What to do when everything feels broken | Daniel Alexander Jones

39,613 views ・ 2020-09-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sara Ozturk Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:12
"I've got people in me."
0
12792
2541
"İçimde insanlar var."
00:15
So sang the late Abbey Lincoln.
1
15375
2851
Rahmetli Abbey Lincoln şarkısında böyle demişti.
00:18
I take that lyric as mantra.
2
18250
2976
Bu sözü mantram olarak kullanıyorum.
00:21
"I've got people in me."
3
21250
2042
"İçimde insanlar var."
00:24
Jomama Jones is the person in me I turn to as a guide.
4
24500
5226
Jomama Jones, rehber olarak başvurduğum içimdeki insan.
00:29
She's my alter ego.
5
29750
2018
O, benim ikinci kişiliğim.
00:31
I've been embodying her in performance since 1995,
6
31792
3976
1995'deki performanstan beri onu nesnelleştiriyorum.
00:35
and she comes around when she has some insight to offer folks.
7
35792
5809
Sunacağı bir içgörüsü varsa ortaya çıkıyor, millet.
00:41
At this time of radical change,
8
41625
2059
Bu radikal değişim zamanında
00:43
I'm glad to be the vessel for her message to you.
9
43708
4209
size olan mesajına aracı olmaktan çok memnunum.
00:53
Jomama Jones: What if I told you
10
53542
1601
Jomama Jones: Ya size
00:55
it's going to be alright ...
11
55167
2392
iyi olacağını
00:57
but what if I told you not yet?
12
57583
2000
ama henüz olmadığını söyleseydim?
01:00
What if I told you there are trials ahead
13
60542
2601
Ya size en derin korkularınızın ötesinde
01:03
beyond your deepest fears?
14
63167
2809
sınavlar olduğunu söyleseydim?
01:06
What if I told you will you fall ...
15
66000
2893
Ya size en, en, en dibe
01:08
down, down, down?
16
68917
2208
düşeceğinizi söyleseydim?
01:12
But what if I told you you will surprise yourself?
17
72000
5518
Ama ya size kendinizi şaşırtacağınızı söyleseydim?
01:17
What if I told you will be brave enough?
18
77542
4458
Ya size yeteri kadar cesur olacağınızı söyleseydim?
01:23
What if I told you
19
83333
1851
Ya size hepsinin üstesinden gelemeyeceğimizi söyleseydim?
01:25
we won't all make it through?
20
85208
2209
01:28
But what if I told you
21
88333
2310
Ama ya size bunun
01:30
that is as it must be?
22
90667
3392
böyle olması gerektiğini söyleseydim?
01:34
What if I told you I've seen the future?
23
94083
4334
Ya size geleceği gördüğümü söyleseydim?
01:41
Do you like my hands?
24
101125
2059
Ellerimi beğendiniz mi?
01:43
They're expressive, yeah?
25
103208
2310
Etkileyiciler değil mi?
01:45
Now look at your hands -- now go on.
26
105542
2476
Şimdi ellerinize bakın, hadi bakın.
01:48
There's so much history recorded through their touches
27
108042
2684
Dokunuşlarıyla çok fazla tarih kaydedilmiş
01:50
and marks of the future sketched on their palms.
28
110750
4559
ve geleceğin izleri avuçlarına taslak çizmiş.
01:55
Sometimes hands grip tight,
29
115333
1810
Bazen eller sıkı tutar,
01:57
sometimes hands let go.
30
117167
2791
bazen de bırakırlar.
02:01
What if I told you
31
121375
2393
Ya size hepsinin
02:03
it's all going to come undone?
32
123792
2500
parçalara ayrılacağını söyleseydim?
02:07
Hm.
33
127083
1393
02:08
Ladies and gentlemen
34
128500
1726
Bayanlar ve baylar
02:10
and otherwise described,
35
130250
2518
ve başka türlü tanımlananlar,
02:12
I am Jomama Jones.
36
132792
3101
ben Jomama Jones.
02:15
Some call me a soul sonic superstar,
37
135917
2851
Bazıları bana bir ruh sonik süperstarı diyor,
02:18
and I agree,
38
138792
1892
geçmişimde olsa bile bu gelecektendi
02:20
though even in my past that was from the future.
39
140708
3435
ve buna katılıyorum.
02:24
Let me take you back to girlhood.
40
144167
2101
Sizi kızlık çağına geri götüreyim.
