A tale of mental illness | Elyn Saks

Elyn Saks: Bir hastanın bakış açısından bir akli hastalık hikayesi.

1,252,164 views

2012-07-02 ・ TED


New videos

A tale of mental illness | Elyn Saks

Elyn Saks: Bir hastanın bakış açısından bir akli hastalık hikayesi.

1,252,164 views ・ 2012-07-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Morton Bast Reviewer: Thu-Huong Ha
0
0
7000
Çeviri: Demet Kayabaşı Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:16
So I'm a woman with chronic schizophrenia.
1
16079
1951
Ben kronik şizofreniden muzdarip bir kadınım.
00:18
I've spent hundreds of days
2
18030
1809
Ruh ve sinir hastalıları hastanelerinde
00:19
in psychiatric hospitals.
3
19839
1487
yüzlerce gün geçirdim.
00:21
I might have ended up spending
4
21326
1805
Kendimi hayatımın büyük bir bölümünü
00:23
most of my life on the back ward of a hospital,
5
23131
1827
bir hastanenin arka koğuşunda geçirmiş olarak bulabilirdim
00:24
but that isn't how my life turned out.
6
24958
2200
ama hayatım o şekilde ilerlemedi.
00:27
In fact, I've managed to stay clear of hospitals
7
27158
3448
Aslında, neredeyse otuz yıl boyunca
00:30
for almost three decades,
8
30606
1489
hastanelerden uzak durmayı başardım,
00:32
perhaps my proudest accomplishment.
9
32095
1943
belki de en çok gurur duyduğum başarım budur.
00:34
That's not to say that I've remained clear
10
34038
2194
Ama bu demek değil ki
00:36
of all psychiatric struggles.
11
36232
1607
psikotik zorluklardan uzak durabildim.
00:37
After I graduated from the Yale Law School and
12
37839
2425
Ben New Haven'dan ayrılmayı planlamadan yıllar önce,
00:40
got my first law job, my New Haven analyst, Dr. White,
13
40264
3006
Yale Hukuk Fakültesi'nden yeni mezun olmuş ve ilk işime başlamışken
00:43
announced to me that he was going to close his practice
14
43270
2585
New Haven analistim Dr. White bana
00:45
in three months, several years
15
45855
1880
üç ay içinde New Haven'daki çalışmalarına
00:47
before I had planned to leave New Haven.
16
47735
1697
son vereceğini söyledi.
00:49
White had been enormously helpful to me,
17
49432
2769
White'ın bana her zaman muazzam ölçüde yardımı dokunmuştu
00:52
and the thought of his leaving
18
52201
1057
ve onun gideceği düşüncesi
00:53
shattered me.
19
53258
1886
beni mahvetti.
00:55
My best friend Steve,
20
55144
1470
Bir şeylerin yanlış gittiğini anlayan en iyi arkadaşım Steve
00:56
sensing that something was terribly wrong,
21
56614
1752
benim yanımda olabilmek için
00:58
flew out to New Haven to be with me.
22
58366
1832
New Haven'a geldi.
01:00
Now I'm going to quote from some of my writings:
23
60198
2088
Şimdi bazı yazılarımdan alıntılar okuyacağım:
01:02
"I opened the door to my studio apartment.
24
62286
2515
"Stüdyo dairemin kapısını açtım.
01:04
Steve would later tell me that,
25
64801
2173
Steve bana daha sonra
01:06
for all the times he had seen me psychotic, nothing
26
66974
2736
beni psikotik bir halde gördüğü hiç bir zamanın
01:09
could have prepared him for what he saw that day.
27
69710
2001
onu o gün gördüğü şeye hazırlayamayacağını söyleyecekti.
01:11
For a week or more, I had barely eaten.
28
71711
2673
Bir hafta veya daha uzun süre içinde, neredeyse hiçbir şey yemedim.
01:14
I was gaunt. I walked
29
74384
2560
Perişan haldeydim. Sanki bacaklarım
01:16
as though my legs were wooden.
30
76944
1614
tahtadanmış gibi yürüyordum.
01:18
My face looked and felt like a mask.
31
78558
3027
Yüzüm bir maskeymiş gibi geliyordu ve öyle görünüyordu.
01:21
I had closed all the curtains in the apartment, so
32
81585
2844
Dairedeki bütün perdeleri kapatmıştım,
01:24
in the middle of the day
33
84429
955
yani gün ortasında bile
01:25
the apartment was in near total darkness.
34
85384
2014
içerisi tamamen karanlıktı.
01:27
The air was fetid, the room a shambles.
35
87398
2752
Hava ağır, odam tam bir enkazdı.
01:30
Steve, both a lawyer and a psychologist, has treated
36
90150
3316
Steve, hem avukat hem de bir psikiyatr, oldukça ağır akıl hastalıklarına sahip
01:33
many patients with severe mental illness, and to this day
37
93466
3133
pek çok hasta tedavi etmişti ve o güne kadar
01:36
he'll say I was as bad as any he had ever seen.
38
96599
2688
benim de ancak gördüğü herhangi bir hasta kadar kötü olduğumu söyleyecekti.
01:39
'Hi,' I said, and then I returned to the couch,
39
99287
3079
"Merhaba" dedim ve sonra
01:42
where I sat in silence for several moments.
40
102366
2124
uzun zamandır oturduğum kanepeye geri döndüm.
01:44
'Thank you for coming, Steve.
41
104490
1845
"Geldiğin için teşekkürler Steve.
01:46
Crumbling world, word, voice.
42
106335
4051
Parçalanan bir dünya, söz, ses.
01:50
Tell the clocks to stop.
43
110386
1869
Saatlere durmalarını söyle.
01:52
Time is. Time has come.'
