Clay Shirky: How cellphones, Twitter, Facebook can make history

Clay Shirky: Sosyal medya nasıl tarihin akışını değiştirebilir?

Çeviri: Sinan Özel Gözden geçirme: Cem Uzunoglu

I want to talk about the transformed media landscape,

Medyanın tabiatındaki değişimden ve bu değişimin,

and what it means for anybody who has a message that they want to get out

dünyanın dört bir yanında, duyurmak istediği bir mesajı olan herkes için

to anywhere in the world.

ne anlama geldiğinden bahsetmek istiyorum.

And I want to illustrate that by telling a couple of stories

Ve bunu, bu değişimle ilgili bir kaç öykü anlatarak

about that transformation.

örneklendirmek istiyorum.

I'll start here. Last November there was a presidential election.

İşte buradan başlayacağım. Geçen Kasım'da başkanlık seçimi yapıldı.

You probably read something about it in the papers.

Gazetelerde haberlerini büyük ihtimalle okumuşsunuzdur.

And there was some concern that in some parts of the country

Ülkenin bazı bölgelerinde, oy kullanımının engellenebileceğine

there might be voter suppression.

dair endişeler vardı.

And so a plan came up to video the vote.

Bu yüzden, oylamaların filme alınması planlandı.

And the idea was that individual citizens

Cep telefonunda fotoğraf veya video kaydetme imkanı olan vatandaşların

with phones capable of taking photos or making video

sandıklarda, oy kullanımının engellendiği

would document their polling places,

veya kasten zorlaştırıldığı durumları, gözlemlemeye ve

on the lookout for any kind of voter suppression techniques,

bu şekilde belgelemeye çalışmalarına karar verildi.

and would upload this to a central place.

Sonra da bunları ortak bir alana yükleyerek

And that this would operate as a kind of citizen observation --

bu sayede bir tür sandık gözlemciliği yapmış olacaklardı.

that citizens would not be there just to cast individual votes,

Vatandaşlar, oylamaya sadece oy vermek için değil,

but also to help ensure the sanctity of the vote overall.

aynı zamanda oylamanın güvenliğini sağlamak için gideceklerdi.

So this is a pattern that assumes we're all in this together.

Dolayısıyla bu, birlik ve bütünlüğü esas alan bir yöntem.

What matters here

Burada önemli olan

isn't technical capital,

teknolojik sermaye değil,

it's social capital.

sosyal sermaye.

These tools don't get socially interesting

Bu araçlar, ancak teknolojik açıdan sıkıcı hale geldikleri zaman

until they get technologically boring.

sosyal açıdan ilginç hale geliyorlar.

It isn't when the shiny new tools show up

Gıcır gıcır yeni araçlar ortaya ilk çıktıklarında

that their uses start permeating society.

toplumsal kullanım alanları hemen ortaya çıkmıyor.

It's when everybody is able to take them for granted.

Bu dönüşüm ancak herkes varlıklarına alıştığı zaman başlıyor.

Because now that media is increasingly social,

Günümüzde medya giderek sosyalleştiği için

innovation can happen anywhere

yeni kullanım alanları, insanların beraberlik duygusunu benimsedikleri

that people can take for granted the idea that we're all in this together.

her yerde ortaya çıkabiliyor.

And so we're starting to see a media landscape

Dolayısıyla, medyaya baktığımızda,

in which innovation is happening everywhere,

giderek teknolojinin yeni kullanım alanlarının

and moving from one spot to another.

her yerde ortaya çıktığını ve yayıldığını görmeye başladık.

That is a huge transformation.

Bu müthiş bir değişim.

Not to put too fine a point on it, the moment we're living through --

İçinde bulunduğumuz zamanda,

the moment our historical generation is living through --

kuşağımızın tarih içinde bulunduğu noktada,

is the largest increase in expressive capability

insanlık tarihinde ifade kapasitesindeki en büyük

in human history.

artışı görüyoruz. Abartmıyorum.

