Why Gender Equality Is Good for Everyone — Men Included | Michael Kimmel | TED Talks

1,022,247 views ・ 2015-10-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: zeynep atalay Gözden geçirme: Enes Kutuk
00:12
I'm here to recruit men to support gender equality.
0
12880
3576
Cinsiyet eşitliğine destek veren erkeklere yardımcı olmak için buradayım.
00:16
(Cheers)
1
16480
3136
(Alkışlar)
00:19
Wait, wait. What?
2
19640
1640
Durun, durun. Ne?
00:22
What do men have to do with gender equality?
3
22680
2816
Erkeklerin cinsiyet eşitliği ile ne ilgileri var ki?
00:25
Gender equality is about women, right?
4
25520
1976
Cinsiyet eşitliği kadınlarla ilgilidir, değil mi?
00:27
I mean, the word gender is about women.
5
27520
3520
Yani, cinsiyet kelimesi kadınlarla ilgilidir.
00:32
Actually, I'm even here speaking as a middle class white man.
6
32200
4296
Aslında burada orta sınıftan beyaz bir adam olarak konuşuyorum.
00:36
Now, I wasn't always a middle class white man.
7
36520
2896
Hep orta sınıftan beyaz bir adam değildim.
00:39
It all happened for me about 30 years ago when I was in graduate school,
8
39440
4400
Her şey 30 yıl kadar önce yüksekokuldayken başıma geldi.
00:44
and a bunch of us graduate students got together one day,
9
44640
3416
Bir grup yüksekokul öğrencisi bir gün bir araya geldik ve dedik ki,
00:48
and we said, you know, there's an explosion
10
48080
2656
bilirsiniz feminist teorisi hakkında
00:50
of writing and thinking in feminist theory,
11
50760
3736
yazma ve düşünme patlaması vardı
00:54
but there's no courses yet.
12
54520
1896
ama henüz kursları yoktu.
00:56
So we did what graduate students typically do in a situation like that.
13
56440
3334
Biz de bu durumdaki öğrencilerinin genellikle yaptıkları şeyi yaptık.
00:59
We said, OK, let's have a study group.
14
59798
2658
Dedik ki, tamam hadi bir çalışma grubu oluşturalım.
01:02
We'll read a text, we'll talk about it,
15
62480
2576
Bir metin okuyup, onun hakkında konuşacağız.
01:05
we'll have a potluck dinner.
16
65080
1576
Altın günü gibi olacak.
01:06
(Laughter)
17
66680
1496
(Kahkahalar)
01:08
So every week, 11 women and me got together.
18
68200
3496
Böylece her hafta toplandık, 11 kadın ve ben.
01:11
(Laughter)
19
71720
2776
(Kahkahalar)
01:14
We would read some text in feminist theory and have a conversation about it.
20
74520
3936
Feminist teori hakkında yazılar okunur ve bunun hakkında sohbet edilirdi.
01:18
And during one of our conversations,
21
78480
2216
Sohbetlerimizin bir tanesinde,
01:20
I witnessed an interaction that changed my life forever.
22
80720
4120
hayatımı tamamen değiştiren bir etkileşime tanıklık ettim.
01:25
It was a conversation between two women.
23
85640
2080
İki kadın arasındaki bir sohbetti.
01:28
One of the women was white, and one was black.
24
88640
4256
Kadınlardan biri beyaz ve biri siyahiydi.
01:32
And the white woman said --
25
92920
1336
Beyaz kadın şöyle dedi
01:34
this is going to sound very anachronistic now --
26
94280
2336
- bu şu an kulağa çok çağdışı gelebilir-
01:36
the white woman said, "All women face the same oppression as women.
27
96640
5696
beyaz kadın dedi ki "Tüm kadınlar kadın olarak aynı baskıyla yüzleşiyor.
Tüm kadınlar ataerkil toplumda aynı şekilde konumlandırılıyor
01:42
All women are similarly situated in patriarchy,
28
102360
2816
bu yüzden tüm kadınlar bir çeşit sezgisel dayanışmaya ya da kardeşliğe sahip."
01:45
and therefore all women have a kind of intuitive solidarity or sisterhood."
29
105200
5616
01:50
And the black woman said, "I'm not so sure.
30
110840
2640
Siyahi kadın: "Ben o kadar emin değilim.
01:54
Let me ask you a question."
31
114400
1896
Dur sana bir soru sorayım." dedi.
01:56
So the black woman says to the white woman,
32
116320
2736
Siyahi kadın beyaz kadına dedi ki:
01:59
"When you wake up in the morning and you look in the mirror,
33
119080
2856
"Sabahları uyanıp aynaya baktığın zaman
02:01
what do you see?"
34
121960
1216
ne görüyorsun?"
02:03
And the white woman said, "I see a woman."
35
123200
2000
Beyaz kadın: "Bir kadın görüyorum." dedi.
