The secret to living longer may be your social life | Susan Pinker

503,682 views ・ 2017-09-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Here's an intriguing fact.
0
12716
1704
İşte size ilginç bir gerçek:
00:15
In the developed world,
1
15060
1776
Gelişmiş dünyada,
00:16
everywhere, women live an average of six to eight years longer than men do.
2
16860
5160
her yerde, kadınlar erkeklerden ortalama 6-8 yıl daha uzun yaşıyorlar.
00:22
Six to eight years longer.
3
22660
2296
6-8 yıl daha uzun.
00:24
That's, like, a huge gap.
4
24980
1880
Çok büyük bir fark bu.
00:28
In 2015, the "Lancet" published an article
5
28420
3096
2015 'te ''Lancet'' bir makale yayınladı,
00:31
showing that men in rich countries
6
31540
2456
varlıklı ülkelerde erkeklerin her yaşta
00:34
are twice as likely to die as women are
7
34020
2976
ölüm oranlarının
kadınların iki katı olduğunu gösterdi.
00:37
at any age.
8
37020
1200
00:38
But there is one place in the world
9
38900
2896
Ancak dünyada erkeklerin kadınlar kadar
00:41
where men live as long as women.
10
41820
1920
uzun yaşadıkları bir yer var.
00:44
It's a remote, mountainous zone,
11
44299
2057
Uzak ve dağlık bir bölge,
00:46
a blue zone,
12
46380
1216
bir mavi bölge.
00:47
where super longevity
13
47620
1496
Bu bölgede uzun ömürlü olmak
00:49
is common to both sexes.
14
49140
1800
her iki cinsiyet için de yaygın.
00:51
This is the blue zone in Sardinia,
15
51860
1816
Sardunya'daki mavi bölge bu,
00:53
an Italian island in the Mediterranean,
16
53700
2016
Korsika ve Tunus arasında
00:55
between Corsica and Tunisia,
17
55740
2616
Akdenizde bir İtalyan adası.
00:58
where there are six times as many centenarians
18
58380
3376
Burada yüz yaşını aşmış kişi sayısı
01:01
as on the Italian mainland,
19
61780
1896
200 milden daha yakın olan
01:03
less than 200 miles away.
20
63700
1600
İtalya'ya göre 6 kat daha fazla.
01:05
There are 10 times as many centenarians
21
65740
1896
Kuzey Amerika'ya göre ise
01:07
as there are in North America.
22
67660
1800
10 kat daha fazla.
01:09
It's the only place where men live as long as women.
23
69860
2520
Erkeklerin kadınlar kadar uzun yaşadığı tek yer.
01:12
But why?
24
72980
1296
Peki niçin?
01:14
My curiosity was piqued.
25
74300
1640
Merakım cezbedilmişti.
01:16
I decided to research the science and the habits of the place,
26
76540
3336
Bu yerin mekanlarını ve alışkanlıklarını araştırmaya karar verdim.
01:19
and I started with the genetic profile.
27
79900
2416
Genetik profil ile başladım.
01:22
I discovered soon enough
28
82340
2056
Çok geçmeden genlerin uzun ömürlülükte
01:24
that genes account for just 25 percent of their longevity.
29
84420
4016
yalnızca %25 oranında etkili olduğunu keşfettim.
01:28
The other 75 percent is lifestyle.
30
88460
2520
Diğer %75 yaşam tarzıydı.
01:32
So what does it take to live to 100 or beyond?
31
92020
2560
Peki 100 yaşını aşmak için ne yapmak gerekiyor?
01:35
What are they doing right?
32
95340
1240
Doğru yaptıkları şey ne?
01:37
What you're looking at is an aerial view of Villagrande.
33
97220
3256
Bu Villagrande'nin kuş bakışı manzarası.
01:40
It's a village at the epicenter of the blue zone
34
100500
2536
Araştırmak üzere gittiğim mavi bölgenin
01:43
where I went to investigate this,
35
103060
2136
dış merkezinde bir köy.
01:45
and as you can see, architectural beauty is not its main virtue,
36
105220
3720
Gördüğünüz gibi mimari güzellik başlıca değerleri değil,
01:50
density is:
37
110660
1616
başlıca değerleri, yoğunluk:
01:52
tightly spaced houses,
38
112300
1976
iç içe geçen evler,
01:54
interwoven alleys and streets.
39
114300
2536
yol ve sokaklardan ibaret.
01:56
It means that the villagers' lives constantly intersect.
40
116860
3600
Bu da köylülerin hayatlarının sürekli kesişmesi demek.
02:01
And as I walked through the village,
41
121100
1736
Köy boyunca yürüdüğümde
02:02
I could feel hundreds of pairs of eyes watching me
42
122860
3136
kapı ve perdelerin ardından
02:06
from behind doorways and curtains,
43
126020
2616
kepenklerin arasından yüzlerce gözün
02:08
from behind shutters.
44
128660
1736
bana baktığını hissedebiliyordum.
