The power of diversity within yourself | Rebeca Hwang

141,087 views ・ 2018-08-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Samet Ergişi Gözden geçirme: Enes Çolak
00:12
We're holding hands,
0
12861
1783
El ele tutuşmuş
00:14
staring at the door.
1
14668
1364
kapıyı gözlüyorduk.
00:16
My siblings and I were waiting for my mother to come back
2
16374
2938
Kardeşlerimle ben annemin hastaneden geri dönmesini
00:19
from the hospital.
3
19336
1462
bekliyorduk.
00:20
She was there because my grandmother had cancer surgery that day.
4
20822
3707
O gün anneannem kanser ameliyatı olduğu için oradaydı.
00:26
Finally, the doors opened,
5
26496
2025
Nihayet kapı açıldı
00:29
and she said,
6
29264
1334
ve dedi ki,
00:30
"She's gone.
7
30622
1208
"O öldü.
00:31
She's gone."
8
31854
1150
O öldü."
00:33
She started sobbing and immediately said,
9
33672
2638
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı ve birden dedi ki,
00:36
"We must make arrangements.
10
36334
2190
“Düzenlemeleri yapmamız lazım.
00:38
Your grandmother's dying wish was to be buried back home in Korea."
11
38548
5645
Anneannenizin son dileği Kore’de, memleketinde gömülmekti.”
00:46
I was barely 12 years old, and when the shock wore off,
12
46193
3809
Hemen hemen 12 yaşındaydım ve şokun etkisi geçince
00:50
my mother's words were ringing in my ears.
13
50026
3309
annemin sözleri kulağımda çınlıyordu.
00:53
My grandmother wanted to be buried back home.
14
53661
3829
Anneannem memleketinde gömülmek istedi.
00:58
We had moved from Korea to Argentina six years prior,
15
58589
5777
Altı yıl öncesinde Kore’den Arjantin’e
01:04
without knowing any Spanish, or how we were going to make a living.
16
64390
3591
ne İspanyolca ne de nasıl geçineceğimizi bilerek taşınmıştık.
01:09
And upon arrival, we were immigrants who had lost everything,
17
69076
4206
Ve varışımızla birlikte her şeyini kaybetmiş göçmenlerdik.
01:13
so we had to work really hard to rebuild our lives.
18
73306
3501
Bu yüzden hayatımızı yeniden inşa edebilmek için çok çalışmamız gerekti.
01:16
So it hadn't occurred to me that after all these years,
19
76831
3624
Hiç aklıma gelmemişti ki onca yıldan sonra
01:20
back home was still in Korea.
20
80479
2943
memleketim hala Kore’ydi.
01:24
It made me ponder where I would want to be buried someday,
21
84635
4014
Bu durum gün gelince nereye gömülmek istediğimi,
01:28
where home was for me,
22
88673
1895
benim için evin neresi olduğunu sorgulamama neden oldu.
01:30
and the answer was not obvious.
23
90592
2567
Ve cevap belli değildi.
01:33
And this really bothered me.
24
93183
2319
Bu beni gerçekten rahatsız etti.
01:36
So this episode launched a lifelong quest for my identity.
25
96736
5419
Böylece bu yaşananlar kimliğim ile ilgili hayat boyu süren bir arayışı başlattı.
01:43
I was born in Korea -- the land of kimchi;
26
103174
3572
Kimchi diyarı olan Kore’de doğmuştum,
01:46
raised in Argentina,
27
106770
1834
yüzde 80'imin inek olmasına sebep olacak kadar fazla biftek yediğim
01:48
where I ate so much steak that I'm probably 80 percent cow by now;
28
108628
5667
Arjantin’de büyüdüm,
01:54
and I was educated in the US,
29
114319
2118
ve fıstık ezmesine bağımlı hale geldiğim
01:56
where I became addicted to peanut butter.
30
116461
2322
Amerika’da eğitim aldım.
01:59
(Laughter)
31
119086
1300
(Gülüşmeler)
02:00
During my childhood, I felt very much Argentinian,
32
120410
3934
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
02:04
but my looks betrayed me at times.
