Sarah Kaminsky: My father the forger

Sarah Kaminsky: Babam bir kalpazan

50,889 views ・ 2011-09-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: federica bonaldi Reviewer: Thomas VANDENBOGAERDE
0
0
7000
Çeviri: Tuba Şahin Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
I am the daughter of a forger,
1
16260
2916
Ben bir kalpazanın kızıyım,
00:19
not just any forger ...
2
19176
1945
öyle diğer kalpazanlar gibi değil...
00:21
When you hear the word "forger," you often understand "mercenary."
3
21121
2917
"Kalpazan" sözcüğünü duyduğunuzda "paragöz" aklınıza gelir.
00:24
You understand "forged currency," "forged pictures."
4
24038
3522
"Sahte para", "sahte resimler" aklınıza gelir.
00:27
My father is no such man.
5
27560
2312
Benim babam öyle biri değil.
00:29
For 30 years of his life,
6
29872
1188
Hayatının 30 yılında,
00:31
he made false papers --
7
31060
2702
sahte evraklar hazırladı--
00:33
never for himself, always for other people,
8
33762
1945
asla kendisi için değil, her zaman başka insanlar için,
00:35
and to come to the aid of the persecuted and the oppressed.
9
35707
3889
zulüm gören ve ezilenlerin yardımına koştu.
00:39
Let me introduce him.
10
39596
2164
Sizi onunla tanıştırayım.
00:41
Here is my father at age 19.
11
41760
3000
Burada babam 19 yaşında.
00:44
It all began for him during World War II,
12
44760
4000
Onun için herşey İkinci Dünya Savaşı sırasında,
00:48
when at age 17 he found himself thrust
13
48760
2000
17 yaşında kendisini
00:50
into a forged documents workshop.
14
50760
1700
sahte evrak atölyesine sığınırken bulduğunda başladı.
00:52
He quickly became the false papers expert of the Resistance.
15
52460
4500
Çok hızlı bir biçimde sahte evrak uzmanı oldu.
00:56
And it's not a banal story --
16
56960
1800
Bu sıradan bir hikaye değildir--
00:58
after the liberation he continued
17
58760
3000
kurtuluştan sonra 70 lere kadar
01:01
to make false papers until the '70s.
18
61760
3100
sahte evrak hazırlamaya devam etti.
01:04
When I was a child
19
64860
1650
Küçükken
01:06
I knew nothing about this, of course.
20
66510
2148
konu hakkında hiçbir bilgim yoktu tabi ki.
01:08
This is me in the middle making faces.
21
68658
2502
Ortadaki, dil çıkaran benim.
01:11
I grew up in the Paris suburbs
22
71160
2332
Paris'in banliyölerinde büyüdüm
01:13
and I was the youngest of three children.
23
73492
3889
ve üç kardeşin en küçüğüydüm.
01:17
I had a "normal" dad like everybody else,
24
77381
2890
Herkes gibi benim de "normal" bir babam vardı,
01:20
apart from the fact that he was 30 years older than ...
25
80271
1945
benden 30 yaş büyük olması dışında...
01:22
well, he was basically old enough to be my grandfather.
26
82216
3889
aslında, büyükbabam olabilecek kadar yaşlıydı.
01:26
Anyway, he was a photographer and a street educator,
27
86105
2955
Herneyse, o bir fotoğrafçı ve sokak eğitimcisiydi,
01:29
and he always taught us to obey the law very strictly.
28
89060
3600
ve her zaman bize katı bir biçimde kurallara uymamızı öğretti.
01:32
And, of course, he never talked about his past life
29
92660
2300
Ve tabiki bir kalpazan olduğu zamanlar hakkında
01:34
when he was a forger.
30
94960
2200
hiç konuşmadı.
01:37
There was, however, an incident I'm going to tell you about,
31
97160
2559
Buna rağmen size anlatacağım bir olay var
01:39
that perhaps could have led me suspect something.
32
99719
2917
belki de bu olay birşeylerden şüphe etmeme yol açmış olabilir.
01:42
I was in high school and got a bad grade,
33
102636
2917
Lisedeydim ve düşük bir not almıştım,
01:45
a rare event for me,
34
105553
1945
benim için nadir bir olaydı,
01:47
so I decided to hide it from my parents.
35
107498
2945
bu yüzden bunu ailemden saklamaya karar verdim.
01:50
In order to do that, I set out to forge their signature.
36
110443
3889
Bunu yapabilmek için onların imzasını taklit etmeye koyuldum.
