Hendrik Poinar: Bring back the woolly mammoth!

Hendrik Poinar: Tüylü Mamutu geri getirelim!

243,203 views ・ 2013-05-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Mehmet Yarkın Ergin Gözden geçirme: Firat S.
00:12
When I was a young boy,
1
12868
1786
Ben küçük bir çocukken,
00:14
I used to gaze through the microscope of my father
2
14654
2608
babamın mikroskobundan, reçine içine
00:17
at the insects in amber that he kept in the house.
3
17262
3358
hapsettiği fosilleşmiş böceklere bakardım evde
00:20
And they were remarkably well preserved,
4
20620
2557
ve kayda değer şekilde korunmuşlardı.
00:23
morphologically just phenomenal.
5
23177
2245
Şekilleri özellikle olağanüstüydü.
00:25
And we used to imagine that someday,
6
25422
2194
Biz de hayal ederdik, belki
00:27
they would actually come to life
7
27616
1609
bir gün hayata geri dönerler
00:29
and they would crawl out of the resin,
8
29225
1997
ve o reçineden sürünerek çıkıp,
00:31
and, if they could, they would fly away.
9
31222
2744
yapabiliyorlarsa, uçup giderler.
00:33
If you had asked me 10 years ago whether or not
10
33966
2376
Bana 10 yıl önce, nesli tükenmiş hayvanların
00:36
we would ever be able to sequence the genome of extinct animals,
11
36342
3198
genom dizilimini çıkarabilir miyiz diye sorsaydınız,
00:39
I would have told you, it's unlikely.
12
39540
2475
Size, pek olası değil, derdim.
00:42
If you had asked whether or not we would actually be able
13
42015
1895
Eğer nesli tükenmiş türleri tekrar hayata
00:43
to revive an extinct species,
14
43910
2152
döndürebilir miyiz diye sorsaydınız,
00:46
I would have said, pipe dream.
15
46062
1659
Boş hayal, derdim.
00:47
But I'm actually standing here today, amazingly,
16
47721
2525
Ama aslında bugün burada, olağanüstü bir şekilde,
00:50
to tell you that not only is the sequencing
17
50246
2007
size hem nesli tükenmiş genomların diziliminin
00:52
of extinct genomes a possibility, actually a modern-day reality,
18
52253
4190
bir olasılık olmadığını, günümüzde bunu yapabildiğimizi
00:56
but the revival of an extinct species is actually within reach,
19
56443
4293
hem de nesli tükenmiş türleri hayata döndürmenin mümküne çok yakın olduğunu söylemek için burdayım
01:00
maybe not from the insects in amber --
20
60736
1839
Belki reçine içindeki böcekleri değil
01:02
in fact, this mosquito was actually used
21
62575
1960
hatta, bu sivrsinek "Jurassic Park" için
01:04
for the inspiration for "Jurassic Park" —
22
64535
2352
bir ilham kaynağıydı,
01:06
but from woolly mammoths, the well preserved remains
23
66887
2560
ama tüylü mamutları, sürekli buzullarda düzgünce
01:09
of woolly mammoths in the permafrost.
24
69447
2207
korunmuş tüylü mamut kalıntılarından yardım alarak yapabiliriz.
01:11
Woollies are a particularly interesting,
25
71654
2073
Tüylü Mamutlar özellikle Buz Devrinin
01:13
quintessential image of the Ice Age.
26
73727
2546
ilginç, esaslı görüntülerindendir.
01:16
They were large. They were hairy.
27
76273
1825
Büyüklerdi, kıllılardı.
01:18
They had large tusks, and we seem to have
28
78098
1984
Koca dişleri vardı ve bizlerle arasında derin bir
01:20
a very deep connection with them, like we do with elephants.
29
80082
2900
bağ varmış gibi görünüyor, fillerle de olduğu gibi.
01:22
Maybe it's because elephants share
30
82982
2515
Belki de fillerle bir sürü
01:25
many things in common with us.
31
85497
1822
ortak şeyi paylaştığımızdandır.
01:27
They bury their dead. They educate the next of kin.
32
87319
2728
Onlar da ölülerini gömüyor, bir sonraki nesli eğitiyor.
01:30
They have social knits that are very close.
33
90047
3020
Çok yakın sosyal bağları var.
