What I learned about freedom after escaping North Korea | Yeonmi Park | TED

2,618,261 views ・ 2019-09-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Büşra Nur Kut Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
00:13
I was born in 1993 in the northern part of North Korea,
0
13602
5083
1993'te Kuzey Kore'nin kuzey kesiminde
00:18
in a town called Hyesan,
1
18709
2487
Çin sınırındaki
00:21
which is on the border with China.
2
21220
2711
Hyesan adlı bir kasabada doğdum.
00:24
I had loving parents
3
24949
2530
Sevgi dolu ebeveynlerim
00:27
and one older sister.
4
27503
2253
ve bir ablam vardı.
00:31
Before I was even 10 years old,
5
31237
2441
Ben daha 10 yaşında bile değilken
00:34
my father was sent to a labor camp
6
34516
2530
babam yasa dışı ticaret yapmaktan
00:37
for engaging in illegal trading.
7
37070
3211
çalışma kampına gönderildi.
00:41
Now, by "illegal trading" --
8
41042
2834
Yasa dışı ticaret derken
00:45
he was selling clogs, sugar, rice and later copper
9
45686
6217
terlik, şeker, pirinç ve sonrasında bakır satıyordu.
00:51
to feed us.
10
51927
1412
Bizi beslemek için.
00:55
In 2007, my sister and I decided to escape.
11
55100
6558
2007 yılında kardeşim ve ben kaçmaya karar verdik.
01:01
She was 16 years old,
12
61682
2913
O, 16 yaşındaydı
01:04
and I was 13 years old.
13
64619
2650
ve ben 13 yaşındaydım.
01:08
I need you to understand what the word "escape" means
14
68809
5107
''Kaçmak'' kelimesinin Kuzey Kore şartlarında ne anlama geldiğini
01:13
in the context of North Korea.
15
73940
2735
anlamanızı istiyorum.
01:17
We were all starving,
16
77694
2327
Hepimiz çok açtık
01:20
and hunger means death in North Korea.
17
80045
4505
ve açlık Kuzey Kore'de ölüm anlamına geliyor.
01:25
So it was the only option for us.
18
85666
2987
Bu yüzden bizim için tek seçenek buydu.
01:29
I didn't even understand the concept of escape,
19
89673
4177
Kaçmak kavramını bile anlamamıştım
01:33
but I could see the lights from China at night,
20
93874
3443
ama geceleri Çin'den gelen ışıkları görebiliyordum
01:38
and I wondered if I go where the light is,
21
98486
4736
ve ışığın olduğu yere gidersem
01:43
I might be able to find a bowl of rice.
22
103246
3622
bir kâse pirinç bulabilir miyim diye merak ettim.
01:48
It's not like we had a grand plan or maps.
23
108702
3638
Büyük bir planımız veya haritalarımız yoktu.
01:52
We did not know anything about what was going to happen.
24
112364
3491
Ne olacağı hakkında hiçbir şey bilmiyorduk.
01:57
Imagine your apartment building caught fire.
25
117052
3044
Binanızın yandığını hayal edin.
02:00
I mean, what would you do?
26
120741
2102
Ne yapardınız?
02:02
Would you stay there to be burned,
27
122867
2582
Yanmak için orada mı kalırsınız
02:05
or would you jump off out of the window
28
125473
2370
yoksa pencereden atlayıp
02:07
and see what happens?
29
127867
1584
neler olacağına mı bakarsınız?
02:09
That's what we did.
30
129966
1432
Biz de bunu yaptık.
02:11
We jumped out of the house
31
131422
2858
Evden atladık,
02:14
instead of the fire.
32
134304
1526
yangın yerine.
02:17
North Korea is unimaginable.
33
137500
4410
Kuzey Kore hayal edilemez.
02:22
It's very hard for me
34
142998
2209
Benim için çok zor,
02:25
when people ask me what it feels like to live there.
35
145231
4100
insanlar orada yaşamanın nasıl bir his olduğunu sorduğunda.
02:30
To be honest,
36
150579
2107
Dürüst olmak gerekirse,
02:32
I tell you:
37
152710
1237
size söylüyorum,
02:33
you can't even imagine it.
38
153971
2453
hayal bile edemezsiniz.
02:39
The words in any language can't describe,
39
159070
4538
Herhangi bir dildeki kelimeler tanımlayamaz
02:43
because it's a totally different planet,
40
163632
2739
çünkü bu tamamen farklı bir gezegen,
02:47
as you cannot imagine your life on Mars right now.
