Ron McCallum: How technology allowed me to read

Ron McCallum: Teknoloji okumama nasıl imkan verdi

78,718 views ・ 2013-09-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Erkan Özmenli Gözden geçirme: Bora Yüret
00:12
When I was about three or four years old,
0
12737
4290
Üç ya da dört yaşımdayken
00:17
I remember my mum reading a story to me
1
17027
3882
annemin bana ve iki büyük abime
00:20
and my two big brothers,
2
20909
2715
bir hikaye okuduğunu
00:23
and I remember putting up my hands
3
23624
2019
ve kitabın sayfasını hissetmek,
00:25
to feel the page of the book,
4
25643
2003
tartıştıkları resmi hissetmek için
00:27
to feel the picture they were discussing.
5
27646
3531
ellerimi kitabın üzerine koyduğumu hatırlıyorum.
00:31
And my mum said, "Darling,
6
31177
2449
Ve annem dedi ki, "Canım,
00:33
remember that you can't see
7
33626
2853
göremiyorsun, sayfadaki resmi
00:36
and you can't feel the picture
8
36479
3046
ve sayfadaki yazıyı
00:39
and you can't feel the print on the page."
9
39525
2937
hissedemeyeceğini hatırla."
00:42
And I thought to myself,
10
42462
1774
Ve kendi kendime düşündüm,
00:44
"But that's what I want to do.
11
44236
1895
"Ama yapmak istediğim şey bu.
00:46
I love stories. I want to read."
12
46131
4161
Hikayeleri seviyorum. Okumak istiyorum."
00:50
Little did I know
13
50292
2262
Bu hayali gerçekleştirecek
00:52
that I would be part of a technological revolution
14
52554
2519
teknolojik devrimin bir parçası olacağımı
00:55
that would make that dream come true.
15
55073
3701
bilmiyordum.
00:58
I was born premature by about 10 weeks,
16
58774
3417
Yaklaşık 64 yıl önce, görme engelli olmamla sonuçlanan
01:02
which resulted in my blindness, some 64 years ago.
17
62191
4645
10 haftalık bir prematüre olarak doğdum.
01:06
The condition is known as retrolental fibroplasia,
18
66836
2870
Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor,
01:09
and it's now very rare in the developed world.
19
69706
3885
ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir.
01:13
Little did I know, lying curled up
20
73591
2909
1948'de prematüre bebek ünitemde
01:16
in my prim baby humidicrib in 1948
21
76500
4793
kıvrılmış yatarken
01:21
that I'd been born at the right place
22
81293
2828
doğru yerde
01:24
and the right time,
23
84121
2565
ve doğru zamanda doğduğumu,
01:26
that I was in a country where I could participate
24
86686
3884
teknolojik devrime katılabileceğim
01:30
in the technological revolution.
25
90570
2933
ülkede olduğumu bilmiyordum.
01:33
There are 37 million totally blind people on our planet,
26
93503
5441
Gezegenimizde tamamen görme engelli olan 37 milyon insan var,
01:38
but those of us who've shared in the technological changes
27
98944
3224
fakat teknolojik değişikliklerde payı olanlarımızın çoğu
01:42
mainly come from North America, Europe,
28
102168
3004
Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan,
01:45
Japan and other developed parts of the world.
29
105172
4425
Japonya'dan ve dünyanın diğer gelişmiş bölgelerinden geliyor.
01:49
Computers have changed the lives of us all in this room
30
109597
3173
Bilgisayarlar burada bulunanlarımızın ve
01:52
and around the world,
31
112770
903
tüm dünyanın yaşamını değiştirdi,
01:53
but I think they've changed the lives
32
113673
1667
ama bence biz görme engelli insanların yaşamını
01:55
of we blind people more than any other group.
33
115340
3543
herhangi bir diğer gruptan daha fazla değiştirdi.
01:58
And so I want to tell you about the interaction
34
118883
3278
Bu nedenle, bugün olduğum kişi olmak için
02:02
between computer-based adaptive technology
35
122161
3052
yıllar boyunca bana yardım eden
02:05
and the many volunteers who helped me over the years
36
125213
4662
birçok gönüllü ile bilgisayar tabanlı yardımcı teknoloji arasındaki
02:09
to become the person I am today.
