Robert Gupta: Between music and medicine

111,580 views ・ 2012-10-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Serkan Gül Gözden geçirme: Neslihan Kara
00:23
(Music)
1
23095
17803
(Müzik)
02:38
(Applause)
2
158155
3099
(Alkışlamalar)
02:41
Thank you very much. (Applause)
3
161254
5360
Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
02:46
Thank you. It's a distinct privilege to be here.
4
166614
3673
Burada olmak benim için bir ayrıcalık, teşekkürler.
02:50
A few weeks ago, I saw a video on YouTube
5
170287
1924
Birkaç hafta önce YouTube'da
02:52
of Congresswoman Gabrielle Giffords
6
172211
2280
korkunç kurşunlardan biriyle yaralanan
02:54
at the early stages of her recovery
7
174491
2159
Milletvekili Gabrielle Giffords'un tedavisinin
02:56
from one of those awful bullets.
8
176650
2185
ilk aşamalarını gösteren bir video izledim.
02:58
This one entered her left hemisphere, and
9
178835
2121
Kurşun sol tarafından girmiş
03:00
knocked out her Broca's area, the speech center of her brain.
10
180956
3516
ve Broca bölgesine, beyninin konuşma merkezine, zarar vermiş.
03:04
And in this session, Gabby's working with a speech therapist,
11
184472
3906
Ve bu bölümde Gabby bir konuşma terapisti ile çalışıyor
03:08
and she's struggling to produce
12
188378
1789
ve en basit kelimeleri
03:10
some of the most basic words, and you can see her
13
190167
3112
oluşturmakta zorlanıyor ve çabaladıkça
03:13
growing more and more devastated, until she ultimately
14
193279
3179
daha da mahvolduğunu,
03:16
breaks down into sobbing tears, and she starts sobbing
15
196458
2876
gözyaşlarına boğulduğunu ve kifayetsiz kalarak
03:19
wordlessly into the arms of her therapist.
16
199334
3976
terapistinin kollarında hüngür hüngür ağladığını görüyorsunuz.
03:23
And after a few moments, her therapist tries a new tack,
17
203310
2317
Bir süre sonra, terapisti yeni bir numara deniyor
03:25
and they start singing together,
18
205627
1635
ve beraber şarkı söylemeye başlıyorlar
03:27
and Gabby starts to sing through her tears,
19
207262
2141
ve Gabby gözyaşlarının ardından söylemeye başlıyor
03:29
and you can hear her clearly able to enunciate
20
209403
2663
ve Gabby'nin içinde bulunduğu durumu tarif eden şarkı sözlerini
03:32
the words to a song that describe the way she feels,
21
212066
2461
net bir şekilde telaffuz ettiğini ve
03:34
and she sings, in one descending scale, she sings,
22
214527
2920
düşük perdeden
03:37
"Let it shine, let it shine, let it shine."
23
217447
3609
"ışılda, ışılda,ışılda" diye şarkı söylediğini duyuyorsunuz
03:41
And it's a very powerful and poignant reminder of how
24
221056
2981
ve bu, müziğin güzelliğinin, kelimelerin başarısız olduğu yerde konuşabildiğinin
03:44
the beauty of music has the ability to speak
25
224037
3564
bu olayda ise kelimenin tam anlamıyla konuşabildiğinin
03:47
where words fail, in this case literally speak.
26
227601
4776
çok güçlü ve dokunaklı bir hatırlatıcısı.
03:52
Seeing this video of Gabby Giffords reminded me
27
232377
1753
Gabby Giffords'un videosunu izleyince,
03:54
of the work of Dr. Gottfried Schlaug,
28
234130
2801
Dr. Gottfried Schlaug'un çalışmasını hatırladım.
03:56
one of the preeminent neuroscientists studying music and the brain at Harvard,
29
236931
3751
Schlaug, müzik ve beyin alanında Harvard'da çalışan saygın sinir
04:00
and Schlaug is a proponent of a therapy called
30
240682
2419
sinir bilimcilerden biri ve Melodik Tonlama Terapisi
04:03
Melodic Intonation Therapy, which has become very popular in music therapy now.
