Ivan Krastev: Can democracy exist without trust?

Ivan Krastev: Demokrasi güven olmadan var olabilir mi?

56,427 views

2012-08-13 ・ TED


New videos

Ivan Krastev: Can democracy exist without trust?

Ivan Krastev: Demokrasi güven olmadan var olabilir mi?

56,427 views ・ 2012-08-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Mustafa AYDIN Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:15
I'm afraid I'm one of those speakers
0
15631
2768
Korkarım ki ben TED sunumlarında
00:18
you hope you're not going to meet at TED.
1
18399
3215
karşılaşmayacağınızı umduğunuz konuşmacılardan biriyim.
00:21
First, I don't have a mobile,
2
21614
1336
Öncelikle, üzerimde bir cep telefonu yok,
00:22
so I'm on the safe side.
3
22950
1831
bu yüzden güvenli taraftayım.
00:24
Secondly, a political theorist
4
24781
2201
İkinci olarak, politik kuramcı olarak
00:26
who's going to talk about the crisis of democracy
5
26982
2465
demokrasideki krizler hakkında anlatacağım şey,
00:29
is probably not the most exciting topic you can think about.
6
29447
4072
muhtemelen düşünebildiğiniz en heyecan verici konu olmayacaktır.
00:33
And plus, I'm not going to give you any answers.
7
33519
2483
Ayrıca, kafanızdaki sorulara benden cevap alamayacaksınız.
00:36
I'm much more trying to add to some of the questions we're talking about.
8
36002
3834
Konuştuğumuz şeyler hakkında daha fazla sorgulamalar eklemeye çalışacağım.
00:39
And one of the things that I want to question
9
39836
2166
Sorgulamak istediğim şeylerden birisi de
00:42
is this very popular hope these days
10
42002
2717
bu günlerde çok yaygın olarak umulan,
00:44
that transparency and openness
11
44719
1934
şeffaflık ve tarafsızlık ile
00:46
can restore the trust in democratic institutions.
12
46653
4300
demokratik kurumlardaki güvenin yeniden kazanılabilinmesi.
00:50
There is one more reason for you to be suspicious about me.
13
50953
3716
Benden şüphelenmeniz için bir tane daha sebep var.
00:54
You people, the Church of TED, are a very optimistic community.
14
54669
3977
TED kilisesi mensubu sizler, çok iyimser bir topluluksunuz.
00:58
(Laughter)
15
58646
2208
(Kahkahalar)
01:00
Basically you believe in complexity, but not in ambiguity.
16
60854
4917
Temel olarak karmaşaya inanırsınız fakat belirsizliklere değil.
01:05
As you have been told, I'm Bulgarian.
17
65771
2915
Size söylendiği gibi ben bir Bulgar vatandaşıyım.
01:08
And according to the surveys,
18
68686
1584
Ve anketlere göre
01:10
we are marked the most pessimistic people in the world.
19
70270
3567
dünyadaki en kötümser insanlar olarak gösteriliyoruz.
01:13
(Laughter)
20
73837
1784
(Kahkahalar)
01:15
The Economist magazine recently wrote an article
21
75621
3590
Geçenlerde The Economist dergisi mutluluk üzerine
01:19
covering one of the recent studies on happiness,
22
79211
2551
yapılan son çalışmaları kapsayan bir makale yazdı,
01:21
and the title was "The Happy, the Unhappy and the Bulgarians."
23
81762
4834
makalenin başlığı "Mutlular, Mutsuzlar ve Bulgarlar" idi.
01:26
(Laughter)
24
86596
1600
(Kahkahalar)
01:28
So now when you know what to expect,
25
88196
3847
Şimdi neyi umacağınızı bildiğiniz için
01:32
let's give you the story.
26
92043
1436
size hikayeyi anlatalım.
01:33
And this is a rainy election day in a small country --
27
93479
4951
Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür,
01:38
that can be my country, but could be also your country.
28
98430
3332
bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi.
01:41
And because of the rain until four o'clock in the afternoon,
29
101762
3800
Yağmur sebebiyle öğleden sonra saat 4 e kadar
01:45
nobody went to the polling stations.