02:10
Because like all ancient villages,
45
130420
2416
Tüm eski köyler gibi,
02:12
Villagrande couldn't have survived
46
132860
2576
Villagrande de bu yapı olmadan,
02:15
without this structure, without its walls, without its cathedral,
47
135460
3256
duvarları, katedrali olmadan, köy meydanı olmadan,
02:18
without its village square,
48
138740
1896
ayakta kalamazdı
02:20
because defense and social cohesion defined its design.
49
140660
4160
çünkü korunma ve sosyal bağlar onun tasarımını belirlemiş.
02:25
Urban priorities changed as we moved towards the industrial revolution
50
145740
3976
Sanayi devrimine yaklaştıkça kırsal önceliklerimiz de değişti
02:29
because infectious disease became the risk of the day.
51
149740
2856
çünkü bulaşıcı hastalıklar o zamanın endişe konusuydu.
02:32
But what about now?
52
152620
1200
Peki ya şimdi?
02:34
Now, social isolation is the public health risk of our time.
53
154380
4720
Şimdi ise sosyal izolasyon günümüzün kamu sağlığı riski.
02:39
Now, a third of the population says
54
159780
2496
Nüfusun üçte biri
güvenebilecekleri en fazla iki insan olduğunu söylüyor.
02:42
they have two or fewer people to lean on.
55
162300
2600
02:45
But let's go to Villagrande now as a contrast
56
165780
2776
Bir de Villagrande'de yaşayan
02:48
to meet some centenarians.
57
168580
2056
100 yaşını aşmış kişilere soralım.
02:50
Meet Giuseppe Murinu. He's 102, a supercentenarian
58
170660
3896
Giuseppe Murinu ile tanışın. 102 yaşında,
02:54
and a lifelong resident of the village of Villagrande.
59
174580
3056
hayatı boyunca Villagrande köylüsü olarak yaşadı.
02:57
He was a gregarious man.
60
177660
1936
Çok sosyal biri.
02:59
He loved to recount stories
61
179620
2296
Sürekli geçmişe dair hikayeler anlatmayı,
03:01
such as how he lived like a bird
62
181940
1656
kuş gibi nasıl yaşadığını,
03:03
from what he could find on the forest floor
63
183620
2296
iki dünya savaşı boyunca ormanda ne bulursa
03:05
during not one but two world wars,
64
185940
3376
onu yiyerek yaşadığını,
03:09
how he and his wife, who also lived past 100,
65
189340
3096
karısıyla birlikte 100 yaşını nasıl aştığını anlatmaya bayılyor.
03:12
raised six children in a small, homey kitchen
66
192460
3336
Görüşmeyi yaptığım yerde, küçük sevimli bir mutfakta
03:15
where I interviewed him.
67
195820
1200
altı çocuk yetiştirmişler.
03:17
Here he is with his sons Angelo and Domenico,
68
197780
2616
Oğulları Angelo ve Domenico,
03:20
both in their 70s and looking after their father,
69
200420
3056
ikisi de 70'li yaşlarda ve babalarına bakıyorlar.
03:23
and who were quite frankly very suspicious of me and my daughter
70
203500
4256
Bana ve bu araştırma gezisinde bana eşlik eden kızıma karşı
03:27
who came along with me on this research trip,
71
207780
2736
çok ihtiyatlı davranıyorlardı
03:30
because the flip side of social cohesion
72
210540
2816
çünkü sosyal bağların bir özelliği de
03:33
is a wariness of strangers and outsiders.
73
213380
2816
yabancılara karşı temkinli olmaktır.
03:36
But Giuseppe, he wasn't suspicious at all.
74
216220
3896
Guiseppe hiç şüpheli değildi ama.
03:40
He was a happy-go-lucky guy,
75
220140
1936
Tasasız bir adamdı,
03:42
very outgoing with a positive outlook.
76
222100
3656
olumlu ve iyi geçinen bir tabiatı vardı.
03:45
And I wondered: so is that what it takes to live to be 100 or beyond,
77
225780
4536
Kendime sordum: Acaba 100 yaşını aşmanın sırrı
03:50
thinking positively?
78
230340
1200
pozitif düşünce mi?
03:53
Actually, no.
79
233820
1216
Aslında, hayır.
03:55
(Laughter)
80
235060
4560
(Kahkaha)
04:00
Meet Giovanni Corrias. He's 101,
81
240660
2616
101 yaşındaki Giovanni Corrias ile tanışın,
04:03
the grumpiest person I have ever met.
82
243300
3016
tanıdığım en somurtkan insan.
04:06
(Laughter)
83
246340
1496
(Kahkahalar)
04:07
And he put a lie to the notion
84
247860
1696
Uzun yaşamak için pozitif olunması
04:09
that you have to be positive to live a long life.
85
249580
2560
konseptini yalan çıkardı.
04:13
And there is evidence for this.
86
253220
1736
Bu da onun kanıtı.