33
124368
2660
fakat görünüşüm zaman zaman beni ele veriyordu.
02:07
I remember on the first day of middle school,
34
127052
3270
Orta okuldaki ilk günü hatırlıyorum.
02:10
my Spanish literature teacher came into the room.
35
130346
2708
İspanyolca hocam sınıfa girdi.
02:13
She scanned all of my classmates,
36
133078
1987
Tüm sınıf arkadaşlarımı süzdü
02:15
and she said,
37
135089
1175
ve dedi ki,
02:16
"You -- you have to get a tutor,
38
136288
2549
“Sen, sana bir özel hoca lazım,
02:18
otherwise, you won't pass this class."
39
138861
2859
aksi takdirde bu dersi geçemezsin.”
02:21
But by then I was fluent in Spanish already,
40
141744
3862
Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.
02:25
so it felt as though I could be either Korean or Argentinian,
41
145630
5012
Böylece sanki ya Koreli ya da Arjantinli olabilirmişim gibi hissettim,
02:31
but not both.
42
151270
1402
fakat ikisini birlikte değil.
02:33
It felt like a zero-sum game,
43
153156
2083
Kazanan olmayan bir oyun gibi hissettirmişti.
02:35
where I had to give up my old identity
44
155263
2937
Yeni bir kimlik elde etmek ya da kazanabilmek için
02:38
to be able to gain or earn a new one.
45
158224
3560
eski kimliğimden vazgeçmek zorundaydım.
02:43
So when I was 18, I decided to go to Korea,
46
163255
4129
Böylece 18’ime gelince, nihayet burası evim diyebileceğim
02:47
hoping that finally I could find a place to call home.
47
167408
4054
bir yer bulmak umuduyla Kore’ye gitmeye karar verdim.
02:51
But there people asked me,
48
171486
1997
Ama orada insanlar bana,
02:53
"Why do you speak Korean with a Spanish accent?"
49
173507
3396
“Neden İspanyol aksanıyla Korece konuşuyorsun?” diye sordular.
02:56
(Laughter)
50
176927
1024
02:57
And, "You must be Japanese because of your big eyes
51
177975
3495
(Gülüşmeler)
“ Sen Japon olmalısın. Çünkü iri gözlerin ve
03:01
and your foreign body language."
52
181494
2010
yabancı bir vücut dilin var.”
03:04
And so it turns out that I was too Korean to be Argentinian,
53
184101
4823
Yani anlaşıldı ki Arjantinli olmak için çok Koreliydim.
03:08
but too Argentinian to be Korean.
54
188948
2130
Koreli olmak için de çok Arjantinli.
03:11
And this was a pivotal realization to me.
55
191970
3267
Bu benim için çok önemli bir aydınlanma oldu.
03:15
I had failed to find that place in the world to call home.
56
195848
4749
Dünyada memleketim diyebileceğim bir yer bulmayı başaramamıştım.
03:20
But how many Japanese-looking Koreans who speak with a Spanish accent --
57
200621
5520
Ama kaç tane İspanyol aksanlı hatta daha spesifik olarak
03:26
or even more specific, Argentinian accent --
58
206165
2999
Arjantin aksanlı Japon görünümlü
03:29
do you think are out there?
59
209188
1657
Koreli vardır ki?
03:31
Perhaps this could be an advantage.
60
211229
3025
Belki de bu bir avantaj olabilirdi.
03:34
It was easy for me to stand out,
61
214777
2102
Ön plana çıkmak benim için kolaydı.
03:36
which couldn't hurt in a world that was rapidly changing,
62
216903
3328
Hızla değişen, yeteneklerin bir gecede işe yaramaz
03:40
where skills could become obsolete overnight.
63
220255
3047
hale geldiği bir dünyada bundan bir zarar gelmezdi.
03:43
So I stopped looking for that 100 percent commonality
64
223892
6174
Böylece tanıştığım insanlarla
yüzde yüz benzerlik arayışımı bıraktım.
03:50
with the people that I met.
