Abundance is our future | Peter Diamandis

Peter Diamandis: Bolluk geleceğimiz

495,922 views ・ 2012-03-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Oner Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
(Applause)
0
15260
3000
(Alkış)
00:18
(Video) Announcer: Threats, in the wake of Bin Laden's death, have spiked.
1
18260
3000
(Video) Spiker: Tehditler, Bin Ladin'in ölümünün ardından, arttı.
00:21
Announcer Two: Famine in Somalia. Announcer Three: Police pepper spray.
2
21260
2000
İkinci Spiker: Somali'de Kıtlık.
00:23
Announcer Four: Vicious cartels. Announcer Five: Caustic cruise lines.
3
23260
2000
Üçüncü Spiker: Polis biber gazı. Dördüncü Spiker: Amansız karteller.
00:25
Announcer Six: Societal decay. Announcer Seven: 65 dead.
4
25260
3000
Beşinci Spiker: Kostik gezi gemileri. Altıncı Spiker: Sosyal çürüme.
00:28
Announcer Eight: Tsunami warning. Announcer Nine: Cyberattacks.
5
28260
2000
Yedinci Spiker: 65 ölü. Sekizinci Spiker: Tsunami uyarısı. Dokuzuncu Spiker: Siber-saldırılar
00:30
Multiple Announcers: Drug war. Mass destruction. Tornado.
6
30260
2000
Birkaç Spiker: Uyuşturucu savaşı. Kitle imha. Kasırga.
00:32
Recession. Default. Doomsday. Egypt. Syria.
7
32260
2000
Gerileme. Gecikme. Kıyamet. Mısır.
00:34
Crisis. Death. Disaster.
8
34260
2000
Suriye. Kriz. Ölüm.
00:36
Oh, my God.
9
36260
3000
Felaket. Aman Tanrım.
00:39
Peter Diamandis: So those are just a few of the clips
10
39260
2000
Peter Diamantis: Bunlar son altı ayda topladığım
00:41
I collected over the last six months --
11
41260
2000
kliplerden sadece bazıları --
00:43
could have easily been the last six days
12
43260
2000
Rahatça son altı gün
00:45
or the last six years.
13
45260
2000
yada son altı yıl da olabilirdi.
00:47
The point is that the news media
14
47260
2000
Demek istediğim haber yayın organlarının
00:49
preferentially feeds us negative stories
15
49260
3000
bize olumsuz haberler vermeyi tercih ettiği,
00:52
because that's what our minds pay attention to.
16
52260
3000
çünkü dikkatimiz bunlara çekiliyor.
00:55
And there's a very good reason for that.
17
55260
2000
Ve bunun çok iyi de bir nedeni var.
00:57
Every second of every day,
18
57260
2000
Her günün her saniyesinde,
00:59
our senses bring in way too much data
19
59260
2000
algılarımız bize beynimizin işleyebileceğinden
01:01
than we can possibly process in our brains.
20
61260
3000
çok daha fazla veri getirir.
01:04
And because nothing is more important to us
21
64260
2000
Ve bizim için hayatta kalmaktan
01:06
than survival,
22
66260
2000
daha önemli bir şey olmadığı için,
01:08
the first stop of all of that data
23
68260
2000
bütün o verilerin ilk durağı
01:10
is an ancient sliver of the temporal lobe
24
70260
2000
amigdala adı verilen,
01:12
called the amygdala.
25
72260
2000
temporal lopun eskiden kalma bir kıymığıdır.
01:14
Now the amygdala is our early warning detector,
26
74260
3000
Şimdi, amigdala bizim erken uyarı dedektörümüz,
01:17
our danger detector.
27
77260
2000
bizim tehlike dedektörümüz.
01:19
It sorts and scours through all of the information
28
79260
3000
Bütün veriyi düzenler ve inceler,
01:22
looking for anything in the environment that might harm us.
29
82260
3000
çevrede bize zarar verebilecek herhangi birşey arar.
01:25
So given a dozen news stories,
30
85260
2000
O yüzden bir düzine haber arasında
01:27
we will preferentially look
31
87260
2000
biz özellikle
01:29
at the negative news.
32
89260
2000
olumsuz olanlara bakacağız.
01:31
And that old newspaper saying,
33
91260
2000
Ve o eski gazetecilik lafı,
01:33
"If it bleeds it leads,"
34
93260
2000
"Kanıyorsa manşettir,"
01:35
is very true.
35
95260
2000
çok doğru.
01:37
So given all of our digital devices
36
97260
3000
Dolayısıyla, haftanın yedi günü, günün 24 saati
01:40
that are bringing all the negative news to us
37
100260
2000
bize olumsuz haber ulaştıran
01:42
seven days a week, 24 hours a day,
38
102260
3000
bütün dijital aletlerimizi düşünecek olursak,
01:45
it's no wonder that we're pessimistic.
39
105260
2000
olumsuz olmamız hiç şaşırtıcı değil.
01:47
It's no wonder that people think
40
107260
2000
İnsanların dünyanın kötüye gittiğini
01:49
that the world is getting worse.
41
109260
4000
düşünmeleri hiç şaşırtıcı değil.
01:53
But perhaps that's not the case.
