How vulnerability makes you a better leader | Tracy Young

Transcriber: TED Translators Admin Reviewer: Joanna Pietrulewicz

Çeviri: Cihan Yiğit Kavalcı Gözden geçirme: Nihal Aksakal

My parents were refugees of communism.

Ailem, komünizmin mültecileriydi.

Growing up, I watched my mom and dad

Ben büyürken anne ve babam,

work two full-time jobs without ever complaining,

şikâyet etmeden ikisi de tam zamanlı işte çalışıyorlardı.

so my siblings and I could live a better life than they did.

Böylece kardeşlerim ve ben onlardan daha iyi bir hayat yaşayabiliriz.

I was proud to be their daughter.

Onların kızı olmaktan gurur duyuyordum.

And I understood the immigrant part of my identity well.

Ayrıca, kimliğimin göçmen tarafını da anlıyordum.

The female part of my identity, however, was much harder for me to own.

Ancak, kimliğimin kadın tarafını anlamak benim için daha zordu.

I never wanted to draw attention to my gender,

Cinsiyetimle dikkat çekmeyi hiç istemedim,

because I was afraid I wouldn’t be taken seriously as a CEO.

çünkü CEO olarak ciddiye alınmamaktan korkuyordum.

So I focused my energy on the things that I thought were important,

Enerjimi daha önemli gördüğüm şeylere;

stuff like making my team laugh.

takımımı güldürmeye yönlendirdim.

I remember I would painstakingly write and rehearse jokes

Toplantılara başlamadan önce, titizlikle espriler yazdığımı ve bu esprileri

before every all-hands.

prova ettiğimi hatırlıyorum.

Or I'd be the first one in the office and the last one out,

Ofise ilk giren ve en son çıkan ben olurdum çünkü bunların

because I thought that these things mattered.

önemli olduğunu düşünüyordum.

When I was six months pregnant,

Ben altı aylık hamileyken,

one of our large competitors reached out, wanting to talk about acquiring us.

büyük rakiplerimizden biri bize ulaştı ve bizimle satın alma hakkında

konuşmak istedi.

Every startup wants the option to be bought,

Her yeni şirket, satın alınma seçeneğini değerlendirir.

but it really got under my skin

Fakat bu durum, beni rahatsız etti.

when during conversations with these strangers

Hele ki, müzakere ettiğim bu yabancılarla

who I was negotiating with,

sohbet ederken,

their eyes would sometimes wander to my pregnant belly.

gözleri bazen benim hamile karnıma kayıyordu.

I went into labor the same night of our user conference.

Konferansımızın olduğu günün gecesinde doğum başladı.

The weeks leading up to the event,

Etkinlik süresince geçen haftalarda

watching our team prepare for our big product unveiling,

ekibimizin, bu büyük ürünümüzün tanıtımına hazırlanışını izlerken, kaç erkek CEO’nun

I wondered how many male CEOs would skip their own conference

çocuklarının doğumu için kendi konferanslarına katılmayacağını

for the birth of their child.

merak etmedim değil.

I assumed most would.

Bence çoğu katılmazdı.

But I kept reasoning with myself that if I wasn't pregnant,

Fakat hamile olmasaydım orada olup olmayacağım konusunda hiçbir

kuşkum olmayacak diye kendi kendime sebepler ürütmeye devam ettim.

there'd be no question whether I'd be there or not.

So I have to be there,

Bu yüzden de orada olmalıydım.

forcing myself to parade my nine-month pregnancy,

Kendimi, dokuz aylık hamileliğimi sergilemeye zorlamak, koridorlarda

work the halls as hosts on my feet for 14 hours was a bad idea in hindsight.

14 saat boyunca ev sahibi olarak çalışmak, geriye dönüp baktığımda kötü bir fikirdi.

The moment I arrived home, my water broke and my contractions started

Eve vardığım an suyum geldi ve kasılmalarım başladı.

and I wouldn't hear my son's first cry for another 32 hours.

Ek olarak, 32 saat boyunca oğlumun ilk ağlamasını duymadım.