04:14
When I asked him why he lived so long,
87
254980
2536
Ona nasıl bu kadar uzun yaşadığını sorduğumda
04:17
he kind of looked at me under hooded eyelids and he growled,
88
257540
3416
göz ucuyla bana sivri bir bakış attı ve kükredi:
04:20
"Nobody has to know my secrets."
89
260980
2136
''Kimse sırlarımı bilmek zorunda değil.''
04:23
(Laughter)
90
263140
2216
(Kahkaha)
04:25
But despite being a sourpuss,
91
265380
2216
Huysuz olmasına rağmen,
04:27
the niece who lived with him and looked after him
92
267620
2336
onunla yaşayan ve ona bakan yeğeni
04:29
called him "Il Tesoro," "my treasure."
93
269980
2560
ona ''hazinem'' anlamına gelen ''Il Tesoro'' diyordu.
04:33
And she respected him and loved him,
94
273180
3176
Onu seviyor, ona saygı duyuyordu,
04:36
and she told me, when I questioned this obvious loss of her freedom,
95
276380
3680
ona özgürlüğünü kaybetmesi ile ilgili soru sorduğumda bana şöyle dedi:
04:41
"You just don't understand, do you?
96
281220
1856
''Anlayamıyorsun, değil mi?
04:43
Looking after this man is a pleasure.
97
283100
2696
Bu adama bakmak bir zevk.
04:45
It's a huge privilege for me.
98
285820
1976
Benim için büyük bir ayrıcalık.
04:47
This is my heritage."
99
287820
1320
Bu benim mirasım.''
04:49
And indeed, wherever I went to interview these centenarians,
100
289860
3656
Gerçekten de 100 yaşını aşmış bu kişilerle ne zaman buluşma noktasına gitsem
04:53
I found a kitchen party.
101
293540
1280
bir mutfak partisi vardı.
04:55
Here's Giovanni with his two nieces,
102
295281
1715
Giovanni ve iki yeğeni,
04:57
Maria above him
103
297020
1216
Üssteki Maria,
04:58
and beside him his great-niece Sara,
104
298260
1936
arkasındaki büyük yeğeni Sara,
05:00
who came when I was there to bring fresh fruits and vegetables.
105
300220
3776
oradayken bana taze meyve ve sebze ikramı yapmıştı.
05:04
And I quickly discovered by being there
106
304020
3296
Oradayken hemen fark ettim ki
05:07
that in the blue zone, as people age,
107
307340
2256
mavi bölgede insanlar yaşlanırken
05:09
and indeed across their lifespans,
108
309620
2456
ve aslında hayatları boyunca,
05:12
they're always surrounded by extended family, by friends,
109
312100
4096
her zaman uzak veya yakın aile ve arkadaşlarıyla çevriliydiler,
05:16
by neighbors, the priest, the barkeeper, the grocer.
110
316220
3296
komşular, papaz, bar işletmecisi, manav.
05:19
People are always there or dropping by.
111
319540
2296
İnsanlar her zaman geçerken uğrardı.
05:21
They are never left to live solitary lives.
112
321860
3120
Tek başına yaşamaya terk edilmiyorlardı hiçbir zaman.
05:25
This is unlike the rest of the developed world,
113
325580
2536
Gelişmiş dünyaya ters düşüyordu bu,
05:28
where as George Burns quipped,
114
328140
1456
George Burns'un sözü gibi:
05:29
"Happiness is having a large, loving, caring family in another city."
115
329620
4040
''Mutluluk, başka bir şehirde büyük, sevgi dolu bir aileye sahip olmaktır.''
05:34
(Laughter)
116
334100
1696
(Kahkaha)
05:35
Now, so far we've only met men,
117
335820
3416
Şimdiye dek yalnızca uzun ömürlü erkeklerle tanıştık
05:39
long-living men, but I met women too,
118
339260
2096
ama kadınlarla da tanıştım,
05:41
and here you see Zia Teresa.
119
341380
1600
bu gördüğünüz Zia Teresa,
05:43
She, at over 100, taught me how to make the local specialty,
120
343460
4416
100 yaşın üzerinde bana culurgiones adındaki
05:47
which is called culurgiones,
121
347900
1656
yerel yemeklerini yapmayı öğretti,
05:49
which are these large pasta pockets
122
349580
2776
bu büyük makarna bohçaları,
05:52
like ravioli about this size,
123
352380
2160
o boyda mantı gibi yani,
05:55
this size,
124
355260
1216
şu boyda,
05:56
and they're filled with high-fat ricotta and mint
125
356500
2536
içi yağlı rikota peyniri ve nane dolu
05:59
and drenched in tomato sauce.
126
359060
1776
ve domates sosuna batırılıyor.
06:00
And she showed me how to make just the right crimp
127
360860
3240
Ağızları açılmasın diye bana tam olarak
06:04
so they wouldn't open,
128
364820
1776
nasıl büzeceğimi gösterdi.
06:06
and she makes them with her daughters every Sunday
129
366620
3016
Kendisi kızlarıyla her Pazar bunu yapıyor
06:09
and distributes them by the dozens to neighbors and friends.