41
167458
4420
şu an Mars'taki hayatınızı hayal edemediğiniz gibi.
02:53
For example, the word "love" has only one meaning:
42
173122
5418
Örneğin "aşk" kelimesinin tek bir anlamı var;
02:59
love for the Dear Leader.
43
179393
1788
Lider'e olan aşk.
03:03
There's no concept of romantic love in North Korea.
44
183511
4155
Kuzey Kore'de romantik aşk kavramı yok.
03:09
And if you don't know the words,
45
189222
3012
Eğer kelimeleri bilmiyorsanız
03:12
that means you don't understand the concept,
46
192258
3542
bu, kavramı anlamadığınız anlamına gelir
03:17
and therefore, you don't even realize that concept is even a possibility.
47
197578
6034
ve bu nedenle kavramın bile bir olasılık olduğunu anlamazsınız.
03:25
Let me give you another example.
48
205422
2618
Başka bir örnek vereyim.
03:29
Growing up in North Korea,
49
209096
2290
Kuzey Kore'de büyürken
03:31
we truly believed that our Dear Leader is an almighty god
50
211410
5606
gerçekten liderimizin düşünceleri bile okuyabilen
03:37
who can even read my thoughts.
51
217040
2571
yüce bir tanrı olduğuna inanırdık.
03:40
I was even afraid to think in North Korea.
52
220350
3905
Kuzey Kore'de düşünmekten bile korkuyordum.
03:45
We are told that he's starving for us,
53
225619
2311
Onun, bizim için aç kaldığı
03:47
and he's working tirelessly for us,
54
227954
2298
ve bizim için yorulmadan çalıştığı söylendi
03:50
and my heart just broke for him.
55
230276
2433
ve kalbim onun için kırıktı.
03:53
When I escaped to South Korea,
56
233802
2775
Güney Kore'ye kaçtığımda
03:56
people told me that he was actually a dictator,
57
236601
3939
insanlar bana onun aslında bir diktatör olduğunu,
04:00
he had cars,
58
240564
1768
arabaları,
04:02
many, many resorts,
59
242356
1571
bir sürü tatil yeri
04:03
and he had an ultraluxurious life.
60
243951
2939
ve aşırı lüks bir hayatı olduğunu söyledi.
04:08
And then I remember looking at a picture of him,
61
248803
4098
Onun resmine baktığımı
04:12
realizing for the first time
62
252925
3300
ve onun, resimdeki en büyük adam olduğunu ilk defa fark ettiğimi hatırlıyorum.
04:16
that he is the largest guy in the picture.
63
256249
3648
04:19
(Laughter)
64
259921
1742
(Gülüşmeler)
04:22
And it hit me.
65
262334
1545
Kafama dank etti.
04:23
Finally, I realized he wasn't starving.
66
263903
4709
Sonunda aç olmadığını fark ettim.
04:29
But I was never able to see that before,
67
269632
3168
Fakat bunu daha önce göremedim,
04:32
until someone told me that he was fat.
68
272824
3715
birisi bana onun kilolu olduğunu söyleyene kadar.
04:36
(Laughter)
69
276563
1121
(Gülüşmeler)
04:37
Really, someone had to teach me that he was fat.
70
277708
3718
Gerçekten, birisi bana onun kilolu olduğunu öğretmek zorundaydı.
04:42
If you have never practiced critical thinking,
71
282200
4114
Eğer hiç eleştirel düşünme yapmadıysanız
04:46
then you simply see what you're told to see.
72
286338
3713
size ne söylendiyse onu görüyorsunuz.
04:52
The biggest question also people ask me
73
292395
3030
İnsanların çok sorduğu diğer soru;
04:55
is: "Why is there no revolution inside North Korea?
74
295449
3455
"Kuzey Kore'de neden devrim yok?
04:58
Are we dumb?
75
298928
1282
Aptal mıyız?
05:01
Why is there no revolution for 70 years of this oppression?"
76
301202
4949
Neden bu 70 yıllık zulme bir devrim yok?''
05:07
And I say:
77
307531
1298
Ben de diyorum ki
05:10
If you don't know you're a slave,
78
310305
1872
eğer köle olduğunu bilmiyorsan
05:13
if you don't know you're isolated or oppressed,
79
313050
4220
izole edildiğini veya ezilen olduğunu bilmiyorsan
05:18
how do you fight to be free?