31
243101
5013
adı verilen, müzikle terapide çok popüler olmuş bu terapinin savunucularından.
04:08
Schlaug found that his stroke victims who were aphasic,
32
248114
4323
Schlaug, bazı afazi hastalığı kurbanlarının
04:12
could not form sentences of three- or four-word sentences,
33
252437
4650
3-4 kelimelik cümleleri kuramadıklarını
04:17
but they could still sing the lyrics to a song,
34
257087
3303
fakat aynı kelimelerle şarkı söyleyebildiklerini fark etmiş.
04:20
whether it was "Happy Birthday To You"
35
260390
1949
Bu "İyi Ki Doğdun" şarkısı olabileceği gibi
04:22
or their favorite song by the Eagles or the Rolling Stones.
36
262339
2638
Eagles'tan veya Rolling Stones'tan favori şarkıları olabilir.
04:24
And after 70 hours of intensive singing lessons,
37
264977
2939
70 saatlik yoğun bir şarkı söyleme dersinden sonra,
04:27
he found that the music was able to literally rewire
38
267916
4002
müziğin gerçekten hastaların beynini yeniden canlandırdığı
04:31
the brains of his patients and create a homologous
39
271918
2452
ve beynin sağ tarafında, sol taraftaki zararı
04:34
speech center in their right hemisphere
40
274370
1892
telafi etmek üzere homolog bir
04:36
to compensate for the left hemisphere's damage.
41
276262
3499
konuşma merkezi oluşturduğunu bulmuş.
04:39
When I was 17, I visited Dr. Schlaug's lab, and in one afternoon
42
279761
3385
17 yaşındayken Dr. Schlaug'un laboratuvarını ziyaret etmiştim.
04:43
he walked me through some of the leading research
43
283146
2516
Bana müzik ve beyin ile ilgili,
04:45
on music and the brain -- how musicians had
44
285662
3835
müzisyenlerin beyin fonksiyonlarının
04:49
fundamentally different brain structure than non-musicians,
45
289497
3064
müzisyen olmayanlardan nasıl farklı olabildiğini,
04:52
how music, and listening to music,
46
292561
1510
müziğin ve müzik dinlemenin
04:54
could just light up the entire brain, from
47
294071
2254
beynin ön bölgesinden
04:56
our prefrontal cortex all the way back to our cerebellum,
48
296325
3474
en arkadaki cerebellum kısmına kadar, tüm beyni nasıl aydınlatabildiğini
04:59
how music was becoming a neuropsychiatric modality
49
299799
2827
ve müziğin nasıl
otizmli çocuklar, stres mağduru, kaygı bozukluğu olan ve depresyondaki kişilere
05:02
to help children with autism, to help people struggling
50
302626
3623
yardım etmek için neropsikiyatrik bir tedavi haline geldiğini,
05:06
with stress and anxiety and depression,
51
306249
2785
05:09
how deeply Parkinsonian patients would find that their tremor
52
309034
3415
Parkinson hastalarının titremelerinin, müzik dinledikleri zaman
05:12
and their gait would steady when they listened to music,
53
312449
3381
kesildiğini, derinden fark ettiklerini ve
05:15
and how late-stage Alzheimer's patients, whose dementia
54
315830
3409
ailelerini bile tanıyamaz hale gelmiş
05:19
was so far progressed that they could no longer recognize
55
319239
2896
ileri derecede Alzheimer hastalarının,
05:22
their family, could still pick out a tune by Chopin
56
322135
2786
çocukken öğrendikleri bir Chopin bestesini
05:24
at the piano that they had learned when they were children.
57
324921
3662
hala hatırlayabildiklerini gösteren bir araştırmayı anlatmıştı.
