaynaklanan hasarların olacak.
04:38
You'll have no feeling from the waist down,
88
278692
2863
Belden aşağında hiç his yok ve en fazla
04:41
and at most, you might get 10 or 20 percent return.
89
281579
3027
yüzde 10 ya da 20'sini geri kazanabileceksin.
Yaşamının geri kalanı boyunca içsel zedelenmelerin olacak.
04:45
You'll have internal injuries for the rest of your life.
90
285384
2634
04:48
You'll have to use a catheter for the rest of your life.
91
288042
2735
Yaşamının geri kalanı boyunca sonda kullanman gerekecek.
Ve eğer tekrar yürürsen, bu kapiler ve yürüme desteğiyle olacak." dedi.
04:51
And if you walk again, it will be with calipers and a walking frame."
92
291611
4327
04:55
And then she said,
93
295962
1175
Ve sonra, "Janine,
04:57
"Janine, you'll have to rethink everything you do in your life,
94
297161
3126
yaşamında yaptığın herşeyi tekrar düşünmek zorundasın
çünkü daha önce yaptığın şeyleri bir daha yapamayacaksın."
05:00
because you're never going to be able to do the things you did before."
95
300311
3671
05:04
(Gasps)
96
304006
1077
Neden bahsettiğini anlamaya çalıştım.
05:05
I tried to grasp what she was saying.
97
305107
2412
05:07
I was an athlete. That's all I knew. That's all I'd done.
98
307543
2717
Ben bir sporcuydum. Bütün bildiğim, bütün yapabildiğim buydu.
Bunu yapamayacaksam, ne yapabilirdim ki ?
05:10
If I couldn't do that, then what could I do?
99
310284
2804
Ve kendime şu soruyu sordum, eğer spor yapamayacaksam
05:13
And the question I asked myself is:
100
313112
1810
05:14
If I couldn't do that,
101
314946
1477
o halde ben kimim?
05:17
then who was I?
102
317348
1269
05:22
They moved me from intensive care to acute spinal.
103
322915
3470
Beni yoğun bakımdan akut omurilik bölümüne sevk ettiler.
05:26
I was lying on a thin, hard spinal bed.
104
326409
2230
Omurga kemiği için tasarlanmış ince, sert bir yatakta yatıyordum.
05:28
I had no movement in my legs.
105
328663
1461
Bacaklarımda hiç his yoktu. Üzerimde kan pıhtılarından
05:30
I had tight stockings on to protect from blood clots.
106
330148
3348
koruması için bir korse vardı.
05:33
I had one arm in plaster, one arm tied down by drips.
107
333520
2867
Bir kolum alçıdaydı, diğer koluma serum bağlanmıştı.
05:36
I had a neck brace and sandbags on either side of my head
108
336411
2976
Boynumda boyunluk ve kafamın iki yanında kum torbaları vardı
05:39
and I saw my world through a mirror
109
339411
1946
ve dünyamı kafamın üzerine asılmış
05:41
that was suspended above my head.
110
341381
2074
bir ayna vasıtasıyla görüyordum.
05:44
I shared the ward with five other people,
111
344360
3453
Servisi diğer beş kişiyle paylaşıyordum,
05:47
and the amazing thing is,
112
347837
1302
harika olan şey, hepimiz felçli bir şekilde
05:49
because we were all lying paralyzed in a spinal ward,
113
349163
3546
omurilik servisinde yatarken birbirimizin neye benzediğini bilmememizdi. .
05:52
we didn't know what each other looked like.
114
352733
2406
05:55
How amazing is that?
115
355163
1794
Ne kadar harika? Hayatınızda ne sıklıkta
05:56
How often in life do you get to make friendships, judgment-free,
116
356981
6134
yargısız, tamamen özüne dayanarak
06:03
purely based on spirit?
117
363139
1966
arkadaşlık kurarsınız?
Orada yüzeysel konuşmalar olmadığı gibi
06:06
And there were no superficial conversations
118
366060
2633
06:08
as we shared our innermost thoughts, our fears,
119
368717
3050
biz en özel kişisel duygularımızı, korkularımızı
06:11
and our hopes for life after the spinal ward.
120
371791
2952
ve omurilik servisi sonrası yaşamlarımız için olan ümitlerimizi paylaştık.
