The science of attraction - Dawn Maslar

7,081,633 views ・ 2014-05-08

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Büşra Ay Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:07
We like to think of romantic feelings
0
7051
1843
Romantik hisler hakkında kendiliğinden
00:08
as spontaneous and indescribable things that come from the heart.
1
8918
4115
ve ifade edilemeyen, kalpten gelen şeylermiş gibi düşünmekten hoşlanırız.
00:13
But it's actually your brain
2
13057
1565
Ama aslında beyninizdir,
00:14
running a complex series of calculations within a matter of seconds
3
14646
4099
saniyeler içinde karmaşık hesaplar yürüterek,
00:18
that's responsible for determining attraction.
4
18769
2714
çekime karar vermede sorumlu olan.
00:21
Doesn't sound quite as poetic, does it?
5
21507
2103
O kadar da şairane gelmiyor, değil mi?
00:23
But just because the calculations are happening in your brain
6
23634
3154
Ancak sırf hesaplar beyninizde oluyor diye
00:26
doesn't mean those warm, fuzzy feelings are all in your head.
7
26812
3322
o sıcacık, uçuşan hislerin tamamı kafanızda oluyor demek değil.
00:30
In fact, all five of your senses play a role,
8
30158
2493
Aslında, beş duyunuz da bunda rol oynuyor,
00:32
each able to vote for, or veto, a budding attraction.
9
32674
3556
her biri lehine ya da aleyhine karar vererek, bu tomurcuklanan ilgide.
00:36
The eyes are the first components in attraction.
10
36949
2350
Gözler çekicilikte ilk bileşen.
00:39
Many visual beauty standards vary between cultures and eras,
11
39323
3769
Kültürler ve dönemler arasında pek çok görsel güzellik ölçeği ve
00:43
and signs of youth, fertility and good health,
12
43116
2525
gençlik, doğurganlık, sağlıklılık belirtileri çeşitleniyor,
00:45
such as long lustrous hair,
13
45665
1793
mesela uzun, parlak saçlar
00:47
or smooth, scar-free skin,
14
47482
2345
ya da pürüzsüz, yarasız cilt,
00:49
are almost always in demand
15
49851
1437
neredeyse her zaman revaçtadır
00:51
because they're associated with reproductive fitness.
16
51312
2897
çünkü üreme elverişliliği ile ilişkilendirilmişlerdir.
00:54
And when the eyes spot something they like,
17
54233
2199
Ve gözler hoşuna giden bir şey fark ettiğinde,
00:56
our instinct is to move closer
18
56456
2118
içgüdümüz ona yaklaşmaktır,
00:58
so the other senses can investigate.
19
58598
2020
böylece diğer duyular da inceleyebilir.
01:00
The nose's contribution to romance
20
60642
2153
Burnun romantizme katkısı ise
01:02
is more than noticing perfume or cologne.
21
62819
2769
parfümü ya da kolonyayı farketmekten fazlasıdır.
01:05
It's able to pick up on natural chemical signals
22
65612
2601
Doğal kimyevi belirtileri bulabiliyor,
01:08
known as pheromones.
23
68237
1542
ki bunlar feromonlardır.
01:09
These not only convey
24
69803
1277
Bunlar yalnızca kaynağının
01:11
important physical or genetic information about their source
25
71104
3425
önemli fiziksel ve genetik bilgilerini taşımıyor,
01:14
but are able to activate a physiological or behavioral response in the recipient.
26
74553
4995
aynı zamanda alıcıda fizyolojik ya da davranışsal karşılık etkinleştiriyor.
01:19
In one study, a group of women
27
79572
2354
Bir çalışmada, bir grup kadın
01:21
at different points in their ovulation cycles
28
81950
2222
ovülasyon döngülerinin farklı dönemlerindeyken,
01:24
wore the same T-shirts for three nights.
29
84196
2305
3 gece boyunca aynı tişörtü giymişler.
