Julian Baggini: Is there a real you?

Julian Baggini: Gerçek bir sen var mı?

212,273 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşenur Ahsen Gözden geçirme: Başak Karadağ
00:12
Is there a real you?
0
12891
1097
Gerçek bir sen var mı?
00:13
This might seem to you like a very odd question.
1
13988
2350
Bu size çok garip bir soru gibi gelebilir.
00:16
Because, you might ask,
2
16338
2559
Çünkü gerçek "sen"i nasıl bulacağınızı,
00:18
how do we find the real you,
3
18897
2328
gerçek "sen"in ne olduğunu nasıl bileceğinizi sorabilirsiniz.
00:21
how do you know what the real you is?
4
21225
2034
00:23
And so forth.
5
23259
964
00:24
But the idea that there must be a real you,
6
24223
3368
Fakat gerçek bir "sen"in olması gerektiği fikri oldukça bariz.
00:27
surely that's obvious.
7
27591
1043
00:28
If there's anything real in the world, it's you.
8
28634
3261
Dünya üzerinde gerçek olan bir şey varsa o da sensin.
00:31
Well, I'm not quite sure.
9
31895
1945
Bundan tam olarak emin değilim.
00:33
At least we have to understand a bit better what that means.
10
33840
2617
En azından bunun ne anlama geldiğini biraz daha iyi anlamamız gerekiyor.
00:36
Now certainly, I think there are lots of things in our culture around us
11
36457
3834
İçinde yaşadığımız kültürde
her birimizin bir öz, ruh gibi bir şeye sahip olduğu düşüncesini destekleyen
00:40
which sort of reinforce the idea
12
40291
2207
00:42
that for each one of us, we have a kind of a core, an essence.
13
42498
3751
bir çok şeyin olduğunu düşünüyorum.
00:46
There is something about what it means to be you which defines you,
14
46249
3434
"Sen"i tanımlayan, sen olmanın anlamıyla ilgili
00:49
and it's kind of permanent and unchanging.
15
49683
2320
sabit ve değişmeyen bir şey var.
Burçlar, bir şekilde kendimizi tanımlamanın en ilkel yollarından biri.
00:52
The most kind of crude way in which we have it,
16
52003
1810
00:53
are things like horoscopes.
17
53813
1294
00:55
You know, people are very wedded to these, actually.
18
55107
3040
İnsanlar bunlara gerçekten bağlanmış durumda.
00:58
People put them on their Facebook profile
19
58147
1964
Bunları, anlamlı olduklarını düşünerek
01:00
as though they are meaningul,
20
60111
1483
Facebook profillerine ekliyorlar,
01:01
you even know your Chinese horoscope as well.
21
61594
2677
Çin burçlarınızı bile biliyorsunuz.
01:04
There are also more scientific versions of this,
22
64271
2453
Kişilik profili çıkartmak için bunun daha bilimsel versiyonları da var;
01:06
all sorts of ways of profiling personality type,
23
66724
3057
Myers-Briggs testleri gibi.
01:09
such as the Myers-Briggs tests, for example.
24
69781
2673
Bunlardan birini yaptınız mı bilmiyorum.
01:12
I don't know if you've done those.
25
72454
1381
01:13
A lot of companies use these for recruitment.
26
73835
1904
Çok sayıda şirket bu testleri personel alımında kullanıyor.
01:15
You answer a lot of questions,
27
75739
3297
Çok sayıda soruya cevap veriyorsunuz
01:19
and this is supposed to reveal something about your core personality.
28
79036
3756
ve sonuçların sizin gerçek karakterinizi ortaya çıkaracağı varsayılıyor.
01:22
And of course, the popular fascination with this is enormous.
29
82792
3301
Ve tabi ki, bunlara duyulan hayranlık muazzam ölçüde.
