Rory Stewart: Why democracy matters

Rory Stewart: Demokrasi neden önemli

83,045 views ・ 2012-10-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Abdullah OSKAY Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:16
So little Billy goes to school,
1
16063
2784
Küçük Billy okula gider,
00:18
and he sits down and the teacher says,
2
18847
2757
sırasına oturur ve öğretmen sorar:
00:21
"What does your father do?"
3
21604
3005
"Senin baban ne iş yapar?"
00:24
And little Billy says, "My father plays the piano
4
24609
3657
Küçük Billy cevap verir:
00:28
in an opium den."
5
28266
3106
"Bir esrarkeş kahvehanesinde piyano çalar"
00:31
So the teacher rings up the parents, and says,
6
31372
1989
Bunun üzerine öğretmen Billy'nin ailesini arar ve şöyle der:
00:33
"Very shocking story from little Billy today.
7
33361
3254
"Bugün küçük Billy'nin hakkınızda söyledikleri karşısında şoke oldum.
00:36
Just heard that he claimed that you play the piano
8
36615
3749
Sizin bir esrarkeş kahvehanesinde
00:40
in an opium den."
9
40364
2160
piyano çaldığınızı söyledi."
00:42
And the father says, "I'm very sorry. Yes, it's true, I lied.
10
42524
3859
Baba cevap verir: "Evet doğru. Yalan söyledim.
00:46
But how can I tell an eight-year-old boy
11
46383
3631
Bunun için çok üzgünüm. Fakat sekiz yaşındaki bir çocuğa
00:50
that his father is a politician?" (Laughter)
12
50014
4409
babasının bir politikacı olduğunu nasıl söyleyebilirdim ki?" (Gülüşmeler)
00:54
Now, as a politician myself, standing in front of you,
13
54423
3248
Şimdi ben, karşınızda duran bir politikacı olarak
00:57
or indeed, meeting any stranger anywhere in the world,
14
57671
3655
ya da rasgele bir yabancıyla dünyanın herhangi bir yerinde karşılaştığımda,
01:01
when I eventually reveal the nature of my profession,
15
61326
2576
mesleğimin doğasını anlattığımda
01:03
they look at me as though I'm somewhere between
16
63902
3094
bana, sanki ben bir yılan, bir maymun ve bir iguana
01:06
a snake, a monkey and an iguana,
17
66996
4754
karışımı biriymişim gibi bakıyorlar.
01:11
and through all of this, I feel, strongly,
18
71750
3942
Ve ben bütün bunlardan dolayı şunu hissediyorum:
01:15
that something is going wrong.
19
75692
2982
Bir şeyler yanlış gidiyor.
01:18
Four hundred years of maturing democracy,
20
78674
3196
Dört yüz yıldan beri olgunlaşan demokrasi
01:21
colleagues in Parliament who seem to me, as individuals,
21
81870
2868
ve Parlamento'daki meslektaşlarım -ki bu insanlar
01:24
reasonably impressive, an increasingly educated,
22
84738
3578
tek tek incelediğimde bana epey etkileyici, eğitimli
01:28
energetic, informed population, and yet
23
88316
4647
enerjik, bilgili insanlar olarak görünüyorlar -
01:32
a deep, deep sense of disappointment.
24
92963
4904
derin mi derin bir hayal kırıklığı demek oluyor.
01:37
My colleagues in Parliament include, in my new intake,
25
97867
3972
Şu an, benim Parlamento'daki arkadaşlarım arasında
01:41
family doctors, businesspeople, professors,
26
101839
4754
aile hekimleri, işadamları, profesörler,
01:46
distinguished economists, historians, writers,
27
106593
4223
seçkin ekonomistler, tarihçiler, yazarlar,
01:50
army officers ranging from colonels down to regimental sergeant majors.
28
110816
5002
albaydan, alaydaki çavuşa kadar ordu mensupları var.
01:55
All of them, however, including myself, as we walk underneath
29
115818
3661
Fakat bunların hepsi, ben de dahil, bu tipsiz garip
01:59
those strange stone gargoyles just down the road,
30
119479
4108
insan heykellerinin altından geçtiğimizde, sonunda
02:03
feel that we've become less than the sum of our parts,
31
123587
4026
bu kişilerin toplamından daha az bir şeye dönüştüğümüzü hissediyorum ve
02:07
feel as though we have become profoundly diminished.
32
127613
5673
ciddi manada "azaldığımızı" hissediyorum.