01:26
After male volunteers were randomly assigned
30
86525
2456
Erkek katılımcılar rastgele ya giyilmiş tişörtlerden
01:29
to smell either one of the worn shirts, or a new unworn one,
31
89005
3968
ya da yeni, giyilmemiş birini koklamak için ayrıldıktan sonra
01:32
saliva samples showed an increase in testosterone
32
92997
3744
yumurtlama dönemindeki bir kadın tarafından giyilmiş tişörtü koklayanlarda
01:36
in those who had smelled a shirt worn by an ovulating woman.
33
96765
3742
tükürük örneklerindeki testosteron artış göstermiş.
01:40
Such a testosterone boost
34
100531
1644
Böylesi bir testosteron artışı,
01:42
may give a man the nudge to pursue a woman
35
102199
2545
bir erkeğe, aksi durumda hiç farketmeyeceği
01:44
he might not have otherwise noticed.
36
104768
1739
bir kadını izleme dürtüsü verebilir.
01:47
A woman's nose is particularly attuned
37
107028
2131
Bir kadın burnu özellikle,
01:49
to MHC molecules, which are used to fight disease.
38
109183
3933
hastalıkla savaşmada kullanılan, MHC moleküllerine uyumludur.
01:53
In this case, opposites attract.
39
113140
2453
Bu durumda, karşıtlar birbirini çeker.
01:55
When a study asked women to smell T-shirts that had been worn by different men,
40
115617
4415
Kadınların farklı erkeklerce giyilmiş tişörtleri kokladıkları bir çalışmada,
02:00
they preferred the odors of those whose MHC molecules differed from theirs.
41
120056
5096
MHC molekülleri kendilerinden farklı olan kokuları tercih etmişlerdir.
02:05
This makes sense.
42
125176
1202
Bu gayet mantıklı.
02:06
Genes that result in a greater variety of immunities
43
126402
2683
Daha çeşitli ayrıcalıklar meydana getirecek genler
02:09
may give offspring a major survival advantage.
44
129109
2610
yavruya büyük bir sağ kalma avantajı verebilir.
02:12
Our ears also determine attraction.
45
132552
2084
Kulaklarımız da çekiciliğe karar verir.
02:15
Men prefer females with high-pitched, breathy voices,
46
135302
3218
Erkekler, daha küçük beden ölçüleriyle ilişkili olan tiz, soluklu
02:18
and wide formant spacing, correlated with smaller body size.
47
138544
4296
ve geniş aralıkta sesli kadınları tercih eder.
02:22
While women prefer low-pitched voices with a narrow formant spacing
48
142864
4428
Kadınlarsa, daha geniş beden ölçüleriyle ilişkili, pesli
02:27
that suggest a larger body size.
49
147316
1656
ve dar aralıktaki erkekleri tercih eder.
02:29
And not surprisingly,
50
149694
1295
Ve beklendiği üzere,
02:31
touch turns out to be crucial for romance.
51
151013
2493
dokunuş romantizm için can alıcı noktadır.
02:33
In this experiment, not realizing the study had begun,
52
153530
3666
Bu deneyde, çalışmanın başladığını farketmeden,
02:37
participants were asked to briefly hold the coffee,
53
157220
3754
katılımcılardan bir süreliğine kahveyi tutmaları istendi,
02:40
either hot or iced.
54
160998
1724
sıcak ya da buzlu.
02:42
Later, the participants read a story about a hypothetical person,
55
162746
3504
Sonra katılımcılar, varsayımsal biri hakkında bir hikaye okudu
02:46
and were asked to rate their personality.
56
166274
2108
ve kişiliğini değerlendirmeleri istendi.
02:48
Those who had held the hot cup of coffee
57
168406
2413
Sıcak kahveyi tutanlar
02:50
perceived the person in the story as happier,
58
170843
2871
hikayedeki kişiyi daha mutlu algıladı;
02:53
more social, more generous and better-natured
59
173738
3794
daha sosyal, cömert ve iyi huylu.
