Anthony Atala: Growing new organs

Anthony Atala yeni organlar büyütmek üzerine

339,706 views ・ 2010-01-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ayşe Demirel Gözden geçirme: Isil Arican
00:15
This is actually a painting
0
15260
3000
Bu aslında Harvard Tıp Fakültesi Countway Kütüphanesi'nde
00:18
that hangs at the Countway Library at Harvard Medical School.
1
18260
3000
asılı duran bir resim.
00:21
And it shows the first time an organ was ever transplanted.
2
21260
4000
Ve ilk defa bir organın transplante (nakil) edilişini gösteriyor.
00:25
In the front, you see, actually, Joe Murray
3
25260
3000
Önde, gördüğünüz gibi, aslında Joe Murray
00:28
getting the patient ready for the transplant,
4
28260
2000
hastayı organ nakline hazırlıyor
00:30
while in the back room you see Hartwell Harrison,
5
30260
2000
bu arada arka odada Harvard'da Ürolojinin şefi olan
00:32
the Chief of Urology at Harvard,
6
32260
3000
Hartwell Harrison'u aslında
00:35
actually harvesting the kidney.
7
35260
2000
böbreği alırken görüyorsunuz.
00:37
The kidney was indeed the first organ
8
37260
2000
Böbrek gerçekten de insana
00:39
ever to be transplanted to the human.
9
39260
2000
nakli yapılan ilk organdır.
00:41
That was back in 1954,
10
41260
3000
1954 yıllarındaydı.
00:44
55 years ago.
11
44260
2000
55 yıl önce
00:46
Yet we're still dealing with a lot of the same challenges
12
46260
3000
Onlar da, onlarca yıl önce, benzeri sorunlarla
00:49
as many decades ago.
13
49260
2000
baş etmeye çalışıyorlardı.
00:51
Certainly many advances, many lives saved.
14
51260
3000
Kesinlikle çok ilerleme kaydedildi, çok yaşam kurtarıldı.
00:54
But we have a major shortage of organs.
15
54260
4000
Ama büyük bir organ eksikliğimiz var.
00:58
In the last decade the number of patients
16
58260
3000
Son on yılda organ bekleyen
01:01
waiting for a transplant has doubled.
17
61260
3000
hastaların sayısı iki kat arttı.
01:04
While, at the same time, the actual number of transplants
18
64260
2000
Aynı zaman diliminde yapılan
01:06
has remained almost entirely flat.
19
66260
3000
organ nakillerinin gerçek sayısı ise aynı kaldı.
01:09
That really has to do with our aging population.
20
69260
2000
Bunun yaşlanan nüfusumuzla ilgisi olmalı.
01:11
We're just getting older.
21
71260
2000
Sadece yaşlanıyoruz.
01:13
Medicine is doing a better job
22
73260
3000
Tababet bizleri hayatta tutma konusunda
01:16
of keeping us alive.
23
76260
2000
daha iyi bir iş çıkarıyor.
01:18
But as we age, our organs tend to fail more.
24
78260
3000
Ama biz yaşlandıkça, organlarımız yetmezliğe giriyor.
01:21
So, that's a challenge,
25
81260
2000
Ve bu bir sorun,
01:23
not just for organs but also for tissues.
26
83260
2000
sadece organlarımız da değil, dokularımız da öyle.
01:25
Trying to replace pancreas,
27
85260
3000
Pankreası yenilemeye çalışmak
01:28
trying to replace nerves that can help us with Parkinson's.
28
88260
5000
Parkinson hastalığında bize yardım edecek sinirleri yenilemeye çalışmak.
01:33
These are major issues.
29
93260
2000
Bunlar çok temel konular.
01:35
This is actually a very stunning statistic.
30
95260
4000
Bu aslında çok çarpıcı bir istatistik.
01:39
Every 30 seconds
31
99260
2000
Her 30 saniyede bir
01:41
a patient dies from diseases
32
101260
3000
doku yenilenmesi veya nakli ile
01:44
that could be treated with tissue regeneration or replacement.
33
104260
4000
tedavi edilebilecek bir hasta ölüyor.
01:48
So, what can we do about it?
34
108260
3000
Peki, bu konuda ne yapabiliriz?
01:51
We've talked about stem cells tonight.
35
111260
2000
Bu akşam kök hücrelerden bahsettik.
01:53
That's a way to do it.
36
113260
2000
Bunu yapmanın bir yolu bu.
01:55
But still ways to go to get stem cells into patients,
37
115260
5000
Ancak bu kök hücrelerini hastalara, organlarını tedavi edecek
02:00
in terms of actual therapies for organs.
38
120260
3000
şekilde aktarabilmemize daha çok zaman var.
02:03
Wouldn't it be great if our bodies could regenerate?
39
123260
3000
Vücutlarımız kendi kendilerini yenileseler harika olmaz mıydı?
02:06
Wouldn't it be great if we could actually harness the power
40
126260
3000
Gerçekten de vücutlarımız üzerinde bu güce sahip olsak
02:09
of our bodies, to actually heal ourselves?
41
129260
5000
ve gerçekten kendi kendimizi iyileştirsek muhteşem olmaz mıydı?
02:14
It's not really that foreign of a concept, actually;
42
134260
3000
Bu durum o kadar da yabancı olduğumuz bir kavram değil, aslında;
02:17
it happens on the Earth every day.
43
137260
4000
Dünya'da hergün meydana geliyor.
02:21
This is actually a picture of a salamander.
44
141260
3000
Bu aslında bir salamanderin fotoğrafı.
02:24
Salamanders have this amazing capacity to regenerate.
45
144260
4000
Salamanderlerde bu inanılmaz yenilenme kapasitesine sahip.
02:28
You see here a little video.
46
148260
2000
Burada küçük bir video görüyorsunuz.
02:30
This is actually a limb injury in this salamander.
47
150260
4000
Bu salamanderde bir uzuv yaralanması.
02:34
And this is actually real photography,
48
154260
2000
Ve bu gerçek bir fotoğraf, zamanlamalı çekilmiş,
02:36
timed photography, showing how that limb regenerates
49
156260
3000
uzvun bir kaç gün içinde
02:39
in a period of days.