Now that's a big claim. I'm going to try to back it up.

Ciddi bir iddia ile ortaya çıktım. Kanıtlamaya çalışacağım.

There are only four periods in the last 500 years

Geçen 500 yıl içinde sadece dört dönemde medya,

where media has changed enough to qualify for the label "revolution."

"devrim" denecek kadar yoğun değişim yaşadı.

The first one is the famous one, the printing press:

Bunların ilki ve en ünlü olanı, matbaanın bulunuşu.

movable type, oil-based inks, that whole complex of innovations

Tipo baskı, yağ bazlı mürekkep; yani basımı mümkün

that made printing possible

hale getiren bütün yeniliklerin toplamı

and turned Europe upside-down, starting in the middle of the 1400s.

1400'lerin ortasından başlayarak Avrupa'yı altüst etti.

Then, a couple of hundred years ago,

Günümüzden bir kaç yüzyıl önce de,

there was innovation in two-way communication,

iki yönlü haberleşmede devrim gerçekleşti.

conversational media: first the telegraph, then the telephone.

İletişim medyası: Önce telegraf, sonra da telefon.

Slow, text-based conversations,

Yavaş metin iletişimi,

then real-time voice based conversations.

ve daha sonra da gerçek-zamanlı sesli iletişim.

Then, about 150 years ago,

Ardından, yaklaşık 150 sene önce de,

there was a revolution in recorded media other than print:

baskı dışındaki kayıt ortamlarında bir devrim yaşandı:

first photos, then recorded sound,

Önce fotoğraflar, sonra ses kayıtları,

then movies, all encoded onto physical objects.

sonra filmler: Hepsi fiziksel nesnelere kaydedildi.

And finally, about 100 years ago, the harnessing of electromagnetic spectrum

En son olarak da yaklaşık yüz yıl önce, elektromanyetik tayftan faydalanılarak

to send sound and images through the air -- radio and television.

ses ve görüntü havadan gönderildi, radyo ve televizyon ortaya çıktı.

This is the media landscape as we knew it in the 20th century.

Bildiğimiz 20. yüzyılın medya manzarası işte bunlardan oluşuyordu.

This is what those of us of a certain age

Belirli bir yaşın üzerindekilerimiz

grew up with, and are used to.

bu manzarayla büyüdü, bu manzaraya alıştı.

But there is a curious asymmetry here.

Ama burada ilginç bir asimetri var.

The media that is good at creating conversations

İletişimi sağlayan medyalar,

is no good at creating groups.

sosyal gruplar oluşturmakta başarısız.

And the media that's good at creating groups

Öte yandan, grupları oluşturmakta başarılı olan medyalar ise

is no good at creating conversations.

iletişim sağlamakta başarısız.

If you want to have a conversation

Eğer böyle bir dünyada iletişim kurmak istiyorsan,

in this world, you have it with one other person.

bunu ancak tek bir insanla yapabilirsin.

If you want to address a group, you get the same message

Eğer bütün bir gruba hitap edeceksen, aynı mesajı alıp

and you give it to everybody in the group,

gruptaki herkese vermek durumundasın.

whether you're doing that with a broadcasting tower or a printing press.

Radyo antenleriyle de yapsan, matbaayla da yapsan aynı.

That was the media landscape

20. yüzyılın başında bildiğimiz

as we had it in the twentieth century.

şekliyle medya bu şekilde görünüyordu.

And this is what changed.

Değişen şey de işte bu.

This thing that looks like a peacock hit a windscreen

Araba camına çarpmış kuşa benzeyen bu şey,

is Bill Cheswick's map of the Internet.

aslında Bill Cheswick'in İnternet haritası.

He traces the edges of the individual networks

Teker teker ağların birbiriyle olan bağlantılarını çizip

and then color codes them.

renk kodları vererek boyuyor.