130
369660
2960
ve komşu ve arkadaşlarına düzinelerce dağıtıyorlarmış.
06:13
And that's when I discovered a low-fat, gluten-free diet
131
373380
3096
İşte bu noktada anladım ki yağsız ve glutensiz beslenme
06:16
is not what it takes to live to 100 in the blue zone.
132
376500
2616
mavi bölgede 100 yaşına gelme nedeni değilmiş.
06:19
(Applause)
133
379140
3256
(Alkış)
06:22
Now, these centenarians' stories along with the science that underpins them
134
382420
4616
Yüz yaşındaki bu insanların hikayeleri ve bilim ışığında
06:27
prompted me to ask myself some questions too,
135
387060
2816
kendime de bazı sorular sordum,
06:29
such as, when am I going to die and how can I put that day off?
136
389900
3640
örneğin ne zaman öleceğim ve bunu nasıl ertelerim?
06:34
And as you will see, the answer is not what we expect.
137
394140
3720
Gördüğünüz gibi yanıtı umduğumuz gibi değil.
06:38
Julianne Holt-Lunstad is a researcher at Brigham Young University
138
398660
3896
Julianne Holt-Lunstad, Brigham Young Üniversitesinde araştırma görevlisi
06:42
and she addressed this very question
139
402580
1896
ve bu soruya
06:44
in a series of studies
140
404500
1496
buradaki dinleyiciler gibi
06:46
of tens of thousands of middle aged people
141
406020
2896
binlerce orta yaşlı insanın dahil olduğu
06:48
much like this audience here.
142
408940
2136
bir dizi çalışmada yanıt aramaya çalıştı.
06:51
And she looked at every aspect of their lifestyle:
143
411100
2936
Yaşam tarzlarını her yönden inceledi:
06:54
their diet, their exercise,
144
414060
2136
beslenme şekillerini, egzersizlerini,
06:56
their marital status,
145
416220
1496
medeni durumlarını,
06:57
how often they went to the doctor,
146
417740
1656
doktora gitme sıklıklarını,
06:59
whether they smoked or drank, etc.
147
419420
2496
sigara ve içki içip içmediklerini vs.
07:01
She recorded all of this
148
421940
2216
Bunların tümünü kaydetti,
07:04
and then she and her colleagues sat tight and waited for seven years
149
424180
4576
sonra iş arkadaşlarıyla birlikte yedi yıl boyunca
07:08
to see who would still be breathing.
150
428780
1720
kimin hayatta kalacağını bekledi.
07:11
And of the people left standing,
151
431580
2120
Hayatta kalanlar arasında,
07:14
what reduced their chances of dying the most?
152
434700
3000
ölme ihtimallerini azaltan şey neydi?
07:18
That was her question.
153
438260
1616
İşte bu soruya yanıt aradı.
07:19
So let's now look at her data in summary,
154
439900
3536
Şimdi özetle verilerine göz atalım,
07:23
going from the least powerful predictor to the strongest.
155
443460
4736
en düşük etkenden en güçlüsüne doğru.
07:28
OK?
156
448220
1216
Tamam mı?
07:29
So clean air, which is great,
157
449460
2256
Temiz hava, harika tabii
07:31
it doesn't predict how long you will live.
158
451740
2040
ama ne kadar yaşayacağınızı öngörmüyor.
07:34
Whether you have your hypertension treated
159
454820
2736
Yüksek tansiyon için tedavi görmeniz,
07:37
is good.
160
457580
1336
bu da güzel,
07:38
Still not a strong predictor.
161
458940
1776
yine de güçlü bir belirleyici değil.
07:40
Whether you're lean or overweight, you can stop feeling guilty about this,
162
460740
3496
Peki zayıf veya kilolu olmanız, bu konuda suçlu hissetmenize gerek yok,
07:44
because it's only in third place.
163
464260
2376
çünkü sıralamada yalnızca üçüncü.
07:46
How much exercise you get is next,
164
466660
2496
Ne kadar spor yaptığınız var sonra,
07:49
still only a moderate predictor.
165
469180
2336
ortalarda bir belirleyici.
07:51
Whether you've had a cardiac event and you're in rehab and exercising,
166
471540
4736
Bir kalp krizi geçirmiş, tedavi görüyor ve spor yapıyor olmanız,
07:56
getting higher now.
167
476300
1536
şimdi artmaya başlıyor.
07:57
Whether you've had a flu vaccine.
168
477860
1616
Grip aşısı yaptırmış olmanız.
07:59
Did anybody here know
169
479500
1256
Burdaki kimse
08:00
that having a flu vaccine protects you more than doing exercise?
170
480780
3800
grip aşısının bizi spordan daha çok koruduğunu biliyor muydu?
