Michael Green: Why we should build wooden skyscrapers

Michael Green: Neden ahşap gökdelenler inşa etmeliyiz

Çeviri: Ferhat Işık Gözden geçirme:

This is my grandfather.

Bu benim büyükbabam

And this is my son.

ve bu benim oğlum

My grandfather taught me to work with wood

Ben küçük bir çocukken

when I was a little boy,

büyükbabam bana tahta ile çalışmayı öğretti

and he also taught me the idea that

ve bana şunu da öğretti ki

if you cut down a tree to turn it into something,

eğer bir ağacı bir şeye dönüştürmek için kesersen

honor that tree's life and make it as beautiful

o şeyi yapabileceğin en güzel şekilde yaparak

as you possibly can.

o ağacın hayatını onurlandır

My little boy reminded me

Benim küçük oğlum bana hatırlattı ki

that for all the technology and all the toys in the world,

dünyadaki tüm teknoloji ve tüm oyuncaklar için

sometimes just a small block of wood,

bazen sadece küçük bir tahta parçası için dahi

if you stack it up tall,

eğer onu uzun şekilde istiflersen

actually is an incredibly inspiring thing.

aslında oldukça ilham verici bir şey ortaya çıkar.

These are my buildings.

Bunlar benim binalarım.

I build all around the world

Vancouver ve New York'taki ofisimizin dışında

out of our office in Vancouver and New York.

dünyanın her tarafında inşa ediyorum.

And we build buildings of different sizes and styles

Ve biz nerede olduğumuza bağlı olarak değişik boyutlarda

and different materials, depending on where we are.

değişik şekillerde ve değişik malzemelerden binalar inşa ediyoruz

But wood is the material that I love the most,

Fakat tahta benim en sevdiğim malzeme

and I'm going to tell you the story about wood.

ve size tahta hakkındaki hikayeyi anlatacağım.

And part of the reason I love it is that every time

Tahtayı sevme sebebimin bir kısmı tahtadan binalarımdan

people go into my buildings that are wood,

birine insanlar girdiğinde her seferinde

I notice they react completely differently.

onların tamamen farklı tepki verdiklerini fark ediyor olmam.

I've never seen anybody walk into one of my buildings

Hiçbir zaman birinin binalarımdan birine girip

and hug a steel or a concrete column,

çelik ya da betondan bir kolona sarıldığını görmedim

but I've actually seen that happen in a wood building.

fakat tahta bir binada bunun olduğunu gerçekten gördüm.

I've actually seen how people touch the wood,

Gerçekten insanların tahtaya nasıl dokunduğunu gördüm

and I think there's a reason for it.

ve sanırım bunun bir sebebi var.

Just like snowflakes, no two pieces of wood

Tıpkı kar taneleri gibi dünyanın hiçbir yerinde

can ever be the same anywhere on Earth.

iki tahta parçası birbirinin aynısı olamaz.

That's a wonderful thing.

Bu muhteşem bir şey.

I like to think that wood

Tahtanın binalarımıza Doğa Ananın

gives Mother Nature fingerprints in our buildings.

parmak izlerini bıraktığını düşünmeyi seviyorum.

It's Mother Nature's fingerprints that make

Doğa Ananın parmak izleri sayesinde

our buildings connect us to nature in the built environment.

binalarımız inşa edilmiş ortamda bizi doğaya bağlıyor.

Now, I live in Vancouver, near a forest

Şu anda Vancouver'da 33 kat yüksekliğe kadar büyüyen

that grows to 33 stories tall.

bir ormanın yakınında yaşıyorum.

Down the coast here in California, the redwood forest

California'da kıyıya doğru inişte sekoya ormanı

grows to 40 stories tall.

40 kat yüksekliğe kadar büyüyor.

But the buildings that we think about in wood

Fakat tahtadan yapılan binaları düşündüğümüzde

are only four stories tall in most places on Earth.

dünyanın çoğu yerinde sadece 4 kat yükseklikte oluyorlar.

Even building codes actually limit the ability for us to build

İmar kanunları bile inşa etme olanağımızı

much taller than four stories in many places,

dört kaz yükseklikten daha uzun olacak şekilde kısıtlıyor

and that's true here in the United States.

ve bu durum burada ABD'de de geçerli.

Now there are exceptions,

Şimdi bazı istisnalar bulunuyor

but there needs to be some exceptions,

fakat bazı istisnaların olması gerekiyor

and things are going to change, I'm hoping.

ve umuyorum işler ileride değişecek.