37
129875
3401
etkileşimi size anlatmak istiyorum.
02:13
It's an interaction between volunteers,
38
133276
2634
Bu gönüllüler, tutkulu mucitler ve teknoloji
02:15
passionate inventors and technology,
39
135910
2921
arasındaki bir etkileşim,
02:18
and it's a story that many other blind people could tell.
40
138831
2935
ve birçok diğer görme engelli insanın anlatabileceği bir hikaye.
02:21
But let me tell you a bit about it today.
41
141766
4415
Fakat bugün, hakkında biraz anlatmama izin verin.
02:26
When I was five, I went to school and I learned braille.
42
146181
3826
Beş yaşımdayken okula gittim ve braille alfabesini öğrendim.
02:30
It's an ingenious system of six dots
43
150007
2524
Kağıtta delinmiş
02:32
that are punched into paper,
44
152531
1734
altı noktadan oluşan hünerli bir sistem,
02:34
and I can feel them with my fingers.
45
154265
3387
ve onları parmaklarımla hissedebiliyorum.
02:37
In fact, I think they're putting up my grade six report.
46
157652
3176
Doğrusu sanırım karne notumu altıya yükseltiyorlar.
02:40
I don't know where Julian Morrow got that from.
47
160828
2725
Julian Morrow bunu nereden bulmuş, bilmiyorum.
02:43
(Laughter)
48
163553
1556
(Kahkahalar)
02:45
I was pretty good in reading,
49
165109
1821
Okumada çok iyidim,
02:46
but religion and musical appreciation needed more work.
50
166930
4960
fakat din ve müzikal anlama daha çok çalışma gerektirdi.
02:51
(Laughter)
51
171890
1476
(Kahkahalar)
02:53
When you leave the opera house,
52
173366
2087
Opera binasından ayrıldığınızda
02:55
you'll find there's braille signage in the lifts.
53
175453
3409
asansörlerde braielle işaretlerinin olduğunu göreceksiniz.
02:58
Look for it. Have you noticed it?
54
178862
3717
Onları bulmaya çalışın. Farkettiniz mi?
03:02
I do. I look for it all the time.
55
182579
2730
Ben yapıyorum. Sürekli onları bulmaya çalışıyorum.
03:05
(Laughter)
56
185309
2086
(Kahkahalar)
03:07
When I was at school,
57
187395
2339
Ben okuldayken
03:09
the books were transcribed by transcribers,
58
189734
3292
kitaplar uyarlamacılar tarafından uyarlandı,
03:13
voluntary people who punched one dot at a time
59
193026
2833
gönüllü insanlar okuyacak kitaplarım olması için
03:15
so I'd have volumes to read,
60
195859
1668
delgi ile noktalar bastılar.
03:17
and that had been going on, mainly by women,
61
197527
2459
19. yüzyılın sonlarından beri -çoğu bayanlar tarafından-
03:19
since the late 19th century in this country,
62
199986
2673
bu ülkede böyle devam etmişti
03:22
but it was the only way I could read.
63
202659
2484
fakat okuyabilmemin tek yolu buydu.
03:25
When I was in high school,
64
205143
2394
Lisede okurken
03:27
I got my first Philips reel-to-reel tape recorder,
65
207537
3806
ilk Philips makaralı teyp kaydedicime sahip olmuştum,
03:31
and tape recorders became my sort of pre-computer
66
211343
3389
ve teyp kaydediciler bilgisayar öncesi
03:34
medium of learning.
67
214732
2180
öğrenme aracım oldu.
03:36
I could have family and friends read me material,
68
216912
3139
Materyali aileme ve arkadaşlarıma okutturabilir,
03:40
and I could then read it back
69
220051
2393
ve sonra onu ihtiyacım oldukça
03:42
as many times as I needed.
70
222444
2556
defalarca okuyabilirdim.
03:45
And it brought me into contact
71
225000
1520
Bu benim gönüllüler ve yardımcılar
03:46
with volunteers and helpers.
72
226520
2010
ile temasa geçmeme neden oldu.
