An Ode to Envy | Parul Sehgal | TED Talks

Parul Sehgal: Bir haset kasidesi

192,914 views ・ 2013-10-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Emre Kocahan Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
So when I was eight years old,
0
13617
1965
Sekiz yaşımdaydım,
00:15
a new girl came to join the class,
1
15582
2158
sınıfımıza yeni bir kız gelmişti.
00:17
and she was so impressive,
2
17740
3033
Çok etkileyici biriydi,
00:20
as the new girl always seems to be.
3
20773
2282
tıpkı her 'yeni kız'ın olduğu gibi.
00:23
She had vast quantities of very shiny hair
4
23055
2678
Çok gür ve ışıltılı saçları vardı,
00:25
and a cute little pencil case,
5
25733
3040
küçük, şirin bir kalemliği..
00:28
super strong on state capitals,
6
28773
3588
Eyaletlerin başkentlerini ezbere biliyordu,
00:32
just a great speller.
7
32361
2492
hecelemesi muhteşemdi.
00:34
And I just curdled with jealousy that year,
8
34853
4950
Bense, o yıl kıskançlıktan kaskatı olmuştum.
00:39
until I hatched my devious plan.
9
39803
3543
Ta ki, sinsi planımı hazırlayıncaya kadar.
00:43
So one day I stayed a little late after school,
10
43346
4233
Bir gün dersten sonra biraz okulda bekledim.
00:47
a little too late, and I lurked in the girls' bathroom.
11
47579
4080
Hatta epey fazla... Sonra, kızlar tuvaletinde pusuya yattım.
00:51
When the coast was clear, I emerged,
12
51659
2335
Etrafta kimse kalmayınca çıktım, sessizce sınıfa gittim
00:53
crept into the classroom,
13
53994
1739
00:55
and took from my teacher's desk the grade book.
14
55733
3857
ve öğretmenin masasından not kağıdını aldım.
00:59
And then I did it.
15
59590
2336
Evet, yaptım.
01:01
I fiddled with my rival's grades,
16
61926
2367
Rakibimin notlarıyla oynadım.
01:04
just a little, just demoted some of those A's.
17
64293
2830
Sadece birazcık. A'ların birkaçını düşürdüm.
01:07
All of those A's. (Laughter)
18
67123
3099
Hepsini düşürdüm.
01:10
And I got ready to return the book to the drawer,
19
70222
3743
Sonra, tam not kağıdını çekmeceye geri koyacaktım ki
01:13
when hang on, some of my other classmates
20
73965
3034
dedim ki; dur bir dakika, başkalarının da çok cezbedici notları varmış!
01:16
had appallingly good grades too.
21
76999
3493
01:20
So, in a frenzy,
22
80492
2048
Bir anda gözüm döndü ve herkesin notunu düzelttim.
01:22
I corrected everybody's marks,
23
82540
1988
01:24
not imaginatively.
24
84528
1909
Hayalimde değil hem de.
01:26
I gave everybody a row of D's
25
86437
2514
Herkese bir dizi D verdim. Kendime ise;
01:28
and I gave myself a row of A's,
26
88951
2801
bir dizi A...
01:31
just because I was there, you know, might as well.
27
91752
2800
sadece, o an orada olduğum içindi yani, bilirsiniz, neden olmasındı...
01:34
And I am still baffled by my behavior.
28
94552
5610
Ne var ki, bu davranışım beni hâlâ şaşırtıyor.
01:40
I don't understand where the idea came from.
29
100162
2412
Bu fikrin nereden çıktığını anlamıyorum.
01:42
I don't understand why I felt so great doing it.
30
102574
3329
Bunu yapmanın neden harika hissettirdiğini de anlamıyorum.
01:45
I felt great.
31
105903
1523
Harika hissettim.
01:47
I don't understand why I was never caught.
32
107426
2579
Anlamıyorum; neden hiç yakalanmadım?
01:50
I mean, it should have been so blatantly obvious.
33
110005
1596
Demek istediğim; çok aşikârdı.
01:51
I was never caught.
34
111601
1313
ama hiç yakalanmadım.
01:52
But most of all, I am baffled by,
35
112914
2521
Fakat beni en çok şaşırtan şey,
01:55
why did it bother me so much
36
115435
1507
beni neden bu denli rahatsız ettiği;
01:56
that this little girl, this tiny little girl,
37
116942
1944
küçücük, mini minnacık bu kızın
01:58
was so good at spelling?