And the reason I think that way is that

ve böyle düşünmemin sebebi şu ki

today half of us live in cities,

bugün yarımız şehirlerde yaşıyor

and that number is going to grow to 75 percent.

ve bu sayı yüzde 75'e yükselecek.

Cities and density mean that our buildings

Şehirler ve yoğunluk binalarımızın büyük olmaya

are going to continue to be big,

devam edeceği anlamına geliyor,

and I think there's a role for wood to play in cities.

ve bence şehirlerde tahtanın da oynayacağı bir rol bulunuyor.

And I feel that way because three billion people

Ve böyle düşünüyorum çünkü bugün dünyada

in the world today, over the next 20 years,

üç milyar insan önümüzdeki 20 yıl içinde

will need a new home.

yeni bir eve ihtiyaç duyacak.

That's 40 percent of the world that are going to need

Bu dünyanın yüzde 40'ı önümüzdeki 20 yıl içinde kendileri için

yeni bir bina inşa edilmesine ihtiyaç duyacak demektir.

a new building built for them in the next 20 years.

Now, one in three people living in cities today

Şimdi, bugün şehirlerde yaşayan her üç insandan biri

actually live in a slum.

aslında bir gecekonduda yaşıyor.

That's one billion people in the world live in slums.

Bu dünyada bir milyar insan gecekonduda yaşıyor demektir.

A hundred million people in the world are homeless.

Dünyada yüz milyon insan evsiz.

The scale of the challenge for architects

İnşa etme konusunda mimarlar için

and for society to deal with in building

ve toplum için meydan okumanın boyutu

is to find a solution to house these people.

bu insanları ev sahibi yapacak bir çözümün bulunmasıdır.

But the challenge is, as we move to cities,

Fakat meydan okuma şu ki, biz şehirlere taşındıkça

cities are built in these two materials,

şehirler şu iki malzemeden inşa ediliyor

steel and concrete, and they're great materials.

çelik ve beton, ve bunlar harika malzemeler.

They're the materials of the last century.

bunlar geçen yüzyılın malzemeleri.

But they're also materials with very high energy

Fakat bunlar aynı zamanda işlenmeleri sırasında oldukça

and very high greenhouse gas emissions in their process.

yüksek enerji ve sera gazı salınımı ortaya çıkaran malzemeler

Steel represents about three percent

İnsanoğlunun sera gazı salınımının yüzde üçünü

of man's greenhouse gas emissions,

çelik oluşturuyor

and concrete is over five percent.

ve betonun oranı yüzde beşin üzerinde.

So if you think about that, eight percent

Yani bir düşünürseniz bugün sera gazlarına

of our contribution to greenhouse gases today

katkımızın yüzde sekizi

comes from those two materials alone.

yalnızca bu iki malzemeden geliyor.

We don't think about it a lot, and unfortunately,

bunun hakkında fazla düşünmüyoruz ve ne yazık ki

we actually don't even think about buildings, I think,

bence aslında binalarımız hakkında bile

as much as we should.

yapmamız gerektiği kadar düşünmüyoruz.

This is a U.S. statistic about the impact of greenhouse gases.

Bu ABD'nin sera gazına etkisi ile ilgili bir istatistik.

Almost half of our greenhouse gases are related to the building industry,

Sera gazı salınımımızın neredeyse yarısı inşaat endüstrimiz ile ilgili

and if we look at energy, it's the same story.

ve eğer enerjiye bakacak olursak, orada da durum aynı.

You'll notice that transportation's sort of second down that list,

Taşımanın listede yaklaşık olarak ikinci sırada olduğunu fark edeceksiniz

but that's the conversation we mostly hear about.

fakat bu bizim hakkında en fazla duyduğumuz muhabbet.

And although a lot of that is about energy,

ve bunun çoğu enerji ile ilgili olsa da

it's also so much about carbon.

aynı zamanda karbon ile de ilgili.

The problem I see is that, ultimately,

benim gördüğüm kadarıyla sorun, nihayetinde

the clash of how we solve that problem

bu sorunu nasıl çözeceğimiz hakkındaki uyuşmazlık

of serving those three billion people that need a home,

bir eve ihtiyacı olan üç milyar insana nasıl hizmet edileceği

and climate change, are a head-on collision

ve iklim değişikliği gerçekleşmek üzere olan ya da zaten gerçekleşen

about to happen, or already happening.

bir kafa kafaya çarpışma.