30
105562
2685
hiç kimse sandıklara gitmedi.
01:48
But then the rain stopped,
31
108247
1765
Fakat sonra yağmur durdu,
01:50
people went to vote.
32
110012
2234
insanlar oy kullanmaya gittiler.
01:52
And when the votes had been counted,
33
112246
3150
Oylar sayıldığında,
01:55
three-fourths of the people have voted with a blank ballot.
34
115396
7316
oy kullananların dörtte üçü oy pusulasını boş bırakmışlardı.
02:02
The government and the opposition,
35
122712
2350
Hükümet ve muhalefet,
02:05
they have been simply paralyzed.
36
125062
2934
felç olmuş durumdaydı.
02:07
Because you know what to do about the protests.
37
127996
2117
Çünkü eylemler karşısında ne yapılması gerektiğini bilirsiniz.
02:10
You know who to arrest, who to negotiate with.
38
130113
1984
Kim tutuklanmalı, kim ile görüşülmeli bilirsiniz.
02:12
But what to do about people who are voting with a blank ballot?
39
132097
5348
Fakat boş oy kullanan insanlar karşısında ne yapılması gerekir?
02:17
So the government decided to have the elections once again.
40
137445
4333
Bu yüzden devlet seçimlerin yeniden yapılmasına karar verdi.
02:21
And this time even a greater number,
41
141778
2550
Bu sefer daha büyük bir rakam,
02:24
83 percent of the people, voted with blank ballots.
42
144328
5183
halkın yüzde 83'ü boş oy kullandı.
02:29
Basically they went to the ballot boxes
43
149511
2751
Aslında onlar oy kullanacakları kimse olmadığını
02:32
to tell that they have nobody to vote for.
44
152262
3066
söylemek için sandığa gittiler.
02:35
This is the opening of a beautiful novel by Jose Saramago
45
155328
5032
Bu, Jose Saramago'nun "Seeing" isimli güzel bir romanının
02:40
called "Seeing."
46
160360
1483
giriş kısmı.
02:41
But in my view it very well captures
47
161843
2250
Ama benim görüşüme göre, şu günlerde
02:44
part of the problem that we have with democracy in Europe these days.
48
164093
4384
Avrupa'da demokrasi hakkındaki problemlerin bir kısmını yakalıyor.
02:48
On one level nobody's questioning
49
168477
2668
Demokrasinin devlet için
02:51
that democracy is the best form of government.
50
171145
3899
en iyi yönetim biçimi olduğunu kimse sorgulamaz.
02:55
Democracy is the only game in town.
51
175044
2736
Demokrasi şehirdeki tek oyundur.
02:57
The problem is that many people start to believe
52
177780
2313
Asıl sorun birçok kimsenin bunu oynamaya
03:00
that it is not a game worth playing.
53
180093
2702
değer bir oyun olarak görmemeye başlaması.
03:02
For the last 30 years, political scientists have observed
54
182795
4298
Siyaset bilimciler son 30 yıldır sürekli olarak seçmenlerin
03:07
that there is a constant decline in electoral turnout,
55
187093
4550
katılımında bir düşüş olduğunu gözlemlediler
03:11
and the people who are least interested to vote
56
191643
3918
ve oy kullanmayla en az ilgilenenler
03:15
are the people whom you expect are going to gain most out of voting.
57
195561
4637
oylarınızın çoğunu alacağını tahmin ettiğiniz insanlar.
03:20
I mean the unemployed, the under-privileged.
58
200198
3425
Yani, işsiz ve sosyal haklardan mahrum olanlar.
03:23
And this is a major issue.
59
203623
1692
Bu büyük bir sorun.
03:25
Because especially now with the economic crisis,
60
205315
2731
Çünkü özellikle şimdi ekonomik kriz ile beraber,
03:28
you can see that the trust in politics,
61
208046
2451
siyasetteki ve demokratik
03:30
that the trust in democratic institutions,
62
210497
2582
kurumlardaki güvenin tamamen
03:33
was really destroyed.
63
213079
1919
yıkılmış olduğunu anlayabilirsiniz.