01:26
In magazines like this, you'll see,
30
86093
1668
Böyle dergilerde sol alt köşede
01:27
in the bottom left corner, they'll advertise in virtually every issue
31
87761
3462
kişilikle ilgili hemen hemen her konunun reklamını yapıyorlar.
01:31
some kind of personality thing.
32
91223
2110
01:33
And if you pick up one of those magazines,
33
93333
1780
Böyle bir dergi aldığınızda da (testlere)
01:35
it's hard to resist, isn't it?
34
95113
1248
karşı koymak da zor oluyor değil mi?
01:36
Doing the test to find what is your learning style,
35
96361
2865
Testi çözerek öğrenme stilinizin, sevme stilinizin
01:39
what is your loving style, or what is your working style?
36
99226
3128
veya çalışma stilinizin ne olduğunu keşfetmek.
01:42
Are you this kind of person or that?
37
102354
2600
Bu tarz bir insan mısın yoksa şu tarz mı?
01:44
So I think that we have a common-sense idea
38
104954
4033
Sonuçta keşfedilmesi gereken
01:48
that there is a kind of core or essence of ourselves
39
108987
2647
bir çekirdeğimizin, özümüzün olması fikrinde birleştiğimizi düşünüyorum.
01:51
to be discovered.
40
111634
1534
01:53
And that this is kind of a permanent truth about ourselves,
41
113168
3256
Bu da kendimizle ilgili hayat boyunca değişmeyen
01:56
something that's the same throughout life.
42
116424
2440
sabit bir gerçeklik gibi.
01:58
Well, that's the idea I want to challenge.
43
118864
3751
Üzerinde durmak istediğim düşünce de bu.
02:02
And I have to say now, I'll say it a bit later,
44
122615
1842
Şimdi ve biraz sonra da belirteceğim gibi
02:04
but I'm not challenging this just because I'm weird,
45
124457
2828
bunu sadece garip biri olduğum için sorgulamıyorum,
02:07
the challenge actually has a very, very long and distinguished history.
46
127285
3797
bu sorgulama çok uzun ve hatırı sayılır bir tarihe sahip.
Genel fikir şu,
02:11
Here's the common-sense idea.
47
131082
2169
02:13
There is you.
48
133251
1036
siz buradasınız.
02:14
You are the individuals you are, and you have this kind of core.
49
134287
3308
Bireyler olarak sizlerin böyle bir merkezi var.
02:17
Now in your life, what happens is that you, of course,
50
137595
4632
Hayatınız boyunca tabii ki birbirinden farklı olan
deneyimlerinizi ve benzeri şeyleri biriktiriyorsunuz.
02:22
accumulate different experiences and so forth.
51
142227
2219
02:24
So you have memories,
52
144446
2270
Anılarınız var ve
02:26
and these memories help to create what you are.
53
146716
2250
bu anılar kim olduğunuzu oluştururken yardımcı oluyor.
02:28
You have desires, maybe for a cookie,
54
148966
2657
Arzularınız var, bir kurabiye için olabilir
02:31
maybe for something that we don't want to talk about
55
151623
2795
ya da sabah saat 11'de bir okulda
02:34
at 11 o'clock in the morning in a school.
56
154418
1875
konuşmak istemediğimiz şeyler için olabilir.
02:36
You will have beliefs.
57
156293
1981
İnançlarınız var.
02:38
This is a number plate from someone in America.
58
158274
1913
Bu Amerika'da birinin arabasının plakası.
02:40
I don't know whether this number plate, which says "messiah 1,"
59
160187
2772
"Mesih 1" yazan bu plaka,
02:42
indicates that the driver believes in the messiah,
60
162959
2292
sürücünün Mesih'e olan inancını mı yoksa
02:45
or that they are the messiah.
61
165251
2194
Mesih olduklarını mı ifade ediyor emin değilim.
02:47
Either way, they have beliefs about messiahs.
62
167445
2713
Her iki açıdan da mesihlere inanıyorlar.
02:50
We have knowledge.
63
170158
1462
Bilgi birikimimiz var.