The Internet is the first medium in history

İnternet, tarihte hem sosyal gruplara,

that has native support for groups

hem de iletişime aynı anda

and conversation at the same time.

imkan sağlayan ilk mecra.

Whereas the phone gave us the one-to-one pattern,

Telefon, teketek haberleşme sağlamıştı.

and television, radio, magazines, books,

Televizyon, radyo, dergiler, kitaplar

gave us the one-to-many pattern,

ise "tekten çoka" iletim sağlamışlardı.

the Internet gives us the many-to-many pattern.

İnternet ise "çoktan çoka" iletişim sağlıyor.

For the first time,

Bir medya, ilk defa

media is natively good at supporting these kinds of conversations.

bu tür bir iletişime doğası gereği imkan tanıyor.

That's one of the big changes.

Bu, büyük değişikliklerden birincisi.

The second big change

İkinci büyük değişiklik,

is that, as all media gets digitized,

medya dijitalleştikçe, İnternet'in de

the Internet also becomes the mode of carriage

bütün diğer medya formları için taşıyıcı bir

for all other media,

unsur haline gelmesi.

meaning that phone calls migrate to the Internet,

Yani, telefon görüşmeleri İnternet'e taşınıyor.

magazines migrate to the Internet, movies migrate to the Internet.

Dergiler İnternet'e taşınıyor. Filmler İnternet'e taşınıyor.

And that means that every medium

Bu da, bütün farklı medyaların,

is right next door to every other medium.

diğer medyalarla kapı komşusu olması anlamına geliyor.

Put another way,

Başka türlü ifade edersem,

media is increasingly less just a source of information,

medya gittikçe sadece bilgi kaynağı olmaktan çıkıp,

and it is increasingly more a site of coordination,

bir koordinasyon alanı haline geliyor.

because groups that see or hear or watch or listen to something

Bir zamanlar sadece dinleyen, izleyen veya duyan gruplar

can now gather around and talk to each other as well.

artık bir araya gelip birbirleriyle de konuşabiliyorlar.

And the third big change

Üçüncü büyük değişiklik de,

is that members of the former audience, as Dan Gilmore calls them,

Dan Gilmore'un ifadesiyle "eski takipçi kitlesinin,"

can now also be producers and not consumers.

artık sadece tüketici değil, aynı zamanda üretici de olması.

Every time a new consumer

Mecraya her yeni tüketici katıldığında,

joins this media landscape

aynı zamanda

a new producer joins as well,

yeni bir de üretici katılmış oluyor.

because the same equipment --

Çünkü aynı teçhizat,

phones, computers --

telefon, bilgisayar,

let you consume and produce.

hep tüketip hem de üretmeye imkan tanıyor.

It's as if, when you bought a book, they threw in the printing press for free;

Bu, her kitabın yanında hediye baskı tezgahı verilmesi gibi.

it's like you had a phone that could turn into a radio

Veya, doğru tuşlara bastığın zaman telsize dönüşen

if you pressed the right buttons.

bir telefonun varmış gibi.

That is a huge change

Alıştığımız haberleşme mecraları

in the media landscape we're used to.

büyük bir değişim geçiriyor.

And it's not just Internet or no Internet.

Bu sadece İnternetsizlik'ten, İnternet'e geçiş değil.

We've had the Internet in its public form

İnternet, neredeyse 20 yıldan beri

for almost 20 years now,

halka açık.

and it's still changing

Ve halen değişmeye devam ediyor.

as the media becomes more social.

Medya da, gitgide toplumsallaşıyor.

It's still changing patterns

Internet'i kullanmayı iyi bilen gruplar içinde bile

even among groups who know how to deal with the Internet well.

medyanın dokusu değişmeye devam ediyor.

Second story.

Gelelim ikinci öyküme:

Last May, China in the Sichuan province

Geçen Mayıs'ta, Çin'in Sichuan bölgesinde

had a terrible earthquake, 7.9 magnitude,

Richter ölçeğinde 7.9 büyüklüğünde korkunç bir deprem oldu.

massive destruction in a wide area, as the Richter Scale has it.