03:48
For example, when I studied at graduate school
73
228530
4492
Örneğin, Kanada'da Queen's Üniversitesi'nde
03:53
at Queen's University in Canada,
74
233022
2237
yüksek lisans okurken
03:55
the prisoners at the Collins Bay jail agreed to help me.
75
235259
4083
Collins Bay hapishanesindeki hükümlüler bana yardım etmeyi kabul etti.
03:59
I gave them a tape recorder, and they read into it.
76
239342
2805
Onlara bir teyp kaydedici verdim ve ona okuyup kaydettiler.
04:02
As one of them said to me,
77
242147
1286
Aralarından biri
04:03
"Ron, we ain't going anywhere at the moment."
78
243433
2759
"Ron, şu an hiçbir yere gittiğimiz yok" demişti.
04:06
(Laughter)
79
246192
2461
(Kahkahalar)
04:08
But think of it. These men,
80
248653
2305
Fakat bir düşünün;
04:10
who hadn't had the educational opportunities I'd had,
81
250958
3947
benim sahip olduğum eğitim fırsatlarına sahip olmamış bu adamlar,
04:14
helped me gain post-graduate qualifications in law
82
254905
4276
ithaf ettikleri yardımlarıyla, hukukta yüksek lisans öğrencisi
04:19
by their dedicated help.
83
259181
3419
vasıfları elde etmemi sağladılar.
04:22
Well, I went back and became an academic
84
262600
2361
Sonra geri döndüm ve Melbourne'nin Monash Üniversitesi'nde
04:24
at Melbourne's Monash University,
85
264961
2642
akademisyen oldum,
04:27
and for those 25 years,
86
267603
3510
ve bu 25 yıl içinde
04:31
tape recorders were everything to me.
87
271113
2813
teyp kaydedicileri benim herşeyimdi.
04:33
In fact, in my office in 1990,
88
273926
2451
Doğrusu 1990 yılında ofisimde
04:36
I had 18 miles of tape.
89
276377
4527
18 mil teyp bandım vardı.
04:40
Students, family and friends all read me material.
90
280904
6905
Öğrenciler, ailem ve arkadaşlar; hepsi bana materyalleri okudu.
04:47
Mrs. Lois Doery,
91
287809
1537
Bayan Lois Doery,
04:49
whom I later came to call my surrogate mum,
92
289346
2978
daha sonra ziyarete geldiğim vekil annem,
04:52
read me many thousands of hours onto tape.
93
292324
3652
benim için teybe binlerce saat okudu.
04:55
One of the reasons I agreed to give this talk today
94
295976
2464
Bu konuşmayı kararlaştırmamın sebeplerinden biri
04:58
was that I was hoping that Lois would be here
95
298440
2489
sizi onunla tanıştırabilmek ve herkesin önünde teşekkür edebileyim diye
05:00
so I could introduce you to her and publicly thank her.
96
300929
4037
Lois'in burada olacağını umut ediyor olmamdı.
05:04
But sadly, her health hasn't permitted her to come today.
97
304966
3749
Fakat ne yazık ki sağlığı bugün buraya gelmesine izin vermedi.
05:08
But I thank you here, Lois, from this platform.
98
308715
4588
Ama sana burada, bu platformdan teşekkür ediyorum, Lois.
05:13
(Applause)
99
313303
6988
(Alkış)
05:25
I saw my first Apple computer in 1984,
100
325776
6859
İlk Apple bilgisayarımı 1984'de gördüm
05:32
and I thought to myself,
101
332635
1525
ve kendi kendime dedim ki,
05:34
"This thing's got a glass screen, not much use to me."
102
334160
4968
"Bu şey bir cam ekrana sahip, bana çok yararı yok."
05:39
How very wrong I was.
103
339128
4054
Ne kadar haksızmışım.
05:43
In 1987, in the month our eldest son Gerard was born,
104
343182
4533
1987 yılında, en büyük oğlumuz Gerard'ın doğduğu ayda
05:47
I got my first blind computer,
105
347715
2454
ilk görme engelli bilgisayarıma sahip oldum
05:50
and it's actually here.
106
350169
3214
ve o burada.
05:53
See it up there?
107
353383
1935
Bakın gördünüz mü?
05:55
And you see it has no, what do you call it, no screen.
