You are not alone in your loneliness | Jonny Sun

411,662 views ・ 2019-07-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Hello.
0
13000
1976
Merhaba,
sizi biriyle tanıştırmak istiyorum.
00:15
I'd like to introduce you to someone.
1
15000
1976
Bu Jomny.
00:17
This is Jomny.
2
17000
2601
00:19
That's "Jonny" but spelled accidentally with an "m,"
3
19625
2934
Aslında Jonny
ama yanlışlıkla "m" ile telaffuz edilmiş
00:22
in case you were wondering,
4
22583
1310
00:23
because we're not all perfect.
5
23917
1476
çünkü hiçbirimiz mükemmel değiliz.
00:25
Jomny is an alien
6
25417
2017
Jomny bir uzaylı
00:27
who has been sent to earth with a mission to study humans.
7
27458
3060
ve insanlar üzerinde çalışma göreviyle dünyaya gönderilmiş.
00:30
Jomny is feeling lost and alone and far from home,
8
30542
3851
Kaybolmuş, yalnız ve evden uzakta hissediyor.
00:34
and I think we've all felt this way.
9
34417
3226
Sanırım hepimiz böyle hissetmişizdir
00:37
Or, at least I have.
10
37667
1767
ya da en azından ben böyle hissetmiştim.
00:39
I wrote this story about this alien at a moment in my life
11
39458
2976
Hayatımda, özellikle uzaylı gibi hissettiğim bir dönemde
00:42
when I was feeling particularly alien.
12
42458
2060
bu uzaylıyla ilgili bir hikâye yazmıştım.
00:44
I had just moved to Cambridge and started my doctoral program at MIT,
13
44542
3267
Cambridge'e yeni taşınmış ve MIT'de doktora programına başlamıştım.
00:47
and I was feeling intimidated and isolated and very much like I didn't belong.
14
47833
5810
Herkesten uzakta ve korkmuş hissediyordum, buraya ait değilmişim gibi geliyordu.
00:53
But I had a lifeline of sorts.
15
53667
2101
Ama bir çeşit cankurtaranım vardı.
00:55
See, I was writing jokes for years and years
16
55792
4226
Mesela yıllarca espriler yazdım ve onları sosyal medyada paylaştım
01:00
and sharing them on social media,
17
60042
2309
01:02
and I found that I was turning to doing this more and more.
18
62375
3083
ve zaman geçtikçe bunu daha çok yaptığımı fark ettim.
01:06
Now, for many people, the internet can feel like a lonely place.
19
66250
4059
Birçok kişiye göre internet, yalnız bir yer olabilir.
01:10
It can feel like this,
20
70333
1310
Sürekli seslendiğiniz ama kimsenin dinlemediği,
01:11
a big, endless, expansive void
21
71667
2767
01:14
where you can constantly call out to it but no one's ever listening.
22
74458
3209
büyük, sonsuz ve genişleyen bir boşluk gibi hissettirebilir.
01:18
But I actually found a comfort in speaking out to the void.
23
78708
3476
Buna rağmen boşlukla konuşmak beni rahatlattı.
01:22
I found, in sharing my feelings with the void,
24
82208
2435
Duygularımı boşlukla paylaştıkça zamanla boşluk cevap vermeye başladı.
01:24
eventually the void started to speak back.
25
84667
2250
01:28
And it turns out that the void isn't this endless lonely expanse at all,
26
88375
3434
Meğer boşluk, o sonsuz ve yalnız enginlik değilmiş.
01:31
but instead it's full of all sorts of other people,
27
91833
2435
Hatta her çeşit insanla doluymuş;
01:34
also staring out into it and also wanting to be heard.
28
94292
3309
aynı benim gibi boşluğa bakan ve duyulmak isteyen insanlarla.
01:37
Now, there have been many bad things that have come from social media.
29
97625
3768
Sosyal medya birçok kötü şeye neden oldu, bunu inkâr etmiyorum.
01:41
I'm not trying to dispute that at all.
30
101417
1851
Herhangi bir zamanda çevrim içi olmak,
01:43
To be online at any given point is to feel so much sadness
31
103292
3892
çok fazla üzüntü, öfke ve şiddet hissetmeye neden olur.
01:47
and anger and violence.
32
107208
2310
01:49
It can feel like the end of the world.
33
109542
1851
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissettirir.
