How the world's longest underwater tunnel was built - Alex Gendler

3,740,770 views ・ 2020-03-30

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Can Boysan Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:07
Flanked by two powerful European nations, the English Channel
0
7633
4472
İki güçlü Avrupa ülkesi tarafından kuşatılan Manş Denizi,
00:12
has long been one of the world’s most important maritime passages.
1
12105
4240
uzun zamandır dünyanın en önemli deniz geçitlerinden biri oldu.
00:16
Yet for most of its history,
2
16345
1604
Yine de tarihinin büyük bölümüne rağmen,
00:17
the channel’s rocky shores and stormy weather
3
17949
2911
kanalın kayalıklı kıyıları ve fırtınalı havası
00:20
made crossing a dangerous prospect.
4
20860
3070
geçişi, tehlikeli bir olasılık haline getiriyordu.
00:23
Engineers of the early 1800's proposed numerous plans
5
23930
3870
1800'lü yılların başlarında, mühendisler
iki ülke arasındaki 33 kilometrelik aralığı bağlamak için
00:27
for spanning the 33 kilometer gap.
6
27800
3330
çok sayıda plan önerdiler.
00:31
Their designs included artificial islands linked by bridges,
7
31130
4070
Mühendislerin tasarımları arasında köprülerle bağlanan yapay adalar,
00:35
submerged tubes suspended from floating platforms,
8
35200
3865
su yüzündeki platformlarda asılı kalan tüp geçitler
00:39
and an underwater passage more than twice the length of any existing tunnel.
9
39065
5414
ve var olan herhangi bir tünelin
iki katından daha uzun olan bir su altı geçidi vardı.
00:44
By the end of the century,
10
44479
1520
Yüzyılın sonunda, bu son öneri Avrupa'nın ilgisini çekti.
00:45
this last proposal had captured European imagination.
11
45999
4151
00:50
The invention of the tunnel boring machine
12
50150
2620
Tünel açma makinesinin icadı ile
00:52
and the discovery of a stable layer of chalk marl below the seabed
13
52770
4466
deniz dibinin altındaki marn kireç taşının kararlı tabakasının keşfi,
00:57
made this fantastic tunnel more feasible.
14
57236
3095
bu tüneli inşa etmeyi daha mümkün kıldı.
01:00
But the project’s most urgent obstacles were ones no engineer could solve.
15
60331
5879
Fakat projenin daha önemli engelleri ise hiçbir mühendisin çözemeyeceği türdendi.
01:06
At the time,
16
66210
950
O dönemlerde,
01:07
Britons viewed their geographic isolation as a strategic advantage,
17
67160
4496
Britanyalılar, coğrafi izolasyonlarını stratejik bir avantaj olarak gördüler
01:11
and fears about French invasion shut down plans for the tunnel.
18
71656
4357
ve Fransız işgalinin tünel planlarını suya düşüreceğinden korktular.
01:16
The rise of aerial warfare rendered these worries obsolete,
19
76013
4151
Hava savaşlarının artışı bu endişeleri hükümsüz hale getirdi
01:20
but new economic concerns arose to replace them.
20
80164
3869
fakat yeni ekonomik kaygılar ortaya çıkarak bu endişelerin yerini aldı.
01:24
Finally, 100 years after the initial excavation,
21
84033
3513
Sonunda, ilk kazıdan yüz yıl sonra,
01:27
the two countries reached an agreement—
22
87546
2270
iki ülke bir anlaşmaya vardı.
01:29
the tunnel would proceed with private funding.
23
89816
3390
Tünel özel bir fon sayesinde ilerleyecekti.
01:33
In 1985, a group of French and British companies
24
93206
3601
1985'te bir grup Fransız ve İngiliz şirket
01:36
invested the modern equivalent of 14 billion pounds,
25
96807
4005
tünele bugünkü değeriyle 14 milyar pound yatırdı,
01:40
making the tunnel the most expensive infrastructure project to date.
26
100812
5641
bu da tüneli o güne dek olan en pahalı altyapı projesi haline getirdi.