That challenge means that we have to start thinking in new ways,

Bu meydan okuma yeni yollardan düşünmeye başlamamız gerektiği anlamına geliyor

and I think wood is going to be part of that solution,

ve bence tahta bu çözümün bir parçası olacak,

and I'm going to tell you the story of why.

ve ben size neden öyle olduğunun hikayesini anlatacağım.

As an architect, wood is the only material,

Bir mimar olarak tahta zaten

big material, that I can build with

güneş enerjisiyle büyümüş olan büyük ve

that's already grown by the power of the sun.

inşaatta kullanabileceğim tek malzeme.

When a tree grows in the forest and gives off oxygen

Ormanda bir ağaç büyüdüğünde ve oksijen yaydığında

and soaks up carbon dioxide,

ve karbondioksit emdiğinde

and it dies and it falls to the forest floor,

ve öldüğünde ve ormanın zeminine düştüğünde

it gives that carbon dioxide back to the atmosphere or into the ground.

karbondioksidi atmosfere geri verir ya da toprağa aktarır.

If it burns in a forest fire, it's going to give that carbon

Bir orman yangınında yanacak olursa da karbonu

back to the atmosphere as well.

atmosfere geri verecektir.

But if you take that wood and you put it into a building

Fakat eğer o tahtayı alıp binanın içine ya da

or into a piece of furniture or into that wooden toy,

bir mobilya parçasına veya tahta bir oyuncağın içine koyarsanız

it actually has an amazing capacity

aslında ağaç karbonu muhafaza etmek için inanılmaz bir kapasiteye sahiptir

to store the carbon and provide us with a sequestration.

ve bize haciz yoluyla katkıda bulunur

One cubic meter of wood will store

Bir metreküp tahta

one tonne of carbon dioxide.

bir ton karbondioksidi muhafaza edecektir.

Now our two solutions to climate are obviously

Şu anda iklime karşı iki çözüm yolu açık şekilde

to reduce our emissions and find storage.

salınımları azaltmak ve depolama alanı bulmaktır.

Wood is the only major material building material

Tahta bu iki şeyi gerçekten yapan benim inşaat

yapabileceğim başlıca inşaat malzemesi.

I can build with that actually does both those two things.

So I believe that we have

Yani inanıyorum ki biz Dünyanın bizim besinimizi büyüttüğü

an ethic that the Earth grows our food,

bir etik anlayışına sahibiz

and we need to move to an ethic in this century

ve bu yüzyılda dünyanın bizim evlerimizi büyütmesi gereken

that the Earth should grow our homes.

bir etiğe yönelmemiz gerekiyor.

Now, how are we going to do that

Şimdi bu oranla şehirleşirken

when we're urbanizing at this rate

bunu nasıl yapacağız ve ahşap binalarımızı

and we think about wood buildings only at four stories?

sadece dört katlı olarak düşüneceğiz?

We need to reduce the concrete and steel and we need

Beton ve çeliği azaltmalı ve daha büyümeliyiz

to grow bigger, and what we've been working on

ve bizim üzerinde çalıştığımız şey

30 kat yüksekliğinde ahşaptan yapılmış binalar.

is 30-story tall buildings made of wood.

We've been engineering them with an engineer

Mühendisliğini Eric Karsh adında benimle birlikte proje

named Eric Karsh who works with me on it,

üstünde çalışan bir mühendisle yapıyoruz

and we've been doing this new work because

ve bu yeni işi bir süredir yapıyoruz çünkü

there are new wood products out there for us to use,

bizim kullanabileceğimiz yeni ahşap ürünler piyasada bulunuyor

and we call them mass timber panels.

ve biz onları dev kereste paneller olarak adlandırıyoruz.

These are panels made with young trees,

Bunlar genç ağaçlardan yapılan paneller

small growth trees, small pieces of wood

kısa boylu ağaçlar, kısa tahta parçaları

glued together to make panels that are enormous:

birbirine yapıştırılarak dev paneller oluşturuluyor

eight feet wide, 64 feet long, and of various thicknesses.

2,34 metre genişliğinde, 19,5 metre uzunluğunda ve değişik kalınlıklarda.

The way I describe this best, I've found, is to say

Bunu en iyi şekilde açıklamak için bulduğum yol şu ki

that we're all used to two-by-four construction

tahta ile ilgili düşündüğümüzde

hepimiz ikiye dört inşaata alışkınız.

when we think about wood.