42
113260
3000
Ama, belki de, durum böyle değildir.
01:56
Perhaps instead,
43
116260
2000
Belki de,
01:58
it's the distortions brought to us
44
118260
2000
bize getirilen, gerçekte
02:00
of what's really going on.
45
120260
3000
olanların çarpıtılmışlarıdır.
02:03
Perhaps the tremendous progress we've made
46
123260
2000
Belki de, son yüzyılda, bir etkiler serisi
02:05
over the last century
47
125260
2000
sayesinde kaydettiğimiz
02:07
by a series of forces
48
127260
2000
muazzam gelişme
02:09
are, in fact, accelerating to a point
49
129260
3000
gerçekte o kadar hızlanıyordur ki,
02:12
that we have the potential in the next three decades
50
132260
3000
önümüzdeki otuz yıl içerisinde bir bolluk dünyası
02:15
to create a world of abundance.
51
135260
3000
yaratacak potansiyelimiz vardır.
02:18
Now I'm not saying
52
138260
2000
Şimdi bir sürü problemimiz
02:20
we don't have our set of problems --
53
140260
2000
olmadığını söylemiyorum --
02:22
climate crisis, species extinction,
54
142260
2000
iklim krizi, türlerin yokoluşu,
02:24
water and energy shortage -- we surely do.
55
144260
3000
su ve enerji sıkıntısı -- tabi ki var.
02:27
And as humans, we are far better
56
147260
2000
Ve biz insanlar olarak, problemleri
02:29
at seeing the problems way in advance,
57
149260
3000
çok önceden görmede çok daha iyiyiz,
02:32
but ultimately we knock them down.
58
152260
4000
ama nihayetinde onları deviririz.
02:36
So let's look
59
156260
2000
O yüzden,
02:38
at what this last century has been
60
158260
2000
nereye gittiğimizi görebilmek için
02:40
to see where we're going.
61
160260
2000
bu son yüzyılın ne olduğuna bakalım.
02:42
Over the last hundred years,
62
162260
2000
Son yüzyılda,
02:44
the average human lifespan has more than doubled,
63
164260
3000
insanların ortalama yaşam süresi iki katından fazla arttı,
02:47
average per capita income adjusted for inflation
64
167260
3000
dünyada, enflasyona göre düzeltilmiş
02:50
around the world has tripled.
65
170260
2000
ortalama kişi başına düşen gelir üç katına çıktı.
02:52
Childhood mortality
66
172260
2000
Çocuk ölümleri
02:54
has come down a factor of 10.
67
174260
2000
onda birine düştü.
02:56
Add to that the cost of food, electricity,
68
176260
2000
Buna gıda, elektrik, ulaşım,
02:58
transportation, communication
69
178260
2000
iletişim maliyetlerinin
03:00
have dropped 10 to 1,000-fold.
70
180260
4000
10 ila 1,000'de birine düşmüş olmalarını ekleyin.
03:04
Steve Pinker has showed us
71
184260
2000
Steve Pinker bize aslında
03:06
that, in fact, we're living during the most peaceful time ever
72
186260
3000
insan tarihinin en huzurlu
03:09
in human history.
73
189260
2000
döneminde yaşadığımızı gösterdi.
03:11
And Charles Kenny
74
191260
2000
Ve Charles Kenny
03:13
that global literacy has gone from 25 percent to over 80 percent
75
193260
3000
son 130 yılda küresel okuryazarlığın yüzde 25'den
03:16
in the last 130 years.
76
196260
3000
yüzde 80'in üzerine çıktığını.
03:19
We truly are living in an extraordinary time.
77
199260
4000
Gerçekten olağandışı bir zamanda yaşıyoruz.
03:23
And many people forget this.
78
203260
2000
Çoğu insan bunu unutuyor.
03:25
And we keep setting our expectations higher and higher.
79
205260
3000
Ve beklentilerimizi de yükselttikçe yükseltiyoruz.
03:28
In fact, we redefine what poverty means.
80
208260
3000
Hatta, yoksulluğun ne demek olduğunu yeniden tanımlıyoruz.
03:31
Think of this, in America today,
81
211260
2000
Şunu düşünün, bugün Amerika'da
03:33
the majority of people under the poverty line
82
213260
3000
yoksulluk sınırının altındaki çoğu insanın
03:36
still have electricity, water, toilets, refrigerators,
83
216260
3000
yine de elektiriği, suyu, tuvaletleri, buzdolapları,
03:39
television, mobile phones,
84
219260
2000
televizyonu, cep telefonları,
03:41
air conditioning and cars.
85
221260
3000
klimaları ve arabaları var.
03:44
The wealthiest robber barons of the last century, the emperors on this planet,
86
224260
3000
Geçen yüzyılın en zengin soyguncu baronları, gezengendeki imparatorlar
03:47
could have never dreamed of such luxuries.
87
227260
3000
böylesi lüksleri hayal bile edemezdi.
03:53
Underpinning much of this
88
233260
3000
Bunun çoğunun altında yatan
03:56
is technology,
89
236260
2000
teknolojidir,
03:58
and of late,
90
238260
2000
ve son zamanlarda
04:00
exponentially growing technologies.