03:34
According to the latest survey being done by the European Commission,
64
214998
3616
Avrupa Komisyonu tarafından yapılan en son ankete göre,
03:38
89 percent of the citizens of Europe believe that there is a growing gap
65
218614
4882
Avrupa vatandaşlarının yüzde 89'u politikacıların görüşleriyle
03:43
between the opinion of the policy-makers and the opinion of the public.
66
223496
6326
halkın görüşleri arasında sürekli artan bir uçurum olduğuna inanıyor.
03:49
Only 18 percent of Italians and 15 percent of Greeks
67
229822
4008
Sadece İtalyanlar'ın yüzde 18'i ve Yunanlılar'ın yüzde 15'i
03:53
believe that their vote matters.
68
233830
3150
verdikleri oyların önemli olduğuna inanıyor.
03:56
Basically people start to understand that they can change governments,
69
236980
4066
Temel olarak insanlar hükümetleri değiştirebileceklerini
04:01
but they cannot change policies.
70
241046
2502
fakat politikaları değiştiremeyeceklerini anlamaya başladılar.
04:03
And the question which I want to ask is the following:
71
243548
2616
Bunun ardından sormak istediğim şey:
04:06
How did it happen that we are living in societies
72
246164
3916
Hiç olmadığı kadar özgür toplumlar
04:10
which are much freer than ever before --
73
250080
2550
içinde yaşadığımız halde,
04:12
we have more rights, we can travel easier,
74
252630
2684
yani daha fazla haklara sahip olan, daha kolay seyahat edebilen,
04:15
we have access to more information --
75
255314
2349
daha fazla bilgiye erişim imkanı olan toplumlarda yaşadığımız halde-
04:17
at the same time that trust in our democratic institutions
76
257663
3384
nasıl oldu da böyle bir zamanda demokratik kurumlara
04:21
basically has collapsed?
77
261047
2583
olan güven çöktü?
04:23
So basically I want to ask:
78
263630
1436
Çok basit olarak sormak istiyorum:
04:25
What went right and what went wrong in these 50 years
79
265066
4849
Son 50 yıldaki demokrasi hakkında konuştuğumuzda
04:29
when we talk about democracy?
80
269915
1801
doğru olan ne, yanlış giden ne?
04:31
And I'll start with what went right.
81
271716
3883
Doğru olanla başlayacağım.
04:35
And the first thing that went right was, of course,
82
275599
3062
Benim görüşüme göre doğru giden
04:38
these five revolutions which, in my view,
83
278661
2471
ilk şey elbette şu beş devrim,
04:41
very much changed the way we're living and deepened our democratic experience.
84
281132
4584
bunlar yaşam şekillerimizi değiştirdi ve demokratik deneyimlerimizi derinleştirdi.
04:45
And the first was the cultural and social revolution of 1968 and 1970s,
85
285716
5225
Birincisi 1968 ve 1970 lerin kültürel ve sosyal devrimiydi,
04:50
which put the individual at the center of politics.
86
290941
2815
ki bu, bireyi politakanın ortasına koyan bir devrimdi.
04:53
It was the human rights moment.
87
293756
2418
Bu devrim insan hakları harekatıydı.
04:56
Basically this was also a major outbreak, a culture of dissent,
88
296174
3850
Temelde bu aynı zamanda daha önce hiç bilinmeyen
05:00
a culture of basically non-conformism,
89
300024
3866
büyük bir isyan, bir muhalefet kültürü
05:03
which was not known before.
90
303890
2301
ve toplum kurallarını bozma harekatıydı.
05:06
So I do believe that even things like that
91
306191
2349
Bu sebepten inanıyorum ki
05:08
are very much the children of '68 --
92
308540
3452
68'lerin çocuklarında da böyle şeyler çoktur,
05:11
nevertheless that most of us had been even not born then.
93
311992
3415
ancak, çoğumuz o zamanlar doğmamıştık bile.
05:15
But after that you have the market revolution of the 1980s.
94
315407
3049
Ama bundan sonra 1980'lerin piyasa devrimi oldu.
05:18
And nevertheless that many people on the left try to hate it,
95
318456
3634
Sol taraftaki bir çok kişi bundan hoşlanmamasına rağmen,
05:22
the truth is that it was very much the market revolution that sent the message:
96
322090
4617
piyasa devrimi doğruları mesajla bildirdi:
05:26
"The government does not know better."