02:13
And this isn't just a problem in Britain.
33
133286
4128
Ve bu sadece İngiltere'ye has bir sorun değil.
02:17
It's a problem across the developing world,
34
137414
2733
Bu gelişen dünyada da olan bir problem,
02:20
and in middle income countries too. In Jamaica,
35
140147
2634
orta gelirli ülkelerde de. Mesela Jamaika,
02:22
for example -- look at Jamaican members of Parliament,
36
142781
3308
Jamaikalı Parlemento üyelerine bir bakın,
02:26
you meet them, and they're often people who are
37
146089
2980
onlara bakıyorsunuz, genellikle bu insanlar
02:29
Rhodes Scholars, who've studied at Harvard or at Princeton,
38
149069
5444
Rodos Bilimadamları, Harvard'da, Princeton'da okumuş insanlar.
02:34
and yet, you go down to downtown Kingston,
39
154513
3061
Ama Kingston'ın şehir merkezine bir gidin,
02:37
and you are looking at one of the most depressing sites
40
157574
3644
karşınızda herhangi orta gelir düzeyindeki ülkede görebileceğiniz
02:41
that you can see in any middle-income country in the world:
41
161218
4085
en bunaltıcı yerlerden birini bulacaksınız.
02:45
a dismal, depressing landscape
42
165303
2763
Yarı terkedilmiş, yanmış binaların olduğu
02:48
of burnt and half-abandoned buildings.
43
168066
3190
kasvetli, bunaltıcı bir yer.
02:51
And this has been true for 30 years, and the handover
44
171256
3128
Ve bu 30 yıldır böyle. Başkanlık, 1979 - 1980'de
02:54
in 1979, 1980, between one Jamaican leader who was
45
174384
4266
bir Rodos Bilimadamı'nın oğlu ve bir kraliyet hukukçusu (Q.C) olan
02:58
the son of a Rhodes Scholar and a Q.C. to another
46
178650
3475
Jamaikalı bir liderden, Harvard'da ekonomi doktorası yapmış
03:02
who'd done an economics doctorate at Harvard,
47
182125
3230
birisine geçmiş.
03:05
over 800 people were killed in the streets
48
185355
3003
Ve o dönemde, sokaklarda 800'den fazla insan
03:08
in drug-related violence.
49
188358
3527
uyuşturucuyla alakalı olaylardan öldü.
03:11
Ten years ago, however, the promise of democracy
50
191885
3482
Bununla birlikte, 10 sene önce, demokrasi olağanüstü
03:15
seemed to be extraordinary. George W. Bush stood up
51
195367
3983
umut verici gibi görünüyordu. George W. Bush kalktı
03:19
in his State of the Union address in 2003
52
199350
3160
ve 2003'teki Ulusa Sesleniş konuşmasında dedi ki
03:22
and said that democracy was the force that would beat
53
202510
4029
demokrasi dünyadaki birçok hastalığı yenebilecek
03:26
most of the ills of the world. He said,
54
206539
3026
bir güçtür. Sonra da ekledi:
03:29
because democratic governments respect their own people
55
209565
3773
demokratik hükümetler kendi halklarına ve komşularına
03:33
and respect their neighbors, freedom will bring peace.
56
213338
5734
saygı duyuyuyorlar ve bu özgürlük barışı getirecek.
03:39
Distinguished academics at the same time argued that
57
219072
3634
Seçkin akademisyenlerse şunu iddia ediyorlardı:
03:42
democracies had this incredible range of side benefits.
58
222706
3678
Demokrasiler beraberlerinde inanılmaz yararlar getiriyorlar.
03:46
They would bring prosperity, security,
59
226384
3300
Refah, güvenlik,
03:49
overcome sectarian violence,
60
229684
2821
mezhepçi kavgaların üstesinden gelme gücü getiriyorlar,
03:52
ensure that states would never again harbor terrorists.
61
232505
4465
devletlerin tekrar terörist yatağı olmasını engelliyorlar.
03:56
Since then, what's happened?
62
236970
2354
O zamandan beri, ne oldu?
03:59
Well, what we've seen is the creation, in places like Iraq
63
239324
3194
Yani, Irak ve Afganistan gibi yerlerde demokratik
04:02
and Afghanistan, of democratic systems of government
64
242518
3988
hükümet sistemlerinin kurulduğunu gördük,
04:06
which haven't had any of those side benefits.