When my baby was six weeks old, I went back to work.

Bebeğim altı haftalıkken işe geri döndüm.

Our M and A had fallen through by then,

Şirket birleşmesi ve devralma o zamana kadar başarısızlıkla sonuçlanmıştı

and I was determined to fundraise a war chest to fight them back.

ama ben onlarla savaşmak için harcanılan parayı geri toplama konusunda kararlıydım.

But I was still bleeding from several tears in my vagina

Ancak, bebeği dışarıya itmekten dolayı

vajinamdaki kanama, az da olsa, hâlâ devam ediyordu.

from pushing out a baby.

To this day, I still ask myself

Bu güne kadar kendime hâlâ,

why I rushed back to work when I wasn't ready.

hazır olmadığım hâlde neden işe geri döndüğümü sorarım.

And I realize now it was because I was afraid.

Şimdi dönüp baktığımda anlıyorum ki bunun sebebi korktuğum içinmiş.

I was so afraid of what people might think of me

İnsanların benim, yeni bir anne ve CEO olarak, hakkımda ne düşüneceğinden

as a new mother and CEO.

çok korkmuştum.

I was afraid that they would think that my priorities had changed.

Önceliklerimin değiştiğini düşünmelerinden korkmuştum.

So I pressured myself into proving to everyone

Ben de, her zamankinden daha fazla, kendimi şirkete adadığımı

that I was as dedicated to the company as ever.

herkese kanıtlamak adına, kendime baskı kurdum.

I would spend the next two months fundraising to secure our war chest.

Sonraki iki ayı şirketimizi güvenceye almak için para toplamakla geçirdim.

I had a full schedule and I needed to pump milk,

Dolu bir programım vardı ve süt pompalamam gerekiyordu.

but I didn't have the courage to ask for 50 million dollars

Fakat kendimde, hem şirketten 50 milyon dolar isteyip

and ask to use their mother's room.

hem de anne odasını kullanma cesareti yoktu.

So how does one pump milk on Sand Hill Road?

Peki, Sand Hill Yolu’nda birisi süt nasıl pompalayabilir?

Well, I would park my car

Şöyle yapardım;

in front of someone's super nice home in Palo Alto.

arabamı Palo Alto’daki harikulade güzel bir evin önüne park ederdim.

I'd undress and extract milk from my breasts

Soyunup, göğüslerimden silikon el pompasıyla

with a silicone hand pump.

süt çekerdim.

It worked out, I guess.

İşe yaramıştı, sanırım.

We secured a lead investor for our series C

C serimiz için bir lider yatırımcı ile anlaştık.

and then our competitors came back with a revised offer,

Ardından, rakiplerimiz başka bir teklifle geri döndü ve onlara bu işimizi,

and we decided to sell to them for 875 million dollars.

875 milyon dolar karşılığında satmaya karar verdik.

A few months after the acquisition I became pregnant for the second time.

Satın alma işleminden birkaç ay sonra, ikinci kez hamile kaldım.

And shortly after, I found out I had a miscarriage.

Kısa bir süre sonra, düşük yaptığımı öğrendim.

While with my team ...

Ekibimle birlikteyken...

I felt it slip out of me.

İçimden kayıp gittiğini hissettim.

I went to the bathroom ...

Lavaboya gittim...

and it fell to the floor.

Kanlı bir parça yere düştü.

I didn't know what to do,

Ne yapacağımı bilmiyordum,

so I just walked back out to the team, pretending as if nothing happened.

ben de hiçbir şey olmamış gibi davranak takımımın yanına geri döndüm.

It took going through infertility, miscarriage,

Bir şirkette çalışırken; kısırlık, düşük, hamilelik, ilaçsız doğum yapma,

pregnancy, giving birth without any drugs, while running a company

kadınlığımı sanki, utandığım bir şeymiş gibi

for me to realize how wrong I was to hide my womanhood

saklamanın ne kadar yanlış olduğunu

as if it's something I'm ashamed of.

anlamamı sağladı.