02:51
We have sensations and experiences as well.
64
171620
2258
Hislerimiz ve deneyimlerimiz de var.
02:53
It's not just intellectual things.
65
173878
2517
Sadece entelektüel şeyler değil.
02:56
So this is kind of the common-sense model, I think,
66
176395
2603
Bir kişinin ne olduğuyla ilgili
02:58
of what a person is.
67
178998
1152
kabul edilen genel model bu sanırım.
03:00
There is a person who has all the things that make up our life experiences.
68
180150
6291
Yaşam tecrübelerimizden oluşan tüm her şeye sahip bir kişi var.
03:06
But the suggestion I want to put to you today
69
186441
2519
Bugün ortaya koymak istediğim düşünce de
03:08
is that there's something fundamentally wrong with this model.
70
188960
3435
bu modelde çok temel bir hata var.
03:12
And I can show you what's wrong with one click.
71
192395
2458
Tek bir tıklamayla bu hatayı gösterebilirim.
03:14
Which is there isn't actually a "you" at the heart of all these experiences.
72
194853
6855
Aslında tüm bu deneyimlerinizin merkezinde "siz" yoksunuz.
03:21
Strange thought? Well, maybe not.
73
201708
1613
Garip bir düşünce mi? Belki de değil.
03:23
What is there, then?
74
203321
1758
Orada ne var o zaman?
Tabii ki ortada anılar, arzular, niyetler, duygular vesaire var.
03:25
Well, clearly there are memories, desires, intentions, sensations,
75
205079
3269
03:28
and so forth.
76
208348
1943
Ancak aslında olan, bu şeylerin varlığı
03:30
But what happens is these things exist,
77
210291
2258
03:32
and they're kind of all integrated,
78
212549
2069
ve bunların bir şekilde bütünleşip, çakışıp,
03:34
they're overlapped, they're connected in various different ways.
79
214618
3789
birçok farklı şekilde birbirine bağlanıyor olması.
03:38
They're connecting partly, and perhaps even mainly,
80
218407
2590
Kısmen veya bütün olarak da bağlantılı olabilirler
03:40
because they all belong to one body and one brain.
81
220997
3327
çünkü hepsi tek bir beden ve beyine aitler.
03:44
But there's also a narrative, a story we tell about ourselves,
82
224324
3063
Bununla beraber geçmişi hatırladığımızda kendimizle, deneyimlerimizle
03:47
the experiences we have when we remember past things.
83
227387
2895
ilgili anlattığımız bir hikaye olarak varlar.
03:50
We do things because of other things.
84
230282
2232
Başka şeylerden dolayı bir şeyler yaparız.
03:52
So what we desire is partly a result of what we believe,
85
232514
3612
İsteklerimiz, inandıklarımızın bir sonucu aslında
03:56
and what we remember is also informing us what we know.
86
236126
3566
ve hatırladıklarımız da ne bildiğimiz hakkında bilgi veriyor.
03:59
And so really, there are all these things,
87
239692
2662
Yani ortada tüm bu inançlar,
04:02
like beliefs, desires, sensations, experiences,
88
242354
3039
istekler, duygular, deneyimler var
04:05
they're all related to each other,
89
245393
2430
ve bunların hepsi birbiriyle bağlantılı;
04:07
and that just is you.
90
247823
3548
bu da sizsiniz.
04:11
In some ways, it's a small difference from the common-sense understanding.
91
251371
4837
Bazı açılardan genel kanıyla arasında ufak farklar var
04:16
In some ways, it's a massive one.
92
256208
2254
ve bazı açılardan da çok büyük.
04:18
It's the shift between thinking of yourself
93
258462
2176
Bu (fark) kendinizi,
hayattaki bütün deneyimlere sahip bir şey olarak görmek
04:20
as a thing which has all the experiences of life,
94
260638
3396
04:24
and thinking of yourself as simply that collection
95
264034
2943
veya hayattaki deneyimlerinizin bir derlemesi olarak görmek,
04:26
of all experiences in life.