01:46
The design called for three separate tunnels—
27
106453
2700
Tasarım üç ayrı tünel gerektiriyordu -
01:49
one for trains to France, one for trains to England,
28
109153
3544
biri Fransa'ya giden trenler, diğeri İngiltere'ye giden trenler
01:52
and one service tunnel between them.
29
112697
2800
ve sonuncusu da bu ikisi arasındaki servis tüneliydi.
01:55
Alongside crossover chambers, emergency passages, and air ducts,
30
115497
4330
Geçit odaları, acil durum geçitleri ve hava kanallarıyla birlikte,
01:59
this amounted to over 200 kilometers of tunnels.
31
119827
4317
toplam 200 kilometreden fazla tünel uzunluğu ortaya çıkıyordu.
02:04
In 1988, workers began excavating from both sides,
32
124144
4336
1988'de işçiler iki taraftan da kazı yapmaya başlayarak
02:08
planning to meet in the middle.
33
128480
2328
ortada buluşmayı planladılar.
02:10
Early surveys of the French coast revealed the site was full of fault lines.
34
130808
4961
Fransa kıyısıyla ilgili ilk anketler ortaya şunu çıkardı ki
iş sahası fay hatlarıyla doluydu.
02:15
These small cracks let water seep into the rock,
35
135769
3530
Bu küçük kırıklar kayanın içine su sızmasına yol açıyordu,
02:19
so engineers had to develop waterproof boring machines.
36
139299
3860
bu yüzden mühendisler,
su geçirmez tünel sondaj makineleri geliştirmek zorunda kaldılar.
02:23
The British anticipated drier conditions, and forged ahead with regular borers.
37
143159
5539
İngilizler daha kuru olabilecek koşulları tahmin ettiler
ve sıradan sondaj makineleri kullanarak hızla ilerlediler.
02:28
But only months into the work, water flooded in through undetected fissures.
38
148698
5414
Fakat iş başladıktan sadece aylar sonra, saptanmamış çatlaklardan su içeriye aktı.
02:34
To drill in this wet chalk, the British had to use grout
39
154112
3640
İngilizler, bu ıslak kireç taşını delmek
02:37
to seal the cracks created in the borer’s wake,
40
157752
3227
ve sondaj makinesinin çevrintisinde oluşan çatlakları tıkamak için
02:40
and even work ahead of the main borer
41
160979
2400
harç kullanmak zorunda kaldılar,
hatta delinecek kireç taşını sağlamlaştırmak için
02:43
to reinforce the chalk about to be drilled.
42
163379
3270
ana sondaj makinesinin ilerisinde çalıştılar.
02:46
With these obstacles behind them, both teams began drilling at full speed.
43
166649
5492
Önlerindeki bu engellerle, iki ekip de son süratle delmeye başladı.
02:52
Boring machines weighing up to 1,300 tons drilled at nearly 3.5 meters per hour.
44
172141
7930
Sondaj makinelerinin ağırlığı 1.300 tona kadar çıkıp
saatte yaklaşık 3,5 metre delme yapıyorlardı.
03:00
As they dug, they installed lining rings to stabilize the tunnel behind them,
45
180071
5332
Kazı yaptıkça, arkalarında kalan tüneli sağlamlaştırmak için
astar halkaları yerleştirdiler,
03:05
making way for support wagons following each machine.
46
185403
4070
bu da her makinenin ardından gelen yük taşıyıcı vagonlara yol açıyordu.
03:09
Even at top speed, work had to proceed carefully.
47
189473
3714
Maksimum hızda bile, çalışma dikkatlice sürdürülmek zorundaydı.
03:13
The chalk layer followed a winding path between unstable rock and clay,
48
193187
4927
Kireç taşı katmanı, önceki ölçümcüler tarafından
üzerilerinde 100'den fazla delik açılan ve sabit olmayan kaya ile kil arasında
03:18
punctured by over 100 boring holes made by previous surveyors.
49
198114
5533
dolambaçlı bir yörünge izledi.