05:28
But I had an ulterior motive of visiting Gottfried Schlaug,
58
328583
3047
Ama benim ziyaretimin daha gizli bir amacı vardı,
05:31
and it was this: that I was at a crossroads in my life,
59
331630
3218
hayatımda, müzik ve tıp arasında seçim yapmaya çalıştığım
05:34
trying to choose between music and medicine.
60
334848
2785
bir dönüm noktasındaydım.
05:37
I had just completed my undergraduate, and I was working
61
337633
2961
Üniversiteden yeni mezun olmuş ve Dennis Selkoe'nun
05:40
as a research assistant at the lab of Dennis Selkoe,
62
340594
2873
laboratuvarında araştırma asistanı olarak çalışıyordum
05:43
studying Parkinson's disease at Harvard, and I had fallen
63
343467
3463
Harvard'da Parkinson Hastalığı ile ilgili öğrenim görmüş
05:46
in love with neuroscience. I wanted to become a surgeon.
64
346930
2867
ve sinir bilimine aşık olmuştum, cerrah olmak istiyordum.
05:49
I wanted to become a doctor like Paul Farmer or Rick Hodes,
65
349797
3778
Rick Holes yada Paul Farmer gibi, Haiti veya Etiyopya'ya
05:53
these kind of fearless men who go into places like Haiti or Ethiopia
66
353575
4117
giden korkusuz doktorlar gibi olmak,
05:57
and work with AIDS patients with multidrug-resistant
67
357692
2831
ilaca cevap vermeyen tüberkülozlu AIDS hastaları
06:00
tuberculosis, or with children with disfiguring cancers.
68
360523
3789
ya da kanserli çocuklarla çalışmak istiyordum.
06:04
I wanted to become that kind of Red Cross doctor,
69
364312
2924
Sınırları olmayan bir
06:07
that doctor without borders.
70
367236
2004
Kızıl Haç doktoru olmak istiyordum.
06:09
On the other hand, I had played the violin my entire life.
71
369240
3543
Öte yandan, tüm hayatım boyunca keman çalmıştım
06:12
Music for me was more than a passion. It was obsession.
72
372783
3742
Müzik benim için tutkudan öteydi. Bir saplantıydı. Oksijendi.
06:16
It was oxygen. I was lucky enough to have studied
73
376525
3163
Manhattan'da Juilliard Müzik ve Dans Okulu'nda
06:19
at the Juilliard School in Manhattan, and to have played
74
379688
3079
okuyacak ve ilk kez Zubin Mehta ve İsrail Filarmoni Orkestrası ile
06:22
my debut with Zubin Mehta and the Israeli philharmonic orchestra in Tel Aviv,
75
382767
4355
Tel Aviv'de sahneye çıkacak kadar şanslıydım.
06:27
and it turned out that Gottfried Schlaug
76
387122
2038
Sonradan öğrendim ki, Gottfried Schlaug
06:29
had studied as an organist at the Vienna Conservatory,
77
389160
3224
Viyana Konservatuvar'ında org eğitimi almış
06:32
but had given up his love for music to pursue a career
78
392384
2383
ama tıpta bir kariyer edinmek için müzikten uzaklaşmış.
06:34
in medicine. And that afternoon, I had to ask him,
79
394767
3681
O öğleden sonra,
"Sizin için bu kararı vermek nasıl bir histi?" diye sordum
06:38
"How was it for you making that decision?"
80
398448
2536
06:40
And he said that there were still times when he wished
81
400984
2029
o da, hala bazen o günlere dönmeyi ve eskiden olduğu gibi
06:43
he could go back and play the organ the way he used to,
82
403013
2772
org çalmayı dilediğini söyledi ama benim için
06:45
and that for me, medical school could wait,
83
405785
3217
tıp fakültesi bekleyebilir,
06:49
but that the violin simply would not.
84
409002
2775
fakat keman bekleyemezdi.
