A temporary tattoo that brings hospital care to the home | Todd Coleman

176,322 views ・ 2016-11-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Melike Karasu Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
Please meet Jane.
0
13723
1388
Lütfen, Jane ile tanışın.
00:15
She has a high-risk pregnancy.
1
15644
1995
Onda yüksek riskli gebelik bulunmaktadır.
00:17
Within 24 weeks,
2
17663
1757
24. haftası içinde,
00:19
she's on bed rest at the hospital,
3
19444
2161
hastane yatağında istirahatli olup
00:21
being monitored for her preterm contractions.
4
21629
2827
erken kasılmaları için izlenmektedir.
00:25
She doesn't look the happiest.
5
25024
1894
En mutlu kişi gibi görünmüyor.
00:26
That's in part because it requires technicians and experts
6
26942
3221
Çünkü kısmen, rahim kasılmalarını izlemek için
00:30
to apply these clunky belts on her to monitor her uterine contractions.
7
30187
4315
ona bu ağır kemerleri takacak teknisyen ve uzmanlar gerekmekte.
00:35
Another reason Jane is not so happy is because she's worried.
8
35550
4740
Jane'in mutlu olmamasının bir diğer sebebi ise endişeli olması.
00:40
In particular, she's worried about what happens
9
40768
2626
Özellikle, hastanedeki 10 günlük yatak
00:43
after her 10-day stay on bed rest at the hospital.
10
43418
3405
istirahatinden sonra olacaklardan endişeli.
00:47
What happens when she's home?
11
47438
2070
Eve gittiğinde ne olacak?
00:49
If she were to give birth this early it would be devastating.
12
49532
3729
Eğer erken doğum olursa bu yıkıcı olacaktır.
00:53
As an African-American woman,
13
53874
1754
Bir Afro-Amerikalı kadın olarak,
00:55
she's twice as likely to have a premature birth
14
55652
3082
erken doğum yapma ya da ölü doğum yapma
00:59
or to have a stillbirth.
15
59376
1573
olasılığı iki kat daha fazla.
01:01
So Jane basically has one of two options:
16
61551
2978
Yani aslında Jane'in iki seçenekten birini seçme durumu var;
01:04
stay at the hospital on bed rest,
17
64553
2025
ya doğum yapana kadar
01:07
a prisoner to the technology until she gives birth,
18
67237
3458
bir teknoloji esiri olarak, yatak istirahatinde hastanede kalmak
01:11
and then spend the rest of her life paying for the bill;
19
71469
2940
ve hayatının geri kalanında hastane faturasını ödemek
01:14
or head home after her 10-day stay and hope for the best.
20
74946
4608
ya da 10 günlük istirahatten sonra eve dönüp en iyisini dilemek.
01:20
Neither of these two options seems appealing.
21
80198
3095
Her iki seçenek de cazip görünmüyor.
01:24
As I began to think about stories like this
22
84132
2111
Bu tür hikâyeleri düşünmeye başladıkça
01:26
and hear about stories like this,
23
86267
1786
ve bu tür hikâyeleri duydukça,
01:28
I began to ask myself and imagine:
24
88077
2093
kendime sormaya başladım ve hayal ettim:
01:30
Is there an alternative?
25
90194
1542
Başka bir alternatif var mı?
01:31
Is there a way we could have the benefits of high-fidelity monitoring
26
91760
4736
Birinin evde günlük yaşamına devam ederken,
01:36
that we get with our trusted partners in the hospital
27
96520
2799
hastanedeki güvenilir ortaklarımızdan aldığımız
01:39
while someone is at home living their daily life?
28
99343
2359
yüksek duyarlıklı izlemeden faydalanma yolu olabilir mi?
01:42
With that in mind,
29
102832
1495
Bunu göz önünde bulundurarak,
01:44
I encouraged people in my research group
30
104351
1947
benim araştırma grubumdaki insanları
01:46
to partner with some clever material scientists,
31
106322
3508
akıllı malzeme bilimcilerle ortak çalışmaları için teşvik ettim
01:49
and all of us came together and brainstormed.
