Elizabeth Nyamayaro: An Invitation to Men Who Want a Better World for Women | TED

Çeviri: Eren Gokce Gözden geçirme: Melike Karasu

I will always remember

Mavi üniformalı kızı ilk gördüğüm günü

the first time I met the girl in the blue uniform.

daima hatırlayacağım.

I was eight at the time,

O zamanlar sekiz yaşındaydım,

living in the village with my grandmother,

beni ve başka çocukları yetiştiren

who was raising me and other children.

büyükannem ile köyde yaşıyordum.

Famine had hit my country of Zimbabwe,

Açlık, ülkem Zimbabve'yi vurmuştu

and we just didn't have enough to eat.

ve bize yetecek kadar yemeğimiz yoktu.

We were hungry.

Açtık.

And that's when the girl in the blue uniform

İşte o zaman, mavi üniformalı kız

came to my village with the United Nations

Birleşmiş Milletler'le çocukları beslemek

to feed the children.

için köyüme gelmişti.

As she handed me my porridge,

Bana lapamı uzatırken ona

I asked her why she was there,

neden burada olduğunu sordum

and without hesitation, she said,

ve tereddütsüz bir şekilde dedi ki:

"As Africans, we must uplift all the people of Africa."

"Afrikalılar olarak, bütün Afrikalı insanları yüceltmeliyiz."

I had absolutely no idea what she meant.

Ne dediği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

But her words stuck with me.

Ama sözleri aklımda kaldı.

Two years later,

İki sene sonra

famine hit my country for the second time.

açlık ülkemi ikinci kez vurdu.

My grandmother had no choice but to send me to the city

Büyükannemin beni, hiç tanımadığım teyzemin yanında

to live with an aunt I had never met before.

yaşamak üzere şehre yollamaktan başka seçeneği yoktu.

So at the age of 10,

Böylece on yaşında,

I found myself in school for the very first time.

ilk defa kendimi okulda buldum.

And there, at the city school,

Orada, şehirdeki okulda,

I would experience what it was to be unequal.

eşit olmamanın ne olduğunu deneyimleyecektim.

You see, in the village,

Şöyle ki, köyde

we were all equal.

hepimiz eşittik.

But in the eyes and the minds of the other kids,

Ama diğer çocukların gözlerinde ve akıllarında,

I was not their equal.

onların eşiti değildim.

I couldn't speak English,

İngilizce konuşamıyordum

and I was way behind in terms of reading and writing.

ve okuma-yazma açısından epey geride kalmıştım.

But this feeling of inequality would get even more complex.

Fakat bu eşitsizlik duygusu, çok daha karmaşık hâle gelecekti.

Every school holiday

Köyde büyükannemle geçirdiğim

spent back in the village with my grandmother

her okul tatili

made me consciously aware

bu inanılmaz fırsatın kendi ailem içinde yarattığı

of the inequalities this incredible opportunity

eşitsizliklerin bilincine

had created within my own family.

varmamı sağladı.

Suddenly, I had much more than the rest of my village.

Birdenbire, köyümdeki insanlardan çok daha fazlasına sahiptim.

And in their eyes, I was no longer their equal.

Gözlerinde artık onların eşiti değildim.

I felt guilty.

Kendimi suçlu hissettim.

But I thought about the girl in the blue uniform,

Ama mavi üniformalı kızı düşündüm,

and I remember thinking,

"İşte o, olmak istediğim kişi --

"That's who I want to be --

onun gibi,

someone like her,

diğer insanları yücelten biri."

someone who uplifts other people."

diye düşündüğümü hatırlıyorum.

This childhood experience led me to the United Nations,

Bu çocukluk deneyimi beni Birleşmiş Milletler'e

and to my current role with UN Women,

ve dünya nüfusunun yarısından fazlası olan

where we are addressing one of the greatest inequalities

kadınları ve kızları etkileyen

that affects more than half of the world's population --

büyük eşitsizliklerden birini ele aldığımız BM Kadın (UN Women)'daki

women and girls.

rolüme yönlendirdi.