01:51
Yet, at the same time, I'm conflicted
34
111417
1851
Ama aynı zamanda bir çelişkideyim
01:53
because I can't deny the fact that so many of my closest friends
35
113292
3642
çünkü yakın arkadaşlarımın çoğunun
01:56
are people that I had met originally online.
36
116958
2625
aslında internette tanıştığım kişiler olduğunu yadsıyamam.
02:00
And I think that's partly because there's this confessional nature
37
120458
3268
Sanırım bunun nedeni biraz da sosyal medyanın itiraf etme doğası.
02:03
to social media.
38
123750
1250
02:05
It can feel like you are writing in this personal, intimate diary
39
125750
3893
Sanki kişisel, samimi ve gizli bir günlük yazıyorsunuz gibi
02:09
that's completely private,
40
129667
1476
02:11
yet at the same time you want everyone in the world to read it.
41
131167
3267
ama aynı zamanda tüm dünyanın bunu okumasını istiyorsunuz.
02:14
And I think part of that, the joy of that
42
134458
2768
Galiba bunun eğlenceli yönü,
02:17
is that we get to experience things from perspectives from people
43
137250
3226
bizden tamamen farklı olan insanların bakış açılarını deneyimleyebiliyor olmamız
02:20
who are completely different from ourselves,
44
140500
2059
02:22
and sometimes that's a nice thing.
45
142583
1643
ve bazen bu iyi bir şey.
02:24
For example, when I first joined Twitter,
46
144250
1976
Örneğin, Twitter'a ilk katıldığımda
02:26
I found that so many of the people that I was following
47
146250
2851
takip ettiğim birçok kişinin, mental sağlık ve terapiye gitmekle ilgili
02:29
were talking about mental health and going to therapy
48
149125
2684
02:31
in ways that had none of the stigma that they often do
49
151833
3393
bu konu yüz yüze konuşulurken hissedilen utanç olmadan konuştuğunu fark ettim.
02:35
when we talk about these issues in person.
50
155250
2518
02:37
Through them, the conversation around mental health was normalized,
51
157792
3642
Aralarında, mental sağlıkla ilgili konuşmak normalleşmişti,
02:41
and they helped me realize that going to therapy was something
52
161458
3018
ve terapiye gitmenin bana da yardım edeceğini fark etmemi sağladılar.
02:44
that would help me as well.
53
164500
1601
02:46
Now, for many people,
54
166125
1809
Tüm bu konuları internette herkesin önünde açıkça konuşmak
02:47
it sounds like a scary idea to be talking about all these topics
55
167958
4476
02:52
so publicly and so openly on the internet.
56
172458
2893
birçok insan için korkunç bir fikir olabilir.
02:55
I feel like a lot of people think that it is a big, scary thing
57
175375
4809
Mükemmel ve tamamen biçimlenmeden çevrim içi olmak,
03:00
to be online if you're not already perfectly and fully formed.
58
180208
4143
birçok insana göre çok korkunç bir şey.
03:04
But I think the internet can be actually a great place to not know,
59
184375
3393
Ama bence aslında internet, bilmemek için güzel bir yer olabilir
03:07
and I think we can treat that with excitement,
60
187792
3976
ve sanırım bu duruma heyecanla yaklaşabiliriz
03:11
because to me there's something important about sharing your imperfections
61
191792
4601
çünkü eksikliğinizi, kırılganlığınızı ve güvensizliğinizi
03:16
and your insecurities and your vulnerabilities
62
196417
3142
başka insanlarla paylaşmak önemli bir şey.
03:19
with other people.
63
199583
1292
[Tüm bu katlarımın altında daha küçük, daha korkmuş bir soğan var]
03:22
(Laughter)
64
202083
1768
03:23
Now, when someone shares that they feel sad or afraid
65
203875
3559
Birisi üzgün, korkmuş veya yalnız hissettiğini paylaştığında
03:27
or alone, for example,
66
207458
1685
03:29
it actually makes me feel less alone,
67
209167
2142
bu benim daha az yalnız hissetmemi sağlıyor,
03:31
not by getting rid of any of my loneliness
68
211333
3101
yalnızlığımı azaltarak değil
03:34
but by showing me that I am not alone
69
214458
2435
ama yalnız hissetmekte tek başıma olmadığımı göstererek.
03:36
in feeling lonely.