32
109854
2407
ve hepimiz bir araya gelip beyin fırtınası yaptık.
01:52
And after a long process,
33
112904
1441
Uzun bir prosesten sonra
01:54
we came up with a vision, an idea,
34
114369
2394
bir vizyonla ortaya çıktık, bir fikirle,
01:56
of a wearable system that perhaps you could wear like a piece of jewelry
35
116787
3778
giyilebilir bir sistem; tıpkı bir parça takı takmak gibi
02:00
or you could apply to yourself like a Band-Aid.
36
120589
2456
ya da kendine yara bandı yapıştırmak gibi.
02:03
And after many trials and tribulations and years of endeavors,
37
123463
4183
Birçok deneme ve sıkıntılardan sonra ve yıllarca gayretten sonra
02:07
we were able to come up with this flexible electronic patch
38
127670
3727
esnek elektronik yama ile ortaya çıkabildik,
02:11
that was manufactured using the same processes
39
131421
2395
bilgisayar çiplerinin oluşturulmasında kullanılan
02:13
that they use to build computer chips,
40
133840
2681
yöntemlerle üretilmiştir,
02:16
except the electronics are transferred from a semiconductor wafer
41
136545
4432
elektroniğin insan vücudu ile arayüz sağlayacak esnek malzeme
02:21
onto a flexible material that can interface with the human body.
42
141001
4268
üzerine yarı iletken bir adaptör ile aktarılması dışında.
02:25
These systems are about the thickness of a human hair.
43
145775
3048
Bu sistemler insan saçı kalınlığı kadar.
02:30
They can measure the types of information that we want,
44
150006
3253
İstediğimiz bilgi tiplerini ölçebiliyor,
02:33
things such as:
45
153948
1179
mesela;
02:35
bodily movement,
46
155151
1173
bedensel hareket,
02:36
bodily temperature,
47
156670
1404
vücut sıcaklığı,
02:38
electrical rhythms of the body
48
158098
1805
vücudun elektrik ritimleri
02:39
and so forth.
49
159927
1158
ve benzeri.
02:41
We can also engineer these systems,
50
161403
1974
Ayrıca bu sistemleri düzenleyebiliyoruz,
02:43
so they can integrate energy sources,
51
163883
2408
bunlar enerji kaynaklarına entegre edilip
02:46
and can have wireless transmission capabilities.
52
166877
2965
kablosuz iletim özelliklerine sahip olabilirler.
02:50
So as we began to build these types of systems,
53
170624
3905
Bu tür sistemleri inşa etmeye başladıkça
02:54
we began to test them on ourselves in our research group.
54
174553
4338
kendi araştırma grubumuz üzerinde test etmeye başladık.
02:58
But in addition, we began to reach out to some of our clinical partners
55
178915
3364
Fakat buna ek olarak, klinik ortaklarımıza da ulaşmaya başladık.
03:02
in San Diego,
56
182303
1155
San Diego'da,
03:03
and test these on different patients in different clinical conditions,
57
183482
3700
ve bunları farklı hastalarda, farklı klinik ortamlarında test ettik.
03:07
including moms-to-be like Jane.
58
187206
2697
Jane gibi anne adayları da dâhil.
03:10
Here is a picture of a pregnant woman in labor at our university hospital
59
190531
4980
Burada, üniversite hastanemizde doğum yapan hamile bir kadının
03:15
being monitored for her uterine contractions with the conventional belt.
60
195535
4931
geleneksel kemer ile uterus kasılmaları izlendiğini gösteren bir fotograf var.
03:20
In addition,
61
200939
1151
Ek olarak,
03:22
our flexible electronic patches are there.
62
202114
2592
bizim esnek elektronik yamalarımız da orada.