02:05
And the black woman said, "You see, that's the problem for me.
36
125840
3176
Siyahi kadın: "İşte benim için sorun bu,
02:09
Because when I wake up in the morning and I look in the mirror," she said,
37
129040
3496
çünkü ben sabahları uyanıp aynaya baktığımda" dedi,
"siyahi bir kadın görüyorum.
02:12
"I see a black woman.
38
132560
1376
02:13
To me, race is visible. But to you, race is invisible. You don't see it."
39
133960
5080
Bana göre ırk görünür bir şey, ancak sana göre ırk görünmez. Sen göremezsin."
02:19
And then she said something really startling.
40
139760
2695
Sonra gerçekten şaşırtıcı bir şey söyledi.
02:22
She said, "That's how privilege works.
41
142479
1841
Dedi ki: "İşte ayrıcalık böyle işler.
02:25
Privilege is invisible to those who have it."
42
145160
2760
Ayrıcalık ona sahip olanlar için görünmezdir."
02:28
It is a luxury, I will say to the white people sitting in this room,
43
148680
3256
Bu salonda olan tüm beyaz insanlara söylüyorum,
02:31
not to have to think about race every split second of our lives.
44
151960
3736
hayatımızın her saniyesinde ırkımız hakkında düşünmemek bir lükstür.
02:35
Privilege is invisible to those who have it.
45
155720
2840
Ayrıcalık ona sahip olanlar için görünmezdir.
02:39
Now remember, I was the only man in this group,
46
159480
2191
Şimdi hatırlayın, ben bu gruptaki tek erkektim
02:41
so when I witnessed this, I went, "Oh no."
47
161880
2896
ve bu olaya şahit olduğumda şöyle dedim: "O hayır."
02:44
(Laughter)
48
164800
1736
(Kahkahalar)
02:46
And somebody said, "Well what was that reaction?"
49
166560
2336
Birisi: "Bu tepki niyeydi?" dedi.
02:48
And I said, "Well, when I wake up in the morning and I look in the mirror,
50
168920
3656
"Şey, sabahları uyanıp aynaya baktığımda,
02:52
I see a human being.
51
172600
1896
bir insan görüyorum.
02:54
I'm kind of the generic person.
52
174520
2456
Ben bu tarz bi adamım.
02:57
You know, I'm a middle class white man. I have no race, no class, no gender.
53
177000
4016
Bilirsiniz, orta sınıftan beyaz bir adam. Irkım, sınıfım, cinsiyetim yok.
03:01
I'm universally generalizable."
54
181040
2016
Evrensel olarak genellenebilirim." dedim.
03:03
(Laughter)
55
183080
1816
(Kahkahalar)
03:04
So I like to think that was the moment I became a middle class white man,
56
184920
3736
İşte o anda orta sınıf beyaz bir adama dönüştüğümü düşünmek hoşuma gidiyor.
03:08
that class and race and gender were not about other people,
57
188680
3936
Sınıf, ırk ve cinsiyet diğer insanlarla ilgili değildi
03:12
they were about me.
58
192640
1536
hepsi benimle ilgiliydi.
03:14
I had to start thinking about them,
59
194200
2176
Onlar hakkında düşünmeye başlamak zorunda kaldım
03:16
and it had been privilege that had kept it invisible to me for so long.
60
196400
4000
ve bu kadar uzun zaman bunları görmemek ayrıcalıktır.
Şimdi, keşke size bu hikayenin 30 yıl önce o küçük tartışma grubunda
03:21
Now, I wish I could tell you this story ends 30 years ago
61
201200
2667
03:23
in that little discussion group,
62
203891
1565
03:25
but I was reminded of it quite recently at my university where I teach.
63
205480
3776
ama daha geçenlerde ders verdiğim üniversitede bana hatırlatıldı.
03:29
I have a colleague, and she and I both teach the sociology of gender course
64
209280
3936
Bir iş arkadaşım var. Dönüşümlü olarak
03:33
on alternate semesters.
65
213240
1856
cinsiyet sosyolojisi dersi veriyoruz.
03:35
So she gives a guest lecture for me when I teach.
66
215120
2376
Ben ders verirken o misafir hoca oluyor.
03:37
I give a guest lecture for her when she teaches.
67
217520
2376
O ders verirken ben misafir oluyorum.
03:39
So I walk into her class to give a guest lecture,
68
219920
3336
Neyse, onun sınıfına misafir hoca olarak gittim,
03:43
about 300 students in the room,
69
223280
2176
sınıfta yaklaşık 300 öğrenci vardı
03:45
and as I walk in, one of the students looks up and says,
70
225480
3336
ve ben sınıfa girdiğim an öğrencilerden biri baktı ve dedi ki:
03:48
"Oh, finally, an objective opinion."
71
228840
2360
"Oh, sonunda, objektif bir görüş."