96
266977
2022
arasındaki değişimdir.
04:28
You are the sum of your parts.
97
268999
2848
Parçalarınızın bir bütünüsünüz.
04:31
Now those parts are also physical parts, of course,
98
271847
2122
Fiziksel parçalar da bu parçalara dahil tabii ki;
04:33
brains, bodies and legs and things,
99
273969
1902
beyin, vücut ve kollar gibi ama aslında çok önemli değiller.
04:35
but they aren't so important, actually.
100
275871
2303
Eğer kalp nakli geçirirseniz halen aynı kişisinizdir.
04:38
If you have a heart transplant, you're still the same person.
101
278174
2673
04:40
If you have a memory transplant, are you the same person?
102
280847
2380
Hafıza nakli geçirseniz aynı kişi olur musunuz?
04:43
If you have a belief transplant, would you be the same person?
103
283227
3375
İnanç nakli geçirseniz aynı kişi olabilir misiniz?
04:46
Now this idea, that what we are, the way to understand ourselves,
104
286602
4899
Kim olduğumuz, kendimizi anlama şeklimiz
04:51
is as not of some permanent being, which has experiences,
105
291501
4461
deneyimleri olan sabit bir varlıktan ibaret değil de
04:55
but is kind of a collection of experiences,
106
295962
2398
deneyimleri toplayan bir şey olması fikri garip gelebilir.
04:58
might strike you as kind of weird.
107
298360
2611
05:00
But actually, I don't think it should be weird.
108
300971
2084
Ama garip gelmemeli bence.
05:03
In a way, it's common sense.
109
303055
1859
Bir bakıma bu genel kanı.
05:04
Because I just invite you to think about, by comparison,
110
304914
4301
Az önce sizi karşılaştırmak için evrendeki,
05:09
think about pretty much anything else in the universe,
111
309215
2957
en temel güçler hariç tutulursa,
05:12
maybe apart from the very most fundamental forces or powers.
112
312172
2750
hemen hemen her şey hakkında düşünmeye davet ettim.
05:14
Let's take something like water.
113
314922
2735
Suyu ele alım mesela.
05:17
Now my science isn't very good.
114
317657
2541
Fen bilgisinde pek iyi değilimdir.
05:20
We might say something like water has two parts hydrogen
115
320198
3015
Su iki parça hidrojen ve bir parça oksijene sahip diyebiliriz değil mi?
05:23
and one parts oxygen, right?
116
323213
1886
Bunu hepimiz biliyoruz.
05:25
We all know that.
117
325099
1648
05:26
I hope no one in this room thinks that what that means
118
326747
3465
Umuyorum ki bu odadaki hiç kimse bunun
05:30
is there is a thing called water, and attached to it
119
330212
4202
su adında bir şeye hidrojen ve oksijen atomlarının tutunduğunu
05:34
are hydrogen and oxygen atoms,
120
334414
2637
ve buna su dediğimiz anlamına geldiğini düşünmemiştir.
05:37
and that's what water is.
121
337051
1193
05:38
Of course we don't.
122
338244
855
Tabii ki hiçbirimiz böyle düşünmedik.
05:39
We understand, very easily, very straightforwardly,
123
339099
3252
Çok basit ve net bir şekilde
05:42
that water is nothing more
124
342351
1732
suyun hidrojen ve oksijen moleküllerinin uygun bir şekilde birleşmesinden
05:44
than the hydrogen and oxygen molecules suitably arranged.
125
344083
5034
başka bir şey olmadığını anladık.
05:49
Everything else in the universe is the same.
126
349117
1913
Evrendeki diğer her şey de aynı.
05:51
There's no mystery about my watch, for example.
127
351030
4169
Saatimle ilgili bir gizem yok mesela.