108
355318
4283
Gördünüz mü, onun bir -ne diyorsunuz ona- ekranı yok.
05:59
(Laughter)
109
359601
4318
(Kahkahalar)
06:03
It's a blind computer.
110
363919
1994
O bir görme engelli bilgisayarı.
06:05
(Laughter)
111
365913
1900
(Kahkahalar)
06:07
It's a Keynote Gold 84k,
112
367813
2605
O bir Keynote Gold 84k,
06:10
and the 84k stands for it had 84 kilobytes of memory.
113
370418
4176
ve 84k onun 84 kilobayt hafızaya sahip olduğu anlamına geliyor.
06:14
(Laughter)
114
374594
2901
(Kahkahalar)
06:17
Don't laugh, it cost me 4,000 dollars at the time. (Laughter)
115
377495
4938
Gülmeyin, zamanında bana 4000 dolara mal olmuştu. (Kahkahalar)
06:22
I think there's more memory in my watch.
116
382433
4694
Sanırım saatimde daha fazla hafıza var.
06:27
It was invented by Russell Smith, a passionate inventor
117
387127
3020
Yeni Zelanda'da, görme engellilere yardım etmeye çalışan
06:30
in New Zealand who was trying to help blind people.
118
390147
2798
tutkulu bir mucit olan Russell Smith tarafından icat edildi.
06:32
Sadly, he died in a light plane crash in 2005,
119
392945
3802
Ne yazık ki 2005 yılında hafif uçak kazasında öldü
06:36
but his memory lives on in my heart.
120
396747
2858
fakat hatırası kalbimde yaşamaya devam ediyor.
06:39
It meant, for the first time,
121
399605
2252
Bu ilk defa
06:41
I could read back what I had typed into it.
122
401857
3331
yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu.
06:45
It had a speech synthesizer.
123
405188
1957
Bilgisayar bir konuşma sentezleyiciye sahipti.
06:47
I'd written my first coauthored labor law book
124
407145
2260
1979'da ilk ortak yazarlı iş gücü hukuku kitabımı
06:49
on a typewriter in 1979 purely from memory.
125
409405
4826
daktiloda tamamen aklımdan yazmıştım.
06:54
This now allowed me to read back what I'd written
126
414231
4311
Bu bana yazdığımı tekrar okumamı sağladı
06:58
and to enter the computer world,
127
418542
1678
ve 84k'lık hafızasına rağmen
07:00
even with its 84k of memory.
128
420220
3400
bilgisayar dünyasına girmeme imkan sağladı.
07:03
In 1974, the great Ray Kurzweil, the American inventor,
129
423620
5388
1974 yılında, Amerikalı ünlü mucit Ray Kurzweil,
07:09
worked on building a machine that would scan books
130
429008
2750
kitapları tarayıp, onları sentetik konuşma şekilde
07:11
and read them out in synthetic speech.
131
431758
2531
okuyacak bir makine üzerine çalıştı.
07:14
Optical character recognition units then
132
434289
2547
O zamanki optik karakter tanıma üniteleri
07:16
only operated usually on one font,
133
436836
2740
sadece bir font ile çalışıyordu
07:19
but by using charge-coupled device flatbed scanners
134
439576
4344
fakat o, CCD masaüstü tarayıcılar
07:23
and speech synthesizers,
135
443920
1506
ve konuşma sentezleyicilerle
07:25
he developed a machine that could read any font.
136
445426
4406
herhangi bir fontu okuyabilen bir makine geliştirdi.
07:29
And his machine, which was as big as a washing machine,
137
449832
3131
Bir çamaşır makinesi kadar büyük olan geliştirdiği bu makine
07:32
was launched on the 13th of January, 1976.
138
452963
3974
13 Ocak 1976'da piyasaya sürüldü.
07:36
I saw my first commercially available Kurzweil
139
456937
3083
Piyada satılan ilk Kurzweil'ime ilk olarak
07:40
in March 1989, and it blew me away,
140
460020
3307
Mart 1989'da kavuştum ve beni heyecandan uçurdu
07:43
and in September 1989,
141
463327
2790
ve Eylül 1989'da
07:46
the month that my associate professorship
142
466117
3193
-Monash Üniversitesi'nde doçentliğimin
07:49
at Monash University was announced,
143
469310
1972
ilan edildiği ay- hukuk fakültesinde bir tane vardı,
07:51
the law school got one, and I could use it.