80
318095
1985
özgür olmak için nasıl savaşacaksın?
05:22
I mean, if you know you're isolated,
81
322676
3225
İzole olduğunu biliyorsan
05:25
that means you are not isolated.
82
325925
2158
bu, izole edilmediğin anlamına geliyor.
05:28
Not knowing is the true definition of isolation,
83
328955
4875
İzolasyonun gerçek tanımı, bunu hiç bilmemek
05:33
and that's why I never knew
84
333854
2108
ve bu yüzden, Kuzey Kore'deyken izole edildiğimi ben hiç bilmedim.
05:35
I was isolated when I was in North Korea.
85
335986
3548
05:39
I literally thought I was in the center of the universe.
86
339558
3697
Kelimenin tam anlamıyla evrenin merkezinde olduğumu sanıyordum.
05:45
So here is my idea worth spreading:
87
345517
5761
Benim yaymaya değer fikrim:
05:52
a lot of people think
88
352622
1579
Birçok insan,
05:54
humans inherently know what is right and wrong,
89
354225
4668
insanların doğal olarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu,
05:58
the difference between justice and injustice,
90
358917
3574
adalet ile adaletsizlik arasındaki farkı,
06:03
what we deserve and we don't deserve.
91
363327
3084
neyi hak ettiğimizi ve neyi hak etmediğimizi bildiğini sanıyor.
06:07
I tell them: BS.
92
367647
1893
Onlara ''Saçmalık.'' diyorum.
06:10
(Laughter)
93
370140
1614
(Gülüşmeler)
06:11
(Applause)
94
371778
2237
(Alkışlar)
06:18
Everything,
95
378462
1308
Her şey,
06:21
everything must be taught,
96
381231
1768
öğretilmeli,
06:24
including compassion.
97
384197
1691
şefkat da dahil.
06:27
If I see someone dying on the street right now,
98
387965
6222
Şu an sokakta ölmek üzere olan birisini görsem
06:34
I will do anything to save that person.
99
394211
2840
o kişiyi kurtarmak için her şeyi yaparım.
06:39
But when I was in North Korea,
100
399106
1900
Fakat Kuzey Kore'deyken
06:41
I saw people dying and dead on the streets.
101
401942
4341
sokakta ölmek üzere olan ve ölen insanlar gördüm.
06:47
I felt nothing.
102
407219
1377
Hiçbir şey hissetmedim.
06:49
Not because I'm a psychopath,
103
409580
1909
Psikopat olduğum için değil,
06:52
but because I never learned the concept of compassion.
104
412471
3806
merhamet kavramını hiç öğrenmediğim için.
06:57
Only, I felt compassion, empathy and sympathy in my heart
105
417082
5254
"Şefkat" kelimesini ve kavramı öğrendikten sonra
07:02
after I learned the word "compassion" and the concept,
106
422360
3574
kalbimde şefkat, empati ve sempati hissettim
07:05
and I feel them now.
107
425958
1494
ve şimdi onları hissediyorum.
07:10
Now I live in the United States as a free person.
108
430169
6445
Şimdi Amerika'da özgür biri olarak yaşıyorum.
07:16
(Applause)
109
436638
1135
(Alkışlar)
07:17
Thank you.
110
437797
1517
Teşekkür ederim.
07:19
(Applause)
111
439338
3918
(Alkışlar)
07:24
And recently,
112
444113
2111
Son günlerde,
07:26
the leader of the free country, our President Trump,
113
446248
4059
özgür ülkenin lideri, Başkan Trump,
07:30
met with my former god.
114
450331
3154
eski tanrım ile bir araya geldi.
07:35
And he decided human rights is not important enough
115
455177
4717
İnsan haklarının,
ajandalarına ekleyecek kadar önemli olmadığına karar verdi
07:39
to include in his agendas,
116
459918
3228
ve bunun hakkında konuşmadı.
07:43
and he did not talk about it.
117
463170
1842
07:47
And it scares me.
118
467035
2782
Bu beni korkutuyor.
07:50
We live in a world right now
119
470718
3276
Şu anda bir diktatörün,
07:54
where a dictator can be praised for executing his uncle,
120
474018
6378
amcasını idam ettiği için,
08:00
for killing his half brother,
121
480420
2553
üvey kardeşini öldürdüğü için,
08:02
killing thousands of North Koreans.