01:54
I started working on my mother's signature,
37
114332
3128
Annemin imzası üzerinde çalışmaya başladım,
01:57
because my father's is absolutely impossible to forge.
38
117460
2707
çünkü babamınki taklit edilemeyecek kadar imkansızdır.
02:00
So, I got working. I took some sheets of paper
39
120167
2917
Böylece, çalışmalara başladım, birkaç yaprak kağıt aldım
02:03
and started practicing, practicing, practicing,
40
123084
2917
ve pratik yapmaya başladım, düzgün bir imza elde
02:06
until I reached what I thought was a steady hand,
41
126002
1944
ettiğimi düşünene kadar denedim, denedim..
02:07
and went into action.
42
127946
1944
ve harekete geçtim.
02:09
Later, while checking my school bag,
43
129891
2369
Sonra, annem okul çantamı karıştırırken
02:12
my mother got hold of my school assignment and immediately saw that the signature was forged.
44
132260
3492
okul belgesini buldu ve hemen imzanın sahte olduğunu gördü.
02:15
She yelled at me like she never had before.
45
135752
1945
Bana daha önce hiç bağırmadığı kadar bağırdı .
02:17
I went to hide in my bedroom, under the blankets,
46
137697
2917
Odama, battaniyenin altına saklanmaya gittim
02:20
and then I waited for my father to come back from work
47
140614
2945
ve sonra da babamın işten dönmesini bekledim
02:23
with, one could say, much apprehension.
48
143559
1890
daha çok korkuyla beklediğim de denilebilir.
02:25
I heard him come in.
49
145449
1972
Geldiğini duydum.
02:27
I remained under the blankets. He entered my room,
50
147421
3917
Battaniyenin altında kaldım. Odama girdi,
02:31
sat on the corner of the bed,
51
151338
1945
yatağın köşesine oturdu,
02:33
and he was silent, so I pulled the blanket from my head,
52
153283
2890
ve sessizdi, bu yüzden battaniyeyi başımdan çektim,
02:36
and when he saw me he started laughing.
53
156173
2917
beni gördüğünde gülmeye başladı.
02:39
He was laughing so hard, he could not stop and he was holding my assignment in his hand.
54
159090
2917
O kadar çok gülüyordu ki gülmeyi durduramıyordu ve elinde benim belgem duruyordu.
02:42
Then he said, "But really, Sarah, you could have worked harder! Can't you see it's really too small?"
55
162007
4353
Sonra dedi ki: "Ama gerçekten Sarah üzerinde daha fazla çalışabilirdin! Görmüyor musun bu gerçekten çok küçük"
02:46
Indeed, it's rather small.
56
166360
5900
Gerçekten birazcık küçüktü.
02:52
I was born in Algeria.
57
172260
2000
Cezayir'de doğdum.
02:54
There I would hear people say my father was a "moudjahid"
58
174260
3305
Orası insanların babama "mücahit" dediğini duyacağım yerdi
02:57
and that means "fighter."
59
177565
1195
ve bu "savaşçı" demekti.
02:58
Later on, in France, I loved eavesdropping on grownups' conversations,
60
178760
4584
Sonrasında, Fransa'da büyüklerin konuşmalarına kulak kabartmayı sevdim,
03:03
and I would hear all sorts of stories about my father's previous life,
61
183344
2917
ve babamın önceki yaşamı hakkında hikayeler duyacaktım,
03:06
especially that he had "done" World War II,
62
186261
2918
özellikle de 2. Dünya Savaşında "yaptıklarını"
03:09
that he had "done" the Algerian war.
63
189179
1944
Cezayir savaşında "yaptıklarını".
03:11
And in my head I would be thinking that "doing" a war meant being a soldier.
64
191123
2918
Ve kafamda "savaşıyorsa" o bir askerdir diye düşünecektim.
03:14
But knowing my father, and how he kept saying that he was a pacifist and non-violent,
65
194041
3917
Fakat babamı tanıdığımdan ve sürekli nasıl pasifist ve şiddet karşıtı olduğunu söylediğinden
03:17
I found it very hard to picture him with a helmet and gun.
66
197958
3302
onu başında miğfer ve elinde silahla canlandırmak çok zordu.
03:21
And indeed, I was very far from the mark.
67
201260
2000
Ve gerçekten ikonuya çok uzaktım.
03:23
One day, while my father was working on a file
68
203260
3200
Birgün babam, Fransız kimliğimizi elde etmek için
03:26
for us to obtain French nationality,
69
206460
3166
bir dosya üzerinde çalışırken,
03:29
I happened to see some documents
70
209626
1945
ilgimi çeken
03:31
that caught my attention.