03:52
All that semester, whenever my colleague opened her mouth,
72
232840
3136
Tüm dönem boyunca, arkadaşım ağzını her açtığında
03:56
what my students saw was a woman.
73
236000
2376
benim öğrencilerim bir kadın gördü.
03:58
I mean, if you were to say to my students,
74
238400
2096
Demek istediğim, benim öğrencilerime:
04:00
"There is structural inequality based on gender in the United States,"
75
240520
3456
"Amerika'da cinsiyete dayalı yapısal eşitsizlik var."
04:04
they'd say, "Well of course you'd say that.
76
244000
2016
"Tabii ki böyle söylersin. Sen bir kadınsın.
04:06
You're a woman. You're biased."
77
246040
1477
Önyargılısın." derlerdi.
04:07
When I say it, they go, "Wow, is that interesting.
78
247541
2875
Aynı şeyi ben söylesem, derler ki: "Wow, çok ilginç.
04:10
Is that going to be on the test? How do you spell 'structural'?"
79
250440
3000
Sınavda çıkar mı? 'Yapısal' nasıl yazılıyordu?"
04:13
(Laughter)
80
253464
1832
(Kahkahalar)
04:15
So I hope you all can see,
81
255320
2256
Yani, umarım hepiniz objektifliğin
04:17
this is what objectivity looks like.
82
257600
2856
nasıl göründüğünü anlayabilmişsinizdir.
04:20
(Laughter) (Applause)
83
260480
3736
(Kahkahalar) ( Alkışlar)
04:24
Disembodied Western rationality.
84
264240
3256
Soyutlaşmış batı mantığı.
04:27
(Laughter)
85
267520
2735
(Kahkahalar)
04:30
And that, by the way, is why I think men so often wear ties.
86
270279
3481
Bu arada, bence erkekler bu yüzden bu kadar sık kravat takıyor.
04:34
(Laughter)
87
274360
1696
(Kahkahalar)
04:36
Because if you are going to embody disembodied Western rationality,
88
276080
4576
Çünkü eğer soyutlaşmış batı mantığını somutlaştıracaksanız,
04:40
you need a signifier,
89
280680
1496
bir işarete ihtiyaç duyarsınız
04:42
and what could be a better signifier of disembodied Western rationality
90
282200
4216
ve soyutlaşmış batı mantığınının işareti bir ucu ilmek olan
04:46
than a garment that at one end is a noose and the other end points to the genitals?
91
286440
4416
ve diğer ucu genital bölgeleri işaret eden bir giysiden daha iyi ne olabilirdi?
04:50
(Laughter) (Applause)
92
290880
4760
(Kahkaha) (Alkış)
04:57
That is mind-body dualism right there.
93
297640
3880
İşte oradaki zihin-beden ikiliği.
05:04
So making gender visible to men
94
304040
4136
Yani, cinsiyeti erkeklere görünür yapmak,
05:08
is the first step to engaging men to support gender equality.
95
308200
4816
erkekleri cinsiyet eşitliğini desteklemeye çekmenin ilk adımıdır.
05:13
Now, when men first hear about gender equality,
96
313040
2336
Kadın erkek eşitliğini ilk duyduklarında,
05:15
when they first start thinking about it,
97
315400
1905
bununla ilgili düşünmeye ilk başladıklarında,
05:17
they often think, many men think,
98
317329
2487
çoğu erkek şöyle düşünür:
05:19
well, that's right, that's fair, that's just,
99
319840
4256
Şey, bu doğru, bu adil, bu hakkaniyetli,
05:24
that's the ethical imperative.
100
324120
2000
bu bir etik zorunluluk.
05:27
But not all men.
101
327120
1576
Fakat tüm erkekler değil.
05:28
Some men think -- the lightning bolt goes off,
102
328720
2696
Bazı erkekler düşünür --şimşek işareti patlar-
05:31
and they go, "Oh my God, yes, gender equality,"
103
331440
2816
ve " O aman tanrım, evet, cinsiyet eşitliği"
05:34
and they will immediately begin to mansplain to you your oppression.
104
334280
3720
ve anında size sizin sıkıntılarınız hakkında bilgiçlik taslarlar.
05:39
They see supporting gender equality something akin to the cavalry,
105
339960
4616
Cinsiyet eşitliğini desteklemeyi cefaya yakın bir şey olarak görürler
05:44
like, "Thanks very much for bringing this to our attention, ladies,
106
344600
3143
"Buna dikkatimizi çektiğiniz için çok teşekkürler, hanımlar,
05:47
we'll take it from here."
107
347767
1200
biz burdan devralıyoruz." gibi.
05:49
This results in a syndrome that I like to call 'premature self-congratulation.'
108
349320
4416
Bu adını 'erken kendini-kutlama' olarak sevdiğim bir sendromla sonlanır.