Today, I want to share with you

Bugün sizinle hepimizi beraber

a simple idea that seeks to uplift all of us together.

yüceltmeyi hedefleyen basit bir fikri paylaşmak istiyorum.

Eight months ago,

Sekiz ay önce, BM Kadın Başkanı

under the visionary leadership of Phumzile Mlambo-Ngcuka,

Phumzile Mlambo-Ngcuka'nın vizyoner liderliğinde

head of UN Women,

HeForShe adında

we launched a groundbreaking initiative

çığır açan bir girişim başlattık.

called HeForShe,

Cinsiyet eşitliği

inviting men and boys from around the world

için ortak bir görüş yaratma adına

to stand in solidarity with each other and with women,

dünyanın dört bir yanındaki erkekleri ve erkek çocuklarını

to create a shared vision for gender equality.

birbirleriyle ve kadınlarla dayanışma içinde olmaya davet ettik.

This is an invitation for those who believe in equality

Kadın ve erkek eşitliğine inananlar

for women and men,

ve inandıklarını henüz bilmeyenler

and those who don't yet know that they believe.

için bir davet bu.

The initiative is based on a simple idea:

Bu girişim basit bir fikre dayanıyor:

that what we share is much more powerful

Paylaştığımız şeyler, bizi ayıran şeylerden

than what divides us.

çok daha güçlüdür.

We all feel the same things.

Hepimiz aynı şeyleri hissediyoruz.

We all want the same things,

Hepimiz aynı şeyleri istiyoruz,

even when those things sometimes remain unspoken.

o şeyler bazen söylenmeden kalsa da.

HeForShe is about uplifting all of us,

HeForShe hepimizi yüceltmek için,

women and men together.

kadın ve erkek birlikte.

It's moving us towards an inflection point for gender equality.

Bizi cinsiyet eşitliği için bir dönüm noktasına doğru götürüyor.

Imagine a blank page

Onu yarıya bölen yatay bir çizginin

with one horizontal line splitting it in half.

olduğu boş bir sayfa düşünün.

Now imagine that women are represented here,

Kadınların burada temsil edildiğini

and men are represented here.

ve erkeklerin ise burada temsil edildiğini düşünün.

In our current population,

Şu anki nüfusumuza göre

HeForShe is about moving the 3.2 billion men,

HeForShe 3,2 milyar erkeği,

one man at a time,

bu çizgiden birer birer

across that line,

geçirmekle ilgili,

so that ultimately, men can stand alongside women

böylece sonunda erkekler kadınların yanında durarak

and be on the right side of history,

tarihin doğru tarafında olacak,

making gender equality a reality in the 21st century.

21. yüzyılda cinsiyet eşitliğini gerçeğe dönüştürmüş olacaklar.

However, engaging men in the movement would prove quite controversial.

Bununla birlikte erkeklerin bu harekette yer almasını sağlamak oldukça tartışmalı.

Why invite men? They are the problem.

Neden erkekleri davet ediyoruz? Çünkü sorun onlar.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

In fact, men don't care, we were told.

Aslında bize erkeklerin umursamadığı söylendi.

But something incredible happened when we launched HeForShe.

Ancak HeForShe'yi başlattığımızda inanılmaz bir şey oldu.

In just three days, more than 100,000 men

Sadece üç günde, 100.000'den fazla erkek

had signed up and committed to be agents of change for equality.

eşitlik için değişime aracı olmak üzere kaydolarak söz verdi.

Within that first week, at least one man in every single country in the world

İlk hafta içinde, dünyadaki her ülkede en az bir erkek

stood up to be counted,

buna katıldı

and within that same week,

ve aynı hafta içinde

HeForShe created more than 1.2 billion conversations on social media.

HeForShe sosyal medyada 1,2 milyardan fazla diyalog yarattı.

And that's when the emails started pouring in,

İşte o sıralarda e-postalar yağmaya başladı,

sometimes as many as a thousand a day.

bazen günde binlercesi.

