Christien Meindertsma: How pig parts make the world turn

Christien Meindertsma: Domuz parçaları dünyayı nasıl döndürüyor...

180,821 views

2010-09-20 ・ TED


New videos

Christien Meindertsma: How pig parts make the world turn

Christien Meindertsma: Domuz parçaları dünyayı nasıl döndürüyor...

180,821 views ・ 2010-09-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ersan Gunes Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
Hello. I would like to start my talk
0
16260
2000
Merhaba. Konuşmama iki soru sorarak
00:18
with actually two questions, and the first one is:
1
18260
2000
başlamak istiyorum, ve ilki:
00:20
How many people here actually eat pig meat?
2
20260
3000
Burada kaç kişi domuz eti yiyor?
00:23
Please raise your hand --
3
23260
2000
Lütfen elinizi kaldırın.
00:25
oh, that's a lot.
4
25260
2000
Oh, oldukça fazla.
00:27
And how many people have actually seen
5
27260
2000
Ve kaçınız gerçekte canlı olarak
00:29
a live pig producing this meat?
6
29260
2000
bu yenilen eti üreten bir domuz gördü?
00:31
In the last year?
7
31260
2000
Geçen yıl?
00:34
In the Netherlands -- where I come from --
8
34260
2000
Hollanda da, benim geldiğim yerde,
00:36
you actually never see a pig, which is really strange,
9
36260
3000
gerçekte asla bir domuz göremezsiniz, ki bu gerçekten de tuhaf,
00:39
because, on a population of 16 million people,
10
39260
2000
çünkü, 16 milyonluk nufus içersinde,
00:41
we have 12 million pigs.
11
41260
3000
12 milyon domuzumuz var.
00:44
And well, of course, the Dutch can't eat all these pigs.
12
44260
2000
Ve tabii ki, bütün bu domuzları Hollandalılar yiyemez.
00:46
They eat about one-third, and the rest is exported
13
46260
3000
Onlar yaklaşık üçte birini yiyor, ve geri kalanı ise
00:49
to all kinds of countries in Europe and the rest of the world.
14
49260
3000
Avrupadaki çeşitli ülkelere ve dünyanın geri kalanına ihraç ediliyor.
00:52
A lot goes to the U.K., Germany.
15
52260
2000
Çoğu İngiltere, Almanyaya gidiyor.
00:54
And what I was curious about --
16
54260
2000
Ve merak ettiğim ise --
00:56
because historically, the whole pig would be used up until the last bit
17
56260
3000
çünkü tarihsel olarak, bir domuz en küçük parçasına kadar kullanılacak
00:59
so nothing would be wasted --
18
59260
2000
ki hiçbir şey ziyan edilmeyecekti..
01:01
and I was curious to find out
19
61260
2000
ve bunun hala
01:03
if this was actually still the case.
20
63260
2000
gerçekten bu şekilde olup olmadığını merak ettim...
01:05
And I spent about three years researching.
21
65260
2000
ve yaklaşık 3 yılımı araştırma ile geçirdim.
01:07
And I followed this one pig
22
67260
2000
ve bu tek domuzu takip ettim
01:09
with number "05049,"
23
69260
2000
"05049" numaralı domuzu
01:11
all the way up until the end
24
71260
2000
yolun sonuna kadar takip ettim
01:13
and to what products it's made of.
25
73260
2000
ve hangi ürünlerin yapımında kullanıldığını araştırdım.
01:15
And in these years, I met all kinds people
26
75260
2000
ve bu yıllar içersinde, her çeşit insanla karşılaştım,
01:17
like, for instance, farmers and butchers, which seems logical.
27
77260
3000
örneğin, çiftçiler ve kasaplar, ki mantıklı görünüyor.
01:20
But I also met aluminum mold makers,
28
80260
3000
Ama aynı zamanda alüminyum kalıp imalatçıları ile de karşılaştım,
01:23
ammunition producers
29
83260
2000
mühimmat üreticileriyle
01:25
and all kinds of people.
30
85260
2000
ve her çeşit insan ile.
01:27
And what was striking to me
31
87260
2000
ve beni asıl şaşırtan şey ise
01:29
is that the farmers actually had no clue
32
89260
2000
çiftçilerin domuzlarından neler üretildiği konusunda
01:31
what was made of their pigs,
33
91260
2000
en ufak bir fikirleri yok iken,
01:33
but the consumers -- as in us --
34
93260
3000
tüketicilerin de --bizler gibi--
01:36
had also no idea
35
96260
2000
tüm bu ürünlerin içersinde
01:38
of the pigs being in all these products.
36
98260
2000
domuz varlığı konusunda fikirlerinin olmamasıydı.
01:40
So what I did is,
37
100260
2000
Benim yaptığım şey ise,
01:42
I took all this research
38
102260
2000
tüm bu araştırmayı yapmak,
01:44
and I made it into a -- well, basically it's a product catalog of this one pig,
39
104260
3000
ve bu tek domuz için bu bilgileri içeren bir ürün kataloğu oluşturmak oldu,
01:47
and it carries a duplicate of his ear tag
40
107260
3000
ve katalog aynı zamanda bu domuzun kulak etiketinin bir kopyasını da taşıyor
01:50
on the back.
41
110260
2000
arkasında
01:52
And it consists of seven chapters --
42
112260
3000
ve yedi bölümden oluşuyor..
01:55
the chapters are skin, bones, meat, internal organs,
43
115260
2000
bölüm adları ise şöyle, deri, kemikler, et, iç organlar,
01:57
blood, fat and miscellaneous.
44
117260
3000
kan,yağ ve diğerleri.
02:00
(Laughter)
45
120260
2000
(Kahkahalar)
02:02
In total,
46
122260
2000
toplamda,