05:53
(Laughter) (Applause)
109
353760
4296
(Kahkaha)(Alkış)
05:58
There's another group, though, that actively resists gender equality,
110
358080
4096
Gerçi cinsiyet eşitliğine bilfiil direnen başka bir grup vardır.
06:02
that sees gender equality as something that is detrimental to men.
111
362200
5696
Bunlar, cinsiyet eşitliğini erkeklere zarar veren bir şey olarak görür.
06:07
I was on a TV talk show opposite four white men.
112
367920
3816
Bir TV konuşma programında dört beyaz erkeğin karşısındaydım.
06:11
This is the beginning of the book I wrote, 'Angry White Men.'
113
371760
3176
Yazdığım 'Kızgın Beyaz Adam' kitabımın başlangıcı budur.
06:14
These were four angry white men
114
374960
1696
Bu dört kızgın beyaz adam
06:16
who believed that they, white men in America,
115
376680
3856
kendilerinin, Amerika'daki beyaz erkeklerin,
06:20
were the victims of reverse discrimination in the workplace.
116
380560
4480
iş yerindeki pozitif ayrımcılığın kurbanları olduğuna inanıyorlardı.
06:25
And they all told stories about how they were qualified for jobs,
117
385840
3056
Hepsi de işleri ve terfileri için ne kadar nitelikli olduklarının
06:28
qualified for promotions,
118
388920
1216
hikayesini anlattılar.
06:30
they didn't get them, they were really angry.
119
390160
2256
Onları elde edememişlerdi ve gerçekten kızgınlardı.
06:32
And the reason I'm telling you this is I want you to hear the title
120
392440
3176
Size bunu anlatmamın nedeni bu konuşma programının adını
06:35
of this particular show.
121
395640
1656
duymanızı istememdir.
06:37
It was a quote from one of the men,
122
397320
2136
Adamların birinden alıntıdır
06:39
and the quote was,
123
399480
1416
ve alıntı şöyle:
06:40
"A Black Woman Stole My Job."
124
400920
2200
"Siyahi bir kadın benim işimi çaldı."
06:44
And they all told their stories,
125
404360
1576
Hepsi de hikayelerini anlattı
06:45
qualified for jobs, qualified for promotions,
126
405960
2136
işler için nitelikli, terfi için nitelikli
06:48
didn't get it, really angry.
127
408120
1336
kazanamadı ve gerçekten sinirli.
06:49
And then it was my turn to speak,
128
409480
1776
Sonra konuşma sırası bendeydi ve dedim ki:
06:51
and I said, "I have just one question for you guys,
129
411280
2576
"Siz beylere sadece bir sorum var
06:53
and it's about the title of the show,
130
413880
2616
ve o da programın adı hakkında.
06:56
'A Black Woman Stole My Job.'
131
416520
1856
'Siyahi bir kadın benim işimi çaldı.'
06:58
Actually, it's about one word in the title.
132
418400
2896
Aslında sorum başlıktaki bir kelime ile ilgili.
07:01
I want to know about the word 'my.'
133
421320
2536
'Benim' kelimesini anlamak istiyorum.
07:03
Where did you get the idea it was your job?
134
423880
2680
Onun sizin işiniz olduğu fikrine nasıl kapıldınız ?
07:07
Why isn't the title of the show, 'A Black Woman Got the Job?'
135
427280
3296
Programın adı neden 'Siyahi bir kadın işi çaldı.' ya da
07:10
or 'A Black Woman Got A Job?'"
136
430600
2456
'Siyahi bir kadın bu işi çaldı' değil?
07:13
Because without confronting men's sense of entitlement,
137
433080
3136
Çünkü erkeklerin yetkili olma duygusu ile yüzleşmeden
07:16
I don't think we'll ever understand why so many men resist gender equality.
138
436240
4296
neden bu kadar erkeğin cinsiyet eşitliğine direndiğini anlayacağımızı düşünmüyorum.
07:20
(Applause)
139
440560
6416
(Alkışlar)
07:27
Look, we think this is a level playing field,
140
447000
3336
Bakın, bunun herkese eşit fırsat vermek olduğunu düşünürüz,
07:30
so any policy that tilts it even a little bit,
141
450360
2176
bu yüzden herhangi bir politika onu azıcık bile eğse
07:32
we think, "Oh my God, water's rushing uphill.
142
452560
2136
"Aman tanrım, dünya tersine döndü.
07:34
It's reverse discrimination against us."
143
454720
1905
Bu bize karşı pozitif ayrımcılık." diye düşünürüz.
07:36
(Laughter)
144
456649
1207
07:37
So let me be very clear:
145
457880
1400
(Kahkahalar)
Bu yüzden açık konuşayım:
07:39
white men in Europe and the United States
146
459880
3016
Avrupa ve Amerika'daki beyaz erkekler
07:42
are the beneficiaries of the single greatest affirmative action program
147
462920
4016
dünya tarihindeki tek büyük pozitif ayrımcılık programının
07:46
in the history of the world.