91
240260
2000
üssel olarak büyüyen teknolojilerdir.
04:02
My good friend Ray Kurzweil
92
242260
2000
İyi arkadaşım Ray Kurzweil
04:04
showed that any tool that becomes an information technology
93
244260
3000
gösterdi ki, bilgi teknolojisi olan herhangi bir alet
04:07
jumps on this curve, on Moore's Law,
94
247260
3000
bu eğriye giriyor, Moore Kanunu dahilinde,
04:10
and experiences price performance doubling
95
250260
2000
ve her 12 ila 24 ayda
04:12
every 12 to 24 months.
96
252260
3000
fiyat performansı iki katına çıkıyor.
04:15
That's why the cellphone in your pocket
97
255260
2000
İşte bu yüzden cebinizdeki cep telefonu
04:17
is literally a million times cheaper and a thousand times faster
98
257260
2000
70'lerin süperbilgisayarından kelimenin tam anlamıyla
04:19
than a supercomputer of the '70s.
99
259260
2000
milyon kat daha ucuz ve bin kat daha hızlı.
04:21
Now look at this curve.
100
261260
2000
Şimdi bu eğriye bakın.
04:23
This is Moore's Law over the last hundred years.
101
263260
2000
Bu, son yüzyıllarda Moore Kanunu.
04:25
I want you to notice two things from this curve.
102
265260
2000
Bu eğriden iki şeyi farketmenizi istiyorum.
04:27
Number one, how smooth it is --
103
267260
4000
Birincisi, ne kadar pürüzsüz olduğu --
04:31
through good time and bad time, war time and peace time,
104
271260
3000
iyi zamanda ve kötü zamanda, savaşta ve barışta,
04:34
recession, depression and boom time.
105
274260
3000
gerileme, çökme ve yükselme zamanında.
04:37
This is the result of faster computers
106
277260
2000
Bu daha hızlı bilgisayarlar yapmak için
04:39
being used to build faster computers.
107
279260
3000
daha hızlı bilgisayarlar kullanılıyor olmasının sonucu.
04:42
It doesn't slow for any of our grand challenges.
108
282260
4000
Bizim büyük zorluklarımızın hiçbiri için yavaşlamıyor.
04:46
And also, even though it's plotted
109
286260
2000
Ve ayrıca, solda kanun eğrisinde
04:48
on a log curve on the left,
110
288260
2000
çizilmiş olmasına rağmen,
04:50
it's curving upwards.
111
290260
2000
yukarı doğru eğriliyor.
04:52
The rate at which the technology is getting faster
112
292260
2000
Teknolojinin hızlanmasının hızının kendisi
04:54
is itself getting faster.
113
294260
3000
hızlanıyor.
04:57
And on this curve, riding on Moore's Law,
114
297260
3000
Ve bu eğride, Moore Kanunu üzerinde,
05:00
are a set of extraordinarily powerful technologies
115
300260
3000
hepimize açık olan bir sürü
05:03
available to all of us.
116
303260
2000
olağanüstü güçlü teknolojiler var.
05:05
Cloud computing,
117
305260
2000
Bulut bilişim,
05:07
what my friends at Autodesk call infinite computing;
118
307260
2000
benim Autodesk'deki arkadaşlarımın sonsuz bilişim dedikleri;
05:09
sensors and networks; robotics;
119
309260
3000
sensör ve ağlar; robotbilim;
05:12
3D printing, which is the ability to democratize and distribute
120
312260
3000
3D baskı, yani gezegen çevresinde kişiselleştirilmiş üretimin
05:15
personalized production around the planet;
121
315260
2000
demokratize edilme ve dağıtılma yetisi;
05:17
synthetic biology;
122
317260
2000
sentetik biyoloji;
05:19
fuels, vaccines and foods;
123
319260
3000
yakıtlar, ilaçlar ve gıdalar;
05:22
digital medicine; nanomaterials; and A.I.
124
322260
3000
dijital tıp; nanomateryaller ve yapay zeka.
05:25
I mean, how many of you saw the winning of Jeopardy
125
325260
3000
Yani, kaçınız IBM'in Watson'ının Jeopardy'yi
05:28
by IBM's Watson?
126
328260
2000
kazanmasını seyretti?
05:30
I mean, that was epic.
127
330260
3000
Yani, destansıydı.
05:33
In fact, I scoured the headlines
128
333260
2000
Hatta, manşetleri araştırıp
05:35
looking for the best headline in a newspaper I could.
129
335260
2000
bulabileceğim en iyi gazete manşetini aradım.
05:37
And I love this: "Watson Vanquishes Human Opponents."
130
337260
4000
Ve buna bayılıyorum: "Watson İnsan Rakiplerine Üstün Geldi."
05:42
Jeopardy's not an easy game.
131
342260
2000
Jeopardy kolay bir oyun değil.
05:44
It's about the nuance of human language.
132
344260
3000
İnsan dilinin nüansları hakkında,
05:47
And imagine if you would
133
347260
2000
Ve lütfen hayal edin,
05:49
A.I.'s like this on the cloud
134
349260
2000
cep telefonu olan her kişiye açık
05:51
available to every person with a cellphone.