44
112255
1791
Zaman. Zaman geldi."
01:54
'White is leaving,' Steve said somberly.
45
114046
3241
"White gidiyor" dedi Steve sıkıntılı bir biçimde.
01:57
'I'm being pushed into a grave. The situation is grave,' I moan.
46
117287
3431
"Mezara sürükleniyorum. Sonum mezarda bitecek" diye inledim.
02:00
'Gravity is pulling me down.
47
120718
1627
"Yer çekimi beni aşağı çekiyor.
02:02
I'm scared. Tell them to get away.'"
48
122345
2133
Korkuyorum. Onlara gitmelerini söyle."
02:04
As a young woman, I was in a psychiatric hospital
49
124478
3712
Genç bir kadınken, uzun periyodlarla
02:08
on three different occasions for lengthy periods.
50
128190
2504
üç kez farklı zamanlarda psikiyatrik hastanelerde bulundum.
02:10
My doctors diagnosed me with chronic schizophrenia,
51
130694
2792
Doktorlarım bana kronik şizofreni tanısı koydular,
02:13
and gave me a prognosis of "grave."
52
133486
2595
ve sonumun "mezar" olacağını öngördüler.
02:16
That is, at best, I was expected to live in a board and care,
53
136081
3430
En iyi olasılıkta bir bakım evinde yaşamam
02:19
and work at menial jobs.
54
139511
1704
ve ufak tefek günlük işlerde çalışmam bekleniyordu.
02:21
Fortunately, I did not actually
55
141215
2000
Neyse ki, o mezar öngörüsünü
02:23
enact that grave prognosis.
56
143215
1775
gerçekleştirmedim.
02:24
Instead, I'm a chaired Professor of Law, Psychology
57
144990
2841
Onun yerine, USC Gould Hukuk Fakültesi'nde
02:27
and Psychiatry at the USC Gould School of Law,
58
147831
2625
Hukuk, Psikoloji ve Psikiyatri profesörü oldum.
02:30
I have many close friends
59
150456
1630
Pek çok yakın arkadaşım ve
02:32
and I have a beloved husband, Will, who's here with us today.
60
152086
3185
bugün burada bizimle olan sevgili kocam var.
02:35
(Applause) Thank you.
61
155271
4527
(Alkışlar) Teşekkürler.
02:41
He's definitely the star of my show.
62
161814
3258
Eşim kesinlikle gösterimin yıldızı.
02:45
I'd like to share with you how that happened, and also
63
165072
2798
Sizlere neler yaşadığımı ve ayrıca
02:47
describe my experience of being psychotic.
64
167870
2769
bir psikotik olarak deneyimlerimi anlatmak isterim.
02:50
I hasten to add that it's my experience,
65
170639
2480
Şunu belirtmeliyim ki bu, benim deneyimim
02:53
because everyone becomes psychotic in his or her own way.
66
173119
2656
çünkü herkes kendine özgü bir şekilde psikotik hale geliyor.
02:55
Let's start with the definition of schizophrenia.
67
175775
3061
Şizofreninin tanımı ile başlayalım.
02:58
Schizophrenia is a brain disease.
68
178836
2221
Şizofreni bir beyin hastalığı.
03:01
Its defining feature is psychosis, or being
69
181057
2425
Tanımlayıcı özelliği psikoz,
03:03
out of touch with reality.
70
183482
1592
ya da diğer bir deyişle gerçekle bağlantı kuramama hali.
03:05
Delusions and hallucinations
71
185074
1822
Yanılsamalar ve halüsinasyonlar
03:06
are hallmarks of the illness.
72
186896
1554
bu hastalığın en belirgin işaretleri.
03:08
Delusions are fixed and false beliefs that aren't responsive
73
188450
2752
Yanılsamalar sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar;
03:11
to evidence, and hallucinations are false sensory experiences.
74
191202
3816
halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimler.
03:15
For example, when I'm psychotic I often have
75
195018
2350
Örneğin, psikotik haldeyken
03:17
the delusion that I've killed hundreds of thousands
76
197368
2251
sıklıkla sadece düşüncelerimi kullanarak
03:19
of people with my thoughts.
77
199619
1577
binlerce insanı öldürdüğüm yanılsamasına kapılırım.
03:21
I sometimes have the idea that
78
201196
1705
Bazen beynimde nükleer patlamalar
03:22
nuclear explosions are about to be set off in my brain.
79
202901
2495
olacağı fikrine kapılırım.
03:25
Occasionally, I have hallucinations,
80
205396
2336
Zaman zaman, halüsinasyonlar görürüm,
03:27
like one time I turned around and saw a man
81
207732
1768
mesela bir keresinde arkamı döndüğümde
03:29
with a raised knife.
82
209500
1577
elindeki bıçağı bana doğrultmuş bir adam gördüm.
03:31
Imagine having a nightmare while you're awake.
83
211077
2792
Uyanıkken kabus görmek gibi düşünün.
03:33
Often, speech and thinking become disorganized
84
213869
3210
Konuşmalar ve düşünceler çoğunlukla
03:37
to the point of incoherence.
85
217079
1546
anlamsızlık derecesine gelecek kadar karışır.
03:38
Loose associations involves putting together words
86
218625
2879
Serbest çağrışımlar birbirine çok benzeyen ama
03:41
that may sound a lot alike but don't make sense,
87
221504
2783
bir anlam ifade etmeyen sözcükleri bir araya getirmeyi içeriyor
03:44
and if the words get jumbled up enough, it's called "word salad."
88
224287
2390
ve eğer sözcükler çok fazla karışırsa bunu adı "laf salatası" oluyor.