97
326707
1677
"Hükümet daha iyi bilmez."
05:28
And you have more choice-driven societies.
98
328384
2907
Ve daha çok seçenekle-yönetilen toplumlar oluştu.
05:31
And of course, you have 1989 -- the end of Communism, the end of the Cold War.
99
331291
6567
Tabii ki, 1989 devrimi -komünizmin ve soğuk savaşın bitimi-
05:37
And it was the birth of the global world.
100
337858
2300
Bu evrensel dünyanın doğuşuydu.
05:40
And you have the Internet.
101
340158
2132
Ve internet devrimi.
05:42
And this is not the audience to which I'm going to preach
102
342290
2967
Sizin huzurlarınıza sunmak istediğim ve anlatmak istediğim şey
05:45
to what extent the Internet empowered people.
103
345257
2417
internetin insanları ne ölçüde güçlendirdiği değil.
05:47
It has changed the way we are communicating
104
347674
2833
İnternet bizim iletişim şeklimizi değiştirir
05:50
and basically we are viewing politics.
105
350507
1750
ve kolaylıkla politikayı izleyebiliriz.
05:52
The very idea of political community totally has changed.
106
352257
3018
Politik toplulukların çoğunun fikri komple değişti.
05:55
And I'm going to name one more revolution,
107
355275
2315
Ben bir tane daha devrimi isimlendireceğim
05:57
and this is the revolution in brain sciences,
108
357590
1833
ve bu da beyin bilimleri devrimi,
05:59
which totally changed the way
109
359423
1901
bu devrim insanların nasıl
06:01
we understand how people are making decisions.
110
361324
3336
karar verdiklerini anlamamızın yollarını değiştirdi.
06:04
So this is what went right.
111
364660
2964
İşte, doğru gidenler bunlardı.
06:07
But if we're going to see what went wrong,
112
367624
2334
Ama neyin yanlış gittiğine baktığımızda,
06:09
we're going to end up with the same five revolutions.
113
369958
3432
yine aynı beş devrimi görürüz.
06:13
Because first you have the 1960s and 1970s,
114
373390
3501
Çünkü ilk olarak 60 ve 70'ler devrimimiz var,
06:16
cultural and social revolution,
115
376891
1866
kültürel ve sosyal devrim
06:18
which in a certain way destroyed the idea of a collective purpose.
116
378757
3567
ortak amaçların görüşlerini yıkan mutlak devrim.
06:22
The very idea, all these collective nouns that we have been taught about --
117
382324
4836
Tüm bu ortaklaşa şeylerdeki birçok fikir, bize öğretilen
06:27
nation, class, family.
118
387160
2797
ulus, sınıf, aile kavramlarıydı.
06:29
We start to like divorcing, if we're married at all.
119
389957
2484
Eskileri bırakarak yeniden yapılanmaya başladık.
06:32
All this was very much under attack.
120
392441
3349
Bunların hepsi saldırı altındaydı.
06:35
And it is so difficult to engage people in politics
121
395790
4351
İnsanların politikada nerede durdukları
06:40
when they believe that what really matters
122
400141
2699
önemli olduğu zaman
06:42
is where they personally stand.
123
402840
2169
onları çekmek çok zordur.
06:45
And you have the market revolution of the 1980s
124
405009
3750
80'lerde piyasa devrimimiz var
06:48
and the huge increase of inequality in societies.
125
408759
5961
ve toplumda aşırı bir şekilde eşitsizlik artışı.
06:54
Remember, until the 1970s,
126
414720
1906
Hatırlarsınız ki, 1970'lere kadar
06:56
the spread of democracy has always been accompanied
127
416626
3740
sürekli olarak demokrasinin yayılmasıyla
07:00
by the decline of inequality.
128
420366
3460
beraber eşitsizlik de düşmüştü.
07:03
The more democratic our societies have been,
129
423826
2166
Toplum demokratikleştikçe
07:05
the more equal they have been becoming.
130
425992
4033
insanlar da daha eşit hale gelmişti.
07:10
Now we have the reverse tendency.