İnsanların erkenden vardıkları sonuç bu.

That's what people jump to as a conclusion.

Two-by-four construction is sort of like the little

İkiye dört inşaat bir şekilde çocukken oynadığımız

eight-dot bricks of Lego that we all played with as kids,

küçük sekiz noktalı Lego parçalarını andırıyor,

ve o boyutta ikiye dörtlerle legolardan her türde

and you can make all kinds of cool things out of Lego

at that size, and out of two-by-fours.

havalı şeyler yapabilirsiniz.

But do remember when you were a kid,

Fakat çocuk olduğunuz zamanı

and you kind of sifted through the pile in your basement,

ve lego yığınını evinizin bodrum katında gözden geçirdiğinizi

ve o büyük 24 noktalı lego parçasını bulduğunuzu hatırlayın

and you found that big 24-dot brick of Lego,

and you were kind of like,

şöyle düşündünüz,

"Cool, this is awesome. I can build something really big,

"Harika, bu muhteşem. Gerçekten büyük bir şey inşa edebilirim,

and this is going to be great."

ve bu şahane olacak"

That's the change.

İşte bu değişim.

Mass timber panels are those 24-dot bricks.

Dev kereste paneller işte o 24 noktalı parçalar.

They're changing the scale of what we can do,

Onla yapabileceklerimizin boyutunu değiştiriyor

and what we've developed is something we call FFTT,

ve geliştirdiğimiz şey bizim deyimimizle FFTT

which is a Creative Commons solution

bir Yaratıcı Avam çözümü

to building a very flexible system

inşaatta çok esnek bir sistem inşa etmek için

of building with these large panels where we tilt up

bu geniş panellerle istediğimiz zaman altı katı aynı anda

six stories at a time if we want to.

yukarıya doğru eğebiliyoruz.

This animation shows you how the building goes together

Bu animasyon size binanın çok basit bir şekildenasıl bir araya geldiğini gösteriyor

in a very simple way, but these buildings are available

fakat bu binalar mimarlar ve mühendisler için

for architects and engineers now to build on

şimdi dünyada değişik kültürler için

for different cultures in the world,

değişik mimari tarzlar ve karakterlerde

different architectural styles and characters.

inşaat için hazır bulunuyor.

In order for us to build safely,

Güvenli bir şekilde inşaat yapabilmemiz için

we've engineered these buildings, actually,

bu binaların mühendisliğini , aslında

to work in a Vancouver context,

yüksek bir deprem bölgesinde olan

where we're a high seismic zone,

Vancouver koşullarında işe yarayacak şekilde

even at 30 stories tall.

30 kat yükseklikte bile yaptık

Now obviously, every time I bring this up,

Şimdi açık şekilde bunu ne zaman söylesem

people even, you know, here at the conference, say,

hatta burada konferansta bile insanlar

"Are you serious? Thirty stories? How's that going to happen?"

"Ciddi misin? Otuz kat? Bu nasıl olabilir?" diyorlar.

And there's a lot of really good questions that are asked

Ve çok sayıda gerçekten çok sayıda iyi soru

and important questions that we spent quite a long time

ve biz raporumuzu ve hakemli raporu bir araya getirirken

working on the answers to as we put together

cevapları üzerinde uzun zaman harcadığımız

our report and the peer reviewed report.

ciddi sorular yöneltildi

I'm just going to focus on a few of them,

Şimdi sadece bunlardan birkaçına odaklanacağım

and let's start with fire, because I think fire

ve yangınla başlayalım, çünkü sanırım yangın

is probably the first one that you're all thinking about right now.

muhtemelen şu anda hepinizin hakkında düşündüğü ilk şey.

Yeterince uygun.

Fair enough.

And the way I describe it is this.

Ve benim bunu tanımlama yöntemim şöyle.

If I asked you to take a match and light it

Eğer size bir kibrit çöpü çıkarmanızı ve yakmanızı

and hold up a log and try to get that log to go on fire,

ve bir kütüğe doğru tutmanızı, kütüğü ateşe vermeyi denemenizi söylesem

it doesn't happen, right? We all know that.

Bu gerçekleşmez, değil mi? Hepimiz bunu biliyoruz.

