Bono: The good news on poverty (Yes, there's good news)

Bono: Yoksulluk üzerine iyi haberler (Evet, iyi haberler var)

247,895 views

2013-03-14 ・ TED


New videos

Bono: The good news on poverty (Yes, there's good news)

Bono: Yoksulluk üzerine iyi haberler (Evet, iyi haberler var)

247,895 views ・ 2013-03-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Pınar Tunçay Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:16
Chris Anderson asked me if I could put the last 25 years
1
16303
3565
Chris Anderson benden yoksulluğa karşı son 25
00:19
of anti-poverty campaigning into 10 minutes for TED.
2
19868
4699
yıllık mücadelemi TED için 10 dakikaya sığdırmamı istedi.
00:24
That's an Englishman asking an Irishman to be succinct.
3
24567
3997
Bu bir İngiliz'in bir İrlandalı'dan kısa ve öz olmasını istemesidir.
00:28
(Laughter)
4
28564
2065
(Gülüşmeler)
00:30
I said, "Chris, that would take a miracle."
5
30629
4573
Ben de "Chris, bunun için bir mucize gerek." dedim.
00:35
He said, "Bono, wouldn't that be a good use of your messianic complex?"
6
35202
5155
O da, "Bono, peygamber kompleksin işte burada işe yaramaz mı?" dedi.
00:40
So, yeah.
7
40357
2021
Yani, evet.
00:42
Then I thought, let's go even further than 25 years.
8
42378
3997
Ben de hadi 25 yıldan daha da önceye gidelim diye düşündüm.
00:46
Let's go back before Christ, three millennia,
9
46375
3735
İsa'dan bile öncesine gidelim. Üç bin yıl öncesine
00:50
to a time when, at least in my head, the journey for justice,
10
50110
4367
en azından benim düşüncemde hak için yolculuğun, eşitsizlik
00:54
the march against inequality and poverty really began.
11
54477
4027
ve yoksulluğa karşı savaşın asıl başladığı zamana dönelim.
00:58
Three thousand years ago,
12
58504
1483
Üç bin yıl önce
00:59
civilization just getting started on the banks of the Nile,
13
59987
3053
medeniyet Nil nehrinin kıyılarında gelişmeye başlıyordu.
01:03
some slaves, Jewish shepherds in this instance,
14
63040
3905
Bazı köleler, bu örnekte İbrani çobanlar,
01:06
smelling of sheep shit, I guess,
15
66945
2908
muhtemelen keçi boku gibi kokarak
01:09
proclaimed to the Pharaoh, sitting high on his throne,
16
69853
4579
tahtında, yükseklerde oturan Firavun'a bir beyanda bulundular
01:14
"We, your majesty-ness, are equal to you."
17
74432
5484
"Biz, siz majesteleri ile eşitiz."
01:19
And the Pharaoh replies, "Oh, no.
18
79916
3381
Firavun da yanıtladı, "Yo, hayır.
01:23
You, your miserableness, have got to be kidding."
19
83297
3268
Siz sefiller, dalga geçiyorsunuz herhalde."
01:26
And they say, "No, no, that's what it says here
20
86565
3812
Onlar da dedi ki, "Hayır, hayır işte burada bizim
01:30
in our holy book."
21
90377
2011
kutsal kitabımızda böyle yazıyor."
01:32
Cut to our century, same country, same pyramids,
22
92388
2828
Bizim yüzyılımıza dönelim, aynı ülke, aynı piramitler,
01:35
another people spreading the same idea
23
95216
2238
farklı insanlar aynı eşitlik fikrini
01:37
of equality with a different book.
24
97454
1991
farklı bir kitapla yayıyorlar.
01:39
This time it's called the Facebook.
25
99445
3559
Bu sefer o kitabın adı Facebook.
01:43
Crowds are gathered in Tahrir Square.
26
103004
1892
Tahrir Meydanı'nda güruhlar toplandı.
01:44
They turn a social network from virtual to actual,
27
104896
2413
Sosyal bir ağı sanaldan gerçeğe çevirdiler
01:47
and kind of rebooted the 21st century.
28
107309
3490
ve aslında 21. yüzyılı yeniden başlattılar.