We heard from a man out of Zimbabwe,

Zimbabve'de HeForShe'yi duyduktan sonra

who, after hearing about HeForShe,

"koca okulu" açan

created a "husband school."

bir adam olduğunu duyduk.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

He literally went around his village,

Gerçekten de köyü dolanıp

hand-picking all of the men that were abusive to their partners,

eşlerine karşı kötü davranan erkekleri seçerek

and committed to turn them into better husbands and fathers.

onları daha iyi kocalar ve babalar hâline dönüştürmeye kendini adadı.

In Pune, India, a youth advocate organized an innovative bicycle rally,

Hindistan, Pune'de genç bir taraftar yaratıcı bir bisiklet yarışı

mobilizing 700 cyclists

organize ederek HeForShe mesajını

to share the HeForShe messages within their own community.

kendi toplumunda paylaşmak için 700 bisikletçiyi seferber etti.

In another impact story,

Diğer bir etkileyici öyküde ise,

a man sent a very personal note

bir adam kendi toplumunda olan

of something that had happened in his own community.

bir şeyle ilgili çok kişisel bir not göndermişti.

He wrote,

Şöyle yazıyordu,

"Dear Madam,

"Sevgili hanımefendi,

I have lived all of my life

Tüm hayatımı

next door to a man who continuously beats up his wife.

durmadan karısını döven bir adamın komşusu olarak geçirdim.

Two weeks ago,

İki hafta önce,

I was listening to my radio,

radyomu dinliyordum

and your voice came on,

ve sizin sesiniz çıktı,

and you spoke about something called the HeForShe,

HeForShe adında bir şeyden

and the need for men to play their role.

ve erkeklerin rol almaları gerektiğinden bahsettiniz.

Within a few hours, I heard the woman cry again next door,

Birkaç saat içinde yanımdaki komşuda yine kadının ağladığını duydum,

but for the first time,

ama ilk kez

I didn't just sit there.

sadece orada oturmadım.

I felt compelled to do something,

Bir şeyler yapmaya mecbur hissettim,

so I went over and I confronted the husband.

bu yüzden gidip kocayla yüzleştim.

Madam, it has been two weeks,

Hanımefendi, iki hafta oldu

and the woman has not cried since.

ve o zamandan beri kadın ağlamadı.

Thank you for giving me a voice."

Bana bir ses verdiğiniz için teşekkürler."

(Applause)

(Alkış)

Personal impact stories such as these

Bunun gibi kişisel etki öyküleri

show that we are tapping into something within men,

bize, erkeklerde bir şeylere dokunduğumuzu gösteriyor;

but getting to a world where women and men are equal

ancak kadın ve erkeğin eşit olduğu bir dünyaya ulaşmak

is not just a matter of bringing men to the cause.

sadece erkekleri amaca taşımakla ilgili değil.

We want concrete, systematic, structural change that can equalize

Kadın ve erkekler için politik, ekonomik ve toplumsal gerçekleri

the political, economic and social realities for women and men.

eşitleyebilecek somut, sistematik, yapısal değişiklikler istiyoruz.

We are asking men to make concrete actions,

Erkeklerin somut aksiyonlar gerçekleştirmelerini istiyoruz,

calling them to intervene at a personal level,

onları kişisel seviyede müdahale etmeye,

to change their behavior.

davranışlarını değiştirmeye çağırıyoruz.

We are calling upon governments, businesses, universities,

Hükümetleri, iş yerlerini, üniversiteleri,

to change their policies.

politikalarını değiştirmeye çağırıyoruz.

We want male leaders to become role models

Erkek liderlerin kendi kuruluşlarında rol modelleri

and change agents within their own institutions.

ve değişime aracı olmalarını istiyoruz.

Already, a number of prominent men and leaders have stepped up

Hâlihazırda birçok önde gelen erkek ve lider adım attı

and made some concrete HeForShe commitments.

ve bazı somut HeForShe taahhütlerinde bulundular.

In a few early success stories,

İlk başarı hikâyelerinden biri olarak,

a leading French hospitality company, Accor,

önde gelen bir Fransız ağırlama şirketi olan Accor

has committed to eliminate the pay gap

180.000 çalışanın tümü için ücret farkını 2020 yılı itibariyle

for all of its 180,000 employees by 2020.

ortadan kaldırmaya söz verdi.