Saatin bir yüzü, kolları, mekanizması
05:55
We say the watch has a face, and hands,
128
355199
3363
05:58
and a mechanism and a battery,
129
358562
1800
ve bataryası var deriz.
06:00
But what we really mean is,
130
360362
1161
Ama asıl anlatmak istediğimiz,
06:01
we don't think there is a thing called the watch
131
361523
1605
saat adında bir şeye
06:03
to which we then attach all these bits.
132
363128
2733
tüm bu parçaları bağladığımızı düşünmediğimiz.
06:05
We understand very clearly that you get the parts of the watch,
133
365861
3036
Açık bir şekilde saatin parçalarını alıp
06:08
you put them together, and you create a watch.
134
368897
2097
hepsini birleştirip bir saat oluşturduğunu anlıyoruz.
06:10
Now if everything else in the universe is like this,
135
370994
2644
Evrendeki diğer her şey böyleyse
06:13
why are we different?
136
373638
2306
biz neden farklı olalım?
06:15
Why think of ourselves
137
375944
1564
Neden kendimizi
06:17
as somehow not just being a collection of all our parts,
138
377508
3952
tüm parçalarımızın bir bütünü olarak görmeyiz de
06:21
but somehow being a separate, permanent entity which has those parts?
139
381460
4868
bu parçalara sahip ayrı, daimi bir varlık olarak görürüz?
06:26
Now this view is not particularly new, actually.
140
386328
3110
Bu bakış açısı çok da yeni değil aslında.
06:29
It has quite a long lineage.
141
389438
1675
Köklü bir geçmişi var.
06:31
You find it in Buddhism,
142
391113
1350
Budizm'de bulabilirsiniz,
06:32
you find it in 17th, 18th-century philosophy
143
392463
2546
17. ve 18. yüzyıl felsefesi zamanında
06:35
going through to the current day, people like Locke and Hume.
144
395009
3595
Locke ve Huma'a baktığınızda görebilirsiniz.
06:38
But interestingly, it's also a view
145
398604
2083
Daha ilginç olan ise bu bakış açısının
06:40
increasingly being heard reinforced by neuroscience.
146
400687
4044
git gide nöroloji bilimi tarafından da desteklendiğini duyuyoruz.
06:44
This is Paul Broks, he's a clinical neuropsychologist,
147
404731
3644
Bir nöropsikolog olan Paul Broks diyor ki,
06:48
and he says this:
148
408375
1199
"Bir merkez ve içerisinde de bir öz olduğuna dair
06:49
"We have a deep intuition that there is a core,
149
409574
2382
06:51
an essence there, and it's hard to shake off,
150
411956
2549
derin bir öngörümüz var ve bundan kurtulmamız zor
06:54
probably impossible to shake off, I suspect.
151
414505
3011
hatta imkansızdır diye tahmin ediyorum.
06:57
But it's true that neuroscience shows that there is no centre in the brain
152
417516
3927
Ancak nöroloji bilimi gösteriyor ki
beyinde her şeyin bir araya geldiği bir merkez yok."
07:01
where things do all come together."
153
421443
2290
07:03
So when you look at the brain,
154
423733
2470
Beyne ve beynin kendimizle ilgili algıyı
07:06
and you look at how the brain makes possible a sense of self,
155
426203
4017
nasıl gerçekleştirdiğine bakarsak,
07:10
you find that there isn't a central control spot in the brain.
156
430220
3784
beyinde böyle bir kontrol noktası olmadığını görürsünüz.
07:14
There is no kind of center where everything happens.
157
434004
3299
Her şeyin olduğu böyle bir merkez yok.
07:17
There are lots of different processes in the brain,
158
437303
2585
Beyinde birçok işlem var
07:19
all of which operate, in a way, quite independently.
159
439888
3099
ve bunlar tamamen birbirinden bağımsız sürdürülüyor.
07:22
But it's because of the way that they relate
160
442987
3110
Birbirleriyle olan ilişkilerinden ise
07:26
that we get this sense of self.