02:26
Picture this:
41
146292
1559
Hayal edin:
02:27
it was Planting Day,
42
147875
1851
Bulduğum siyahi gençlik topluluğu için uydurduğum bir tatil olan Ekim Günü'ydü.
02:29
which was a holiday I invented
43
149750
2143
02:31
for the Black youth community group I founded.
44
151917
2559
02:34
I dashed home to put on my gardening ensemble
45
154500
3101
Amcam Freeman'ı suçüstü yakaladığımda
02:37
when I caught my uncle Freeman red-handed.
46
157625
4018
bahçıvanlık takımımı giymek için eve koşmuştum.
02:41
He was standing over my piggy bank with his hammer raised high.
47
161667
5017
Çekicini yükseltmiş bir şekilde kumbaramın başında duruyordu.
02:46
He was fixing to steal my coins.
48
166708
2250
Paralarımı çalmak için tamir ediyordu.
02:49
And you see,
49
169667
1309
Bakın,
02:51
my uncle Freeman was a handyman.
50
171000
2476
amcam Freeman becerikli birisiydi.
02:53
He could fix anything --
51
173500
1351
Her şeyi tamir edebilirdi;
02:54
a broken chair, a shattered pot --
52
174875
2184
kırık bir sandalye, bozulmuş bir demlik,
02:57
even bring grandmother's plants back to life.
53
177083
3268
büyükannemin bitkilerini bile hayata döndürebilirdi.
03:00
He had that magic touch with broken things ...
54
180375
4101
Kırılmış şeylere ve kırılmış insanlara karşı
03:04
and broken people.
55
184500
1684
sihirli bir dokunuşu vardı.
03:06
He would take me with him on his jobs
56
186208
1976
İşe giderken beni de yanında götürürdü
03:08
and say, "C'mon Jo,
57
188208
1310
ve "Hadi Jo,
03:09
let's go do something to make this world a better place."
58
189542
3351
bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için bir şeyler yapalım." derdi.
03:12
His hands were wide and calloused,
59
192917
2226
Elleri büyük ve nasırlıydı.
03:15
and they always reminded me of displaced tree roots.
60
195167
5476
Bana hep yerinden edilmiş ağaç köklerini hatırlatırdı.
03:20
As we worked he would talk with folks
61
200667
3351
Çalışırken insanlarla yaklaşmakta olduğuna emin olduğu
03:24
about the change he was sure was just around the corner.
62
204042
3934
değişim hakkında konuşurdu.
03:28
I saw him mend flagging hopes
63
208000
4351
Zayıf umutları iyileştirdiğini
03:32
and leave folks with their heads held high.
64
212375
2726
ve insanları başı dik bıraktığını görürdüm.
03:35
His hands stirred the sunshine.
65
215125
2917
Elleri günışığına karışırdı.
03:38
And now he was about to break my piggy bank.
66
218875
4143
Şimdi de kumbaramı kırmak üzereydi.
03:43
I said "Step back, man, and show me your hands."
67
223042
3101
"Geri çekil ve bana ellerini göster." dedim.
03:46
You know the irony was
68
226167
2434
İroni, çalışırken parkelerin altında bulduğu eski paraları bana vermesiydi.
03:48
he used to give me all the old coins he'd find under floorboards while working.
69
228625
5768
03:54
And I put them in the piggy bank
70
234417
1601
Çocukluğumdaki ek işlerle kazandığım paralarla birlikte
03:56
along with the money I earned through my childhood side hustles.
71
236042
3833
onları da kumbarama koyardım.
04:01
But by the spring of 1970,
72
241000
2976
Ama 1970 ilkbaharına kadar
04:04
Uncle Freeman had lost his touch ...
73
244000
2851
Freeman amcam işlerinin çoğuyla birlikte
04:06
along with most of his jobs.
74
246875
2625
dokunuşunu da kaybetti.
04:10
He saw a heavy future
75
250333
3476
Avucunda haksızlıklar ve siyahi güçlerinin azalması ile dolu
04:13
of civil wrongs and Black power outages in his palms.
76
253833
5810
ağır bir gelecek gördü.
04:19
The last straw had come the previous winter
77
259667
3101
Son hasır işi, Fred Hampton'u vurdukları geçen kış mevsiminde geldi.
04:22
when they had gunned down Fred Hampton.
78
262792
3541
04:27
Overwhelmed with fear
79
267417
3017
Korku,
04:30
and rage
80
270458
1768
öfke
04:32
and grief,
81
272250
1309
ve kederle dolup taşan
04:33
Uncle Freeman tried to game his future.