135
351260
3000
bulutta böylesi yapay zekalar.
05:54
Four years ago here at TED,
136
354260
2000
Dört yıl önce burada TED'de
05:56
Ray Kurzweil and I started a new university
137
356260
2000
Ray Kurzweil ve ben yeni bir üniversite kurduk,
05:58
called Singularity University.
138
358260
2000
Tekillik Üniversitesi.
06:00
And we teach our students all of these technologies,
139
360260
3000
Ve öğrencilerimize bütün bu teknolojileri
06:03
and particularly how they can be used
140
363260
2000
ve özellikle de bunların, insanlığın büyük zorluklarını çözmek için
06:05
to solve humanity's grand challenges.
141
365260
3000
nasıl kullanılabileceklerini öğretiyoruz.
06:08
And every year we ask them
142
368260
2000
Ve her yıl onlardan
06:10
to start a company or a product or a service
143
370260
3000
on yılda bir milyar insanın hayatını
06:13
that can affect positively the lives of a billion people
144
373260
3000
olumlu bir şekilde etkileyecek
06:16
within a decade.
145
376260
2000
bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz.
06:18
Think about that, the fact that, literally, a group of students
146
378260
3000
Bunu düşünün, tam anlamıyla, bir grup öğrencinin,
06:21
can touch the lives of a billion people today.
147
381260
3000
bugün, bir milyar insanın hayatına dokunabileceği gerçeğini.
06:24
30 years ago that would have sounded ludicrous.
148
384260
2000
30 yıl önce bu kulağa gülünç gelirdi.
06:26
Today we can point at dozens of companies
149
386260
3000
Bugün aynen bunu yapmış olan
06:29
that have done just that.
150
389260
2000
bir düzine şirket sayabiliriz.
06:31
When I think about creating abundance,
151
391260
6000
Bolluk yaratmayı düşündüğüm zaman,
06:37
it's not about creating a life of luxury for everybody on this planet;
152
397260
3000
konu gezegendeki herkes için lüks bir hayat yaratmak değil;
06:40
it's about creating a life of possibility.
153
400260
3000
imkan dolu bir hayat yaratmak.
06:43
It is about taking that which was scarce
154
403260
3000
Nadir olanı almak
06:46
and making it abundant.
155
406260
2000
ve onu bollaştırmak.
06:48
You see, scarcity is contextual,
156
408260
3000
Bakın, nadirlik bağlamsaldır,
06:51
and technology is a resource-liberating force.
157
411260
5000
ve teknoloji kaynakları boşa çıkaran bir etkidir.
06:56
Let me give you an example.
158
416260
3000
Size bir örnek vereyim.
06:59
So this is a story of Napoleon III
159
419260
2000
İşte bu 3. Napolyon hakkında
07:01
in the mid-1800s.
160
421260
2000
1800'lerin ortalarında geçen bir hikaye.
07:03
He's the dude on the left.
161
423260
3000
O, soldaki tip.
07:06
He invited over to dinner
162
426260
2000
Siyam Kralı'nı
07:08
the king of Siam.
163
428260
2000
yemeğe çağırmış.
07:10
All of Napoleon's troops
164
430260
2000
Napolyon'un bütün askerleri
07:12
were fed with silver utensils,
165
432260
3000
gümüş çatal bıçaklarla yemiş,
07:15
Napoleon himself with gold utensils.
166
435260
2000
Napolyon'un kendi altın çatal bıçaklarla.
07:17
But the King of Siam,
167
437260
2000
Ama Siyam Kralı,
07:19
he was fed with aluminum utensils.
168
439260
2000
o aluminyum çatal bıçaklarla yemiş.
07:21
You see, aluminum
169
441260
2000
Görüyorsunuz, aluminyum
07:23
was the most valuable metal on the planet,
170
443260
3000
gezegendeki en değerli metaldi,
07:26
worth more than gold and platinum.
171
446260
3000
altın ve platinden daha değerli.
07:29
It's the reason that the tip of the Washington Monument
172
449260
3000
Washington Anıtı'nın tepesinin
07:32
is made of aluminum.
173
452260
2000
aluminyumdan yapılmış olmasının nedeni bu.
07:34
You see, even though aluminum
174
454260
2000
Anlayacağınız, Dünya'nın kütlesel olarak yüzde 8.3'ünün
07:36
is 8.3 percent of the Earth by mass,
175
456260
3000
aluminyum olmasına rağmen,
07:39
it doesn't come as a pure metal.
176
459260
2000
saf metal olarak çıkmıyor.
07:41
It's all bound by oxygen and silicates.
177
461260
3000
Hep oksijen ve silikatlarla bağlı.
07:44
But then the technology of electrolysis came along
178
464260
3000
Ama sonra elektroliz teknolojisi çıktı
07:47
and literally made aluminum so cheap
179
467260
3000
ve aluminyumu tam anlamıyla o kadar ucuzlattı ki
07:50
that we use it with throw-away mentality.
180
470260
3000
biz onu kullan-at mentalitesiyle kullanıyoruz.
07:53
So let's project this analogy going forward.
181
473260
4000
O yüzden bu benzetmeyi ileriye yansıtalım.
07:57
We think about energy scarcity.