38
118886
1714
çok iyi heceleyebilmesi...
02:00
Jealousy baffles me.
39
120600
2110
Kıskançlık beni şaşırtıyor.
02:02
It's so mysterious, and it's so pervasive.
40
122710
2924
Çok gizemli bir şey ve çok yaygın.
02:05
We know babies suffer from jealousy.
41
125634
2466
Biliyoruz ki, bebekler bile kıskançlık yaşıyor.
02:08
We know primates do. Bluebirds are actually very prone.
42
128100
3650
Primatlar da. Mavikuşlar oldukça meyilli.
02:11
We know that jealousy is the number one cause
43
131750
3520
Biliyoruz ki, kıskançlık,
02:15
of spousal murder in the United States.
44
135270
2916
Birleşik Devletlerdeki eş cinayetlerinin birinci sebebi.
02:18
And yet, I have never read a study
45
138186
3104
Buna rağmen, hiç bir çalışma görmedim ki,
02:21
that can parse to me its loneliness
46
141290
2915
kıskançlığın yalnızlığını, uzun ömrünü ya da korkunç sarsıntısını açıklasın.
02:24
or its longevity or its grim thrill.
47
144205
4854
02:29
For that, we have to go to fiction,
48
149059
2847
Bu sebeple, kurguya bakmalıyız.
02:31
because the novel is the lab
49
151906
2340
Çünkü roman, kıskançlığı her biçimiyle incelemiş bir laboratuvardır.
02:34
that has studied jealousy
50
154246
1574
02:35
in every possible configuration.
51
155820
2074
02:37
In fact, I don't know if it's an exaggeration to say
52
157894
3324
Aslında, mübalağa mı olur bilmem ama,
02:41
that if we didn't have jealousy,
53
161218
2032
eğer kıskançlık olmasaydı, edebiyat olur muydu ki?
02:43
would we even have literature?
54
163250
2550
02:45
Well no faithless Helen, no "Odyssey."
55
165800
3590
Yani, hain Helen olmasa, 'Odesa' olmazdı.
02:49
No jealous king, no "Arabian Nights."
56
169390
2838
Kıskanç kral olmasa, 'Binbir gece masalları' olmazdı.
02:52
No Shakespeare.
57
172228
3137
Shakespeare olmazdı.
02:55
There goes high school reading lists,
58
175365
2190
Lise yıllarında okuduklarımızda öyle.
02:57
because we're losing "Sound and the Fury,"
59
177555
1812
Çünkü, 'Ses ve Öfke' yi kaybederdik.
02:59
we're losing "Gatsby," "Sun Also Rises,"
60
179367
2249
'Gatsby'i, 'Güneş de Doğar'ı kaybederdik.
03:01
we're losing "Madame Bovary," "Anna K."
61
181616
4127
'Madame Bovary'i, ''Anna K.'yi kaybederdik.
03:05
No jealousy, no Proust. And now, I mean,
62
185743
2407
Kıskançlık olmasaydı Proust olmazdı.
Demek istediğim, biliyorum, şimdilerde Proust'un
03:08
I know it's fashionable to say that Proust
63
188150
1761
03:09
has the answers to everything,
64
189911
1607
her şeye bir cevabı olduğunu söylemek moda oldu.
03:11
but in the case of jealousy,
65
191518
2706
Fakat kıskançlık konusunda, biraz öyle.
03:14
he kind of does.
66
194224
2741
03:16
This year is the centennial of his masterpiece, "In Search of Lost Time,"
67
196965
3986
Bu yıl, başyapıtı 'Kayıp Zamanın İzinde'nin yüzüncü yıl dönümü.
03:20
and it's the most exhaustive study of sexual jealousy
68
200951
4001
Roman, cinsel kıskançlık üzerine en kapsamlı çalışma
03:24
and just regular competitiveness, my brand,
69
204952
2152
ve genel rekabetin, benim olayım,
03:27
that we can hope to have. (Laughter)
70
207104
2585
üzerine sahip olmayı umduğumuz en iyi çalışma.
03:29
And we think about Proust, we think
71
209689
2427
Bir de, Proust'u ele aldığımızda,
duygusal yönleri geliyor aklımıza, değil mi?