01:33
Or maybe it's actually because we're bound by deep time,
34
93067
2870
Ya da belki de zamanın derinliklerinden bağlanmışızdır,
01:35
because elephants, like us, share their origins in Africa
35
95937
3338
çünkü filler de bizim gibi Afrika'dan geliyor,
01:39
some seven million years ago,
36
99275
2123
7 milyon yıl kadar öncesinden.
01:41
and as habitats changed and environments changed,
37
101398
2794
Yaşam alanları ve çevre değiştikçe
01:44
we actually, like the elephants, migrated out
38
104192
3610
biz de, tıpkı filler gibi, göç ettik.
01:47
into Europe and Asia.
39
107802
2220
Avrupa ve Asya'ya.
01:50
So the first large mammoth that appears on the scene
40
110022
2703
İşte karşımıza çıkan ilk büyük mamut
01:52
is meridionalis, which was standing four meters tall
41
112725
3406
meridionalis, 4 metre uzunluğunda
01:56
weighing about 10 tons, and was a woodland-adapted species
42
116131
3832
yaklaşık 10 ton ağırlığında ve ağaçlık alanlara ayak uydurabilen bir tür
01:59
and spread from Western Europe clear across Central Asia,
43
119963
2962
ve Batı Avrupa'dan Orta Asya'ya kadar yayılmışlar,
02:02
across the Bering land bridge
44
122925
2250
Beringia'yı da geçip
02:05
and into parts of North America.
45
125175
2310
Kuzey Amerika'nın bazı kısımlarına kadar.
02:07
And then, again, as climate changed as it always does,
46
127485
2688
Sonra, yine, iklim hep yaptığı gibi değişince
02:10
and new habitats opened up,
47
130173
1510
ve yeni yaşam alanları ortaya çıkınca
02:11
we had the arrival of a steppe-adapted species
48
131683
2476
Orta Asya'da bozkıra ayak uydurabilen bir türle karşılaşıyoruz.
02:14
called trogontherii in Central Asia
49
134159
2248
bir türle karşılaşıyoruz, adı trogontherii.
02:16
pushing meridionalis out into Western Europe.
50
136407
2750
Bunlar meridionalis'leri Batı Avrupa'ya doğru ittiler.
02:19
And the open grassland savannas of North America
51
139157
2395
Böylece Kuzey Amerika'nın geniş otlak savan bölgesi açıldı
02:21
opened up, leading to the Columbian mammoth,
52
141552
2160
ve Kolumbiya Mamut'u ortaya çıktı.
02:23
a large, hairless species in North America.
53
143712
2540
Büyük, tüysüz bir tür.
02:26
And it was really only about 500,000 years later
54
146252
2911
Ve sadece 500.000 yıl kadar sonra
02:29
that we had the arrival of the woolly,
55
149163
2705
Tüylü Mamut ortaya çıktı
02:31
the one that we all know and love so much,
56
151868
2028
hepimizin bilip sevdiği o tür.
02:33
spreading from an East Beringian point of origin
57
153896
3310
Bering'in Doğusu'ndan başlayıp
02:37
across Central Asia, again pushing the trogontherii
58
157206
2886
Orta Asya'ya geçtiler ve yine trogontherii'leri
02:40
out through Central Europe,
59
160092
1651
Orta Avrupa'ya doğru ittiler.
02:41
and over hundreds of thousands of years
60
161743
2066
Ve yüz bin yıllar boyunca,
02:43
migrating back and forth across the Bering land bridge
61
163809
3084
Buzul Çağı'nın zirve noktasında
02:46
during times of glacial peaks
62
166893
2027
Bering arasında ileri geri göç edip durdular
02:48
and coming into direct contact
63
168920
1796
ve Güney'de yaşayan Kolombiyalı akrabalarıyla
02:50
with the Columbian relatives living in the south,
64
170716
2804
doğrudan temasta bulundular.
02:53
and there they survive over hundreds of thousands of years
65
173520
3288
Ve orada yüz binlerce yıl, travmatik iklim değişmeleri sırasında
02:56
during traumatic climatic shifts.
66
176808
2177
hayatta kaldılar.
02:58
So there's a highly plastic animal dealing with great transitions
67
178985
4216
Yani burada, havadaki sıcaklık ve çevredeki devasa değişimlerle
03:03
in temperature and environment, and doing very, very well.
68
183201
2848
çok iyi adapte olabilen bir hayvan var.
03:06
And there they survive on the mainland until about 10,000 years ago,
69
186049
3991
Ve bunlar anakarada yaklaşık 10.000 yıl öncesine kadar hayatta kalıyorlar.