03:23
Furthermore, both teams had to constantly check their coordinates
50
203647
3970
Dahası, her iki ekip de birbirlerine 2 santimetre kala karşılaşmak
03:27
to ensure they were on track to meet within 2 centimeters of each other.
51
207617
4814
ve doğru yolda olduklarına emin olmak için
koordinatlarını sürekli kontrol etmek zorundaydı.
03:32
To maintain this delicate trajectory,
52
212431
2280
Bu hassas yörüngeyi muhafaza etmek için,
03:34
the borers employed satellite positioning systems,
53
214711
3748
sondaj makineleri konum uydu sistemleri kullandılar,
03:38
as well as paleontologists who used excavated fossils
54
218459
3970
tıpkı paleontologların doğru derinlikte olduklarını doğrulamak için
03:42
to confirm they were at the right depth.
55
222429
2840
kazı fosilleri kullandıkları gibi.
03:45
During construction, the project employed over 13,000 people
56
225269
4560
İnşaat sırasında, 13 binden fazla insan bu projede çalıştı
03:49
and cost the lives of ten workers.
57
229829
2777
ve proje on işçinin canına mal oldu.
03:52
But after two and a half years of tunneling,
58
232606
2703
Fakat tünel iki buçuk yıl boyunca kazıldıktan sonra,
03:55
the two sides finally made contact.
59
235309
3250
iki taraf sonunda birbiriyle bağlantı kurdu.
03:58
British worker Graham Fagg emerged on the French side,
60
238559
3530
İngiliz işçi Graham Fagg, Fransa tarafında göründü
04:02
becoming the first human to cross the channel by land since the Ice Age.
61
242089
5430
ve Buz Devri'nden bu yana kanalı kara yoluyla geçen ilk insan oldu.
04:07
There was still work to be done—
62
247519
2020
Geçit odaları ve pompa istasyonları döşemekten
04:09
from installing crossover chambers and pumping stations,
63
249539
3140
1.600 kilometreden fazla ray, kablo ve sensör döşemeye kadar
04:12
to laying over a hundred miles of tracks, cables, and sensors.
64
252679
4720
hâlâ bitirilmesi gereken işler vardı.
04:17
But on May 6, 1994, an opening ceremony marked the tunnel’s completion.
65
257399
5970
Fakat 6 Mayıs 1994'te yapılan açılış seremonisi
tünelin tamamlandığına işaret etti.
04:23
Full public service began 16 months later,
66
263369
3530
Yolcular için trenler, arabalar ile kamyonlar için ise
04:26
with trains for passengers and rail shuttles for cars and trucks.
67
266899
4580
demir yolu servisleriyle birlikte,
toplu taşımanın tamamı 16 ay sonra hizmete girdi.
04:31
Today, the Channel Tunnel services over 20 million passengers a year,
68
271479
5166
Bugün, Manş Tüneli'nden yılda 20 milyondan fazla yolcu,
04:36
transporting riders across the channel in just 35 minutes.
69
276645
4729
sadece 35 dakikada denizin karşısına geçiyor.
04:41
Unfortunately, not everyone has the privilege of making this trip legally.
70
281374
5021
Maalesef, herkes bu yolculuğun ayrıcalığına yasal olarak varamıyor.
04:46
Thousands of refugees have tried to enter Britain through the tunnel
71
286395
3910
Binlerce mülteci, Britanya'ya bu tünel yoluyla girmeye kalkıştı,
04:50
in sometimes fatal attempts.
72
290305
2452
bunlardan bazıları ölümcül girişimlerdi.
04:52
These tragedies have transformed the tunnel’s southern entrance
73
292757
3530
Bu felaketler, tünelin güney girişini
04:56
into an ongoing site of conflict.
74
296287
2934
süregelen bir çatışma bölgesi haline dönüştürdü.
04:59
Hopefully, the structure’s history can serve as a reminder
75
299221
3440
Umarız sınırları yıkma konusunda,
insanlığın en iyi durumda olduğunun bir anımsatıcısı olarak
05:02
that humanity is at their best when breaking down barriers.
76
302661
3730
bu yapının tarihi bir örnek teşkil eder.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7