144
471282
3858
ve onu kullanabildim.
07:55
For the first time, I could read what I wanted to read
145
475140
4033
İlk defa bir kitabı tarayıcının üzerine koyarak
07:59
by putting a book on the scanner.
146
479173
1408
okumak istediğimi şey okuyabiliyordum.
08:00
I didn't have to be nice to people!
147
480581
2716
Artık insanlara karşı hoş davranmak zorunda değildim!
08:03
(Laughter)
148
483297
2643
(Kahkahalar)
08:05
I no longer would be censored.
149
485940
2149
Artık sansürlenmeyecektim.
08:08
For example, I was too shy then,
150
488089
3041
Örneğin; O zamanlar çok utangaçtım,
08:11
and I'm actually too shy now, to ask anybody
151
491130
2472
ve aslında şu an da birine bana
08:13
to read me out loud sexually explicit material.
152
493602
2813
cinsel içerikli bir şeyi sesli okumasını istemek için çok utangaçım.
08:16
(Laughter)
153
496415
3972
(Kahkahalar)
08:20
But, you know, I could pop a book on in the middle of the night, and --
154
500387
3488
Oysa, eee, artık gece yarısı istediğim kitabı kaydedebiliyordum ve...
08:23
(Laughter) (Applause)
155
503875
5723
(Kahkahalar) (Alkış)
08:33
Now, the Kurzweil reader is simply
156
513528
3184
Şu an Kurzweil okuyucu
08:36
a program on my laptop.
157
516712
2284
dizüstü bilgisayarımda sadece bir program.
08:38
That's what it's shrunk to.
158
518996
1344
O kadar küçültüldü.
08:40
And now I can scan the latest novel
159
520340
2090
Artık en yeni romanı tarayabiliyor
08:42
and not wait to get it into talking book libraries.
160
522430
2205
ve onun sesli kitap kütüphanelerine girmesini beklemiyorum.
08:44
I can keep up with my friends.
161
524635
3261
Arkadaşlarıma yetişebiliyorum.
08:47
There are many people who have helped me in my life,
162
527896
3240
Hayatımda bana yardım eden birçok insan var
08:51
and many that I haven't met.
163
531136
2631
ve birçoğuyla tanışmadım.
08:53
One is another American inventor Ted Henter.
164
533767
3649
Biri başka bir Amerikalı mucit Ted Henter.
08:57
Ted was a motorcycle racer,
165
537416
2372
Ted bir motorsiklet yarışçısıydı,
08:59
but in 1978 he had a car accident and lost his sight,
166
539788
4232
fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti.
09:04
which is devastating if you're trying to ride motorbikes.
167
544020
3559
Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum.
09:07
He then turned to being a waterskier
168
547579
2796
Daha sonra su kayakçısı olmaya başladı
09:10
and was a champion disabled waterskier.
169
550375
3512
ve bir şampiyon engelli su kayakçısı oldu.
09:13
But in 1989, he teamed up with Bill Joyce
170
553887
3247
Fakat 1989'da bilgisayar ekranındaki
09:17
to develop a program that would read out
171
557134
4135
-internetteki veya o an ekrandaki- şeyi
09:21
what was on the computer screen
172
561269
1751
okuyacak bir program geliştirmek için
09:23
from the Net or from what was on the computer.
173
563020
2004
Bill Joyce ile birlikte bir ekip kurdu.
09:25
It's called JAWS, Job Access With Speech,
174
565024
3507
JAWS olarak adlandırıldı, Job Access With Speech,
09:28
and it sounds like this.
175
568531
2004
ve şöyle ses çıkarıyor.
09:30
(JAWS speaking)
176
570535
3885
(JAWS konuşuyor)
09:41
Ron McCallum: Isn't that slow?
177
581985
1763
Ron McCallum: Yavaş değil mi?
09:43
(Laughter)
178
583748
970
(Kahkahalar)
09:44
You see, if I read like that, I'd fall asleep.
179
584718
2268
İşte böyle okusaydım uykuya dalardım.