03:25
This picture demonstrates waveforms pertaining to the fetal heart rate,
63
205268
4276
Bu resim fetal kalp hızına ait dalga formları göstemekte,
03:29
where the red corresponds to what was acquired
64
209568
2917
kırmızılar, geleneksel kemerlerle
03:32
with the conventional belts,
65
212509
1579
elde edilen değerleri gösterirken,
03:34
and the blue corresponds to our estimates
66
214112
2658
maviler ise esnek elektronik sistem ve algoritmamızı kullanarak
03:36
using our flexible electronic systems and our algorithms.
67
216794
3688
bizim tahminlerimizi göstermekte.
03:40
At this moment,
68
220932
1448
Şu anda,
03:42
we gave ourselves a big mental high five.
69
222404
2618
büyük bir zihinsel başarı elde ettiğimizi düşünüyoruz.
03:45
Some of the things we had imagined were beginning to come to fruition,
70
225508
3407
Hayal ettiğimiz bazı şeyler gerçekleşmeye başlamıştı
03:48
and we were actually seeing this in a clinical context.
71
228939
2677
ve biz bunları gerçekten klinik şartlarda görebiliyorduk.
03:52
But there was still a problem.
72
232083
1440
Fakat hâlâ bir problem vardı.
03:53
The problem was, the way we manufactured these systems
73
233974
3361
Bu problem, bu sistemlerin üretim şeklinin
03:57
was very inefficient,
74
237359
1457
çok verimsiz oluşuydu,
03:58
had low yield
75
238840
1157
düşük randımanlı
04:00
and was very error-prone.
76
240021
1344
ve yüksek hata eğilimli.
04:02
In addition,
77
242105
1151
Ayrıca,
04:03
as we talked to some of the nurses in the hospital,
78
243280
2472
hastanelerdeki bazı hemşirelerle konuştuğumuzda,
04:05
they encouraged us to make sure
79
245776
2190
kullandığımız elektroniğin hastanelerde kullanılan
04:07
that our electronics worked with typical medical adhesives
80
247990
4013
tipik medikal yapıştırıcılarla uyum içinde çalışmasından
04:12
that are used in a hospital.
81
252027
1457
emin olmamız için bizi uyardılar.
04:14
We had an epiphany and said, "Wait a minute.
82
254217
2214
Bir aydınlanma geldi ve "Bir dakika.
04:16
Rather than just making them work with adhesives,
83
256998
2671
Yapıştırıcılarla çalışmalarını sağlamak yerine
04:19
let's integrate them into adhesives,
84
259693
3028
onları yapıştırıcılara entegre edelim,
04:23
and that could solve our manufacturing problem."
85
263194
2503
böylece üretim problemini çözeriz."
04:26
This picture that you see here
86
266269
1991
Burada resmini gördüğünüz
04:28
is our ability to embed these censors inside of a piece of Scotch tape
87
268284
4495
bir parça bandın içine bu sensörleri gömebilme yeteneğimizdir,
04:32
by simply peeling it off of a wafer.
88
272803
2716
basitçe etiketten çıkararak.
04:36
Ongoing work in our research group allows us to, in addition,
89
276255
3369
Ayrıca, araştırma grubunda devam eden işler bize
04:39
embed integrated circuits into the flexible adhesives
90
279648
3709
entegre devrelerin esnek yapıştırıcılara gömülmesine izin vermekte,
04:43
to do things like amplifying signals and digitizing them,
91
283381
3690
böylece sinyalleri yükselterek ve onları sayısallaştırarak,
04:47
processing them
92
287095
1178
işlemek ve
04:48
and encoding for wireless transmission.
93
288297
2263
kablosuz iletim için kodlamak gibi şeyler yapılmaktadır.
04:51
All of this integrated into the same medical adhesives
94
291113
3902
Tüm bunlar, hastanelerde kullanılan medikal yapıştırıcılara
04:55
that are used in the hospital.
95
295039
1810
entegre edilmiştir.