03:10
and actually, surprisingly, on the small islands off of Siberia
70
190040
3153
Aslında, şaşırtıcı bir şekilde, Sibirya'daki küçük adalarda
03:13
and Alaska until about 3,000 years ago.
71
193193
2474
ve Alaska'da, 3000 yıl kadar öncesine kadar hayatta kalıyorlar.
03:15
So Egyptians are building pyramids
72
195667
1689
Yani Mısırlılar piramitlerin inşaatındayken
03:17
and woollies are still living on islands.
73
197356
2766
Tüylüler hala adalarda yaşıyor
03:20
And then they disappear.
74
200122
1549
ve sonra birden yok oluyorlar.
03:21
Like 99 percent of all the animals that have once lived,
75
201671
2254
Yaşamış hayvanların %99'u gibi onların da
03:23
they go extinct, likely due to a warming climate
76
203925
3263
nesli tükeniyor, büyük ihtimalle ısınan iklim
03:27
and fast-encroaching dense forests
77
207204
2082
ve kuzeye doğru hızlıca çoğalan
03:29
that are migrating north,
78
209286
1501
yoğun ormanlar yüzünden.
03:30
and also, as the late, great Paul Martin once put it,
79
210787
2973
Paul Martin'in de dediği gibi
03:33
probably Pleistocene overkill,
80
213760
1751
muhtemelen Pleistosen çağındaki aşırı avlanma yüzünden,
03:35
so the large game hunters that took them down.
81
215511
2573
yani daha büyük avcılar onları avladı.
03:38
Fortunately, we find millions of their remains
82
218084
2262
Şanslıyız ki, milyonlarca mamut kalıntısı
03:40
strewn across the permafrost buried deep
83
220346
2677
Siberya ve Alaska'daki sürekli buzulların içine gömülmüş durumda
03:43
in Siberia and Alaska, and we can actually go up there
84
223023
3125
ve aslında resmen oraya gidip,
03:46
and actually take them out.
85
226148
1910
bu kalıntıları çıkartabiliriz.
03:48
And the preservation is, again,
86
228058
1524
Muhafaza derecesi, yine,
03:49
like those insects in [amber], phenomenal.
87
229582
2570
o reçinedeki böcekler gibi, olağanüstü.
03:52
So you have teeth, bones with blood
88
232152
3520
İşte dişler var, kemikli kanlar var
03:55
which look like blood, you have hair,
89
235672
2040
ki kana benziyorlar, kıllar var
03:57
and you have intact carcasses or heads
90
237712
1527
ve hiç zarar görmemiş cesetler ve hala içlerinde
03:59
which still have brains in them.
91
239239
2943
beyin olan başlar var.
04:02
So the preservation and the survival of DNA
92
242182
2371
DNA'nın muhafazası ve hayatta kalması
04:04
depends on many factors, and I have to admit,
93
244553
2072
bir sürü etkene dayanıyor ve itiraf etmeliyim ki
04:06
most of which we still don't quite understand,
94
246625
2328
çoğunu henüz tam kavrayabilmiş değiliz.
04:08
but depending upon when an organism dies
95
248953
2072
Ama bir organizmanın ne zaman öldüğü,
04:11
and how quickly he's buried, the depth of that burial,
96
251025
4489
ne kadar çabuk gömüldüğü ve gömünün derinliği,
04:15
the constancy of the temperature of that burial environment,
97
255514
3302
gömünün bulunduğu çevredeki sıcaklığın devamlılığı
04:18
will ultimately dictate how long DNA will survive
98
258816
2568
coğrafik süre zarflarında, DNA'nın ne kadar süre
04:21
over geologically meaningful time frames.
99
261384
2861
hayatta kalacağına karar veren faktörler.
04:24
And it's probably surprising to many of you
100
264245
1644
Muhtemelen, bu odada oturan çoğunuza
04:25
sitting in this room that it's not the time that matters,
101
265889
3140
şaşırtıcı gelecektir ki, önemli olan geçen zaman
04:29
it's not the length of preservation,
102
269029
1627
ya da muhafazanın uzunluğu değil.
04:30
it's the consistency of the temperature of that preservation that matters most.
103
270656
3982
Önemli olan muhafazanın yapıldığı sıcaklıktaki devamlılık.