09:46
I slowed it down for you.
180
586986
1209
Sizin için yavaşlattım.
09:48
I'm going to ask that we play it at the speed I read it.
181
588195
3272
Aynı şeyi okuduğum hızda oynatmayı rica edeceğim.
09:51
Can we play that one?
182
591467
2515
Onu oynatabilir miyiz?
09:53
(JAWS speaking)
183
593982
4755
(JAWS speaking)
10:07
(Laughter)
184
607809
2023
(Kahkahalar)
10:09
RM: You know, when you're marking student essays,
185
609832
1821
RM: Bilirsiniz, öğrenci kompozisyonlarına not verirken
10:11
you want to get through them fairly quickly.
186
611653
1917
onları oldukça hızlı bitirmek istersiniz.
10:13
(Laughter) (Applause)
187
613570
7078
(Kahkahalar) (Alkış)
10:23
This technology that fascinated me in 1987
188
623139
3583
1987'de beni büyüleyen bu teknoloji
10:26
is now on my iPhone and on yours as well.
189
626722
3721
artık iPhone'umda ve sizin de.
10:30
But, you know, I find reading with machines
190
630443
3534
Ama bilirsiniz, makinelerle okumayı
10:33
a very lonely process.
191
633977
2413
çok yalnız bir yöntem bir olarak buluyorum.
10:36
I grew up with family, friends, reading to me,
192
636390
4939
Ben bana okuyan ailemle, arkadaşlarımla büyüdüm
10:41
and I loved the warmth and the breath
193
641329
2919
ve insanların samimiyetini, nefesini,
10:44
and the closeness of people reading.
194
644248
2354
ve onların yakınlığını sevdim.
10:46
Do you love being read to?
195
646602
2273
Okuyan olmayı sever misiniz?
10:48
And one of my most enduring memories
196
648875
2800
Ve en uzun süren hatıralarım 1999'da
10:51
is in 1999, Mary reading to me and the children
197
651675
5449
Manly Sahili yakınında Mary'nin bana ve çocuklara
10:57
down near Manly Beach
198
657124
2396
Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı
10:59
"Harry Potter and the Philosopher's Stone."
199
659520
3405
okumasıdır.
11:02
Isn't that a great book?
200
662925
2303
Sizce de mükemmel bir kitap değil mi?
11:05
I still love being close to someone reading to me.
201
665228
2832
Bana okuyan birine yakın olmayı hala seviyorum.
11:08
But I wouldn't give up the technology,
202
668060
1761
Fakat teknolojiden vazgeçemezdim
11:09
because it's allowed me to lead a great life.
203
669821
5290
çünkü harika bir hayat sürmeme izin verdi.
11:15
Of course, talking books for the blind
204
675111
2687
Elbette sesli kitaplar
11:17
predated all this technology.
205
677798
1612
tüm bu teknolojilerden önce geldi.
11:19
After all, the long-playing record was developed
206
679410
3479
Nihayet 1930'ların başlarında
11:22
in the early 1930s,
207
682889
1389
uzunçalar geliştirildi
11:24
and now we put talking books on CDs
208
684278
2689
ve şimdi DAISY olarak bilinen dijital erişim sistemini
11:26
using the digital access system known as DAISY.
209
686967
5563
kullanarak sesli kitapları CD'lere yüklüyoruz.
11:32
But when I'm reading with synthetic voices,
210
692530
3182
Ama ne zaman sentetik seslerle okusam
11:35
I love to come home and read a racy novel
211
695712
2950
eve gelip gerçek sesle renkli bir roman okumayı
11:38
with a real voice.
212
698662
3950
seviyorum.
11:42
Now there are still barriers
213
702612
2072
Şu an hala biz engelli insanların
11:44
in front of we people with disabilities.
214
704684
1993
önünde bariyerler var.
11:46
Many websites we can't read using JAWS
215
706677
2918
Birçok web sitesini JAWS'ı veya
11:49
and the other technologies.
216
709595
1287
diğer teknolojileri kullanarak okuyamıyoruz.
11:50
Websites are often very visual,
217
710882
2204
Web siteleri çoğu kez çok görsel
11:53
and there are all these sorts of graphs
218
713086
1447
ve tüm bu tür grafikler etiketli değil,
11:54
that aren't labeled and buttons that aren't labeled,
219
714533
2951
butonlar etiketli değil.