161
446097
2861
kendimizle ilgili algıyı çıkartıyoruz.
07:28
The term I use in the book, I call it the ego trick.
162
448958
3489
Kitapta bunun için "benlik hilesi" terimini kullandım.
07:32
It's like a mechanical trick.
163
452447
4659
Mekanik bir hile gibi.
07:37
It's not that we don't exist,
164
457106
2480
Olmadığımız anlamına gelmiyor.
07:39
it's just that the trick is to make us feel that inside of us
165
459586
3284
Sadece içimizin aslında olandan
07:42
is something more unified than is really there.
166
462870
3486
daha bütünleşik olduğunu hissettiren bir hile.
07:46
Now you might think this is a worrying idea.
167
466356
3137
Bunun endişe verici bir iddia olduğunu düşünebilirsiniz.
07:49
You might think that if it's true,
168
469493
2332
"Eğer bu doğruysa,
07:51
that for each one of us there is no abiding core of self,
169
471825
3751
hiç birimizin benliğinin daimi bir esası olmadığı,
07:55
no permanent essence,
170
475576
1985
kalıcı bir özün yokluğu anlamına mı geliyor,
07:57
does that mean that really, the self is an illusion?
171
477561
3932
benliğimiz bir illüzyon muydu?" diye düşünebilirsiniz.
08:01
Does it mean that we really don't exist?
172
481493
2314
Bu gerçekten var olmadığımız anlamına mı geliyor?
08:03
There is no real you.
173
483807
1808
Gerçek bir "sen" yoktur.
08:05
Well, a lot of people actually do use this talk of illusion and so forth.
174
485615
3081
Aslında birçok insan bu illüzyon konuşmasını kullandı.
08:08
These are three psychologists, Thomas Metzinger, Bruce Hood,
175
488696
3978
Üç psikolog, Thomas Metzinger, Bruce Hood,
08:12
Susan Blackmore,
176
492674
2304
Susan Blackmore gibi birçok kişi
08:14
a lot of these people do talk the language of illusion,
177
494978
2985
illüzyon diliyle, benliğimizin bir illüzyon, hayal ürünü
08:17
the self is an illusion, it's a fiction.
178
497963
2066
olduğunu konuştu.
08:20
But I don't think this is a very helpful way of looking at it.
179
500029
3046
Fakat bunun faydalı bir bakış açısı olduğunu sanmıyorum.
08:23
Go back to the watch.
180
503075
777
08:23
The watch isn't an illusion, because there is nothing to the watch
181
503852
4052
Saate geri dönelim.
Saatin sadece kendi parçalarının bir bütünü olması
08:27
other than a collection of its parts.
182
507904
2248
saati bir illüzyon yapmadı.
08:30
In the same way, we're not illusions either.
183
510152
1957
Aynı şekilde biz de bir illüzyon değiliz.
08:32
The fact that we are, in some ways, just this very, very complex collection,
184
512109
5443
Aslında çok karışık bir derleme,
bir şeylerin sıralı bir oluşumu olmamız
08:37
ordered collection of things,
185
517552
1585
08:39
does not mean we're not real.
186
519137
1875
bizim gerçek olmadığımız anlamına gelmiyor.
08:41
I can give you a very sort of rough metaphor for this.
187
521012
2899
Kabaca şöyle bir benzetmede bulunabilirim.
08:43
Let's take something like a waterfall.
188
523911
2605
Şelaleyi ele alalım mesela.
08:46
These are the Iguazu Falls, in Argentina.
189
526516
3607
Arjantin'de Iguazu Şelaleleri vardır.
08:50
Now if you take something like this,
190
530123
2502
Takdir edersiniz ki böyle bir şeyi düşündüğünüzde
08:52
you can appreciate the fact that in lots of ways,
191
532625
3294
daimi olan hemen hemen hiçbir şeyini bulamazsınız.
08:55
there's nothing permanent about this.