71
211571
2417
bazı belgelerle karşılaştım.
03:33
These are real!
72
213988
1672
Bunlar gerçek!
03:35
These are mine, I was born an Argentinean.
73
215660
2718
Bunlar benim, Arjantinli olarak doğmuşum.
03:38
But the document I happened to see
74
218378
1782
Fakat bulduğum bu belgeler
03:40
that would help us build a case for the authorities
75
220160
2107
yetkililer için örnek oluşturmamıza yardım edecek
03:42
was a document from the army
76
222267
2693
babamın gizli servisler adına
03:44
that thanked my father for his work
77
224960
3169
yaptığı çalışmalar için
03:48
on behalf of the secret services.
78
228129
1919
ordudan aldığı teşekkür belgesiydi.
03:50
And then, suddenly, I went "wow!"
79
230048
2917
Sonra aniden dedim ki :"Vay Canına!"
03:52
My father, a secret agent?
80
232965
1695
Babam bir gizli ajan mı?
03:54
It was very James Bond.
81
234660
2166
Tam James Bond gibiydi.
03:56
I wanted to ask him questions, which he didn't answer.
82
236826
4889
Ona sorular sormak istedim ama cevaplamadı.
04:01
And later, I told myself that
83
241715
2945
Ve sonra, kendime dedim ki
04:04
one day I would have to question him.
84
244660
2600
bir gün onu sorgulayacağım.
04:07
And then I became a mother and had a son,
85
247260
2151
Daha sonra anne oldum, bir oğlum oldu,
04:09
and finally decided it was time -- that he absolutely had to talk to us.
86
249411
3149
ve sonunda zamanı geldiğine karar verdim--artık bizimle konuşmak zorundaydı.
04:12
I had become a mother
87
252560
2000
Ben anne olmuştum
04:14
and he was celebrating his 77th birthday,
88
254560
2000
ve o 77. doğumgününü kutluyordu,
04:16
and suddenly I was very, very afraid.
89
256560
2300
birden çok ama çok korktum.
04:18
I feared he'd go
90
258860
2248
Gitmesinden
04:21
and take his silences with him,
91
261108
1945
sırlarıyla birlikte
04:23
and take his secrets with him.
92
263053
1944
sessizliğiyle gitmesinden korktum.
04:24
I managed to convince him that it was important for us,
93
264997
2363
Bunun bizim, muhtemelen diğer insanlar için de
04:27
but possibly also for other people
94
267360
1527
önemli olduğuna onu ikna etmeyi başardım,
04:28
that he shared his story.
95
268887
1945
ki o da hikayesini paylaştı.
04:30
He decided to tell it to me
96
270832
1944
Bana anlatmaya karar verdi
04:32
and I made a book,
97
272776
1284
ve ben de bunlardan bir kitap yazdım
04:34
from which I'm going to read you some excerpts later.
98
274060
2606
ki size kitaptan bazı bölümleri daha sonra okuyacağım.
04:36
So, his story. My father was born in Argentina.
99
276666
2917
İşte onun hikayesi. Babam Arjantin'de doğdu.
04:39
His parents were of Russian descent.
100
279583
1945
Annesi ve babası Rus asıllı idi.
04:41
The whole family came to settle in France in the '30s.
101
281528
3917
Tüm aile 30larda Fransa'ya yerleşmeye geldi
04:45
His parents were Jewish, Russian and above all, very poor.
102
285446
4814
Ailesi Yahudi, Rus'du, ve dahası çok fakirlerdi.
04:50
So at the age of 14 my father had to work.
103
290260
3000
Bu nedenle babam 14 yaşında çalışmak zorunda kaldı.
04:53
And with his only diploma,
104
293260
1200
Sadece diplomasıyla,
04:54
his primary education certificate,
105
294460
1300
ilkokul diplomasıyla,
04:55
he found himself working at a dyer - dry cleaner.
106
295760
2500
kendini boyacıda-kuru temizlemede çalışırken buldu.
04:58
That's where he discovered something totally magical,
107
298260
3200
Burası onun tamamiyle sihirli birşey keşfettiği yerdi
05:01
and when he talks about it, it's fascinating --
108
301460
1800
ve anlattıkça büyüleniyordu--
05:03
it's the magic of dyeing chemistry.
109
303260
2800
bu boya kimyasının sihriydi.