04:34
So if we were to go deep now within the bones
104
274638
2819
Şimdi fosilleşme sürecinden başarıyla çıkmış diş
04:37
and the teeth that actually survived the fossilization process,
105
277457
2975
ve kemiklerin içine baksaydık, histon proteinlerinin etrafına
04:40
the DNA which was once intact, tightly wrapped
106
280432
3392
sıkıca bağlanmış bir zamanlar bozulmamış DNA'nın,
04:43
around histone proteins, is now under attack
107
283824
2368
yaşamı boyunca mamutlarla simbiyotik olarak
04:46
by the bacteria that lived symbiotically with the mammoth
108
286192
2966
yaşamış bakteriler tarafından saldırı
04:49
for years during its lifetime.
109
289158
1810
altında olduğunu görürdük.
04:50
So those bacteria, along with the environmental bacteria,
110
290968
3201
İşte bu bakteriler, su, oksijen ve diğer çevresel
04:54
free water and oxygen, actually break apart the DNA
111
294169
3703
bakterilerle beraber, DNA'yı daha da küçük parçalara
04:57
into smaller and smaller and smaller DNA fragments,
112
297872
2545
ayırmaya çalışıyor. Ta ki tüm parçalar
05:00
until all you have are fragments that range
113
300417
2321
10 baz çifti ya da en iyi ihtimalle
05:02
from 10 base pairs to, in the best case scenarios,
114
302738
2681
bir kaç yüz baz çifti uzunluğunda
05:05
a few hundred base pairs in length.
115
305419
2373
kalana kadar.
05:07
So most fossils out there in the fossil record
116
307792
2311
Yani fosil kayıtlarındaki çoğu fosil,
05:10
are actually completely devoid of all organic signatures.
117
310103
2713
tüm organik kalıntılardan tamamen mahrumlar.
05:12
But a few of them actually have DNA fragments
118
312816
2433
Ama birkaçı aslında sahiden DNA parçaları
05:15
that survive for thousands,
119
315249
1874
barındırıyor. Binlerce,
05:17
even a few millions of years in time.
120
317123
3749
hatta milyonlarca yıl hayatta kalmış parçalar.
05:20
And using state-of-the-art clean room technology,
121
320872
2188
Günümüzün en iyi temiz oda teknolojisi ile
05:23
we've devised ways that we can actually pull these DNAs
122
323060
2664
bu DNA'ları, arasında bulunduğu tüm çerçöpün içinden
05:25
away from all the rest of the gunk in there,
123
325724
2504
çekip çıkarmanın yolllarını bulduk.
05:28
and it's not surprising to any of you sitting in the room
124
328228
2199
Ve bu odada oturan sizlere şaşırtıcı gelmeyecektir ki
05:30
that if I take a mammoth bone or a tooth
125
330427
2121
eğer bir mamutun kemiğini ya da dişini alırsam,
05:32
and I extract its DNA that I'll get mammoth DNA,
126
332548
2999
ve DNA'sını çıkartırsam, mamut DNA'sı elde ederim.
05:35
but I'll also get all the bacteria that once lived with the mammoth,
127
335547
3811
Ama aynı zamanda o mamutla beraber yaşamış bakterileri de elde ederim.
05:39
and, more complicated, I'll get all the DNA
128
339358
2247
ve, daha da karışığı, o çevrede hayatta kalmış
05:41
that survived in that environment with it,
129
341605
2184
bütün DNA'yı elde ederim.
05:43
so the bacteria, the fungi, and so on and so forth.
130
343789
3174
Böylece bakteriler, mantarlar, vesaire.
05:46
Not surprising then again that a mammoth
131
346963
2405
Gene şaşırtıcı değildir ki, sürekli buzullarda
05:49
preserved in the permafrost will have something
132
349368
1672
muhafaza edilmiş bir mamuttan alınmış DNA'nın
05:51
on the order of 50 percent of its DNA being mammoth,
133
351040
2868
%50'si kendinin olacaktır, mamut DNA'sı yani,
05:53
whereas something like the Columbian mammoth,
134
353908
2023
ama sıcak çevrelerde yaşamış ve sıcak bir yerde gömülmüş
05:55
living in a temperature and buried in a temperate environment
135
355931
2617
Kolumbiya Mamutlarından alınmış DNA'nın sadece
05:58
over its laying-in will only have 3 to 10 percent endogenous.
136
358548
3817
%3-10 arası mamutun kendisine ait olacaktır.
