If trees could speak | Elif Shafak

93,412 views ・ 2020-11-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: TED Translators Admin Reviewer: Mirjana Čutura
0
0
7000
Çeviri: Ece Adıgüzel Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
Humans do not see trees.
1
12890
2326
İnsanlar ağaçları görmezler.
00:15
They walk by us every day.
2
15240
2236
Her gün yanımızdan geçerler.
00:17
They sit and sleep, smoke and picnic
3
17500
4007
Gölgemizde oturup uyurlar, sigara içip piknik yaparlar
00:21
and secretly kiss in our shade.
4
21531
2379
ve gizlice öpüşürler.
00:23
They pluck our leaves and gorge on our fruits.
5
23934
3502
Yapraklarımızı koparırlar ve meyvelerimizi atıştırırlar.
00:27
They break our branches
6
27460
1706
Dallarımızı kırarlar
00:29
or carve their lover's name on our trunks with their blades
7
29190
4016
ya da sevgililerinin adını gövdemize bıçakla kazırlar
00:33
and vow eternal love.
8
33230
2263
ve sonsuz aşk yemini ederler.
00:36
They weave necklaces out of our needles
9
36130
2486
İğnelerimizden kolyeler örerler
00:38
and paint our flowers into art.
10
38640
2746
ve sanat eserleri çiçeklerimizi betimler.
00:41
They split us into logs to heat their homes,
11
41410
3316
Evlerini ısıtmak için bizi kütüklere bölerler
00:44
and sometimes they chop us down
12
44750
2326
ve bazen sırf görüşlerini engellediğimizi düşündükleri için
00:47
just because they think we obstruct their view.
13
47100
3166
bizi keserler.
00:50
They make cradles, wine corks, chewing gum, rustic furniture
14
50290
5162
Bizden beşik, şarap mantarları, sakız, rustik mobilyalar
00:55
and produce the most beautiful music out of us.
15
55476
3494
ve dünyanın en güzel müziğini yaparlar.
00:59
And they turn us into books
16
59360
1866
Ve bizi soğuk kış gecelerinde gömüldükleri
01:01
in which they bury themselves on cold winter nights.
17
61250
3996
kitaplara dönüştürürler.
01:05
They use our wood to manufacture coffins in which they end their lives.
18
65270
5336
Hayatları sona erdiğinde bulundukları tabutları yapmak için
ahşabımızı kullanırlar.
01:10
And they even compose the most romantic poems for us,
19
70630
4206
Hatta en romantik şiirlere ilham veririz,
01:14
claiming we're the link between earth and sky.
20
74860
4496
onlara göre yer ve gök arasındaki bağ biziz.
01:19
And yet, they do not see us.
21
79380
2543
Yine de bizi görmezler.
01:24
So one of the many beauties of the art of storytelling
22
84790
3726
Hikâye anlatma sanatının birçok güzelliğinden biri,
01:28
is to imagine yourself inside someone else's voice.
23
88540
4026
kendinizi başkasının sesinde hayal etmektir.
01:32
But as writers, as much as we love stories and words,
24
92590
4716
Ama biz yazarlar hikâyeleri ve kelimeleri sevdiğimiz kadar,
01:37
I believe we must also be interested in silences:
25
97330
4276
sessizliklerle de ilgilenmemiz gerektiğine inanıyorum:
01:41
the things we cannot talk about easily in our societies,
26
101630
4206
Toplumlarımızda kolay kolay konuşamayacağımız konular,
01:45
the marginalized, the disempowered.
27
105860
3086
ötekileştirilenler, güçsüz kılınanlar.
01:48
In that sense, literature can, and hopefully does,
28
108970
4056
Bu anlamda edebiyat, umuyoruz ki
01:53
bring the periphery to the center,
29
113050
2766
dışarıda kalanı merkeze getirebilir,
01:55
make the invisible a bit more visible,
30
115840
2796
görünmez olanı biraz daha görünür kılar,
01:58
make the unheard a bit more heard,
31
118660
2756
duyulmayanları biraz daha duyulur hale getirebilir,
02:01
and empathy and understanding speak louder than demagoguery and apathy.