148
466960
1536
yararlanıcılarıdır.
07:48
It is called "the history of the world."
149
468520
2056
Buna "dünya tarihi." denir.
07:50
(Laughter) (Applause)
150
470600
4680
(Kahkahalar) (Alkışlar)
07:56
So, now I've established some of the obstacles to engaging men,
151
476760
4216
Şimdi, erkekleri çekerken oluşan bazı engelleri belirledim
08:01
but why should we support gender equality?
152
481000
2616
fakat biz cinsiyet eğitliğini neden desteklemeliyiz?
08:03
Of course, it's fair, it's right and it's just.
153
483640
3456
Elbette, bu adil, doğru ve hakkaniyetli.
08:07
But more than that,
154
487120
1456
Ama bunun ötesinde,
08:08
gender equality is also in our interest as men.
155
488600
4080
cinsiyet eşitliği biz erkeklerin de çıkarına.
08:13
If you listen to what men say about what they want in their lives,
156
493520
4856
Eğer erkekleri hayatlarında ne istediklerini, söylediklerinde dinlerseniz
08:18
gender equality is actually a way for us to get the lives we want to live.
157
498400
5536
aslında cinsiyet eşitliği istediğimiz hayatı elde etmek için bir yoldur.
08:23
Gender equality is good for countries.
158
503960
3536
Cinsiyet eşitliği ülkeler için yararlıdır.
08:27
It turns out, according to most studies,
159
507520
4056
Çoğu çalışmalarda ortaya çıkmıştır ki
08:31
that those countries that are the most gender equal
160
511600
2976
cinsiyet eşitliği en fazla olan ülkeler aynı zamanda
08:34
are also the countries that score highest on the happiness scale.
161
514600
4536
mutluluk sıralamasında da en yüksek puanı alan ülkelerdir.
08:39
And that's not just because they're all in Europe.
162
519160
2376
Bu sadece hepsi Avrupa'da olduğu için değil.
08:41
(Laughter)
163
521560
1216
(Kahkahalar)
08:42
Even within Europe, those countries that are more gender equal
164
522800
3735
Avrupa sınırlarında dahi daha fazla cinsiyet eşitliği olan ülkeler
08:46
also have the highest levels of happiness.
165
526559
2600
en yüksek mutluluk seviyesine sahipler.
08:50
It is also good for companies.
166
530320
1680
Şirketler için de yararlıdır.
08:52
Research by Catalyst and others has shown conclusively
167
532880
3576
Catalyst ve diğerlerinin yaptığı araştırmalar
08:56
that the more gender-equal companies are,
168
536480
3616
şirketler ne kadar cinsiyet eşitliği sağlarsa,
09:00
the better it is for workers,
169
540120
4216
çalışanları için daha iyi olduğunu,
09:04
the happier their labor force is.
170
544360
1816
işçilerin daha mutlu olduğunu kesin olarak göstermiştir.
09:06
They have lower job turnover. They have lower levels of attrition.
171
546200
3856
Daha az iş firesi verirler. Daha az yıpranma olur.
09:10
They have an easier time recruiting.
172
550080
2336
Zaman yönetimleri daha kolaydır.
09:12
They have higher rates of retention, higher job satisfaction,
173
552440
2936
Daha yüksek müşteri tutma oranları, daha yüksek iş memnuniyeti
09:15
higher rates of productivity.
174
555400
2216
ve daha yüksek oranlarda üretim vardır.
09:17
So the question I'm often asked in companies is,
175
557640
2856
Şirketlerde bana sık sık sorulan soru:
09:20
"Boy, this gender equality thing, that's really going to be expensive, huh?"
176
560520
3572
"Hocam, bu cinsiyet eşitliği şeyi, bu gerçekten pahalı olacak değil mii?"
09:24
And I say, "Oh no, in fact, what you have to start calculating
177
564116
4220
Ben de: "Oh hayır, aslında cinsiyet eşitliği olmamasının
09:28
is how much gender inequality is already costing you.
178
568360
3976
size ne kadara patladığını hesaplamalısınız.
09:32
It is extremely expensive."
179
572360
1920
İşte bu aşırı pahalı." derim.
09:34
So it is good for business.
180
574880
1720
Yani iş hayatı için de yararlıdır.
09:37
And the other thing is, it's good for men.
181
577640
2640
Diğer şey ise, erkekler için yararlıdır.
09:41
It is good for the kind of lives we want to live,
182
581040
2976
Yaşamak istediğimiz hayat şekli için faydalıdır
09:44
because young men especially have changed enormously,
183
584040
3936
çünkü özellikle genç erkekler çok değişti.