03:46
Contrary to what many people think, schizophrenia is not
89
226677
4438
Çoğu insanın düşündüğünün aksine şizofreni,
03:51
the same as multiple personality disorder or split personality.
90
231115
3415
çoklu kişilik bozukluğu veya bölünmüş kişilik ile aynı şey değil.
03:54
The schizophrenic mind is not split, but shattered.
91
234530
3551
Şizofrenik bir akıl bölünmüş değil, parçalanmış.
03:58
Everyone has seen a street person,
92
238081
2579
Herkes dışarıda bir ofis binasının dışında
04:00
unkempt, probably ill-fed,
93
240660
2023
derbeder halde, kötü beslenmiş,
04:02
standing outside of an office building muttering
94
242683
2577
bir şeyler mırıldanan veya kendi kendine bağıran
04:05
to himself or shouting.
95
245260
1813
evsiz bir insan görmüştür.
04:07
This person is likely to have some form of schizophrenia.
96
247073
2597
Bu insan büyük ihtimalle şizofreninin bir çeşidine sahiptir.
04:09
But schizophrenia presents itself across a wide array
97
249670
2331
Fakat şizofreni farklı sosyoekonomik
04:12
of socioeconomic status, and there are people
98
252001
2824
sınıflara dağılmış bir hastalık, yani,
04:14
with the illness who are full-time professionals
99
254825
2530
bu hastalığa sahip olup tam zamanlı profesyonel işler yapan
04:17
with major responsibilities.
100
257355
2352
ve büyük sorumluluklara sahip insanlar da var.
04:19
Several years ago, I decided
101
259707
1211
Birkaç yıl önce, kendi deneyimlerimi
04:20
to write down my experiences and my personal journey,
102
260918
3435
ve kişisel yolculuğumu yazmaya karar verdim
04:24
and I want to share some more of that story with you today
103
264353
2298
ve bunu bu durumu yaşayan bir insanın bakış açısından görebilmeniz için
04:26
to convey the inside view.
104
266651
1663
bugün hikayemin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum.
04:28
So the following episode happened the seventh week
105
268314
2785
Birazdan okutacağım bölüm Yale Hukuk Fakültesi'ndeki ilk yılımın
04:31
of my first semester of my first year at Yale Law School.
106
271099
2863
ilk döneminin yedinci haftasında gerçekleşti.
04:33
Quoting from my writings:
107
273962
2205
Yazılarımdan alıntı yapıyorum:
04:36
"My two classmates, Rebel and Val, and I had made the date
108
276167
3469
Ben ve iki sınıf arkadaşım Rebel ve Val,
04:39
to meet in the law school library on Friday night
109
279636
2961
cuma akşamı notlarımızı gözden geçirmek için
04:42
to work on our memo assignment together.
110
282597
2284
hukuk fakültesinin kütüphanesinde buluşmak üzere anlaştık.
04:44
But we didn't get far before I was talking in ways
111
284881
1802
Ama ben hiçbir anlam ifade etmeyen bir biçimde
04:46
that made no sense.
112
286683
1523
konuşmaya başladığımda çok da uzağa gidememiştik.
04:48
'Memos are visitations,' I informed them.
113
288206
3064
"Notlar ziyaretlerdir." diye bilgilendirdim onları.
04:51
'They make certain points. The point is on your head.
114
291270
2520
"Belli anlamlara işaret ederler. Kafanda işaret var.
04:53
Pat used to say that. Have you killed you anyone?'
115
293790
2455
Pat böyle derdi. Hiç birini öldürdün mü?"
04:56
Rebel and Val looked at me
116
296245
2016
Rebel ve Val bana sanki onların ya da benim
04:58
as if they or I had been
117
298261
1671
yüzümüze soğuk su atılmış
04:59
splashed in the face with cold water.
118
299932
1580
gibi baktılar.
05:01
'What are you talking about, Elyn?'
119
301512
1556
"Ne diyorsun sen, Elyn?"
05:03
'Oh, you know, the usual. Who's what, what's who,
120
303068
3009
"Oh bilirsiniz işte, her zamanki şeyler. Kim kimdir, kim nedir,
05:06
heaven and hell. Let's go out on the roof.
121
306077
2255
cennet ve cehennem. Haydi çatıya çıkalım."
05:08
It's a flat surface. It's safe.'
122
308332
1576
Düz bir alan. Güvenli olur."
05:09
Rebel and Val followed
123
309908
1584
Rebel ve Val beni takip etti
05:11
and they asked what had gotten into me.
124
311492
1449
ve bana ne olduğunu sordular.
05:12
'This is the real me,' I announced,
125
312941
1863
"Bu benim gerçek halim." diye bildirdim,
05:14
waving my arms above my head.
126
314804
1545
ellerimi kafamın üstünde sallarken.
05:16
And then, late on a Friday night, on the roof
127
316349
2775
Ve sonra, cuma gecesi,
05:19
of the Yale Law School,
128
319124
1157
Yale Hukuk Fakültesi'nin çatısında
05:20
I began to sing, and not quietly either.
129
320281
2292
şarkı söylemeye başladım, sessiz de değildim hani.
05:22
'Come to the Florida sunshine bush.
130
322573
3104
"Florida'ya gel gün ışığı huzmesi.
05:25
Do you want to dance?'
131
325677
1311
Dans etmek ister misin?"
05:26
'Are you on drugs?' one asked. 'Are you high?'
132
326988
2475
"Uyuşturucu mu aldın?" diye sordu biri. "Kafan mı iyi?"
05:29
'High? Me? No way, no drugs.
133
329463
2456
"Kafası iyi? Ben? Hayır, uyuşturucu yok."
05:31
Come to the Florida sunshine bush,
134
331919
2567
Florida'ya gel gün ışığı huzmesi.