50
159260
2000
yenilenmesini gösteriyor.
02:41
You see the scar form.
51
161260
2000
Yara dokusunun oluşmasını görüyorsunuz.
02:43
And that scar actually grows out
52
163260
3000
Ve bu yara dokusu aslında
02:46
a new limb.
53
166260
2000
dışarıya uzuv olarak büyüyor.
02:48
So, salamanders can do it.
54
168260
2000
Yani salamanderler bunu yapabiliyor.
02:50
Why can't we? Why can't humans regenerate?
55
170260
3000
Biz niye yapamıyoruz? Insanlar neden yenilenemiyor?
02:53
Actually, we can regenerate.
56
173260
4000
Aslında, yapabiliriz.
02:57
Your body has many organs
57
177260
4000
Vücudunuzda pek çok organ var,
03:01
and every single organ in your body
58
181260
2000
ve vücudunuzdaki her bir organın da
03:03
has a cell population
59
183260
2000
herhangi bir yaralanma zamanında işi
03:05
that's ready to take over at the time of injury. It happens every day.
60
185260
5000
devir almaya hazır bekleyen bir hücre popülasyonu (nüfusu)var. Bu hergün oluyor.
03:10
As you age, as you get older.
61
190260
3000
Yaşlandıkça, siz yaşlanırken.
03:13
Your bones regenerate every 10 years.
62
193260
3000
Kemikleriniz her 10 yılda yenileniyor.
03:16
Your skin regenerates every two weeks.
63
196260
3000
Cildiniz her iki haftada bir yenileniyor.
03:19
So, your body is constantly regenerating.
64
199260
2000
Yani vücudunuz sürekli yenileniyor.
03:21
The challenge occurs when there is an injury.
65
201260
2000
Yaralanma olduğunda sorun başlıyor.
03:23
At the time of injury or disease,
66
203260
3000
yaralanma veya hastalıkta
03:26
the body's first reaction
67
206260
3000
vücudunuzun ilk tepkisi
03:29
is to seal itself off from the rest of the body.
68
209260
3000
o bölgeyi vücudun geri kalanına kapatmak.
03:32
It basically wants to fight off infection,
69
212260
2000
Basitçe enfeksiyonu defetmek istiyor,
03:34
and seal itself, whether it's organs inside your body,
70
214260
4000
ve kendini kapatıyor, vücudunuzun içindeki organlar olsun
03:38
or your skin, the first reaction
71
218260
3000
cildiniz olsun, ilk tepki
03:41
is for scar tissue to move in,
72
221260
2000
yara dokusunun oraya doğru ilerlemesi
03:43
to seal itself off from the outside.
73
223260
4000
ve dışarıya kendini kapatması.
03:47
So, how can we harness that power?
74
227260
2000
Peki bu gücü nasıl kullanabiliriz?
03:49
One of the ways that we do that
75
229260
2000
Bunu yapmamızın yollarınden biri
03:51
is actually by using smart biomaterials.
76
231260
5000
aslında bio-akıllı malzemeler kullanmak.
03:56
How does this work? Well, on the left side here
77
236260
3000
Bu nasıl işe yarıyor? Burada sol tarafta
03:59
you see a urethra which was injured.
78
239260
2000
zedelenmiş bir üretra görüyorsunuz.
04:01
This is the channel that connects the bladder to the outside of the body.
79
241260
4000
Bu mesaneyi vücudun dışına bağlayan kanal.
04:05
And you see that it is injured.
80
245260
2000
Ve zedelenmiş olduğunu görüyorsunuz.
04:07
We basically found out that you can use these smart biomaterials
81
247260
4000
Biz basitce bu akıllı biyolojik malzemeleri
04:11
that you can actually use as a bridge.
82
251260
3000
bir köprü oluşturacak şekilde kullanıyoruz.
04:14
If you build that bridge, and you close off
83
254260
3000
Eğer bu köprüyü kurarsanız ve dış ortamdan
04:17
from the outside environment,
84
257260
2000
uzaklaştırırsanız,
04:19
then you can create that bridge, and cells
85
259260
3000
o zaman bu köprüyü yaratabilirsiniz ve hücreler
04:22
that regenerate in your body,
86
262260
2000
vücudunuzda yenilenerek
04:24
can then cross that bridge, and take that path.
87
264260
4000
bu köprüden geçip yolunu bulabilir.
04:28
That's exactly what you see here.
88
268260
2000
Burada gördüğünüz de aynen budur.
04:30
It's actually a smart biomaterial
89
270260
2000
Bu aslında bu hastayı tedavi
04:32
that we used, to actually treat this patient.
90
272260
2000
etmekte kullandığımız akıllı bir bio-malzeme.
04:34
This was an injured urethra on the left side.
91
274260
3000
soldaki yaralanmış bir üretraydı.
04:37
We used that biomaterial in the middle.
92
277260
2000
Bio-malzemeyi ortada kullandık.
04:39
And then, six months later on the right-hand side
93
279260
3000
Ve 6 ay sonra, sağ tarafta
04:42
you see this reengineered urethra.
94
282260
2000
yeniden yapılmış üretrayı görüyorsunuz.
04:44
Turns out your body can regenerate,
95
284260
2000
Yani vücudunuzun kısa mesafeler
04:46
but only for small distances.
96
286260
3000
dahilinde yenilenebildiği ortaya çıkıyor.
04:49
The maximum efficient distance for regeneration
97
289260
3000
Yenilenme için en uzak yeterli mesafe
04:52
is only about one centimeter.
98
292260
2000
sadece bir santimetre kadar.
04:54
So, we can use these smart biomaterials
99
294260
3000
Yani bu akıllı bio-malzemeleri sadece
04:57
but only for about one centimeter
100
297260
3000
bir santimetrelik boşluklarda köprü kurup
05:00
to bridge those gaps.
101
300260
2000
doldurabilecek şekilde kullanabiliyoruz.
05:02
So, we do regenerate, but for limited distances.