09:48
and they want to have lives that are animated
184
588000
3176
Çocukları ile harika ilişkileri olan
09:51
by terrific relationships with their children.
185
591200
2736
hayatlar istiyorlar.
09:53
They expect their partners, their spouses, their wives,
186
593960
3736
Partnerlerinden ya da eşlerinden
09:57
to work outside the home
187
597720
1176
ev dışında çalışmalarını
09:58
and be just as committed to their careers as they are.
188
598920
3496
ve kendileri kadar kariyerlerine bağlı olmalarını bekliyorlar.
10:02
I was talking, to give you an illustration of this change --
189
602440
3816
Size bu değişimin bir tanımını yapmak için konuşuyordum.
10:06
Some of you may remember this.
190
606280
1776
Bazılarınız bunu hatırlayabilir.
10:08
When I was a lot younger, there was a riddle that was posed to us.
191
608080
5096
Ben çok daha gençken bize sorulan bir bilmece vardı.
Bazılarınızın bu bilmeceyi hatırladığında yüzü ekşiyebilir.
10:13
Some of you may wince to remember this riddle.
192
613200
2416
10:15
This riddle went something like this.
193
615640
2576
Bu bilmece şöyle bir şeydi.
10:18
A man and his son are driving on the freeway,
194
618240
3336
Bir adam ve oğlu otoyolda ilerlemektedir
10:21
and they're in a terrible accident,
195
621600
1976
korkunç bir kaza geçirirler
10:23
and the father is killed,
196
623600
2256
ve baba ölür.
10:25
and the son is brought to the hospital emergency room,
197
625880
3056
Oğlu hastanedeki acil servise getirilir
10:28
and as they're bringing the son into the hospital emergency room,
198
628960
3056
ve çocuk acil servise getirilirken acil servis doktoru
10:32
the emergency room attending physician sees the boy and says,
199
632040
3616
çocuğu görür ve der ki:
10:35
"Oh, I can't treat him, that's my son."
200
635680
2336
"Oh, onu tedavi edemem, bu benim oğlum."
10:38
How is this possible?
201
638040
1360
Bu nasıl mümkün olabilir?
10:40
We were flummoxed by this.
202
640160
2296
Biz bu soruyla afallardık.
10:42
We could not figure this out.
203
642480
2176
Bir türlü işin içinden çıkamazdık.
10:44
(Laughter)
204
644680
1936
(Kahkahalar)
10:46
Well, I decided to do a little experiment with my 16-year old son.
205
646640
3136
Şey, 16 yaşındaki oğlumla küçük bir deney yapmaya karar verdim.
10:49
He had a bunch of his friends hanging out at the house
206
649800
3456
Bir grup arkadaşıyla evde takılıyor ve son zamanlarda TV'de yayınlanan
10:53
watching a game on TV recently.
207
653280
2296
bir oyunu izliyorlardı.
10:55
So I decided I would pose this riddle to them,
208
655600
2216
Sadece değişim seviyesini görmek için
10:57
just to see, to gauge the level of change.
209
657840
2976
onlara bu bilmeceyi sormaya karar verdim.
11:00
Well, 16-year-old boys,
210
660840
2056
16 yaşındaki çocuklar, hemen döndüler
11:02
they immediately turned to me and said, "It's his mom." Right?
211
662920
4016
ve bana dediler ki: "Annesidir." Değil mi?
11:06
No problem. Just like that.
212
666960
1776
İşte bu kadar. Sorun yok.
11:08
Except for my son, who said, "Well, he could have two dads."
213
668760
2856
Oğlum hariç, o dedi ki: "Şey, iki babası olabilir."
11:11
(Laughter) (Applause)
214
671640
5496
(Kahkahalar) (Alkışlar)
11:17
That's an index, an indicator of how things have changed.
215
677160
3816
Bu işlerin nasıl değiştiğinin bir sinyali, işaretidir.
11:21
Younger men today expect to be able to balance work and family.
216
681000
5816
Bugün genç erkekler işi ve aileyi dengeleyebilmeyi bekliyor.
11:26
They want to be dual-career, dual-carer couples.
217
686840
5296
Çift kariyerli, çift bakıcı çiftler olmak istiyorlar.
11:32
They want to be able to balance work and family with their partners.
218
692160
3696
Partnerleriyle işi ve aileyi dengeleyebilmeyi istiyorlar.
11:35
They want to be involved fathers.
219
695880
1896
İlgili bir baba olmak istiyorlar.
11:37
Now, it turns out
220
697800
2136
Şimdi, ortaya çıktı ki
11:39
that the more egalitarian our relationships,
221
699960
3376
ilişkilerimiz ne kadar fazla eşitlikçi ise
11:43
the happier both partners are.
222
703360
2800
çiftler o kadar mutlu.
11:46
Data from psychologists and sociologists are quite persuasive here.
223
706960
3936
Burada psikolog ve sosyologlardan gelen veriler gerçekten ikna edici.