182
477260
2000
Enerji sıkıntısını düşünüyoruz.
07:59
Ladies and gentlemen,
183
479260
2000
Bayanlar ve baylar,
08:01
we are on a planet
184
481260
2000
yılda kullandığımızın
08:03
that is bathed with 5,000 times more energy
185
483260
3000
5,000 katı enerjiyle
08:06
than we use in a year.
186
486260
3000
yıkanan bir gezegende yaşıyoruz.
08:09
16 terawatts of energy hits the Earth's surface
187
489260
2000
Her 88 dakikada bir, 16 teravat enerji
08:11
every 88 minutes.
188
491260
4000
Dünya'nın yüzeyine çarpıyor.
08:15
It's not about being scarce,
189
495260
2000
Konu nadir olma değil,
08:17
it's about accessibility.
190
497260
2000
konu ulaşılabilirlik.
08:19
And there's good news here.
191
499260
2000
Ve burada iyi haberler var.
08:21
For the first time, this year
192
501260
2000
İlk kez, bu sene,
08:23
the cost of solar-generated electricity
193
503260
3000
Hindistan'da, güneşten üretilmiş elektiriğin maliyeti
08:26
is 50 percent that of diesel-generated electricity in India --
194
506260
4000
dizelden üretilmiş elektriğin maliyetinin yüzde 50'si --
08:30
8.8 rupees versus 17 rupees.
195
510260
3000
8.8 rupiye karşı 17 rupi.
08:33
The cost of solar dropped 50 percent last year.
196
513260
2000
Güneşin maliyeti geçen sene yüzde 50 düştü.
08:35
Last month, MIT put out a study
197
515260
2000
Geçen ay, MIT, bu on yılın sonuna kadar
08:37
showing that by the end of this decade,
198
517260
2000
Birleşik Devletler'in güneşli kısımlarında
08:39
in the sunny parts of the United States,
199
519260
2000
ulusal ortalamada
08:41
solar electricity will be six cents a kilowatt hour
200
521260
2000
güneş enerjisinin kilovat başına 15 sent yerine
08:43
compared to 15 cents
201
523260
2000
6 sent olacağını
08:45
as a national average.
202
525260
2000
gösteren bir çalışma yayınladı.
08:47
And if we have abundant energy,
203
527260
3000
Ve bol enerjimiz olursa,
08:50
we also have abundant water.
204
530260
3000
bol da suyumuz olur.
08:53
Now we talk about water wars.
205
533260
5000
Şimdi su savaşlarından bahsediyoruz.
08:58
Do you remember
206
538260
2000
1990'da, Carl Sagan
09:00
when Carl Sagan turned the Voyager spacecraft
207
540260
2000
tam Satürn'ü geçerken Voyager uzaymekiğini
09:02
back towards the Earth,
208
542260
2000
geri Dünyaya doğru çevirdiğinde,
09:04
in 1990 after it just passed Saturn?
209
544260
2000
hatırlıyor musunuz?
09:06
He took a famous photo. What was it called?
210
546260
3000
Ünlü bir fotoğraf çekmişti. Adı neydi?
09:09
"A Pale Blue Dot."
211
549260
2000
"Soluk Mavi Bir Nokta"
09:11
Because we live on a water planet.
212
551260
3000
Çünkü bir su gezegeninde yaşıyoruz.
09:14
We live on a planet 70 percent covered by water.
213
554260
3000
Yüzde 70'i su ile kaplı bir gezegende yaşıyoruz.
09:17
Yes, 97.5 percent is saltwater,
214
557260
2000
Evet, yüzde 97.5'i tuzlu su,
09:19
two percent is ice,
215
559260
2000
yüzde ikisi buz,
09:21
and we fight over a half a percent of the water on this planet,
216
561260
3000
ve gezegendeki suyun yüzde yarımı için kavga ediyoruz,
09:24
but here too there is hope.
217
564260
2000
ama burada da umut var.
09:26
And there is technology coming online,
218
566260
3000
Ve kullanıma açılacak olan teknoloji var,
09:29
not 10, 20 years from now,
219
569260
2000
10, 20 yıl sonra değil,
09:31
right now.
220
571260
2000
hemen şimdi.
09:33
There's nanotechnology coming on, nanomaterials.
221
573260
3000
Gelmekte olan nanoteknoloji var, nanomateryaller.
09:36
And the conversation I had with Dean Kamen this morning,
222
576260
3000
Bu sabah Dean Kamen ile yaptığım konuşmada,
09:39
one of the great DIY innovators,
223
579260
2000
en büyük Kendin-Yap yenilikçilerden,
09:41
I'd like to share with you -- he gave me permission to do so --
224
581260
3000
sizinle paylaşmak istiyorum -- bunun için bana izin verdi --
09:44
his technology called Slingshot
225
584260
2000
çoğunuzun duymuş olabileceği gibi
09:46
that many of you may have heard of,
226
586260
2000
teknolojisinin adı Slingshot,
09:48
it is the size of a small dorm room refrigerator.
227
588260
2000
küçük bir yurt-odası buzdolabı boyutunda birşey.