06:51
And after two more years of studying music, I decided
85
411777
2560
İki yıl daha müzik okuduktan sonra,
06:54
to shoot for the impossible before taking the MCAT
86
414337
2809
iyi bir Hintli evladın yapacağı gibi tıp okuyup
06:57
and applying to medical school like a good Indian son
87
417146
2576
bir Dr. Gupta olmadan önce, benim için
06:59
to become the next Dr. Gupta. (Laughter)
88
419722
2858
imkansızı denemeye
07:02
And I decided to shoot for the impossible and I took
89
422580
2632
ve Los Angeles Filarmoni orkestrası için
07:05
an audition for the esteemed Los Angeles Philharmonic.
90
425212
2943
seçmelere katılmaya karar verdim.
07:08
It was my first audition, and after three days of playing
91
428155
3002
Katıldığım ilk seçmelerdi ve 3 gün boyunca
07:11
behind a screen in a trial week, I was offered the position.
92
431157
3026
bir ekranın arkasında çaldıktan sonra işe kabul edilmiştim.
07:14
And it was a dream. It was a wild dream to perform
93
434183
3918
Rüya gibiydi. Bir orkestrada,
07:18
in an orchestra, to perform in the iconic Walt Disney Concert Hall
94
438101
3500
Walt Disney konser salonunda
07:21
in an orchestra conducted now by the famous Gustavo Dudamel,
95
441601
3584
ünlü Gustavo Dudamel tarafından yönetilen bir orkestrada çalmak
07:25
but much more importantly to me to be surrounded
96
445185
2986
ama daha da önemlisi,
07:28
by musicians and mentors that became my new family,
97
448171
3890
yeni ailem ve yeni müzikal yuvam olan
07:32
my new musical home.
98
452061
3194
müzisyenler ve ustalar tarafından çevrelenmek çılgın bir rüyaydı.
07:35
But a year later, I met another musician who had also
99
455255
3710
Fakat bir yıl sonra, yine Julilliard'da okumuş,
07:38
studied at Juilliard, one who profoundly helped me
100
458965
3089
benim müzisyen olarak kendi kimliğimi bulmama
07:42
find my voice and shaped my identity as a musician.
101
462054
4358
yardımcı olan başka bir müzisyenle tanıştım.
07:46
Nathaniel Ayers was a double bassist at Juilliard, but
102
466412
3281
Nathaniel Ayers, Juilliard'da kontrabas okumuş,
07:49
he suffered a series of psychotic episodes in his early 20s,
103
469693
3739
20'li yaşlarında bir dizi psikotik atak geçirmiş,
07:53
was treated with thorazine at Bellevue,
104
473432
2346
Bellevue Hastanesi'nde Klorpromazin ile tedavi görmüş
07:55
and ended up living homeless on the streets of Skid Row
105
475778
3476
ve 30 yıl sonra Los Angeles merkezinde
07:59
in downtown Los Angeles 30 years later.
106
479254
2446
Skid Row sokaklarına düşmüş.
08:01
Nathaniel's story has become a beacon for homelessness
107
481700
3445
Nathaniel'in hikayesi, "Solist" kitabında ve filminde
08:05
and mental health advocacy throughout the United States,
108
485145
2858
anlatıldığı üzere, evsiz kalan insanlar ve ABD ruh sağlığı
08:08
as told through the book and the movie "The Soloist,"
109
488003
2145
savunucuları için bir işaret ateşi haline geldi.
08:10
but I became his friend, and I became his violin teacher,
110
490148
3146
ben Nathaniel'in arkadaşı ve keman öğretmeni oldum
08:13
and I told him that wherever he had his violin,
111
493294
2510
ve nerede olursa olsun, kemanı
08:15
and wherever I had mine, I would play a lesson with him.
112
495804
2971
ve benim de zamanım olduğu sürece ona ders vereceğimi söyledim.