131
430025
2334
Şimdi ise ters eğimli bir tablomuz var.
07:12
The spread of democracy now is very much accompanied
132
432359
2700
Demokrasinin yaygınlaşmasıyla
07:15
by the increase in inequality.
133
435059
1884
eşitsizlik artmış halde.
07:16
And I find this very much disturbing
134
436943
3234
Demokraside bugünlerde
07:20
when we're talking about what's going on right and wrong
135
440177
3948
neyin doğru neyin yanlış gittiği hakkında konuşmayı
07:24
with democracy these days.
136
444125
1884
oldukça rahatsız edici buluyorum.
07:26
And if you go to 1989 --
137
446009
2002
Ve 1989'a giderseniz
07:28
something that basically you don't expect that anybody's going to criticize --
138
448011
3514
-kimsenin eleştirceğini ummadığınız bir devrim-
07:31
but many are going to tell you, "Listen, it was the end of the Cold War
139
451525
3951
ancak çoğu kimse size "Dinleyin, Soğuk Savaş'ın bitimiyle seçkin kimselerle
07:35
that tore the social contract between the elites and the people in Western Europe."
140
455476
5300
bazı Avrupalı kimseler arasındaki sosyal düzen parçalandı", diyecektir.
07:40
When the Soviet Union was still there,
141
460776
1917
Sovyetler Birliği varken,
07:42
the rich and the powerful, they needed the people,
142
462693
3383
zengin ve güçlülerin insanlara ihtiyacı oldu,
07:46
because they feared them.
143
466076
2283
çünkü insanlar onlardan korktular.
07:48
Now the elites basically have been liberated.
144
468359
3301
Şu anda seçkin kimseler özgürleştirildi.
07:51
They're very mobile. You cannot tax them.
145
471660
2165
Onlar istediği gibi hareket edebilir. Onlardan vergi alamazsınız
07:53
And basically they don't fear the people.
146
473825
2334
ve basit olarak insanlardan korkmuyorlar.
07:56
So as a result of it, you have this very strange situation
147
476159
3017
Bunun sonucu olarak, şu acayip durum var ki,
07:59
in which the elites basically got out of the control of the voters.
148
479176
4517
seçkinler seçmenlerin kontrolünden çıktı.
08:03
So this is not by accident
149
483693
1499
Seçmenlerin oy kullanmakla artık ilgilenmemeleri
08:05
that the voters are not interested to vote anymore.
150
485192
2986
kazara olmuş bir olay değil.
08:08
And when we talk about the Internet,
151
488178
2114
Ve internet hakkında konuştuğumuzda,
08:10
yes, it's true, the Internet connected all of us,
152
490292
2501
evet, bu doğrudur, internet hepimizi birbirimize bağladı,
08:12
but we also know that the Internet created these echo chambers and political ghettos
153
492793
6683
ama biz biliyoruz ki internet, üyesi olduğunuz politik toplulukta ömür boyu
08:19
in which for all your life you can stay with the political community you belong to.
154
499476
5102
kalabileceğiniz yankı odaları ve politik gettolar oluşturmaktadır.
08:24
And it's becoming more and more difficult
155
504578
1932
Sizin gibi olmayan insanları
08:26
to understand the people who are not like you.
156
506510
2766
anlamak gittikçe daha zor hale geliyor.
08:29
I know that many people here
157
509276
1868
Biliyorum ki buradaki insanların çoğu
08:31
have been splendidly speaking about the digital world and the possibility for cooperation,
158
511144
4764
dijital dünya ve bu sayede ortak çalışabilme hakkında uzun süredir konuşuyorlardı,
08:35
but [have you] seen what the digital world has done to American politics these days?
159
515908
4034
ancak bu günlerde dijital dünyanın Amerikan siyasetine neler yaptığını görmediniz mi?
08:39
This is also partly a result of the Internet revolution.
160
519942
3851
Bu, İnternet Devrimi'nin de bir sonucu.
08:43
This is the other side of the things that we like.
161
523793
2666
Bu, sevdiğimiz şeylerin diğer yüzü.