03:32
about the sentimental bits, right?
72
212116
1494
03:33
We think about a little boy trying to get to sleep.
73
213610
1955
Uyumaya çalışan küçük bir oğlan geliyor aklımıza.
03:35
We think about a madeleine moistened in lavender tea.
74
215565
4181
Lavanta çayıyla ıslatılmış madeleine keki geliyor aklımıza.
03:39
We forget how harsh his vision was.
75
219746
2026
Görüşlerinin ne denli sert olduğunu unutuyoruz.
03:41
We forget how pitiless he is.
76
221772
1840
Ne kadar acımasız olduğunu unutuyoruz.
03:43
I mean, these are books that Virginia Woolf said
77
223612
2321
Yani, bu kitaplar Virgina Woolf'un tabiriyle 'kedi bağırsağı kadar sert'.
03:45
were tough as cat gut.
78
225933
2336
03:48
I don't know what cat gut is,
79
228269
2048
Kedi bağırsağı nasıl bir şey bilmiyorum ama
03:50
but let's assume it's formidable.
80
230317
2901
sert bir şey olduğunu farz edelim.
03:53
Let's look at why they go so well together,
81
233218
3218
Birbirleriyle neden bu kadar uyumlu olduğuna bakalım;
03:56
the novel and jealousy, jealousy and Proust.
82
236436
3678
romanın ve kıskançlığın, kıskançlığın ve Proust'un.
Kıskançlık kadar bâriz, insanın, arzuların, engellerin içine işleyen bir şey,
04:00
Is it something as obvious as that jealousy,
83
240114
3231
04:03
which boils down into person, desire, impediment,
84
243345
3383
04:06
is such a solid narrative foundation?
85
246728
4668
som, hikâye tarzında bir temel midir?
04:11
I don't know. I think it cuts very close to the bone,
86
251396
2675
Bilmiyorum. Sanırım insanın kemiklerine işleyen bir şey.
04:14
because let's think about what happens
87
254071
2049
Çünkü, kıskançlık hissettiğimizde neler olduğunu düşünün.
04:16
when we feel jealous.
88
256120
1778
04:17
When we feel jealous, we tell ourselves a story.
89
257898
3952
Kıskançlık hissettiğimizde, kendimize bir hikâye anlatırız.
04:21
We tell ourselves a story about other people's lives,
90
261850
4283
Kendimize, başka insanların hayatları hakkında bir hikâye anlatırız
04:26
and these stories make us feel terrible
91
266133
2674
ve bu hikâyeler bize berbat hissettirir.
04:28
because they're designed to make us feel terrible.
92
268807
2223
Çünkü kötü hissettirme amacıyla yapılmışlardır.
04:31
As the teller of the tale and the audience,
93
271030
2534
Masalın anlatıcısı ve dinleyicisi olarak,
04:33
we know just what details to include,
94
273564
1974
ne tür ayrıntıyı ilave edeceğimizi çok iyi biliriz.
04:35
to dig that knife in. Right?
95
275538
3569
Böylece bıçağı saplayabiliriz, değil mi?
Kıskançlık, hepimizi amatör roman yazarı yapar.
04:39
Jealousy makes us all amateur novelists,
96
279107
3355
04:42
and this is something Proust understood.
97
282462
2016
Bu, Proust'un anladığı bir şey.
04:44
In the first volume, Swann's Way,
98
284478
3173
Birinci ciltte, Swann'ların Tarafı, kitap dizisinde
04:47
the series of books,
99
287651
1824
04:49
Swann, one of the main characters,
100
289475
1706
Swann, ana karakterlerden bir tanesi,
04:51
is thinking very fondly of his mistress
101
291181
3228
metresinden sevgi dolu söz ediyor,
04:54
and how great she is in bed,
102
294409
1692
yatakta ne kadar iyi olduğundan bahsediyor.
04:56
and suddenly, in the course of a few sentences,
103
296101
3042
Fakat birden, birkaç cümle içinde,
04:59
and these are Proustian sentences,
104
299143
2041
ki bunlar tam anlamıyla Proust cümleleri ve nehirler kadar uzunlar,
05:01
so they're long as rivers,
105
301184
1512
05:02
but in the course of a few sentences,
106
302696
2263
fakat birkaç cümle içinde
05:04
he suddenly recoils and he realizes,
107
304959
2407
birden geri çekilir ve farkına varır;
05:07
"Hang on, everything I love about this woman,
108
307366
3283
"Dur bir dakika, bu kadında sevdiğim her şeyi,
05:10
somebody else would love about this woman.