08:06
Whether you were drinking and quit,
171
486540
2496
İçki içip bırakmış olmanız
08:09
or whether you're a moderate drinker,
172
489060
1976
veya ortalama düzeyde içmeniz,
08:11
whether you don't smoke, or if you did, whether you quit,
173
491060
3480
sigara içmiyor olmanız, içtiyseniz bırakmış olmanız,
08:15
and getting towards the top predictors
174
495380
3616
en üst belirleyicilere doğru gidiyoruz
08:19
are two features of your social life.
175
499020
3536
sosyal hayatınıza dair iki özellik.
08:22
First, your close relationships.
176
502580
2376
Birincisi yakın ilişkileriniz.
08:24
These are the people that you can call on for a loan
177
504980
4296
Bunlar acil paraya ihtiyacınız olduğunda,
08:29
if you need money suddenly,
178
509300
2616
arayıp borç isteyebileceğiniz insanlar,
08:31
who will call the doctor if you're not feeling well
179
511940
2576
kendinizi iyi hissetmediğinizde doktoru arayacak
08:34
or who will take you to the hospital,
180
514540
1816
veya sizi hastaneye götürecek,
08:36
or who will sit with you if you're having an existential crisis,
181
516380
4816
hayata dair bir sorununuz olduğunda veya depresyonda iken
08:41
if you're in despair.
182
521220
1976
yanınızda oturacak olan insanlar.
08:43
Those people, that little clutch of people
183
523220
2615
Bu küçük insanlar kümesine sahipseniz
08:45
are a strong predictor, if you have them, of how long you'll live.
184
525859
3537
ne kadar yaşayacağınıza dair güçlü bir etken bu.
08:49
And then something that surprised me,
185
529420
2336
Sonra bir şey beni şaşırttı,
08:51
something that's called social integration.
186
531780
2616
sosyal entegrasyon denen bir şey.
08:54
This means how much you interact with people
187
534420
4056
Bu gün içinde insanlarla kurduğunuz etkileşim
08:58
as you move through your day.
188
538500
1400
anlamına geliyor.
09:00
How many people do you talk to?
189
540580
2096
Kaç insanla konuşuyorsunuz?
09:02
And these mean both your weak and your strong bonds,
190
542700
3576
Bu hem zayıf hem de güçlü bağlarınızı kapsıyor,
09:06
so not just the people you're really close to,
191
546300
2496
yalnızca çok yakın olduğunuz, sizin için çok değerli
09:08
who mean a lot to you,
192
548820
1376
insanları değil,
09:10
but, like, do you talk to the guy who every day makes you your coffee?
193
550220
4536
peki her gün kahvenizi yapan adamla konuşuyor musunuz?
09:14
Do you talk to the postman?
194
554780
1776
Postacınızla?
09:16
Do you talk to the woman who walks by your house every day with her dog?
195
556580
3456
Köpeğini evinizin yanından gezdiren kadınla?
09:20
Do you play bridge or poker, have a book club?
196
560060
2976
İskambil, poker oynuyor, kitap kulübü kuruyor musunuz?
09:23
Those interactions are one of the strongest predictors
197
563060
3176
Bu etkileşimler ne kadar yaşayacağımızın
09:26
of how long you'll live.
198
566260
1336
en güçlü göstergelerinden biri.
09:27
Now, this leads me to the next question:
199
567620
1960
Bu da beni bir sonraki soruya getiriyor:
09:30
if we now spend more time online than on any other activity,
200
570660
5416
tüm diğer aktivitelerden daha çok internette vakit geçiriyorsak,
09:36
including sleeping,
201
576100
1656
buna uyumak da dahil,
09:37
we're now up to 11 hours a day,
202
577780
2176
şu anki oran 11 saate kadar,
09:39
one hour more than last year, by the way,
203
579980
2496
geçen yıla oranla 1 yıl daha fazla,
09:42
does it make a difference?
204
582500
1816
bu bir fark yaratıyor mu?
09:44
Why distinguish between interacting in person
205
584340
4016
Bizzat etkileşim kurmakla sosyal medya üzerinden
09:48
and interacting via social media?
206
588380
2216
etkileşim arasında neden fark olsun?
09:50
Is it the same thing as being there
207
590620
2856
Eğer çocuklarınızla sürekli mesajlaşarak
09:53
if you're in contact constantly with your kids through text, for example?
208
593500
3680
iletişim halindeyseniz, bu orada olmakla aynı olabilir mi?
09:58
Well, the short answer to the question is no,
209
598020
2136
Bu sorunun kısa yanıtı hayır.
10:00
it's not the same thing.
210
600180
1656
Aynı şey değil.
10:01
Face-to-face contact releases a whole cascade of neurotransmitters,
211
601860
4816
Yüzyüze etkileşim bir dizi nörotransmiter salınımı sağlıyor,
10:06
and like a vaccine, they protect you now in the present
212
606700
3296
tıpkı bir aşı gibi, sizi şu an
10:10
and well into the future.
213
610020
1856
ve gelecek için koruyor.