192
535919
2110
Öncelikle her zaman değişiyor.
08:58
For one thing, it's always changing.
193
538029
1433
08:59
The waters are always carving new channels.
194
539462
2847
Değişiklikler, gelgitler ve hava koşullarından dolayı
09:02
with changes and tides and the weather,
195
542309
2291
su sürekli yeni kanallar açıyor.
09:04
some things dry up, new things are created.
196
544600
4424
Bazıları kuruyor, yenileri yapılıyor.
09:09
Of course the water that flows through the waterfall
197
549024
3487
Şelaleden akan suyun her bir örneği farklı tabii ki.
09:12
is different every single instance.
198
552511
2902
09:15
But it doesn't mean that the Iguazu Falls are an illusion.
199
555413
2752
Ama bu Iguazu Şelaleleri'nin bir illüzyon olduğu anlamına gelmez.
09:18
It doesn't mean it's not real.
200
558165
1633
Gerçek olmadıkları anlamına da gelmez.
09:19
What it means is we have to understand what it is
201
559798
3334
Bundan anlamamız gerekense,
09:23
as something which has a history,
202
563132
2229
bir geçmişi olduğu, bütünlüğü sağlayan şeyler oluşturduğu
09:25
has certain things that keep it together,
203
565361
2642
ve de akıcı bir süreç, her zaman değişen bir şey olduğudur.
09:28
but it's a process, it's fluid, it's forever changing.
204
568003
2796
09:30
Now that, I think, is a model for understanding ourselves,
205
570799
3732
Bence bu kendimizi anlamamız için bir model.
09:34
and I think it's a liberating model.
206
574531
1664
Özgürleştiren bir model olduğunu da düşünüyorum.
09:36
Because if you think that you have this fixed, permanent essence,
207
576195
3036
Zira eğer sabit, daimi ve ne olursa olsun
09:39
which is always the same, throughout your life, no matter what,
208
579231
3006
hayatınız boyunca değişmeyen bir özünüz olduğunu düşünürseniz
09:42
in a sense you're kind of trapped.
209
582237
2570
bir anlamda kapana kısılmış olursunuz.
09:44
You're born with an essence,
210
584807
2611
Bir özle doğdunuz,
09:47
that's what you are until you die,
211
587418
2683
bu ölene kadar olacağınız şey
ve eğer ölümden sonraki hayata inanıyorsanız belki de devam edecek.
09:50
if you believe in an afterlife, maybe you continue.
212
590101
3029
09:53
But if you think of yourself as being, in a way,
213
593130
2970
Ama eğer kendinizi böyle değil de
09:56
not a thing as such, but a kind of a process,
214
596100
3780
bir süreç, değişen bir şey olarak düşünürseniz,
09:59
something that is changing,
215
599880
1527
bence bu çok daha özgürleştirici olacaktır.
10:01
then I think that's quite liberating.
216
601407
1537
10:02
Because unlike the the waterfalls,
217
602944
2868
Şelaleden farklı olarak
10:05
we actually have the capacity to channel
218
605812
2495
kendi değişimimizi bir dereceye kadar yönlendirecek
10:08
the direction of our development for ourselves to a certain degree.
219
608307
3622
kapasiteye sahibiz.
10:11
Now we've got to be careful here, right?
220
611929
2373
Bu noktada dikkatli olmamız gerekiyor değil mi?
10:14
If you watch the X-Factor too much, you might buy into this idea
221
614302
3090
Eğer çok fazla X-Factor izliyorsanız
ne istersek olabileceğimiz fikrine kapılmış olabilirsiniz.
10:17
that we can all be whatever we want to be.
222
617392
2329
10:19
That's not true.
223
619721
1318
Bu doğru değil.
10:21
I've heard some fantastic musicians this morning,
224
621039
2170
Bu sabah harika müzisyenler dinledim
10:23
and I am very confident that I could in no way be as good as them.
225
623209
3718
ve asla onlar kadar iyi olamayacağıma eminim.
