Aspen Baker: A better way to talk about abortion

276,986 views ・ 2015-07-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Seda Yıldırım Gözden geçirme: Engin Eraydın
00:12
It was the middle of summer and well past closing time
0
12598
2613
Yazın ortasıydı ve kapanış saati çoktan geçmişti
00:15
in the downtown Berkeley bar where my friend Polly and I
1
15211
2687
merkezdeki Berkeley barında arkadaşım Polly ve ben
00:17
worked together as bartenders.
2
17898
2341
birlikte barmen olarak çalışıyorduk.
00:20
Usually at the end of our shift we had a drink -- but not that night.
3
20693
3792
Genellikle vardiyamızın sonunda bir şeyler içerdik -- ama o gece değil.
00:25
"I'm pregnant.
4
25732
1005
"Hamileyim.
00:27
Not sure what I'm going to do yet," I told Polly.
5
27224
3042
Ne yapacağımı henüz bilmiyorum," dedim Polly'ye.
00:30
Without hesitation, she replied, "I've had an abortion."
6
30729
3183
Tereddüt etmeden cevap verdi, "Ben kürtaj oldum."
00:34
Before Polly, no one had ever told me that she'd had an abortion.
7
34819
4805
Polly'den önce kimse bana kürtaj olduğunu söylememişti.
00:40
I'd graduated from college just a few months earlier
8
40631
2705
Sadece birkaç ay önce üniversiteden mezun olmuştum
00:43
and I was in a new relationship when I found out that I was pregnant.
9
43336
3625
ve yeni bir ilişki içerisindeyken hamile olduğumu öğrenmiştim.
00:47
When I thought about my choices, I honestly did not know how to decide,
10
47797
4687
Seçeneklerim hakkında düşündüğümde hangi kriterleri kullanmam gerektiğini,
00:52
what criteria I should use.
11
52534
2275
nasıl karar vereceğimi bilmiyordum.
00:55
How would I know what the right decision was?
12
55459
2299
Doğru seçimin ne olduğunu nasıl bilebilirdim?
00:58
I worried that I would regret an abortion later.
13
58408
3274
Daha sonra kürtajdan pişman olacağımdan endişelendim.
01:03
Coming of age on the beaches of Southern California,
14
63044
2682
Güney Kaliforniya sahillerinde büyümüş,
01:05
I grew up in the middle of our nation's abortion wars.
15
65785
3002
ulusumuzun kürtaj savaşları arasında yetişmiştim.
01:09
I was born in a trailer on the third anniversary of Roe vs. Wade.
16
69646
4644
Bir karavanda, Roe ile Wade rekabetinin üçüncü yıldönümünde doğmuştum.
01:15
Our community was surfing Christians.
17
75578
2687
Topluluğumuz sörf yapan Hristiyanlardı.
01:18
We cared about God, the less fortunate, and the ocean.
18
78265
3385
Önemsediğimiz şeyler Tanrı, bizden zor durumdakiler ve okyanustu.
01:22
Everyone was pro-life.
19
82022
1718
Herkes kürtaj karşıtıydı.
01:24
As a kid, the idea of abortion made me so sad that I knew if I ever got pregnant
20
84413
5712
Çocukken kürtaj düşüncesi beni o kadar üzüyordu ki eğer hamile kalırsam kürtaj
01:30
I could never have one.
21
90125
1397
olabileceğimi düşünmüyordum.
01:33
And then I did.
22
93412
1148
Ama oldum.
01:36
It was a step towards the unknown.
23
96789
2020
Bilinmeyene karşı bir adımdı.
01:39
But Polly had given me a very special gift:
24
99531
2774
Ama Polly bana çok özel bir hediye vermişti:
01:42
the knowledge that I wasn't alone
25
102305
2382
yalnız olmadığım bilgisi
01:44
and the realization that abortion was something that we can talk about.
26
104687
4060
ve kürtajın konuşabileceğimiz bir konu olduğu gerçeği.