65
246506
2890
ama hiçbiri bu sayılanları getirmedi.
04:09
In Afghanistan, for example, we haven't just had one election
66
249396
2993
Mesela Afganistan'da sadece bir veya iki değil,
04:12
or two elections. We've gone through three elections,
67
252389
2667
tam üç seçim gördük. Hem başkanlık, hem de
04:15
presidential and parliamentary. And what do we find?
68
255056
3127
parlamento seçimleriydi bunlar: Sonuç?
04:18
Do we find a flourishing civil society, a vigorous rule of law
69
258183
3611
Yeşeren bir sivil toplum, hukukun üstünlüğü ve güvenlik var mı?
04:21
and good security? No. What we find in Afghanistan
70
261794
3461
Hayır. Afganistan'da olan şey,
04:25
is a judiciary that is weak and corrupt,
71
265255
4145
zayıf ve kokuşmuş bir hukuk sistemi,
04:29
a very limited civil society which is largely ineffective,
72
269400
4185
büyük oranda etkisiz ve sınırlı sivil toplum,
04:33
a media which is beginning to get onto its feet
73
273585
3004
ayakları üzerine doğrulmaya başlayan bir medya,
04:36
but a government that's deeply unpopular,
74
276589
2825
fakat hiç benimsenmeyen, yolsuzluğun içine bodoslamasına
04:39
perceived as being deeply corrupt, and security
75
279414
3768
dalmış bir hükümet, şoke edici bir güvenlik,
04:43
that is shocking, security that's terrible.
76
283182
3813
berbat bir güvenlik.
04:46
In Pakistan, in lots of sub-Saharan Africa,
77
286995
4658
Pakistan'da ve Sahra-Altı Afrikanın birçok kısmında
04:51
again you can see democracy and elections are compatible
78
291653
2992
yine böyle kokuşmuş hükümetler,
04:54
with corrupt governments, with states that are unstable
79
294645
3849
tehlikeli ve istikrarsız ülkelerle
04:58
and dangerous.
80
298494
2857
birlikte yürüyen demokrasiyi ve seçimleri görebilirsiniz.
05:01
And when I have conversations with people, I remember
81
301351
2284
Ve insanlarla diyaloğa girdiğimde, hatırlıyorum,
05:03
having a conversation, for example, in Iraq,
82
303635
2881
mesela Irak'taki bir toplulukla olan bir
05:06
with a community that asked me
83
306516
2689
diyalog sırasında
05:09
whether the riot we were seeing in front of us,
84
309205
3510
hemen orada gördüğümüz ayaklanmanın, il meclisi binasını
05:12
this was a huge mob ransacking a provincial council building,
85
312715
3823
alt üst eden büyük bir kalabalıktı,
05:16
was a sign of the new democracy.
86
316538
4692
yeni demokrasinin bir alameti olup olmadığı soruldu.
05:21
The same, I felt, was true in almost every single one
87
321230
4141
Aynı şekilde, gittiğim gelişmekte olan veya yarı gelişmiş ülkelerde
05:25
of the middle and developing countries that I went to,
88
325371
2948
yukarıdaki çıkarımların bir dereceye kadar
05:28
and to some extent the same is true of us.
89
328319
4051
doğru olduğunu görüyordum.
05:32
Well, what is the answer to this? Is the answer to just
90
332370
2576
Peki cevap ne olmalıydı?
05:34
give up on the idea of democracy?
91
334946
2658
Cevap sadece demokrasiyi yayma fikrini bırakmak mı olmalıydı?
05:37
Well, obviously not. It would be absurd
92
337604
3742
Elbette hayır. Bu durum Irak ve Afganistan'da giriştiğimiz
05:41
if we were to engage again in the kind of operations
93
341346
2787
operasyonlar gibi mücadelelere girmemizi gerektirirdi ki,
05:44
we were engaged in, in Iraq and Afghanistan
94
344133
3076
bu da kendimizi demokrasiyi empoze etme
05:47
if we were to suddenly find ourselves in a situation
95
347209
3520
fikrimizden bambaşka
05:50
in which we were imposing
96
350729
2675
bir durumda bulmamıza
05:53
anything other than a democratic system.
97
353404
2439
neden olabilirdi.
05:55
Anything else would run contrary to our values,
98
355843
2552
Bunun dışındaki her şey bizim değerlerimize ters düşerdi.