10:11
So simply making eye contact with somebody,
214
611900
2520
Yani biriyle göz teması kurmak,
10:15
shaking hands, giving somebody a high-five
215
615420
2576
el sıkışmak, beşlik çakmak
10:18
is enough to release oxytocin,
216
618020
2056
oksitosin salgılanması için yeterli,
10:20
which increases your level of trust
217
620100
2216
bu da güven duygunuzu arttırıyor
10:22
and it lowers your cortisol levels.
218
622340
1840
ve kortizol seviyenizi düşürüyor.
10:24
So it lowers your stress.
219
624740
1840
Yani stresinizi azaltıyor
10:27
And dopamine is generated, which gives us a little high
220
627260
2816
ve dopamin ortaya çıkıyor, biraz uyuşturucu etkisi yapıyor
10:30
and it kills pain.
221
630100
1216
ve acıyı dindiriyor.
10:31
It's like a naturally produced morphine.
222
631340
2920
Doğal yolla salgılanan morfin gibi.
10:34
Now, all of this passes under our conscious radar,
223
634980
2696
Tüm bunlar bizim bilinç radarımız altında gerçekleşiyor,
10:37
which is why we conflate online activity with the real thing.
224
637700
3680
bu yüzden gerçek ve internet hayatını bağdaştırıyoruz.
10:42
But we do have evidence now, fresh evidence,
225
642020
2336
Ancak şimdi elimizde yeni kanıtlar var,
10:44
that there is a difference.
226
644380
1336
bir fark olduğuna dair.
10:45
So let's look at some of the neuroscience.
227
645740
2056
Beyin bilimine bir göz atalım.
10:47
Elizabeth Redcay, a neuroscientist at the University of Maryland,
228
647820
3296
Maryland Üniversitesinde nöro bilimci Elizabeth Redcay,
10:51
tried to map the difference
229
651140
1816
bizzat etkileşim kurduğumuzda
10:52
between what goes on in our brains when we interact in person
230
652980
3656
ve statik bir şey izlediğimizde beynimizde yaşanan farklılıkların
10:56
versus when we're watching something that's static.
231
656660
3216
bir haritasını çıkarmaya çalıştı.
10:59
And what she did was she compared the brain function
232
659900
2429
Yaptığı şey iki grup insanın
11:02
of two groups of people,
233
662353
2043
beyin fonksiyonlarını karşılaştırmaktı,
11:04
those interacting live with her
234
664420
3296
onunla veya araştırma ortaklarıyla
11:07
or with one of her research associates
235
667740
2136
canlı etkileşim kurup
11:09
in a dynamic conversation,
236
669900
2176
dinamik bir sohbet gerçekleştirenleri,
11:12
and she compared that to the brain activity of people
237
672100
2496
kendisinin aynı konu hakkında konuştuğu
11:14
who were watching her talk about the same subject
238
674620
3736
kayıtlı bir videoyu izleyen bir grubun
11:18
but in a canned video, like on YouTube.
239
678380
2480
beyin aktivitesi ile karşılaştırdı.
11:21
And by the way, if you want to know
240
681700
1696
Bu arada iki grubu aynı anda
11:23
how she fit two people in an MRI scanner at the same time,
241
683420
2816
nasıl MR cihazına nasıl sığdırdığını bilmek isterseniz
11:26
talk to me later.
242
686260
1200
benimle sonra görüşün.
11:28
So what's the difference?
243
688180
2400
Peki fark neydi?
11:31
This is your brain on real social interaction.
244
691100
2720
İşte bu gerçek sosyal etkileşim halindeyken beyniniz.
11:34
What you're seeing is the difference in brain activity
245
694660
2896
Gördüğünüz şey bizzat etkileşimde bulunma ve statik içerik almak arasındaki
11:37
between interacting in person and taking in static content.
246
697580
5136
beyin aktivitesi farkı.
11:42
In orange, you see the brain areas that are associated with attention,
247
702740
4976
Turuncu alanlar, beyninizin ilgi ve sosyal zekayla
11:47
social intelligence --
248
707740
1216
ilgili alanları --
11:48
that means anticipating what somebody else is thinking
249
708980
2576
başka birinin ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışma,
11:51
and feeling and planning --
250
711580
1736
hissetme ve planlama
11:53
and emotional reward.
251
713340
1536
ve duygusal ödül.
11:54
And these areas become much more engaged
252
714900
2776
Bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda
11:57
when we're interacting with a live partner.
253
717700
2280
daha meşgul bir hale geliyorlar.
12:01
Now, these richer brain signatures
254
721940
2696
Şimdi bu daha yoğun beyin sinyalleri
12:04
might be why recruiters from Fortune 500 companies
255
724660
4056
Fortune 500 şirketlerinin işe başvuran adayları değerlendiren
12:08
evaluating candidates
256
728740
1936
insan kaynakları çalışanlarının,
12:10
thought that the candidates were smarter
257
730700
2776
seslerini duydukları adayların,
12:13
when they heard their voices
258
733500
1480
eposta veya mektuplarına baktıkları adaylara göre
12:15
compared to when they just read their pitches in a text, for example,
259
735980
3256
daha zeki olduklarını düşünmelerinin sebebi olabilir.