01:49
Abortion is common.
27
109055
1828
Kürtaj yaygın bir olay.
01:51
According to the Guttmacher Institute, one in three women in America
28
111370
3308
Guttmacher Enstitüsü'ne göre, Amerika'da her üç kadından biri
01:54
will have an abortion in their lifetime.
29
114714
2438
hayatında bir kez kürtaj olacak.
02:00
But for the last few decades, the dialogue around abortion in the United States
30
120147
3903
Ama son onlu yıllarda, Amerika'da kürtaj konusu
02:04
has left little room for anything beyond pro-life and pro-choice.
31
124050
3411
kürtaj yanlısı ve karşıtı dışındaki düşüncelere çok az yer bıraktı.
02:07
It's political and polarizing.
32
127944
2334
Bu durum politik ve kutuplaştırıcı.
02:10
But as much as abortion is hotly debated, it's still rare for us,
33
130688
4274
Ama her ne kadar kürtaj sıklıkla tartışılsa da, hâlâ
02:14
whether as fellow women or even just as fellow people,
34
134982
3916
biz kadınlar olarak ya da biz insanlar olarak bile
02:18
to talk with one another about the abortions that we have.
35
138898
4096
başkalarıyla kürtaj hakkında konuşmak nadir görünen bir şey.
02:24
There is a gap.
36
144028
1148
Ortada bir boşluk var.
02:25
Between what happens in politics and what happens in real life,
37
145430
3785
Politikada olanlar ile gerçekte olanlar arasında,
02:29
and in that gap, a battlefield mentality.
38
149215
2254
ve bu boşluğun içinde, bir savaş mentalitesi.
02:31
An "are you with us or against us?" stance takes root.
39
151794
2902
"Bizimle misin yoksa bize karşı mısın?" tutumu kök salıyor.
02:36
This isn't just about abortion.
40
156058
2492
Bu sadece kürtaj için böyle değil.
02:38
There are so many important issues that we can't talk about.
41
158655
4377
Üzerinde konuşamadığımız çok fazla önemli konu var.
02:44
And so finding ways to shift the conflict to a place of conversation
42
164278
5246
Çatışmayı karşılıklı konuşmaya çevirecek yöntemler bulmak
02:49
is the work of my life.
43
169524
2052
hayatımın çalışması.
02:53
There are two main ways to get started.
44
173410
2717
Başlamak için iki ana yol var.
02:56
One way is to listen closely.
45
176332
2140
Bir yol, yakından dinlemek.
02:58
And the other way is to share stories.
46
178634
2694
Diğer yol ise hikayeler paylaşmak.
03:03
So, 15 years ago, I cofounded an organization called Exhale
47
183073
3572
15 yıl önce, biriyle birlikte Exhale adlı bir organizayon kurduk,
03:06
to start listening to people who have had abortions.
48
186664
2651
kürtaj olan insanları dinlemeye başlamak için.
03:10
The first thing we did was create a talk-line, where women and men
49
190593
3370
İlk yaptığımız şey, kadın ve erkeklerin duygusal destek alabilecekleri
03:13
could call to get emotional support.
50
193963
2040
bir konuşma hattı kurmak oldu.
03:16
Free of judgment and politics, believe it or not, nothing like our sevice
51
196862
4179
Yargıdan ve politikadan arınmış böyle bir hizmetin benzerine, inanın
03:21
had ever existed.
52
201064
1393
daha önce rastlanmamıştı.
03:24
We needed a new framework that could hold all the experiences that we were
53
204257
4210
Konuşma hattımızda duyduğumuz bütün tecrübeleri tutabileceğimiz
03:28
hearing on our talk-line.
54
208467
1908
bir yapıya ihtiyacımız vardı.
03:30
The feminist who regrets her abortion.
55
210934
2181
Kürtajından pişman olan feminist.
03:33
The Catholic who is grateful for hers.
56
213555
2462
Kendisininkine minnettar olan Katolik.
