8 lessons on building a company people enjoy working for | The Way We Work, a TED series

HR jargon makes me crazy.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz

We have to have all these stupid acronyms

that describe things that nobody understands: OKRs and PIPs.

I think we can run our businesses

by just talking to each other like regular human beings.

We might actually get more done.

İK jargonu beni çıldırtıyor.

[The Way We Work]

Hiç kimsenin anlamadığı şeyleri tanımlayan

o saçmasapan kısaltmaları kullanıyoruz: OKR'ler, PIP'ler...

I really always wanted to be an HR professional,

I wanted to be able to speak the language of management.

Bence sadece birbirimizle insan gibi konuşarak

işletmelerimizi yürütebiliriz.

And you know what I've learned after all this time?

Daha çok şey başarabiliriz.

I don't think any of it matters.

[Çalışma Şeklimiz]

There's all kinds of things that we call "best practices"

that aren't best practices at all.

Ben hep İK uzmanı olmak istemiştim,

How do we know it's best? We don't measure this stuff.

yönetim dilini konuşabilmek istedim.

In fact, I've learned that "best practices" usually means

Tüm bu zaman içinde ne mi öğrendim?

Bunların hiçbir önemi olmadığını.

copying what everybody else does.

Our world is changing and evolving all the time.

''En iyi yöntemler'' dediğimiz bir dizi şey var

Here are some lessons to help you adapt.

ama en iyi falan değiller.

Lesson one: Your employees are adults.

En iyi olduğunu nasıl anlarız ki? Bunu ölçemeyiz.

You know, we've created so many layers

''En iyi yöntemler''in genellikle

and so many processes and so many guidelines

başkalarının yaptığını kopyalamak olduğunu öğrendim.

to keep those employees in place

Dünyamız sürekli değişiyor ve evrim geçiriyor.

that we've ended up with systems that treat people like they're children.

Uyum sağlamanıza yardım edecek bazı dersler.

Bir: Çalışanlarınız yetişkin.

And they're not.

Fully formed adults walk in the door every single day.

Çalışanları hizada tutmak adına

They have rent payments, they have obligations,

o kadar çok tabaka, o kadar çok süreç

they're members of society,

ve o kadar çok ilke yarattık ki

they want to create a difference in the world.

onlara çocuk gibi davranmamıza yol açan sistemlerle kalakaldık.

So if we start with the assumption

that everybody comes to work to do an amazing job,

Ama çocuk değiller.

Her gün o kapıdan girenler tamamen yetişkin.

you'd be surprised what you get.

Lesson two: The job of management isn't to control people,

Kira ödüyorlar, sorumlulukları var,

toplumun bir parçasılar,

it's to build great teams.

When managers build great teams, here's how you know it.

dünyada bir fark yaratmak istiyorlar.

Herkesin iş yerinde harika bir iş çıkarmak istediği

They've done amazing stuff.

varsayımıyla işe koyulursak

Customers are really happy.

Those are the metrics that really matter.

sonuçlar sizi çok şaşırtacaktır.

İki: İdarenin görevi insanları kontrol etmek değil,

Not the metrics of: "Do you come to work on time?"

"Did you take your vacation?" "Did you follow the rules?"

iyi ekipler oluşturmak.

Harika bir ekip oluşturduğunuzu nasıl bilirsiniz?

"Did you ask for permission?"

Lesson three: People want to do work that means something.

Harika bir iş çıkarırlar.

Müşteriler gerçekten mutludur.

After they do it, they should be free to move on.

Bunlar önemi olan değerlendirmeler.

Careers are journeys.

Ama bunlar değil: ''İşe zamanında mı geldin?''

Nobody's going to want to do the same thing for 60 years.

''Tatil hakkını kullandın mı?'' ''Kurallara uydun mu?''

So the idea of keeping people for the sake of keeping them

''İzin aldın mı?''

Üç: İnsanlar bir anlamı olan bir şey yapmak istiyor.

really hurts both of us.

Instead, what if we created companies that were great places to be from?

Sonra da başka şekilde devam etmede özgür olmalılar.

Kariyerler seyahat gibi.

And everyone who leaves you

Aynı şeyi kimse 60 yıl boyunca yapmak istemez.

becomes an ambassador for not only your product,

Sadece onları kaybetmemek adına yanınızda tutmak

but who you are and how you operate.

iki tarafa da zarar veriyor.

And when you spread that kind of excitement throughout the world,

Harika bir geçmişimiz olabileceği şirketler yaratsak?

then we make all of our companies better.

Şirketten ayrılan herkes

Lesson four: Everyone in your company should understand the business.

sadece ürününüz için değil

Now, based on the assumption that we've got smart adults here,

şirket ve çalışma şeklinizi de temsil etse.

Bu güzel duyguyu dünya çapında yaydığınız zaman

the most important thing we can teach them is how our business works.

tüm şirketlerimizi daha iyi kılıyoruz.

When I look at companies that are moving fast,

that are really innovative

Dört: Şirketinizdeki herkes işin doğasını anlamalı.

and that are doing amazing things with agility and speed,

Çalışanlarınızın zeki olduğu varsayımıyla

it's because they're collaborative.

onlara öğretebileceğimiz en önemli şey işletmenin çalışma şekli.