05:34
where there are lemons, where they make demons.'
135
334486
3273
orada limonlar var, orada şeytanlar yapıyorlar."
05:37
'You're frightening me,' one of them said, and Rebel and Val
136
337759
2694
"Beni korkutuyorsun" dedi biri ve
05:40
headed back into the library.
137
340453
1779
Rebel ile Val kütüphaneye geri döndü.
05:42
I shrugged and followed them.
138
342232
2117
Silkindim ve onları takip ettim.
05:44
Back inside, I asked my classmates if they were
139
344349
3367
İçeriye girince, arkadaşlarıma onların da benim gibi
05:47
having the same experience of words jumping around
140
347716
2217
vakalarımız etrafında dönen sözcüklerle ilgili
05:49
our cases as I was.
141
349933
1344
aynı deneyimi yaşayıp yaşamadıklarını sordum.
05:51
'I think someone's infiltrated my copies of the cases,' I said.
142
351277
4023
"Sanırım biri benim vakalarıma ait dosyanın içine sızmış." dedim.
05:55
'We've got to case the joint.
143
355300
1504
"Eklemleri dosyalamalıyız.
05:56
I don't believe in joints, but
144
356804
1583
Eklemlere inanmıyorum ama
05:58
they do hold your body together.'" --
145
358387
1465
vücudumuzu onlar bir arada tutuyor." --
05:59
It's an example of loose associations. --
146
359852
2369
Bu serbest çağrışımlara bir örnekti.--
06:02
"Eventually I made my way back to my dorm room,
147
362221
2384
"Sonunda yurt odama dönebildim
06:04
and once there, I couldn't settle down.
148
364605
2359
ve oraya vardığımda bir türlü sakinleşemedim.
06:06
My head was too full of noise,
149
366964
1825
Kafam çok fazla sesle doluydu,
06:08
too full of orange trees and law memos I could not write
150
368789
3687
çok fazla portakal ağacıyla ve yazamadığım hukuk notlarıyla
06:12
and mass murders I knew I would be responsible for.
151
372476
2632
ve sorumlusu olduğumu bildiğim toplu katliamlarla dolu.
06:15
Sitting on my bed, I rocked back and forth,
152
375108
3345
Yatağımda oturup, korku ve yalnızlık içinde
06:18
moaning in fear and isolation."
153
378453
2032
bir öne bir arkaya sallanıp durdum."
06:20
This episode led to my first hospitalization in America.
154
380485
3127
Bu olay Amerika'da ilk kez hastaneye yatırılmama sebep oldu.
06:23
I had two earlier in England.
155
383612
2240
Daha önce iki kez İngiltere'de hastaneye yatırılmıştım.
06:25
Continuing with the writings:
156
385852
1561
Yazılarıma devam edelim:
06:27
"The next morning I went to my professor's office to ask
157
387413
2464
"Ertesi sabah değerlenidirmelerime fazladan süre
06:29
for an extension on the memo assignment,
158
389877
1577
istemek içim profesörümün ofisine gittim
06:31
and I began gibbering unintelligably
159
391454
2157
ve aynı bir gece önceki gibi
06:33
as I had the night before,
160
393611
1346
anlaşılmaz bir biçimde mırıldanmaya başladım
06:34
and he eventually brought me to the emergency room.
161
394957
1673
ve eninde sonunda profesör beni acil servise götürdü.
06:36
Once there, someone I'll just call 'The Doctor'
162
396630
3801
Oradayken, sadece "doktor" diyeceğim biri
06:40
and his whole team of goons swooped down,
163
400431
1967
ve onun yardakçıları üstüme çullanıp
06:42
lifted me high into the air,
164
402398
1409
beni havaya kaldırdılar
06:43
and slammed me down on a metal bed
165
403807
1673
ve ardından metal bir yatağa
06:45
with such force that I saw stars.
166
405480
2352
o kadar hızlı çarptılar ki yıldızları gördüm.
06:47
Then they strapped my legs and arms to the metal bed
167
407832
2558
Ardından kollarımı ve bacaklarımı
06:50
with thick leather straps.
168
410390
1667
kalın deri kayışlarla metal yatağa bağladılar.
06:52
A sound came out of my mouth that I'd never heard before:
169
412057
3346
Ağzımdan daha önce hiç duymadığım bir ses çıktı:
06:55
half groan, half scream,
170
415403
2028
biraz inilti, biraz çığlık,
06:57
barely human and pure terror.
171
417431
3344
neredeyse insanlık dışı ve korku dolu.
07:00
Then the sound came again,
172
420775
1671
Ardından aynı ses
07:02
forced from somewhere deep inside my belly
173
422446
1924
midemin derinliklerinden,
07:04
and scraping my throat raw."
174
424370
1597
boğazımı yırtarcasına yine geldi."
07:05
This incident resulted in my involuntary hospitalization.
175
425967
4279
Bu olay kendi isteğim dışında hastanede tutulmam ile sonuçlandı.
07:10
One of the reasons the doctors gave for hospitalizing me
176
430246
3541
Doktorlardan birinin
07:13
against my will was that I was
177
433787
1285
isteğim dışında hastanede tutulmama gösterdiği gerekçe
07:15
"gravely disabled."
178
435072
1407
"ciddi bir biçimde engelli" olmamdı.
07:16
To support this view, they wrote in my chart that I was unable
179
436479
3096
Bu görüşü desteklemek için çizelgeme
07:19
to do my Yale Law School homework.
180
439575
1792
Yale Hukuk Fakültesi ödevimi yapamadığımı yazdılar.
07:21
I wondered what that meant about much of the rest of New Haven.
181
441367
3041
New Haven'da kaldığım süre boyunca bunun ne anlama geldiğini düşündüm durdum.