05:58
it would run contrary to the wishes of the people
99
358395
2251
Çıkarlarımıza ters düşerdi. Temsil ettiğimiz insanların
06:00
on the ground, it would run contrary to our interests.
100
360646
3623
isteklerine ters düşerdi.
06:04
I remember in Iraq, for example, that we went through
101
364269
3307
Irak'ta örneğin, şunu net hatırlıyorum: Demokrasiyi biraz ertelesek
06:07
a period of feeling that we should delay democracy.
102
367576
2541
çok iyi olur.
06:10
We went through a period of feeling that the lesson learned
103
370117
2692
Bosna'da mesela seçimleri erken yapıp ülkede sekter şiddeti ve
06:12
from Bosnia was that elections held too early
104
372809
3578
radikal partileri yaygınlaştırdığımız
06:16
enshrined sectarian violence, enshrined extremist parties,
105
376387
4234
hissine kapıldığımı hatırlıyorum.
06:20
so in Iraq in 2003 the decision was made,
106
380621
2818
Irak'ta mesela 2003 yılında seçimlerin 2 yıl
06:23
let's not have elections for two years. Let's invest in
107
383439
3117
ertelenmesine karar verildi. Haydi seçmeni eğitelim. Haydi
06:26
voter education. Let's invest in democratization.
108
386556
4172
demokratişleşmeye yatırım yapalım dendi.
06:30
The result was that I found stuck outside my office
109
390728
4018
Sonuç ise kalabalık bir insan güruhunun,
06:34
a huge crowd of people, this is actually a photograph
110
394746
2172
- bu fotoğraf Libya'da çekildi. Hoş durum aynıydı.-
06:36
taken in Libya but I saw the same scene in Iraq
111
396918
3480
"Seçim Şimdi Hemen" diye ofisimin hemen yanında
06:40
of people standing outside screaming for the elections,
112
400398
4125
bağırdıklarını görüyordum.
06:44
and when I went out and said, "What is wrong
113
404523
2766
Dışarı çıktım ve kalabalığa şöyle seslendim:
06:47
with the interim provincial council?
114
407289
2960
"Geçici Kent Konseyinda yanlış giden birşeyler mi var?
06:50
What is wrong with the people that we have chosen?
115
410249
3668
Bizim seçtiğimiz adamlardaki sorun ne?
06:53
There is a Sunni sheikh, there's a Shiite sheikh,
116
413917
2745
Bir Sünni şeyhi, bir Şii şeyhi,
06:56
there's the seven -- leaders of the seven major tribes,
117
416662
3151
yedi tane de, büyük kabilelerden lider var.
06:59
there's a Christian, there's a Sabian,
118
419813
2554
Hristiyanı var, Sabyanı var. Kadın temsilciler var.
07:02
there are female representatives, there's every political party in this council,
119
422367
4244
Seçtiğimiz konseyde her partiden ve türden adam var.
07:06
what's wrong with the people that we chose?"
120
426611
2640
Öyleyse bizim seçtiklerimizde sıkıntı ne?"
07:09
The answer came, "The problem isn't the people
121
429251
3098
El cevap: "Sorun sizin seçtiğiniz insanlarda değil.
07:12
that you chose. The problem is that you chose them."
122
432349
5801
Sizin seçmenizde."
07:18
I have not met, in Afghanistan, in even the most
123
438150
3432
Afganistan'ın en ücra köşelerinde bile
07:21
remote community, anybody who does not want
124
441582
3127
yöneticilerini seçmek istemeyen bir Allah'ın kuluyla
07:24
a say in who governs them.
125
444709
2784
karşılaşmadım.
07:27
Most remote community, I have never met a villager
126
447493
2061
En ücra topluluklarda bile, oy hakkı istemeyen
07:29
who does not want a vote.
127
449554
3582
bir köylüye rastlamadım.