04:57
So when we reached this point,
96
297810
1492
Bu noktaya ulaştığımızda
04:59
we had some other challenges,
97
299326
2424
başka zorluklarla karşılaştık,
05:01
from both an engineering as well as a usability perspective,
98
301774
3315
hem mühendislik hem de kullanılabilirlik açısından,
05:05
to make sure that we could make it used practically.
99
305113
2823
çünkü pratikte kullanılabilirliğinden emin olmalıydık.
05:09
In many digital health discussions,
100
309207
2487
Birçok dijital sağlık tartışmalarında,
05:11
people believe in and embrace the idea that we can simply digitize the data,
101
311718
4947
insanlar, bizim verileri kolayca sayısallaştıracağımıza inanırlar,
05:16
wirelessly transmit it,
102
316689
1580
kablosuz iletimini,
05:18
send it to the cloud,
103
318293
1474
buluta gönderimini
05:19
and in the cloud,
104
319791
1197
ve bulutta
05:21
we can extract meaningful information for interpretation.
105
321012
2733
yorumlanması için anlamlı bilgi çıkarımı yapacağımızı.
05:24
And indeed, you can do all of that,
106
324147
2477
Tabii ki tüm bunları yapabilirsiniz,
05:26
if you're not worried about some of the energy challenges.
107
326648
2989
eğer enerji zorlukları ile ilgili bir endişeniz yoksa.
05:29
Think about Jane for a moment.
108
329661
1663
Bir anlığına Jane'i düşünün.
05:31
She doesn't live in Palo Alto,
109
331348
1804
Palo Alto'da yaşamıyor
05:33
nor does she live in Beverly Hills.
110
333176
1713
ya da Beverly Hills'te.
05:35
What that means is,
111
335359
1158
Bunun anlamı şu;
05:36
we have to be mindful about her data plan and how much it would cost
112
336541
3330
onun veri planı ile verilerin sürekli akış ile gönderiminin
05:39
for her to be sending out a continuous stream of data.
113
339895
3619
ona ne kadar maliyet yaratacağı hakkında dikkatli olmalıyız.
05:44
There's another challenge
114
344383
1279
Başka bir zorluk daha var
05:45
that not everyone in the medical profession is comfortable talking about.
115
345686
3698
ve sağlık sektöründeki herkesin konuşmakta rahat etmediği bir konu.
05:49
And that is, that Jane does not have the most trust
116
349408
2828
Bu da Jane'in sağlık kurumuna
05:52
in the medical establishment.
117
352260
1485
çok güven duymadığıdır.
05:54
She, people like her, her ancestors, have not had the best experiences
118
354460
5139
O ve onun gibi insanlar, onun ataları doktorların ellerinde
05:59
at the hands of doctors and the hospital
119
359623
2996
ve hastanelerde iyi deneyimler yaşamadılar
06:03
or insurance companies.
120
363163
1388
ya da sigorta şirketleriyle.
06:05
That means that we have to be mindful of questions of privacy.
121
365466
3341
Gizlilik sorularında dikkatli olmak zorunda olduğumuz anlamına gelir.
06:08
Jane might not feel that happy
122
368831
1621
Jane, tüm bu verilerin
06:10
about all that data being processed into the cloud.
123
370476
3279
bulutta işlenmesinden memnun olmayabilir.
06:14
And Jane cannot be fooled;
124
374712
1996
Jane kandırılamaz,
06:17
she reads the news.
125
377346
1484
çünkü haberleri okuyordur.
06:18
She knows that if the federal government can be hacked,
126
378854
2970
Biliyor ki eğer federal yönetim internette ele geçirilebiliyorsa,
06:21
if the Fortune 500 can be hacked,
127
381848
2001
eğer Fortune 500 ele geçirilebiliyorsa,
06:24
so can her doctor.
128
384409
1511
doktoru da ele geçirilebilir.
06:27
And so with that in mind,
129
387014
1735
Bu fikirler ışığında,
06:28
we had an epiphany.
130
388773
1196
bir aydınlanma yaşadık.