109
310649
3771
bir başkası da seviyor olabilir.
05:14
Everything that she does that gives me pleasure
110
314420
3091
Bana zevk veren, yaptığı her şey,
05:17
could be giving somebody else pleasure,
111
317511
1709
bir başkasına da zevk veriyor olabilir, belki de tam şu anda."
05:19
maybe right about now."
112
319220
2278
05:21
And this is the story he starts to tell himself,
113
321498
2784
İşte bu kendisine anlatmaya başladığı hikâye.
05:24
and from then on, Proust writes that
114
324282
1863
Sonrasında, Proust şöyle yazıyor;
05:26
every fresh charm Swann detects in his mistress,
115
326145
3047
Swann, metresinde tespit ettiği her yeni cazibeye karşılık,
05:29
he adds to his "collection of instruments
116
329192
2664
'şahsi işkence odasındaki enstrüman koleksiyonu'na bir yenisini ekledi.
05:31
in his private torture chamber."
117
331856
3622
05:35
Now Swann and Proust, we have to admit,
118
335478
2275
Şimdi, Swann ve Proust'un, kabul etmeliyiz ki,
05:37
were notoriously jealous.
119
337753
1676
kıskançlıkta adları çıkmış.
05:39
You know, Proust's boyfriends would have to leave
120
339429
1704
Biliyorsunuz, eğer Proust'tan ayrılmak istiyorlarsa,
05:41
the country if they wanted to break up with him.
121
341133
2604
erkek arkadaşlarının ülkeyi terk etmeleri gerekirdi.
05:43
But you don't have to be that jealous
122
343737
2903
Fakat, meşakkatini kabul etmek için bu kadar kıskanç olmaya gerek yok, değil mi?
05:46
to concede that it's hard work. Right?
123
346640
2911
05:49
Jealousy is exhausting.
124
349551
1609
Kıskançlık, yorucudur.
Aç bir duygudur. Beslenmesi gerekir.
05:51
It's a hungry emotion. It must be fed.
125
351160
3647
05:54
And what does jealousy like?
126
354807
2089
Peki kıskançlık neyi sever?
05:56
Jealousy likes information.
127
356896
3090
Kıskançlık, bilgiyi sever.
05:59
Jealousy likes details.
128
359986
2389
Kıskançlık, detayları sever.
06:02
Jealousy likes the vast quantities of shiny hair,
129
362375
2823
Kıskançlık, gür ve parlak saçları sever.
Küçük ve şirin kalemliği...
06:05
the cute little pencil case.
130
365198
2466
06:07
Jealousy likes photos.
131
367664
1542
Kıskançlık, fotoğrafları sever.
06:09
That's why Instagram is such a hit. (Laughter)
132
369206
3730
Bu yüzden Instagram bu kadar ünlendi.
06:12
Proust actually links the language of scholarship and jealousy.
133
372936
3961
Proust aslında, bilgelik dilini ve kıskançlığı birbirine bağlıyor.
06:16
When Swann is in his jealous throes,
134
376897
2442
Swann, kıskançlık sancılarındayken ve
06:19
and suddenly he's listening at doorways
135
379339
2171
aniden kapı dinlemeye ve metresinin hizmetçilerine rüşvet vermeye başlamışken
06:21
and bribing his mistress' servants,
136
381510
2023
06:23
he defends these behaviors.
137
383533
1452
bu davranışlarını savunuyor da.
06:24
He says, "You know, look, I know you think this is repugnant,
138
384985
2417
Diyor ki; "Biliyorum, bak, bunların itici olduğunu düşünüyorsun,
06:27
but it is no different
139
387402
1806
fakat bunun eski bir yazıtı yorumlamaktan
06:29
from interpreting an ancient text
140
389208
2350
ya da bir anıtı incelemekten farkı yok.
06:31
or looking at a monument."
141
391558
1667
06:33
He says, "They are scientific investigations
142
393225
2597
Diyor ki; "Bunlar, gerçek zeka değeri olan bilimsel araştırmalar."