(Applause)

(Alkış)

The government of Sweden,

İsveç hükümetinin

under its current feminist government,

şimdiki feminist yönetimi

has committed to close both the employment and the pay gap

bu seçildikleri dönem içinde tüm halkı için

for all of its citizens within the current electoral term.

hem iş, hem de ücret farkını kapatacağına söz verdi.

In Japan, the University of Nagoya

Japonya'da Nagoya Üniversitesi

is building, as part of their HeForShe commitments,

HeForShe taahhütlerinin bir parçası olarak

what will become one of Japan's leading gender-research centers.

Japonya'nın önde gelen cinsiyet araştırma merkezlerinden birini inşa ediyor.

Now, eight months later,

Artık, sekiz ay sonra

a movement is building.

bir hareket gelişiyor.

We are seeing men sign up from every single walk of life,

Erkeklerin, hayatın her alanından

and from every single corner in the world,

ve dünyanın her köşesinden katıldığını görüyoruz,

from the United Nations' own Secretary-General Ban Ki-moon

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'dan

to the Secretary-Generals of NATO and the EU Council,

NATO ve AB Konseyi genel sekreterlerine,

from the prime minister of Bhutan

Bhutan'ın başbakanından

to the president of Sierra Leone.

Sierra Leone'nin devlet başkanına kadar.

In Europe alone, all the male EU Commissioners

Sadece Avrupa'da bütün erkek AB Komiserleri

and the members of Parliament of the Swedish and Iceland governments

ile İsveç ve İzlanda hükümetlerinin parlamento üyeleri

have signed up to be HeForShe.

HeForShe'ye katıldı.

In fact, one in 20 men in Iceland has joined the movement.

Aslında İzlanda'da her 20 erkekten biri harekete katıldı.

The rallying call of our passionate goodwill ambassador, Emma Watson,

Coşkulu iyi niyet elçimiz Emma Watson'ın harekete geçiren çağrısı

has garnered more than five billion media impressions,

beş milyardan fazla medya gösterimi aldı,

mobilizing hundreds and thousands of students around the world

yüzden fazla HeForShe öğrenci birliği yaratmak için

to create more than a hundred HeForShe student associations.

dünya çapında yüzlerce ve binlerce öğrenciyi seferber etti.

Now this is the beginning of the vision that HeForShe has

İşte bu HeForShe'nin dünyada görmeyi istediğimiz

for the world that we want to see.

vizyonunun başlangıcı.

Einstein once said,

Einstein bir zamanlar şöyle demiş,

"A human being is part of the whole ...

"İnsanoğlu bir bütünün parçası ...

but he experiences himself,

ancak kendisini, düşüncelerini ve

his thoughts and feelings,

duygularını diğerlerinden ayrı bir şey

as something separate from the rest ...

olarak deneyimler ...

This delusion is a kind of prison for us ...

Bu yanılgı bizim için bir tür hapis ...

Our task must be to free ourselves from this prison

Görevimiz, şefkat çemberimizi genişleterek kendimizi

by widening our circle of compassion."

bu hapisten kurtarmak olmalı."

If women and men are part of a greater whole,

Einstein'ın dediği gibi kadınlar ve erkekler

as Einstein suggests,

büyük bir bütünün parçalarıysa,

it is my hope that HeForShe can help free us to realize

umuyorum ki HeForShe, bizi tanımlayan şeyin cinsiyetimiz olmadığını,

that it is not our gender that defines us,

nihayetinde ortak insanlığımız olduğunu

but ultimately, our shared humanity.

fark etmemiz için bizi özgürleştirmeye yardımcı olur.

HeForShe is tapping into women's and men's dreams,

HeForShe kadınların ve erkeklerin hayallerine dokunuyor,

the dreams that we have for ourselves,

kendimiz için olan hayallere

and the dreams that we have for our families, our children,

ve ailelerimiz, çocuklarımız, arkadaşlarımız, toplumumuz

friends, communities.

için olan hayallere.

So that's what it is about.

İşte bununla ilgili.

HeForShe is about uplifting all of us together.

HeForShe hepimizi beraberce yüceltmekle ilgili.

Thank you.

Teşekkürler.

(Applause)

(Alkış)