09:50
It's able to generate
228
590260
2000
Litresi iki sentten daha ucuza
09:52
a thousand liters of clean drinking water a day
229
592260
2000
herhangi bir kaynaktan -- tuzlu su, pis su, tuvalet --
09:54
out of any source -- saltwater, polluted water, latrine --
230
594260
3000
günde bin litre temiz içme suyu
09:57
at less than two cents a liter.
231
597260
3000
üretebiliyor.
10:02
The chairman of Coca-Cola has just agreed
232
602260
2000
Coca-Cola'nın yönetim kurulu başkanı
10:04
to do a major test
233
604260
2000
bunun yüzlerce ünitesini, gelişen dünyada,
10:06
of hundreds of units of this in the developing world.
234
606260
3000
test etmeyi onayladı.
10:09
And if that pans out,
235
609260
2000
Ve eğer işe yararsa,
10:11
which I have every confidence it will,
236
611260
2000
ki yarayacağına her türlü güvenim var,
10:13
Coca-Cola will deploy this globally
237
613260
2000
Coca-Cola bunu küresel olarak,
10:15
to 206 countries
238
615260
2000
gezegendeki 206 ülkede
10:17
around the planet.
239
617260
2000
kullanmaya başlayacak.
10:19
This is the kind of innovation, empowered by this technology,
240
619260
3000
İşte, bugün varolan, bu teknolojiyle güçlendirilmiş
10:22
that exists today.
241
622260
4000
böylesi yenilik.
10:26
And we've seen this in cellphones.
242
626260
2000
Ve bunu cep telefonlarında gördük.
10:28
My goodness, we're going to hit 70 percent penetration
243
628260
2000
Allahım, 2013'ün sonunda
10:30
of cellphones in the developing world
244
630260
2000
gelişen dünyada yüzde 70
10:32
by the end of 2013.
245
632260
2000
cep telefonu penetrasyonuna ulaşacağız.
10:34
Think about it,
246
634260
2000
Düşünün,
10:36
that a Masai warrior on a cellphone in the middle of Kenya
247
636260
3000
Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının,
10:39
has better mobile comm
248
639260
2000
25 yıl önce Başkan Reagan'dan
10:41
than President Reagan did 25 years ago.
249
641260
3000
daha iyi mobil iletişimi var.
10:44
And if they're on a smartphone on Google,
250
644260
2000
Ki, eğer bir akıllı telefondan Google'a girmişlerse,
10:46
they've got access to more knowledge and information
251
646260
2000
15 sene önce Başkan Clinton'ın sahip olduğundan
10:48
than President Clinton did 15 years ago.
252
648260
2000
daha çok bilgi ve istihbarata erişimleri var.
10:50
They're living in a world of information and communication abundance
253
650260
3000
Onlar kimsenin tahmin edemeyeceği kadar
10:53
that no one could have ever predicted.
254
653260
3000
bilgi ve iletişim bolluğu olan bir dünyada yaşıyorlar.
10:57
Better than that,
255
657260
2000
Daha da iyisi,
10:59
the things that you and I
256
659260
2000
sizlerin ve benim
11:01
spent tens and hundreds of thousands of dollars for --
257
661260
2000
onlar ve yüzlerce bin dolar harcayıp aldığımız --
11:03
GPS, HD video and still images,
258
663260
3000
GPS, HD video ve durağan görüntüler,
11:06
libraries of books and music,
259
666260
3000
kütüphaneler dolusu kitaplar ve müzik,
11:09
medical diagnostic technology --
260
669260
2000
tıbbi teşhis teknolojisi --
11:11
are now literally dematerializing and demonetizing
261
671260
3000
şimdi tam anlamıyla cep telefonunuza
11:14
into your cellphone.
262
674260
3000
maddesellikten ve parasallıktan çıkmış olarak geliyor.
11:19
Probably the best part of it
263
679260
2000
Belki de en iyi kısmı
11:21
is what's coming down the pike in health.
264
681260
3000
sağlık konusunda geliyor olanlar.
11:24
Last month, I had the pleasure of announcing with Qualcomm Foundation
265
684260
4000
Geçen ay, Qualcomm Vakfı ile, 10 milyon dolarlık Qualcomm X Ödülü
11:28
something called the $10 million Qualcomm Tricorder X Prize.
266
688260
4000
denen bir şeyi açıklamanın zevkini yaşadım.
11:32
We're challenging teams around the world
267
692260
2000
Dünyadaki takımlara, esasen, bütün bu teknolojileri,
11:34
to basically combine these technologies
268
694260
2000
onunla konuşabileceğiniz, çünkü yapay zekası olan,
11:36
into a mobile device
269
696260
2000
üzerine öksürebileceğiniz, iğne ucuyla parmaktan kan alabilecek
11:38
that you can speak to, because it's got A.I.,
270
698260
2000
mobil bir cihazda birleştirmeleri için
11:40
you can cough on it, you can do a finger blood prick.
271
700260
3000
meydan okuyoruz.
11:43
And to win, it needs to be able to diagnose you better
272
703260
2000
Ve kazanmak için, aletin sizi heyet-onaylı bir doktorlar takımından
11:45
than a team of board-certified doctors.
273
705260
4000
daha başarılı bir şekilde teşhis etmesi lazım.