03:36
The personal experiences that weren't fitting neatly into one box or the other.
57
216132
4668
Bir kategoriye ya da diğerine tamamen uymayan kişisel tecrübeler.
03:41
We didn't think it was right to ask women to pick a side.
58
221416
3541
Kadınlardan taraf seçmelerini istemenin doğru olduğunu düşünmüyorduk.
03:45
We wanted to show them that the whole world was on their side,
59
225467
4853
Bu derin kişisel deneyim başlarından geçerken onlara
03:50
as they were going through this deeply personal experience.
60
230469
4356
bütün dünyanın yanlarında olduğunu göstermek istiyorduk.
03:54
So we invented "pro-voice."
61
234964
1811
"Konuşma yanlısı" fikrini bulduk.
03:58
Beyond abortion, pro-voice works on hard issues that we've struggled with globally
62
238191
4528
Kürtajın ötesinde konuşma yanlısı, dünyaca uğraştığımız sorunlar üzerinde çalışıyor,
04:02
for years,
63
242751
1222
yıllardır devam eden
04:04
issues like immigration, religious tolerance, violence against women.
64
244022
5293
göç etme, dinsel hoşgörü ve kadına şiddet gibi sorunlar.
04:09
It also works on deeply personal topics that might only matter to you
65
249315
3992
Aynı zamanda; sadece siz, yakınlarınız ve arkadaşlarınız için önem taşıyabilecek
04:13
and your immediate family and friends.
66
253366
1939
özel konular üzerine de çalışıyor.
04:15
They have a terminal illness, their mother just died,
67
255989
3807
Ölümcül hastalığı olan, annesini yeni kaybeden,
04:19
they have a child with special needs and they can't talk about it.
68
259878
3645
özel ilgi gerektiren çocuğu olan ve bunun hakkında konuşamayanlar.
04:25
Listening and storytelling are the hallmarks of pro-voice practice.
69
265636
4412
Dinleme ve hikaye anlatma, konuşma yanlısı çalışmanın ayırıcı özellikleri.
04:31
Listening and storytelling.
70
271302
1625
Dinleme ve hikaye anlatma.
04:33
That sounds pretty nice.
71
273484
1672
Kulağa güzel geliyor.
04:35
Sounds maybe, easy? We could all do that.
72
275551
3297
Kulağa belki de kolay geliyor. Hepimiz bunu yapabiliriz.
04:39
It's not easy. It's very hard.
73
279150
2011
Kolay değil. Çok zor.
04:42
Pro-voice is hard because we are talking about things everyone's fighting about
74
282354
5828
Konuşma yanlısı olmak zor, çünkü biz ya herkesin tartıştığı, ya da kimsenin
04:48
or the things that no one wants to talk about.
75
288233
2387
konuşmak istemediği konuları konuşuyoruz.
04:51
I wish I could tell you that when you decide to be pro-voice, that you'll find
76
291409
6918
Keşke konuşma yanlısı olduğunuzda sizi dinleme ve hikaye anlatmanın
04:58
beautiful moments of breakthrough and gardens full of flowers,
77
298365
3677
harika aydınlanma anları yarattığı, şahane ilerlemelerin olduğu,
05:02
where listening and storytelling creates wonderful "a-ha" moments.
78
302615
3630
çiçeklerle dolu bir bahçenin beklediğini söyleyebilseydim.
05:07
I wish I could tell you that there would be a feminist welcoming party for you,
79
307220
4059
Keşke sizi feminist bir karşılama partisinin beklediğini,
05:11
or that there's a long-lost sisterhood of people who are just ready
80
311279
3362
ya da uzun zamandır kayıp bir kardeşliğin size her zaman
05:14
to have your back when you get slammed.
81
314641
2360
göz kulak olacağını söyleyebilseydim.
05:18
But it can be vulnerable and exhausting to tell our own stories
82
318301
4245
Ama kimse bizi umursamıyormuş gibi hissettiğimizde kendi hikayemizi anlatmak
05:22
when it feels like nobody cares.