06:16
I remember one night, one of the nurses came in, Jonathan,
121
376361
3852
Bir gece hatırlıyorum, hemşirelerden biri,
Jonathan, pek çok plastik pipetle içeri girdi,
06:20
with a whole lot of plastic straws.
122
380237
3050
06:23
He put a pile on top of each of us, and he said,
123
383311
2262
Herbirimizin üzerine bir yığın pipet koydu ve
06:25
"Start threading them together."
124
385597
2176
" Birbirlerine birleştirmeye başlayın."dedi.
06:28
Well, there wasn't much else to do in the spinal ward, so we did.
125
388445
3278
Omurilik servisinde yapacak fazla bir şey oladığından biz de yaptık.
06:31
(Laughter)
126
391747
1025
Ve bitirdiğimizde, sessizce elden ele dolaştı
06:32
And when we'd finished, he went around silently
127
392796
2817
06:35
and he joined all of the straws up till it looped around the whole ward.
128
395637
5316
ve servisin etrafında tam bir çember oluşturana kadar
bütün pipetleri birleştirdi ve
06:40
And then he said,
129
400977
1167
"Tamam, millet, pipetlerinize tutunun." dedi
06:42
"OK everybody, hold on to your straws."
130
402168
2844
06:45
And we did. And he said, "Right ...
131
405505
2782
Biz de yaptık. " Güzel. Şimdi hepimiz birbirimize bağlandık" dedi.
06:49
Now we're all connected."
132
409213
1915
06:52
And as we held on and we breathed as one,
133
412729
4239
Ve tutunurken, tek bir nefes gibiydik,
bu yolculukta yanlız olmadığımızı biliyorduk.
06:58
we knew we weren't on this journey alone.
134
418033
2570
07:02
And even lying paralyzed in the spinal ward ...
135
422293
3726
Ve omurilik servisinde felçli olararak yatarken
inanılmaz derin ve zengin,zamanlarım geçti,
07:07
there were moments of incredible depth and richness,
136
427002
3193
07:10
of authenticity and connection
137
430219
2476
özgün ve daha önce hiç
07:13
that I had never experienced before.
138
433503
2398
yaşamadığım türden ilişkilerim oldu.
07:17
And each of us knew that when we left the spinal ward,
139
437709
3027
Ve herbirimiz omurilik servisinden ayrıldığımızda
07:22
we would never be the same.
140
442497
1655
asla eskisi gibi olamayacağımızı biliyorduk.
Altı ay sonra, eve gitme zamanıydı.
07:27
After six months, it was time to go home.
141
447546
2738
07:31
I remember Dad pushing me outside in my wheelchair,
142
451210
3492
Babamın, beni, vücüdum alçıyla sarılı,
07:34
wrapped in a plaster body cast,
143
454726
2134
tekerlekli sandalyemle,iterek dışarı çıkarışını ve
07:37
and feeling the sun on my face for the first time.
144
457668
3198
güneşi, ilk defa yüzümde hissedişimi hatırlıyorum.
07:40
I soaked it up and I thought,
145
460890
1399
Tadını çıkardım ve düşündüm,
07:42
"How could I ever have taken this for granted?"
146
462313
3228
nasıl böyle bir hisse kapılabildim?
07:46
I felt so incredibly grateful for my life.
147
466730
2731
Yaşamım için inanılmaz derecede minnettar hissettim.
07:50
But before I left hospital,
148
470463
1380
Fakat hastaneden ayrılmadan önce, baş hemşire bana
07:51
the head nurse had said to me, "Janine, I want you to be ready,
149
471867
3032
"Janine, hazır olmanı istiyorum,
07:54
because when you get home, something's going to happen."
150
474923
2685
çünkü eve gittiğinde bir şeyler olacak" dedi.
07:57
And I said, "What?"
151
477632
1165
Ve ben "Ne?" dedim.
07:58
And she said, "You're going to get depressed."
152
478821
2713
O "Bunalıma gireceksin." dedi.
08:01
And I said, "Not me, not Janine the Machine,"
153
481558
2986
Ve ben "bana değil, Makina Janine' ye değil" dedim,
08:04
which was my nickname.
154
484568
1714
Bu benim lakabımdı.
08:06
She said, "You are, because, see, it happens to everyone.