11:49
So literally, imagine this device
274
709260
3000
Yani tam anlamıyla, bu aleti
11:52
in the middle of the developing world where there are no doctors,
275
712260
3000
doktorların olmadığı, hastaların yüzde 25'inin
11:55
25 percent of the disease burden
276
715260
2000
ve sağlık çalışanlarının yüzde 1.3'ünün bulunduğu
11:57
and 1.3 percent of the health care workers.
277
717260
3000
gelişen dünyanın ortasında hayal edin.
12:00
When this device sequences an RNA or DNA virus
278
720260
2000
Bu aletin, tanımadığı bir
12:02
that it doesn't recognize,
279
722260
2000
RNA yada DNA virusünü taradığında
12:04
it calls the CDC
280
724260
2000
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezini aradığını,
12:06
and prevents the pandemic from happening in the first place.
281
726260
3000
ve kütlesel salgını baştan engellediğini.
12:11
But here, here is the biggest force
282
731260
3000
Ama bolluk dünyasını doğurmak için
12:14
for bringing about a world of abundance.
283
734260
2000
en büyük etki burada, burada.
12:16
I call it the rising billion.
284
736260
3000
Yükselen milyar adını veriyorum.
12:19
So the white lines here are population.
285
739260
3000
İşte buradaki beyaz çizgiler nüfus.
12:22
We just passed the seven billion mark on Earth.
286
742260
3000
Dünya'da yedi milyar çizgisini yeni geçtik.
12:25
And by the way,
287
745260
2000
Ki bu arada,
12:27
the biggest protection against a population explosion
288
747260
2000
nüfus patlamasına karşı en iyi koruma
12:29
is making the world educated
289
749260
2000
dünyayı eğitmek
12:31
and healthy.
290
751260
3000
ve sağlıklı yapmak.
12:34
In 2010,
291
754260
2000
2010'da
12:36
we had just short of two billion people
292
756260
2000
çevirim içi, bağlantılı
12:38
online, connected.
293
758260
2000
iki milyardan biraz az insan vardı.
12:40
By 2020,
294
760260
2000
2020'ye kadar,
12:42
that's going from two billion to five billion
295
762260
2000
internet kullanıcıları iki milyardan
12:44
Internet users.
296
764260
2000
beş milyara çıkacak.
12:46
Three billion new minds
297
766260
2000
Daha önce haber almadığımız
12:48
who have never been heard from before
298
768260
2000
üç milyar yeni akıl
12:50
are connecting to the global conversation.
299
770260
4000
küresel sohbete katılıyorlar.
12:54
What will these people want?
300
774260
2000
Bu insanlar ne isteyecek?
12:56
What will they consume? What will they desire?
301
776260
2000
Ne tüketecekler? Ne arzulayacaklar?
12:58
And rather than having economic shutdown,
302
778260
2000
Ve ekonomik çöküş yaşayacağımız yere
13:00
we're about to have the biggest economic injection ever.
303
780260
3000
gelmiş geçmiş en büyük ekonomik enjeksiyonu yaşamak üzereyiz.
13:03
These people represent
304
783260
2000
Bu insanlar
13:05
tens of trillions of dollars
305
785260
2000
ekonomiye katılacak olan
13:07
injected into the global economy.
306
787260
3000
onlarca trilyon doları temsil ediyorlar.
13:10
And they will get healthier
307
790260
2000
Ve Tricorder'ı kullanarak
13:12
by using the Tricorder,
308
792260
2000
daha sağlıklı,
13:14
and they'll become better educated by using the Khan Academy,
309
794260
2000
ve Khan Akademisini kullanarak daha iyi eğitimli olacaklar,
13:16
and by literally being able to use
310
796260
3000
ve 3D yazıcılar ve sonsuz bilişimi
13:19
3D printing and infinite computing
311
799260
3000
tam anlamıyla kullanabilmeleri sayesinde
13:22
[become] more productive than ever before.
312
802260
3000
her zamankinden daha üretken [olabilecekler].
13:25
So what could three billion rising,
313
805260
3000
Peki, insanlığın yükselen, sağlıklı, eğitimli, üretken
13:28
healthy, educated, productive members of humanity
314
808260
3000
üç milyar üyesi
13:31
bring to us?
315
811260
2000
bize ne getirebilir?
13:33
How about a set of voices that have never been heard from before.
316
813260
3000
Daha önce haber almadığımız bir grup sese ne dersiniz?
13:36
What about giving the oppressed,
317
816260
2000
Peki ya, nerede olurlarsa olsunlar
13:38
wherever they might be,
318
818260
2000
bastırılmışlara
13:40
the voice to be heard and the voice to act
319
820260
2000
ilk kez, duyulmak için
13:42
for the first time ever?
320
822260
3000
ve harekete geçmek için ses sağlamak?
13:45
What will these three billion people bring?
321
825260
3000
Bu üç milyar insan ne getirecek?
13:48
What about contributions we can't even predict?
322
828260
3000
Tahmin bile edemeyeceğimiz katkılara ne dersiniz?