06:35
with real intellectual value."
143
395822
3003
06:38
Proust is trying to show us that jealousy
144
398825
2112
Prous'un bize göstermeye çalıştığı,
06:40
feels intolerable and makes us look absurd,
145
400937
2891
kıskançlığın tahammül edilemez olduğu ve bizi absürt gösterdiği.
06:43
but it is, at its crux, a quest for knowledge,
146
403828
4670
Fakat bu, bir çıkmaz olduğu kadar, bilgiyi arama yoludur da.
06:48
a quest for truth, painful truth,
147
408498
3401
Gerçeği arama, acı gerçeği...
06:51
and actually, where Proust is concerned,
148
411899
1929
Aslında Proust'un kaygısı,
06:53
the more painful the truth, the better.
149
413828
2792
gerçek ne kadar acı olursa, o kadar iyidir.
06:56
Grief, humiliation, loss:
150
416620
4737
Keder, küçük düşme, kayıp:
07:01
These were the avenues to wisdom for Proust.
151
421357
2956
Bunlar, bilgeliğe çıkan caddelerdir, Proust için.
07:04
He says, "A woman whom we need,
152
424313
3902
Der ki; " İhtiyaç duyduğumuz, bize acı çektiren bir kadın,
07:08
who makes us suffer, elicits from us
153
428215
2786
ilgimizi çeken dahî bir erkeğin yapabileceğinden çok daha fazla
07:11
a gamut of feelings far more profound and vital
154
431001
3505
derin ve hayati, bir dizi duyguyu ortaya çıkarır bizde."
07:14
than a man of genius who interests us."
155
434506
4439
07:18
Is he telling us to just go and find cruel women?
156
438945
2875
Gidip zalim bir kadın mı bulmamızı istiyor dersiniz?
07:21
No. I think he's trying to say
157
441820
2297
Hayır, sanırım söylemek istediği şey;
07:24
that jealousy reveals us to ourselves.
158
444117
3169
kıskançlığın bize, kendimizi gösterdiği.
07:27
And does any other emotion crack us open
159
447286
2896
Peki, bir başka duygu bize, kendimizi bu denli açar mı?
07:30
in this particular way?
160
450182
2328
07:32
Does any other emotion reveal to us
161
452510
2080
Başka bir duygu, saldırganlığımızı,
07:34
our aggression and our hideous ambition
162
454590
3333
çirkin ihtiraslarımızı ve öz adlandırmamızı açığa çıkarabilir mi?
07:37
and our entitlement?
163
457923
2399
07:40
Does any other emotion teach us to look
164
460322
2650
Başka bir duygu bize, böylesine özgün bir yoğunlukla bakmayı öğretebilir mi?
07:42
with such peculiar intensity?
165
462972
3192
07:46
Freud would write about this later.
166
466164
2152
Freud, sonraları tüm bunlar hakkında yazdı.
07:48
One day, Freud was visited
167
468316
2254
Bir gün, karısı tarafından aldatıldığı fikriyle kendisini tüketmiş
07:50
by this very anxious young man who was consumed
168
470570
2322
07:52
with the thought of his wife cheating on him.
169
472892
2503
çok endişeli bir adam Freud'a gelir.
07:55
And Freud says, it's something strange about this guy,
170
475395
2077
Freud der ki, bu adamla ilgili garip bir şey var,
07:57
because he's not looking at what his wife is doing.
171
477472
2114
karısının ne yaptığına gidip bakmıyor bile.
07:59
Because she's blameless; everybody knows it.
172
479586
1971
Çünkü kadın suçsuz, herkes biliyor.
08:01
The poor creature is just
173
481557
1330
Zavallı kadın, şüphe altında, hem de sebepsiz yere.
08:02
under suspicion for no cause.
174
482887
1998
08:04
But he's looking for things that his wife is doing
175
484885
2809
Freud, karısının farkında olmadan yaptığı şeyleri arar.
08:07
without noticing, unintentional behaviors.
176
487694
2500
İstemeden sergilediği davranışları.
08:10
Is she smiling too brightly here,
177
490194
2317
Burada çok mu gülümsedi?
08:12
or did she accidentally brush up against a man there?
178
492511
3340
Şurada, geçerken yanlışlıkla adamın birine mi değdi?