155
486306
3083
"Gireceksin, çünkü, bu herkese olur.
08:09
In the spinal ward, that's normal. You're in a wheelchair. That's normal.
156
489413
4251
Omurilik servisinde, bu olağan.
Tekerlekli sandalyedesin. Bu olağan.
08:13
But you're going to get home and realize how different life is."
157
493688
3595
Fakat eve gideceksin ve hayatın
ne kadar farklı olduğunun farkına varacaksın."
08:17
And I got home.
158
497950
1396
Ve eve gittim ve bir şeyler oldu.
08:20
And something happened.
159
500312
1677
08:23
I realized Sister Sam was right.
160
503901
2073
Hemşire Sam' in haklı olduğunun farkına vardım.
Bunalıma girdim.
08:27
I did get depressed.
161
507259
1389
Tekerlekli sandalyemdeydim. Belden aşağımda hiç his yoktu,
08:30
I was in my wheelchair.
162
510203
1753
08:31
I had no feeling from the waist down,
163
511980
1853
08:33
attached to a catheter bottle.
164
513857
1453
sonda bağlıydı. Yürüyemiyordum.
08:35
I couldn't walk.
165
515334
1150
Hastanede çok fazla kilo kaybetmiştim.
08:37
I'd lost so much weight in hospital,
166
517073
2167
Şimdi yaklaşık 36 kiloydum.
08:39
I now weighed about 80 pounds.
167
519264
2572
Ve vazgeçmek istedim.
08:43
And I wanted to give up.
168
523310
1836
08:45
All I wanted to do was put my running shoes on and run out the door.
169
525170
4072
Bütün yapmak istediğim, koşu ayakkabılarımı giymek ve kapıdan dışarı koşmaktı.
Eski yaşantımı geri istedim. Eski bedenimi geri istedim.
08:49
I wanted my old life back. I wanted my body back.
170
529266
3159
Annemin yatağımın ucuna oturmuş "Yaşamın tekrar
08:52
And I can remember Mom sitting on the end of my bed
171
532449
2402
08:54
and saying, "I wonder if life will ever be good again."
172
534875
2982
düzelip düzelmeyeceğini merak ediyorum" dediğini hatırlayabiliyorum.
08:58
And I thought, "How could it?
173
538845
1926
Ve düşündüm, "Nasıl olabilir? Çünkü değer verdiğim
09:01
Because I've lost everything that I valued,
174
541581
3505
her şeyi kaybettim, uğruna çalıştığım her şeyi.
09:05
everything that I'd worked towards.
175
545110
2109
Gitti."
09:07
Gone."
176
547243
1150
Ve sorduğum soru, "Neden ben? Niçin ben?" idi.
09:10
And the question I asked was, "Why me? Why me?"
177
550253
3816
Ve sonra başta Maria olmak üzere
09:15
And then I remembered
178
555171
1526
09:17
my friends that were still in the spinal ward,
179
557991
3021
hala omurilik servisinde
09:21
particularly Maria.
180
561036
1310
bulunan bir arkadaşımı hatırladım.
Maria bir araba kazası geçirmişti ve
09:23
Maria was in a car accident,
181
563147
1461
09:24
and she woke up on her 16th birthday
182
564632
1925
16. yaşgününde tüm vücudunun felçli kalacağı haberiyle uyanmıştı,
09:26
to the news that she was a complete quadriplegic,
183
566581
3095
09:29
had no movement from the neck down,
184
569700
2269
boynundan aşağısında hiç hareket yoktu,
09:31
had damage to her vocal chords, and she couldn't talk.
185
571993
2998
ses telleri zarar görmüştü ve konuşamıyordu.
Bana "Seni Maria'nın yanına taşıyacağız,
09:36
They told me, "We're going to move you next to her
186
576007
2353
çünkü ona iyi geleceğini düşünüyoruz" dediler.
09:38
because we think it will be good for her."
187
578384
2036
Endişelendim. Onun yanında olmanın
09:41
I was worried. I didn't know how I'd react to being next to her.
188
581453
3733
bende nasıl bir etki yaratacağını bilmiyordum.
09:45
I knew it would be challenging, but it was actually a blessing,
189
585963
3866
Sıkıntı verici olacağını biliyordum, fakat aslında tanrının bir lütfuydu,
09:49
because Maria always smiled.