Geniş bir alanda müthiş bir yıkıma yol açtı.

And the earthquake was reported as it was happening.

Depremin haberi, daha deprem olurken yayılmaya başladı.

People were texting from their phones. They were taking photos of buildings.

İnsanlar telefonlarıyla mesaj gönderiyorlardı. Binaların fotoğraflarını çekiyorlardı.

They were taking videos of buildings shaking.

Sallanan binaları videoya kaydediyorlardı.

They were uploading it to QQ, China's largest Internet service.

Ve bunları QQ'ya, Çin'in en yaygın internet iletişim ağına gönderiyorlardı.

They were Twittering it.

Twitter'a yazıyorlardı.

And so as the quake was happening

Böylece, deprem daha devam ederken

the news was reported.

haberi yayıldı.

And because of the social connections,

Sosyal ilişkiler sayesinde,

Chinese students coming elsewhere, and going to school,

mesela yurtdışında okuyan Çinli öğrenciler,

or businesses in the rest of the world opening offices in China --

veya Çin'de ofisleri olan yabancı şirketler sayesinde

there were people listening all over the world, hearing this news.

dünyanın dört bir yanında, takip eden insanlara bu haber ulaştı.

The BBC got their first wind of the Chinese quake from Twitter.

BBC, Çin'deki deprem haberine ilk olarak Twitter'dan ulaştı.

Twitter announced the existence of the quake

Twitter, depremin haberini

several minutes before the US Geological Survey

ABD Jeolojik Tetkik Enstitütüsü'nün

had anything up online for anybody to read.

İnternet'te yayınlamasından dakikalar önce açıkladı.

The last time China had a quake of that magnitude

Çin'de daha önce bu büyüklükte bir deprem olduğunda

it took them three months to admit that it had happened.

Çin Hükümeti'nin, depremin olduğunu kabullenmesi üç ay sürmüştü.

(Laughter)

(Kahkaha)

Now they might have liked to have done that here,

İhtimal ki şimdi de, fotoğrafların İnternet'te yayınlanması

rather than seeing these pictures go up online.

yerine, önceki gibi saklamaya kalkışmayı düşünebilirlerdi.

But they weren't given that choice,

Ancak artık ellerinde bu seçenek yoktu.

because their own citizens beat them to the punch.

Çünkü kendi vatandaşları çoktan "atı alıp Üsküdarı geçmişti".

Even the government learned of the earthquake from their own citizens,

Hükümet bile depremi, Şinhua Haber Ajansı'ndan değil,

rather than from the Xinhua News Agency.

kendi vatandaşlarından öğrendi.

And this stuff rippled like wildfire.

Haber, yangın gibi yayıldı.

For a while there

Bir süre boyunca,

the top 10 most clicked links on Twitter,

küresel mesajlaşma servisi Twitter'daki

the global short messaging service --

en fazla tıklanan 10 bağlantıdan 9'u

nine of the top 10 links were about the quake.

depremle ilgiliydi.

People collating information,

İnsanlar bilgi toplayıp,

pointing people to news sources,

haber kaynaklarına ve

pointing people to the US geological survey.

ABD Jeolojik Tetkik Enstitütüsüne bağlantılar yayımlıyorlardı.

The 10th one was kittens on a treadmill, but that's the Internet for you.

Geri kalan bir tanesi ise koşu bandındaki kedi yavrularıydı. Maalesef İnternet böyle.

(Laughter)

(Kahkaha)

But nine of the 10 in those first hours.

Ama ilk saatlerde on bağlantının dokuzu depremle ilgiliydi.

And within half a day donation sites were up,

Yarım gün içinde bağış siteleri kuruldu.

and donations were pouring in from all around the world.

Dünyanın dört bir yanından bağışlar gönderilmeye başladı.

This was an incredible, coordinated global response.