08:18
And on the many times I saw Nathaniel on Skid Row,
113
498775
2679
Skid Row'da Nathaniel'i sıkça gördüğüm zamanlarda
08:21
I witnessed how music was able to bring him back
114
501454
2809
müziğin, onu en karanlık hallerinden
08:24
from his very darkest moments, from what seemed to me
115
504263
2967
nasıl çıkarabildiğine tanık oldum
08:27
in my untrained eye to be
116
507230
1960
ve eğitimini almadım fakat sadece gördüklerime göre bu
08:29
the beginnings of a schizophrenic episode.
117
509190
3800
şizofreninin başlangıcıydı.
08:32
Playing for Nathaniel, the music took on a deeper meaning,
118
512990
3254
Nathaniel için çalmanın artık daha derin
08:36
because now it was about communication,
119
516244
2558
bir anlamı vardı çünkü artık iletişimle ilgiliydi,
08:38
a communication where words failed, a communication
120
518802
2910
kelimelerin başarısız olduğu, kelimelerden daha derine
08:41
of a message that went deeper than words, that registered
121
521712
3158
hitap eden bir mesajın iletilmesiydi.
08:44
at a fundamentally primal level in Nathaniel's psyche,
122
524870
3489
Nathaniel'in ruhunun en temel seviyesinde kayıtlı olan bu mesaj
08:48
yet came as a true musical offering from me.
123
528359
4547
müzikal bir teklif olarak benden gelmişti.
08:52
I found myself growing outraged that someone
124
532906
3977
Nathaniel gibi birinin
08:56
like Nathaniel could have ever been homeless on Skid Row
125
536883
3909
akıl hastalığı yüzünden
09:00
because of his mental illness, yet how many tens of thousands
126
540792
3339
Skid Row sokaklarına düşmüş olması, onun kadar trajik
09:04
of others there were out there on Skid Row alone
127
544131
3105
hikayesi olan on binlerce insanın Skid Row'da olması
09:07
who had stories as tragic as his, but were never going to have a book or a movie
128
547236
4756
ama onlarla ilgili, onları sokaklardan kurtaracak bir film yada kitabın olmayacak
09:11
made about them that got them off the streets?
129
551992
2262
olması beni çileden çıkarıyordu.
09:14
And at the very core of this crisis of mine, I felt somehow
130
554254
4013
Benim bu çileden çıkışımın temelinde,
09:18
the life of music had chosen me, where somehow,
131
558267
4095
müziğin benim seçmiş olması muhtemelen -çok safça da olsa-
09:22
perhaps possibly in a very naive sense, I felt what Skid Row
132
562362
2969
Skid Row'un ihtiyacının Bunker Hill'de çalan
09:25
really needed was somebody like Paul Farmer
133
565331
3011
başka bir klasik müzik sanatçısı yeni Paul Farmer
09:28
and not another classical musician playing on Bunker Hill.
134
568342
4141
gibi birisi olduğunu hissetmemdi.
09:32
But in the end, it was Nathaniel who showed me
135
572483
2050
Ama sonuçta, değişim istiyorsam,
09:34
that if I was truly passionate about change,
136
574533
2727
fark yaratmak istiyorsam, en iyi araca sahip olduğumu
09:37
if I wanted to make a difference, I already had the perfect instrument to do it,
137
577260
4323
ve bununda kendi hayatımla onun hayatını birleştiren
09:41
that music was the bridge that connected my world and his.
138
581583
4769
müzik olduğunu bana Nathaniel gösterdi.
09:46
There's a beautiful quote
139
586352
1672
Romantik Alman besteci Robert Schuman
09:48
by the Romantic German composer Robert Schumann,
140
588024
2464
tarafından söylenmiş çok güzel bir söz vardır,
09:50
who said, "To send light into the darkness of men's hearts,
141
590488
5209
"İnsanların yüreklerinin karanlıklarına ışık göndermek,
09:55
such is the duty of the artist."
142
595697
2425
işte bu bir sanatçının görevidir."