For so long, I thought I had to be what I thought a good male CEO looked like

Çok uzun süre, yargılanmamak veya farklı muamele görmemek adına, bir erkek CEO gibi

so that I wouldn't be judged or treated differently.

iyi şekilde hareket etmem gerektiğini düşündüm.

I was so constricted by my belief that businesses value maleness more.

İşletmelerin, erkekliğe daha fazla değer verdiğini düşünmem, beni çok kısıtladı.

And it made me afraid to be a woman,

Bu durum beni, kadın olmaktan korkuttu.

which meant I hid a massive part of who I was from everyone.

Bu da kimliğimin büyük bir kısmını herkesten sakladığım anlamına geliyordu.

When I dared to be fully myself,

Tamamen kendim olma cesaretini bulduğumda,

when I dared to trust and share my frustrations

hayal kırıklıklarımı, öfkemi, üzüntümü ve gözyaşlarımı

and my anger and my sadness and my tears with my team,

ekibimle paylaşma ve onlara güvenme cesaretini kendimde bulduğumda

I became a much happier and more effective leader

ve kimliğim konusunda dürüst davrandığım için,

because I was finally honest in who I was.

çok daha mutlu ve daha etkili bir lider oldum.

And my team responded to that.

Takımım da aynı şekilde buna cevap verdi.

One of the most important side effects of leading as my complete raw self

Ham benliğim açısından liderliğin en önemli yan etkilerinden biri,

was seeing our culture evolve

kültürümüzün daha sıkı

to a more close-knit and effective version of itself.

ve etkili bir hâle dönüştüğünü görmek oldu.

I remember we had several back to back rough quarters.

Arka arkaya birkaç zorlu dönem geçirdiğimizi hatırlıyorum.

It felt like everything was in shambles

Her şey karmakarışıkmış gibi hissettim

and I didn't have time to prepare for an all-hands.

ve her şeyi hazırlayacak kadar vaktim de yoktu.

And then it was time for me to speak.

Sonra, konuşma sırası bana geldi.

So I walked up to the mic cold and I started talking openly

Mikrofona doğru yürüdüm ve endişelerim hakkında açıkça konuşmaya başladım.

about my concerns, my concerns on competition,

Rekabetle ilgili endişelerim, satış stratejisinde yaptığımız hatalar,

the mistakes we had made in sales strategy,

şirketimizin zayıf yönlerini

really exposing the weaknesses of our company.

gerçekten ortaya çıkarmıştı.

And I asked the team for help.

Ben de, ekipten yardım istedim.

That completely changed the conversation

Bu, konuşmayı ve sorunları birlikte

and how we would build and solve problems together.

nasıl toparlayıp çözeceğimiz konusundaki algıyı tamamen değiştirdi.

As we collectively brought our full selves to work,

Topluca, tüm benliğimizi işimize aktardığımızda,

we were able to accomplish so much more in terms of revenue growth

gelir artışı, şirketin ürün sevkiyatında büyük bir artış

and the most products shipped the company had seen.

ve çok daha fazlasını sergiledik.

And it progressed us from a startup to medium-sized business.

Bu bizi, başlangıç seviyesinden orta ölçekli bir işletmeye taşıdı.

Whoever you are, if you're thinking about starting a startup,

Her kimseniz, bir şirket kurmayı

or you’re thinking about leading,

veya bir yerde lider olmayı düşünüyorsanız

do it

yapın gitsin!

and don't be afraid to trust and be yourself completely.

Güvenmekten ve kendiniz olmaktan da korkmayın.

I wish I knew that a decade ago.

Keşke bunu, on yıl önce bilseydim

And learn from my mistakes.

ve hatalarımdan ders çıkarsaydım.

If you find yourself fundraising on Sand Hill, needing to pump milk,

Kendinizi para toplarken süt pompalamaya ihtiyaç duyduğunuz bir anda bulduysanız,

go use their nice-ass mother’s rooms.

gidip onların, o güzel anne odasını kullanın.

Thank you.

Teşekkür ederim.