İnanılmaz, eşgüdümlü küresel bir müdahale oluştu.

And the Chinese then, in one of their periods of media openness,

Çin Hükümeti'nin de şeffaflık anına rastgelmiş olacak,

decided that they were going to let it go,

onlar da ipin ucunu bıraktılar.

that they were going to let this citizen reporting fly.

Vatandaşlarının haber vermelerine izin verdiler.

And then this happened.

O zaman başka bir gelişme oldu:

People began to figure out, in the Sichuan Provence,

İnsanlar farkettiler ki, Sichuan Bölgesi'nde

that the reason so many school buildings had collapsed --

bu kadar fazla okul binasının çökmesinin sebebi -

because tragically the earthquake happened during a school day --

- üstelik, deprem bir okul gününde olmuştu -

the reason so many school buildings collapsed

rüşvetçi devlet memurlarının

is that corrupt officials had taken bribes

okul binalarının yönetmeliğe

to allow those building to be built to less than code.

aykırı inşa edilmelerine göz yummalarıydı.

And so they started, the citizen journalists started

Bu sayede, gazeteci vatandaşlar

reporting that as well. And there was an incredible picture.

bu rüşvet öyküsünü de yaydılar. İnanılmaz bir manzara ortaya çıktı.

You may have seen in on the front page of the New York Times.

New York Times'ı okuyorsanız ön sayfasında görmüş olabilirsiniz.

A local official literally prostrated himself in the street,

Yerel bir memur sokakta yerlere kapanarak

in front of these protesters,

protestoculara gitmeleri için

in order to get them to go away.

yalvardı.

Essentially to say, "We will do anything to placate you,

"İstediğiniz her şeyi yapacağız. Ama lütfen herkesin

just please stop protesting in public."

önünde protestoya devam etmeyin" diyordu.

But these are people who have been radicalized,

Fakat bu insanlar, kökten değişim isteyen insanlardı:

because, thanks to the one child policy,

"Tek çocuk" politikası yüzünden, sonraki kuşaklarını

they have lost everyone in their next generation.

tümüyle yitirmişlerdi.

Someone who has seen the death of a single child

Tek çocuğunun ölümünü gören bir insanın artık

now has nothing to lose.

kaybedecek hiç bir şeyi yoktur.

And so the protest kept going.

Bu yüzden de protesto devam etti.

And finally the Chinese cracked down.

Sonunda Çinliler dayanamadı.

That was enough of citizen media.

Vatandaş medyasının durması gerektiğine karar verdiler.

And so they began to arrest the protesters.

Protestocuları tutuklamaya başladılar.

They began to shut down the media that the protests were happening on.

Protestoya devam eden medya kuruluşlarını da kapatmaya başladılar.

China is probably the most successful

Çin, büyük ihtimalle dünyada

manager of Internet censorship in the world,

İnternet sansüründe en başarılı ülke.

using something that is widely described as the Great Firewall of China.

"Sanal Çin Seddi" diye lakap takılan bir sistem kullanıyorlar.

And the Great Firewall of China

Bu Sanal Çin Seddi de

is a set of observation points

çoğu Çin'in dışında yer alan,

that assume that media is produced by professionals,

sınırlı sayıda parçalar halinde

it mostly comes in from the outside world,

ve görece yavaş güncellenen,

it comes in relatively sparse chunks,

profesyonellerin hazırladığı medyayı filtreleyen

and it comes in relatively slowly.

bir grup gözetleme noktasından oluşuyor.

And because of those four characteristics

Bu dört özellik sayesinde, yurtdışından

they are able to filter it as it comes into the country.

ülkelerine giren bilgileri kontrol edebiliyorlar.

But like the Maginot Line,

Ama tıpkı Majino Hattı gibi,

the great firewall of China was facing in the wrong direction

Çin'in Sanal Seddi de bu seferki olayda

for this challenge,

yanlış tarafa bakıyordu.

because not one of those four things was true in this environment.