01:50
Not to undersell how messy and ugly
29
110799
2483
Arap Baharı'nın sonrasının ne kadar
01:53
the aftermath of the Arab Spring has been,
30
113282
2748
pis ve çirkin olduğunu küçümsemeye
01:56
neither to oversell the role of technology,
31
116030
2775
veya teknolojinin rolünü övmeye çalışmıyorum
01:58
but these things have given a sense of what's possible
32
118805
3367
ama bunlar gücün en eski simgesi piramidin
02:02
when the age-old model of power, the pyramid,
33
122172
4359
alt üst edilip insanlar üste geldiği ve
02:06
gets turned upside down, putting the people on top
34
126531
2812
günümüzün firavunlarının alta geldiği durumda
02:09
and the pharaohs of today on the bottom, as it were.
35
129343
3800
nelerin mümkün olabildiğini gösterdi.
02:13
It's also shown us that something as powerful
36
133143
3075
Ayrıca bize bilgi kadar güçlü bir şeyin ve bu bilginin
02:16
as information and the sharing of it can challenge inequality,
37
136218
4025
paylaşılmasının eşitsizlikle savaşabileceğini gösterdi
02:20
because facts, like people,
38
140243
2963
çünkü gerçekler, insanlar gibi
02:23
want to be free, and when they're free,
39
143206
2350
özgür kalmak isterler ve özgür kaldıklarında
02:25
liberty is usually around the corner,
40
145556
1671
hürriyet genellikle çok yakındadır,
02:27
even for the poorest of the poor --
41
147227
2672
fakirlerin en fakiri için bile --
02:29
facts that can challenge cynicism
42
149899
2545
gerçekler alaycılıkla ve uyuşulukla
02:32
and the apathy that leads to inertia,
43
152444
2882
sonuçlanan kayıtsızlıkla savaşır,
02:35
facts that tell us what's working and,
44
155326
1834
gerçekler bize neyin işe yaradığını ve
02:37
more importantly, what's not, so we can fix it,
45
157160
2733
en önemlisi düzeltebilmemiz için neyin işe yaramadığını gösterir,
02:39
facts that if we hear them and heed them could help us
46
159893
2550
gerçekler, eğer onları duyabilir ve onlara
02:42
meet the challenge that Nelson Mandela made
47
162443
3534
önem verirsek bize Nelson Mandela'nın 2005'te
02:45
back in 2005,
48
165977
2525
bizden insanlığa karşı yapılan en büyük suçun
02:48
when he asked us to be that great generation
49
168502
2688
aşırı yoksulluğun üstesinden gelen nesil olmamızı
02:51
that overcomes that most awful offense to humanity,
50
171190
3063
istediğindeki meydan okumasında
02:54
extreme poverty,
51
174253
1975
yardımcı olabilir,
02:56
facts that build a powerful momentum.
52
176228
4099
gerçekler güçlü bir ivme oluşturur.
03:00
So I thought, forget the rock opera,
53
180327
2588
Dolayısıyla ben de her zamanki uğraşlarım olan
03:02
forget the bombast, my usual tricks.
54
182915
5126
rock operayı ve gösterişi boşver diye düşündüm.
03:08
The only thing singing today would be the facts,
55
188041
4024
Bugün şarkı söyleyecek tek şey gerçekler olacak
03:12
for I have truly embraced by inner nerd.
56
192065
5438
çünkü içimdeki zeki ucubeyi benimsedim.
03:17
So exit the rock star.
57
197503
6288
Dolayısıyla rock yıldızı gider.
03:23
Enter the evidence-based activist, the factivist.
58
203791
9160
Kanıtlara dayalı aktivist, gerçaktivist gelir.
03:32
Because what the facts are telling us
59
212951
4664
Çünkü gerçekler bize insanlığın
03:37
is that the long, slow journey,
60
217615
3277
uzun ve yavaş seyahatinin
03:40
humanity's long, slow journey of equality,
61
220892
2292
eşitsizliğin uzun ve yavaş seyahatinin
03:43
is actually speeding up.
62
223184
1763
aslında hızlandığını gösteriyor.
03:44
Look at what's been achieved.
63
224947
2084
Nelerin başarıldığına bakın.
03:47
Look at the pictures these data sets print.
64
227031
3350
Bu veri setlerinin oluşturduğu resimlere bakın
03:50
Since the year 2000, since the turn of the millennium,
65
230381
2924
2000 yılından beri, milenyumdan beri
03:53
there are eight million more AIDS patients
66
233305
1894
sekiz milyon AIDS hastası daha
03:55
getting life-saving antiretroviral drugs.