190
589853
4819
çünkü Maria daima gülümsüyordu.
09:54
She was always happy, and even when she began to talk again,
191
594696
4736
Her zaman mutluydu ve tekrar konuşmaya başladığında bile
09:59
albeit difficult to understand, she never complained, not once.
192
599456
5232
anlaşılması zor olsa da, asla bundan yakınmadı,bir defa bile.
10:05
And I wondered how had she ever found that level of acceptance.
193
605458
5002
Nasıl bu kadar kabullenebilmiş, olduğunu merak ettim.
10:11
And I realized that this wasn't just my life;
194
611018
4267
Ve bunun sadece benim yaşamım olmadığının farkına vardım.
10:15
it was life itself.
195
615831
1263
Hayatın kendisiydi. Bunun sadece benim acım olmadığının farkına vardım.
10:17
I realized that this wasn't just my pain; it was everybody's pain.
196
617669
4410
Herkesin acısıydı. Ve sonra, daha önceki gibi
10:22
And then I knew, just like before,
197
622574
2846
10:25
that I had a choice: I could keep fighting this,
198
625444
3778
seçeneğim olduğunu biliyordum.Bununla savaşmaya devam edebilir
ya da sadece bedenimi değil hayat koşullarımı da kabullenip
10:30
or I could let go and accept not only my body,
199
630204
4603
10:34
but the circumstances of my life.
200
634831
2394
böyle devam etmesine izin verebilirdim.
Ve sonra "Neden ben?" sorusunu sormayı bıraktım.
10:38
And then I stopped asking, "Why me?"
201
638315
2665
10:41
And I started to ask, "Why not me?"
202
641736
2329
Ve "Neden ben değil?" sorusunu sormaya başladım.
Ve sonra kendi kendime düşündüm, belki en aşağı noktada olmak
10:45
And then I thought to myself,
203
645192
2292
10:47
maybe being at rock bottom is actually the perfect place to start.
204
647508
4631
başlamak için aslında mükemmel bir yer.
Daha önce kendimi yaratıcı bir insan olarak hiç düşünmemiştim.
10:56
I had never before thought of myself as a creative person.
205
656656
3019
10:59
I was an athlete; my body was a machine.
206
659699
3161
Ben bir sporcuydum. Vücudum bir makineydi.
11:03
But now I was about to embark on the most creative project
207
663773
4422
Oysa şimdi hiç birimizin asla yapamayacağı
11:08
that any of us could ever do:
208
668219
1984
en yaratıcı projeye girişmek üzereydim:
Bir hayatı yeniden kurmak.
11:10
that of rebuilding a life.
209
670227
1835
Ve her ne kadar ne yapacağıma dair
11:13
And even though I had absolutely no idea what I was going to do,
210
673252
3435
en küçük bir fikrim olmamasına rağmen
11:16
in that uncertainty came a sense of freedom.
211
676711
3240
bu belirsizlik bile bana özgürlük hissini veriyordu.
11:20
I was no longer tied to a set path.
212
680879
2279
Daha fazla bir yol çizme düşüncesine bağlı kalmadım.
11:23
I was free to explore life's infinite possibilities.
213
683865
4899
Hayatın sonsuz olasılıklarını keşfetmekte özgürdüm.
11:29
And that realization was about to change my life.
214
689518
4130
Ve farkına vardığım hayatımı değiştirmek üzere olduğumdu.
11:35
Sitting at home in my wheelchair and my plaster body cast,
215
695855
4589
Evde, tekerlekli sandalyemde, vücudum alçılarla sarılı oturuyorken
11:40
an airplane flew overhead.
216
700468
2143
bir uçak üzerimizden geçti ve yukarı baktım,
11:43
I looked up, and I thought to myself, "That's it!
217
703742
3671
ve kendi kendime düşündüm, "İşte bu!"
Eğer yürüyemiyorsam, bari uçayım.
11:48
If I can't walk, then I might as well fly."
218
708135
2746
11:50
(Laughter)
219
710905
1015
11:51
I said, "Mom, I'm going to learn how to fly."
220
711944
2629
"Anne, uçmayı öğreneceğim", dedim.
11:54
She said, "That's nice, dear."