Çünkü bu dört özelliğin hiç birisi bu olayda geçerli değildi.

The media was produced locally. It was produced by amateurs.

Medya yerel olarak, amatörler tarafından, büyük hızla

It was produced quickly. And it was produced at such an incredible abundance

hazırlanıyordu ve inanılmayacak kadar bol miktardaydı.

that there was no way to filter it as it appeared.

Bu nedenle filtrelenmesi mümkün değildi.

And so now the Chinese government, who for a dozen years,

Dolayısıyla, 12 senedir İnternet'i başarılı bir şekilde

has quite successfully filtered the web,

filtrelemeyi beceren Çin hükümeti,

is now in the position of having to decide

şimdi İnternet hizmetlerinin bir bölümünü

whether to allow or shut down entire services,

tümden kapatıp kapatmamaya karar vermeye çalışıyor.

because the transformation to amateur media

Çünkü profesyonel medyadan amatör medyaya geçiş

is so enormous that they can't deal with it any other way.

o kadar büyük bir farklılık yaratıyor ki, başka bir çözüm bulamıyorlar.

And in fact that is happening this week.

Bu olay da bu hafta içinde oluyor.

On the 20th anniversary of Tiananmen

Bu hafta, Tiananmen'in 20'nci yıldönümü.

they just, two days ago, announced

Daha iki gün önce, Twitter'a ulaşımı

that they were simply shutting down access to Twitter,

kestikleri açıklandı.

because there was no way to filter it other than that.

Çünkü filtrelemek için başka bir yol bulamadılar.

They had to turn the spigot entirely off.

Vanayı tümden kapatmak zorunda kaldılar.

Now these changes don't just affect people who want to censor messages.

Bu değişiklikler, sadece mesajları sansürlemek isteyen insanları etkilemiyor.

They also affect people who want to send messages,

Mesaj göndermek isteyenleri de etkiliyor.

because this is really a transformation of the ecosystem as a whole,

Çünkü şu anda, sadece tek bir stratejinin değil,

not just a particular strategy.

bütün ekosistemin tümüyle değişimini yaşıyoruz.

The classic media problem, from the 20th century

20. yüzyıldaki klasik medya sorunsalı,

is, how does an organization have a message

mesaj vermek isteyen bir organizasyonun

that they want to get out

bu mesajı, bir şebekeye

to a group of people distributed at the edges of a network.

bağlı insanlara nasıl gönderecekleriydi.

And here is the twentieth century answer.

20. yüzyılın bu soruya cevabı şuydu:

Bundle up the message. Send the same message to everybody.

Mesajı paketle. Herkese birden gönder.

National message. Targeted individuals.

Ulusal mesaj. Bireyler hedef.

Relatively sparse number of producers.

Nispeten az sayıda üretici.

Very expensive to do,

Çok pahalı bir yöntem.

so there is not a lot of competition.

Bu yüzden, insanlara mesaj gönderme

This is how you reach people.

konusunda fazla rekabet yoktu.

All of that is over.

Bu durum artık sona erdi.

We are increasingly in a landscape where media is global,

Medyanın, gittikçe daha küresel olduğu bir manzara görüyoruz.

social, ubiquitous and cheap.

Sosyal, her yerde ve ucuz.

Now most organizations that are trying to send messages

Artık dış dünyaya, dağınık bir dinleyici kitlesine

to the outside world, to the distributed collection of the audience,

mesaj göndermek isteyen bir çok kurum

are now used to this change.

bu değişikliğe ayak uydurdu.

The audience can talk back.

Dinleyici kitlesi cevap da verebiliyor.

And that's a little freaky. But you can get used to it after a while, as people do.

Bu biraz ürkütücü. Ama bir süre sonra herkes gibi ayak uyduruluyor.

But that's not the really crazy change that we're living in the middle of.

Ama, esas çılgın değişiklik bu da değil.