06:02
But we've come up with very clever ways
137
362365
2443
Ama mamut DNA'sını mamut-olmayan DNA'dan
06:04
that we can actually discriminate, capture and discriminate,
138
364808
3106
ayırt edebilmek, yani aradan ayıklayıp ayırt edebilmek için
06:07
the mammoth from the non-mammoth DNA,
139
367914
1975
çok akıllıca yollar keşfettik.
06:09
and with the advances in high-throughput sequencing,
140
369889
2550
Ve dizilim teknolojisindeki gelişmelerle beraber
06:12
we can actually pull out and bioinformatically
141
372439
2837
küçük mamut parçalarını çıkarıp
06:15
re-jig all these small mammoth fragments
142
375276
2969
bioinformatik bir şekilde ayarlarını değiştirebiliyoruz
06:18
and place them onto a backbone
143
378245
2297
ve Asyalı ya da Afrikalı fillerin
06:20
of an Asian or African elephant chromosome.
144
380542
2559
omurgalarındaki kromozomlara yerleştirebiliyoruz.
06:23
And so by doing that, we can actually get all the little points
145
383101
2576
Ve böyle yaparak, sahiden bir mamut ve Asya Fili arasındaki
06:25
that discriminate between a mammoth and an Asian elephant,
146
385677
2825
farkları ayırt eden küçük noktaları elde edebiliyoruz.
06:28
and what do we know, then, about a mammoth?
147
388502
3039
peki o zaman bir mamut hakkında neler biliyoruz?
06:31
Well, the mammoth genome is almost at full completion,
148
391541
3153
Mamutların genomu neredeyse tamamlanmış durumda
06:34
and we know that it's actually really big. It's mammoth.
149
394694
3541
ve biliyoruz ki gerçekten oldukça büyük. Sonuçta mamut yani.
06:38
So a hominid genome is about three billion base pairs,
150
398235
3185
Yani bir Hominid'in genomu yaklaşık 3 milyar baz çiftinden oluşur
06:41
but an elephant and mammoth genome
151
401420
1577
ama bir fil ya da mamut genomu
06:42
is about two billion base pairs larger, and most of that
152
402997
2656
2 milyar baz çifti fazladır, ve çoğu
06:45
is composed of small, repetitive DNAs
153
405653
2624
küçük, tekrar eden DNA'lardan oluşur.
06:48
that make it very difficult to actually re-jig the entire structure of the genome.
154
408277
4633
Bu genomun tüm yapısını tekrar ayarlamayı fazlaca zorlaştırıyor.
06:52
So having this information allows us to answer
155
412910
2361
Böylece, bu bilgiye sahip olmak bize mamutlar
06:55
one of the interesting relationship questions
156
415271
2135
ve bazı yaşayan akrabaları arasındaki ilişkileri hakkında
06:57
between mammoths and their living relatives,
157
417406
2172
ilginç bir soruyu cevaplamamızı sağlıyor
06:59
the African and the Asian elephant,
158
419578
2044
Afrika ve Asya fili,
07:01
all of which shared an ancestor seven million years ago,
159
421622
3167
ikisi de 7 milyar yıl önce aynı atadan geldi,
07:04
but the genome of the mammoth shows it to share
160
424789
2089
ama bir mamut genomu bize gösteriyor ki
07:06
a most recent common ancestor with Asian elephants
161
426878
2780
Asya filiyle daha yakın bir ortak atadan geliyorlar
07:09
about six million years ago,
162
429658
1416
yaklaşık 6 milyar yıl önce.
07:11
so slightly closer to the Asian elephant.
163
431074
2473
Yani Asya filine biraz daha yakın.
07:13
With advances in ancient DNA technology,
164
433547
2724
DNA teknolojisindeki gelişmelerle beraber
07:16
we can actually now start to begin to sequence
165
436271
1953
artık soyları tükenmiş diğer mamut formlarının da
07:18
the genomes of those other extinct mammoth forms that I mentioned,
166
438224
3311
genom dizilimine başlayabiliriz.
07:21
and I just wanted to talk about two of them,
167
441535
1887
Sadece iki türden bahsetmek istiyorum
07:23
the woolly and the Columbian mammoth,
168
443422
2054
Tüylü, ve Kolombiya Mamutu.
07:25
both of which were living very close to each other
169
445476
2418
Buzul Çağının zirvesinde İkisi de birbirlerine
07:27
during glacial peaks,
170
447894
2625
çok yakın yaşıyorlardı.