102
302260
3000
Yani, vücudumuz yenileniyor ama limitli mesafelerde.
05:05
What do we do now,
103
305260
2000
Şimdi ne yapacağız,
05:07
if you have injury for larger organs?
104
307260
3000
ya daha büyük organlarınızda yaralanmalar varsa?
05:10
What do we do when we have injuries
105
310260
2000
Bir santimetreden çok daha büyük yapılarda
05:12
for structures which are much larger
106
312260
2000
yaralarımız olduğunda
05:14
than one centimeter?
107
314260
2000
ne yapmalıyız?
05:16
Then we can start to use cells.
108
316260
3000
O zaman hücreleri kullanmaya başlayabiliriz.
05:19
The strategy here, is if a patient comes in to us
109
319260
3000
Buradaki strateji şudur; eğer bize bir hasta
05:22
with a diseased or injured organ,
110
322260
2000
hastalanmış veya yaralanmış
05:24
you can take a very small piece of tissue from that organ,
111
324260
3000
bir organla gelirse, o organdan çok küçük bir parça,
05:27
less than half the size of a postage stamp,
112
327260
3000
bir posta pulunun yarısı kadarlık bir doku örneği alıyoruz.
05:30
you can then tease that tissue apart,
113
330260
3000
Daha sonra bu dokuyu parçalara ayırabilirsiniz,
05:33
and look at its basic components,
114
333260
2000
temel özelliklerine bakarsınız,
05:35
the patient's own cells,
115
335260
2000
hastanın kendi hücrelerine,
05:37
you take those cells out,
116
337260
2000
bu hücreleri dışarıya alırsınız,
05:39
grow and expand those cells outside the body in large quantities,
117
339260
4000
vücudun dışında çoğaltır ve büyük miktarlarda üretirsiniz,
05:43
and then we then use scaffold materials.
118
343260
3000
ve daha sonra yapı iskelesi malzemelerini kullanırsınız.
05:46
To the naked eye they look like a piece of your blouse,
119
346260
3000
Çıplak gözle baktığınızda, bluz veya
05:49
or your shirt, but actually
120
349260
2000
eteğinizin bir parçasıymışlar gibi görünürler,
05:51
these materials are fairly complex
121
351260
3000
ama aslında bu malzemeler oldukça kompleks yapıdadır.
05:54
and they are designed to degrade once inside the body.
122
354260
3000
ve vücudun içine girdiklerinde zamanla yok olacak şekilde dizayn edilmişlerdir.
05:57
It disintegrates a few months later.
123
357260
2000
Birkaç ay içinde erirler.
05:59
It's acting only as a cell delivery vehicle.
124
359260
3000
Sadece hücre taşıyıcı bir araç görevi görürler.
06:02
It's bringing the cells into the body. It's allowing
125
362260
2000
Hücrelerin vücuda girmesini sağlar. Hücrelerin
06:04
the cells to regenerate new tissue,
126
364260
2000
yeni dokuyu geliştirmesine izin verir
06:06
and once the tissue is regenerated the scaffold goes away.
127
366260
4000
ve doku yenilendiğinde de yapı iskeleti ortadan kaybolur.
06:10
And that's what we did for this piece of muscle.
128
370260
3000
İşte bu kas parçası için yaptığımız şey.
06:13
This is actually showing a piece of muscle and how we go through
129
373260
2000
Bu aslında bir parça kas dokusunu ve yapısal parçalarının
06:15
the structures to actually engineer the muscle.
130
375260
3000
içinden kası nasıl inşaa ettiğimizi gösteriyor.
06:18
We take the cells, we expand them,
131
378260
2000
Hücreleri alıyoruz ve çoğaltıyoruz,
06:20
we place the cells on the scaffold,
132
380260
2000
hücreleri yapı iskeleti malzemesinin üstüne yerleştiriyoruz,
06:22
and we then place the scaffold back into the patient.
133
382260
3000
ve yapı iskeletini hastaya geri yerleştiriyoruz.
06:25
But actually, before placing the scaffold into the patient,
134
385260
3000
Ama aslında, hastaya yapı iskeletini yerleştirmeden önce,
06:28
we actually exercise it.
135
388260
3000
biraz egzersiz yaptırıyoruz.
06:31
We want to make sure that we condition
136
391260
2000
Kasın kondüsyonu ve hastaya
06:33
this muscle, so that it knows what to do
137
393260
2000
geri naklettiğimizde ne yapacağını bildiği hakkında
06:35
once we put it into the patient.
138
395260
2000
emin olmaya çalışıyoruz.
06:37
That's what you're seeing here. You're seeing
139
397260
2000
İşte burada gördüğünüz de budur. Bir
06:39
this muscle bio-reactor
140
399260
2000
kas bio-reaktörü görüyorsunuz,
06:41
actually exercising the muscle back and forth.
141
401260
4000
kası öne ve arkaya doğru çalıştırıyor.
06:45
Okay. These are flat structures that we see here,
142
405260
4000
Tamam. Burada gördükleriniz düz-yassı yapılar,
06:49
the muscle.
143
409260
2000
kas gibi.
06:51
What about other structures?
144
411260
2000
Ya diğer yapılar?
06:53
This is actually an engineered blood vessel.
145
413260
3000
Bu aslında inşaa edilmiş bir kan damarı.
06:56
Very similar to what we just did, but a little bit more complex.
146
416260
3000
Az önce yaptığımıza çok benziyor, biraz daha kompleks.
06:59
Here we take a scaffold,
147
419260
2000
Bir yapı iskeletini alıyoruz,
07:01
and we basically -- scaffold can be like a piece of paper here.
148
421260
4000
ve basitçe--yapı iskeleti buradaki bir parça kağıt diye düşünün
07:05
And we can then tubularize this scaffold.
149
425260
2000
Ve bu iskeleti tüp haline getirebiliyoruz.
07:07
And what we do is we, to make a blood vessel, same strategy.
150
427260
4000
Ve sonra ne yapıyoruz, bir kan damarı, strateji aynı.
07:11
A blood vessel is made up of two different cell types.