13:51
The one thing I've learned at the X Prize
323
831260
2000
X Ödülünde öğrendiğim bir şey var ki,
13:53
is that small teams
324
833260
2000
net bir odağı olan tutkuları tarafından
13:55
driven by their passion with a clear focus
325
835260
3000
hareket ettirilen küçük grupların
13:58
can do extraordinary things,
326
838260
2000
olağanüstü şeyler yapabildikleri,
14:00
things that large corporations and governments
327
840260
2000
geçmişte yalnızca büyük kuruluşların ve hükümetlerin
14:02
could only do in the past.
328
842260
3000
yapabildiği şeyler.
14:05
Let me share and close with a story
329
845260
2000
Beni gerçekten heyecanlandıran
14:07
that really got me excited.
330
847260
3000
bir hikayeyi paylaşmama ve onunla kapatmama izin verin.
14:10
There is a program that some of you might have heard of.
331
850260
2000
Bazılarınızın duymuş olabileceği bir program var.
14:12
It's a game called Foldit.
332
852260
2000
Foldit adında bir oyun.
14:14
It came out of the University of Washington in Seattle.
333
854260
4000
Seattle'da Wahington Üniversitesi'nden çıktı.
14:18
And this is a game
334
858260
2000
Ve bu,
14:20
where individuals can actually take a sequence of amino acids
335
860260
4000
bireylerin bir amino asit dizisini sahiden alıp da
14:24
and figure out how the protein is going to fold.
336
864260
4000
proteinin nasıl kıvrılacağını çözdükleri bir oyun.
14:28
And how it folds dictates its structure and its functionality.
337
868260
2000
Ve nasıl kıvrıldığı, yapısını ve fonksiyonunu belirliyor.
14:30
And it's very important for research in medicine.
338
870260
3000
Ve tıptaki araştırmalar için çok önemli.
14:33
And up until now, it's been a supercomputer problem.
339
873260
3000
Ve şimdiye dek bir süperbilgisayar problemiydi.
14:36
And this game has been played
340
876260
2000
Ve bu oyun, üniversite profesörleri ve benzerleri
14:38
by university professors and so forth.
341
878260
2000
tarafından oynandı.
14:40
And it's literally, hundreds of thousands of people
342
880260
3000
Ve çevirimiçi olup bu oyunu oynamaya başlayan
14:43
came online and started playing it.
343
883260
2000
tam anlamıyla yüzbinlerce kişi var.
14:45
And it showed that, in fact, today,
344
885260
2000
Ve gösterdi ki, aslında bugün,
14:47
the human pattern recognition machinery
345
887260
2000
insanların düzen tanıma mekanizması
14:49
is better at folding proteins than the best computers.
346
889260
3000
protein kıvırmada en iyi bilgisayardan daha iyi.
14:52
And when these individuals went and looked
347
892260
2000
Ve bu bireyler gidip
14:54
at who was the best protein folder in the world,
348
894260
3000
dünyanın en iyi protein kıvırıcısı kimmiş diye baktıklarında,
14:57
it wasn't an MIT professor,
349
897260
2000
bir MIT profesörü değildi,
14:59
it wasn't a CalTech student,
350
899260
2000
bir CalTech öğrencisi değildi,
15:01
it was a person from England, from Manchester,
351
901260
3000
İngiltere, Manchester'dan,
15:04
a woman who, during the day,
352
904260
4000
gün içinde,
15:08
was an executive assistant at a rehab clinic
353
908260
3000
bir rehabilitasyon kliniğinde yönetici asistanı,
15:11
and, at night, was the world's best protein folder.
354
911260
4000
ve geceleri dünyanın en iyi protein kıvırıcısı olan bir kadındı.
15:16
Ladies and gentlemen,
355
916260
2000
Bayanlar ve baylar,
15:18
what gives me tremendous confidence
356
918260
2000
bana geleceğe dair
15:20
in the future
357
920260
4000
muazzam bir güven veren,
15:24
is the fact that we are now more empowered as individuals
358
924260
4000
artık bireysel olarak dünyanın büyük zorlukları ile
15:28
to take on the grand challenges of this planet.
359
928260
3000
başa çıkmak için güçlendirilmiş olduğumuz gerçeğidir.
15:31
We have the tools with this exponential technology.
360
931260
3000
Bu üssel teknoloji ile aletlerimize sahibiz.
15:34
We have the passion of the DIY innovator.
361
934260
3000
Kendin-Yap yenilikçisinin tutkusuna sahibiz.
15:37
We have the capital of the techno-philanthropist.
362
937260
3000
Tekno-hayırseverin kapitaline sahibiz.
15:40
And we have three billion new minds
363
940260
2000
Ve çevirimiçi olup,
15:42
coming online to work with us
364
942260
2000
büyük zorlukları çözmek için,
15:44
to solve the grand challenges,
365
944260
2000
yapmak zorunda olduğumuzu yapmamız için
15:46
to do that which we must do.
366
946260
4000
bizimle çalışacak üç milyar yeni akla sahibiz.
15:50
We are living into extraordinary decades ahead.
367
950260
2000
Önümüzdeki olağanüstü onyıllara doğru yaşıyoruz.
15:52
Thank you.
368
952260
2000
Teşekkür ederim.
15:54
(Applause)
369
954260
14000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7