67
235199
2731
virüse karşı hayat kurtaran ilaçlar alıyor.
03:57
Malaria: There are eight countries in sub-Saharan Africa
68
237930
3237
Sıtma: Sahra altı Afrika'da ölüm oranlarını
04:01
that have their death rates cut by 75 percent.
69
241167
3651
yüzde 75 düşüren sekiz ülke var.
04:04
For kids under five, child mortality, kids under five,
70
244818
3680
Beş yaşından küçük çocuklarda, çocuk ölümü
04:08
it's down by 2.65 million a year.
71
248498
3420
senede 2.65 milyon düştü.
04:11
That's a rate of 7,256 children's lives saved each day.
72
251918
6613
Bu oran günde 7.256 çocuğun hayatının kurtulduğunun oranı.
04:18
Wow. Wow. (Applause)
73
258531
5250
Vay Canına. (Alkış)
04:23
Let's just stop for a second, actually, and think about that.
74
263781
2288
Bir saniye duralım ve geçen hafta içinde herhangi
04:26
Have you read anything anywhere in the last week
75
266069
3830
bir yerde bu rakamdan biraz bile olsa daha önemli
04:29
that is remotely as important as that number? Wow.
76
269899
4320
bir şey okuyup okumadığınızı düşünelim. Vay canına.
04:34
Great news. It drives me nuts
77
274219
3988
Harika haberler. Çoğu insanın
04:38
that most people don't seem to know this news.
78
278207
2888
bu haberleri bilmemesi beni delirtiyor.
04:41
Seven thousand kids a day. Here's two of them.
79
281095
2859
Günde yedi bin çocuk. İşte iki tanesi.
04:43
This is Michael and Benedicta,
80
283954
2678
Bunlar Michael ve Benedicta
04:46
and they're alive thanks in large part
81
286632
2651
ve çoğunlukla harika bir insan olan
04:49
to Dr. Patricia Asamoah -- she's amazing --
82
289283
3885
Dr. Patricia Asamoah ve bilseniz de bilmeseniz de
04:53
and the Global Fund, which all of you financially support,
83
293184
2970
finansal olarak desteklediğiniz Global Fon
04:56
whether you know it or not.
84
296154
1536
sayesinde hayattalar.
04:57
And the Global Fund provides antiretroviral drugs
85
297690
2918
Global Fon, annelerin çocuklarına HIV
05:00
that stop mothers from passing HIV to their kids.
86
300608
3638
bulaştırmasını engellemek için virüse karşı ilaç sağlıyor.
05:04
This fantastic news didn't happen by itself.
87
304246
3175
Bu harika haberler kendiliğinden oluşmadı.
05:07
It was fought for, it was campaigned for,
88
307421
1875
Bunlar için savaşıldı, mücadele edildi,
05:09
it was innovated for.
89
309296
1671
yenilikler yapıldı.
05:10
And this great news gives birth to even more great news,
90
310967
5229
Ve bu harika haber daha da harika haberler doğuruyor
05:16
because the historic trend is this.
91
316196
2880
çünkü tarihsel eğilim şöyle.
05:19
The number of people living in back-breaking,
92
319076
2608
İnsanın belini kıran ve ruhunu ezen aşırı yoksulluk
05:21
soul-crushing extreme poverty has declined
93
321684
2587
altında yaşayan insanların sayısı 1990'da
05:24
from 43 percent of the world's population in 1990
94
324271
5090
dünya nüfusunun yüzde 43'ünden
05:29
to 33 percent by 2000
95
329361
2904
2000'de yüzde 33'e
05:32
and then to 21 percent by 2010.
96
332265
4771
ve sonra 2010'da yüzde 21'e düştü.
05:37
Give it up for that. (Applause)
97
337036
4263
Bunu bir alkışlayın. (Alkış)
05:41
Halved. Halved.
98
341299
3138
Yarılandı. Yarılandı.
05:44
Now, the rate is still too high -- still too many people
99
344437
4300
Ama oran hala çok yüksek -- hala çok fazla
05:48
unnecessarily losing their lives.
100
348737
1978
insan boş yere hayatını kaybediyor.
05:50
There's still work to do.
101
350715
1121
Hala yapılacak işler var. Ama bunlar
05:51
But it's heart-stopping. It's mind-blowing stuff.