151
431260
4000
Bir kan damarı iki farklı tip hücreden oluşur.
07:15
We take muscle cells, we paste,
152
435260
3000
Kas hücrelerini alıyoruz, yapıştırıyor
07:18
or coat the outside with these muscle cells,
153
438260
2000
veya dışını bu kas hücreleri ile kaplıyoruz
07:20
very much like baking a layer cake, if you will.
154
440260
3000
çok katlı pasta yapmak gibi, eğer yapıyorsanız.
07:23
You place the muscle cells on the outside.
155
443260
3000
Kas hücrelerini dışarıya yerleştiriyorsunuz.
07:26
You place the vascular blood vessel lining cells on the inside.
156
446260
5000
Kan damarı içini döşeyen hücreleri (endotel) de içeriye yerleştiriyorsunuz.
07:31
You now have your fully seeded scaffold.
157
451260
2000
İşte hücre ekilmiş yapı iskeletiniz tamamen hazır.
07:33
You're going to place this in an oven-like device.
158
453260
3000
Bunu fırın benzeri bir bir aletin içine koyacaksınız.
07:36
It has the same conditions as a human body,
159
456260
2000
İçi insan vücuduyla aynı koşullara sahip,
07:38
37 degrees centigrade,
160
458260
2000
37 derece santigrat,
07:40
95 percent oxygen.
161
460260
2000
%95 oksijen.
07:42
You then exercise it, as what you saw on that tape.
162
462260
4000
Ve sonra çalıştırıyorsunuz, videoda görüldüğü gibi.
07:46
And on the right you actually see a carotid artery that was engineered.
163
466260
3000
Va sağda da aslında inşaa edilmiş bir Carotis arteri görülüyor.
07:49
This is actually the artery that goes from your neck to your brain.
164
469260
3000
Bu boynunuzdan beyninize giden arterdir.
07:52
And this is an X-ray showing you
165
472260
3000
Ve bu da lümeni açık, fonksiyonel kan damarını
07:55
the patent, functional blood vessel.
166
475260
3000
gösteren bir rontgen.
07:58
More complex structures
167
478260
2000
Daha kompleks yapılar, örneğin
08:00
such as blood vessels, urethras, which I showed you,
168
480260
3000
size gösterdiğim kan damarları, üretralar,
08:03
they're definitely more complex
169
483260
2000
bunlar kesinlikle daha kompleks yapılardır,
08:05
because you're introducing two different cell types.
170
485260
2000
çünkü iki farklı hücre türü ile çalışırsınız.
08:07
But they are really acting mostly as conduits.
171
487260
2000
Ama aslında su kanalı gibi hareket ederler.
08:09
You're allowing fluid or air to go through
172
489260
2000
İçinden kararlı halde hava veya
08:11
at steady states.
173
491260
2000
sıvının geçmesine izin verirler.
08:13
They are not nearly as complex as hollow organs.
174
493260
2000
İçi boş organlar kadar kompleks değillerdir.
08:15
Hollow organs have a much higher degree of complexity,
175
495260
3000
İçi boş organlar çok yüksek kompleks yapılara sahiptir,
08:18
because you're asking these organs to act on demand.
176
498260
3000
çünkü bu organların gelen talebe uygun şekilde davranmasını istiyorsunuz.
08:21
So, the bladder is one such organ.
177
501260
3000
Yani, mesane işte böyle bir organ.
08:24
Same strategy, we take a very small piece of the bladder,
178
504260
3000
Aynı strateji, mesaneden çok küçük bir parça alıyoruz,
08:27
less than half the size of a postage stamp.
179
507260
2000
posta pulunun yarısı kadar.
08:29
We then tease the tissue apart
180
509260
2000
Sonra bu dokuyu parçalıyoruz
08:31
into its two individual cell components,
181
511260
2000
ve iki ayrı hücresel komponentine ayırıyoruz,
08:33
muscle, and these bladder specialized cells.
182
513260
3000
kas ve mesaneye özel hücreler.
08:36
We grow the cells outside the body in large quantities.
183
516260
3000
Büyük miktarda hücreyi vücudun dışında çoğaltıyoruz.
08:39
It takes about four weeks to grow these cells from the organ.
184
519260
3000
Organdan alınıp çoğaltılmaları yaklaşık dört hafta sürüyor.
08:42
We then take a scaffold that we shape like a bladder.
185
522260
3000
Ve mesaneye benzer bir yapı iskeleti hazırlıyoruz.
08:45
We coat the inside with these bladder lining cells.
186
525260
4000
İçini mesane hücreleri ile kaplıyoruz (transisyonel epitel hücre)
08:49
We coat the outside with these muscle cells.
187
529260
3000
Dışını kas hücreleri ile kaplıyoruz.
08:52
We place it back into this oven-like device.
188
532260
3000
Fırına benzer aletimizin içine geri yerleştiriyoruz.
08:55
From the time you take that piece of tissue, six to eight weeks later
189
535260
3000
Hastadan mesane doku örneği alışınızdan altı sekiz hafta sonra
08:58
you can put the organ right back into the patient.
190
538260
3000
hastaya organı nakledebiliyorsunuz.
09:01
This actually shows the scaffold.
191
541260
3000
İşte bu yapı iskeletini gösteriyor
09:04
The material is actually being coated with the cells.
192
544260
4000
Bu malzeme aslında hücrelerle kaplanmış durumda.
09:08
When we did the first clinical trial for these patients
193
548260
3000
İlk klinik deneylerimizi yaptığımızda, bu hastaların her biri için
09:11
we actually created the scaffold specifically for each patient.
194
551260
3000
spesifik birer tane mesane yapı iskeleti hazırlamıştık.
09:14
We brought patients in,
195
554260
2000
Hastalarımız ameliyatlarından
09:16
six to eight weeks prior to their scheduled surgery, did X-rays,
196
556260
3000
altı sekiz hafta önce yatırdık ve rontgenlerini çektik.
09:19
and we then composed a scaffold specifically for that patient's size
197
559260
3000
Ve tam olarak o hastanın kendi pelvik boşluğuna
09:22
pelvic cavity.