05:06
During that time the war was happening
110
306060
1800
Bu sırada savaş devam ediyordu ve
05:07
and his mother was killed when he was 15.
111
307860
2867
babam 15 yaşındayken annesi öldürülmüştü.
05:10
This coincided with the time when
112
310728
2532
Bu kendi bedenini ve ruhunu
05:13
he threw himself body and soul into chemistry
113
313260
2000
kimyaya adadığı zamana denk geldi.
05:15
because it was the only consolation for his sadness.
114
315260
2700
çünkü acısının tek tesellisi buydu.
05:17
All day he would ask many questions to his boss
115
317960
3463
Tüm gün patronuna öğrenmek, daha fazla bilgi toplamak için
05:21
to learn, to accumulate more and more knowledge,
116
321424
2836
sorular soracak,
05:24
and at night, when no one was looking,
117
324260
1500
ve geceleyin kimse bakmıyorken,
05:25
he'd put his experience to practice.
118
325760
2200
öğrendiklerini uygulamaya geçirecekti.
05:27
He was mostly interested in ink bleaching.
119
327960
5100
Babam daha çok mürekkep ağartmayla ilgileniyordu.
05:33
All this to tell you
120
333060
2200
Bütün bunları size anlatmamın sebebi
05:35
that if my father became a forger, actually,
121
335260
2500
eğer babam bir kalpazan olduysa aslında
05:37
it was almost by accident.
122
337760
2000
bu tamamiyle bir rastlantı sonucudur.
05:39
His family was Jewish, so they were hounded.
123
339760
2500
Ailesi Yahudiydi ve bu sebeble kovulmuşlardı.
05:42
Finally they were all arrested and taken to the Drancy camp
124
342260
3000
En sonunda hepsi yakalandı ve Drancy Kampına götürüldü
05:45
and they managed to get out at the last minute thanks to their Argentinean papers.
125
345260
3200
ve Arjantin belgeleri sayesinde son anda oradan kurtulmayı başarabildiler.
05:48
Well, they were out,
126
348460
1135
Artık dışarıdaydılar,
05:49
but they were always in danger. The big "Jew" stamp was still on their papers.
127
349596
2916
ama her zaman tehlike içindeydiler. Belgelerinde hala büyük "Yahudi" damgası duruyordu.
05:52
It was my grandfather who decided they needed false documents.
128
352513
3247
Sahte evraklara ihtiyaçları olduğuna karar veren büyükbabamdı.
05:55
My father had been instilled with such respect for the law
129
355760
3500
Zulüm görmüş olmasına rağmen babama
05:59
that although he was being persecuted,
130
359260
2000
kanunlara saygılı olması gerektiği aşılanmıştı,
06:01
he'd never thought of false papers.
131
361260
2000
babam sahte evrakları hiç düşünmemişti.
06:03
But it was he who went to meet a man from the Resistance.
132
363260
3000
Fakat Direnişçiler'den bir adamla görüşmeye giden babamdı.
06:06
In those times documents had hard covers,
133
366260
2500
O zamanlardaki belgelerin
06:08
they were filled in by hand,
134
368760
1500
el yazısı ile yazılmış
06:10
and they stated your job.
135
370260
3000
ne iş yaptığınızı gösteren ciltleri vardı.
06:13
In order to survive, he needed
136
373260
2200
Hayatta kalması için,
06:15
to be working. He asked the man
137
375460
2000
çalışıyor olması gerekiyodu. Adamdan
06:17
to write "dyer."
138
377460
1800
"boyacı" diye yazmasını istedi.
06:19
Suddenly the man looked very, very interested.
139
379260
3000
Aniden adam çok hem de çok ilgili baktı.
06:22
As a "dyer," do you know how to bleach ink marks?
140
382260
3200
"Boyacı" olduğuna göre, mürekkep işaretlerini nasıl sileceğini biliyor musun?
06:25
Of course he knew.
141
385460
2300
Tabiki biliyordu.
06:27
And suddenly the man started explaining that
142
387760
1800
Birden adam şunu açıklamaya çalıştı
06:29
actually the whole Resistance had a huge problem:
143
389560
2700
gerçekte tüm Direnişçilerin büyük bir problemi vardı:
06:32
even the top experts
144
392260
2600
en gözde uzmanlar bile
06:34
could not manage to bleach an ink, called "indelible,"
145
394860
3600
"silinemez" denilen "Waterman" mavi mürekkep lekesini
06:38
the "Waterman" blue ink.
146
398460
2200
beyazlatmayı başaramıyorlardı.