102
351836
5652
yürekleri durduran insanın aklını başından alan şeyler.
05:57
And if you live on less than $1.25 a day,
103
357488
4480
Ve eğer günde 1,25 dolarla yaşıyorsanız,
06:01
if you live in that kind of poverty,
104
361968
2148
eğer böyle bir yoksulluk içindeyseniz,
06:04
this is not just data.
105
364116
1902
bunlar sadece veri değil.
06:06
This is everything.
106
366018
1879
Bunlar her şey.
06:07
If you're a parent who wants the best for your kids -- and I am --
107
367897
5799
Eğer çocukları için en iyisini isteyen bir ebeveynseniz -- ki ben öyleyim --
06:13
this rapid transition is a route out of despair and into hope.
108
373696
5330
bu hızlı geçiş, çaresizlikten umuda bir yol.
06:19
And guess what? If the trajectory continues,
109
379026
2869
Ve hatta eğer gidiş böyle devam ederse,
06:21
look where the amount of people living on $1.25 a day
110
381895
4537
günde 1,25 dolara yaşayan insanların sayısı bakın 2030'da
06:26
gets to by 2030.
111
386432
3632
kaça düşüyor.
06:30
Can't be true, can it?
112
390064
3312
Doğru olamaz, değil mi?
06:33
That's what the data is telling us. If the trajectory continues,
113
393376
4388
Bize verilerin söylediği bu. Bu gidişle devam edersek
06:37
we get to, wow, the zero zone.
114
397764
5141
vay canına sıfır bölgesine ulaşıyoruz.
06:42
For number-crunchers like us,
115
402905
1475
Bizim gibi sayıları seven insanlar için
06:44
that is the erogenous zone,
116
404380
3509
bu erotik bir bölge,
06:47
and it's fair to say that I am, by now,
117
407889
3191
ve hatta dürüstçe söyleyebilirim ki
06:51
sexually aroused by the collating of data.
118
411080
5049
şu ana kadar verilerin dizilişinden tahrik oldum.
06:56
So virtual elimination of extreme poverty,
119
416129
5261
Dolayısıyla günde 1,25 dolardan daha azla yaşayan insanlar
07:01
as defined by people living on less than $1.25 a day,
120
421390
3600
olarak tanımlanan aşırı yoksulluğun sanal yokoluşu
07:04
adjusted, of course, for inflation from a 1990 baseline.
121
424990
4397
tabii ki bu 1990'daki bir taban çizgisinden enflasyona göre ayarlanmış.
07:09
We do love a good baseline.
122
429387
3017
İyi bir taban çizgisini kim sevmez.
07:12
That's amazing.
123
432404
1721
Bu muhteşem.
07:14
Now I know that some of you think this progress
124
434125
3900
Biliyorum ki bazılarınız bu ilerlemenin hepsinin Asya veya
07:18
is all in Asia or Latin America or
125
438025
2691
Latin Amerika'da veya Brezilya gibi model ülkelerde
07:20
model countries like Brazil --
126
440716
1332
ülkelerde olduğunu düşünüyorsunuz --
07:22
and who doesn't love a Brazilian model? --
127
442048
2892
Brezilyalı modelleri kim sevmez? --
07:24
but look at sub-Saharan Africa.
128
444940
4110
ama Sahra altı Afrika'ya bakın.
07:29
There's a collection of 10 countries, some call them the lions,
129
449050
3675
Burada bazılarının aslanlar dediği 10 ülke var.
07:32
who in the last decade have had a combination
130
452725
2728
Bu ülkeler son on yılda yüzde yüz borç iptali,
07:35
of 100 percent debt cancellation,
131
455453
1544
yardımın üçe
07:36
a tripling of aid, a tenfold increase in FDI --
132
456997
2741
FDI'ın -- ki bu dolaysız yabancı yatırım--
07:39
that's foreign direct investment --
133
459738
1455
ona katlanmasını
07:41
which has unlocked a quadrupling of domestic resources -- that's local money --
134
461193
3922
ve böylece yerel kaynaklarını -yani yerel para birimi- dörde katlamayı
07:45
which, when spent wisely -- that's good governance --
135
465115
2664
ki bu da bilinçli harcandığında -- yani iyi yönetim--
07:47
cut childhood mortality by a third,
136
467779
2270
çocuk ölümünü üçte birine indirme,
07:50
doubled education completion rates,
137
470049
1707
eğitim tamamlama oranlarını ikiye katlama
07:51
and they, too, halved extreme poverty,
138
471756
3104
ve aşırı yoksulluğu yarılamayı başarmıştır.