07:24
(Laughter)
182
444408
1606
(Kahkahalar)
07:26
During the next year, I would
183
446014
2689
Ertesi yıl, psikiyatrik bir hastanede
07:28
spend five months in a psychiatric hospital.
184
448703
2152
beş ay kaldım.
07:30
At times, I spent up to 20 hours in mechanical restraints,
185
450855
3479
Bazı zamanlarda mekanik bir şekilde bağlanarak 20 saat kaldığım olurdu,
07:34
arms tied, arms and legs tied down,
186
454334
3490
kollarım bağlı, kollarım ve bacaklarım bağlı,
07:37
arms and legs tied down with a net tied
187
457824
2519
kollarım bacaklarım bağlı ve
07:40
tightly across my chest.
188
460343
1808
göğsüme sıkı bir ağ çekilmiş bir şekilde.
07:42
I never struck anyone.
189
462151
2047
Hiç kimseye vurmadım.
07:44
I never harmed anyone. I never made any direct threats.
190
464198
2906
Hiç kimseye zarar vermedim. Asla doğrudan tehditler savurmadım.
07:47
If you've never been restrained yourself, you may have
191
467104
2774
Eğer daha önce hiç zaptedilmediyseniz,
07:49
a benign image of the experience.
192
469878
2697
kafanızda bununla ilgili insancıl bir resim canlanır.
07:52
There's nothing benign about it.
193
472575
1975
Bunun hiç bir insancıl yanı yok.
07:54
Every week in the United States,
194
474550
1785
Amerika Birleşik Devletleri'nde her hafta
07:56
it's been estimated that one to three people die in restraints.
195
476335
2920
iddia ediliyor ki zaptedilen insanların üçte biri bağlandıkları şeritler içinde ölüyor.
07:59
They strangle, they aspirate their vomit,
196
479255
2616
Boğuluyorlar, kendi kusmuklarını yutuyorlar,
08:01
they suffocate, they have a heart attack.
197
481871
2153
nefessiz kalıyorlar, kalp krizi geçiriyorlar.
08:04
It's unclear whether using mechanical restraints
198
484024
2526
Mekanik gemler ve bağlar kullanmanın hayat mı kurtardığı
08:06
is actually saving lives or costing lives.
199
486550
2520
yoksa hayat mı aldığı tartışılır.
08:09
While I was preparing to write my student note
200
489070
2794
Yale Hukuk bülteni için
08:11
for the Yale Law Journal on mechanical restraints,
201
491864
2200
mekanik bağlar üzerine makalemi hazırlarken
08:14
I consulted an eminent law professor who was also
202
494064
2352
aynı zamanda bir psikiyatr olan seçkin bir profesöre danıştım
08:16
a psychiatrist,
203
496416
1085
ve o da gemler ve bağların
08:17
and said surely he would agree
204
497501
1713
aşağılayıcı, acı verici,
08:19
that restraints must be degrading,
205
499214
2296
ve korkutucu oldduğu konusunda
08:21
painful and frightening.
206
501510
1536
benimle hemfikirdi.
08:23
He looked at me in a knowing way, and said,
207
503046
2111
Bilgiç bir şekilde bana baktı ve
08:25
"Elyn, you don't really understand:
208
505157
2329
"Elyn, anlamıyorsun:
08:27
These people are psychotic.
209
507486
1738
Bu insanlar psikotik.
08:29
They're different from me and you.
210
509224
1521
Senden ve benden farklılar.
08:30
They wouldn't experience restraints as we would."
211
510745
2764
Bağlar onlara bizim hissettiklerimizi hissettirmez." dedi.
08:33
I didn't have the courage to tell him in that moment that,
212
513509
2834
O zaman ona,
08:36
no, we're not that different from him.
213
516343
2001
ondan hiç de farklı olmadığımızı söyleyecek cesaretim yoktu.
08:38
We don't like to be strapped down to a bed
214
518344
2358
Bir yatağa bağlanmayı ve acı çekmek üzere saatlerce öylece bırakılmayı
08:40
and left to suffer for hours any more than he would.
215
520702
2330
ondan daha fazla sevmiyorduk.
08:43
In fact, until very recently,
216
523032
2152
Aslında, çok yakın zamana kadar,
08:45
and I'm sure some people still hold it as a view,
217
525184
1982
ve eminim ki hala bu fikri destekleyen vardır,
08:47
that restraints help psychiatric patients feel safe.
218
527166
3032
bağlanmanın psikotik hastalara kendilerini güvende hissettirdiği sanılıyordu.
08:50
I've never met a psychiatric patient
219
530198
2432
Hiç bu görüşü destekleyen
08:52
who agreed with that view.
220
532630
1394
psikiyatrik bir hasta ile tanışmadım.
08:54
Today, I'd like to say I'm very pro-psychiatry
221
534024
2711
Bugün, psikiyatri yanlısı
08:56
but very anti-force.
222
536735
1503
fakat baskı karşıtı olduğumu söylemek isterim.
08:58
I don't think force is effective as treatment, and I think
223
538238
2991
Bence baskı, tedavi kadar etkili değil ve bence
09:01
using force is a terrible thing to do to another person
224
541229
2737
korkunç bir hastalığa sahip bir başka insan üzerinde
09:03
with a terrible illness.
225
543966
1359
böyle bir güç kullanmak korkunç bir şey.
09:05
Eventually, I came to Los Angeles
226
545325
2721
Nihayetinde, University of Southern California Hukuk Fakültesi'nde
09:08
to teach at the University of Southern California Law School.
227
548046
2498
ders vermek için Los Angeles'a geldim.
09:10
For years, I had resisted medication,
228
550544
2320
Yıllarca ilaçlara direndim
09:12
making many, many efforts to get off.