70
216917
1392
03:38
And as a writer and as an artist,
71
218333
1726
Yazar ve ressam olarak ben, savunmasız olmanın rahatlığını
03:40
I care very much about making this comfort of being vulnerable
72
220083
3643
toplumsal ve birbirimizle paylaştığımız bir şey hâline getirmekle ilgileniyorum.
03:43
a communal thing, something that we can share with each other.
73
223750
3226
İçsel şeyleri dışsal hâle getirmek konusunda heyecanlıyım.
03:47
I'm excited about externalizing the internal,
74
227000
2518
03:49
about taking those invisible personal feelings that I don't have words for,
75
229542
4934
Dile getiremediğim görünmez kişisel duygularıma ışık tutmak,
03:54
holding them to the light, putting words to them,
76
234500
2518
onları dile getirmek
ve başkalarının kendi duygularını dile getirmelerine yardım eder umuduyla
03:57
and then sharing them with other people
77
237042
1892
03:58
in the hopes that it might help them find words to find their feelings as well.
78
238958
3715
bu duygularımı başka insanlarla paylaşmak için heyecanlıyım.
04:02
Now, I know that sounds like a big thing,
79
242697
2362
Bunun büyük bir şey gibi geldiğini biliyorum
04:05
but ultimately I'm interested in putting all these things
80
245083
2685
ama bütün bunları küçük, ulaşılabilir paketler hâline getirmek istiyorum
04:07
into small, approachable packages,
81
247792
2517
04:10
because when we can hide them into these smaller pieces,
82
250333
2643
çünkü onları daha küçük parçalar hâline getirirsek
daha ulaşılabilir ve daha eğlenceli olurlar diye düşünüyorum.
04:13
I think they are easier to approach, I think they're more fun.
83
253000
2934
04:15
I think they can more easily help us see our shared humanness.
84
255958
2935
Böylece, paylaştığımız insanlığı görmemize daha çok yardımcı olabilirler.
04:18
Sometimes that takes the form of a short story,
85
258917
2392
Bazen kısa bir hikâye olurlar;
04:21
sometimes that takes the form of a cute book of illustrations, for example.
86
261333
3560
bazen sevimli çizimlerin olduğu bir kitap olurlar;
04:24
And sometimes that takes the form
87
264917
1601
bazense internette paylaşacağım saçma bir espri olurlar.
04:26
of a silly joke that I'll throw on the internet.
88
266542
2475
Örneğin birkaç ay önce, bir uygulama fikri paylaşmıştım.
04:29
For example, a few months ago, I posted this app idea
89
269041
3476
04:32
for a dog-walking service
90
272541
1935
Köpek gezdirme servisi gibi bir şeydi.
04:34
where a dog shows up at your door and you have to get out of the house
91
274500
3309
Kapınıza bir köpek geliyor ve onu gezdirmek için evden çıkıyorsunuz.
04:37
and go for a walk.
92
277833
1268
(Gülüşmeler)
04:39
(Laughter)
93
279125
1875
04:42
If there are app developers in the audience,
94
282333
2143
Eğer aranızda uygulama geliştiricisi varsa lütfen konuşmamdan sonra beni bulun.
04:44
please find me after the talk.
95
284500
1458
04:46
Or, I like to share every time I feel anxious about sending an email.
96
286875
3601
Veya başka bir örnek, her eposta gönderişimde huzursuzlanıyorum.
04:50
When I sign my emails "Best,"
97
290500
1434
"En iyi" diye bitirdiğimde
04:51
it's short for "I am trying my best,"
98
291958
2101
bu, "Elimden gelenin en iyisini yapıyorum"un kısaltması
04:54
which is short for "Please don't hate me, I promise I'm trying my best!"
99
294083
3417
ve bu da "Lütfen benden nefret etme,
yemin ederim elimden gelenin en iyisini yapıyorum"un kısaltması.
04:58
Or my answer to the classic icebreaker,
100
298708
2518
Başka bir örnek, klasik espriye benim cevabım:
05:01
if I could have dinner with anyone, dead or alive, I would.
101
301250
2809
Eğer ölü ya da canlı biriyle yemeğe gidebilseydim giderdim. Çok yalnızım.
05:04
I am very lonely.
102
304083
1310
05:05
(Laughter)
103
305417
1625
(Kahkahalar)
05:09
And I find that when I post things like these online,
104
309750
3893
Çevrim içinde bu tür şeyler paylaştığımda tepkilerin çok benzer olduğunu görüyorum.
05:13
the reaction is very similar.