09:58
And this is a particularly poignant quote
143
598122
2436
Bu söz özellikle çok dokunaklı, çünkü
10:00
because Schumann himself suffered from schizophrenia
144
600558
2739
Schumann da şizofreni hastasıydı ve
10:03
and died in asylum.
145
603297
2108
ve akıl hastanesinde ölmüştü.
10:05
And inspired by what I learned from Nathaniel,
146
605405
2462
Nathaniel'den öğrendiklerimden ilham alarak
10:07
I started an organization on Skid Row of musicians
147
607867
2364
Skid Row' müzisyenlerinden oluşan Sokak Senfonisi
10:10
called Street Symphony, bringing the light of music
148
610231
3193
organizasyonunu başlattım.
10:13
into the very darkest places, performing
149
613424
2644
Skid Row'daki sığınaklarda, kliniklerde kalan evsizler,
10:16
for the homeless and mentally ill at shelters and clinics
150
616068
2587
akıl hastaları, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan
10:18
on Skid Row, performing for combat veterans
151
618655
4030
savaş gazileri, hapsedilmiş ve akıl sağlığını yitirmiş
10:22
with post-traumatic stress disorder, and for the incarcerated
152
622685
3410
suçlular için çalarak müziğin ışığını
10:26
and those labeled as criminally insane.
153
626095
3804
en karanlık yerlere götürdük.
10:29
After one of our events at the Patton State Hospital
154
629899
2393
San Bernardino'daki Patton State Hastanesi'nde
10:32
in San Bernardino, a woman walked up to us
155
632292
2521
çaldığımız bir organizasyondan sonra bir kadın
10:34
and she had tears streaming down her face,
156
634813
2317
bize doğru yaklaştı. Gözyaşları yüzünden süzülüyordu,
10:37
and she had a palsy, she was shaking,
157
637130
2466
felçliydi ve titriyordu.
10:39
and she had this gorgeous smile, and she said
158
639596
3022
Müthiş bir gülümsemesi vardı. Daha önce klasik müzik
10:42
that she had never heard classical music before,
159
642618
1982
dinlemediğini, keman sesi duymadığını
10:44
she didn't think she was going to like it, she had never
160
644600
2426
ve bir gün klasik müziği seveceğini hiç düşünmediğini
10:47
heard a violin before, but that hearing this music was like hearing the sunshine,
161
647026
4102
müziği duymanın güneşin doğuşunu duymak gibi olduğunu
10:51
and that nobody ever came to visit them, and that for the first time in six years,
162
651128
3369
ve altı yıldan beri ilk defa birilerinin onları ziyarete geldiğini
10:54
when she heard us play, she stopped shaking without medication.
163
654497
4803
ve müziği duyduğu andan itibaren titremesinin durduğunu söyledi.
10:59
Suddenly, what we're finding with these concerts,
164
659300
2958
Birdenbire, sahneden, ışıklardan, takım elbiselerden uzak
11:02
away from the stage, away from the footlights, out
165
662258
3042
bu konserlerle, müzisyenler, müziğin beyin üzerindeki
11:05
of the tuxedo tails, the musicians become the conduit
166
665300
3621
muazzam tedavi edici etkisini,
11:08
for delivering the tremendous therapeutic benefits
167
668921
3122
bu salona hiçbir zaman gelemeyecek,
11:12
of music on the brain to an audience that would never
168
672043
3093
bu tarz bir müziğe
11:15
have access to this room,
169
675136
1802
hiçbir zaman erişimi olmayacak
11:16
would never have access to the kind of music that we make.
170
676938
5832
bir topluluğa iletir oldular.
11:22
Just as medicine serves to heal more
171
682770
3431
İlaçların, vücudun kendi kendine sağlayamayacağı
11:26
than the building blocks of the body alone,
172
686201
3298
iyileşmeyi sağlaması gibi,
11:29
the power and beauty of music transcends the "E"
173
689499
3767
müziğin gücü ve güzelliği, sevgili kısaltmamızın (TED)
11:33
in the middle of our beloved acronym.