06:40
And my father immediately replied that he knew exactly
147
400660
3900
Babam hemen tam olarak nasıl
06:44
how to bleach it.
148
404560
1200
beyazlatıldığını bildiğini söyledi.
06:45
Now, of course, the man was very impressed with this young man of 17
149
405760
3200
Adam kendisine hemen formulü verebilecek olan 17 yaşındaki bu gençten
06:48
who could immediately give him the formula, so he recruited him.
150
408960
3800
şüphesiz etkilenmişti, bu yüzden onu işe aldı.
06:52
And actually, without knowing it, my father had invented something
151
412760
3000
Babam aslında bilmeden birşey icat etti
06:55
we can find in every schoolchild's pencil case:
152
415760
2650
her okul çocuğunun kalem kutusunda bulabiliriz:
06:58
the so-called "correction pen."
153
418410
2850
"düzeltme kalemi."
07:01
(Applause)
154
421760
5000
(Alkışlar)
07:07
But it was only the beginning.
155
427260
1400
Ama bu sadece bir başlangıçtı.
07:08
That's my father.
156
428660
1600
Bu babam.
07:10
As soon as he got to the lab,
157
430260
1500
Laboratuara gelir gelmez,
07:11
even though he was the youngest,
158
431760
1400
en gençleri olmasına rağmen
07:13
he immediately saw that there was a problem with the making of forged documents.
159
433160
2900
sahte evrak hazırlamada bir problem olduğu hemen anladı.
07:16
All the movements stopped at falsifying.
160
436060
2900
Gerçek belgeleri değiştirmek için yaptıkları tüm hamleler durduruluyordu.
07:18
But demand was ever-growing
161
438960
2600
Fakat talep de hızla artıyordu ve
07:21
and it was difficult to tamper with existing documents.
162
441560
2600
mevcut belgeleri değiştirmek zordu.
07:24
He told himself it was necessary to make them from scratch.
163
444160
1500
Kendi kendine herşeyi sıfırdan yapmak gerek dedi.
07:25
He started a press. He started photoengraving.
164
445660
2800
Baskıya başladı. Fotoğraf klişesi yapmaya başladı.
07:28
He started making rubber stamps.
165
448460
1600
Lastik damgalar yapmaya başladı.
07:30
He started inventing all kind of things --
166
450060
1800
Her türlü şeyin icadına başladı--
07:31
with some materials he invented a centrifuge using a bicycle wheel.
167
451860
3400
bazı materyallerle bisiklet tekerleği kullanarak santrifüjü buldu.
07:35
Anyway, he had to do all this
168
455260
2000
Herneyse, O bunların hepsini yapmak zorundaydı
07:37
because he was completely obsessed with output.
169
457260
2800
çünkü babam sonuçlarla tamamiyle kafayı bozmuştu.
07:40
He had made a simple calculation:
170
460060
2200
Basit bir hesaplama yaptı:
07:42
In one hour he could make 30 forged documents.
171
462260
3100
Bir saat içerisinde 30 sahte evrak hazırlayabiliyordu.
07:45
If he slept one hour, 30 people would die.
172
465360
4400
Eğer bir saat uyursa 30 insan ölebilirdi.
07:49
This sense of
173
469760
3000
Diğer insanların
07:52
responsibility for other people's lives when he was just 17 --
174
472760
3200
hayatları için sadece 17 yaşındayken bu sorumluluk duygusu--
07:55
and also his guilt for being a survivor,
175
475960
3000
ve ayrıca arkadaşları kaçamazken kendisi kamptan kaçtığı için
07:58
since he had escaped the camp when his friends had not --
176
478960
3600
hayatta kalmasının suçluluğu
08:02
stayed with him all his life.
177
482560
2252
tüm hayatı boyunca peşini bırakmadı.
08:04
And this is maybe what explains why, for 30 years,
178
484813
2917
Belki bu 30 yıldır, her türlü fedakarlıklar pahasına
08:07
he continued to make false papers
179
487731
2629
neden sahte evrak yapmaya
08:10
at the expense of all kinds of sacrifices.
180
490360
2300
devam ettiğini açıklar.
08:12
I'd like to talk about those sacrifices,
181
492660
900
Size bu fedakarlıklardan bahsetmek istiyorum,
08:13
because there were many.
182
493560
1900
çünkü çoklardı.
08:15
There were obviously financial sacrifices
183
495460
2500
Açıkçası, maddi fedakarlıklar vardı
08:17
because he always refused to be paid.