198
562260
2000
uygun boyutta yapı iskeleti oluşturduk.
09:24
For the second phase of the trials
199
564260
2000
Deneyin ikinci fazında
09:26
we just had different sizes, small, medium, large and extra-large.
200
566260
3000
küçük, orta, büyük, ekstra-büyük gibi farklı boyutlarda hazırladık.
09:29
(Laughter)
201
569260
3000
(Kahkahalar)
09:32
It's true.
202
572260
2000
Gerçekten.
09:34
And I'm sure everyone here wanted an extra-large. Right?
203
574260
3000
Ve eminim buradaki herkes ekstra-büyük boyutta isterdi, değil mi?
09:37
(Laughter)
204
577260
2000
(kahkahalar)
09:39
So, bladders are definitely a little bit more complex
205
579260
3000
Yani, mesaneler diğer organlara göre kesinlikle
09:42
than the other structures.
206
582260
2000
biraz daha kompleks yapıda.
09:44
But there are other hollow organs that have added complexity to it.
207
584260
3000
Ama bu kompleks yapının daha ötesine geçmiş başka içi boş organlar da var.
09:47
This is actually a heart valve, which we engineered.
208
587260
3000
Bu örneğin biizim inşaa ettiğimiz bir kalp kapağı.
09:50
And the way you engineer this heart valve is the same strategy.
209
590260
3000
Ve bu kalp kapağının inşaası da aynı stratejiye dayanıyor.
09:53
We take the scaffold, we seed it with cells,
210
593260
2000
Yapı iskeletini aldık, hücreleri ona ektik,
09:55
and you can now see here, the valve leaflets opening and closing.
211
595260
4000
ve işte burada gördüğünüz gibi, kapağın yaprakçıkları açılıp kapanıyor.
09:59
We exercise these prior to implantation.
212
599260
3000
Nakil etmeden önce bu egzersizleri yapıyoruz.
10:02
Same strategy.
213
602260
2000
Aynı strateji.
10:04
And then the most complex are the solid organs.
214
604260
2000
Ve en kompleks yapıda olanlarda sıra, içi dolu (solid) organlar.
10:06
For solid organs, they're more complex
215
606260
2000
İçi dolu organlar daha da kompleks
10:08
because you're using a lot more cells per centimeter.
216
608260
4000
çünkü her santimetre-kare için çok daha fazla hücre kullanıyorsunuz.
10:12
This is actually a simple solid organ like the ear.
217
612260
2000
Bu aslında basit bir içi dolu organ, kulak yani.
10:14
It's now being seeded with cartilage.
218
614260
2000
Şimdi kıkırdak dokuyu ektik.
10:16
That's the oven-like device;
219
616260
3000
Fırına benzer aletimize koyduk;
10:19
once it's coated it gets placed there.
220
619260
2000
Ekim işlemi biter bitmez hemen buraya yerleştiriyoruz.
10:21
And then a few weeks later we can take out the cartilage scaffold.
221
621260
5000
Ve bir kaç hafta içinde de kıkrdak yapı iskeletini çıkarabiliyoruz.
10:26
This is actually digits that we're engineering.
222
626260
2000
Bunlar aslında inşaa ettiğimiz parmak eklemleri.
10:28
These are being layered, one layer at a time,
223
628260
3000
Bunlar katmanlanıyorlar, her seferinde 1 kat,
10:31
first the bone, we fill in the gaps with cartilage.
224
631260
3000
ilk önce kemik, boşlukları da kıkırdakla dolduruyoruz.
10:34
We then start adding the muscle on top.
225
634260
2000
Ve en üste de kasları eklemeye başlıyoruz.
10:36
And you start layering these solid structures.
226
636260
2000
Ve bu içi dolu organları katmanlamaya başlıyorsunuz.
10:38
Again, fairly more complex organs,
227
638260
3000
Yine, buna nazaran daha kompleks organlar,
10:41
but by far, the most complex solid organs
228
641260
3000
ama hepsinden öte en kompleks içi dolu organlar
10:44
are actually the vascularized, highly vascularized,
229
644260
4000
damarsal yapıda, yüksek damarsal yapıda olan,
10:48
a lot of blood vessel supply,
230
648260
2000
çok fazla kan damar yapı desteği olan,
10:50
organs such as the heart,
231
650260
3000
örneğin kalp,
10:53
the liver, the kidneys.
232
653260
3000
karaciğer, böbrekler.
10:56
This is actually an example -- several strategies
233
656260
2000
Bu aslında bir örnek-- içi dolu organların inşaası için
10:58
to engineer solid organs.
234
658260
2000
pek çok strateji var.
11:00
This is actually one of the strategies. We use a printer.
235
660260
2000
Bu stratejilerden bir tanesi. Bir yazıcı (printer) kullanıyoruz.
11:02
And instead of using ink, we use -- you just saw an inkjet cartridge --
236
662260
4000
Ve mürekkep kullanmak yerine-- az önce kıkırdak püskürtüldüğünü gördünüz--
11:06
we just use cells.
237
666260
2000
biz hücre kullanıyoruz.
11:08
This is actually your typical desktop printer.
238
668260
2000
Bu gerçekten de masa üstü tipik bir yazıcı.
11:10
It's actually printing this two chamber heart,
239
670260
3000
Ve aslında şu anda bu iki bölümlü kalbi yazıyor,
11:13
one layer at a time.
240
673260
2000
her defasında bir katını.
11:15
You see the heart coming out there. It takes about 40 minutes to print,
241
675260
4000
İşte kalbin ortaya çıkışını görüyorsunuz. Yazdırma işlemi yaklaşık 40 dakika sürüyor,
11:19
and about four to six hours later
242
679260
2000
ve 4-6 saat sonra da
11:21
you see the muscle cells contract.
243
681260
3000
kas hücrelerinin kasıldığını görebilirsiniz.
11:24
(Applause)
244
684260
6000
(Alkışlar)
11:30
This technology was developed by Tao Ju, who worked at our institute.