The best thing that we can do is constantly teach each other what we do,

Hızlı büyüyen,

what matters to us, what we measure, what goodness looks like,

gerçekten yenilikçi

ve hız ve hassasiyetle harika işler başaran şirketlere baktığımda

so that we can all drive towards achieving the same thing.

işbirliği yaptıklarını görüyorum.

Lesson five: Everyone in your company should be able to handle the truth.

Yapabileceğimiz en iyi şey birbirimize sürekli ne yapılması gerektiğini öğretmek,

You know why people say giving feedback is so hard?

önemli olan ne, neyi ölçüyoruz, iyi bir iş ne anlam ifade ediyor,

They don't practice.

Let's take the annual performance review.

böylece hepimiz aynı şeyi başarmak için motive olabiliriz.

What else do you do in your whole life that you're really good at

Beş: Şirketinizdeki herkes gerçekleri kaldırabilmeli.

that you only do once a year?

Here's what I found:

İnsanlar niçin geri bildirimin zor olduğu kanısında?

humans can hear anything if it's true.

Uygulama yapmıyorlar çünkü.

So let's rethink the word "feedback,"

Yıllık performans değerlendirmesini ele alalım.

Tüm hayatınız boyunca sadece yılda bir kez yaptığınız

and think about it as telling people the truth, the honest truth,

ve çok iyi olduğunuz başka ne var?

about what they're doing right and what they're doing wrong,

Bulgularım şöyle,

doğruysa insanlar her şeyi duyar.

in the moment when they're doing it.

''Geri bildirim'' kelimesini yeniden düşünüp

That good thing you just did, whoo!

That's exactly what I'm talking about.

insanlara dürüst gerçeği söyleyelim,

Go do that again.

And people will do that again, today, three more times.

Lesson six: Your company needs to live out its values.

neyi doğru ve neyi yanlış yaptıklarını,

tam olarak yaptıkları anda.

I was talking to a company not long ago, to the CEO.

İyi yaptığınız şeyler için yuppi!

İşte bundan bahsediyorum.

He was having trouble because the company was rocky

Hadi bunu tekrar yapın.

Ve insanlar tekrar yapacaktır, üstelik üç kez daha fazla.

and things weren't getting done on time,

and he felt like things were sloppy.

Altı: Şirketin; değerlerine sadık olması gerek.

This also was a man who, I observed,

Kısa bir süre önce bir şirketin CEO'suyla görüşüyordum.

never showed up to any meeting on time.

Başı dertteydi çünkü şirkette sıkıntılar vardı

Ever.

If you're part of a leadership team,

the most important thing that you can do to "uphold your values" is to live them.

ve işler zamanında hallolmuyordu.

Her şeyin fazla dağınık olduğu kanısındaydı.

People can't be what they can't see.

Gözlemlerime göre bu adam

hiçbir toplantıya zamanında gitmiyordu.

We say, "Yes, we're here for equality,"

and then we proudly pound our chest

Hem de hiç.

Bir yönetim ekibindeyseniz

because we'd achieved 30 percent representation of women

değerlerinize sahip çıkmak yapabileceğiniz en önemli şey.

on an executive team.

Well that's not equal, that's 30 percent.

İnsanlar göremedikleri şey olamazlar.

Lesson seven: All start-up ideas are stupid.

Biz de ''Evet, eşitlik istiyoruz'' deriz,

gururla göğsümüzü kabartırız

I spend a lot of time with start-ups,

çünkü idari ekipte kadın katılım oranı

and I have a lot of friends that work in larger, more established companies.

yüzde 30'u başarmışızdır.

They are always pooh-poohing the companies that I work with.

Ama bu eşitlik değil, bu yüzde 30.

"That is such a stupid idea."

Yedi: Tüm startup fikirleri saçma.

Well, guess what: all start-up ideas are stupid.

If they were reasonable, somebody else would have already been doing them.

Startup'larla çok vakit geçiriyorum

ve büyük, daha köklü şirketlerde çalışan çok arkadaşım var.

Lesson eight: Every company needs to be excited for change.

Birlikte çalıştığım şirketleri sürekli kötülüyorlar.

Beware of the smoke of nostalgia.

''Bu o kadar saçma bir fikir ki.''

If you find yourself saying, "Remember the way it used to be?"

Oysa tüm startup fikirleri saçmadır.

I want you to shift your thinking to say,

Mantıklı olsalardı, başkası bunları yapıyor olurdu.

"Think about the way it's going to be."

Sekiz: Her şirket değişim için istekli olmalı.

If I had a dream company,

Nostalji dalgasına kapılmayın.

I would walk in the door and I would say,

''İşler nasıldı hatırlıyor musun?'' dediğinizi fark ettiğinizde

"Everything's changed, all bets are off.

We were running as fast as we can to the right,

şu şekilde düşünmeye çalışın,

and now we'll take a hard left."

And everybody would go "Yes!"

''İşler nasıl olacak bir düşünsene.''

It's a pretty exciting world out there, and it's changing all the time.

Benim hayalimdeki şirket şöyle olurdu,

The more we embrace it and get excited about it,

kapıdan içeri girerdim ve derdim ki

''Her şey değişti, sonuçları kimse bilemez.

the more fun we're going to have.

Olabildiğince hızlıca sağa doğru koşuyoruz

ve şimdi birden sola döneceğiz.''

Herkes de ''Evet!'' derdi.

Dış dünya heyecan verici ve sürekli değişm hâlinde.

Bunu daha çok kabullenip daha istekli oldukça

daha çok eğleneceğiz demektir.