184
497960
1800
çünkü babam kendisine para ödenmesini kabul etmiyordu.
08:19
To him, being paid would have meant being a mercenary.
185
499760
2700
Ona göre, para almak paragöz olmak demekti.
08:22
If he had accepted payment,
186
502460
1600
Eğer ödemeyi kabul etseydi,
08:24
he wouldn't be able to say "yes" or "no"
187
504060
1800
haklı yada hasız bir nedene inanmasına bağlı olarak
08:25
depending on what he deemed a just or unjust cause.
188
505860
2400
"evet" ya da "hayır" diyemeyebilirdi.
08:28
So he was a photographer by day,
189
508260
1900
Bu yüzden 30 yıldır, gündüzleri bir fotoğrafçı,
08:30
and a forger by night for 30 years.
190
510160
1600
akşamları da kalpazandı.
08:31
He was broke all of the time.
191
511760
2000
Her zaman parasızdı.
08:33
Then there were the emotional sacrifices:
192
513760
3000
Sonra duygusal fedakalıklar oldu:
08:36
How can one live with a woman while having so many secrets?
193
516760
3000
Biri, bu kadar çok sırrı varken nasıl bir kadınla beraber yaşayabilir?
08:39
How can one explain what one does at night in the lab, every single night?
194
519760
4200
Biri geceleyin laboratuarda ne yaptığını nasıl açıklayabilir, her bir gece?
08:43
Of course, there was another kind of sacrifice
195
523960
3300
Benim daha sonra anladığım ailesini de içeren
08:47
involving his family that I understood much later.
196
527260
3400
başka türlü fedakarlıklar da oldu tabiki.
08:50
One day my father introduced me to my sister.
197
530660
3100
Bir gün babam beni kız kardeşimle tanıştırdı.
08:53
He also explained to me that I had a brother, too,
198
533760
4000
Daha sonra bana bir erkek kardeşimin olduğunu da söyledi,
08:57
and the first time I saw them I must have been three or four,
199
537760
6000
onları ilk gördüğümde sanırım üç ya da dört yaşında olmalıydım
09:03
and they were 30 years older than me.
200
543760
1800
benden 30 yaş büyüklerdi
09:05
They are both in their sixties now.
201
545560
5500
Şimdi her ikiside altmışlarında.
09:11
In order to write the book,
202
551060
2700
Bu kitabı yazmak için,
09:13
I asked my sister questions. I wanted to know who my father was,
203
553760
3500
kız kardeşime sorular sordum. Babamın kim olduğunu bilmek istedim,
09:17
who was the father she had known.
204
557260
1500
onun bildiği babası kimdi,
09:18
She explained that the father that she'd had
205
558760
4100
Babalarının Pazar günü geleceğini
09:22
would tell them he'd come and pick them up on Sunday to go for a walk.
206
562860
4200
ve onları alıp gezmeye götüreceğini söylediğini anlattı.
09:27
They would get all dressed up and wait for him,
207
567060
2600
Hepsi kıyafetlerini giyip onu beklemiş,
09:29
but he would almost never come.
208
569660
1800
ama o asla gelmemiş.
09:31
He'd say, "I'll call." He wouldn't call.
209
571460
3300
"Arayacağım" demiş. Aramamış.
09:34
And then he would not come.
210
574760
2000
Sonra gelmemiş de.
09:36
Then one day he totally disappeared.
211
576760
3300
Bir gün tatmiyle gözden kaybolmuş.
09:40
Time passed,
212
580060
1400
Zaman geçti ve
09:41
and they thought he had surely forgotten them,
213
581460
3200
onlar babalarının kendilerini unuttuğunu düşündüler
09:44
at first.
214
584660
1600
ilk önce.
09:46
Then as time passed,
215
586260
1500
Daha sonra zaman geçtikçe,
09:47
at the end of almost two years, they thought,
216
587760
2000
hemen hemen iki yılın sonunda,
09:49
"Well, perhaps our father has died."
217
589760
3200
"Pekala, belki de babamız öldü" diye düşündüler.
09:52
And then I understood
218
592960
2300
Sonra anladım ki
09:55
that asking my father so many questions
219
595260
2900
babama bu kadar fazla soru sormak
09:58
was stirring up a whole past he probably didn't feel like talking about
220
598160
2800
muhtemelen hakkında konuşmak istemediği geçmişini karıştırıyordu
10:00
because it was painful.
221
600960
1600
çünkü acı veriyordu.