221
714597
1754
"Bu çok hoş canım." dedi. (Gülüşmeler)
11:56
(Laughter)
222
716375
2075
11:58
I said, "Pass me the yellow pages."
223
718474
2371
"Bana telefon rehberini ver." dedim.
12:00
She passed me the phone book, I rang up the flying school,
224
720869
2733
Telefon defterini verdi, uçuş okulunu aradım,
"Bir uçuşa çıkmak için rezervasyon yaptırmak istiyorum" deyip rezervasyon yaptım.
12:03
I said I'd like to make a booking to come out for a flight.
225
723626
2821
"Peki, ne zaman gelmek ister siniz?" dediler.
12:06
They said, "When do you want to come out?"
226
726471
2316
12:08
I said, "Well, I have to get a friend to drive me because I can't drive.
227
728811
3570
Araba kullanamadığım için bir arkadaşımın
beni oraya getirmesi gerekiyor. Bir bakıma yürüyemiyorum da.
12:12
Sort of can't walk, either. Is that a problem?"
228
732405
2394
Bu sorun olur mu? dedim.
12:14
I made a booking, and weeks later,
229
734823
1650
Rezervasyon yaptım, ve birkaç hafta sonra
12:16
my friend Chris and my mom drove me out to the airport,
230
736497
2773
annem ve arkadaşım Chris beni havaalanına götürdü,
36 kiloluk, alçı kaplı vücudumla
12:19
all 80 pounds of me covered in a plaster body cast
231
739294
2398
çuval gibi bir askılı pantolonun içindeydim. (Gülüşmeler)
12:21
in a baggy pair of overalls.
232
741716
1434
12:23
(Laughter)
233
743174
1098
12:24
I can tell you, I did not look like the ideal candidate
234
744296
2756
Pilot lisansı almak için, uygun bir aday olarak görünmediğimi
size söyleyebilirim. (Gülüşmeler)
12:27
to get a pilot's license.
235
747076
1366
12:28
(Laughter)
236
748466
1594
Bankoya tutunuyordum, çünkü ayakta duramıyordum.
12:30
I'm holding on to the counter because I can't stand.
237
750084
2453
"Merhaba, uçuş dersi için geldim." dedim
12:32
I said, "Hi, I'm here for a flying lesson."
238
752561
2064
Bana baktılar ve ihalenin onlara kalmaması için arka tarafa kaçtılar.
12:34
They took one look and ran out the back to draw short straws.
239
754649
3634
"Sen al,onu." "Hayır, hayır, sen al."
12:38
"You get her." "No, no, you take her."
240
758307
2943
Sonunda biri çıktı. "Merhaba. ben Andrew,
12:41
Finally a guy goes, "Hi, I'm Andrew. I'm going to take you flying."
241
761274
3195
seni uçusa ben götüreceğim" diye deam etti.
12:44
I go, "Great!"
242
764493
1174
"Harika." dedim. Beni bir araçla güneye doğru götürüp,
12:45
They get me out on the tarmac,
243
765691
1695
asfalt bir pistte çıkardılar,
12:47
and there was this red, white and blue airplane -- it was beautiful.
244
767410
3468
ve orada kırmızı,mavi,beyaz renkli bir uçak vardı.
Güzeldi. Beni kokpite taşıdılar.
12:50
They had to slide me up on the wing to put me in the cockpit.
245
770902
3786
Beni kanatta kaydırarak, kokpitin içine yerleştirebildiler.
12:54
They sat me down. There are buttons and dials everywhere.
246
774712
2759
Beni kokpite indirdiler. Her yerde düğmeler ve göstergeler vardı.
12:57
I'm going, "Wow, how do you ever know what all these buttons and dials do?"
247
777495
3605
"Harika, bu düğme ve göstergelerin ne işe yaradığını nasıl öğrenebilirdim?"
Andrew, eğitmen, ön kısma bindi, uçağın motorunu çalıştırdı.
13:01
Andrew got in the front, started the plane, and said,
248
781124
2651
13:03
"Would you like to have a go at taxiing?"
249
783799
1978
"Uçağa taksi yaptırmak ister misin?" diye sordu.
13:05
That's when you use your feet to control the rudder pedals
250
785801
2746
Ayaklarınla dümen pedalını kontrol ettiğinde
uçağı yerde kontrol edersin.
13:08
to control the airplane on the ground.