32
121440
5835
empati ve anlayış,
demagoji ve kayıtsızlıktan daha gür sesle konuşabilir.
02:07
Stories bring us together.
33
127974
2591
Hikayeler bizi birleştirir.
02:10
Untold stories and entrenched silences keep us apart.
34
130589
4971
Anlatılmamış hikâyeler ve inatçı sessizlikler bizi uzaklaştırır.
02:16
But how to tell the stories of humanity and nature
35
136130
4476
Ancak ister siyasi, ister sosyal, ister ekolojik düzeyde olsun
02:20
at a time when our planet is burning
36
140630
3036
kolektif olarak deneyimleyeceğimiz şeyin emsalinin olmadığı
02:23
and there is no precedent
37
143690
1766
gezegenimizin yandığı bir zamanda
02:25
for what we're about to experience collectively
38
145480
3076
02:28
whether it's political, social or ecological?
39
148580
4283
insanlık ve doğa hikâyeleri nasıl anlatılır?
02:33
But tell we must
40
153500
1506
Ancak bunları anlatmalıyız
02:35
because if there's one thing
41
155030
1466
çünkü dünyamıza her şeyden çok zarar veren bir şey varsa,
02:36
that is destroying our world more than anything,
42
156520
3126
02:39
it is numbness.
43
159670
1606
o da hissizlik.
02:41
When people become disconnected, desensitized, indifferent,
44
161300
5756
İnsanların birbirlerinden koptukları, duyarsızlaştıkları, kayıtsız kaldıkları,
02:47
when they stop listening, when they stop learning
45
167080
3459
dinlemeyi bıraktıkları, öğrenmeyi bıraktıkları
02:50
and when they stop caring
46
170563
1733
ve burada, orada ve her yerde olanları umursamayı bıraktıkları an.
02:52
about what's happening here, there and everywhere.
47
172320
4333
03:00
We measure time differently, trees and humans.
48
180430
3766
Ağaçlar ve insanlar olarak zamanı farklı ölçeriz.
03:04
Human time is linear --
49
184220
1846
İnsanların zamanı doğrusaldır --
03:06
a neat continuum
50
186090
1373
bittiği ve tamamlandığı varsayılan bir geçmişten,
03:07
stretching from a past that is deemed to be over and done with
51
187487
4784
bozulmamış, dokunulmamış olduğu varsayılan geleceğe doğru uzanan
03:12
towards the future that is supposed to be pristine, untouched.
52
192295
4565
düzenli bir süreklilik.
03:17
Tree time is circular.
53
197240
2029
Ağaçların zamanı daireseldir.
03:19
Both the past and the future breathe within the present moment.
54
199293
4773
Hem geçmiş hem de gelecek şimdiki anda nefes alır.
03:24
And the present does not move in one direction.
55
204090
3446
Ve şimdiki zaman tek bir yönde hareket etmez.
03:27
Instead it draws circles within circles,
56
207560
3586
Bunun yerine, bizi kestiğinizde bulacağınız halkalar gibi,
03:31
like the rings you would find when you cut us down.
57
211170
3893
dairelerin içine daireler çizer.
03:35
Next time you walk by a tree, try to slow down and listen
58
215790
4736
Bir dahaki sefere bir ağacın yanından geçtiğinizde
yavaşlamayı ve dinlemeyi deneyin çünkü her birimiz rüzgârda fısıldarız.
03:40
because each of us whispers in the wind.
59
220550
2996
03:43
Look at us.
60
223570
1174
Bize bakın.
03:44
We're older than you and your kind.
61
224768
2628
Sizden ve sizin türünüzden daha yaşlıyız.
03:47
Listen to what we have to tell,
62
227420
2349
Söylemek zorunda olduklarımızı dinleyin
03:49
because hidden inside our story is the past and the future of humanity.
63
229793
5907
çünkü hikâyemizin içinde saklı insanlığın geçmişi ve geleceği.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7