245
690260
4000
Bu teknoloji enstitümüzde çalışan Tao Ju tarafından geliştirildi.
11:34
And this is actually still, of course, experimental,
246
694260
2000
Ve elbette ki hala deneysel,
11:36
not for use in patients.
247
696260
3000
hastalarda kullanmak için değil.
11:39
Another strategy that we have followed
248
699260
2000
İzlediğimiz başka bir strateji de
11:41
is actually to use decellularized organs.
249
701260
2000
hücrelerinden arındırılmış organları kullanmak.
11:43
We actually take donor organs,
250
703260
3000
Donör organları alıyoruz,
11:46
organs that are discarded,
251
706260
2000
bunlar ıskartaya çıkmış organlar,
11:48
and we then can use very mild detergents
252
708260
2000
ve sonra çok ılımlı deterjanlar kullanarak
11:50
to take all the cell elements out of these organs.
253
710260
3000
bu organdaki tüm hücresel elemanları ayırıyoruz.
11:53
So, for example on the left panel,
254
713260
2000
Örneğin solda üstte bir
11:55
top panel, you see a liver.
255
715260
2000
karaciğer görüyorsunuz.
11:57
We actually take the donor liver,
256
717260
2000
Biz donör karaciğerini alıyoruz,
11:59
we use very mild detergents,
257
719260
2000
ılımlı deterjan ajanlarla
12:01
and we, by using these mild detergents, we take all the cells
258
721260
4000
bütün hücrelerini üstünden alıyoruz
12:05
out of the liver.
259
725260
2000
tüm hücreleri oradan alıyoruz.
12:07
Two weeks later, we basically can lift this organ up,
260
727260
3000
İki hafta sonra, basitçe, bu organı kaldırabilirsiniz,
12:10
it feels like a liver,
261
730260
2000
bir karaciğermiş gibi hissedersiniz,
12:12
we can hold it like a liver,
262
732260
2000
ve bir karaciğermiş gibi elinizde tutabilirsiniz,
12:14
it looks like a liver, but it has no cells.
263
734260
3000
ve bir karaciğere benzer ama hiç hücresi yoktur.
12:17
All we are left with
264
737260
2000
geriye kalan tek şey
12:19
is the skeleton, if you will, of the liver,
265
739260
3000
kollajen dokusundan ibaret olan
12:22
all made up of collagen,
266
742260
2000
iskelet yapısıdır ve bu kollajen vücutlarımızda vardır,
12:24
a material that's in our bodies, that will not reject.
267
744260
2000
ve vücut tarafından yabancı sayılıp reddedilmez.
12:26
We can use it from one patient to the next.
268
746260
2000
Bir hastadan alıp diğerinde kullanılabilir.
12:28
We then take this vascular structure
269
748260
2000
Bu damarsal yapıdaki organı tekrar alırız
12:30
and we can prove that we retain the blood vessel supply.
270
750260
4000
ve kan damarı yapısının kaybolmadığını ispat edebiliriz.
12:34
You can see, actually that's a fluoroscopy.
271
754260
2000
Görüyorsunuz, bu floroskopi.
12:36
We're actually injecting contrast into the organ.
272
756260
3000
Organa rontgende ışık verecek (kontrast madde) madde enjekte ediyoruz.
12:39
Now you can see it start. We're injecting the contrast into the organ
273
759260
4000
İşte başladığını görüyorsunuz. Kontrast maddeyi bu organa,
12:43
into this decellularized liver.
274
763260
2000
hücreleri alınmış karaciğere veriyoruz.
12:45
And you can see the vascular tree that remains intact.
275
765260
3000
Ve sağlam kalmış olan damarsal ağaç yapısını görüyorsunuz.
12:48
We then take the cells, the vascular cells,
276
768260
3000
Daha sonra hücreleri alıyoruz, damar hücrelerini,
12:51
blood vessel cells, we perfuse the vascular tree
277
771260
2000
kan damarı hücrelerini, yani hastanın kendi hücrelerini
12:53
with the patient's own cells.
278
773260
2000
bu damarsal ağaç yapısına serpiyoruz.
12:55
We perfuse the outside of the liver
279
775260
2000
Karaciğerin dışına da, yine
12:57
with the patient's own liver cells.
280
777260
2000
hastanın kendi karaciğer hücrelerini serpiyoruz.
12:59
And we can then create functional livers.
281
779260
2000
Ve böylece işlev gören karaciğerler yaratıyorsunuz.
13:01
And that's actually what you're seeing.
282
781260
2000
Ve bu gördüğünüzde aslında budur.
13:03
This is still experimental. But we are able to actually reproduce the functionality
283
783260
4000
Bu hala deneysel. Ama gerçekten de deneysel olarak
13:07
of the liver structure, experimentally.
284
787260
3000
karaciğerdeki işlevselliği yeniden yaratmayı başardık.
13:10
For the kidney,
285
790260
2000
Böbreklere gelince,
13:12
as I talked to you about the first painting that you saw,
286
792260
4000
size en başta gördüğünüz resim hakkında konuşmuştum,
13:16
the first slide I showed you,
287
796260
2000
gösterdiğim ilk slide'dı,
13:18
90 percent of the patients on the transplant wait list
288
798260
3000
Organ nakli listesinde beklemekte olan hastaların %90'ı
13:21
are waiting for a kidney, 90 percent.
289
801260
2000
böbrek beklemektedir, %90...
13:23
So, another strategy we're following
290
803260
2000
Yani takip ettiğimiz diğer bir strateji,
13:25
is actually to create wafers
291
805260
2000
silikon levhalar yaratıp
13:27
that we stack together, like an accordion, if you will.
292
807260
4000
onları akordeona benzer yapıda istiflemek.
13:31
So, we stack these wafers together, using the kidney cells.
293
811260
3000
Ve, bunları bu şekilde böbrek hücrelerini kullanarak kümeliyoruz.
13:34
And then you can see these miniature kidneys that we've engineered.
294
814260
3000
Ve işte inşaa ettiğimiz minyatür böbrekleri görüyorsunuz.
13:37
They are actually making urine.