251
788571
1847
"Hayır, bacaklarımı kullanamıyorum." dedim.
13:10
I said, "No, I can't use my legs."
252
790442
1875
"Aa." dedi.
13:12
He went, "Oh."
253
792341
1183
"Fakat ellerimi kullanabiliyorum," dedim ve o da "Tamam." dedi.
13:13
I said, "But I can use my hands," and he said, "OK."
254
793548
2802
Böylece kalkış pistine geçti ve motorlara güç verdi.
13:16
So he got over to the runway, and he applied the power.
255
796374
2933
Pistten havalanmak için ayrılırken,
13:19
And as we took off down the runway,
256
799331
2220
13:21
and the wheels lifted up off the tarmac, and we became airborne,
257
801575
3700
tekerlekler pistten yükselerek havalandığımızda
İnanılmaz derecede özgür hissediyordum.
13:26
I had the most incredible sense of freedom.
258
806322
3627
13:30
And Andrew said to me,
259
810925
1547
Ve Andrew bana,
13:33
as we got over the training area,
260
813497
1856
birazdan eğitim sahasına çıkacağız dedi.
"Oradaki dağı gördün mü?
13:36
"You see that mountain over there?"
261
816234
1914
13:38
And I said, "Yeah."
262
818510
1543
"Evet" dedim.
"Güzel, kontrolu sen al ve o dağa doğru uç." dedi.
13:40
And he said, "Well, you take the controls, and you fly towards that mountain."
263
820077
4477
13:44
And as I looked up, I realized
264
824578
2459
Ve yukarı baktığımda, Andrew' ın bu yolculuğun
başlangıcı olan Blue Mountain' ı
13:47
that he was pointing towards the Blue Mountains,
265
827061
3441
13:50
where the journey had begun.
266
830526
1703
işaret ettiğinin farkına vardım.
13:53
And I took the controls,
267
833756
1579
Kontrolü aldım ve uçuyordum.
13:56
and I was flying.
268
836159
1443
Omurilik servisinden çok çok uzaktaydım
13:58
And I was a long, long way from that spinal ward.
269
838238
2938
ve artık bir pilot olmak istediğimi biliyordum.
14:01
I knew right then that I was going to be a pilot.
270
841200
2591
14:04
Didn't know how on Earth I'd ever pass a medical.
271
844973
2632
Nasıl olur da sağlık muayenesini geçebilirim bilmiyordum.
14:07
(Laughter)
272
847629
1110
14:08
But I'd worry about that later, because right now, I had a dream.
273
848763
3255
Fakat için daha sonra endişelenebilirdim çünkü şu an bir rüyadaydım.
Böylece, eve gittim, günlük çalışma programı ve bir plan hazırladım.
14:12
So I went home, I got a training diary out, and I had a plan.
274
852042
3374
14:16
And I practiced my walking as much as I could,
275
856344
2719
Yapabildiğim kadar çok yürüme antremanı yaptım
ve iki kişi bana destek olurken bir yerden bir yere yürüdüm
14:19
and I went from the point of two people holding me up ...
276
859087
2696
14:22
to one person holding me up ...
277
862833
1561
bir kişi bana destek olurken
birbirinden çok uzak olmayan mobilyaların etrafında
14:25
to the point where I could walk around the furniture
278
865230
2468
yürüyebileceğim yerlere yürüdüm.
14:27
as long as it wasn't too far apart.
279
867722
1735
14:29
And then I made great progression,
280
869481
1737
Evin etrafında dolaşma konusunda,
14:31
to the point where I could walk around the house,
281
871242
2286
oldukça büyük başarı kaydettim,duvarlara tutunarak,
14:33
holding onto the walls, like this.
282
873552
1690
bu şekilde ve annem bana parmak izlerimi temizlemek için
14:35
And Mom said she was forever following me,
283
875685
2231
14:37
wiping off my fingerprints.
284
877940
1499
daima beni izlediğini söyledi. (Gülüşmeler)
14:39
(Laughter)
285
879463
2349
14:41
But at least she always knew where I was.
286
881836
2140
Fakat sonunda her zaman nerede olduğumu biliyordu.