08:46
And when you go to the brain sciences,
162
526459
2018
Beyin bilimlerine gelecek olursak,
08:48
what political consultants learned from the brain scientists
163
528477
4366
siyasi danışmanların beyin biliminden öğrendiği şey şu:
08:52
is don't talk to me about ideas anymore,
164
532843
3352
artık bana fikirleri anlatma,
08:56
don't talk to me about policy programs.
165
536195
2265
bana siyaset planlarından bahsetme.
08:58
What really matters is basically to manipulate the emotions of the people.
166
538460
5767
Gerçekten mühim olan, temelde insanların duygularıyla ulaşmak.
09:04
And you have this very strongly
167
544227
2067
Bunu artık açıkça görebiliyorsunuz,
09:06
to the extent that, even if you see when we talk about revolutions these days,
168
546294
4401
bugünlerde devrimlerden bahsederken
09:10
these revolutions are not named anymore around ideologies or ideas.
169
550695
5999
bu devrimleri ideolojiler ya da fikirler çerçevesinde isimlendirmiyoruz.
09:16
Before, revolutions used to have ideological names.
170
556694
2466
Önceden devrimlerin ideolojik isimleri olurdu.
09:19
They could be communist, they could be liberal,
171
559160
1933
Komunist denirdi, liberal denirdi,
09:21
they could be fascist or Islamic.
172
561093
1785
faşist ya da İslami devrimler denirdi.
09:22
Now the revolutions are called under the medium which is most used.
173
562878
4248
Şimdiki devrimler adlarını en çok kullanılan ortamlardan alıyor.
09:27
You have Facebook revolutions, Twitter revolutions.
174
567126
3134
Facebook devrimi var ve Twitter devrimi.
09:30
The content doesn't matter anymore, the problem is the media.
175
570260
4400
İçerik artık farketmiyor, problem medyada.
09:34
I'm saying this because one of my major points
176
574660
2535
Bunları söylüyorum çünkü demek istediğim şu:
09:37
is what went right is also what went wrong.
177
577195
4799
doğru olan şeyler aynı zamanda yanlış gitmeye başladı.
09:41
And when we're now trying to see how we can change the situation,
178
581994
3733
Şimdi, durumu nasıl değiştirebileceğimize bakıyoruz,
09:45
when basically we're trying to see what can be done about democracy,
179
585727
2949
aynı zamanda demokrasi için ne yapabileceğimizi anlamaya çalışıyoruz.
09:48
we should keep this ambiguity in mind.
180
588676
2567
Bu belirsizliği aklımızda tutmalıyız.
09:51
Because probably some of the things that we love most
181
591243
3018
Çünkü büyük ihtimalle en sevdiğimiz şeyler
09:54
are going to be also the things that can hurt us most.
182
594261
3201
bizi en çok incitebilecek olanlardır.
09:57
These days it's very popular to believe
183
597462
3184
Bu günlerde şeffaflığa olan bu yönelmenin,
10:00
that this push for transparency,
184
600646
2314
aktif vatandaşlar, yeni teknolojiler ve
10:02
this kind of a combination between active citizens, new technologies
185
602960
6385
daha fazla şeffaflık-yandaşı mevzuatlar arasındaki ortaklığın,
10:09
and much more transparency-friendly legislation
186
609345
3664
politikaya olan güveni geri getireceğine dair
10:13
can restore trust in politics.
187
613009
3068
inançlara kapılmak çok popüler oldu.
10:16
You believe that when you have these new technologies and people who are ready to use this,
188
616077
3683
Bu kadar çok insanın kullanmakta olduğu gelişmiş teknolojileri görünce,
10:19
it can make it much more difficult for the governments to lie,
189
619760
3684
hükümetlerin yalan söyleyemeyeceğine inanıyorsunuz,
10:23
it's going to be more difficult for them to steal
190
623444
2515
çalmaları daha zor olacak
10:25
and probably even going to be more difficult for them to kill.
191
625959
3685
ve büyük ihtimalle öldürmeleri de zorlaşacak sanıyorsunuz.
10:29
This is probably true.
192
629644
2016
Bu belki de doğrudur.