229
552864
1990
ve onlardan uzak durmak için çok çaba sarf ettim.
09:14
I felt that if I could manage without medication,
230
554854
2675
Eğer ilaç kullanmadan yaşamayı başarabilirsem
09:17
I could prove that, after all,
231
557529
2038
bir şekilde aslında zihinsel bir hastalığa sahip olmadığımı,
09:19
I wasn't really mentally ill, it was some terrible mistake.
232
559567
2750
hepsinin bir hata olduğunu kanıtlayabilirmişim gibi hissediyordum.
09:22
My motto was the less medicine, the less defective.
233
562317
3307
İlkem şuydu: ne kadar az ilaç o kadar az kusur.
09:25
My L.A. analyst, Dr. Kaplan, was urging me
234
565624
3088
Los Angeles'taki analistim Dr. Kaplan
09:28
just to stay on medication and get on with my life,
235
568712
2500
ilaçlarımı almam ve hayatımı idame ettirmem için ısrar ediyordu,
09:31
but I decided I wanted to make one last college try to get off.
236
571212
3475
ama ben ilaçları bırakmak için son bir deneme yapmaya karar verdim.
09:34
Quoting from the text:
237
574687
1432
Yazıdan alıntı yapıyorum:
09:36
"I started the reduction of my meds, and within a short time
238
576119
3640
"İlaçlarımı azaltmaya başladım ve kısa sürede
09:39
I began feeling the effects.
239
579759
2112
etkisini hissettim.
09:41
After returning from a trip to Oxford, I marched into
240
581871
2841
Oxford'da bir geziden döndükten sonra
09:44
Kaplan's office, headed straight for the corner, crouched down,
241
584712
3377
doğruca Kapan'ın ofisine gidip köşeye çömeldim,
09:48
covered my face, and began shaking.
242
588089
2233
yüzümü kapattım ve titremeye başladım.
09:50
All around me I sensed evil beings poised with daggers.
243
590322
3155
Etrafımda ellerinde hançerlerle kötü yaratıkların olduğunu hissettim.
09:53
They'd slice me up in thin slices
244
593477
2168
Beni ince ince dilimliyor
09:55
or make me swallow hot coals.
245
595645
1642
ya da bana sıcak kömür yutturuyorlardı.
09:57
Kaplan would later describe me as 'writhing in agony.'
246
597287
3377
Kaplan daha sona benim "ızdırap içinde kıvrandığımı" söyleyecekti.
10:00
Even in this state, what he accurately described as
247
600664
3085
Onun şiddetli ve ileri derece psikotik olarak tanımladığı
10:03
acutely and forwardly psychotic,
248
603749
1691
bu durumda bile,
10:05
I refused to take more medication.
249
605440
2013
daha fazla ilaç almayı reddettim.
10:07
The mission is not yet complete.
250
607453
2800
Görevim henüz tamamlanmamıştı.
10:10
Immediately after the appointment with Kaplan,
251
610253
2618
Kaplan'la randevumdan hemen sonra,
10:12
I went to see Dr. Marder, a schizophrenia expert
252
612871
2298
beni ilaçların yan etkisi için izleyen bir şizofreni uzmanı
10:15
who was following me for medication side effects.
253
615169
2308
Dr. Marder'ı görmeye gittim.
10:17
He was under the impression that I had a mild psychotic illness.
254
617477
3021
Hafif bir psikotik hastalığım olduğu izlenimine kapılmıştı.
10:20
Once in his office, I sat on his couch, folded over,
255
620498
3428
Onun ofisindeyken bir keresinde kanepeye oturdum,
10:23
and began muttering.
256
623926
1639
iki büklüm oldum ve homurdanmaya başladım.
10:25
'Head explosions and people trying to kill.
257
625565
2230
"Kafa patlamaları ve öldürmeye çalışan insanlar.
10:27
Is it okay if I totally trash your office?'
258
627795
2465
Ofisini yerle bir etsem sorun olur mu?"
10:30
'You need to leave if you think you're going to do that,'
259
630260
2632
"Eğer böyle yapmayı düşünüyorsan gitmen gerekecek."
10:32
said Marder.
260
632892
983
dedi Marder.
10:33
'Okay. Small. Fire on ice. Tell them not to kill me.
261
633875
3152
"Tamam. Küçük. Buzdaki ateş. Onlara beni öldürmemelerini söyle.
10:37
Tell them not to kill me. What have I done wrong?
262
637027
1648
Beni öldürmemelerini söyle. Neyi yanlış yaptım?
10:38
Hundreds of thousands with thoughts, interdiction.'
263
638675
2577
Yüzlercesi, binlercesi düşünceli, yasak."
10:41
'Elyn, do you feel like you're
264
641252
1735
"Elyn, kendine ya da başkalarına karşı
10:42
dangerous to yourself or others?
265
642987
1497
tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
10:44
I think you need to be in the hospital.
266
644484
2415
Bence bir hastanede olman gerek.
10:46
I could get you admitted right away, and the whole thing
267
646899
1857
İstersen hemen girişini yapabilirim
10:48
could be very discrete.'
268
648756
1135
ve her şey daha farklı olur."
10:49
'Ha, ha, ha.
269
649891
1681
"Ha ha ha.
10:51
You're offering to put me in hospitals?
270
651572
2337
Beni hastaneye koymayı mı teklif ediyorsunuz?
10:53
Hospitals are bad, they're mad, they're sad.
271
653909
2943
Hastaneler kötü, deliler, üzgünler.
10:56
One must stay away. I'm God, or I used to be.'"
272
656852
3664
İnsan onlardan uzak durmalı. Ben tanrıyım, ya da öyleydim."