10:26
I could practice hard and maybe be good,
226
626927
2397
Çok çalışırım ve belki iyi de olabilirim
10:29
but I don't have that really natural ability.
227
629324
3004
ama asıl doğuştan yeteneğe sahip değilim.
10:32
There are limits to what we can achieve.
228
632328
2657
Başarabileceklerimize dair limitler var.
10:34
There are limits to what we can make of ourselves.
229
634985
2475
Kendimizle ne yapabileceğimize dair limitler var.
10:37
But nevertheless, we do have this capacity
230
637460
2662
Ancak en azından bir anlamda kendimizi şekillendirme
10:40
to, in a sense, shape ourselves.
231
640122
3990
kapasitemiz de var.
Gerçek benliğiniz, önceden olduğu gibi,
10:44
The true self, as it were then,
232
644112
2256
10:46
is not something that is just there for you to discover,
233
646368
4061
bir yerlerde olup sizin keşfedeceğiniz bir şey değil.
10:50
you don't sort of look into your soul and find your true self,
234
650429
3649
Ruhunuzun içine falan bakıp gerçek benliğinizi bulamazsınız.
10:54
What you are partly doing, at least,
235
654078
1821
Kısmen yaptığınız, elinizden gelen
10:55
is actually creating your true self.
236
655899
2391
gerçek benliğinizi oluşturmaktır.
10:58
And this, I think, is very, very significant,
237
658290
1923
Bence bu çok, çok önemli, özellikle yaşamınızın bu döneminde.
11:00
particularly at this stage of life you're at.
238
660213
1966
11:02
You'll be aware of the fact
239
662179
1399
Son bir kaç yıldır ne kadar çok değiştiğinizin farkına varacaksınız.
11:03
how much of you changed over recent years.
240
663578
2554
11:06
If you have any videos of yourself, three or four years ago,
241
666132
3239
Eğer üç veya dört yıl öncesinin videoları varsa
11:09
you probably feel embarrassed because you don't recognize yourself.
242
669371
3280
kendinizi tanıyamadığınız için utanacaksınız muhtemelen.
11:12
So I want to get that message over, that what we need to do
243
672651
2881
Bu yüzden kendimizi şekillendirebileceğimiz, kanalize edip
11:15
is think about ourselves as things that we can shape,
244
675532
3060
değiştirebileceğimiz bir şey olarak
görmemiz gerektiği mesajını iletmek istiyorum.
11:18
and channel and change.
245
678592
1053
11:19
This is the Buddha, again:
246
679645
1296
Bu da Buda'dan,
11:20
"Well-makers lead the water,
247
680941
2419
"Kuyu yapanlar suya yön verir,
ok yapıcılar oku büker,
11:23
fletchers bend the arrow,
248
683360
1401
11:24
carpenters bend a log of wood,
249
684761
2465
marangozlar odun kütüğü büker,
11:27
wise people fashion themselves."
250
687226
3774
akıllı insanlar kendilerini tasarlar."
11:31
And that's the idea I want to leave you with,
251
691000
1461
Sizi şu düşünceyle bırakmak isterim;
11:32
that your true self is not something that you will have to go searching for,
252
692461
7207
gerçek benliğiniz dışarıda aramanız gereken,
11:39
as a mystery, and maybe never ever find.
253
699668
3205
gizemli ve belki de asla bulamayacağınız bir şey değildir.
11:42
To the extent you have a true self,
254
702873
1701
Yani gerçek bir benliğiniz var
11:44
it's something that you in part discover,
255
704574
2734
ve bu biraz keşfetmeniz
11:47
but in part create.
256
707308
2393
ve biraz da oluşturmanız gereken bir şey.
11:49
and that, I think, is a liberating and exciting prospect.
257
709701
4496
Bence bu özgürleştirici ve heyecanlı bir imkan.
11:54
Thank you very much.
258
714197
2116
Çok teşekkürler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7