295
817260
2000
Gerçekten de idrar yapabiliyorlar.
13:39
Again, small structures, our challenge is how to make them larger,
296
819260
4000
Ve yine, küçük yapılar, bunları nasıl büyüteceğimiz asıl sorunumuz,
13:43
and that is something we're working on
297
823260
2000
ve halen enstitüde
13:45
right now at the institute.
298
825260
2000
bu konu üstünde çalışıyoruz.
13:47
One of the things that I wanted to summarize for you then
299
827260
3000
Sizin için özetlemek istediğim şeylerden birisi de
13:50
is what is a strategy that we're going for in regenerative medicine.
300
830260
4000
bu yenileme tıbbında izlediğimiz stratejiler.
13:54
If at all possible,
301
834260
2000
Eğer mümkünse
13:56
we really would like to use smart biomaterials
302
836260
3000
gerçekten organlarınızı yeniden yaratmakta
13:59
that we can just take off the shelf
303
839260
2000
istediğimiz zaman bir raftan çekip alabildiğimiz
14:01
and regenerate your organs.
304
841260
2000
akıllı bio-malzemeleri kullanmayı istiyoruz.
14:03
We are limited with distances right now,
305
843260
2000
Şu an mesafeler konusunda kısıtlıyız,
14:05
but our goal is actually to increase those distances over time.
306
845260
4000
ama hedefimiz zaman içinde bu mesafelerin artmasını sağlayabilmek.
14:09
If we cannot use smart biomaterials,
307
849260
2000
Eğer akıllı biomateryalleri kullanamıyorsak
14:11
then we'd rather use your very own cells.
308
851260
2000
sizin kendi hücrelerinizi kullanmayı tercih ediyoruz.
14:13
Why? Because they will not reject.
309
853260
2000
Neden? Çünkü vücudunuz tarafından tanınır, reddilmezler.
14:15
We can take cells from you,
310
855260
2000
Sizden hücrelerinizi alabilir,
14:17
create the structure, put it right back into you, they will not reject.
311
857260
3000
yapıyı oluşturabilir, size geri nakledebiliriz, reddedilmezler.
14:20
And if possible, we'd rather use the cells from your very specific organ.
312
860260
4000
Ve eğer mümkünse, sizin söz konusu organınıza ait spresifik hücreleri kullanmayı tercih ederiz.
14:24
If you present with a diseased wind pipe
313
864260
3000
Hastalanmış bir nefes borunuz varsa,
14:27
we'd like to take cells from your windpipe.
314
867260
2000
nefes borunuzdaki hücreleri almayı,
14:29
If you present with a diseased pancreas
315
869260
3000
hastalanmış bir pankreasınız varsa
14:32
we'd like to take cells from that organ.
316
872260
2000
o organa özel hücreleri almayı tercih ederiz.
14:34
Why? Because we'd rather take those cells
317
874260
3000
Neden? Çünkü aldığımız bu hücreler,
14:37
which already know that those are the cell types you want.
318
877260
3000
sizin istediğiniz tipte hücreler olduklarını zaten biliyorlar.
14:40
A windpipe cell already knows it's a windpipe cell.
319
880260
3000
Bir nefes borusu hücresi, zaten bir nefes borusu hücresi olduğunu bilir.
14:43
We don't need to teach it to become another cell type.
320
883260
3000
Ona başka türde bir hücre olmayı öğretmeye gerek yoktur.
14:46
So, we prefer organ-specific cells.
321
886260
2000
Yani, organ-spesifik hücreleri tercih ediyoruz.
14:48
And today we can obtain cells from most every organ in your body,
322
888260
3000
Ve bugün vücudunuzdaki,neredeyse tüm organlardan hücre elde edebiliyoruz.
14:51
except for several which we still need stem cells for,
323
891260
3000
halen kök hücrelerine ihtiyaç duyduğumuz
14:54
like heart, liver, nerve and pancreas.
324
894260
4000
kalp, karaciğer, sinir ve pankreas gibi organlar haricinde
14:58
And for those we still need stem cells.
325
898260
3000
neredeyse tüm organlardan hücre elde edebiliyoruz.
15:01
If we cannot use stem cells from your body
326
901260
3000
Vücudunuzdaki kök hücreleri kullanamazsak,
15:04
then we'd like to use donor stem cells.
327
904260
3000
o zaman donör kök hücresi kullanmayı tercih ediyoruz.
15:07
And we prefer cells that will not reject
328
907260
2000
Ve reddedilmeyecek, tümor oluşturmayacak
15:09
and will not form tumors.
329
909260
2000
hücreler tercihimiz oluyor.
15:11
And we're working a lot with the stem cells that we
330
911260
2000
İki yıl önce üstüne yayın yapmış olduğumuz
15:13
published on two years ago,
331
913260
2000
kök hücrelerle de çalışmaya devam ediyoruz;
15:15
stem cells from the amniotic fluid,
332
915260
2000
benzer özellikler taşıyan amniyotik sıvıdan (halk arasında gebelik suyu) ve
15:17
and the placenta, which have those properties.
333
917260
4000
plasentadan (halk arasında bebeğin eşi) alınan kök hücreler.
15:21
So, at this point, I do want to tell you that
334
921260
3000
Yani, bu noktada, size belli başlı sorunlarımızdan
15:24
some of the major challenges we have.
335
924260
4000
bahsetmek istedim.
15:28
You know, I just showed you this presentation, everything looks so good,
336
928260
2000
Biliyorsunuz, size bu sunumu yaptım, herşey harika gözüküyor,
15:30
everything works. Actually no,
337
930260
2000
herşey işliyor. Aslında hayır,
15:32
these technologies really are not that easy.
338
932260
2000
bu teknolojiler gerçekten de kolay değil.
15:34
Some of the work you saw today
339
934260
2000
Bugün gördüğünüz bazı çalışmalar
15:36
was performed by over 700 researchers
340
936260
3000
enstitümüzde 700'den fazla araştırmacı tarafından
15:39
at our institute across a 20-year time span.
341
939260
3000
yaklaşık 20 yılda yapıldı.