14:44
(Laughter)
287
884000
2078
Böylece doktorlar ameliyatlara devam ederken
14:46
So while the doctors continued to operate
288
886102
2473
14:48
and put my body back together again,
289
888599
2052
ve vücudumu tekrar bir araya getirirken,
14:50
I went on with my theory study.
290
890675
1821
teorik derslerime çalışmaya devam ettim ve sonra neticede
14:53
And then eventually, amazingly, I passed my pilot's medical,
291
893329
4326
ve şaşırtıcı bir şekilde, pilotluk sağlık sınavını geçtim;
14:57
and that was my green light to fly.
292
897679
2208
bu benim uçmak için yeşil ışığımdı.
14:59
And I spent every moment I could out at that flying school,
293
899911
2818
Konfor alanım dışındaki her dakikamı
15:02
way out of my comfort zone,
294
902753
1554
uçuş okulunda geçirmeye çalışıyordum,
15:04
all these young guys that wanted to be Qantas pilots, you know,
295
904331
3071
Qantas pilotu olmak isteyen tüm genç erkekler,
bilirsiniz, ilk olarak vücut alçım
15:07
and little old hop-along me in first my plaster cast,
296
907426
2929
15:10
and then my steel brace, my baggy overalls,
297
910379
2475
ve sonra çelik desteğim, çuval gibi askılı pantolonum,
15:12
my bag of medication and catheters and my limp.
298
912878
3576
ilaç çantam, sondam ve aksamamla
15:16
They use to look at me and think,
299
916478
1614
bana bakar ve düşünürlerdi,
"Kimi kandırıyor? Asla bunu başaramayacak."
15:18
"Oh, who is she kidding? She's never going to be able to do this."
300
918116
3278
Ve bazen ben de bunu düşündüm.
15:21
And sometimes I thought that, too.
301
921418
1784
Fakat bu önemli değildi, çünkü şimdi yaralarımdan
15:23
But that didn't matter,
302
923226
1603
15:24
because now there was something inside that burned
303
924853
2782
15:27
that far outweighed my injuries.
304
927659
3016
çok daha fazla içimi yakan bir şey vardı.
15:31
And little goals kept me going along the way,
305
931691
2290
Küçük hedefler yola devam etmemi sağlıyordu
ve eninde sonunda özel pilot lisansımı aldım
15:34
and eventually I got my private pilot's license.
306
934005
2874
15:37
Then I learned to navigate, and I flew my friends around Australia.
307
937482
4185
ve sonra nevigasyonu öğrendim, arkadaşlarımla Avustralya'nın etrafında uçtum.
15:42
And then I learned to fly an airplane with two engines
308
942612
2951
Ve sonra iki motorlu uçak kullanmayı öğrendim
15:45
and I got my twin-engine rating.
309
945587
1802
ve iki motorlu derecemi aldım.
15:48
And then I learned to fly in bad weather as well as fine weather,
310
948006
3310
Ve sonra kötü havada da iyi havada olduğu kadar rahat uçmayı öğrendim
ve cihaz kullanma derecemi aldım.
15:51
and got my instrument rating.
311
951340
1799
15:53
And then I got my commercial pilot's license.
312
953829
2667
Ve sonra ticari pilot lisansımı aldım.
15:56
And then I got my instructor rating.
313
956520
2228
Ve sonra eğitmen derecemi aldım.
15:59
And then I found myself back at that same school
314
959558
2860
Omurilik servisinden ayrıldıktan sadece onsekiz ay sonra
16:02
where I'd gone for that very first flight,
315
962442
2468
kendimi, ilk uçuşum için gittiğim
16:04
teaching other people how to fly ...
316
964934
1880
okulda diğer insanlara
16:07
just under 18 months after I'd left the spinal ward.
317
967938
4114
nasıl uçacaklarını öğretirken buldum.
(Alkış)
16:12
(Applause)
318
972076
7000
16:21
(Applause ends)
319
981839
2055
16:23
And then I thought, "Why stop there?
320
983918
2003
Ve sonra "Neden orada durayım?
16:25
Why not learn to fly upside down?"
321
985945
2022
Neden ters uçuşu öğrenmeyeyim?" diye düşündüm.
16:27
(Laughter)
322
987991
1102
Ve yaptım, ters uçuşu öğrendim
16:29
And I did, and I learned to fly upside down
323
989117
2786
16:31
and became an aerobatics flying instructor.