10:02
And while my half brother and sister thought they'd been abandoned,
222
602560
4700
Üvey kız ve erken kardeşlerim terkedildiklerini
10:07
orphaned,
223
607260
1700
öksüz kaldıklarını düşünürken,
10:08
my father was making false papers.
224
608960
2300
babam sahte evrakları hazırlıyordu.
10:11
And if he did not tell them, it was of course to protect them.
225
611260
3500
Eğer bunu onlara söylemediyse, şüphesiz ki onları korumak içindi.
10:14
After the liberation he made false papers
226
614760
1800
Kurtuluştan sonra, toplama kampından sağ kurtulanların
10:16
to allow the survivors of concentration camps to immigrate to Palestine
227
616560
2900
İsrail'in kuruluşundan önce Filistin'e göç etmesini sağlayacak
10:19
before the creation of Israel.
228
619460
1900
sahte evraklar hazırladı.
10:21
And then, as he was a staunch anti-colonialist,
229
621360
2400
Sadık bir sömürgecilik karşıtı olduğu için
10:23
he made false papers for Algerians during the Algerian war.
230
623760
3500
Cezayir savaşı sırasında Cezayirliller için sahte evraklar yaptı.
10:27
After the Algerian war,
231
627260
2600
Cezayir savaşından sonra,
10:29
at the heart of the international resistance movements,
232
629860
2600
uluslararası direniş hareketlerinin kalbinde
10:32
his name circulated
233
632460
1700
ismi yayıldı
10:34
and the whole world came knocking at his door.
234
634160
2300
ve tüm dünya onun kapısını çaldı.
10:36
In Africa there were countries fighting for their independence:
235
636460
3500
Afrika'da bağımsızlıkları için savaşan ülkeler vardı:
10:39
Guinea, Guinea-Bissau, Angola.
236
639960
3000
Gine, Gine-Biassu, Angola.
10:42
And then my father connected with Nelson Mandela's anti-apartheid party.
237
642960
4500
ve babam Nelson Mandela'nın ayrımcılık karşıtı partisine üye oldu.
10:47
He made false papers for persecuted black South Africans.
238
647460
3500
Zulüm gören siyah Güney Afrikalılar için sahte evraklar yaptı.
10:50
There was also Latin America.
239
650960
1800
Bir de Latin Amerika vardı.
10:52
My father helped those who resisted dictatorships
240
652760
2700
Babam, Dominik Cumhuriyeti ve Haiti diktatörlüklerine direnen
10:55
in the Dominican Republic, Haiti,
241
655460
1900
insanlara yardım etti.
10:57
and then it was the turn of Brazil, Argentina, Venezuela, El Salvador, Nicaragua,
242
657360
6100
ve sıra Brezilya, Arjantin, Venezuela, El Salvador, Nikaragua,
11:03
Colombia, Peru, Uruguay, Chile and Mexico.
243
663460
5600
Kolombiya, Peru, Uruguay, Şili ve Meksika'daydı.
11:09
Then there was the Vietnam War.
244
669060
1700
Sonra Vietnam savaşı vardı.
11:10
My father made false papers for the American deserters
245
670760
2300
Vietnamlılara karşı silahlanmak istemeyen
11:13
who did not wish to take up arms against the Vietnamese.
246
673060
3200
Amerikalı asker kaçakları için sahte evrak hazırladı.
11:16
Europe was not spared either.
247
676260
2000
Avrupa da kurtulmuş değildi.
11:18
My father made false papers for the dissidents
248
678260
2141
Babam, İspanya'da ki Franco'ya karşı muhalifler için
11:20
against Franco in Spain, Salazar in Portugal,
249
680402
3758
Portekiz'deki Salazar karşıtı muhalifler için
11:24
against the colonels' dictatorship in Greece,
250
684160
4992
Yunanistan'da albayların diktatörlüğüne karşı, Fransa'da bile
11:29
and even in France.
251
689153
1707
sahte evraklar hazırladı.
11:30
There, just once, it happened in May of 1968.
252
690860
3154
Sadece bir kez 1968'in Mayıs ayında birşey oldu.
11:34
My father watched, benevolently, of course,
253
694015
2645
Babam elbette ki yardımsever bir şekilde
11:36
the demonstrations of the month of May,
254
696660
2800
mayıs ayı gösterilerini izledi,
11:39
but his heart was elsewhere, and so was his time
255
699460
2300
ama kalbi başka bir yerdeydi, zamanı da
11:41
because he had over 15 countries to serve.
256
701760
3500
çünkü hizmet edeceği 15 ülke daha vardı.