11:57
and that's why the World Wide Web Consortium 3,
220
717484
3797
W3C olarak bilinen Dünya Çapında Ağ Birliği 3,
12:01
known as W3C, has developed worldwide standards
221
721281
5563
internet için worldwide standartlarını
12:06
for the Internet.
222
726844
1414
bu yüzden geliştirdi.
12:08
And we want all Internet users or Internet site owners
223
728258
5430
Ve tüm internet kullanıcılarından ve internet sitesi sahiplerinden
12:13
to make their sites compatible so that
224
733688
2222
biz görme gücü olmayan insanların eşit imkanlara
12:15
we persons without vision can have a level playing field.
225
735910
4676
sahip olabilmesi için sitelerini uyumlu hale getirmelerini istiyoruz.
12:20
There are other barriers brought about by our laws.
226
740586
4055
Kanunlarla birlikte gelmiş olan başka bariyerler var.
12:24
For example, Australia,
227
744641
2549
Örneğin; Avusturalya
12:27
like about one third of the world's countries,
228
747190
2492
-dünya ülkelerinin yaklaşık üçte birindeki gibi-
12:29
has copyright exceptions which allow books to be brailled
229
749682
4544
biz görme engelli insanların okumasını ve kitapların braille'ye
12:34
or read for we blind persons.
230
754226
2172
dönüştürülmesine imkan veren telif hakkı istisnalarına sahip.
12:36
But those books can't travel across borders.
231
756398
3220
Fakat bu kitaplar hudutları geçemiyor.
12:39
For example, in Spain, there are a 100,000
232
759618
2782
Örneğin; İspanya'da ulaşılabilir
12:42
accessible books in Spanish.
233
762400
2026
100,000 kitap var.
12:44
In Argentina, there are 50,000.
234
764426
2378
Arjantin'de 50,000 kitap var.
12:46
In no other Latin American country
235
766804
1779
Diğer Latin Amerika ülkesi olmayan
12:48
are there more than a couple of thousand.
236
768583
2077
ülkelerde biraç binden fazla kitap var.
12:50
But it's not legal to transport the books
237
770660
2105
Fakat kitapları İspanya'dan Latin Amerika'ya
12:52
from Spain to Latin America.
238
772765
2825
taşımak yasal değil.
12:55
There are hundreds of thousands of accessible books
239
775590
2757
Amerika'da, Britanya'da, Kanada'da, Avustralya'da vb.
12:58
in the United States, Britain, Canada, Australia, etc.,
240
778347
2876
yüzbinlerce ulaşılabilir kitap var.
13:01
but they can't be transported to the 60 countries
241
781223
2689
Fakat bunlar dünyamızda İngilizce'nin yerel veya
13:03
in our world where English is the first and the second language.
242
783912
2974
ikinci dil olarak kullanıldığı diğer 60 ülkeye taşınamıyor.
13:06
And remember I was telling you about Harry Potter.
243
786886
3411
Ve size Harry Potter hakkında söylediğimi hatırlayın.
13:10
Well, because we can't transport books across borders,
244
790297
3114
Çünkü kitapları sınır ötesine taşıyamıyoruz.
13:13
there had to be separate versions read
245
793411
1924
Britanya, Amerika, Kanada, Avustralya
13:15
in all the different English-speaking countries:
246
795335
2929
ve Yeni Zelenda gibi İngilizce konuşulan tüm farklı ülkelerde
13:18
Britain, United States, Canada, Australia,
247
798264
3051
ayrı versiyonları okunmak zorunda
13:21
and New Zealand all had to have
248
801315
2081
ve hepsi Harry Potter'ın
13:23
separate readings of Harry Potter.
249
803396
2743
ayrı kitabına sahip olmak zorunda.
13:26
And that's why, next month in Morocco,
250
806139
3114
Bu yüzden gelecek ay Fas'ta
13:29
a meeting is taking place between all the countries.
251
809253
2499
bu ülkeler arasında bir toplantı olacak.
