The paradox of value - Akshita Agarwal

2,414,026 views ・ 2016-08-29

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ece Ünalan Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:06
Imagine you're on a game show, and you can choose between two prizes:
0
6821
3988
Bir yarışma programında olduğunu düşün ve şu iki ödülden birini seçebilirsin:
00:10
a diamond
1
10809
1629
Bir elmas
00:12
or a bottle of water.
2
12438
1940
ya da bir şişe su.
00:14
It's an easy choice.
3
14378
1301
Basit bir seçim.
00:15
The diamonds are clearly more valuable.
4
15679
2349
Elmaslar şüphesiz daha değerlidir.
Şimdi tekrar aynı seçimi yapman gerektiğini düşün.
00:18
Now imagine being given the same choice again,
5
18028
2495
00:20
only this time, you're not on a game show,
6
20523
2257
Ama bu sefer bir yarışma programında değil,
00:22
but dehydrated in the desert after wandering for days.
7
22780
3880
çölde günlerce dolandıktan sonra susuz kalmış durumdasın.
00:26
Do you choose differently?
8
26660
1660
Seçimin farklı mı olur?
00:28
Why? Aren't diamonds still more valuable?
9
28320
3510
Neden? Elmaslar hâlâ daha değerli değil mi?
00:31
This is the paradox of value,
10
31830
2430
Bu, meşhur değer paradoksudur.
00:34
famously described by pioneering economist Adam Smith.
11
34260
3968
Öncü ekonomist Adam Smith tarafından tanımlanmıştır.
00:38
And what it tells us is that defining value is not as simple as it seems.
12
38228
4986
Bu bize, değer belirlemenin göründüğü kadar kolay olmadığını gösterir.
00:43
On the game show, you were thinking about each item's exchange value,
13
43214
4135
Yarışmada, malların değişim değerini düşünüyordun,
00:47
what you could obtain for them at a later time,
14
47349
2992
yani daha sonraki bir zamanda onlardan elde edebileceğin değeri.
00:50
but in an emergency, like the desert scenario,
15
50341
2649
Ama çöl senaryosu gibi acil bir durumda,
00:52
what matters far more is their use value,
16
52990
3223
çok daha önemli olan, malın kullanım değeridir,
00:56
how helpful they are in your current situation.
17
56213
3037
yani malın mevcut durumunda ne kadar yardımcı olduğu.
00:59
And because we only get to choose one of the options,
18
59250
2721
Seçeneklerden sadece birini seçebileceğimiz için de,
01:01
we also have to consider its opportunity cost,
19
61971
3129
fırsat maaliyetini düşünmemiz gerekir,
01:05
or what we lose by giving up the other choice.
20
65100
3360
yani öbür seçenekten vazgeçerek neler kaybettiğimizi.
01:08
After all, it doesn't matter how much you could get from selling the diamond
21
68460
3501
Ne de olsa elmas satmaktan ne kadar kazanabileceğin,
01:11
if you never make it out of the desert.
22
71961
2611
eğer çölden çıkmayı başaramazsan, çok da fark etmez.
01:14
Most modern economists deal with the paradox of value
23
74572
2960
Çağdaş ekonomistlerin çoğu değer paradoksuyla ilgilenir,
01:17
by attempting to unify these considerations
24
77532
2500
bu düşünceleri, fayda kavramı altında
birleştirmeye çalışır.
01:20
under the concept of utility,
25
80032
2039
Fayda, bir malın kişinin ihtiyaç ve isteklerini ne kadar karşıladığıdır.
01:22
how well something satisfies a person's wants or needs.
26
82071
3502
01:25
Utility can apply to anything from the basic need for food
27
85573
3007
Fayda, her şeye uyarlanabilir - temel bir ihtiyaç olan yiyecekten
01:28
to the pleasure of hearing a favorite song,
28
88580
2202
sevilen bir şarkıyı duyulunca alınan zevke -
01:30
and will naturally vary for different people and circumstances.
29
90782
4269
ve farklı kişiler ve koşullara göre doğal olarak değişir.
Piyasa ekonomisi, bize faydayı izlememiz için kolay bir yol sağlar.
01:35
A market economy provides us with an easy way to track utility.
30
95051
3483
01:38
Put simply, the utility something has to you
31
98534
2888
Basitçe anlatırsak, bir şeyin sana faydası,
01:41
is reflected by how much you'd be willing to pay for it.
32
101422
2840
o şey için ne kadar ödemeye istekli olduğunu ifade eder.
01:44
Now, imagine yourself back in the desert,
33
104262
2171
Şimdi, kendini tekrar çölde hayal et.
01:46
only this time, you get offered a new diamond or a fresh bottle of water
34
106433
3818
Ama bu sefer, sana her beş dakikada bir
yeni bir elmas veya bir şişe su sunuluyor.
01:50
every five minutes.