105
313667
1434
İnsanlar bir kahkahayı ve bu hissi paylaşmak için bir araya geliyorlar
05:15
People come together to share a laugh,
106
315125
1851
05:17
to share in that feeling,
107
317000
1309
05:18
and then to disburse just as quickly.
108
318333
2101
ve aynı hızla dağılıyorlar.
05:20
(Laughter)
109
320458
1560
(Gülüşmeler)
05:22
Yes, leaving me once again alone.
110
322042
2958
Evet, beni bir kez daha yalnız bırakıyorlar.
05:26
But I think sometimes these little gatherings can be quite meaningful.
111
326250
4351
Ama sanırım bazen bu küçük buluşmalar oldukça anlamlı olabilir.
05:30
For example, when I graduated from architecture school
112
330625
2559
Örneğin mimarlık bölümünden mezun olup Cambridge'e taşındığımda
05:33
and I moved to Cambridge,
113
333208
1310
05:34
I posted this question:
114
334542
1476
Şu soruyu paylaşmıştım:
"Hayatınızda kaç kişiyle daha şimdiden son konuşmanızı yaptınız?"
05:36
"How many people in your life have you already had
115
336042
2379
05:38
your last conversation with?"
116
338435
1435
05:40
And I was thinking about my own friends who had moved away
117
340958
3810
Bunu sorarken başka şehirlere, hatta başka ülkelere taşınan arkadaşlarımı
05:44
to different cities and different countries, even,
118
344792
2351
ve onlarla iletişimde kalmanın ne kadar zor olacağını düşünüyordum.
05:47
and how hard it would be for me to keep in touch with them.
119
347167
2809
Ama diğer insanlar kendi deneyimlerini paylaşarak cevap vermeye başladılar.
05:50
But other people started replying and sharing their own experiences.
120
350000
3226
Birileri, kavga ettikleri aile bireylerini anlattı.
05:53
Somebody talked about a family member they had a falling out with.
121
353250
3143
Birisi, kendisi için değerli olan ve aniden ölen birinden bahsetti.
05:56
Someone talked about a loved one who had passed away
122
356417
2642
05:59
quickly and unexpectedly.
123
359083
1601
06:00
Someone else talked about their friends from school
124
360708
2435
Bir başkası, uzaklara taşınan okul arkadaşları hakkında konuştu.
06:03
who had moved away as well.
125
363167
1684
06:04
But then something really nice started happening.
126
364875
2726
Ama sonra çok hoş bir şey olmaya başladı.
06:07
Instead of just replying to me,
127
367625
1518
Sadece bana cevap vermek yerine,
06:09
people started replying to each other,
128
369167
2392
birbirlerine de cevap vermeye, birbirleriyle konuşmaya başladılar.
06:11
and they started to talk to each other and share their own experiences
129
371583
3310
Deneyimlerini paylaştılar, birbirlerini teselli ettiler
06:14
and comfort each other
130
374917
1392
06:16
and encourage each other to reach out to that friend
131
376333
2935
ve bir süredir konuşmadıkları arkadaşlarıyla
06:19
that they hadn't spoken to in a while
132
379292
1809
ya da kavga ettikleri aile bireyleriyle konuşmaları için
06:21
or that family member that they had a falling out with.
133
381125
2601
birbirlerini cesaretlendirdiler.
06:23
And eventually, we got this little tiny microcommunity.
134
383750
4768
Zamanla bu minik mikrotopluluk oluştu.
06:28
It felt like this support group formed
135
388542
2476
Bu destek grubu, her türden insanın bir araya gelmesiyle oluşmuştu.
06:31
of all sorts of people coming together.
136
391042
2601
06:33
And I think every time we post online,
137
393667
3101
Bence her çevrim içi paylaşım yaptığımızda
06:36
every time we do this, there's a chance
138
396792
1892
böyle minik mikrotoplulukların oluşma ihtimali var.
06:38
that these little microcommunities can form.
139
398708
2143
06:40
There's a chance that all sorts of different creatures
140
400875
4018
Her tür farklı varlığın bir araya gelme ve yakınlaşma ihtimali var.
06:44
can come together and be drawn together.
141
404917
2184
06:47
And sometimes, through the muck of the internet,
142
407125
2268
Bazen internetin pisliği içinde kafa dengi bir arkadaşa rastlarsınız.
06:49
you get to find a kindred spirit.