07:54
and at this rate, these 10 get to zero too.
139
474860
4429
Ve bu gidişle bu 10'lu da sıfıra ulaşacak.
07:59
So the pride of lions
140
479289
2253
Dolayısıyla aslanların gururu
08:01
is the proof of concept.
141
481542
2716
konseptin kanıtıdır.
08:04
There are all kinds of benefits to this.
142
484258
3431
Bunun birçok faydası var.
08:07
For a start, you won't have to listen
143
487689
3188
Öncelikle benim gibi katlanılmaz cahil bir
08:10
to an insufferable little jumped-up Jesus like myself.
144
490877
4352
mesihi dinlemenize gerek kalmayacak.
08:15
How about that? (Applause)
145
495229
5208
İyi değil mi? (Alkış)
08:20
And 2028, 2030? It's just around the corner.
146
500437
4038
Ve 2028, 2030 gelmek üzere.
08:24
I mean, it's about three Rolling Stones farewell concerts away.
147
504475
4281
Yani üç Rolling Stones veda konseri sonra 2030 olur.
08:28
(Laughter) I hope. I'm hoping.
148
508756
5327
(Gülüşmeler) Umarım. Umuyorum.
08:34
Makes us look really young.
149
514083
3687
Bizi çok genç gösteriyorlar.
08:37
So why aren't we jumping up and down about this?
150
517770
3026
Peki neden bu sonuçları deli gibi kutlamıyoruz?
08:40
Well, the opportunity is real, but so is the jeopardy.
151
520796
3711
Çünkü fırsat gerçek ama risk de gerçek.
08:44
We can't get this done until we really accept
152
524507
3814
Bunu yapabileceğimizi gerçekten kabul edene kadar
08:48
that we can get this done.
153
528321
2475
bunu yapamayız.
08:50
Look at this graph.
154
530796
2253
Bu grafiğe bakın.
08:53
It's called inertia. It's how we screw it up.
155
533049
4818
Bunun adı eylemsizlik. Bununla her şeyi batırırız.
08:57
And the next one is really beautiful.
156
537867
1874
Bir sonraki gerçekten çok güzel.
08:59
It's called momentum.
157
539741
3533
Bunun adı ivme.
09:03
And it's how we can bend the arc of history
158
543274
4556
Bununla tarihin eğrisini sıfıra doğru
09:07
down towards zero,
159
547830
1628
bükebiliriz, sadece işe yaradığını
09:09
just doing the things that we know work.
160
549458
2399
bildiğimiz şeyleri yaparak.
09:11
So inertia versus momentum.
161
551857
2045
Yani hareketsizliğe karşı ivme.
09:13
There is jeopardy, and of course,
162
553902
2541
Risk de var ve tabii ki
09:16
the closer you get, it gets harder.
163
556443
2372
yaklaştıkça, daha da zorlaşıyor.
09:18
We know the obstacles that are in our way
164
558815
1944
Şu anda, zor zamanlarda yolumuzun
09:20
right now, in difficult times.
165
560759
2025
üstündeki engelleri biliyoruz.
09:22
In fact, today in your capital, in difficult times,
166
562784
5141
Hatta bugün, başkentinizde, zor zamanlarda,
09:27
some who mind the nation's purse want to cut
167
567925
2575
ülkenin cebini düşünen bazıları Global Fon gibi
09:30
life-saving programs like the Global Fund.
168
570500
2405
hayat kurtaran programları kesmek istiyor.
09:32
But you can do something about that.
169
572905
1813
Ama siz bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.
09:34
You can tell politicians
170
574718
1984
Politikacılarınıza bu kesintilerin
09:36
that these cuts [can cost] lives.
171
576702
2906
hayatlara mal olabileceğini söyleyebilirsiniz.
09:39
Right now today, in Oslo as it happens,
172
579608
3577
Şu anda, bugün Oslo'da petrol şirketleri,
09:43
oil companies are fighting to keep secret
173
583185
2367
gelişmekte olan ülkelerden petrol çıkarmak için
09:45
their payments to governments
174
585552
1478
hükümetlerine yaptıkları
09:47
for extracting oil in developing countries.