08:15
[Freud] says that the man is becoming
179
495851
2676
Freud der ki, adam, karısının bilinçaltına bekçilik etmeye başlamıştır.
08:18
the custodian of his wife's unconscious.
180
498527
4348
08:22
The novel is very good on this point.
181
502875
1821
Roman, bu noktada çok iyidir.
08:24
The novel is very good at describing how jealousy
182
504696
2808
Roman, bize şunu çok iyi açıklar;
08:27
trains us to look with intensity but not accuracy.
183
507504
3984
kıskançlık, bizi yoğunlukla bakmaya iter, doğrulukla değil.
08:31
In fact, the more intensely jealous we are,
184
511488
4075
Aslında, ne kadar şiddetle kıskanırsak
08:35
the more we become residents of fantasy.
185
515563
2519
o kadar çok hayal gücünün sakini olmaya başlıyoruz.
08:38
And this is why, I think, jealousy doesn't
186
518082
2920
İşte bu yüzdendir ki, sanıyorum, kıskançlık bizleri
08:41
just provoke us to do violent things
187
521002
2816
sadece şiddet içeren ya da yasadışı şeyler yapmaya kışkırtmıyor.
08:43
or illegal things.
188
523818
2000
08:45
Jealousy prompts us to behave in ways
189
525818
2282
Aynı zamanda bizleri, müthiş yaratıcı olmaya da teşvik ediyor.
08:48
that are wildly inventive.
190
528100
2358
08:50
Now I'm thinking of myself at eight, I concede,
191
530458
2443
Şimdi, sekiz yaşımdaki halimi düşünüyorum, kabul ediyorum,
08:52
but I'm also thinking of this story I heard on the news.
192
532901
4019
ama aynı zamanda haberlerde duyduğum şu olayı düşünüyorum.
08:56
A 52-year-old Michigan woman was caught
193
536920
3908
52 yaşında Michigan'lı bir kadın,
sahte bir Facebook hesabı açmaktan yakalandı.
09:00
creating a fake Facebook account
194
540828
2869
09:03
from which she sent vile, hideous messages
195
543697
3723
Bu hesaptan çok aşağılayıcı ve çirkin mesajlar gönderiyormuş,
09:07
to herself for a year.
196
547420
4225
hem de kendisine, tam bir yıldır.
09:11
For a year. A year.
197
551645
2125
Tam bir yıl, bir yıl.
09:13
And she was trying to frame
198
553770
1875
Yapmaya çalıştığı şey,
09:15
her ex-boyfriend's new girlfriend,
199
555645
2157
eski erkek arkadaşının kız arkadaşına çamur atmakmış.
09:17
and I have to confess when I heard this,
200
557802
3641
İtiraf etmeliyim ki bunu duyduğumda,
09:21
I just reacted with admiration.
201
561443
1912
tepkim; hayranlık duymak oldu.
09:23
(Laughter)
202
563355
1577
09:24
Because, I mean, let's be real.
203
564932
2415
Çünkü, yani, gerçekçi olalım.
09:27
What immense, if misplaced, creativity. Right?
204
567347
4317
Ne muazzam, gerçi yanlış yönlendirilmiş bir yaratıcılık, değil mi?
09:31
This is something from a novel.
205
571664
2420
Bu sanki romandan alıntı bir şey.
09:34
This is something from a Patricia Highsmith novel.
206
574084
3401
Sanki Patricia Highsmith romanından alınmış.
09:37
Now Highsmith is a particular favorite of mine.
207
577485
2170
Highsmith, benim özellikle favorim.
09:39
She is the very brilliant and bizarre woman of American letters.
208
579655
4052
Amerikan edebiyatının oldukça zeki ve tuhaf kadını.
09:43
She's the author of "Strangers on a Train"
209
583707
2193
'Trendeki Yabancılar' ve 'Yetenekli Bay Ripley'in yazarıdır.
09:45
and "The Talented Mr. Ripley,"
210
585900
2048
09:47
books that are all about how jealousy,
211
587948
3065
Bu kitaplar, kıskançlığın akıllarımızı nasıl sersemlettiğini anlatıyor.
09:51
it muddles our minds,
212
591013
1875
09:52
and once we're in the sphere, in that realm of jealousy,
213
592888
2994
Bir kez bu alana girdik mi, bu kıskançlık hükümdarlığına,
09:55
the membrane between what is and what could be
214
595882
5263
olan ile olabilecek olan arasındaki ince zar, bir anda delinebilir.