11:50
I think we have the persuasive numbers, the data, to prove to men
224
710920
5656
Bence erkeklere cinsiyet eşitliğinin sonucu bir-sıfır olan bir oyun değil
11:56
that gender equality is not a zero-sum game, but a win-win.
225
716600
4176
kazan- kazan durumu olduğunu kanıtlayacak ikna edici rakamlara, verilere sahibiz.
12:00
Here's what the data show.
226
720800
1776
İşte verilerin gösterdiği şey.
12:02
Now, when men begin the process of engaging
227
722600
5536
Erkekler iş ve aileyi dengeleme sürecine
12:08
with balancing work and family,
228
728160
1776
başladıkları zaman
12:09
we often have two phrases that we use to describe what we do.
229
729960
3176
yaptığımız şeyi tarif etmek için iki cümle var.
12:13
We pitch in and we help out.
230
733160
2536
Destek oluruz ve yardım ederiz.
12:15
(Laughter)
231
735720
1216
(Kahkahalar)
12:16
And I'm going to propose something a little bit more radical,
232
736960
2896
Biraz daha radikal bir şey önereceğim
12:19
one word: "share."
233
739880
1216
tek kelime: "paylaşım".
12:21
(Laughter)
234
741120
1736
(Kahkahalar)
12:22
Because here's what the data show:
235
742880
1656
Çünkü, işte verilerin gösterdiği:
12:24
when men share housework and childcare,
236
744560
2296
erkekler ev işi ve çocuk bakımını paylaştıkları zaman
12:26
their children do better in school.
237
746880
2080
çocukları okulda daha iyi oluyor.
12:29
Their children have lower rates of absenteeism,
238
749600
2616
Çocukları daha az devamsızlık yapıyor
12:32
higher rates of achievement.
239
752240
1536
ve daha başarılı oluyorlar.
12:33
They are less likely to be diagnosed with ADHD.
240
753800
2736
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu daha az teşhis ediliyor.
12:36
They are less likely to see a child psychiatrist.
241
756560
2856
Çocuk psikiyatristine daha az gidiyorlar.
12:39
They are less likely to be put on medication.
242
759440
2120
Daha az ilaç kullanıyorlar.
12:42
So when men share housework and childcare,
243
762080
2840
Yani erkekler ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında,
12:45
their children are happier and healthier,
244
765920
2776
çocukları daha mutlu ve sağlıklı oluyor
12:48
and men want this.
245
768720
1680
ve erkekler bunu istiyor.
12:51
When men share housework and childcare,
246
771520
2416
Erkekler ev işinüi ve çocuk bakımını paylaştıklarında
12:53
their wives are happier. Duh.
247
773960
2640
eşleri daha mutlu oluyor. Hadi canım.
12:57
Not only that, their wives are healthier.
248
777720
2456
Eşleri sadece daha sağlıklı olmuyor,
13:00
Their wives are less likely to see a therapist,
249
780200
2191
aynı zamanda terapist ile daha az görüşüyor,
13:02
less likely to be diagnosed with depression,
250
782415
2048
depresyon tanıları ve ilaç kullanımları
13:04
less likely to be put on medication, more likely to go to the gym,
251
784487
3769
daha az oluyor. Spor salonuna daha çok gidiyor
13:08
report higher levels of marital satisfaction.
252
788280
3056
ve daha fazla evlilik tatmini yaşıyorlar.
13:11
So when men share housework and childcare,
253
791360
2016
Yani ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında,
13:13
their wives are happier and healthier,
254
793400
1856
eşleri daha mutlu ve sağlıklı oluyor
13:15
and men certainly want this as well.
255
795280
1920
ve erkekler kesinlikle bunu da ister.
13:18
When men share housework and childcare,
256
798760
2176
Ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında,
13:20
the men are healthier.
257
800960
1736
erkekler daha sağlıklı oluyor.
13:22
They smoke less, drink less, take recreational drugs less often.
258
802720
3816
Sigarayı, alkolü ve keyfi uyuşturucuları daha az kullanıyorlar.
13:26
They are less likely to go to the ER
259
806560
2696
Acil servise daha az gidiyorlar
13:29
but more like to go to a doctor for routine screenings.
260
809280
3176
fakat rutin kontroller için doktora daha fazla gidiyorlar.
13:32
They are less likely to see a therapist,
261
812480
1936
Terapist görme oranları azalıyor,
13:34
less likely to be diagnosed with depression,
262
814440
2096
depresyon tanısı oranları düşüyor,
13:36
less likely to be taking prescription medication.
263
816560
2496
daha az reçeteli ilaç kullanıyorlar.
13:39
So when men share housework and childcare,
264
819080
2016
Yani ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında,
13:41
the men are happier and healthier.
265
821120
3176
erkekler daha mutlu ve sağlıklı oluyor.