06:30
We cannot outsmart all the hackers in the world,
131
390858
2730
Dünyadaki hacker'ları zekâmızla alt edemeyiz
06:33
but perhaps we can present them a smaller target.
132
393612
2767
fakat onlara küçük bir hedef sunabiliriz.
06:36
What if we could actually,
133
396986
2181
Tüm algoritmalar,
06:39
rather than have those algorithms that do data interpretation
134
399191
3932
bulut içerisinde veri yorumlaması yapacağına,
06:43
run in the cloud,
135
403147
1213
06:44
what if we have those algorithms run on those small integrated circuits
136
404904
3411
tüm bu algoritmalar
yapıştırıcılara gömdüğümüz küçük entegre edilmiş
06:48
embedded into those adhesives?
137
408339
2080
devrelerde çalışırsa ne olur?
06:50
And so when we integrate these things together,
138
410995
3094
Böylece biz bunları birlikte entegre ettiğimizde,
06:54
what this means is that now we can think about the future
139
414113
3504
artık gelecek hakkında düşünebiliriz demek.
06:57
where someone like Jane can still go about living her normal daily life,
140
417641
4065
Jane gibi birinin normal günlük yaşantısına devam edebildiği,
07:01
she can be monitored,
141
421730
1472
izlenebildiği,
07:03
it can be done in a way where she doesn't have to get another job
142
423226
3500
veri planının masraflarını ödemek için ikinci bir işte çalışmak
07:06
to pay her data plan,
143
426750
1465
zorunda olmadığı bir yolla yapılabilir
07:08
and we can also address some of her concerns about privacy.
144
428239
3695
ve gizlilik konusundaki endişelerinin bazılarını ele alabiliyoruz.
07:12
So at this point,
145
432907
1150
Bu noktada,
07:14
we're feeling very good about ourselves.
146
434081
2004
kendimiz hakkında çok iyi hissediyoruz.
07:16
We've accomplished this,
147
436109
1163
Biz bunu başardık,
07:17
we've begun to address some of these questions about privacy
148
437296
3170
gizlilikle ilgili bu sorulardan bazılarını ele almaya başladık
07:20
and we feel like, pretty much the chapter is closed now.
149
440490
3891
ve bu konunun hemen hemen kapandığını hissediyoruz.
07:24
Everyone lived happily ever after, right?
150
444405
2674
Herkes sonsuza dek mutlu yaşadı, değil mi?
07:28
Well, not so fast.
151
448751
1563
Eh, o kadar hızlı değil.
07:30
(Laughter)
152
450338
1205
(Gülüşmeler)
07:31
One of the things we have to remember, as I mentioned earlier,
153
451567
3040
Daha önce bahsettiğim gibi hatırlamamız gereken bir şey de,
07:34
is that Jane does not have the most trust in the medical establishment.
154
454631
3381
Jane'in sağlık kurumuna çok fazla güveni yok.
07:38
We have to remember
155
458036
1163
Hatırlamalıyız ki
07:39
that there are increasing and widening health disparities,
156
459223
3514
artan ve genişleyen sağlık eşitsizlikleri yaşanmakta
07:42
and there's inequity in terms of proper care management.
157
462761
3304
ve uygun bakım yönetimi açısından da eşitsizlik var.
07:46
And so what that means is that this simple picture
158
466616
2494
Jane ve onun verileri hakkındaki bu küçük resim
07:49
of Jane and her data --
159
469134
1645
aslında şu anlamda --
07:50
even with her being comfortable being wirelessly transmitted to the cloud,
160
470803
3927
onun rahat olması, verilerin buluta kablosuz iletimi
07:54
letting a doctor intervene if necessary --
161
474754
2315
gerektiği durumda doktor müdahalesine izin vermesi --
07:57
is not the whole story.
162
477093
1466
aslında tüm hikâye bunlardan ibaret değil.