10:01
can be pierced in an instant.
215
601145
2893
Tom Ripley'e bakın, onun en ünlü karakteri.
10:04
Take Tom Ripley, her most famous character.
216
604038
2448
10:06
Now, Tom Ripley goes from wanting you
217
606486
2839
Tom Ripley, sizi ya da sahip olduklarınızı istemekten öteye gidip
10:09
or wanting what you have
218
609325
2176
10:11
to being you and having what you once had,
219
611501
3428
siz olmayı ve bir zamanlar sahip olduklarınızın hepsini istiyor.
10:14
and you're under the floorboards,
220
614929
1533
Siz yerin altındayken, adınızı kullanıyor,
10:16
he's answering to your name,
221
616462
1363
10:17
he's wearing your rings,
222
617825
1692
yüzüklerinizi takıyor, banka hesabınızı boşaltıyor.
10:19
emptying your bank account.
223
619517
2001
10:21
That's one way to go.
224
621518
1975
Bu bir yol tabii.
10:23
But what do we do? We can't go the Tom Ripley route.
225
623493
3664
Peki biz ne yaparız? Tom Ripley'in seçtiği yoldan gidemeyiz.
10:27
I can't give the world D's,
226
627157
2037
Dünyadaki herkese 'D' veremem ya.
10:29
as much as I would really like to, some days.
227
629194
2847
Ne kadar çok istesem de, kimi zaman...
10:32
And it's a pity, because we live in envious times.
228
632041
3498
Çok yazık, çünkü hasetle dolu bir zamanda yaşıyoruz.
10:35
We live in jealous times.
229
635539
2907
Kıskançlıkla dolu bir zamanda yaşıyoruz.
10:38
I mean, we're all good citizens of social media,
230
638446
2013
Yani, hepimiz sosyal medya vatandaşıyız, değil mi?
10:40
aren't we, where the currency is envy?
231
640459
3384
Para biriminin haset olduğu ortam.
10:43
Does the novel show us a way out? I'm not sure.
232
643843
4469
Peki, roman bize bir çıkış yolu gösteriyor mu? Emin değilim.
10:48
So let's do what characters always do when they're not sure,
233
648312
3441
O halde, gelin karakterlerin emin olmadıklarında yaptıklarını yapalım,
10:51
when they are in possession of a mystery.
234
651753
2176
gizemin etkisi altında olduklarında yaptıklarını.
10:53
Let's go to 221B Baker Street
235
653929
2274
Gelin, 221B Baker Sokağına gidelim
10:56
and ask for Sherlock Holmes.
236
656203
2018
ve Sherlock Holmes'u soralım.
10:58
When people think of Holmes,
237
658221
2469
İnsanlar Holmes'u düşündüğünde
11:00
they think of his nemesis being Professor Moriarty,
238
660690
3109
akıllarına, intikamcı düşman Profesör Moriarty gelir, değil mi?
11:03
right, this criminal mastermind.
239
663799
2207
Hani şu, dâhi suçlu.
11:06
But I've always preferred [Inspector] Lestrade,
240
666006
2463
Fakat ben hep dedektif Lestrade'i tercih etmişimdir.
11:08
who is the rat-faced head of Scotland Yard
241
668469
2905
Hani şu, fare suratlı, Scotland Yard müfettişi.
11:11
who needs Holmes desperately,
242
671374
1730
Holmes'a feci şekilde ihtiyacı vardır,
11:13
needs Holmes' genius, but resents him.
243
673104
2304
onun dehasına, ama aynı zamanda ona içerlemektedir.
11:15
Oh, it's so familiar to me.
244
675408
1857
Ah, bana çok tanıdık geliyor.
11:17
So Lestrade needs his help, resents him,
245
677265
4017
Lestrade, onun yardımına ihtiyaç duyar, ona içerler
11:21
and sort of seethes with bitterness over the course of the mysteries.
246
681282
3311
ve biraz da gizemin yarattığı sıkıntı kendisini kudurtur.