83
322546
2329
incitici ve yorucu olabilir.
05:26
And if we truly listen to one another,
84
326520
4235
Eğer birbirimizi gerçekten dinlersek,
05:30
we will hear things that demand that we shift our own perceptions.
85
330755
5958
kendi algılarımızı değiştirmemizi gerektiren şeyler duyacağız.
05:37
There is no perfect time and there is no perfect place
86
337921
2906
Zor bir konuşmayı başlatmak için ne mükemmel bir zaman
05:40
to start a difficult conversation.
87
340827
2643
ne de mükemmel bir yer var.
05:43
There's never a time when everyone will be on the same page, share the same lens,
88
343811
5486
Herkesin aynı düşüncede olduğu, aynı bakış açısını ya da aynı tarihi
05:49
or know the same history.
89
349414
2206
paylaştığı bir zaman olmayacak.
05:53
So, let's talk about listening and how to be a good listener.
90
353153
5317
Öyleyse şimdi dinlemeyi ve nasıl iyi bir dinleyici olunacağını konuşalım.
05:58
There's lots of ways to be a good listener and I'm going to give you just a couple.
91
358650
3958
İyi bir dinleyici olmanın çok yolu var, ve ben size sadece birkaçını sunacağım.
06:02
One is to ask open-ended questions.
92
362905
2623
Bir tanesi açık uçlu sorular sormak.
06:05
You can ask yourself or someone that you know,
93
365807
2712
Kendinize, ya da tanıdığınız birine sorabilirsiniz
06:08
"How are you feeling?"
94
368519
3000
"Nasıl hissediyorsun?"
06:11
"What was that like?"
95
371519
1486
"Nasıldı?"
06:14
"What do you hope for, now?"
96
374166
2089
"Şimdi ne umut ediyorsun?"
06:18
Another way to be a good listener is to use reflective language.
97
378368
3971
İyi bir dinleyici olmanın diğer bir yolu yansıtıcı konuşmaktır.
06:22
If someone is talking about their own personal experience,
98
382757
2904
Eğer biri kendi deneyiminden bahsediyor ise
06:25
use the words that they use.
99
385661
2413
onların kullandığı kelimeleri kullanın.
06:28
If someone is talking about an abortion and they say the word "baby,"
100
388169
3318
Eğer biri kürtajı hakkında konuşuyor ve "bebek" diyorsa
06:31
you can say "baby."
101
391539
1504
siz de "bebek" diyebilirsiniz.
06:33
If they say "fetus," you can say "fetus."
102
393483
2067
"Cenin" diyorlarsa "cenin" diyebilirsiniz.
06:36
If someone describes themselves as gender queer to you,
103
396479
2740
Cinsel kimliğini tanımlamak istemeyenin cinsel kimliğini
06:39
you can say "gender queer."
104
399224
1690
tanımlamak zorunda değilsiniz.
06:41
If someone kind of looks like a he, but they say they're a she -- it's cool.
105
401782
3590
Eğer biri erkek gibi görünüyorsa, ama kendine kadın olarak hitap ediyorsa
06:45
Call that person a she.
106
405620
2167
siz de ona kadın olarak hitap edin.
06:48
When we reflect the language of the person who is sharing their own story,
107
408081
3537
Kendi hikayesini paylaşan kişinin dilini yansıttığımızda,
06:51
we are conveying that we are interested in understanding who they are
108
411647
5351
onların kim olduğuyla ilgilendiğimizin ve başlarından geçenleri
06:57
and what they're going through.
109
417029
1867
anladığımızın mesajını veriyoruz.
06:59
The same way that we hope people are interested in knowing us.
110
419745
4098
Tıpkı insanların bizi tanımak istemelerini umduğumuz gibi.