07:33
So we need to acknowledge
128
453136
3280
O zaman şunu kabul etmemiz lazım:
07:36
that despite the dubious statistics, despite the fact that
129
456416
3582
şüpheli istatistiklere rağmen,
07:39
84 percent of people in Britain feel politics is broken,
130
459998
5423
halkın yüzde 84'unun İngiliz politikacılarına inanılmaz kırgınlığına rağmen,
07:45
despite the fact that when I was in Iraq, we did an opinion poll
131
465421
2972
Irak'ta 2003'te yaptığımız ve insanlara hangi siyasi sistemi istiyorsunuz diye sorduğumuz ve
07:48
in 2003 and asked people what political systems they preferred,
132
468393
4258
Iraklıların yüzde 7'sinin Amerika'nınkini,
07:52
and the answer came back that
133
472651
2324
yüzde 5'inin Fransa'nınkini,
07:54
seven percent wanted the United States,
134
474975
3061
yüzde 3'unun İngiltere'ninkini
07:58
five percent wanted France,
135
478036
2723
deyip, yüzde 40'inin ise
08:00
three percent wanted Britain,
136
480759
2655
demokratik olmayan ama gönenç içindeki
08:03
and nearly 40 percent wanted Dubai, which is, after all,
137
483414
4355
küçük bir kraliyet olan
08:07
not a democratic state at all but a relatively prosperous
138
487769
2766
Dubai'ninki cevabını vermesine rağmen,
08:10
minor monarchy, democracy is a thing of value
139
490535
4703
demokrasi yine de
08:15
for which we should be fighting. But in order to do so
140
495238
3162
uğruna mücadele edilecek bir değerdir. Bunun içinse ihtiyacımız olan
08:18
we need to get away from instrumental arguments.
141
498400
3352
şey demokrasiyi araçsallaştıran zırvalıklardan uzaklaşmaktır.
08:21
We need to get away from saying democracy matters
142
501752
3568
İhtiyacımız olan şey, "Demokrasi getirdiği
08:25
because of the other things it brings.
143
505320
3107
tonla faydadan dolayı gereklidir." yaklaşımından kaçınmak.
08:28
We need to get away from feeling, in the same way,
144
508427
2125
Aynı şekilde, "İnsan hakları getirdiği tonla
08:30
human rights matters because of the other things it brings,
145
510552
3597
faydadan dolayı gereklidir." yaklaşımından kaçınmaktır.
08:34
or women's rights matters for the other things it brings.
146
514149
3692
Yine kaçınmalıyız ki, "Kadın hakları getirdiği tonla fayda için gereklidir."
08:37
Why should we get away from those arguments?
147
517841
2304
Neden bu argümanları bırakmalıyız?
08:40
Because they're very dangerous. If we set about saying,
148
520145
2404
Çünkü bu argümanlar çok tehlikeli. Mesela işkence
08:42
for example, torture is wrong because it doesn't extract
149
522549
4693
istihbarat toplamada yanlış istihbarata yol açıyor dersek,
08:47
good information, or we say, you need women's rights
150
527242
5198
veya kadın haklarına ihtiyacımız var çünkü kadın emeği
08:52
because it stimulates economic growth by doubling the size of the work force,
151
532440
4680
ekonomik büyümeyi ikiye çarpacak güçtür dediğinizde,
08:57
you leave yourself open to the position where
152
537120
1657
Kuzey Kore dönüp de,
08:58
the government of North Korea can turn around and say,
153
538777
2093
"Biz işkenceyle güzel istihbarat topluyoruz.
09:00
"Well actually, we're having a lot of success extracting
154
540870
2863
İşimize yarıyor."
09:03
good information with our torture at the moment,"
155
543733
2501
dediğinde
09:06
or the government of Saudi Arabia to say, "Well,
156
546234
1960
veya Suudi Arabistan
09:08
our economic growth's okay, thank you very much,
157
548194
1729
"Ben ekonomik büyümemden memnunum.
09:09
considerably better than yours,
158
549923
1460
Hatta seninkini çarpar." dediğinde
09:11
so maybe we don't need to go ahead with this program on women's rights."
159
551383
4806
kendimizi çok zayıf bir pozisyonda buluruz.
09:16
The point about democracy is not instrumental.
160
556189
3681
Demokrasi konusunda mesele demokrasiyi araçsallaştırmak değil.
09:19
It's not about the things that it brings.
161
559870
2789
Demokrasi konusunda mesele araçsal olarak ne getireceği değil.
09:22
The point about democracy is not that it delivers
162
562659
2565
Demokrasi konusunda mesele meşru, verimli, hukukun
09:25
legitimate, effective, prosperous rule of law.
163
565224
6244
üstünlüğüne dayalı bir yönetim biçimini getirmesi değil.
09:31
It's not that it guarantees peace with itself or with its neighbors.
164
571468
4645
Demokrasi konusunda mesele iç ve dış barışı getirecek olması değil.
09:36
The point about democracy is intrinsic.