07:30
so when the glaciers were massive in North America,
171
450519
2163
Dolayısıyla buzullar Kuzey Amerika'da hüküm sürerken
07:32
the woollies were pushed into these subglacial ecotones,
172
452682
2595
Tüylüler alt-buzul ekotonlarına doğru itildiler
07:35
and came into contact with the relatives living to the south,
173
455277
3211
ve güneyde yaşayan akrabalarıyla karşılaştılar.
07:38
and there they shared refugia,
174
458488
2012
ve orada bir sığınak paylaştılar
07:40
and a little bit more than the refugia, it turns out.
175
460500
2384
ve görünüşe bakılırsa, sığınaktan daha da fazlasını paylaşmışlar meğer.
07:42
It looks like they were interbreeding.
176
462884
2500
Türler arası üremeye başlamışlar.
07:45
And that this is not an uncommon feature
177
465384
1633
Ve bu Hortumlular gurubunda pek rastlanmadık
07:47
in Proboscideans, because it turns out
178
467017
1638
bir özellik değil, çünkü ortaya çıktı ki
07:48
that large savanna male elephants will outcompete
179
468655
2913
büyük savan erkek filler, daha küçük orman fillerini
07:51
the smaller forest elephants for their females.
180
471568
3368
dişi yarışında geride bırakıyorlar ve kazanıyorlar.
07:54
So large, hairless Columbians
181
474936
2312
Dolayısıyla büyük, tüysüz Kolombiyalılar
07:57
outcompeting the smaller male woollies.
182
477248
1803
küçük erkek tüylüleri yarış dışı bıraktı.
07:59
It reminds me a bit of high school, unfortunately.
183
479051
2618
Lise yıllarını hatırlatıyor bana biraz, ne yazık ki.
08:01
(Laughter)
184
481669
2339
(Gülüşmeler)
08:04
So this is not trivial, given the idea that we want
185
484008
2694
Öyleyse bu sıradan bir şey değil, tabi soyu tükenmiş
08:06
to revive extinct species, because it turns out
186
486702
2205
türleri geri döndürmek istediğimizi varsayarsak. Çünkü
08:08
that an African and an Asian elephant
187
488907
1820
öyle görünüyor ki Afrika ve Asya fili
08:10
can actually interbreed and have live young,
188
490727
2095
aralarında çiftleşebiliyor
08:12
and this has actually occurred by accident in a zoo
189
492822
2141
ve bu olay gerçekten kazara gerçekleşti, bir hayvanat bahçesinde,
08:14
in Chester, U.K., in 1978.
190
494963
3042
Chester, Birleşik Krallık'ta, 1978'te.
08:18
So that means that we can actually take Asian elephant chromosomes,
191
498005
3146
Bu şu anlama geliyor ki gerçekten Asya fili kromozomlarını alıp
08:21
modify them into all those positions we've actually now
192
501151
2158
onları mamut genomunda bulduğumuzu pozisyonlarına
08:23
been able to discriminate with the mammoth genome,
193
503309
2384
göre modifiye edersek.
08:25
we can put that into an enucleated cell,
194
505693
2781
elimizdekileri çekirdeği temizlenmiş bir hücreye koyarsak
08:28
differentiate that into a stem cell,
195
508474
2259
ve bunu bir kök hücreye çevirirsek
08:30
subsequently differentiate that maybe into a sperm,
196
510733
2320
ve bunu da bir sperme çevirebilirsek
08:33
artificially inseminate an Asian elephant egg,
197
513053
2624
yapay olarak bir Asya fili yumurtasını döllersek
08:35
and over a long and arduous procedure,
198
515677
3107
uzun ve yorucu bir süreçten sonra
08:38
actually bring back something that looks like this.
199
518784
3509
işte buna benzeyen bir şeyi geri getirebiliriz.
08:42
Now, this wouldn't be an exact replica,
200
522293
1690
Şimdi bu birebir replika değil
08:43
because the short DNA fragments that I told you about
201
523983
2482
Çünkü size anlattığım kısa DNA parçaları
08:46
will prevent us from building the exact structure,
202
526465
2481
birebirini yapmamızı engelliyor.
08:48
but it would make something that looked and felt
203
528946
1536
Ama ortaya çıkan şey bir tüylü mamut gibi
08:50
very much like a woolly mammoth did.
204
530482
3107
görünür ve aynı onun gibi olurdu.