10:31
But I do believe that we should be also very clear
193
631660
3050
Ancak ben inanıyorum ki,
10:34
that now when we put the transparency at the center of politics
194
634710
5267
asıl mesajı 'şeffaflık aptallıktır' olan politikanın merkezine
10:39
where the message is, "It's transparency, stupid."
195
639977
3599
şeffaflığı yerleştirme konusunda daha net olabilmeliyiz.
10:43
Transparency is not about restoring trust in institutions.
196
643576
3583
Şeffaflık kurumlara olan güveni geri getirmeye yaramaz.
10:47
Transparency is politics' management of mistrust.
197
647159
4719
Şeffaflık, siyasetin güvensizliği yönetme biçimidir.
10:51
We are assuming that our societies are going to be based on mistrust.
198
651878
4532
Toplumlarımızın güvensizliğe dayalı olacağını tahmin ediyoruz.
10:56
And by the way, mistrust was always very important for democracy.
199
656410
2826
Bu arada, güvensizlik demokrasi için her zaman çok önemli olmuştur.
10:59
This is why you have checks and balances.
200
659236
2140
Kontrol ve dengeler bu yüzden var.
11:01
This is why basically you have all this creative mistrust
201
661376
4151
Bu yüzden milletvekilleri ve onların temsil ettiği insanlar
11:05
between the representatives and those whom they represent.
202
665527
3084
arasında yaratıcı bir güvensizlik var.
11:08
But when politics is only management of mistrust,
203
668611
4899
Ancak, güvensizliğin tek idaresi politika olduğunda,
11:13
then -- I'm very glad that "1984" has been mentioned --
204
673510
3083
-- "1984"ün bahsinin geçtiği iyi oldu--
11:16
now we're going to have "1984" in reverse.
205
676593
3750
1984'ü tersten yaşayacağız.
11:20
It's not going to be the Big Brother watching you,
206
680343
2117
Büyük Birader sizi izliyor olmayacak,
11:22
it's going to be we being the Big Brother
207
682460
2300
siz Büyük Birader olarak
11:24
watching the political class.
208
684760
1750
siyasi sınıfı izleyeceksiniz.
11:26
But is this the idea of a free society?
209
686510
3616
Peki özgür toplum düşüncesi bundan ibaret mi?
11:30
For example, can you imagine
210
690126
1534
Mesela, saygın ve yetenekli vatandaşların
11:31
that decent, civic, talented people are going to run for office
211
691660
6118
siyasetin gerçekten güvensizliği idare etmek olduğuna
11:37
if they really do believe
212
697778
1782
inanırlarsa, adaylıklarını
11:39
that politics is also about managing mistrust?
213
699560
3800
koyacaklarına inannıyor musunuz?
11:43
Are you not afraid with all these technologies
214
703360
3034
Yeni teknolojilerin,
11:46
that are going to track down
215
706394
2000
politikacıların mühim konularda söyledikleri herşeyi
11:48
any statement the politicians are going to make on certain issues,
216
708394
3615
takip etmenizi sağlamasından korkmuyor musunuz?
11:52
are you not afraid that this is going to be a very strong signal to politicians
217
712009
3867
bunun, ne olursa olsun, tutarlı olmak
11:55
to repeat their positions, even the very wrong positions,
218
715876
4634
sağduyudan daha önemli olduğu için, yanlış olsa bile
12:00
because consistency is going to be more important than common sense?
219
720510
4017
politikacıların içinde bulundukları pozisyonu değiştirmemelerine sebep olacağından korkmuyor musunuz?
12:04
And the Americans who are in the room,
220
724527
1682
Bu salondaki Amerikalılar,
12:06
are you not afraid that your presidents are going to govern
221
726209
3052
ülkeyi yönetecek başkanların, sadece seçim konuşmaları
12:09
on the basis of what they said in the primary elections?
222
729261
3375
doğrultusunda hareket etmelerinden korkmuyor musunuz?
12:12
I find this extremely important,
223
732636
1991
Ben bunun çok mühim olduğuna inanıyorum,
12:14
because democracy is about people changing their views
224
734627
4032
çünkü demokrasi, insanların mantıklı argümanlar çerçevesinde
12:18
based on rational arguments and discussions.
225
738659
3150
fikirlerini değiştirebilmeleriyle alakalı.