143
409417
2208
06:53
Sometimes that's in the reading the replies
144
413333
3018
Bu, bazen yorumlara bakarken kibar, komik veya anlayışlı bir yorum bulduğunuzda;
06:56
and the comments sections and finding a reply that is particularly kind
145
416375
3476
06:59
or insightful or funny.
146
419875
1684
07:01
Sometimes that's in going to follow someone
147
421583
2893
bazen birini takip edecekken onun sizi çoktan takip ettiğini gördüğünüzde;
07:04
and seeing that they already follow you back.
148
424500
2726
07:07
And sometimes that's in looking at someone that you know in real life
149
427250
3268
bazense gerçek hayatta tanıdığınız birinin hesabına bakarken
07:10
and seeing the things that you write and the things that they write
150
430542
3184
kendi yazdıklarınızı ve onun yazdıklarını okuyup
07:13
and realizing that you share so many of the same interests as they do,
151
433750
3309
sizi ona yakınlaştıran birçok ortak yönünüzün olduğunu fark ettiğinizde olur.
07:17
and that brings them closer together to you.
152
437083
2185
07:19
Sometimes, if you're lucky,
153
439292
2184
Bazen, eğer şanslıysanız
07:21
you get to meet another alien.
154
441500
1958
başka bir uzaylıyla karşılaşırsınız.
07:24
[when two aliebns find each other in a strange place,
155
444874
2477
[İki uzaylı, yabancı bir ortamda karşılaştıklarında
07:27
it feels a litle more like home]
156
447375
1601
daha az evden uzakta hissederler.]
Ama ben de endişeliyim
07:29
But I am worried, too, because as we all know,
157
449000
2184
çünkü hepimiz biliyoruz ki genellikle internet böyle hissettirmez.
07:31
the internet for the most part doesn't feel like this.
158
451208
3018
07:34
We all know that for the most part,
159
454250
1726
Hepimiz biliyoruz ki genellikle internet, birbirimizi yanlış anladığımız,
07:36
the internet feels like a place where we misunderstand each other,
160
456000
3684
07:39
where we come into conflict with each other,
161
459708
3792
birbirimizle ters düştüğümüz
07:44
where there's all sorts of confusion and screaming and yelling and shouting,
162
464583
5268
ve her türlü karmaşa, çığlık, bağırış
ve haykırışın olduğu bir yer gibi hissettirir.
07:49
and it feels like there's too much of everything.
163
469875
2309
Her şeyden çok fazla barındırıyormuş gibi, kaos gibi hissettirir
07:52
It feels like chaos,
164
472208
1351
07:53
and I don't know how to square away the bad parts with the good,
165
473583
4226
ve ben bu kötü yönleri, iyiyle nasıl uzaklaştıracağımı bilmiyorum
07:57
because as we know and as we've seen,
166
477833
1810
çünkü bildiğimiz ve gördüğümüz gibi kötü yönler canımızı gerçekten yakabilir.
07:59
the bad parts can really, really hurt us.
167
479667
3750
08:04
It feels to me that the platforms that we use to inhabit these online spaces
168
484417
5059
Gördüğüm kadarıyla, çevrim içi boşluklarda yaşamak için kullandığımız platformlar
08:09
have been designed either ignorantly or willfully
169
489500
2601
bilerek ya da bilmeyerek öyle bir şekilde tasarlanmış ki,
08:12
to allow for harassment and abuse, to propagate misinformation,
170
492125
3768
tacize ve kötüye kullanmaya izin veriyor, yanlış bilgi yayıyor.
08:15
to enable hatred and hate speech and the violence that comes from it,
171
495917
3684
Nefrete, nefret söylemlerine ve bundan doğan şiddete olanak tanıyor
08:19
and it feels like none of our current platforms
172
499625
2351
ve sanırım mevcut platformların hiçbiri
bunu ifade etmek ve düzeltmek için yeteri kadar uğraşmıyor.
08:22
are doing enough to address and to fix that.
173
502000
2083
08:24
But still, and maybe probably unfortunately,
174
504792
3684
Ama yine de, ve sanırım maalesef,
08:28
I'm still drawn to these online spaces, as many others are,
175
508500
3643
başka birçok kişi gibi, hâlâ bu çevrim içi boşluklara çekiliyorum,
08:32
because sometimes it just feels like that's where all the people are.
176
512167
4267
çünkü bazen herkes oradaymış gibi geliyor.