65
230090
1496
03:51
Instead, I realized that oftentimes, I was the only overlap
66
231610
6437
Bunun yerine, birbirleriyle genellekle zıtlık içindeki insanların
tek kesişim noktalarının çoğu zaman ben olduğumu farkettim.
03:58
between groups of people that were usually in conflict with each other.
67
238071
4012
04:03
So with this realization in mind,
68
243130
2918
Böylece zihnimdeki bu farkındalıkla,
04:06
I decided to embrace all of the different versions of myself --
69
246072
4193
kendimin tüm farklı versiyonlarını kucaklamaya hatta zaman zaman
04:10
even allow myself to reinvent myself at times.
70
250289
4491
kendimi yeniden şekillendirmeme izin vermeye karar verdim.
04:15
So for example, in high school,
71
255393
3273
Mesela lisedeyken,
04:18
I have to confess I was a mega-nerd.
72
258690
2010
itiraf etmeliyim ki fazlasıyla inektim.
04:20
I had no sense of fashion -- thick glasses, simple hairstyle --
73
260724
3603
Modadan habersizdim. Kalın gözlükler, basit saç stili
04:24
you can get the idea.
74
264351
1345
anlıyorsunuz ya.
04:25
I think, actually, I only had friends because I shared my homework.
75
265720
4293
Sanırım, sadece ödevlerimi paylaştığım için arkadaşlarım vardı.
04:30
That's the truth.
76
270037
1150
Gerçek bu.
04:31
But once at university,
77
271627
2032
Ama üniversitedeyken,
04:33
I was able to find a new identity for myself,
78
273683
3694
Kendime yeni bir kimlik bulabilmiştim
04:37
and the nerd became a popular girl.
79
277401
3970
ve inek kız popüler kız oldu.
04:42
But it was MIT,
80
282036
1186
ama okul MTE'idi.
04:43
so I don't know if I can take too much credit for that.
81
283246
2655
O yüzden çok övgü alabilir miyim bilmiyorum.
04:45
As they say over there,
82
285925
1605
Orada dedikleri gibi,
04:47
"The odds are good,
83
287554
2327
“İhtimaller güzel,
04:49
but the goods are odd."
84
289905
2477
ama malzeme kötü.”
04:52
(Laughter)
85
292700
1648
(Gülüşmeler)
04:55
I switched majors so many times that my advisors joked
86
295049
3784
O kadar çok bölüm değiştirdim ki danışmanlarım “rastgele araştırmalar”
04:58
that I should get a degree in "random studies."
87
298857
2859
diploması almam gerektiği konusunda şaka yapıyorlar.
05:02
(Laughter)
88
302164
1356
(Gülüşmeler)
05:03
I told this to my kids.
89
303923
1280
Bunu çocuklarıma anlattım.
05:05
And then over the years, I have gained a lot of different identities.
90
305227
4575
Ve yıllar geçtikçe birçok farklı kimlik kazandım.
05:10
I started as an inventor, entrepreneur, social innovator.
91
310544
3858
Bir mucit, girişimci, sosyal yenilikçi olarak başladım.
05:14
Then I became an investor,
92
314426
3268
Daha sonra bir yatırımcı,
05:17
a woman in tech,
93
317718
1222
teknoloji içinde bir kadın,
05:18
a teacher.
94
318964
1259
bir öğretmen,
05:20
And most recently, I became a mom,
95
320247
2946
ve en son olarak da anne oldum.
05:23
or as my toddler says repeatedly,
96
323217
3406
Ya da yeni yürümeye başlayan oğlumun gece gündüz
aralıksız deyişiyle “ Anneee!”.
05:26
"Mom!" day and night.
97
326647
3002
05:30
Even my accent was so confused --
98
330978
4737
Aksanım çok karmaşık da olsa,
05:35
its origin was so obscure,
99
335739
2452
kökeni o kadar belirsiz ki
05:38
that my friends called it, "Rebecanese."
100
338215
2950
arkadaşlarım buna "Rebekaca" diyor.
05:41
(Laughter)
101
341492
1173
(Gülüşmeler)
05:43
But reinventing yourself can be very hard.