11:24
But as they work together, something starts to change,
247
684593
3877
Fakat birlikte çalıştıkça, bir şeyler değişir
11:28
and finally in "The Adventure of the Six Napoleons,"
248
688470
3043
ve sonunda, 'Altı Napolyon'un Esrarı'nda,
11:31
once Holmes comes in, dazzles everybody with his solution,
249
691513
3930
Holmes gelip, olayı çözerek herkesi büyüleyince,
11:35
Lestrade turns to Holmes and he says,
250
695443
3441
Lestrade, Holmes'a döner ve der ki;
11:38
"We're not jealous of you, Mr. Holmes.
251
698884
4281
"Sizi kıskanmıyoruz Bay Holmes.
11:43
We're proud of you."
252
703165
3359
Sizinle gurur duyuyoruz."
11:46
And he says that there's not a man at Scotland Yard
253
706524
2329
Bir de, Scotland Yard'da Sherlock Holmes'un elini sıkmak istemeyen
11:48
who wouldn't want to shake Sherlock Holmes' hand.
254
708853
2999
bir kişi bile olmadığını söyler.
11:51
It's one of the few times we see Holmes moved
255
711852
2385
Bu, Holmes'un etkilendiğini gördüğümüz nadir anlardan birisi
11:54
in the mysteries, and I find it very moving,
256
714237
2095
ve ben bunu oldukça dokunaklı buluyorum, bu küçük sahneyi.
11:56
this little scene, but it's also mysterious, right?
257
716332
3064
Fakat bu, aynı zamanda gizemli, değil mi?
11:59
It seems to treat jealousy
258
719396
1913
Sanki kıskançlığı
12:01
as a problem of geometry, not emotion.
259
721309
2738
duygu değil de, geometri problemiymiş gibi görmek.
12:04
You know, one minute Holmes is on the other side from Lestrade.
260
724047
2866
Yani, bir bakıyorsunuz Holmes, Lestrade'ın karşı tarafında.
12:06
The next minute they're on the same side.
261
726913
1923
Dönüp tekrar baktığınızda ikisi aynı taraftalar.
12:08
Suddenly, Lestrade is letting himself
262
728836
2147
Birden Lestrade, hep içerlediği bu zekâya
12:10
admire this mind that he's resented.
263
730983
2967
hayranlık duymaya başlıyor.
12:13
Could it be so simple though?
264
733950
1929
Bu kadar basit olabilir mi ki?
12:15
What if jealousy really is a matter of geometry,
265
735879
2431
Ya kıskançlık, gerçekten de geometri meselesiyse?
12:18
just a matter of where we allow ourselves to stand
266
738310
3710
İlişkilerimizde, kendimize nerede durma izini verdiğimizle ilgiliyse?
12:22
in relation to another?
267
742020
2330
12:24
Well, maybe then we wouldn't have to resent
268
744350
1871
Belki de o zaman, başkalarının mükemmeliyetine içerleme gereği duymazdık.
12:26
somebody's excellence.
269
746221
2061
12:28
We could align ourselves with it.
270
748282
3374
Kendimizi onunla aynı hizaya sokardık.
12:31
But I like contingency plans.
271
751656
2256
Fakat ben, acil eylem planlarını severim.
12:33
So while we wait for that to happen,
272
753912
2336
Yani, bunun gerçekleşmesini beklerken
12:36
let us remember that we have fiction for consolation.
273
756248
2696
teselli için kurgunun olduğunu hatırlayalım.
12:38
Fiction alone demystifies jealousy.
274
758944
2451
Kurgu, başlı başına kıskançlığın sır perdesini aralıyor,
12:41
Fiction alone domesticates it,
275
761395
2083
onu uygarlaştırıyor ve yemek masasına davet ediyor.
12:43
invites it to the table.
276
763478
1878
12:45
And look who it gathers:
277
765356
1873
Bakın kimleri bir araya getiriyor;
12:47
sweet Lestrade, terrifying Tom Ripley,
278
767229
3836
tatlı Lestrade, korkunç Tom Ripley,
12:51
crazy Swann, Marcel Proust himself.
279
771065
4469
çılgın Swann ve Marcel Proust'un ta kendisi...
12:55
We are in excellent company.
280
775534
2414
Bizimki mükemmel bir arkadaşlık.
12:57
Thank you.
281
777948
1420
Teşekkür ederim.
12:59
(Applause)
282
779368
4816

Original video on YouTube.com
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7