07:59
So what we're beginning to do
163
479091
1394
Bu yüzden Jane gibi insanlarla
08:00
is to think about ways to have trusted parties serve as intermediaries
164
480509
4827
sağlıkçılar arasında aracı hizmeti veren
08:05
between people like Jane and her health care providers.
165
485360
3418
güvenli paydaşlar olmanın yollarını düşünmeye başladık.
08:08
For example, we've begun to partner with churches
166
488802
3011
Mesela, kiliselerle ortak olarak başladık
08:11
and to think about nurses that are church members,
167
491837
2857
ve kilise üyesi olan hemşireleri düşünün,
08:14
that come from that trusted community,
168
494718
2022
güvenilen o topluluk arasından gelen,
08:16
as patient advocates and health coaches to people like Jane.
169
496764
3923
Jane gibi insanların hasta savunucusu ve sağlık koçları olarak.
08:21
Another thing we have going for us
170
501462
2007
Bizim için başka bir konu da
08:23
is that insurance companies, increasingly,
171
503493
2036
sigorta şirketleri, giderek
08:25
are attracted to some of these ideas.
172
505553
1958
bazı düşünceler onlara çekici gelmekte.
08:27
They're increasingly realizing
173
507906
1707
Onlar da hızla farkına varıyor ki
08:29
that perhaps it's better to pay one dollar now
174
509637
2940
belki de giyilebilir bir alet ve sağlık koçu için
08:32
for a wearable device and a health coach,
175
512601
2983
şimdi bir dolar ödemek,
08:35
rather than paying 10 dollars later,
176
515608
2166
sonra on dolar ödemekten daha iyidir,
08:38
when that baby is born prematurely
177
518253
2554
bebek erken doğduğunda,
08:40
and ends up in the neonatal intensive care unit --
178
520831
2941
ve yeni doğan yoğun bakım ünitesinde sonlandığında--
08:43
one of the most expensive parts of a hospital.
179
523796
2895
ki bir hastanenin en pahalı kısımlarından biridir.
08:47
This has been a long learning process for us.
180
527697
2421
Bu bizim için uzun bir öğrenme süreci olmuştur.
08:50
This iterative process of breaking through and attacking one problem
181
530593
3835
Parçalayarak yaptığımız bu iteratif süreç ve bir problemi hedef almak
08:54
and not feeling totally comfortable,
182
534452
1771
ve tamamen rahat hissetmemek,
08:56
and identifying the next problem,
183
536247
1819
bir sonraki problemi tanımlamak,
08:58
has helped us go along this path
184
538090
2057
bu yolda ilerlememize yardımcı oldu,
09:00
of actually trying to not only innovate with this technology
185
540171
3076
aslında sadece bu teknoloji ile yenilik denemek değil, belki de
09:03
but make sure it can be used for people who perhaps need it the most.
186
543271
3952
en çok ihtiyaç duyan insanlar için kullanılabilir olduğundan emin olmak.
09:07
Another learning lesson we've taken from this process
187
547709
2784
Bu süreçten öğrendiğimiz başka bir ders ise,
09:10
that is very humbling,
188
550517
1379
ki bu çok mahcup edici,
09:11
is that as technology progresses and advances at an accelerating rate,
189
551920
4327
teknoloji ilerledikçe ve giderek artan bir oranda ilerlerken,
09:16
we have to remember that human beings are using this technology,
190
556271
3942
şunu hatırlamalıyız ki insanlar bu teknolojiyi kullanıyor
09:20
and we have to be mindful
191
560237
1602
ve dikkatli olmak zorundayız,
09:21
that these human beings -- they have a face,
192
561863
3440
çünkü bu insanların-- birer yüzleri var,
09:25
they have a name
193
565327
1262
birer isimleri
09:26
and a life.
194
566613
1161
ve birer hayatları.
09:27
And in the case of Jane,
195
567798
1611
Jane'in durumunda,
09:29
hopefully, two.
196
569433
1456
umarım, iki.
09:32
Thank you.
197
572041
1194
Teşekkürler.
09:33
(Applause)
198
573259
5238
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7