07:05
So, I'll never forget being in one of the Exhale counselor meetings,
111
425062
3411
Hiç unutmam, bir keresinde, Exhale danışma toplantılarından birindeyken,
07:08
listening to a volunteer talk about how she was getting a lot of calls
112
428473
3901
bir gönüllünün Tanrı hakkında konuşan Hristiyan kadınların onu ne kadar çok
07:12
from Christian women who were talking about God.
113
432374
2695
aradıklarından bahsetmesini dinliyordum.
07:16
Now, some of our volunteers are religious, but this particular one was not.
114
436114
3924
Şimdi, bazı gönüllülerimiz dindarlar, ama bu bahsettiğim kişi değildi.
07:20
At first, it felt a little weird for her to talk to callers about God.
115
440247
3891
İlk başta, arayanlarla Tanrı hakkında konuşmak ona garip gelmişti.
07:24
So, she decided to get comfortable.
116
444852
2430
O da rahatlamaya karar vermişti.
07:27
And she stood in front of her mirror at home, and she said the word "God."
117
447282
3855
Evde aynasının önünde durmuş ve "Tanrı" kelimesini söylemişti.
07:31
"God."
118
451671
704
"Tanrı."
07:32
"God."
119
452785
720
"Tanrı."
07:33
"God."
120
453505
720
"Tanrı."
07:34
"God."
121
454225
720
"Tanrı."
07:35
"God."
122
455325
702
"Tanrı."
07:36
"God."
123
456282
700
"Tanrı."
07:37
Over and over and over again until the word no longer felt strange
124
457801
3280
Tekrar ve tekrar, ta ki kelimenin kendi ağzından çıkması ona
07:41
coming out her mouth.
125
461081
2130
garip gelmeyene kadar.
07:43
Saying the word God did not turn this volunteer into a Christian,
126
463455
3870
Tanrı kelimesini sarfetmek bu gönüllüyü bir Hristiyana çevirmemişti,
07:47
but it did make her a much better listener of Christian women.
127
467395
4791
ama onu Hristiyan kadınlar için daha iyi bir dinleyici yapmıştı.
07:54
So, another way to be pro-voice is to share stories,
128
474693
3883
Konuşma yanlısı olmanın bir başka yolu da hikayeler paylaşmaktır
07:58
and one risk that you take on, when you share your story with someone else,
129
478576
4220
ve hikayenizi bir başkası ile paylaştığınızda aldığınız bir risk de,
08:02
is that given the same set of circumstances as you
130
482796
3187
sizinle aynı durumda olmuş olsalar da bu kişilerin
08:05
they might actually make a different decision.
131
485983
2595
farklı bir karara varabilecekleridir.
08:09
For example, if you're telling a story about your abortion,
132
489227
4196
Örneğin kürtajınız ile ilgili bir hikayenizi paylaşıyorsanız,
08:13
realize that she might have had the baby.
133
493423
2980
karşınızdaki bebeği dünyaya getirmiş olabilir.
08:18
She might have placed for adoption.
134
498284
1973
Ya da bebeği evlatlık vermiş olabilir.
08:21
She might have told her parents and her partner -- or not.
135
501790
3808
Anne babasına ve partnerine haber vermiş veya vermemiş olabilir.
08:26
She might have felt relief and confidence, even though you felt sad and lost.
136
506503
5712
Siz üzgün ve kaybolmuş hissederken o rahat ve özgüvenli hissetmiş olabilir.
08:32
This is okay.
137
512450
1787
Bu normal.
08:35
Empathy gets created the moment we imagine ourselves in someone else's shoes.
138
515723
5340
Empati kendimizi birinin yerine koyduğumuz anda oluşur.
08:41
It doesn't mean we all have to end up in the same place.
139
521606
3799
Aynı sonuçlara varmamızı gerektirmez.
08:46
It's not agreement, it's not sameness that pro-voice is after.
140
526729
5294
Konuşma yanlısı hareket anlaşma veya benzerlik amaçlamaz.
08:53
It creates a culture and a society that values what make us special and unique.