324
991927
2325
ve akrobatik uçuş eğitmeni oldum.
16:34
(Laughter)
325
994276
1848
Annem ve babam? Hiç uçmadılar.
16:36
And Mom and Dad? Never been up.
326
996148
2983
16:39
(Laughter)
327
999155
3468
Şunu kesin olarak biliyorum ki, bedenim kısıtlanabilse dahi
16:42
But then I knew for certain that although my body might be limited,
328
1002647
5229
16:47
it was my spirit that was unstoppable.
329
1007900
2762
durdurulamayan ruhumdu.
Filozof Lao Tzu 'nun söylediği gibi,
16:53
The philosopher Lao Tzu once said,
330
1013680
2339
"Ne olduğunu bıraktığında,
16:57
"When you let go of what you are,
331
1017003
1999
16:59
you become what you might be."
332
1019026
2485
neysen o olabilirsin."
17:02
I now know that it wasn't until I let go of who I thought I was
333
1022457
5276
Şimdi, biliyorum ki, olduğumu düşündüğüm kişiyi bırakana dek
17:07
that I was able to create a completely new life.
334
1027757
3084
tamamen yeni bir hayat yaratamacaktım.
17:11
It wasn't until I let go of the life I thought I should have ...
335
1031740
4238
Sahip olduğumu sandığım hayatı bırakmayana dek
beni bekleyen hayatı sahiplenemeyecektim.
17:17
that I was able to embrace the life that was waiting for me.
336
1037121
3005
Şimdi gerçek gücümün asla
17:21
I now know that my real strength
337
1041532
2649
17:24
never came from my body.
338
1044205
2062
vücudumdan gelmediğini biliyorum
17:27
And although my physical capabilities have changed dramatically,
339
1047601
4899
ve fiziksel yeteneklerim köklü değişiklikler geçirdiği halde
17:32
who I am is unchanged.
340
1052524
3039
ben değişmezim.
17:36
The pilot light inside of me was still alight,
341
1056675
3852
İçimdeki tutuşan kıvılcım hala yanıyor,
17:40
just as it is in each and every one of us.
342
1060551
2880
tıpkı herbirimizin içinde olan gibi.
17:45
I know that I'm not my body.
343
1065522
1800
Bedenimden ibaret olmadığımı biliyorum
17:48
And I also know that you're not yours.
344
1068504
2393
ve sizin de sizinkinden olmadığını da.
Ve neye benzediğinizin artık önemi yok,
17:52
And then it no longer matters what you look like,
345
1072072
4154
17:56
where you come from, or what you do for a living.
346
1076250
3471
nereden geldiğinizin ya da ne için yaşadığınızın.
18:00
All that matters is that we continue to fan the flame of humanity
347
1080657
5684
Bütün önemli olan, gerçeke kim olduğumuzu en üst düzeyde,
yaratıcı bir şekilde ifade ederek, insanlık ateşini
18:06
by living our lives as the ultimate creative expression
348
1086365
3930
18:10
of who we really are,
349
1090319
2073
körüklemeye devam etmemizdir,
18:13
because we are all connected
350
1093867
2070
çünkü hepimiz milyonlarca
18:16
by millions and millions of straws.
351
1096584
2902
pipetle bağlandık
ve şimdi buna katılma
18:21
And it's time to join those up
352
1101319
2773
ve tutunma zamanı.
18:24
and to hang on.
353
1104116
1319
Eğer ortak saadetimize doğru ilerleyeceksek
18:26
And if we are to move towards our collective bliss ...
354
1106161
3238
fiziksel şeylere odaklanmak yerine,
18:30
it's time we shed our focus on the physical
355
1110415
2556
18:32
and instead embrace the virtues of the heart.
356
1112995
3362
kalbimizin iyi yönlerini ortaya çıkarma zamınıdır.
18:36
So raise your straws if you'll join me.
357
1116381
2728
Eğer bana katılıyorsanız, pipetlerinizi yukarı kaldırın.
18:39
(Applause)
358
1119964
1150
Teşekkür ederim. (Alkış)
18:41
Thank you.
359
1121138
1161
18:42
(Applause)
360
1122323
5047
Teşekkür ederim.
18:47
Thank you.
361
1127394
1326
18:48
(Applause)
362
1128744
3746
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7