02:57
than those who had held the cup of iced coffee,
60
177556
2690
Buzlu kahveyi tutanlar ile karşılaştırıldığında,
03:00
who rated the person as cold, stoic, and unaffectionate.
61
180270
3524
ki onlar bu kişiyi soğuk, acılı ve ilgisiz olarak değerlendirdi.
03:04
If a potential mate has managed to pass all these tests,
62
184761
3086
Eğer potansiyel bir erkek tüm bu testleri geçmeyi başarmışsa,
03:07
there's still one more:
63
187871
1483
hâlâ bir tane daha var:
03:09
the infamous first kiss,
64
189378
2577
o meşhur ilk öpücük,
03:11
a rich and complex exchange of tactile and chemical cues,
65
191979
4505
dokunsal ve kimyevi işaretlerin zengin ve karmaşık alışverişi,
03:16
such as the smell of one's breath,
66
196508
1678
mesela birinin ağız kokusu
03:18
and the taste of their mouth.
67
198210
1392
veya dudağının tadı gibi.
03:20
This magical moment is so critical that a majority of men and women
68
200094
3934
Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu
03:24
have reported losing their attraction to someone
69
204052
2301
kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini
03:26
after a bad first kiss.
70
206377
1663
kaybettiklerini belirtiyor.
03:28
Once attraction is confirmed, your bloodstream is flooded
71
208762
2910
Bir kez çekim onaylanınca, kan akışın norepinefrin
03:31
with norepinephrine,
72
211696
1509
ile dolup taşıyor,
03:33
activating your fight or flight system.
73
213229
2288
dövüş ya da uçuş sistemini etkinleştiriyor.
03:35
Your heart beats faster,
74
215541
1598
Kalbin daha hızlı çarpıyor,
03:37
your pupils dilate,
75
217163
1346
göz bebeklerin açılıyor
03:38
and your body releases glucose for additional energy,
76
218533
3090
ve bedenin ilave enerji için glikoz yayıyor,
03:41
not because you're in danger but because your body is telling you
77
221647
3128
tehlikede olduğun için değil ancak bedenin sana önemli
03:44
that something important is happening.
78
224799
1810
bir şey olduğunu söylediği için.
03:46
To help you focus,
79
226633
1171
Odaklanmana yardım etmek için
03:47
norepinephrine creates a sort of tunnel vision,
80
227828
2478
norepinefrin sınırlı bir bakış açısı yaratıyor,
03:50
blocking out surrounding distractions,
81
230330
2271
çevredeki ilgi dağıtıcıları engelleyerek
03:52
possibly even warping your sense of time,
82
232625
2398
muhtemelen zaman algını bile çarpıtarak
03:55
and enhancing your memory.
83
235047
2082
ve hafızanı güçlendirerek.
03:57
This might explain why people never forget their first kiss.
84
237153
2958
Bu, insanların neden ilk öpücüklerini asla unutmadığını açıklayabilir.
04:01
The idea of so much of our attraction
85
241000
2034
Çekimimizin çoğunun
04:03
being influenced by chemicals and evolutionary biology
86
243058
3241
kimyevi ve evrimsel biyolojiden etkilendiği düşüncesi
04:06
may seem cold and scientific rather than romantic,
87
246323
2692
romantikten çok, soğuk ve bilimsel gelebilir,
04:09
but the next time you see someone you like,
88
249039
2296
ancak bir daha hoşlandığınız birini gördüğünüzde,
04:11
try to appreciate how your entire body is playing matchmaker
89
251359
3961
o güzel yabancının sizin için doğru olup olmadığına karar verirken,
04:15
to decide if that beautiful stranger is right for you.
90
255344
2898
tüm bedeninizin nasıl da çöpçatanı oynadığını takdir etmeye çalışın.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7