The really crazy change is here:

Gerçekten çılgın değişiklik işte burada.

it's the fact that they are no longer disconnected from each other,

Artık birbirimizden bihaber yaşamadığımız gerçeğinde.

the fact that former consumers are now producers,

Tüketicilerin artık üretici de oldukları gerçeğinde.

the fact that the audience can talk directly to one another;

Dinleyicilerin artık doğrudan birbirleriyle konuşabilecekleri gerçeğinde.

because there is a lot more amateurs than professionals,

Çünkü profesyonellerden çok daha fazla sayıda amatör var.

and because the size of the network,

Çünkü bir ağın karmaşıklığı,

the complexity of the network is actually the square

katılımcıların sayısının

of the number of participants,

karesine eşit.

meaning that the network, when it grows large,

Bu, ağ büyüdüğü zaman

grows very, very large.

gerçekten çok büyüdüğünü gösteriyor.

As recently at last decade,

Daha bu son on sene içinde,

most of the media that was available for public consumption

tüketici kullanımına açık olan medyanın çoğu

was produced by professionals.

profesyoneller tarafından üretiliyordu.

Those days are over, never to return.

Bu günler, asla geri dönmemek üzere sona erdi.

It is the green lines now, that are the source of the free content,

Artık bedelsiz kaynaklar, bu yeşil çizgilerin üzerinden değiş tokuş ediliyor.

which brings me to my last story.

Şimdi de sonuncu öykümü anlatacağım.

We saw some of the most imaginative use

Obama'nın seçim propogandası sırasında

of social media during the Obama campaign.

sosyal medyanın en yaratıcı kullanımlarından birine şahit olduk.

And I don't mean most imaginative use in politics --

Sadece politik dünyadaki en yaratıcı kullanımı demiyorum.

I mean most imaginative use ever.

Bu güne kadarki en yaratıcı kullanım.

And one of the things Obama did, was they famously,

Obama'nın yaptıklarından biri,

the Obama campaign did, was they famously put up

myBO.com adında bir site açmaktı.

MyBarackObama.com, myBO.com

Bu site çok ünlendi.

And millions of citizens rushed in to participate,

Milyonlarca vatandaş, katkıda bulunmak için

and to try and figure out how to help.

siteye gitti ve yardımcı olmak için değişik

An incredible conversation sprung up there.

yollar bulmaya çalıştılar. Muhteşem bir tartışma ortamı oluştu.

And then, this time last year,

Bu senenin sonlarına doğru,

Obama announced that he was going to change his vote on FISA,

Obama, "Yabancı İstihbarat Gözetleme Kanunu" konusundaki

The Foreign Intelligence Surveillance Act.

görüşünü değiştireceğini açıkladı.

He had said, in January, that he would not sign a bill

Ocak ayında, Amerikalılar'ı izin almadan gözetlemeye

that granted telecom immunity for possibly warrantless spying

ve takip etmeye izin verebilecek bir kanunu

on American persons.

reddedeceğini söyledi.

By the summer, in the middle of the general campaign,

Yaz ortasında, seçim propogandaları devam ederken,

He said, "I've thought about the issue more. I've changed my mind.

"bu konuyu yeniden düşündüm; fikrimi değiştirdim.

I'm going to vote for this bill."

bu kanunu onaylayacağım" demişti.

And many of his own supporters

Destekçileri de bu sayfaya gidip

on his own site went very publicly berserk.

öfkelerini herkesin ortasında kustular.

It was Senator Obama when they created it. They changed the name later.

İlk yarattıklarında "Senatör Obama" yazıyordu; sonradan bu "Başkan Obama"ya dönüştü.

"Please get FISA right."

"Lütfen Yabancı İstihbarat Gözetleme Kanunu konusunda kararınızı düzeltin."

Within days of this group being created

Bu forum açıldıktan bir kaç gün sonra

it was the fastest growing group on myBO.com;

myBO.com sitesinde en hızlı büyüyen forum oldu.

within weeks of its being created it was the largest group.