11:45
Once, though, he agreed to make false papers
257
705260
2368
Birkez daha, tanıyabileceğiniz biri için
11:47
for someone you might recognize.
258
707629
1943
sahte evrak hazırlamayı kabul etti.
11:49
(Laughter)
259
709573
2916
(Gülüşmeler)
11:52
He was much younger in those days,
260
712490
1620
O zamanlarda daha genç idi
11:54
and my father agreed to make false papers
261
714110
2150
babam onun bir toplantıya gelip konuşabilmesi
11:56
to enable him to come back and speak at a meeting.
262
716260
3036
için sahte evrak yapmayı kabul etti.
11:59
He told me that those false papers were the most media-relevant
263
719297
4963
Bana dedi ki bu sahte evraklar medya ile alakalı ve
12:04
and the least useful he'd had to make in all his life.
264
724260
3500
yapmak zorunda olduğu en yararsız şeydi.
12:07
But, he agreed to do it,
265
727760
1500
Daniel Cohn-Bendit'in hayatı
12:09
even though Daniel Cohn-Bendit's life was not in danger,
266
729260
3400
tehlikede olmamasına rağmen bunu yapmayı kabul etti
12:12
just because
267
732660
2194
çünkü bu
12:14
it was a good opportunity
268
734855
1405
otoritelerle dalga geçmek için
12:16
to mock the authorities,
269
736260
2484
sınırlardan daha geçirgen
12:18
and to show them that there's nothing more porous than borders --
270
738745
3015
birşey olmadığını--fikirlerin sınırları olmadığını
12:21
and that ideas have no borders.
271
741760
4500
göstermek için iyi bir fırsattı.
12:26
All my childhood,
272
746260
2000
Tüm çocukluğum,
12:28
while my friends' dads would tell them Grimm's fairy tales,
273
748260
4097
arkadaşlarımın babaları onlara Grimm'in peri masalları anlatırken
12:32
my father would tell me stories about very unassuming heroes
274
752358
3889
babam bana, mucizeler yaratmayı başaran
12:36
with unshakeable utopias
275
756248
2916
sarsılmaz ütopyaları olan
12:39
who managed to make miracles.
276
759165
2916
fazlaca alçakgönüllü kahramanlar hakkında hikayeler anlatırdı
12:42
And those heroes did not need an army behind them.
277
762082
3978
Ve bu kahramanların orduya ihtiyaçları yoktu.
12:46
Anyhow, nobody would have followed them,
278
766060
2500
Zaten, inançlı ve cesaretli bir avuç erkek ve kadın dışında
12:48
except for a handful [of] men and women of conviction and courage.
279
768560
3245
onları kimse takip etmeyecekti.
12:51
I understood much later
280
771806
1254
Daha sonra anladım ki
12:53
that actually it was his own story my father would tell me to get me to sleep.
281
773060
3607
babamın uykuya dalmam için anlattığı hikaye, aslında kendi hikayesiymiş.
12:56
I asked him whether, considering the sacrifices he had to make,
282
776668
2916
Yapmak zorunda kaldığı fedakarlıkları göz önünde bulundurarak
12:59
he ever had any regrets.
283
779585
1944
babama hiç pişman olup olmadığını sordum.
13:01
He said no.
284
781530
1730
Hayır dedi.
13:03
He told me that he would have been unable
285
783260
2159
Hiçbirşey yapmadan adaletsizliğe tanık olamayacağını
13:05
to witness or submit to injustice without doing anything.
286
785420
2916
ya da teslim olamayacağını söyledi.
13:08
He was persuaded, and he's still convinced
287
788337
3023
Başka bir dünyanın mümkün olduğuna--
13:11
that another world is possible --
288
791360
2200
bir kalpazanın ihtiyaç duyulmadığı bir dünyanın varlığına
13:13
a world where no one would ever need a forger.
289
793560
3000
ikna edilmiş, ve hala buna inanır.
13:16
He's still dreaming about it.
290
796560
2000
Hala bunu hayal eder.
13:18
My father
291
798560
1444
Babam
13:20
is here in the room today.
292
800005
1755
şu anda bu odada.
13:21
His name is Adolfo Kaminsky and I'm going to ask him to stand up.
293
801760
4079
Adı Adolfo Kaminsky ve ondan ayağa kalkmasını isteyeceğim.
13:25
(Applause)
294
805840
20419
(Alkış)
13:46
Thank you.
295
826260
3000
Teşekkür ederim
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7