175
587030
3717
ödemeleri gizli tutmak için savaşıyorlar.
09:50
You can do something about that too.
176
590747
1719
Bu konuda da bir şeyler yapabilirsiniz.
09:52
You can join the One Campaign,
177
592466
1860
One Campaign'e ve
09:54
and leaders like Mo Ibrahim, the telecom entrepreneur.
178
594326
4353
telekom girişimcisi Mo Ibrahim gibi liderlere katılabilirsiniz.
09:58
We're pushing for laws that make sure that at least some
179
598679
3823
Yerin altındaki zenginliklerin en azından birazının
10:02
of the wealth under the ground
180
602502
2472
üstünde yaşayan insanların
10:04
ends up in the hands of the people living above it.
181
604974
3571
eline geçmesini sağlayacak kanunlar için savaşıyoruz.
10:08
And right now, we know
182
608545
3767
Ve şimdi biliyoruz ki
10:12
that the biggest disease of all
183
612312
3712
en kötü hastalık aslında bir
10:16
is not a disease. It's corruption.
184
616024
2963
hastalık değil. Yolsuzluk.
10:18
But there's a vaccine for that too.
185
618987
1824
Ama bunun için de bir aşı var.
10:20
It's called transparency, open data sets,
186
620811
3491
Adı şeffaflık, açık veri setleri,
10:24
something the TED community is really on it.
187
624302
5011
TED topluluğunun başardığı bir şey.
10:29
Daylight, you could call it, transparency.
188
629313
3612
Buna gün ışığı diyebilirsiniz, şeffaflık.
10:32
And technology is really turbocharging this.
189
632925
2562
Ve teknoloji bunu gerçekten hızlandırıyor.
10:35
It's getting harder to hide if you're doing bad stuff.
190
635487
4751
Kötü bir şeyler yapıyorsanız bunları saklamak zorlaşıyor.
10:40
So let me tell you about the U-report,
191
640238
2982
Size beni çok heyecanlandıran U-raporundan
10:43
which I'm really excited about. It's 150,000 millennials
192
643220
3607
bahsetmek istiyorum. 150,000 Y-Nesli
10:46
all across Uganda, young people
193
646827
2335
Uganda'nın her yerinde genç insanlar
10:49
armed with 2G phones, an SMS social network
194
649162
4376
2G telefonlar ve SMS sosyal ağıyla kuşanmışlar
10:53
exposing government corruption
195
653538
3066
hükumet yolsuzluğunu açığa çıkarıyorlar
10:56
and demanding to know what's in the budget
196
656604
2596
ve nelerin bütçede olduğunu ve paralarının
10:59
and how their money is being spent.
197
659200
2863
nasıl harcandığını bilmeyi talep ediyorlar.
11:02
This is exciting stuff.
198
662063
2675
Bunlar heyecan verici şeyler.
11:04
Look, once you have these tools,
199
664738
3363
Bu araçlara bir kere sahip olduğunuzda
11:08
you can't not use them.
200
668101
1724
kullanmamanız imkansız.
11:09
Once you have this knowledge, you can't un-know it.
201
669825
2526
Bu bilince bir kez sahip olunca, kafanızdan çıkaramazsınız.
11:12
You can't delete this data from your brain,
202
672351
3275
Bu verileri beyninizden silemezsiniz,
11:15
but you can delete the cliched image
203
675626
2823
ama yalvaran, fakirleştirilen, hayatlarının kontrolünü
11:18
of supplicant, impoverished peoples
204
678449
2238
ellerine almayan insanların
11:20
not taking control of their own lives.
205
680687
2072
klişeleşmiş görüntülerini silebilirsiniz.
11:22
You can erase that, you really can,
206
682759
2382
Bunu silebilirsiniz, gerçekten,
11:25
because it's not true anymore. (Applause)
207
685141
5477
çünkü bu artık doğru değil. (Alkış)
11:30
It's transformational.
208
690618
2852
Bu değişim.
11:33
2030? By 2030, robots,
209
693470
3873
2030? 2030'a kadar robotlar bize bira getirmekle
11:37
not just serving us Guinness, but drinking it.
210
697343
2794
kalmayıp bir de içecekler.
11:40
By the time we get there,
211
700137
2134
O noktaya ulaşana kadar
11:42
every place with a rough semblance of governance
212
702271
3129
az çok bir yönetim benzerine sahip her
11:45
might actually be on their way.