102
343236
2926
Ancak kendinizi yeniden şekillendirmek çok zor olabiliyor.
05:46
You can face a lot of resistance at times.
103
346186
3181
Zaman zaman birçok mukavemetle yüzleşebiliyorsunuz.
05:49
When I was nearly done with my PhD,
104
349391
3515
Doktoramı bitirmek üzereyken,
05:52
I got bitten by that entrepreneurial bug.
105
352930
2490
girişimcilik böceği tarafından ısırıldım.
05:55
I was in Silicon Valley,
106
355444
1726
Silikon Vadisi'ndeydim.
05:57
and so writing a thesis in the basement didn't seem as interesting
107
357194
5337
Bodrum katta bir tez yazmak kendi şirketimi kurmak kadar
06:02
as starting my own company.
108
362555
1873
ilgi çekici gelmedi.
06:04
So I went to my very traditional Korean parents,
109
364452
3174
Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,
06:07
who are here today,
110
367650
1436
-şu an buradalar-
06:09
with the task of letting them know
111
369110
1651
onlara doktora programımı
06:10
that I was going to drop out from my PhD program.
112
370785
2943
bıraktığımı haber verme amacıyla gittim.
06:14
You see, my siblings and I are the first generation to go to university,
113
374227
4742
Anlıyorsunuz ya kardeşlerim ve ben üniversiteye giden ilk jenerasyonuz
06:18
so for a family of immigrants, this was kind of a big deal.
114
378993
3430
ve bir göçmen ailesi için bu çok büyük bir olay.
06:22
You can imagine how this conversation was going to go.
115
382447
2868
Bu konuşmanın nasıl ilerleyeceğini tahmin edebilirsiniz.
06:26
But fortunately, I had a secret weapon with me,
116
386125
3879
Ama neyse ki yanımda gizli bir silahım vardı:
06:30
which was a chart that had the average income of all of the graduates
117
390028
6874
Stanford doktora mezunlarının
ortalama gelir çizelgesi ile
06:36
from Stanford PhD programs,
118
396926
2258
06:39
and then the average income of all the dropouts
119
399208
3499
Stanford Lisansüstü programlarını bırakanların
06:42
from Stanford graduate programs.
120
402731
1766
ortalama gelir çizelgesi.
06:44
(Laughter)
121
404521
1161
(Gülüşmeler)
06:45
I must tell you -- this chart was definitely skewed
122
405706
2498
Bu çizelgenin kesinlikle Google’ın kurucularınca
06:48
by the founders of Google.
123
408228
1531
çarpıtıldığını söylemem lazım.
06:49
(Laughter)
124
409783
1023
(Gülüşmeler)
06:50
But my mom looked at the chart,
125
410830
2088
Ancak annem çizelgeye baktı
06:52
and she said,
126
412942
1241
ve dedi ki,
06:54
"Oh, for you -- follow your passion."
127
414207
3296
“Kendin için, tutkunun peşinden git.”
06:57
(Laughter)
128
417527
1934
(Gülüşmeler)
06:59
Hi, Mom.
129
419485
1207
Merhaba, anne.
07:02
Now, today my identity quest is no longer to find my tribe.
130
422132
6524
Bugün benim kimlik arayışım, artık soyumu bulmak için değil.
07:08
It's more about allowing myself
131
428680
2464
Daha çok, bütün değişkenliklerimi
07:11
to embrace all of the possible permutations of myself
132
431168
4113
kucaklamama izin vermek
07:15
and cultivating diversity within me
133
435305
5232
ve benliğimdeki çeşitliliği beslemem ile ilgili.
07:20
and not just around me.
134
440561
2234
Ve sadece kendi çevremi de değil.
07:23
My boys now are three years and five months old today,
135
443563
3819
Çocuklarım artık üç yıl beş aylık
07:27
and they were already born with three nationalities
136
447406
3466
ve halihazırda üç milliyetli
07:30
and four languages.
137
450896
1495
ve dört farklı dille doğmuş oldular.
07:32
I should mention now that my husband is actually from Denmark --
138
452919
4617
Şimdi şundan da bahsetmem gerekir ki kocam aslında Danimarkalı.