174
693266
2735
ortasındaki "E" yi aşıyor. (Entertainment: Eğlence)
11:36
Music transcends the aesthetic beauty alone.
175
696001
3638
Müzik estetik güzelliği aşıyor.
11:39
The synchrony of emotions that we experience when we
176
699639
3010
Wagner'in bir operasını veya Brahm'ın bir senfonisini
11:42
hear an opera by Wagner, or a symphony by Brahms,
177
702649
3257
ya da Beethoven'da bir oda müziğini duyduğumuzda oluşan
11:45
or chamber music by Beethoven, compels us to remember
178
705906
3646
o duyguların ahengi, bizi paylaşılan
ortak insanlığımızı ve derinden bağlantılı toplumsal bilinci,
11:49
our shared, common humanity, the deeply communal
179
709552
3908
empatik bilinci hatırlamaya öyle derinden zorlar ki
11:53
connected consciousness, the empathic consciousness
180
713460
3415
nöropsikiyatrist Lain McGilchrist' e göre bu adeta
11:56
that neuropsychiatrist Iain McGilchrist says is hard-wired
181
716875
3573
beynin sağ yarım küresine
12:00
into our brain's right hemisphere.
182
720448
3076
fiziksel olarak bağlanmıştır.
12:03
And for those living in the most dehumanizing conditions
183
723524
3396
Müzik ve müziğin güzelliği,
akıl hastalığının en insanlık dışı sınırlarında yaşayan
12:06
of mental illness within homelessness
184
726920
2161
evsiz ve mahpuslara, etraflarındaki dünyanın ötesine
12:09
and incarceration, the music and the beauty of music
185
729081
2783
geçebileceklerini, dünyadaki
12:11
offers a chance for them to transcend the world around them,
186
731864
4632
güzel şeyleri hala tecrübe
edebileceklerini ve insanlığın
12:16
to remember that they still have the capacity to experience
187
736496
3382
onları unutmadığını hatırlatma şansını verir.
12:19
something beautiful and that humanity has not forgotten them.
188
739878
3952
12:23
And the spark of that beauty, the spark of that humanity
189
743830
2861
Bu güzellik ve insanlık kıvılcımı umuda dönüşür
12:26
transforms into hope,
190
746691
2800
12:29
and we know, whether we choose the path of music
191
749491
2960
ve biliyoruz ki, ister müziğin ister ilaçların yolunu seçelim,
12:32
or of medicine, that's the very first thing we must instill
192
752451
3209
toplumumuza, dinleyicilerimize
12:35
within our communities, within our audiences,
193
755660
1939
öğreteceğimiz ilk şey
12:37
if we want to inspire healing from within.
194
757599
3931
iyileşme ilhamını kendimizden almayı istemek olacaktır.
12:41
I'd like to end with a quote by John Keats,
195
761530
2676
Konuşmamı, ingiliz şair John Keats'in
12:44
the Romantic English poet,
196
764206
2045
hepinizin bildiğinden emin olduğum şu
12:46
a very famous quote that I'm sure all of you know.
197
766251
2938
meşhur sözüyle bitirmek istiyorum.
12:49
Keats himself had also given up a career in medicine
198
769189
3019
Ayrıca Keats'in kendisi de şiirle ilgilenmek için tıp
12:52
to pursue poetry, but he died when he was a year older than me.
199
772208
3321
kariyerinden vazgeçmiştir, ama kendisi benden 1 yaş büyükken ölmüştür.
12:55
And Keats said, "Beauty is truth, and truth beauty.
200
775529
5073
Keats der ki: "Güzellik gerçekliktir, gerçeklik ise güzelliktir.
13:00
That is all ye know on Earth, and all ye need to know."
201
780602
6498
Dünya üzerinde tek bildiğiniz budur ve bütün bilmeniz gereken de budur."
13:09
(Music)
202
789857
164123
(Müzik)
15:53
(Applause)
203
953980
28476
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7