12:21
And we can lose this with the very noble idea
226
741809
3484
Bundan ancak siyasette çıkarcılık
12:25
to keep people accountable
227
745293
2016
yapan politikacılara tahammül etmeyeceğimizi
12:27
for showing the people that we're not going to tolerate
228
747309
2618
insanlara gösterip, onların
12:29
politicians the opportunism in politics.
229
749927
2718
sorumlu davranmalarını sağlayarak kurtulabiliriz.
12:32
So for me this is extremely important.
230
752645
2332
İşte benim için bu çok önemli.
12:34
And I do believe that when we're discussing politics these days,
231
754977
3266
İnanıyorum ki, bu günlerde siyaseti tartışırken
12:38
probably it makes sense
232
758243
2199
bu gibi hikayelere bakmak
12:40
to look also at this type of a story.
233
760442
3402
gayet mantıklı geliyor.
12:43
But also don't forget, any unveiling is also veiling.
234
763844
3550
Ancak şunu da unutmayın, açıklamak da bir nevi saklamaktır.
12:47
[Regardless of] how transparent our governments want to be,
235
767394
3765
Hükümetlerimiz ne kadar şeffaf olmak isteseler de,
12:51
they're going to be selectively transparent.
236
771159
2402
yine de seçtikleri şeylerin görülmesine müsade edecekler.
12:53
In a small country that could be my country,
237
773561
2032
Küçük bir ülkede, benim ülkem olabilir,
12:55
but could be also your country,
238
775593
1433
ama sizinki de olabilir,
12:57
they took a decision -- it is a real case story --
239
777026
2185
-- bu gerçek bir hikaye --
12:59
that all of the governmental decisions,
240
779211
2615
hükümetin kararlarının,
13:01
discussions of the council of ministers,
241
781826
2566
konsey toplantılarındaki tartışmaların
13:04
were going to be published on the Internet
242
784392
3301
konsey toplandıktan 24 saat sonra
13:07
24 hours after the council discussions took place.
243
787693
4400
internetten yayımlanmasına karar verdiler.
13:12
And the public was extremely all for it.
244
792093
2168
Halk bu fikri tamamen destekledi.
13:14
So I had the opportunity to talk to the prime minister,
245
794261
2451
O ülkenin başbakanıyla konuşma fırsatım oldu,
13:16
why he made this decision.
246
796712
1598
bu kararın neden alındığını sordum.
13:18
He said, "Listen, this is the best way
247
798310
1716
Şöyle dedi: "Bakanlarımın
13:20
to keep the mouths of my ministers closed.
248
800026
4628
ağızlarını kapalı tutmanın en iyi yolu buydu.
13:24
Because it's going to be very difficult for them to dissent
249
804654
3085
Çünkü 24 saat sonra bunun yayımlanacağını
13:27
knowing that 24 hours after
250
807739
2182
bilerek muhalefet etmeleri çok zor olacaktı
13:29
this is going to be on the public space,
251
809921
1904
ve eğer öyle yaparlarsa
13:31
and this is in a certain way going to be a political crisis."
252
811825
3946
bunun siyasi bir kriz yaratacağını biliyorlardı."
13:35
So when we talk about transparency,
253
815771
1467
İşte, şeffaflıkla ilgili konuştuğumuzda,
13:37
when we talk about openness,
254
817238
1599
açıklıktan bahsettiğimizde,
13:38
I really do believe that what we should keep in mind
255
818837
2117
neyin iyi olup, neyin kötüye gittiğini
13:40
is that what went right is what went wrong.
256
820954
3750
aklımıza getirmemiz gerektiğine inanıyorum.
13:44
And this is Goethe, who is neither Bulgarian nor a political scientist,
257
824704
4184
Ne bir Bulgar, ne de siyaset bilimcisi olan Goethe
13:48
some centuries ago he said,
258
828888
2482
bir kaç yüzyıl önce şöyle dedi:
13:51
"There is a big shadow where there is much light."
259
831370
3337
"Çok ışığın olduğu yerde büyük gölgeler olur."
13:54
Thank you very much.
260
834707
1532
Çok teşekkür ederim.
13:56
(Applause)
261
836239
1650
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7