165
576113
2917
Demokrasi konusunda meselemiz şu olmalı: "Demokrasi içseldir."
09:39
Democracy matters because it reflects an idea of equality
166
579030
5331
Demokrasi önemlidir çünkü eşitlik fikrini içinde taşır.
09:44
and an idea of liberty. It reflects an idea of dignity,
167
584361
4408
Özgürlük fikrini içinde taşır. Bireyin birey olmasından dolayı
09:48
the dignity of the individual, the idea that each individual
168
588769
3870
kutsallığı fikrini içinde taşır. Her bireyin eşit oyu olduğu ve bu
09:52
should have an equal vote, an equal say,
169
592639
3601
eşit oyla kendini yöneten hükümeti
09:56
in the formation of their government.
170
596240
3995
oluşturabileceği fikrini içinde taşır.
10:00
But if we're really to make democracy vigorous again,
171
600235
4066
Demokrasiyi yeniden muzaffer bir edaya büründürmek istiyorsak,
10:04
if we're ready to revivify it, we need to get involved
172
604301
2613
demokrasiye yeniden hayat vermek istiyorsak, yeni bir demokrasi projesinin içine halkla ve siyasetçilerle
10:06
in a new project of the citizens and the politicians.
173
606914
4801
girmeye ihtiyacımız var.
10:11
Democracy is not simply a question of structures.
174
611715
4388
Demokrasi sadece oluşturulmuş yapılar demek değil.
10:16
It is a state of mind. It is an activity.
175
616103
4017
Bir yaşam biçimi ve zihne sindirme durumu.
10:20
And part of that activity is honesty.
176
620120
3791
Bunun bir parçası da dürüstlük.
10:23
After I speak to you today, I'm going on a radio program
177
623911
3538
Burada size attığım nutuktan sonra, bir radyo programına katılacağım. Programın adı da: "Soru Var mı?"
10:27
called "Any Questions," and the thing you will have noticed
178
627449
2303
bir şeyin farkına varın. Bu tür programlarda
10:29
about politicians on these kinds of radio programs
179
629752
3800
politikacılar asla ve asla
10:33
is that they never, ever say that they don't know the answer
180
633552
3465
sorulan sorulara cevap vermez. Cevabı da bilmez.
10:37
to a question. It doesn't matter what it is.
181
637017
1635
Önemli de değildir bu.
10:38
If you ask about child tax credits, the future of the penguins
182
638652
3352
Çocuk kredileri hakkında sorun, Güney Antartika'nın geleceği hakkında sorun,
10:42
in the south Antarctic, asked to hold forth on whether or not
183
642004
4622
Chongqing bölgesindeki
10:46
the developments in Chongqing contribute
184
646626
2632
karbon salimininin sürdürülebilir
10:49
to sustainable development in carbon capture,
185
649258
2334
kalkınmaya sekte vurup vurmayacağı hakkında sorun,
10:51
and we will have an answer for you.
186
651592
2762
Hepsi için cevabımız hazır.
10:54
We need to stop that, to stop pretending to be
187
654354
3185
Artık buna son vermenin zamanı geldi.
10:57
omniscient beings.
188
657539
1885
Her şeyi bilen yaratıklar gibi davranmayı politikacılar olarak bırakmalıyız artık.
10:59
Politicians also need to learn, occasionally, to say that
189
659424
3560
Politikacılar şunu artık öğrenmeli: Ara sıra da olsa,
11:02
certain things that voters want, certain things that voters
190
662984
3746
seçmenlerin bazı kesin istekleri ve
11:06
have been promised, may be things
191
666730
3863
seçmenlere verilmiş bazı kesin sözler
11:10
that we cannot deliver
192
670593
3145
belki de
11:13
or perhaps that we feel we should not deliver.
193
673738
3782
yerine getiremeyeceğimiz sözlerdir.
11:17
And the second thing we should do is understand
194
677520
2891
İkinci öğrenmemiz gerekense,
11:20
the genius of our societies.
195
680411
2992
halkımızın dahi olduğu.
11:23
Our societies have never been so educated, have never
196
683403
4029
Halklarımız hiçbir zaman bu kadar eğitimli, bu kadar enerjik,
11:27
been so energized, have never been so healthy,
197
687432
2936
bu kadar sağlıklı, bu kadar çok bilen, umursayan
11:30
have never known so much, cared so much,
198
690368
2948
bu kadar çok isteyen olmadı.
11:33
or wanted to do so much, and it is a genius of the local.