82
273583
3435
Freeman amcam geleceğiyle oynamaya başladı.
04:37
He gripped too tight,
83
277042
1934
Çok sıkı tutmuştu
04:39
and he started playing the numbers.
84
279000
2309
ve sayılarla oynamaya başladı.
04:41
"Well, one of these numbers is gonna hit, little girl.
85
281333
2601
"Bu sayılardan bir tanesi tutacak küçük kız.
04:43
You got a quarter for your uncle Free -- "
86
283958
2060
Amcan Freeman için bir çeyrekliğin var."
04:46
Now some of y'all have that relative.
87
286042
2476
Hepinizin böyle bir akrabası var.
04:48
But I knew right then and there I had to do something.
88
288542
3559
Ama o anda bir şey yapmam gerektiğini biliyordum.
04:52
I jumped up and I grabbed that hammer
89
292125
1809
Atladım ve o çekici elinden aldım.
04:53
and I brought it crashing down on that pig.
90
293958
2226
Çekiçle kumbaramı kırdım.
04:56
And Uncle Freeman started to weep as I gathered up all the coins.
91
296208
4101
Freeman amcam ben bütün paraları toplarken ağlamaya başladı.
05:00
"We're not buying no lottery ticket, Uncle Freeman.
92
300333
2518
"Artık piyango bileti almayacağız Freeman amca, hadi."
05:02
C'mon."
93
302875
1250
05:05
We spent every last cent at the seed store.
94
305333
5250
Her kuruşu tohum dükkânında harcadık.
05:11
You know, the kids in my gardening group?
95
311542
2017
Bahçıvanlık grubumdaki çocukları biliyor musunuz?
05:13
They didn't bat an eye when I had Uncle Freeman get down
96
313583
2643
Freeman amcam çömelip
05:16
and put his hands in the earth again
97
316250
2434
elini tekrar toprağa koyduğunda ve o toprağa tohumlarımızı dağıttığında
05:18
and start breaking up that soil for our seeds.
98
318708
3018
kıllarını bile kıpırdatmadılar.
05:21
And my little friend Taesha even came over and started slapping him on the back
99
321750
3809
Küçük arkadaşım Taesha bile yanımıza gelip "Ağla Freeman amca. Ağla." diyerek
05:25
saying, "Cry it out, Uncle Freeman.
100
325583
1726
05:27
Cry it out."
101
327333
1250
amcamın sırtını sıvazlamaya başladı.
05:30
"I can't fix this," he sobbed.
102
330000
2292
"Bunu düzeltemem." diye hıçkırdı.
05:34
It's an ancient-future truism, that.
103
334583
3542
Bu herkesçe bilinen bir antik gelecekti.
05:39
He wasn't the first to feel that way, and he wouldn't be the last.
104
339042
3583
Böyle hisseden ilk insan değildi ve son da olmayacaktı.
05:43
Right now, it feels as though everything is breaking beyond repair.
105
343750
5750
Şu anda her şey onarılamayacak kadar kırılmış gibi hissettiriyor olabilir.
05:50
It is.
106
350625
1250
Ki öyle.
05:52
But that breaking apart can be a breaking open,
107
352708
4976
Ama o parçalara ayrılma
ne kadar zorlu, belirsiz ve korkunç gözükse de
05:57
no matter how violent and uncertain
108
357708
2101
05:59
and fearsome it seems.
109
359833
2292
kırık bir başlangıç olabilir.
06:03
The thing is ...
110
363125
2268
Mesele şu ki
06:05
we can't do it alone.
111
365417
2041
bunu tek başımıza yapamayız.
06:08
Uncle Freeman cried so much that day as we planted our seeds,
112
368958
5685
Freeman amcam o gün tohumlarımızı ekerken çok ağladı.
06:14
he was our very own irrigation system.
113
374667
3000
Kendi sulama sistemimiz gibiydi.
06:20
"I don't know who I am anymore, little girl,"
114
380125
2351
Günbatımında bana
06:22
he said to me at sundown.
115
382500
2333
"Artık kim olduğumu bilmiyorum küçük kız." dedi.
06:26
"Good, Uncle Freeman.
116
386083
2560
"Bu iyi, Freeman amca.
06:28
Good.
117
388667
1291
Bu iyi.
06:30
You're new again,
118
390833
2685
Tekrar yenisin
06:33
and that's just how we need you."
119
393542
3250
ve sana tam olarak bu hâlinle ihtiyacımız var."
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7