35
110251
1782
Çoğu insan gibiysen, önce yolculuğu bitirmeye yetecek kadar su,
01:52
If you're like most people, you'll first choose enough water to last the trip,
36
112033
3658
01:55
and then as many diamonds as you can carry.
37
115691
3102
sonra taşıyabileceğin kadar elmas alırsın.
01:58
This is because of something called marginal utility,
38
118793
2500
Bu, marjinal fayda denen bir şey yüzündendir.
02:01
and it means that when you choose between diamonds and water,
39
121293
2869
Elmas ve su arasında seçim yaptığında,
02:04
you compare utility obtained from every additional bottle of water
40
124162
3310
her bir fazladan şişe sudan sağlayabileceğin fayda ile
02:07
to every additional diamond.
41
127472
2140
her ilave elmastan sağlayabileceğin faydayı kıyaslarsın.
02:09
And you do this each time an offer is made.
42
129612
2920
Bu seçimi, sana her teklif yapıldığında yaparsın.
02:12
The first bottle of water is worth more to you than any amount of diamonds,
43
132532
3591
İlk su şişesi, herhangi bir miktar elmastan daha değerlidir.
02:16
but eventually, you have all the water you need.
44
136123
2900
Ama er ya da geç, ihtiyacın olan tüm suyu alırsın.
Bir süre sonra, her ilave su şişesi yük olmaya başlar.
02:19
After a while, every additional bottle becomes a burden.
45
139023
3268
02:22
That's when you begin to choose diamonds over water.
46
142291
2722
Bu noktada, su yerine elmasları seçmeye başlarsın.
02:25
And it's not just necessities like water.
47
145013
2300
Bu sadece su gibi ihtiyaçlarda geçerli değildir.
02:27
When it comes to most things, the more of it you acquire,
48
147313
2940
Çoğu şey için, ne kadar fazlasına sahip olursan,
02:30
the less useful or enjoyable every additional bit becomes.
49
150253
3961
o şeyin her fazladan kısmı daha az yararlı ve zevkli olmaya başlar.
02:34
This is the law of diminishing marginal utility.
50
154214
3130
Buna marjinal faydanın azalması prensibi denir.
02:37
You might gladly buy two or three helpings of your favorite food,
51
157344
3310
En sevdiğin yiyecekten memnuniyetle iki ya da üç porsiyon alırsın,
02:40
but the fourth would make you nauseated,
52
160654
2110
ama dördüncüsü seni kusacak hâle getirir
02:42
and the hundredth would spoil before you could even get to it.
53
162764
2890
ve yüzüncüsü, daha ona sıra gelemeden bozulur.
02:45
Or you could pay to see the same movie over and over until you got bored of it
54
165654
3690
Aynı filmi bıkana ya da tüm paranı bitirene kadar
tekrar izlemek için para verebilirsin.
02:49
or spent all of your money.
55
169344
1581
02:50
Either way, you'd eventually reach a point
56
170925
2048
Her iki durumda, eninde sonunda
02:52
where the marginal utility for buying another movie ticket became zero.
57
172973
4311
sinema bileti almanın marjinal faydasının sıfıra indiği bir noktaya ulaşırsın.
02:57
Utility applies not just to buying things, but to all our decisions.
58
177284
4195
Fayda kavramı sadece satın almaya değil, karar vermeye de uygulanabilir.
03:01
And the intuitive way to maximize it and avoid diminishing returns
59
181479
3845
Faydayı en yükseğe çıkarmanın ve azalan kazançlardan kaçınmanın içgüdüsel yolu,
03:05
is to vary the way we spend our time and resources.
60
185324
3429
zamanımızı ve kaynaklarımızı harcama yollarımızı çeşitlendirmektir.
03:08
After our basic needs are met,
61
188753
1861
Temel ihtiyaçlarımız karşılandıktan sonra,
03:10
we'd theoretically decide to invest in choices
62
190614
2391
kuramsal olarak,
seçtiğimiz şeyler bize faydalı ya da zevkliyse onlara yatırım yaparız.
03:13
only to the point they're useful or enjoyable.
63
193005
2850
03:15
Of course, how effectively any of us manage to maximize utility in real life
64
195855
3900
Tabii, faydayı gerçek hayatta ne kadar etkili bir şekilde maksimuma çıkardığımız,
03:19
is another matter.
65
199755
1628
tamamen ayrı bir konu.
03:21
But it helps to remember that the ultimate source of value comes from us,
66
201383
3852
Ama şunu hatırlamak yardımcı olabilir: Değerin temel kaynağı biziz,
03:25
the needs we share,
67
205235
1450
paylaştığımız ihtiyaçlarımız,
03:26
the things we enjoy,
68
206685
1331
zevk aldığımız şeyler
03:28
and the choices we make.
69
208016
1629
ve yaptığımız seçimler.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7