199
693316
5896
Bu bir yerel zekadir.
11:39
One of the reasons why we're moving away
200
699212
2698
Ziyafet salonlarından ve
11:41
from banqueting halls such as the one in which we stand,
201
701910
3501
kraliyet tahtından ve süslü tavanlarından
11:45
banqueting halls with extraordinary images on the ceiling
202
705411
4476
inmemizin
11:49
of kings enthroned,
203
709887
1775
bir nedeni de bu.
11:51
the entire drama played out here on this space,
204
711662
3152
Bütün oyun artık bu sahnede oynanıyor.
11:54
where the King of England had his head lopped off,
205
714814
2859
İngiltere Kralı'nın kafasının uçurulduğu,
11:57
why we've moved from spaces like this, thrones like that,
206
717673
4331
benim bulunduğum yerlerde.
12:02
towards the town hall, is we're moving more and more
207
722004
3725
Gitgide halkın enerjisine doğru yol almak zorundayız.
12:05
towards the energies of our people, and we need to tap that.
208
725729
3948
Ve buna ziyadesiyle ihtiyacımız var.
12:09
That can mean different things in different countries.
209
729677
2790
Bu belki farklı ülkelerde farklı anlamlara gelebilir ama,
12:12
In Britain, it could mean looking to the French,
210
732467
3313
İngiltere'de bu
12:15
learning from the French,
211
735780
1743
Fransıza bakıp, Fransızca öğrenmek demek.
12:17
getting directly elected mayors in place
212
737523
3629
Fransız Komün sistemindeki gibi
12:21
in a French commune system.
213
741152
2488
doğrudan seçilen belediye başkanları demek.
12:23
In Afghanistan, it could have meant instead of concentrating
214
743640
2834
Afganistan'daysa bu, büyük başkanlık seçimlerine veya
12:26
on the big presidential and parliamentary elections,
215
746474
2554
parlamento seçimlerine odaklanmaktansa,
12:29
we should have done what was in the Afghan constitution
216
749028
2317
Afgan Anayasası'nda ne yazıyorsa ona odaklanmaktır.
12:31
from the very beginning, which is to get direct local elections going
217
751345
4680
Taa en başından, ki bu seçim bölgesi düzeyinde kasabanın .
12:36
at a district level and elect people's provincial governors.
218
756025
5547
yöneticisini seçmek kadar küçük adımlarla olabilir
12:41
But for any of these things to work,
219
761572
2723
Fakat tüm bu söylediklerimi etkili bir şekilde çalıştırabilmek için,
12:44
the honesty in language, the local democracy,
220
764295
2823
dürüstçe söylemek gerekirse,
12:47
it's not just a question of what politicians do.
221
767118
2768
yerel demokrasi sadece politikacıların becerebileceği birşey değil.
12:49
It's a question of what the citizens do.
222
769886
2068
Bu vatandaşların becerebileceği birşey.
12:51
For politicians to be honest, the public needs to allow them to be honest,
223
771954
4907
Politikacılar adına dürüst olmak gerekirse, kamuoyu onların dürüst olmasını bekliyor.
12:56
and the media, which mediates between the politicians
224
776861
2579
Medyanın, ki halkla politikacı arasındaki bağdır,
12:59
and the public, needs to allow those politicians to be honest.
225
779440
4631
politikacıların dürüst olmalarına izin vermesini ihtiyacımız var.
13:04
If local democracy is to flourish, it is about the active
226
784071
3622
Eğer yerel demokrasi yeşerteceksek, bu tamamiyle
13:07
and informed engagement of every citizen.
227
787693
4236
vatandaşların aktif ve bilgiyle donanmış bir şekilde katılımıyla olacaktır.
13:11
In other words, if democracy is to be rebuilt,
228
791929
4401
Başka bir deyişle, eğer demokrasiyi yeniden muzaffer ve aktif
13:16
is to become again vigorous and vibrant,
229
796330
4324
katılımlı bir hale getirmek istiyorsak,
13:20
it is necessary not just for the public
230
800654
3146
sadece halkın politikacılara
13:23
to learn to trust their politicians,
231
803800
2914
güvenmesini beklememeliyiz.
13:26
but for the politicians to learn to trust the public.
232
806714
4872
Politikacıların da halka güvenmeyi öğrenmesini sağlamalıyız.
13:31
Thank you very much indeed. (Applause)
233
811586
4000
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7