13:44
And who wouldn't want that?
266
824320
1360
Bunu kim istemez ki?
13:46
And finally,
267
826640
1256
Son olarak,
13:47
when men share housework and childcare,
268
827920
1936
erkekler ev işini ve çocuk bakımını paylaştıklarında,
13:49
they have more sex.
269
829880
1216
daha fazla sevişiyorlar.
13:51
(Laughter)
270
831120
1416
(Kahkahalar)
13:52
Now, of these four fascinating findings,
271
832560
2416
Şimdi, bu dört etkileyici bulgudan
13:55
which one do you think Men's Health magazine put on its cover?
272
835000
2936
sizce hangisini Men's Health magazin kapağına koyar?
13:57
(Laughter)
273
837960
2616
(Kahkahalar)
14:00
"Housework Makes Her Horny.
274
840600
2000
"Ev işi karımı azdırıyor.
14:03
(Not When She Does It.)"
275
843800
1216
(İşleri o yapmadığı zaman.)"
14:05
(Laughter)
276
845040
1656
(Kahkahalar)
14:06
Now, I will say,
277
846720
2256
Şimdi, söyleyeceğim
14:09
just to remind the men in the audience,
278
849000
2976
erkek seyircilere sadece bir hatırlatma,
14:12
these data were collected over a really long period of time,
279
852000
3816
bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı,
14:15
so I don't want listeners to say,
280
855840
2816
bu yüzden dinleyenlerin:
"Hımm, tamam, bence bu akşam bulaşıkları yıkayayım." demesini istemiyorum.
14:18
"Hmm, OK, I think I'll do the dishes tonight."
281
858680
3016
14:21
These data were collected over a really long period of time.
282
861720
3976
Bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı.
14:25
But I think it shows something important,
283
865720
2400
Ama bence önemli bir şey gösteriyor.
14:29
that when Men's Health magazine put it on their cover,
284
869400
2536
Men's Health magazin bunu kapağına koyduğunda
14:31
they also called, you'll love this, "Choreplay."
285
871960
2239
ayrıca diyecekler ki, bunu seveceksiniz, ' Evcilik oyunu'.
14:35
So, what we found is something really important,
286
875440
4776
Bulduğumuz şey gerçekten önemli,
14:40
that gender equality
287
880240
2096
cinsiyet eşitliği
14:42
is in the interest of countries,
288
882360
3056
ülkelerin, şirketlerin, erkeklerin
14:45
of companies, and of men,
289
885440
3136
ve onların çocuklarının
14:48
and their children and their partners,
290
888600
2536
ve eşlerinin çıkarınadır.
Cinsiyet eşitliği bir-sıfır kaybettiğiniz bir oyun değil.
14:51
that gender equality is not a zero-sum game.
291
891160
2456
14:53
It's not a win-lose.
292
893640
1256
Kazan-kaybet durumu değil.
14:54
It is a win-win for everyone.
293
894920
3216
Herkes için kazan-kazan durumudur.
14:58
And what we also know
294
898160
2256
Ayrıca biliyoruz ki,
15:00
is we cannot fully empower women and girls
295
900440
3576
erkekleri ve erkek çocukları dahil etmeden
kadınları ve kızları tamamen güçlendiremeyiz.
15:04
unless we engage boys and men.
296
904040
2656
15:06
We know this.
297
906720
1200
Bunu biliyoruz.
15:09
And my position is
298
909320
1456
Benim görüşüm
15:10
that men need the very things that women have identified
299
910800
4216
erkeklerin, kadınların belirlediği çok şeye ihtiyacı var,
15:15
that they need to live the lives they say they want to live
300
915040
3056
yaşamak istiyorum dedikleri hayatı yaşamak için,
15:18
in order to live the lives that we say we want to live.
301
918120
3160
yaşamak istediğimizi söylediğimiz hayatı yaşamak için.
15:22
In 1915, on the eve of one of the great suffrage demonstrations
302
922600
5216
1915 yılında, New York'ta, 5. caddede olan büyük oy kullanma
15:27
down Fifth Avenue in New York City,
303
927840
1976
gösterilerinin birinin arefesinde
15:29
a writer in New York wrote an article in a magazine,
304
929840
3656
New York'ta bir yazar bir dergide makale yazdı.
15:33
and the title of the article was,
305
933520
3016
Makalenin başlığı şuydu:
15:36
"Feminism for Men."
306
936560
1800
"Erkekler için Feminizm"
15:39
And this was the first line of that article:
307
939280
2856
O makalenin ilk satırı ise:
15:42
"Feminism will make it possible for the first time for men to be free."
308
942160
4976
"Feminizm erkeklerin ilk defa özgür olmalarını mümkün kılacak."
15:47
Thank you.
309
947160
1216
Teşekkürler.
15:48
(Applause)
310
948400
7720
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7