122
482997
3003
binlerce Kuzey Koreliyi öldürdüğü için övülebileceği bir dünyada yaşıyoruz;
08:06
And that was worthy of praise.
123
486024
3038
bunun, övgüye layık olduğu bir dünyada.
08:10
And also it made me think:
124
490829
2336
Bu ayrıca beni düşündürdü;
08:14
perhaps we all need to be taught something new about freedom now.
125
494291
6574
belki de şimdi hepimize özgürlükle ilgili yeni bir şey öğretilmeli.
08:24
Freedom is fragile.
126
504926
2896
Özgürlük kırılgan.
08:29
I don't want to alarm you, but it is.
127
509140
3125
Sizi telaşlandırmak istemiyorum ama öyle.
08:33
It only took three generations
128
513426
3091
Kuzey Kore'yi George Orwell'in "1984"ü hâline getirmek
08:36
to make North Korea into George Orwell's "1984."
129
516541
5595
sadece üç kuşak sürdü,
08:42
It took only three generations.
130
522965
2296
Sadece üç kuşak sürdü.
08:48
If we don't fight for human rights
131
528233
4513
Şu anda özgür insanlar olarak
08:52
for the people who are oppressed right now who don't have a voice,
132
532770
4080
ezilen, sesi olmayan insanların
08:56
as free people here,
133
536874
1833
insan hakları için savaşmazsak
09:00
who will fight for us when we are not free?
134
540000
2995
biz özgür değilken bizim için kim savaşacak?
09:04
Machines? Animals? I don't know.
135
544976
4143
Makineler? Hayvanlar? Bilmiyorum.
09:11
I think it's wonderful that we care about climate change,
136
551889
5433
İklim değişikliğine,
09:17
animal rights, gender equality,
137
557346
2553
hayvan haklarına, cinsiyet eşitliğine,
09:19
all of these things.
138
559923
1727
tüm bunlara önem vermemiz harika.
09:21
The fact that we care about animals' rights,
139
561674
3085
Hayvanların haklarını önemsememiz
09:24
that means that's how beautiful our heart is,
140
564783
3595
kalbimizin ne kadar güzel olduğu anlamına geliyor.
09:28
that we care about someone who cannot speak for themselves.
141
568402
3871
Kendileri için konuşamayan birini önemsiyoruz.
09:32
And North Koreans right now cannot speak for themselves.
142
572932
5412
Kuzey Koreliler şu anda kendileri için konuşamıyor.
09:38
They don't have internet in the 21st century.
143
578900
3824
21. yüzyılda internetleri yok.
09:42
We don't have electricity,
144
582748
2591
Elektriğimiz yok
09:45
and it is the darkest place on earth right now.
145
585363
3721
ve şu anda dünyadaki en karanlık yer orası.
09:50
Now I want to say something to my fellow North Koreans
146
590618
3785
Şimdi o karanlıkta yaşayan Kuzey Koreli dostlarıma
09:54
who are living in that darkness.
147
594427
2205
bir şey söylemek istiyorum.
09:58
They might not believe this,
148
598050
1755
Buna inanmayabilirler
09:59
but I want to tell them that an alternative life is possible.
149
599829
4852
fakat onlara alternatif bir yaşamın mümkün olduğunu söylemek istiyorum.
10:04
Be free.
150
604705
1338
Özgür olun.
10:07
From my experience,
151
607709
3750
Tecrübelerime göre
10:11
literally anything is possible.
152
611483
3110
kelimenin tam anlamıyla her şey mümkün.
10:16
I was bought,
153
616264
1532
Ben satın alındım,
10:17
I was sold as a slave.
154
617820
2368
köle olarak satıldım.
10:20
But now I'm here,
155
620212
2220
Fakat şu an buradayım
10:22
and that is why I believe in miracles.
156
622456
3200
ve bu yüzden mucizelere inanıyorum.
10:27
The one thing that I learned from history
157
627462
3205
Tarihten öğrendiğim tek şey
10:30
is that nothing is forever in this world.
158
630691
5014
bu dünyada hiçbir şeyin sonsuza dek olmadığı.
10:35
And that is why we have every reason to be hopeful.
159
635729
5422
Bu yüzden umutlu olmak için her türlü nedenimiz var.
10:41
Thank you.
160
641175
1430
Teşekkür ederim.
10:42
(Applause)
161
642629
4275
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7