141
533207
5758
Bizi neyin özel ve benzersiz yaptığını önemseyen bir kültür ve topluluk yaratır.
08:59
It values what makes us human, our flaws and our imperfections.
142
539569
5061
Bizi neyin insan yaptığına değer verir, kusurlarımız ve eksikliklerimiz gibi.
09:04
And this way of thinking allows us to see our differences with respect,
143
544932
4585
Bu düşünce tarzı bizim farklılıklarımızı saygıyla görmemizi sağlar,
09:09
instead of fear.
144
549551
1674
korkunun yerine.
09:12
And it generates the empathy that we need
145
552386
2214
Bizim birbirimizi incitmeye çalıştığımız
09:14
to overcome all the ways that we try to hurt one another.
146
554600
3426
tüm yolları aşmamız için ihtiyacımız olan empatiyi yaratır.
09:18
Stigma, shame, prejudice, discrimination, oppression.
147
558026
5551
Lekeleme, utanç, önyargı, ayrımcılık, baskı gibi yollar.
09:24
Pro-voice is contagious, and the more it's practiced
148
564690
4880
Konuşma yanlısı olmak bulaşıcı, ve uygulandıkça
09:29
the more it spreads.
149
569603
1590
daha da yayılıyor.
09:35
So, last year I was pregnant again.
150
575149
2754
Geçen yıl yine hamileydim.
09:38
This time I was looking forward to the birth of my son.
151
578253
3296
Bu sefer oğlumun doğumunu dört gözle bekliyordum.
09:42
And while pregnant, I had never been asked how I was feeling so much in all my life.
152
582350
6536
Hamileyken, daha önce hiç bu kadar nasıl hissettiğim sorulmamıştı.
09:48
(Laughter)
153
588927
1135
(Kahkahalar)
09:50
And however I replied, whether I was feeling wonderful and excited
154
590346
4020
Müthiş hissetsem de, heyecanlı da olsam, korkmuş ya da telaşlanmış da olsam,
09:54
or scared and totally freaked out,
155
594408
2744
nasıl cevaplarsam cevaplayayım
09:57
there was always someone there giving me a "been there" response.
156
597217
4361
her zaman bana "ben de bu yollardan geçtim" tavsiyesi veren biri vardı.
10:01
It was awesome.
157
601578
1587
Müthişti.
10:03
It was a welcome, yet dramatic departure from what I experience
158
603350
5170
Kürtajım ile ilgili karışık duygularım hakkında konuşurken yaşadıklarıma
10:08
when I talk about my mixed feelings of my abortion.
159
608520
3608
hem bir merhaba, hem de dramatik bir vedaydı.
10:13
Pro-voice is about the real stories of real people
160
613087
3777
Konuşma yanlısı, kürtaj ve diğer bütün politikleştirilip lekelenmiş konuların
10:16
making an impact on the way abortion
161
616864
2580
nasıl anlaşılıp tartışıldığını değiştiren
10:19
and so many other politicized and stigmatized issues
162
619444
4098
gerçek insanlar ve onların
10:23
are understood and discussed.
163
623542
2100
gerçek hikayeleridir.
10:25
From sexuality and mental health to poverty and incarceration.
164
625857
4452
Cinsellik ve zihinsel sağlıktan yoksulluk ve tutuklu yargılanmaya.
10:31
Far beyond definition as single right or wrong decisions,
165
631562
3488
Tek doğru ya da yanlış kararlarla tanımlanamayan tecrübelerimiz
10:35
our experiences can exist on a spectrum.
166
635050
3385
bir spektrumda var olabilirler.
10:40
Pro-voice focuses that conversation on human experience
167
640478
4322
Konuşma yanlısı, insan deneyimleri hakkındaki bu görüşe odaklanır
10:44
and it makes support and respect possible for all.
168
644800
4896
ve herkes için destek ve saygıyı mümkün kılar.
10:50
Thank you.
169
650755
1426
Teşekkürler.
10:52
(Applause)
170
652390
2809
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7