13:31
It's something that a group of countries
252
811752
1403
Bir grup ülkenin ve Dünya Görme Engelliler Birliği'nin
13:33
and the World Blind Union are advocating,
253
813155
2128
sınır ötesi antlaşmasını
13:35
a cross-border treaty
254
815283
2318
destekleyen bir toplantı.
13:37
so that if books are available under a copyright exception
255
817601
3138
Eğer kitaplar telif hakkı istisnası altında mevcutsa
13:40
and the other country has a copyright exception,
256
820739
1969
ve başka bir ülke telif hakkı istinasına sahipse
13:42
we can transport those books across borders
257
822708
2398
bu kitapları sınır ötesine taşıyabilir
13:45
and give life to people, particularly in developing countries,
258
825106
3216
ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde okuyacak kitabı olmayan
13:48
blind people who don't have the books to read.
259
828322
3925
görme engelli insanlara hayat verebiliriz.
13:52
I want that to happen.
260
832247
2112
Bunun olmasını istiyorum.
13:54
(Applause)
261
834359
8239
(Alkış)
14:02
My life has been extraordinarily blessed
262
842598
3265
Hayatım evlilikle, çocuklarla
14:05
with marriage and children
263
845863
2634
ve şüphesiz ilginç bir iş yapmakla
14:08
and certainly interesting work to do,
264
848497
3079
olağanüstü bir biçimde ihsan edildi;
14:11
whether it be at the University of Sydney Law School,
265
851576
2654
Sidney Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde
14:14
where I served a term as dean,
266
854230
1272
bir süre dekan olarak hizmet etmiş olmam
14:15
or now as I sit on the United Nations Committee
267
855502
3521
veya şu an Cenevre'de Birleşmiş Milletler
14:19
on the Rights of Persons with Disabilities, in Geneva.
268
859023
3140
Engelli İnsan Hakları Komitesi'nde görev yapıyor olmam gibi.
14:22
I've indeed been a very fortunate human being.
269
862163
4995
Ben gerçekten çok talihli bir insanoğlu oldum.
14:27
I wonder what the future will hold.
270
867158
3008
Gelecekte ne bekliyor merak ediyorum.
14:30
The technology will advance even further,
271
870166
3691
Teknoloji daha da ilerleyecek,
14:33
but I can still remember my mum saying, 60 years ago,
272
873857
3668
fakat 60 yıl önce annemin bana
14:37
"Remember, darling,
273
877525
1934
"Unutma canım,
14:39
you'll never be able to read the print with your fingers."
274
879459
4145
kitapları parmaklarınla asla okuyamayacaksın." dediğini hatırlayabiliyorum.
14:43
I'm so glad that the interaction between braille transcribers,
275
883604
5177
Braille uyarlamacıları, gönüllü okuyucular
14:48
volunteer readers and passionate inventors,
276
888781
2897
ve tutkulu mucitlerin benim ve dünyanın her yerindeki
14:51
has allowed this dream of reading to come true for me
277
891678
3190
görme engelli insanların okuma hayalinin gerçekleşmesine
14:54
and for blind people throughout the world.
278
894868
3004
imkan sağladıkları aralarındaki bu etkileşimden çok memnunum.
14:57
I'd like to thank my researcher Hannah Martin,
279
897872
3646
Slayt tıklayıcım Hannah Martin'e
15:01
who is my slide clicker, who clicks the slides,
280
901518
2970
-slaytlara tıklayan kişi-
15:04
and my wife, Professor Mary Crock, who's the light of my life,
281
904488
4391
ve beni bir araya getirmek için gelen hayatımın ışığı
15:08
is coming on to collect me.
282
908879
1358
eşim Profesör Mary Crock,
15:10
I want to thank her too.
283
910237
1195
ona da teşekkür etmek istiyorum.
15:11
I think I have to say goodbye now.
284
911432
2000
Sanırım artık veda etmeliyim.
15:13
Bless you. Thank you very much.
285
913432
1571
Mutluluklar. Çok teşekkür ederim.
15:15
(Applause)
286
915003
1724
(Alkış)
15:16
Yay! (Applause)
287
916727
9238
Vay! (Alkış)
15:32
Okay. Okay. Okay. Okay. Okay. (Applause)
288
932602
5969
Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7