15:42
So, these are very tough technologies.
342
942260
2000
Yani bunlar son derece zorlu teknolojiler.
15:44
Once you get the formula right you can replicate it.
343
944260
3000
Bir kez formulü oturtunca, tekrarlayabiliyorsunuz.
15:47
But it takes a lot to get there.
344
947260
2000
Ama oraya varabilmek çok zorlu oluyor.
15:49
So, I always like to show this cartoon.
345
949260
2000
Yani, ben bu karikatürü göstermeyi hep sevmişimdir.
15:51
This is how to stop a runaway stage.
346
951260
2000
Bu kaçağı nasıl durdurabiliriz aşaması.
15:53
And there you see the stagecoach driver,
347
953260
2000
Ve orada posta-arabası sürücüsünü görüyorsunuz,
15:55
and he goes, on the top panel,
348
955260
2000
ve o üst panele çıkıyor,
15:57
He goes A, B, C, D, E, F.
349
957260
2000
A, B, C, D, E, F aşamalarını geçiyor.
15:59
He finally stops the runaway stage.
350
959260
2000
Ve nihayet kaçma aşamasını durduruyor.
16:01
And those are usually the basic scientists,
351
961260
3000
Ve onlar genellikle temel bilimadamları,
16:04
The bottom is usually the surgeons.
352
964260
2000
En altta da genellikle cerrahlar vardır.
16:06
(Laughter)
353
966260
4000
(Kahkahalar)
16:10
I'm a surgeon so that's not that funny.
354
970260
2000
Ben bir cerrahım ve bu hiç komik değil.
16:12
(Laughter)
355
972260
1000
(Kahkahalar)
16:13
But actually method A is the correct approach.
356
973260
4000
Ama aslında A metodu doğru yaklaşımdır.
16:17
And what I mean by that is that anytime we've launched one of these technologies
357
977260
3000
Şunu demek istiyorum, bu teknolojilerden birini ne zaman
16:20
to the clinic,
358
980260
2000
klinikte başlatsak,
16:22
we've made absolutely sure that we do everything we can
359
982260
3000
hastalar üstünde bu teknolojiyi kullanmadan önce,
16:25
in the laboratory before we ever
360
985260
2000
laboratuarda elimizden gelen herşeyi yapmış olduğumuza
16:27
launch these technologies to patients.
361
987260
2000
kesinlikle emin olmuşuzdur.
16:29
And when we launch these technologies to patients
362
989260
2000
Ve bu teknolojiyi insanlarda kullandığımızda da
16:31
we want to make sure that we ask ourselves a very tough question.
363
991260
5000
kendimize son derece zor bir soru sorduğumuza emin olun;
16:36
Are you ready to place this in your own loved one, your own child,
364
996260
3000
Bunu kendi sevdiklerine, kendi çocuğuna
16:39
your own family member, and then we proceed.
365
999260
3000
kendi aile bireyine nakil etmeye hazır mısın? Ondan sonra devam ederiz.
16:42
Because our main goal, of course,
366
1002260
2000
Çünkü ana hedefimiz, elbette
16:44
is first, to do no harm.
367
1004260
3000
ilk önce zarar vermemektir.
16:47
I'm going to show you now, a very short clip,
368
1007260
2000
Şimdi size çok kısa bir video klip göstereceğim,
16:49
It's a five second clip of a patient
369
1009260
3000
bir hastaya ait 5 saniyelik bir klip
16:52
who received one of the engineered organs.
370
1012260
2000
kendisi inşaa ettiğimiz organlardan birini aldı.
16:54
We started implanting some of these structures
371
1014260
2000
Bu yapılardan bazılarını nakletmeye
16:56
over 14 years ago.
372
1016260
2000
14 yıldan daha uzun bir zaman önce başladık.
16:58
So, we have patients now walking around with organs,
373
1018260
2000
Yani, şimdi etrafta organlarımızla dolaşan hastalar var,
17:00
engineered organs, for over 10 years, as well.
374
1020260
4000
inşaa edilmiş organlar, belki 10 yıldan daha fazla zamandır.
17:04
I'm going to show a clip of one young lady.
375
1024260
2000
Size genç bir hanımın video klibini gösteriyorum.
17:06
She had a spina bifida defect, a spinal cord abnormality.
376
1026260
3000
Spina Bifida defekti ve omurilik anormalliği vardı (omurgası kapanmamış)
17:09
She did not have a normal bladder. This is a segment from CNN.
377
1029260
3000
Normal bir mesanesi yoktu. Bu CNN'den bir parça.
17:12
We are just taking five seconds.
378
1032260
2000
Sadece 5 saniye.
17:14
This is a segment that Sanjay Gupta actually took care of.
379
1034260
5000
Bu bölüm Sanja Gupta'nın asıl ilgilendiği kısım.
17:19
Video: Kaitlyn M: I'm happy. I was always afraid
380
1039260
2000
Video: Kaitlyn M: Mutluyum. Her zaman bir kaza.. veya
17:21
that I was going to have like, an accident or something.
381
1041260
3000
benzeri bir şey yaşayacağımdan korkardım.
17:24
And now I can just go and
382
1044260
3000
Ve şimdi öylece gidebiliyorum.
17:27
go out with my friends,
383
1047260
2000
arkadaşlarımla dışarıya çıkabiliyorum,
17:29
go do whatever I want.
384
1049260
2000
gidip ne istersem onu yapabiliyorum.
17:32
Anthony Atala: See, at the end of the day, the promise of regenerative medicine
385
1052260
3000
Anthony Atala: Görüyorsunuz, günün sonunda, yenileyici tıbbın verdiği söz,
17:35
is a single promise.
386
1055260
2000
tek bir sözdür.
17:37
And that is really very simple,
387
1057260
3000
Ve aslında bu çok da basittir,
17:40
to make our patients better.
388
1060260
2000
hastalarımızı daha iyi yapabilmek.
17:42
Thank you for your attention.
389
1062260
2000
İlginiz için teşekkürler.
17:44
(Applause)
390
1064260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7