Bir kaç hafta içinde en büyük forum oldu.

Obama had to issue a press release.

Obama, bir basın açıklaması yapmak zorunda kaldı.

He had to issue a reply.

Cevap vermek zorunda kaldı.

And he said essentially, "I have considered the issue.

Söylediğinin özü şuydu: "Bu konuyu tekrar düşündüm.

I understand where you are coming from.

Neler söylediğinizi ve niye karşı çıktığınızı anlıyorum.

But having considered it all, I'm still going to vote the way I'm going to vote.

Ama hepsini göz önünde bulundurduktan sonra, hala kanunu onaylamayı düşünüyorum.

But I wanted to reach out to you and say, I understand that you disagree with me,

Fakat sizlere dönüp de, 'bana hak vermemenizi anlıyorum' demek istedim.

and I'm going to take my lumps on this one."

Bu riski alacağım."

This didn't please anybody. But then a funny thing happened in the conversation.

Bu kimseyi memnun etmedi. Ama bundan sonra forumda

People in that group realized

ilginç bir şey oldu. Forumdakiler,

that Obama had never shut them down.

Obama'nın forumu kapatmadığını farkettiler.

Nobody in the Obama campaign had ever tried to hide the group

Obama propogandasını yönetenlerin hiç biri grubu gizlemeye,

or make it harder to join,

veya girilmesini zorlaştırmaya,

to deny its existence, to delete it,

veya silmeye, varlığını reddetmeye,

to take to off the site.

siteden kaldırmaya çalışmamıştı.

They had understood that their role

myBO.com ile gerçekleştirilmesi

with myBO.com was to convene their supporters

amaçlanan şey, destekçilerin biraraya gelmesiydi,

but not to control their supporters.

destekçilerin kontrol altına alınması değildi.

And that is the kind of discipline

Böyle bir disiplin, bu medyadan

that it takes to make really mature use

olgun bir şekilde faydalanılması

of this media.

için şart.

Media, the media landscape that we knew,

Bildiğimiz, geleneksel medya manzarasının,

as familiar as it was, as easy conceptually as it was

yani amatörlere bilgi gönderen profesyonellerin kontrol edilmesi

to deal with the idea that professionals broadcast

çok alışılmış olsa da

messages to amateurs,

ve kavramsal olarak basit olsa da, giderek

is increasingly slipping away.

ortadan kalkıyor.

In a world where media is global, social, ubiquitous and cheap,

Medyanın, küresel, toplumsal, herkese açık ve ucuz olduğu günümüzde,

in a world of media where the former audience

medyanın eski takipçilerinin

are now increasingly full participants,

giderek katılımcılara dönüştüğü günümüzde,

in that world, media is less and less often

medya gitgide bireyler tarafından tüketilecek

about crafting a single message

tek bir mesaj hazırlanan

to be consumed by individuals.

bir ortam olmaktan çıkıyor.

It is more and more often

Daha ziyade,

a way of creating an environment for convening

gruplar oluşturup, desteklemeye yarayan bir ortama

and supporting groups.

dönüşüyor.

And the choice we face,

Önümüzdeki seçenek,

I mean anybody who has a message they want to have heard

yani, dünyanın herhangi bir yerine duyurmak istediği

anywhere in the world,

bir mesajı olan herkesin önündeki seçenek,

isn't whether or not that is the media environment we want to operate in.

böyle bir medyayı isteyip istememek değil.

That's the media environment we've got.

Çünkü zaten önümüzdeki medya ortamı artık bu.

The question we all face now is,

Karşımızdaki soru, daha ziyade,

"How can we make best use of this media?

"Her ne kadar bildiğimiz yöntemleri değiştirmek anlamına gelse de...

Even though it means changing the way we've always done it."

... bu yeni medyadan nasıl en iyi yararlanabiliiriz?"

Thank you very much.

Çok teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkış)