Heribert Watzke: The brain in your gut

Heribert Watzke: Barsaklarınızdaki Beyin

231,230 views ・ 2010-10-19

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Isil Arican Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
This technology
0
16260
2000
Bu teknoloji
00:18
made a very important impact on us.
1
18260
2000
bizim yaşantımızı çok etkiledi.
00:20
It changed the way our history developed.
2
20260
3000
Tarihimizin gelişimini değiştirdi.
00:24
But it's a technology so pervasive,
3
24260
2000
Ama bu öylesine yaygın,
00:26
so invisible,
4
26260
2000
öylesine gözle görünmez ki
00:28
that we, for a long time,
5
28260
2000
çok uzun bir süre boyunca
00:30
forgot to take it into account
6
30260
3000
insanlığın evriminden bahsederken
00:33
when we talked about
7
33260
2000
onu da hesaba katmayı
00:35
human evolution.
8
35260
2000
unuttuk.
00:37
But we see the results of this technology, still.
9
37260
3000
Ama bu teknolojinin sonuçlarını hala görüyoruz.
00:40
So let's make a little test.
10
40260
2000
Şimdi küçük bir test yapalım.
00:42
So everyone of you turns to their neighbor please.
11
42260
3000
Herkes yanında oturana doğru döndün lütfen.
00:46
Turn and face your neighbors.
12
46260
2000
Komşunuzla yüzyüze bakın.
00:48
Please, also on the balcony.
13
48260
3000
Balkondakiler de, lütfen.
00:51
Smile. Smile. Open the mouths.
14
51260
2000
Gülümseyin, gülümseyin. Ağzınızı açın.
00:53
Smile, friendly.
15
53260
2000
İyice gülümseyin.
00:55
(Laughter)
16
55260
2000
(Gülüşmeler)
00:57
Do you --
17
57260
2000
Peki, --
00:59
Do you see any Canine teeth?
18
59260
3000
Hiç köpek dişi görüyor musunuz?
01:02
(Laughter)
19
62260
2000
(Gülüşmeler)
01:04
Count Dracula teeth
20
64260
3000
Komşularınızın ağzında
01:07
in the mouths of your neighbors?
21
67260
2000
vampir dişleri görüyor musunuz?
01:09
Of course not.
22
69260
2000
Elbette ki hayır.
01:11
Because our dental anatomy
23
71260
3000
Çünkü diş anatomimiz
01:14
is actually made,
24
74260
2000
aslında çiğ eti
01:16
not for tearing down raw meat from bones
25
76260
3000
kemikerinden sıyırmak ya da lifli yaprakları
01:19
or chewing fibrous leaves for hours.
26
79260
3000
saatlerce çiğnemek için tasarlanmamış.
01:24
It is made for a diet
27
84260
2000
Daha çok yumuşak,
01:26
which is soft, mushy,
28
86260
3000
lapa gibi, liften fakir
01:29
which is reduced in fibers,
29
89260
3000
ve kolay çiğnenen ve
01:32
which is very easily chewable
30
92260
2000
sindirilebilen
01:34
and digestible.
31
94260
3000
besinler için tasarlanmış.
01:37
Sounds like fast food, doesn't it.
32
97260
2000
Fast food'dan bahsediyorum adeta, değil mi?
01:39
(Laughter)
33
99260
2000
(Gülüşmeler)
01:41
It's for cooked food.
34
101260
3000
Dişlerimiz pişmiş besinler için
01:44
We carry in our face the proof
35
104260
2000
Yüzümüzün tam ortasında
01:47
that cooking,
36
107260
2000
yemek pişirmenin,
01:49
food transformation,
37
109260
3000
besinleri değişikliğe uğratmanın
01:52
made us what we are.
38
112260
2000
bizi biz yaptığının ispatını taşıyoruz.
01:54
So I would suggest that we change how we classify ourselves.
39
114260
3000
Bence, kendimizi nasıl tanımladığımızı değiştimemiz lazım.
01:57
We talk about ourselves as omnivores.
40
117260
3000
Kendimize omnivor diyoruz.
02:00
I would say, we should call ourselves coctivors --
41
120260
3000
Aslında bence koktivor demeliyiz --
02:03
(Laughter)
42
123260
2000
(Gülüşmeler)
02:05
from coquere, to cook.
43
125260
3000
yemek pişirmek anlamına gelen coquere kelimesinden.
02:08
We are the animals
44
128260
2000
Bizler, pişmiş yiyecekler
02:10
who eat cooked food.
45
130260
3000
yiyen hayvanlarız.
02:13
No, no, no, no. Better --
46
133260
2000
Yo, yo yo. Daha da doğrusu --
02:15
to live of cooked food.
47
135260
2000
yaşamı pişmiş besinlere bağlı hayvanlarız.
02:17
So cooking is a very important technology.
48
137260
2000
Bu nedenle yemek pişirmek çok önemli bir teknoloji.
02:19
It's technology.
49
139260
2000
Bir teknoloji.
02:21
I don't know how you feel,
50
141260
2000
Sizi bilemem ama ben
02:23
but I like to cook for entertainment.
51
143260
2000
hoşuma gittiği için yemek pişiriyorum.
02:25
And you need some design
52
145260
2000
Ve başarılı olmak için bir nevi
02:27
to be successful.
53
147260
2000
tasarım yapmanız gerekir.
02:29
So, cooking is a very important technology,
54
149260
3000
Yemek pişirmek çok önemli bir teknoloji,
02:32
because it allowed us to acquire
55
152260
3000
öünkü hepimizi bu güne getiren
02:35
what brought you all here:
56
155260
3000
bir özelliği ona borçluyuz:
02:38
the big brain,
57
158260
2000
büyük beynimiz,
02:40
this wonderful cerebral cortex we have.
58
160260
3000
sahip olduğumuz bu muhteşem serebral korteks.
02:43
Because brains are expensive.
59
163260
3000
Beyinlerimiz büyüdüğü iin
02:46
Those have to pay tuition fees know.
60
166260
3000
bu günlerde okul ücreti ödüyoruz.
02:49
(Laughter)
61
169260
2000
(Gülüşmeler)
02:51
But it's also, metabolically speaking, expensive.
62
171260
3000
Ama metabolik anlamda aynı zamanda pahalıya da mal olurlar.
02:55
You now, our brain is two to three percent of the body mass,
63
175260
3000
Biliyorsunuz, beynimiz vücut ağırlığımızın yüzde 2-3'üne sahip olduğu halde
02:58
but actually it uses 25 percent of the total energy we use.
64
178260
3000
kullandığımız enerjinin yüzde 25'ini harcar.
03:01
It's very expensive.
65
181260
2000
Çok pahalıdır.
03:03
Where does the energy come from. Of course, from food.
66
183260
3000
Peki bu enerji nereden geliyor? Elbette ki besinlerimizden.
03:06
If we eat raw food,
67
186260
2000
Eğer çiğ besinler yersek
03:08
we cannot release really the energy.
68
188260
3000
içlerindeki enerjiyi tam olarak açığa çıkaramayız.
03:12
So this ingenuity of our ancestors,
69
192260
3000
Bu nedenle atalarımızın en büyük becerisi
03:15
to invent this most marvelous technology.
70
195260
3000
bu muhteşem teknolojiyi keşfetmek oldu.
03:18
Invisible -- everyone of us does it every day, so to speak.
71
198260
4000
Gözle görünmeyen bir teknoloji, herkesin her gün uyguladığı bir şey.
03:22
Cooking made it possible
72
202260
2000
Yemek pişirme sayesinde
03:24
that mutations,
73
204260
2000
mutasyonlar,
03:26
natural selections, our environment,
74
206260
2000
doğal seleksiyon ve çevremiz
03:28
could develop us.
75
208260
3000
bize şekil verdi.
03:32
So if we think about
76
212260
2000
Yani, eğer düşünecek olursanız
03:34
this unleashing human potential,
77
214260
3000
yemekler ve yemek pişirme bu
03:37
which was possible by cooking and food,
78
217260
3000
müthiş insanlık potansiyelini ortaya çıkardı,
03:40
why do we talk so badly about food?
79
220260
3000
o zaman besinler hakkında neden kötü çeyler söylüyoruz?
03:43
Why is it always do and don'ts
80
223260
2000
Neden hep bunu yap, bunu yapma
03:45
and it's good for you, it's not good for you?
81
225260
2000
bunu yemek sağlıklı, bu sağık için kötü ayrımları var?
03:47
I think the good news for me
82
227260
2000
Benım için en iyi haber
03:49
would be if we could go back
83
229260
3000
geriye bakıp, şu insanlığın
03:52
and talk about the unleashing,
84
232260
2000
sonsuz potansiyelini özgür bırakma
03:54
the continuation of the unleashing of human potential.
85
234260
3000
özgür bırakmaya devam etmek hakkında konuşmak olurdu.
03:57
Now, cooking allowed also
86
237260
2000
Bakın, yemek pişirmek aynı zamanda
03:59
that we became a migrant species.
87
239260
3000
göç eden bir tür olmamızı sağladı.
04:02
We walked out of Africa two times.
88
242260
3000
Afrika'dan iki defa göç ettik.
04:05
We populated all the ecologies.
89
245260
2000
Tüm ekolojik ortamlarda çoğaldık.
04:07
If you can cook, nothing can happen to you,
90
247260
3000
Eğer yemek pişirebilirseniz size hiç bir şey olmaz
04:10
because whatever you find,
91
250260
2000
çünkü ne bulursanız, onu bir şekilde
04:12
you will try to transform it.
92
252260
2000
dönüştürmeyi deneyeceksiniz.
04:14
It keeps also your brain working.
93
254260
3000
Aynı zamanda beyninizi de çalışır halde tutar.
04:17
Now the very easy and simple technology
94
257260
4000
Bakın bu formülü kullanan
04:21
which was developed
95
261260
2000
çok basit ve kolay bir
04:23
actually runs after this formula.
96
263260
2000
teknoloji mevcut.
04:25
Take something which looks like food, transform it,
97
265260
3000
Yemeğe benzeyen herhangi bir şeyi alın ve onu dönüştürün,
04:28
and it gives you a good, very easy, accessible energy.
98
268260
3000
böylece çok iyi, kolay elde edilebilir bir enerji kaynağınız olur.
04:31
This technology affected two organs,
99
271260
3000
Bu teknoloji iki organı etkiledi
04:34
the brain and the gut, which it actually affected.
100
274260
3000
beyin ve barsaklar, bunları etkiledi.
04:37
The brain could grow, but the gut actually shrunk.
101
277260
3000
Beyin büyürken, barsaklar kısaldılar.
04:40
Okay, it's not obvious to be honest.
102
280260
2000
Tamam, gözle görülmediğinin farkındayım.
04:42
(Laughter)
103
282260
3000
(Gülüşmeler)
04:45
But it shrunk to 60 percent
104
285260
2000
Ama boyu, vücüt kütleme göre
04:47
of primate gut
105
287260
2000
diğer primatlara göre
04:49
of my body mass.
106
289260
2000
%60 kısaldı.
04:51
So because of having cooked food,
107
291260
3000
Tek nedeni ise pişmiş besinlerin
04:54
it's easier to digest.
108
294260
3000
daha kolay sindirilebiliyor olması.
04:57
Now having a large brain, as you know,
109
297260
3000
Biliyorsunuz, büyük bir beyine sahip olmak
05:00
is a big advantage,
110
300260
2000
ciddi bir avantaj,
05:02
because you can actually influence your environment.
111
302260
3000
çünkü bu şekilde çevrenizi etkileyebilirsiniz.
05:05
You can influence your own technologies you have invented.
112
305260
2000
Yaptığınız buluşların teknolojilerini etkileyebilirsiniz.
05:07
You can continue to innovate and invent.
113
307260
2000
Yenilikçiliğe ve buluş yapmaya devam edebilirsiniz.
05:09
Now the big brain did this also with cooking.
114
309260
3000
bakın, büyük beyin bu değişiklikleri yemek pişirme için de yaptı.
05:12
But how did it actually run this show?
115
312260
3000
Peki bu gösteriyi ne şekilde yönetti sizce?
05:15
How did it actually interfere?
116
315260
2000
Nasıl müdahale etti?
05:17
What kind of criteria did it use?
117
317260
3000
Nasıl bir kriter kullandı?
05:20
And this is actually taste reward and energy.
118
320260
4000
Aslında lezzeti bir ödül ve enerji kaynağı haline getirdi.
05:24
You know we have up to five tastes,
119
324260
2000
Biliyorsunuz, beş tadı ayırdedebiliyoruz,
05:26
three of them sustain us.
120
326260
3000
bunlardan üçü hayatta kalmamızı sağlıyor.
05:29
Sweet -- energy.
121
329260
2000
Tatlı- Enerji demek.
05:31
Umami -- this is a meaty taste.
122
331260
2000
Umami- et tadında bir lezzet.
05:33
You need proteins for muscles, recovery.
123
333260
3000
Kaslarınız için proteinlere ihtiyacınız var, yeniden yapılanmak için.
05:37
Salty,
124
337260
2000
Tuzlu,
05:39
because you need salt, otherwise your electric body will not work.
125
339260
3000
çünkü tuza ihtiyacınız var, yoksa vücudunuzdaki elektrik sistemi çalışmaz.
05:42
And two tastes which protect you --
126
342260
3000
Bunun dışında sizi koruyan iki tad daha var --
05:45
bitter and sour,
127
345260
2000
acı ve ekşi,
05:47
which are against
128
347260
3000
sizi zehirli ve bozuk
05:50
poisonous and rotten material.
129
350260
3000
besinlerden korumaya yarıyorlar.
05:53
But of course, they are hard-wired
130
353260
2000
Elbette bunlar genlerinize işlemiş,
05:55
but we use them still in a sophisticated way.
131
355260
2000
ama biz artık bunları seçkin bir şekilde kullanmayı öğrendik.
05:57
Think about bittersweet chocolate;
132
357260
2000
Bitter çukulatayı düşünün.
05:59
or think about the acidity
133
359260
2000
Ya da yoğurdun asitli (ekşi)
06:01
of yogurt -- wonderful --
134
361260
2000
tadını -- harika bir lezzet --
06:03
mixed with strawberry fruits.
135
363260
2000
özellikle de çilekle beraber.
06:05
So we can make mixtures of all this kind of thing
136
365260
3000
Kısaca bu tip karşımlar yapabiliriz
06:08
because we know
137
368260
3000
çünkü biliyoruz ki
06:11
that, in cooking, we can transform it
138
371260
2000
yemek pişirerek, bunları
06:13
to the form.
139
373260
2000
dönüştürmemiz mümkün.
06:15
Reward: this is a more complex
140
375260
3000
Ödül ise: çok daha karmaşık ve
06:18
and especially integrative
141
378260
3000
özellikle de bütünsel bir
06:21
form of our brain
142
381260
2000
beyin yapısı
06:23
with various different elements --
143
383260
3000
farklı değişik elementlerden oluşmuş,
06:26
the external states, our internal states,
144
386260
2000
dış etmenler, iç etmenler,
06:28
how do we feel, and so on are put together.
145
388260
3000
nasıl hissettiğimiz ve bezer konular hepsi bir arada.
06:31
And something which maybe you don't like
146
391260
2000
Belki de bazen öylesine aç oluyorsunuz ki
06:33
but you are so hungry that you really will be satisfied to eat.
147
393260
3000
sevmediğiniz bir şeyi yemek bile sizi tatmin edebiliyor.
06:36
So satisfaction was a very important part.
148
396260
3000
Yani tatmin hissi çok önemli,
06:39
And as I say, energy was necessary.
149
399260
2000
Daha önce söylediğim gibi, enerji gereklidir.
06:41
Now how did the gut actually
150
401260
2000
Şimdi, nasıl olmuş da barsaklar
06:43
participate in this development?
151
403260
3000
bu gelişime katılmışlar?
06:46
And the gut is a silent voice --
152
406260
3000
Barsakların fazla sesi çıkmaz,
06:49
it's going more for feelings.
153
409260
2000
daha çok hisleri vardır onların.
06:51
I use the euphemism digestive comfort --
154
411260
3000
Sindirim konforu benzetmesini kullandım ama
06:55
actually -- it's a digestive discomfort,
155
415260
3000
aslında barsağın esas ilgilendiği şey
06:58
which the gut is concerned with.
156
418260
3000
sindirim konforsuzluğudur.
07:01
If you get a stomach ache, if you get a little bit bloated,
157
421260
3000
Mideniz ağrırsa, şişkinlik hissederseniz,
07:04
was not the right food, was not the right cooking manipulation
158
424260
3000
muhtemelen nedeni yanlış bir şeyler yemenizdir, ya da yanlış pişirilmiş birşeyler
07:07
or maybe other things went wrong.
159
427260
2000
ya da başka bir şey hatalıdır.
07:09
So my story is a tale of two brains,
160
429260
3000
Bu nedenle benim hikayem iki beynin hikayesi,
07:12
because it might surprise you,
161
432260
2000
çünkü sizi şaşırtabilir ama,
07:14
our gut has a full-fledged brain.
162
434260
3000
barsaklarımızda neredeyse tam anlamıyle gelişmiş bir beyin var.
07:17
All the managers in the room say,
163
437260
2000
Şimdi salondaki yöneticilerin
07:19
"You don't tell me something new, because we know, gut feeling.
164
439260
2000
"Bize bilmediğimiz bir şey söyle, barsak önsezisi (gut feeling)
07:21
This is what we are using."
165
441260
2000
bizim hep kullandığımız şey." dediklerini duyar gibiyim.
07:23
(Laughter)
166
443260
2000
(Gülüşmeler)
07:25
And actually you use it and it's actually useful.
167
445260
2000
Aslında bunu hepimiz kullanıyoruz, epey de faydalıdır.
07:27
Because our gut is connected to our emotional limbic system,
168
447260
3000
Çünkü barsaklarımız doğrudan limbik sistemimizle bağlantılıdır.
07:30
they do speak with each other
169
450260
2000
Birbirleriyle konuşurlar
07:32
and make decisions.
170
452260
2000
ve kararlar alırlar.
07:35
But what it means
171
455260
2000
Bu şu anlama geliyor
07:37
to have a brain there
172
457260
2000
burada bir beyin sahibi olunca
07:39
is that, not only the big brain
173
459260
3000
sadece büyük beynin yemekle
07:42
has to talk with the food,
174
462260
3000
konuşması yetmiyor, aynı zamanda
07:45
the food has to talk with the brain,
175
465260
3000
yemeğin de bu beyinle konuşması lazım,
07:48
because we have to learn actually
176
468260
3000
çünkü aslında her iki beyinle de konuşmayı
07:51
how to talk to the brains.
177
471260
2000
öğrenmemiz gerekli.
07:53
Now if there's a gut brain,
178
473260
2000
Bir de barsaklarımızdaki beyin var,
07:55
we should also learn to talk with this brain.
179
475260
2000
bu beyinle de konuşmayı öğrenmemiz lazım.
07:57
Now 150 years ago,
180
477260
2000
Bundan 150 yıl önce,
07:59
anatomists described very, very carefully --
181
479260
3000
anatomistler çok dikkatli bir şekilde barsağı tarif ettiler --
08:02
here is a model of a wall of a gut.
182
482260
3000
burada barsak duvarının bir modelini görüyorsunuz.
08:05
I took the three elements --
183
485260
2000
Sindirim kanalı üç kısımdan oluşuyor --
08:07
stomach, small intestine and colon.
184
487260
3000
mide, ince barsak ve kalın barsak.
08:10
And within this structure,
185
490260
2000
Bu yapının içinde,
08:12
you see these two pinkish layers,
186
492260
2000
iki tane pembe tabaka görüyorsunuz,
08:14
which are actually the muscle.
187
494260
2000
bunlar aslında kas tabakaları.
08:16
And between this muscle, they found nervous tissues,
188
496260
2000
Bilim adamları kaslar arasında sinir hücreleri olduğunu buldular,
08:18
a lot of nervous tissues,
189
498260
2000
çok sayıda sinir hücresi,
08:20
which penetrate actually the muscle --
190
500260
2000
aslında kas dokusunu delerek geçiyor,
08:22
penetrate the submucosa,
191
502260
2000
submukoza dokusunu da geçiyor
08:24
where you have all the elements for the immune system.
192
504260
2000
aslında burası bağışıklık sisteminin tüm yapıtaşlarına sahip.
08:26
The gut is actually the largest immune system,
193
506260
2000
Barsaklar, aslında vücudunuzu koruyan
08:28
defending your body.
194
508260
2000
en büyük bağışıklık sistemi elemanlarından biri.
08:30
It penetrates the mucosa.
195
510260
2000
Mukozayı delip geçiyor.
08:32
This is the layer which actually touches the food you are swallowing
196
512260
3000
Bu tabaka aslında yutarken besine dokunan tabaka
08:35
and you digest,
197
515260
2000
burada da sindirim oluyor,
08:37
which is actually the lumen.
198
517260
2000
lümen içinde.
08:39
Now if you think about the gut,
199
519260
2000
Şimdi, eğer barsakları bir düşünecek olursanız
08:41
the gut is -- if you could stretch it --
200
521260
2000
onları uç uca koyabilseniz
08:43
40 meters long,
201
523260
2000
40 m uzunluğu gelirlerdi.
08:45
the length of a tennis court.
202
525260
2000
Bir tenis kortunun uzunluğu kadar.
08:47
If we could unroll it,
203
527260
2000
Eğer bütün kıvrımlarını açabilsek
08:49
get out all the folds and so on,
204
529260
3000
bütün kırışıklıkları düzleştirebilsek
08:52
it would have 400 sq. meters of surface.
205
532260
3000
400 metrekarelik bir yer tutardı.
08:55
And now this brain takes care over this,
206
535260
3000
Şimdi, bu beyin kasları hareket ettirme ve
08:58
to move it with the muscles and to do defend the surface
207
538260
3000
yüzeyi savunma görevini üstleniyor
09:01
and, of course, digest our food we cook.
208
541260
3000
elbette bir de yediklerimizi sindiriyor.
09:04
So if we give you a specification,
209
544260
3000
Kısaca size kendi başına çalışan (otonom)
09:07
this brain, which is autonomous,
210
547260
2000
bu beyinle ilgili bir bilgi vereyim,
09:09
have 500 million nerve cells,
211
549260
2000
bu beynin 500 milyon sinir sistemi hücresi mevcut,
09:11
100 million neurons --
212
551260
2000
100 milyon tane nörona sahip--
09:13
so around the size of a cat brain,
213
553260
3000
neredeyse bir kedi beyni büyüklüğünde,
09:16
so there sleeps a little cat --
214
556260
3000
yani buralarda kendi başının
09:19
thinks for itself,
215
559260
2000
çaresine bakan ufak bir kedicik uyuyor,
09:21
optimizes whatever it digests.
216
561260
3000
yediklerini optimize ediyor sürekli.
09:24
It has 20 different neuron types.
217
564260
3000
İçinde 20 adet değişik nöron mevcut,
09:27
It's got the same diversity you find actually in a pig brain,
218
567260
2000
aslında bir domuz beyninde bulabileceğiniz kadar çeşitliliğe sahip,
09:29
where you have 100 billion neurons.
219
569260
3000
kendi aralarında otonom devreler aracılığı
09:32
It has autonomous organized microcircuits,
220
572260
3000
ile çalışan 100 milyar nörona sahip
09:35
has these programs which run.
221
575260
2000
kapalı bir devre.
09:37
It senses the food; it knows exactly what to do.
222
577260
3000
Besini hissediyor, ona tam olarak ne yapması gerektiğini biliyor.
09:40
It senses it by chemical means
223
580260
2000
Kimyasal olarak besini algılıyor,
09:42
and very importantly by mechanical means,
224
582260
3000
daha da önemlisi mekanik yollarla da,
09:45
because it has to move the food --
225
585260
2000
çünkü besini hareket ettirmesi lazım,
09:47
it has to mix all the various elements
226
587260
2000
içindeki farklı maddeleri karıştırması lazım,
09:49
which we need for digestion.
227
589260
2000
sindirim için bu şart.
09:51
This control of muscle is very, very important,
228
591260
3000
Kas kontrolü çok ama çok önemli
09:54
because, you know, there can be reflexes.
229
594260
2000
biliyorsunuz hepimizin refleksleri vardır.
09:56
If you don't like a food, especially if you're a child, you gag.
230
596260
3000
Bu nedenle, özellikle de çocuksanız ve sevmediğiniz besinle karşılaşırsanız öğürürsünüz.
09:59
It's this brain which makes this reflex.
231
599260
2000
Bu reflexi ortaya çıkaran, bu beyninizdir.
10:01
And then finally,
232
601260
2000
ve son olarak da
10:03
it controls also the secretion of this molecular machinery,
233
603260
3000
bu moleküler makinenin salgılarını da kontrol ediyor.
10:06
which actually digests the food we cook.
234
606260
3000
pişirdiğimiz yemeği sindiren salgılar bunlar.
10:09
Now how do the two brains work with each other?
235
609260
3000
Peki, iki beynimiz birbiriyle nasıl haberleşiyor.
10:12
I took here a model from robotics --
236
612260
3000
Burada robot biliminden bir model ödünç aldım,
10:15
it's called the Subsumption Architecture.
237
615260
3000
Buna kapsama altyapısı diyoruz.
10:18
What it means is that we have a layered control system.
238
618260
3000
Demek istenen şu, bizim katmanlı bir kontrol sistemimimiz var.
10:21
The lower layer, our gut brain,
239
621260
2000
Alt tabaka, barsağımızdaki beynin
10:23
has its own goals -- digestion defense --
240
623260
3000
kendi hedefleri var -- sindirim savunması--
10:26
and we have the higher brain
241
626260
2000
ayrıca bu bütünlük sağlamaya yarayan
10:28
with the goal of integration
242
628260
2000
ve davranışlarımızı oluşturan
10:30
and generating behaviors.
243
630260
2000
daha üst bir beyin var.
10:32
Now both look -- and this is the blue arrows --
244
632260
3000
Şimdi ikisine de bakın -- bakın bu mavi oklar--
10:35
both look to the same food, which is in the lumen
245
635260
3000
ikisinde de aynı besin var: lümende
10:38
and in the area of your intestine.
246
638260
2000
ve barsak yüzeyinizde.
10:40
The big brain integrates signals,
247
640260
2000
Büyük beyin sinyal üretiyor,
10:42
which come from the running programs
248
642260
2000
ki bu sinyaller daha düşük beynin çalıştırdığı
10:44
of the lower brain,
249
644260
2000
programlardan kaynaklanıyor.
10:46
But subsumption means
250
646260
2000
Buradaki kapsama şu anlama geliyor
10:48
that the higher brain can interfere with the lower.
251
648260
3000
yukarıdaki beyin, aşağıdakinin işine karışabilir.
10:51
It can replace,
252
651260
2000
Onun yerini alabilir, hatta aslında
10:53
or it can inhibit actually, signals.
253
653260
3000
onun sinyallerini etksizileştirebilir.
10:56
So if we take two types of signals --
254
656260
2000
Eğer iki tip sinyale bakacak olursanız --
10:58
a hunger signal for example.
255
658260
2000
mesela açlık sinyali.
11:00
If you have an empty stomach,
256
660260
2000
Eğer mideniz boşsa,
11:02
your stomach produces a hormone called ghrelin.
257
662260
2000
midenizden gherlin denen bir hormon salgılanır.
11:04
It's a very big signal;
258
664260
2000
Bu çok güçlü bir sinyaldir.
11:06
it's sent to the brain says,
259
666260
2000
Beyine gider ve der ki,
11:08
"Go and eat."
260
668260
2000
"Git ve ye."
11:10
You have stop signals --
261
670260
2000
Ayrıca dur sinyalleri de vardır.
11:12
we have up to eight stop signals.
262
672260
2000
hemen hemen sekiz tane farklı dur sinyalimiz var.
11:14
At least in my case,
263
674260
2000
Ama benim gibiler
11:16
they are not listened to.
264
676260
2000
bu sinyalleri pek de dinlemiyorlar.
11:18
(Laughter)
265
678260
2000
(Gülüşmeler)
11:20
So what happens
266
680260
2000
Peki, eğer
11:22
if the big brain in the integration
267
682260
3000
büyük beyin bu gönderilen sinyali
11:25
overrides the signal?
268
685260
2000
görmezden gelirse ne olur?
11:27
So if you override the hunger signal,
269
687260
2000
Eğer açlık sinyalini görmezden gelirseniz
11:29
you can have a disorder, which is called anorexia.
270
689260
3000
anoreksi denen hastalığa tutulursunuz.
11:32
Despite generating
271
692260
2000
Sağlıklı bir açlık sinyali
11:34
a healthy hunger signal,
272
694260
2000
yaratmak yerine, beyin
11:36
the big brain ignores it
273
696260
2000
bu sinyali görmezden gelir
11:38
and activates different programs in the gut.
274
698260
3000
ve barsakta farklı süreçler başlatır.
11:41
The more usual case
275
701260
2000
Daha sık görülen tür ise
11:43
is overeating.
276
703260
3000
aşırı yeme durumu.
11:46
It actually takes the signal
277
706260
3000
Bu durumda beyin sinyali alır
11:49
and changes it,
278
709260
2000
ve onu değiştirir,
11:51
and we continue,
279
711260
2000
biz de yemeye devam ederiz,
11:53
even [though] our eight signals would say, "Stop, enough.
280
713260
3000
sekiz sinyalimiz birden, "Dur artık. Yeter.
11:56
We have transferred enough energy."
281
716260
2000
Yeterince enerji aktarımı yaptık." deseler bile.
11:58
Now the interesting thing is that,
282
718260
2000
İlginç olan şu ki
12:00
along this lower layer -- this gut --
283
720260
2000
bu alt kısımdaki tabakada, barsakta
12:02
the signal becomes stronger and stronger
284
722260
3000
sindirilecek maddelerin en son ulaştığı
12:05
if undigested, but digestible, material
285
725260
3000
bu noktada ne kadar çok sindirilmemiş besin varsa
12:08
could penetrate.
286
728260
2000
bu sinyal o kadar da kuvvetlenir.
12:10
This we found from bariatric surgery.
287
730260
3000
Bariyatrik cerrahi sırasında bulduğumuz bir şey bu.
12:14
That then the signal would be very, very high.
288
734260
3000
O zaman sinyal aşırı yüksek olur.
12:17
So now back to the cooking question
289
737260
3000
Şimdi yemek pişirme ve tasarım konusuna
12:20
and back to the design.
290
740260
2000
geri dönelim.
12:22
We have learned to talk to the big brain --
291
742260
3000
Büyük beyinle nasıl konuşacağımızı öğrendik --
12:25
taste and reward, as you know.
292
745260
2000
lezzet ve ödüller yardımı ile, biliyorsunuz.
12:27
Now what would be the language
293
747260
2000
Peki, barsaktaki beyinle ne şekilde
12:29
we have to talk to the gut brain
294
749260
2000
konuşabilirz ki, bu beyin öylesine yüksek
12:31
that its signals are so strong
295
751260
2000
sinyaller üretsin ki büyük beyin
12:33
that the big brain cannot ignore it?
296
753260
3000
bu sinyalleri görmezden gelemesin?
12:36
Then we would generate something
297
756260
2000
Böyle olursa, hepimizin hoşuna gidecek
12:38
all of us would like to have --
298
758260
2000
bir denge durumu oluşacak --
12:40
a balance between the hunger
299
760260
2000
açlıkla tokluk araasındaki
12:42
and the satiation.
300
762260
3000
denge.
12:45
Now I give you, from our research, a very short claim.
301
765260
3000
Şimdi size bizim araştırmamızdan çok küçük ve kısa
12:48
This is fat digestion.
302
768260
2000
bir iddia sunacağımç Bu yağların sindirimi.
12:50
You have on your left
303
770260
2000
Sol tarafta bir yağ damlacığı
12:52
an olive oil droplet,
304
772260
2000
görüyorsunuz, zeytinyağı.
12:54
and this olive oil droplet gets attacked by enzymes.
305
774260
3000
Bu zeytinyağı damlası enzimlerin saldırısına uğruyor.
12:57
This is an in vitro experiment.
306
777260
2000
Bu laboratuvar ortamında yapılmış bir deneyç
12:59
It's very difficult to work in the intestine.
307
779260
3000
Barsak içinde çalışmak çok zor.
13:02
Now everyone would expect
308
782260
2000
Şimdi, herkes yağ damlası ayrıştığında
13:04
that when the degradation of the oil happens,
309
784260
2000
bileşenleri serbest kaldığından
13:06
when the constituents are liberated,
310
786260
2000
bunların ortadan kalkacağını
13:08
they disappear, they go away
311
788260
2000
kaybolacağını sanıyor,
13:10
because they [were] absorbed.
312
790260
2000
çünkü emiliyorlar.
13:12
Actually, what happens is that a very intricate structure appears.
313
792260
3000
Aslında olan şey şu, çok hassas bir yapı ortaya çıkıyor.
13:15
And I hope you can see
314
795260
2000
Umarım görebiliyorsunuzdur
13:17
that there are some ring-like structures in the middle image,
315
797260
2000
ortadaki resimde halka şeklinde yapılar var,
13:19
which is water.
316
799260
2000
bunlar su.
13:21
This whole system generates a huge surface
317
801260
3000
Tüm bu sistem, daha fazla miktarda enzimin
13:24
to allow more enzymes
318
804260
2000
kalan yağa saldırmasını sağlayacak
13:26
to attack the remaining oil.
319
806260
2000
kocaman bir yüzey alanı oluşmasını sağlıyor.
13:28
And finally, on your right side,
320
808260
2000
Son olarak, sağ tarafınızda,
13:30
you see a bubbly,
321
810260
2000
bir baloncuk görüyorsunuz,
13:32
cell-like structure appearing,
322
812260
2000
vücudun yağ molekülünü emeceği
13:34
from which the body will absorb the fat.
323
814260
3000
hücre benzeri bir yapı bu.
13:38
Now if we could take this language --
324
818260
2000
Şimdi, eğer bu lisanı --
13:40
and this is a language of structures --
325
820260
3000
bu yapıtaşlarından oluşan lisanı-- alır,
13:43
and make it longer-lasting,
326
823260
3000
daha uzun ömürlü hale getirir
13:46
that it can go through
327
826260
2000
ve barsak lümeninden olduğu gibi
13:48
the passage of the intestine,
328
828260
3000
geçebilmesini sağlarsak daha güçlü
13:51
it would generate stronger signals.
329
831260
3000
sinyaller üretmesi mümkün olabilir.
13:55
So our research --
330
835260
2000
Bu nedenle, yaptığımız araştırma --
13:57
and I think the research also at the universities --
331
837260
2000
aslında diğer üniversitelerde de yapılan araştırma --
13:59
are now fixing on these points
332
839260
2000
bu noktaları düzeltmeye ve şu soruyu
14:01
to say: how can we actually --
333
841260
2000
sormamıza yarıyor: Nasıl olur da --
14:03
and this might sound trivial now to you --
334
843260
2000
bu size çok tuhaf ve iddialı gelebilir ama --
14:05
how can we change cooking?
335
845260
2000
yemek pişirme şeklimizi değiştirebiliriz?
14:07
How can we cook
336
847260
2000
Nasıl yemek pişirebiliriz ki
14:09
that we have this language developed?
337
849260
3000
bu iletişimi artırabilelim?
14:12
So what we have actually, it's not an omnivore's dilemma.
338
852260
3000
Bu nedenle burada olan şey Omnivor'un İkilemi değil,
14:15
We have a coctivor's opportunity,
339
855260
3000
Koktivor'un Fırsatı, çünkü hepimiz
14:18
because we have learned over the last two million years
340
858260
3000
son iki milyon yıl boyunca lezzet ve ödül içim
14:21
which taste and reward --
341
861260
3000
kendimizi ödüllendirmek ve tatmin etmek için
14:24
quite sophisticated to cook --
342
864260
2000
oldukça sofistike yöntemlerle
14:26
to please ourselves, to satisfy ourselves.
343
866260
2000
yemek pişirmeyi öğrendik.
14:28
If we add the matrix,
344
868260
2000
Eğer yapıtaşına
14:30
if we add the structure language, which we have to learn,
345
870260
3000
öğrenmemiz gereken bu alt yapıyı da
14:33
when we learn it, then we can put it back;
346
873260
2000
öğrenir öğrenmez ilave edebilirsek
14:35
and around energy,
347
875260
2000
oldukça ilkel olan bu yemek pişirme eyleminin
14:37
we could generate a balance,
348
877260
2000
enerjisini daha önceden ortaya çıkan
14:39
which comes out
349
879260
2000
enerjiyle
14:41
from our really primordial operation: cooking.
350
881260
3000
birleştirmemiz mümkün olacaktır.
14:45
So, to make cooking really
351
885260
3000
Yani, yemek pişirmek gerçekten de
14:48
a very important element,
352
888260
2000
çok önemli bir eylem.
14:50
I would say even philosophers have to change
353
890260
2000
bence, felsefeciler bile değişime açık olmalı
14:52
and have to finally recognize
354
892260
2000
ve bizi biz yapan şein yemek pişirmek
14:54
that cooking is what made us.
355
894260
3000
olduğunu kabul etmeliler.
14:57
So I would say, coquo ergo sum:
356
897260
3000
Ben şöyle diyorum, "coquo ergo sum."
15:00
I cook, therefore I am.
357
900260
2000
Yani, pişiriyorum, öyleyse varım.
15:02
Thank you very much.
358
902260
2000
Çok teşekkürler.
15:04
(Applause)
359
904260
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7