08:36
And I feel silly
177
516458
1810
Bazen aptal ve salak hissediyorum,
08:38
and stupid sometimes
178
518292
2101
08:40
for valuing these small moments of human connection in times like these.
179
520417
4891
böyle zamanlarda insan ilişkilerinin böyle küçük anlarına değer verdiğim için.
08:45
But I've always operated under this idea
180
525332
2311
Ama her zaman, bu küçük insanlık anlarının gereksiz olmadığı düşüncesiyle çalıştım.
08:47
that these little moments of humanness are not superfluous.
181
527667
4851
08:52
They're not retreats from the world at all,
182
532542
2059
Bu anlar, dünyadan geri çekiliş değil, böyle boşluklara gelmemizin nedeni.
08:54
but instead they're the reasons why we come to these spaces.
183
534625
2851
Önemli ve son derece gerekliler ve bize hayat veriyorlar.
08:57
They are important and vital and they affirm and they give us life.
184
537500
3167
09:02
And they are these tiny, temporary sanctuaries
185
542333
2810
Düşündüğümüz kadar yalnız olmadığımızı gösteren minik, geçici sığınaklar.
09:05
that show us that we are not as alone as we think we are.
186
545167
2708
09:09
And so yes, even though life is bad and everyone's sad
187
549792
2809
Yani evet, hayat zor olsa da, herkes üzgün olsa da
09:12
and one day we're all going to die --
188
552625
2726
ve bir gün ölecek olsak da...
09:15
[look. life is bad. everyones sad.
189
555375
1643
[Bak, hayat kötü, herkes üzgün.
Hepimiz bir gün öleceğiz ama çoktan bu şişme şatoyu aldım.
09:17
We're all gona die, but i alredy bought this inflatable bouncey castle
190
557042
3309
Yani şimdi ayakkabılarını çıkaracak mısın çıkarmayacak mısın?]
09:20
so are u gona take Ur shoes off or not]
191
560375
1934
09:22
I think the inflatable metaphorical bouncy castle in this case
192
562333
4560
Sanırım bu durumda metaforik şişme şato,
09:26
is really our relationships and our connections to other people.
193
566917
4875
gerçekten de diğer insanlarla olan ilişkimiz ve bağlantımız.
09:34
And so one night,
194
574542
1309
Üzgün ve umutsuz hissettiğim bir gece, boşluğa, yalnız karanlığa doğru bağırdım
09:35
when I was feeling particularly sad and hopeless about the world,
195
575875
3101
09:39
I shouted out to the void,
196
579000
2184
09:41
to the lonely darkness.
197
581208
1310
09:42
I said, "At this point, logging on to social media
198
582542
3142
ve "Bu noktada, sosyal medyaya girmek,
09:45
feels like holding someone's hand at the end of the world."
199
585708
2976
dünyanın sonu geldiğinde birinin elini tutmak gibi hissettiriyor." dedim.
09:48
And this time, instead of the void responding,
200
588708
2476
Bu sefer, boşluğun cevap vermesi yerine,
09:51
it was people who showed up,
201
591208
2643
bana cevap veren ve sonra birbirleriyle konuşan insanlar göründü
09:53
who started replying to me and then who started talking to each other,
202
593875
3684
09:57
and slowly this little tiny community formed.
203
597583
3226
ve yavaş yavaş bu küçük topluluk oluştu.
10:00
Everybody came together to hold hands.
204
600833
2125
Herkes bir araya gelip el ele tutuştu.
10:03
And in these dangerous and unsure times,
205
603875
4184
Böyle tehlikeli ve güvensiz zamanlarda, tam da böyle zamanlarda,
10:08
in the midst of it all,
206
608083
2101
10:10
I think the thing that we have to hold on to is other people.
207
610208
4393
diğer insanlara tutunmalıyız diye düşünüyorum
10:14
And I know that is a small thing made up of small moments,
208
614625
4434
ve bunun küçük anılardan oluşan küçük bir şey olduğunu biliyorum
10:19
but I think it is one tiny, tiny sliver of light
209
619083
3435
ama bence bu, karanlığın içinde minicik bir ışık.
10:22
in all the darkness.
210
622542
1809
10:24
Thank you.
211
624375
1268
Teşekkür ederim.
10:25
(Applause)
212
625667
4517
(Alkışlar)
10:30
Thank you.
213
630208
1268
Teşekkür ederim.
10:31
(Applause)
214
631500
3875
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7