213
705400
4030
yer aslında yola çıkmış olabilir.
11:49
So I'm here to -- I guess we're here
214
709430
3805
Dolayısıyla ben -- sanırım biz
11:53
to try and infect you with this virtuous, data-based virus,
215
713235
5508
burada sizi erdemli, veri temelli virüsü size bulaştırmaya çalışıyoruz.
11:58
the one we call factivism.
216
718743
2050
Bu virüsün adı gerçaktivizm.
12:00
It's not going to kill you.
217
720793
1644
Bu sizi öldürmez.
12:02
In fact, it could save countless lives.
218
722437
4093
Tersine sayısız hayat kurtarabilir.
12:06
I guess we in the One Campaign would love you
219
726530
2679
Biz, One Campaign olarak sizin bulaşıcı
12:09
to be contagious, spread it, share it, pass it on.
220
729209
5037
olmanızı, bunu yaymanızı, paylaşmanızı, iletmenizi istiyoruz.
12:14
By doing so, you will join us and countless others
221
734246
5210
Bunu yaparak bize ve diğer sayısız kişiye çıkılan en büyük
12:19
in what I truly believe is the greatest adventure ever taken,
222
739456
4963
macera olduğuna gerçekten inandığım eşitliğin sürekli
12:24
the ever-demanding journey of equality.
223
744419
4238
emek isteyen yolculuğunda katılabilirsiniz
12:28
Could we really be the great generation
224
748657
3237
Gerçekten Mandela'nın olmamızı istediği
12:31
that Mandela asked us to be?
225
751894
1961
büyük nesil olabilir miyiz?
12:33
Might we answer that clarion call with science,
226
753855
3980
Bu eylem çağrısını bilimle, mantıkla,
12:37
with reason, with facts,
227
757835
2659
gerçeklerle ve hatta
12:40
and, dare I say it, emotions?
228
760494
4038
duygularla yanıtlayabilir miyiz?
12:44
Because as is obvious, factivists have feelings too.
229
764532
6132
Çünkü barizdir ki, gerçaktivistlerin de duyguları var.
12:50
I'm thinking of Wael Ghonim, though.
230
770664
2487
Aslında Wael Ghonim'i düşünüyorum.
12:53
Some of you know him. He set up one of the Facebook groups
231
773151
2275
Bazılarınız onu tanıyor. Kahire'deki Tahrir
12:55
behind the Tahrir Square in Cairo.
232
775426
4103
Meydanının arkasındaki Facebook gruplarından birini kurdu.
12:59
He got thrown in jail for it,
233
779529
1550
Bu yüzden hapse atıldı
13:01
but I have his words tattooed on my brain.
234
781079
4723
ama sözleri beynime kazılı duruyor.
13:05
"We are going to win because we don't understand politics.
235
785802
4487
"Biz kazanacağız çünkü politikadan anlamıyoruz.
13:10
We are going to win because we don't play their dirty games.
236
790289
3125
Biz kazanacağız çünkü onların kirli oyunlarını oynamıyoruz.
13:13
We are going to win because we don't have a party political agenda.
237
793414
3288
Biz kazanacağız çünkü parti politikası hedeflerimiz yok.
13:16
We are going to win because the tears
238
796702
1971
Biz kazanacağız çünkü gözlerimizden
13:18
that come from our eyes actually come from our hearts.
239
798673
3106
akan yaşlar aslında yüreklerimizden geliyor.
13:21
We are going to win because we have dreams,
240
801779
2864
Biz kazanacağız çünkü bizim düşlerimiz var
13:24
and we're willing to stand up for those dreams."
241
804643
3510
ve biz bu düşler için savaşmak istiyoruz."
13:28
Wael is right.
242
808153
2313
Wael haklı.
13:30
We're going to win
243
810466
1862
Biz kazanacağız
13:32
if we work together as one,
244
812328
2232
eğer birlik olarak çalışırsak,
13:34
because the power of the people
245
814560
2444
çünkü insanların gücü
13:37
is so much stronger than the people in power.
246
817004
3824
güce sahip insanlardan çok daha fazladır.
13:40
Thank you.
247
820828
3450
Teşekkür ederim.
13:44
(Applause)
248
824278
2872
(Alkış)
13:47
Thank you so much. (Applause)
249
827150
4000
Çok teşekkür ederim. (Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7