But to build a fire, you kind of start with small pieces

Fakat bir ateş yakmak için önce küçük tahta parçalarıyla

of wood and you work your way up,

başlarsınız ve devam edersiniz

and eventually you can add the log to the fire,

ve sonunda kütüğü de ateşe katabilirsiniz

and when you do add the log to the fire, of course,

ve siz kütüğü ateşe kattığınızda tabii ki

kütük yanar fakat yavaş şekilde yanar.

it burns, but it burns slowly.

Well, mass timber panels, these new products

Dev kereste paneller, bizim kullandığımız bu yeni ürün

that we're using, are much like the log.

kütüğe çok benziyor.

It's hard to start them on fire, and when they do,

onları tutuşturmak çok güç ve tutuştuklarında

they actually burn extraordinarily predictably,

hakikaten olağandışı şekilde tahmin edilebilir hızda yanıyorlar

and we can use fire science in order to predict

ve biz yangın bilimini tahmin için kullanabilir

and make these buildings as safe as concrete

ve bu binaları en az beton kadar

and as safe as steel.

ve en az çelik kadar güvenli hale getirebiliriz.

The next big issue, deforestation.

sonraki büyük mesele, ormanların yok olması

Eighteen percent of our contribution

dünya genelinde sera gazlarına katkımızın

to greenhouse gas emissions worldwide

yüzde on sekizlik bölümü

is the result of deforestation.

ormanların yok olmasının sonucudur.

The last thing we want to do is cut down trees.

Yapmak istediğimiz en son şey ağaçları kesmek.

Or, the last thing we want to do is cut down the wrong trees.

Ya da en son yapmak istediğimiz şey yanlış ağaçları kesmek.

There are models for sustainable forestry

Ağaçları düzgün şekilde kesmemize müsaade eden

that allow us to cut trees properly,

Sürüdürülebilir ormancılık modelleri bulunuyor,

and those are the only trees appropriate

ve bu ağaçlar bu tip sistemlerde kullanılmak için

to use for these kinds of systems.

uygun olan yegane ağaçlar.

Now I actually think that these ideas

Şimdi bu fikirlerin ormanların yok olması ekonomisini

will change the economics of deforestation.

gerçekten değiştireceğini düşünüyorum.

In countries with deforestation issues,

Ormanların yok olması sorunu olan ülkelerde

we need to find a way to provide

orman için daha iyi değer sağlayan

better value for the forest

bir yol bulmak

and actually encourage people to make money

ve insanları çok hızlı büyüme çemberleri aracılığıyla

through very fast growth cycles --

para kazanmaya teşvik etmek zorundayız.

10-, 12-, 15-year-old trees that make these products

10, 12, 15 yaşındaki ağaçlar bu ürünleri oluşturuyor

and allow us to build at this scale.

ve bize bu ölçekte inşa etme imkanı tanıyor.

We've calculated a 20-story building:

20 katlı bir binayı hesapladık:

We'll grow enough wood in North America every 13 minutes.

Kuzey Amerika'da her 13 dakikada yeteri kadar tahta yetiştiriyor olacağız.

That's how much it takes.

Alacağı süre bu kadar.

The carbon story here is a really good one.

Buradaki karbon hikayesi gerçekten iyi bir hikaye.

If we built a 20-story building out of cement and concrete,

eğer 20 katlı bir binayı çimento ve betondan inşa etseydik

the process would result in the manufacturing

süreç çimento ve 1,200 ton

of that cement and 1,200 tonnes of carbon dioxide.

karbondioksit üretimi ile sonuçlanırdı.

If we did it in wood, in this solution,

Eğer bu binayı tahtadan yapsaydık, bu çözümde

we'd sequester about 3,100 tonnes,

3,100 ton hapsetmiş olurduk

for a net difference of 4,300 tonnes.

4,300 ton net fark oluşurdu.

That's the equivalent of about 900 cars

Bu bir yılda yaklaşık 900 arabanın

removed from the road in one year.

trafikten çekilmesine eşdeğer.

Think back to that three billion people

Yeniden yeni bir eve ihtiyacı olan

that need a new home,

o üç milyar insanı düşünün,

and maybe this is a contributor to reducing.

ve belki bu şey azaltıma katkı sağlayıcı olabilir.

We're at the beginning of a revolution, I hope,

Umudum inşa etme yöntemimizde bir devrimin başlangıcında olmamız

in the way we build, because this is the first new way

Çünkü bu geçtiğimiz yüz ya da daha fazla yılda

bir gökdelen inşa etmek için sunulan ilk yeni yöntem.

to build a skyscraper in probably 100 years or more.

But the challenge is changing society's perception

Asıl güç olan toplumun bu olasılığı algılayışını

of possibility, and it's a huge challenge.

değiştirmek ve bu büyük bir meydan okuma.

The engineering is, truthfully, the easy part of this.

Dürüst olarak mühendislik bu işin kolay kısmı.

And the way I describe it is this.

Ve bunu tanımlama yolum şöyle.

The first skyscraper, technically --

Teknik olarak ilk gökdelen ve gökdelenin tanımı

and the definition of a skyscraper is 10 stories tall, believe it or not —

10 kat yüksekliğinde olmasıydı. inanin ya da inanmayın-

but the first skyscraper was this one in Chicago,

fakat ilk gökdelen Şikago'daki bu binaydı

ve insanlar bu binanın yanından yürümeye korkarlardı.

and people were terrified to walk underneath this building.

But only four years after it was built,

Fakat inşasının dört yıl ardından

Gustave Eiffel was building the Eiffel Tower,

Gustave Eiffel Eyfel Kulesini inşa ediyordu

and as he built the Eiffel Tower,

ve Eyfel Kulesini inşa ederken

he changed the skylines of the cities of the world,

dünya şehirlerinin siluetlerini de değiştirdi

changed and created a competition

değiştirdi ve

between places like New York City and Chicago,

geliştiricilerin daha büyük binalar inşa etmeye başlamasıyla

where developers started building bigger and bigger buildings

ve sınırları daha yükseğe doğru iterken

daha iyi mühendislikle birlikte

and pushing the envelope up higher and higher

with better and better engineering.

New York City ve Şikago gibi şehirler arasında rekabet başladı.

We built this model in New York, actually,

Aslında biz bu modeli New York'ta

as a theoretical model on the campus

yakında gelecek bir teknik üniversite kampüsünde

of a technical university soon to come,

teorik bir model olarak inşa ettik

and the reason we picked this site

ve bu alanı seçmemizin nedeni

to just show you what these buildings may look like,

sizlere bu binaların neye benzediğini gösterebilmekti

because the exterior can change.

çünkü dış cephe değişebiliyor.

It's really just the structure that we're talking about.

Bu aslında tam da hakkında konuştuğumuz yapı.

The reason we picked it is because this is a technical university,

Bunu seçmemizin nedeni burasının bir teknik üniversite olması

and I believe that wood is the most

ve bana göre tahta inşaat yapabileceğim teknolojik

technologically advanced material I can build with.

olarak en gelişmiş malzeme.

It just happens to be that Mother Nature holds the patent,

Sadece Doğa Ana patenti elinde bulunduruyor

and we don't really feel comfortable with it.

ve biz bu yüzden gerçekten rahat hissedemiyoruz.

But that's the way it should be,

Fakat olması gereken de bu,

nature's fingerprints in the built environment.

İnşa edilmiş çevrede doğanın parmak izleri.

I'm looking for this opportunity

Buna kendi deyimimizle

to create an Eiffel Tower moment, we call it.

bir Eyfel Kulesi anı yaratmak fırsatı olarak bakıyorum.

Buildings are starting to go up around the world.

Dünyanın her yanında binalar daha da yükselmeye başlıyor.

There's a building in London that's nine stories,

Londra'da dokuz katlı bir bina var,

a new building that just finished in Australia

Avustralya'da sanırım 10 ya da 11 katlı

that I believe is 10 or 11.

yeni bir bina.

We're starting to push the height up of these wood buildings,

Bu ahşap binalarda yüksekliği yukarılara taşımaya başlıyoruz,

and we're hoping, and I'm hoping,

ve umuyoruz, ve ben umuyorum ki

that my hometown of Vancouver actually potentially

memleketim Vancouver gerçekten potansiyel olarak

announces the world's tallest at around 20 stories

yaklaşık 20 katla dünyanın en yükseğinin anonsunu

in the not-so-distant future.

çok da uzak olmayan bir gelecekte yapacak.

That Eiffel Tower moment will break the ceiling,

O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak

these arbitrary ceilings of height,

o rastgele yükseklik tavanlarını

and allow wood buildings to join the competition.

ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek.

And I believe the race is ultimately on.

Ve inanıyorum ki yarış sonuna kadar devam etmek üzere başladı.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)