11:00
At that point in the text,
273
660516
1583
Yazının bu kısmında,
11:02
where I said "I'm God, or I used to be," my husband
274
662099
1905
"Ben tanrıyım ya da öyleydim" dediğim yerde
11:04
made a marginal note.
275
664004
1025
eşim ilginç bir noktaya değindi.
11:05
He said, "Did you quit or were you fired?"
276
665029
1607
"İstifa mı ettin, yoksa kovuldun mu?" diye sordu.
11:06
(Laughter)
277
666636
2231
(Kahkahalar)
11:08
"'I give life and I take it away.
278
668867
3752
"Can veriyorum ve can alıyorum.
11:12
Forgive me, for I know not what I do.'
279
672619
1697
Ne yaptığımı bilmediğim için affet beni."
11:14
Eventually, I broke down in front of friends, and
280
674316
3314
En nihayetinde, arkadaşlarımın önünde kontrolümü kaybettim
11:17
everybody convinced me to take more medication.
281
677630
2508
ve herkes beni daha fazla ilaç almaya ikna etti.
11:20
I could no longer deny the truth,
282
680138
1946
Artık ne gerçeği inkâr edebiliyor,
11:22
and I could not change it.
283
682084
1522
ne de değiştirebiliyordum.
11:23
The wall that kept me, Elyn, Professor Saks,
284
683606
2649
Beni yıllar önce hastaneye yatırılan deli kadından koruyan o duvar,
11:26
separate from that insane woman hospitalized years past,
285
686255
3113
Elyn, Profesör Saks,
11:29
lay smashed and in ruins."
286
689368
2111
dağıldı ve harap oldu.
11:31
Everything about this illness says I shouldn't be here,
287
691479
2673
Bu hastalık hakkındaki her şey burada olmamam gerektiğini söylüyor
11:34
but I am. And I am, I think, for three reasons:
288
694152
2874
ama buradayım. Ve bence bu üç sebepten dolayı:
11:37
First, I've had excellent treatment.
289
697026
2392
İlk olarak, mükemmel bir tedavi gördüm.
11:39
Four- to five-day-a-week psychoanalytic psychotherapy
290
699418
2946
On yıllar boyunca haftada dört-beş gün psikoanalitik psikoterapi
11:42
for decades and continuing, and excellent psychopharmacology.
291
702364
2984
ve mükemmel bir psikofarmakoloji.
11:45
Second, I have many close family members and friends who know me
292
705348
4044
İkincisi, beni ve hastalığımı bilen
11:49
and know my illness.
293
709392
1254
pek çok yakın arkadaşım ve aile bireyim var.
11:50
These relationships have given my life a meaning
294
710646
2324
Bu ilişkiler hayatıma anlam ve derinlik kattı ve
11:52
and a depth, and they also helped me navigate
295
712970
2167
aynı zamanda hayatımı yönlendirmeme
11:55
my life in the face of symptoms.
296
715137
1968
ve semptomlarımla yüzleşmeme yardımcı oldu.
11:57
Third, I work at an enormously supportive workplace
297
717105
3168
Üçüncü olarak, USC Hukuk Fakültesi'nde,
12:00
at USC Law School.
298
720273
1585
son derece destekleyici bir iş yerinde çalışıyorum.
12:01
This is a place that not only accommodates my needs
299
721858
3025
Burası sadece ihtiyaçlarımı karşılayan değil
12:04
but actually embraces them.
300
724883
1391
aynı zamanda onları kucaklayan bir yer.
12:06
It's also a very intellectually stimulating place,
301
726274
3031
Ayrıca entelektüel olarak teşvik edici bir yer ki,
12:09
and occupying my mind with complex problems
302
729305
2592
aklımı karmaşık problemlerle meşgul etmek
12:11
has been my best and most powerful and most reliable
303
731897
3433
her zaman hastalığıma karşı kullandığım
12:15
defense against my mental illness.
304
735330
1720
en güçlü ve en güvenilir savunma oldu.
12:17
Even with all that — excellent treatment, wonderful family and
305
737050
3303
Fakat mükemmel bir tedaviye, harika bir aileye ve arkadaşlara,
12:20
friends, supportive work environment —
306
740353
1916
destekleyici bir iş ortamına rağmen --
12:22
I did not make my illness public
307
742269
2333
hayatımın geç bir evresine kadar
12:24
until relatively late in life,
308
744602
1433
hastalığımı toplum içinde açıklayamadım.
12:26
and that's because the stigma against mental illness
309
746035
2519
Ve bunun sebebi: akli hastalığa karşı dolayı duyulan
12:28
is so powerful that I didn't feel safe with people knowing.
310
748554
2608
utanç o kadar büyük ki insanların bilmesi konusunda hiç rahat hissetmedim.
12:31
If you hear nothing else today,
311
751162
2416
Eğer bu konuşmadan hiçbir şey öğrenmediyseniz,
12:33
please hear this: There are not "schizophrenics."
312
753578
3434
bari bu aklınızda kalsın: "Şizofrenikler" diye bir şey yok.
12:37
There are people with schizophrenia, and these people
313
757012
3151
Şizofrniden muzdarip insanlar var ve bu insanlar
12:40
may be your spouse, they may be your child,
314
760163
2095
belki eşiniz, belki çocuğunuz,
12:42
they may be your neighbor, they may be your friend,
315
762258
2424
belki komşunuz, belki arkadaşınız,
12:44
they may be your coworker.
316
764682
1424
belki de bir iş arkadaşınız olabilir.
12:46
So let me share some final thoughts.
317
766106
2856
Son birkaç düşüncemi paylaşmama izin verin.