08:53
Now, when I bring up this with my friends,
205
533589
2744
Şimdi ben bunu arkadaşlarıma anlattığımda
08:56
we often talk about, well, where would you put it?
206
536333
2608
Şunun gibi şeyler diyorlar: e nereye koyacaksın ki?"
08:58
Where are you going to house a mammoth?
207
538941
1688
Bir mamutu nerde barındırabilirsin?
09:00
There's no climates or habitats suitable.
208
540629
2040
Uygun bir iklim ya da yaşam alanı yok.
09:02
Well, that's not actually the case.
209
542669
1340
Ama gerçekte olan bu değil.
09:04
It turns out that there are swaths of habitat
210
544009
2893
Ortaya çıktı ki kuzey Sibirya da ve Yukon'da
09:06
in the north of Siberia and Yukon
211
546902
2335
şerit şerit yaşam alanları var.
09:09
that actually could house a mammoth.
212
549237
1206
Ve gerçekten de bir mamutu barındırabilirler.
09:10
Remember, this was a highly plastic animal
213
550443
2245
Hatırlayın, bu oldukça uyum sağlayabilen bir hayvan.
09:12
that lived over tremendous climate variation.
214
552688
2661
Devasa iklim değişikliklerini atlatmış bir hayvan.
09:15
So this landscape would be easily able to house it,
215
555349
2882
O yüzden bu arazi onları kolayca ağırlayabilir
09:18
and I have to admit that there [is] a part of the child in me,
216
558231
3660
ve itiraf etmeliyim ki içimde küçük bir çocuk,
09:21
the boy in me, that would love to see
217
561891
1285
küçük oğlan, tekrar kuzeyde, sürekli buzulların
09:23
these majestic creatures walk across the permafrost
218
563176
2846
üzerinde yürüyen bu görkemli hayvanları görmeye
09:26
of the north once again, but I do have to admit
219
566022
2455
bayılırdı. Ama itiraf etmeliyim ki içimdeki
09:28
that part of the adult in me sometimes wonders
220
568477
2144
yetişkin kısım ise bazen, acaba yapmalı mıyız
09:30
whether or not we should.
221
570621
2405
diye merak etmiyor değil.
09:33
Thank you very much.
222
573026
1685
Çok teşekkür ederim.
09:34
(Applause)
223
574711
5198
(alkışlar)
09:39
Ryan Phelan: Don't go away.
224
579909
1517
Ryan Phelan: Dur gitme.
09:41
You've left us with a question.
225
581426
1732
Aklımızda soru işareti kaldı.
09:43
I'm sure everyone is asking this. When you say, "Should we?"
226
583158
3524
Eminim bunu herkes merak ediyordur. "Yapmalı mıyız?" dediğinde
09:46
it feels like you're reticent there,
227
586682
2609
sanki biraz ketum davranıyorsun gibi görünüyor
09:49
and yet you've given us a vision of it being so possible.
228
589291
2978
ama yine de bize bunların mümkün olduğunu gösterdin.
09:52
What's your reticence?
229
592269
1326
Sakladığın sır nedir?
09:53
Hendrik Poinar: I don't think it's reticence.
230
593595
1306
Hendrik Poinar: Bir sır sakladığımı düşünmüyorum.
09:54
I think it's just that we have to think very deeply
231
594901
3798
Sadece düşünüyorum ki hareketlerimizin doğuracağı sonuçları
09:58
about the implications, ramifications of our actions,
232
598699
2551
ve içerdiği imaları derince düşünmeliyiz,
10:01
and so as long as we have good, deep discussion
233
601250
2200
ve güzel, uzun tartışmalar olduğu sürece
10:03
like we're having now, I think
234
603450
2016
aynı bunun gibi, düşünüyorum ki
10:05
we can come to a very good solution as to why to do it.
235
605466
2706
bunu neden yapmamız gerektiğine dair çok iyi bir çözüm bulabiliriz.
10:08
But I just want to make sure that we spend time
236
608172
1637
Ama sadece başta, neden bunu yaptığımıza dair
10:09
thinking about why we're doing it first.
237
609809
1849
derince düşündüğümüze emin olmak istiyorum.
10:11
RP: Perfect. Perfect answer. Thank you very much, Hendrik.
238
611658
2781
RP: Mükemmel. Mükemmel bir cevap. Çok teşekkürler Hendrik.
10:14
HP: Thank you. (Applause)
239
614439
2464
HP: Teşekkürler. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7