07:37
just in case I don't have enough culture shocks in my life,
139
457560
2829
Zaten hayatımda yeteri kadar kültür şoku yokmuş gibi
07:40
I decided to marry a Danish guy.
140
460413
2016
bir Danimarkalı ile evlenmeye karar verdim.
07:42
In fact, I think my kids will be the first Vikings
141
462453
2976
Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde
07:45
who will have a hard time growing a beard when they become older.
142
465453
3508
sakal uzatmakta zorlanan ilk Vikingler olacaklar.
07:48
(Laughter)
143
468985
1308
(Gülüşmeler)
07:50
Yeah, we'll have to work on that.
144
470317
1596
Evet, bunun üzerinde çalışmamız gerek.
07:51
But I really hope that they will find that their multiplicity
145
471937
6362
Ama gerçekten bu çeşitliliklerinin onlara
07:58
is going to open and create a lot of doors for them in their lives,
146
478323
3406
hayatlarında birçok kapı aralarken bulacaklarını
08:01
and that they can use this as a way to find commonality
147
481753
3966
ve gittikçe küreselleşen bugünün dünyasındaki benzerliği
08:05
in a world that's increasingly global today.
148
485743
4613
bulmada kullanabileceklerini umuyorum.
08:10
I hope that instead of feeling anxious and worried
149
490380
4111
Huzursuz ve tek bir kalıba uymadıkları
yada günün birinde kimlikleri alakasız olduğunda kaygılı olmaları yerine,
08:14
that they don't fit in that one box
150
494515
2080
08:16
or that their identity will become irrelevant someday,
151
496619
3726
deneyimlemek için özgür hissetmelerini
08:20
that they can feel free to experiment
152
500369
2765
ve kendi kişisel hikayelerinin ve kimliklerinin
08:23
and to take control of their personal narrative and identity.
153
503158
5425
kontrolünü almalarını umuyorum.
08:29
I also hope that they will use their unique combination
154
509371
3121
Ayrıca umuyorum ki
değerlerinin,dillerinin,kültürlerinin ve yeteneklerinin eşsiz birleşimini
08:32
of values and languages and cultures and skills
155
512516
5309
08:37
to help create a world
156
517849
1650
kimliklerin artık insanları yabancılaştırmada kullanılmadığı,
08:39
where identities are no longer used to alienate what looks different,
157
519523
5777
onun yerine insanları bir araya getirdiği bir dünya yaratmaya
08:45
but rather, to bring together people.
158
525324
3708
yardım etmek için kullanacaklardır.
08:49
And most importantly, I really hope that they find tremendous joy
159
529750
3640
Ve en önemlisi gerçekten umuyorum ki
bu bilinmeyen bölgelerden geçerken müthiş keyif alırlar.
08:53
in going through these uncharted territories,
160
533414
4154
08:57
because I know I have.
161
537592
1757
Çünkü, biliyorum ki ben aldım.
09:01
Now, as for my grandmother,
162
541569
2632
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
09:04
her last wish was also her last lesson to me.
163
544225
4298
onun son dileği ayrıca benim için son dersi de olmuştu.
09:09
It turns out that it was never about going back to Korea
164
549088
4597
Anlaşıldı ki olay hiçbir zaman Kore’ye dönmek
09:13
and being buried there.
165
553709
1649
ve oraya gömülmek değilmiş.
09:15
It was about resting next to her son,
166
555382
3669
Kendisi Arjantin’e taşınmadan çok önce
09:19
who had died long before she moved to Argentina.
167
559075
3701
ölmüş olan oğlunun yanında yatmakmış.
09:23
What mattered to her was not the ocean
168
563714
3875
Onun için önemli olan, eski ve yeni dünyasını
09:27
that divided her past and new world;
169
567613
3384
ayıran okyanus değildi.
09:32
it was about finding common ground.
170
572098
5429
Ortak zemin bulmakla alakalıydı.
09:37
Thank you.
171
577897
1159
Teşekkür ederim.
09:39
(Applause)
172
579080
2560
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7