12:48
We need to invest more resources into research and treatment
318
768962
3432
Akıl hastalıkları ile ilgili tedavi ve araştırmalara
12:52
of mental illness.
319
772394
1240
daha fazla kaynak ve yatırım sağlamalıyız.
12:53
The better we understand these illnesses, the better
320
773634
2056
Bu hastalıkları ne kadar iyi anlarsak,
12:55
the treatments we can provide, and the better the treatments
321
775690
2208
o kadar iyi tedaviler üretiriz ve ne kadar iyi tedaviler üretirsek,
12:57
we can provide, the more we can offer people care,
322
777898
2440
o kadar çok insana baskı kullanmadan
13:00
and not have to use force.
323
780338
1448
yardım önerebiliriz.
13:01
Also, we must stop criminalizing mental illness.
324
781786
2952
Ayrıca, zihinsel hastalıkları bir suç unsuru gibi göstermeyi bırakmamız gerek.
13:04
It's a national tragedy and scandal that the L.A. County Jail
325
784738
4048
Los Angeles Eyalet Hapishanesi'nin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki
13:08
is the biggest psychiatric facility in the United States.
326
788786
2642
en büyük psikiyatrik tesis olması ulusal bir trajedi ve bir skandal.
13:11
American prisons and jails are filled with people who suffer
327
791428
3916
Amerikan hapishaneleri ciddi akıl hastalıklarından muzdarip
13:15
from severe mental illness, and many of them are there
328
795344
2484
pek çok insan ile dolu ve bunların birçoğu
13:17
because they never received adequate treatment.
329
797828
1977
hiçbir zaman yeterli tedavi alamadıkları için oradalar.
13:19
I could have easily ended up there or on the streets myself.
330
799805
3429
Ben de kolayca kendimi hapishanede ya da sokaklarda bulabilirdim.
13:23
A message to the entertainment industry and to the press:
331
803234
3224
Eğlence endüstrisi ve basına bir mesajım var:
13:26
On the whole, you've done a wonderful job fighting stigma
332
806458
4064
Genel olarak, pek çok şeye karşı önyargı ve utancı kırmada
13:30
and prejudice of many kinds.
333
810522
1816
muhteşem bir iş çıkardınız.
13:32
Please, continue to let us see characters in your movies,
334
812338
3000
Lütfen, filmlerinizde, oyunlarınızda, köşe yazılarınızda
13:35
your plays, your columns,
335
815338
2128
ciddi zihinsel hastalıklardan muzdarip
13:37
who suffer with severe mental illness.
336
817466
1824
insanlar görmemizi sağlamaya devam edin.
13:39
Portray them sympathetically,
337
819290
1760
Onları cana yakın bir biçimde anlatın
13:41
and portray them in all the richness and depth
338
821050
2639
ve onları sadece birer teşhis olarak değil
13:43
of their experience as people and not as diagnoses.
339
823689
3527
kendi deneyimlerine ait bir derinlik ve zenginliğe sahip insanlar olarak anlatın.
13:47
Recently, a friend posed a question:
340
827216
2276
Yakın zamanda, bir arkadaşım şöyle bir soru sordu:
13:49
If there were a pill I could take
341
829492
1775
Eğer beni anında iyileştirecek bir hap olsa,
13:51
that would instantly cure me, would I take it?
342
831267
1811
o hapı içer miydim?
13:53
The poet Rainer Maria Rilke
343
833078
2693
Şair Rainer Maria Rilke 'e
13:55
was offered psychoanalysis.
344
835771
1472
psikanaliz teklif edilmişti.
13:57
He declined, saying, "Don't take my devils away,
345
837243
2312
"Şeytanlarımı kaçırmayın çünkü meleklerim de kaçabilir"
13:59
because my angels may flee too."
346
839555
1759
diyerek reddetmişti.
14:01
My psychosis, on the other hand,
347
841314
2193
Benim psikozum, öte yandan,
14:03
is a waking nightmare in which my devils are so terrifying
348
843507
2672
şeytanlarımın o kadar korkunç olduğu bir kabus ki
14:06
that all my angels have already fled.
349
846179
1936
bütün meleklerim çoktan gitti.
14:08
So would I take the pill? In an instant.
350
848115
3904
Yani hapı alır mıydım? Anında.
14:12
That said, I don't wish to be seen as regretting
351
852019
2681
Ve bu demek olurdu ki ne aklen hasta olmasaydım sahip olabileceğim
14:14
the life I could have had if I'd not been mentally ill,
352
854700
2393
hayattan dolayı pişmanlık duyan biri olarak görülmek isterim
14:17
nor am I asking anyone for their pity.
353
857093
2282
ne de kimsenin bana acımasını.
14:19
What I rather wish to say is that the humanity we all share
354
859375
3131
Söylemeyi tercih ettiğim şey şu ki paylaştığımız
14:22
is more important than the mental illness we may not.
355
862521
2618
insanlık bir çoğumuzu paylaşmadığı akli hastalıklardan çok daha önemli.
14:25
What those of us who suffer with mental illness want
356
865139
2458
Zihinsel hastalıklardan muzdarip insanların istediği şeyler
14:27
is what everybody wants:
357
867597
1454
herkesin istediği şeyler:
14:29
in the words of Sigmund Freud, "to work and to love."
358
869051
2534
Sigmund Freud'un sözleri ile "çalışmak ve sevmek".
14:31
Thank you. (Applause)
359
871585
3023
Teşekkürler. (Alkışlar)
14:34
(Applause)
360
874608
677
(Alkışlar)
14:35
Thank you. Thank you. You're very kind. (Applause)
361
875285
4793
Teşekkürler. Teşekkürler. Çok kibarsınız. (Alkışlar)
14:40
Thank you. (Applause)
362
880078
6607
Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7