12:19
or an email or a letter.
260
739260
1416
12:20
Now, our voices and body language convey a rich signal.
261
740700
2776
Sesimiz ve beden dilimiz yoğun bir sinyal iletiyor.
12:23
It shows that we're thinking, feeling,
262
743500
2016
Düşündüğümüzü, hissettiğimizi,
12:25
sentient human beings
263
745540
1656
hassas insanlar olduğumuzu
12:27
who are much more than an algorithm.
264
747220
2496
bir algoritmadan daha fazlası olduğumuzu gösteriyor.
12:29
Now, this research by Nicholas Epley
265
749740
2056
Chicago Üniversitesi İşletme Fakültesinden
12:31
at the University of Chicago Business School
266
751820
3280
Nicholas Epley'in bu araştırması harika
12:36
is quite amazing because it tells us a simple thing.
267
756260
2680
çünkü bize çok basit bir şey söylüyor.
12:39
If somebody hears your voice,
268
759580
2056
Birisi sesinizi duyuyorsa
12:41
they think you're smarter.
269
761660
1320
daha zeki olduğunuzu düşünüyor.
12:43
I mean, that's quite a simple thing.
270
763660
2080
Bu gerçekten oldukça basit bir şey.
12:47
Now, to return to the beginning,
271
767140
1920
Şimdi başa dönelim,
12:49
why do women live longer than men?
272
769860
1896
kadınlar neden erkeklerden daha uzun yaşıyor?
12:51
And one major reason is that women are more likely
273
771780
2336
Çok büyük bir sebep kadınların hayatları boyunca
12:54
to prioritize and groom their face-to-face relationships
274
774140
3376
muhtemelen yüz yüze ilişkilerini
12:57
over their lifespans.
275
777540
1656
nispeten daha çok önemseyip biçimlendirmesi.
12:59
Fresh evidence shows
276
779220
1656
Yeni kanıtlar öyle gösteriyor ki
13:00
that these in-person friendships
277
780900
1696
bu yüz yüze arkadaşlıklar
13:02
create a biological force field against disease and decline.
278
782620
3976
hastalık ve düşüşe ilişkin biyolojik bir güç alanı yaratıyor.
13:06
And it's not just true of humans
279
786620
2176
Bu yalnızca insanlar için geçerli değil,
13:08
but their primate relations, our primate relations as well.
280
788820
3376
primatların ilişkilerinde de aynı.
13:12
Anthropologist Joan Silk's work shows that female baboons
281
792220
3656
Antropolog Joan Silk'in çalışmasında
13:15
who have a core of female friends
282
795900
2896
dişi bir grup arkadaşı olan dişi babunların
13:18
show lower levels of stress via their cortisol levels,
283
798820
3576
kortizol seviyelerine bakıldığında daha düşük stres gözlemleniyor,
13:22
they live longer and they have more surviving offspring.
284
802420
3480
daha uzun yaşıyorlar ve yavruları daha çok hayatta kalıyor.
13:26
At least three stable relationships.
285
806460
2376
En az üç dengeli ilişki.
13:28
That was the magic number.
286
808860
1496
Sihirli sayı bu.
13:30
Think about it.
287
810380
1216
Bunu bir düşünün.
13:31
I hope you guys have three.
288
811620
1286
Umarım üç ilişkiniz vardır.
13:34
The power of such face-to-face contact
289
814260
3280
Bu tür bir yüz yüze iletişimin gücü
13:38
is really why there are the lowest rates of dementia
290
818300
2816
sosyal insanlar arasında bunama oranının
13:41
among people who are socially engaged.
291
821140
2816
neden en düşük olduğunu açıklıyor.
13:43
It's why women who have breast cancer
292
823980
1816
Meme kanserine yakalanan kadınların
13:45
are four times more likely to survive their disease than loners are.
293
825820
5296
hastalığı atlatma oranlarının yalnızlara göre dört kat fazla olması da bu sebepten.
13:51
Why men who've had a stroke who meet regularly to play poker
294
831140
3976
Felç geçiren ve poker oynamak için arkadaşlarıyla buluşan erkekler
13:55
or to have coffee
295
835140
1656
veya kahve içmek
13:56
or to play old-timer's hockey --
296
836820
2256
ya da eski günlerin hatrına hokey oynamak için.
13:59
I'm Canadian, after all --
297
839100
1296
Ben Kanadalıyım sonuçta.
14:00
(Laughter)
298
840420
1136
(Kahkaha)
14:01
are better protected by that social contact
299
841580
2496
Bu sosyal iletişim sayesinde
14:04
than they are by medication.
300
844100
2016
ilaçtan daha iyi korunuyorlar.
14:06
Why men who've had a stroke who meet regularly --
301
846140
3096
Felç geçirmiş ve düzenli olarak sosyalleşen erkekler --
14:09
this is something very powerful they can do.
302
849260
2456
bu yapabilecekleri en güçlü şey.
14:11
This face-to-face contact provides stunning benefits,
303
851740
3696
Yüz yüze iletişimin inanılmaz faydaları var,
14:15
yet now almost a quarter of the population says they have no one to talk to.
304
855460
4480
ama nüfusun bir çeyreği konuşacak kimseleri olmadığını söylüyor.
14:20
We can do something about this.
305
860980
2336
Bu konuda bir şey yapabiliriz.
14:23
Like Sardinian villagers,
306
863340
1776
Sardunya köylüleri gibi,
14:25
it's a biological imperative to know we belong,
307
865140
3696
ait olduğumuzu bilmek biyolojik bir gerekliliktir,
14:28
and not just the women among us.
308
868860
2016
yalnızca aramızdaki kadınlar değil.
14:30
Building in-person interaction into our cities, into our workplaces,
309
870900
4136
Kentlerimize, iş yerlerimize kişisel etkileşim getirmek,
14:35
into our agendas
310
875060
1480
bunu günlük hayatımıza işlemek,
14:37
bolsters the immune system,
311
877660
1456
bağışıklık sistemini güçlendiriyor,
14:39
sends feel-good hormones surging through the bloodstream and brain
312
879140
4016
hem kan dolaşımı hem de beyinde iyi hissettiren hormonları tetikliyor
14:43
and helps us live longer.
313
883180
1600
ve uzun yaşamamıza yardım ediyor.
14:45
I call this building your village,
314
885660
2656
Ben buna kendi köyünüzü kurmak diyorum,
14:48
and building it and sustaining it is a matter of life and death.
315
888340
3600
bunu kurmak ve korumak ölüm ve yaşam meselesi.
14:52
Thank you.
316
892580
1216
Teşekkür ederim.
14:53
(Applause)
317
893820
3680
(Alkışlar)
14:59
Helen Walters: Susan, come back. I have a question for you.
318
899950
2766
Helen Walters: Susan, geri gel lütfen. Sana bir sorum var.
15:02
I'm wondering if there's a middle path.
319
902740
1896
Orta yol olur mu diye merak ediyorum.
15:04
So you talk about the neurotransmitters connecting when in face-to-face,
320
904660
3416
Yüz yüze iletişimde hareketlenen nörotransmiterlerden bahsettin,
15:08
but what about digital technology?
321
908100
1656
peki ya dijital teknoloji?
15:09
We've seen enormous improvements in digital technology
322
909780
2576
Dijital teknolojide inanılmaz ilerlemelere şahit olduk,
15:12
like FaceTime, things like that.
323
912380
2456
FaceTime ve benzeri şeyler.
15:14
Does that work too?
324
914860
1256
Bunlar da işe yarıyor mu?
15:16
I mean, I see my nephew.
325
916140
1256
Yeğenimi görüyorum.
15:17
He plays Minecraft and he's yelling at his friends.
326
917420
2416
Minecraft oynuyor ve arkadaşlarına bağırıyor.
15:19
It seems like he's connecting pretty well.
327
919860
2016
İyi bir bağlantı kurmuş gibi görünüyor.
15:21
Is that useful? Is that helpful?
328
921900
1776
Bu da faydalı mı? Yardımı olur mu?
15:23
Susan Pinker: Some of the data are just emerging.
329
923700
2336
Pinker: Verilerin bir kısmı yeni ortaya çıkıyor.
15:26
The data are so fresh that the digital revolution happened
330
926060
2976
O kadar yeni ki dijital devrim yaşandı
15:29
and the health data trailed behind.
331
929060
2736
ve arkasından sağlık verileri geldi.
15:31
So we're just learning,
332
931820
1376
Biz de yeni öğreniyoruz,
15:33
but I would say there are some improvements
333
933220
2016
Yine de teknoloji dünyasında da
15:35
that we could make in the technology.
334
935260
1816
yapabileceğimiz iyileştirmeler var.
15:37
For example, the camera on your laptop is at the top of the screen,
335
937100
3456
Örneğin dizüstümüzün kamerası ekranın üstünde,
15:40
so for example, when you're looking into the screen,
336
940580
3056
Ekrana baktığımızda
15:43
you're not actually making eye contact.
337
943660
1896
göz teması kurmuş olmuyoruz.
15:45
So something as simple as even just looking into the camera
338
945580
3176
Doğrudan kameraya bakmak bile bu nörotransmiterlerin
15:48
can increase those neurotransmitters,
339
948780
2256
sayısını arttıracaktır,
15:51
or maybe changing the position of the camera.
340
951060
2576
belki de kameranın yerini değiştirmek de faydalı olur.
15:53
So it's not identical, but I think we are getting closer with the technology.
341
953660
3696
Aynı şey değil tabii ama bence teknoloji ile de buna yaklaşıyoruz.
15:57
HW: Great. Thank you so much.
342
957380
1736
HW: Harika. Çok teşekkür ederim.
15:59
SP: Thank you.
343
959140
1216
SP: Ben teşekkür ederim.
16:00
(Applause)
344
960380
1150
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7