02:04
they weigh 103.7 kilograms.
47
124260
2000
103.7 kilogram ağırlığında.
02:06
And to show you how often you actually
48
126260
3000
ve size normal bir gün içersinde
02:09
meet part of this pig in a regular day,
49
129260
2000
ne kadar sıklıkla domuz parçalarıyla karşılaştığınızı göstermek amacıyla
02:11
I want to show you some images of the book.
50
131260
3000
kitaptan bazı resimler göstermek istiyorum.
02:15
You probably start the day with a shower.
51
135260
2000
gününüze muhtemelen duş ile başlıyorsunuz.
02:17
So, in soap, fatty acids
52
137260
2000
Yani, kullandığınız sabunun içersindeki yağ asitleri
02:19
made from boiling pork bone fat
53
139260
2000
kaynatılmış domuz kemiği yağlarından imal ediliyor
02:21
are used as a hardening agent,
54
141260
2000
ve bu ürün sertleştirici içerik olarak kullanılıyor,
02:23
but also for giving it a pearl-like effect.
55
143260
3000
ama aynı zamanda sabuna inciye benzer bir görünüm sağlıyor.
02:26
Then if you look around you in the bathroom,
56
146260
2000
Sonra, banyoda etrafınıza baktığınızda,
02:28
you see lots more products
57
148260
2000
birçok ürün görüyorsunuz
02:30
like shampoo, conditioner,
58
150260
2000
şampuan, saç kremi,
02:32
anti-wrinkle cream, body lotion,
59
152260
3000
kırışıklık önleyici krem, vücut losyonu,
02:35
but also toothpaste.
60
155260
2000
hatta diş macunu.
02:37
Then, so, before breakfast,
61
157260
2000
O halde, daha kahvaltı öncesinde,
02:39
you've already met the pig so many times.
62
159260
2000
domuz ile pekçok kere karşılaştınız.
02:42
Then, at breakfast, the pig that I followed,
63
162260
2000
Sonrasında kahvaltıda, domuz bizi takip ediyor,
02:44
the hairs off the pig or proteins from the hairs off the pig
64
164260
3000
domuz kılları veya domuzun kıllarından elde edilen protein,
02:47
were used as an improver of dough.
65
167260
3000
hamurun zenginleştirilmesinde kullanılıyor.
02:50
(Laughter)
66
170260
2000
(Kahkahalar)
02:52
Well, that's what the producer says: it's "improving the dough,
67
172260
2000
Yani, üreticinin söylemi ile: "zenginleşiyor."
02:54
of course."
68
174260
3000
biliyorsunuz, tabii ki.
02:57
In low-fat butter, or actually in many low-fat products,
69
177260
2000
düşük yağ oranlı tereyağında, veya aslında düşük yağlı pek çok üründe,
02:59
when you take the fat out, you actually take the taste and the texture out.
70
179260
3000
gerçek yağı çıkarttığınızda, lezzeti ve kıvamı dışarı atıyorsunuz.
03:02
So what they do is they put gelatin back in,
71
182260
3000
dolayısıyla üreticiler bu ürünlere jelatin ilave ederek
03:05
in order to retain the texture.
72
185260
3000
kıvamı muhafaza ediyorlar.
03:09
Well, when you're off to work, under the road or under the buildings that you see,
73
189260
3000
İşe doğru evinizden çıktığınızda, yolun altında veya gördüğünüz binaların altında,
03:12
there might very well be cellular concrete,
74
192260
2000
çok muhtemel hücresel beton bulunmaktadır,
03:14
which is a very light kind of concrete
75
194260
2000
ki bu betonun çok hafif bir çeşididir
03:16
that's actually got proteins from bones inside
76
196260
3000
ve gerçekte domuz kemiği proteinlerini içersinde barındırmaktadır,
03:19
and it's also fully reusable.
77
199260
3000
ve aynı zamanda tam olarak tekrar kullanılabilir.
03:22
In the train brakes -- at least in the German train brakes --
78
202260
2000
tren frenlerinin içersinde, en azından Almanyadaki tren frenlerinde
03:24
there's this part of the brake
79
204260
2000
frenlerde bulunan bir parça
03:26
that's made of bone ash.
80
206260
2000
domuz kemiği külünden imal edilmektedir.
03:28
And in cheesecake and all kinds of desserts,
81
208260
3000
Ve cheesecake içersinde ve her çeşit tatlılarda,
03:31
like chocolate mousse, tiramisu, vanilla pudding,
82
211260
2000
çikolatalı mus , tiramisu, vanilyalı puding gibi,
03:33
everything that's cooled in the supermarket,
83
213260
2000
süpermarkette soğutulmuş her şeyde,
03:35
there's gelatin to make it look good.
84
215260
3000
daha iyi görünmesi için jelatin bulunmaktadır.
03:38
Fine bone china -- this is a real classic.
85
218260
2000
İnce Bon China --kemik küllü seramik porselen -- gerçek bir klasiktir.
03:40
Of course, the bone in fine-bone china
86
220260
2000
Elbette, ince bone china daki kemik
03:42
gives it its translucency
87
222260
2000
porselene kısmi şeffaflık
03:44
and also its strength,
88
224260
2000
ve aynı zamanda sağlamlılığını vermektedir
03:46
in order to make these really fine shapes,
89
226260
2000
bu güzel şekilleri yapabilmek için,
03:48
like this deer.
90
228260
2000
bu geyik gibi.
03:51
In interior decorating, the pig's actually quite there.
91
231260
3000
iç dekorasyonda, domuz gerçekten çoğu yerdedir.
03:54
It's used in paint for the texture,
92
234260
3000
Duvardaki boyanın içersinde,
03:57
but also for the glossiness.
93
237260
2000
ama aynı zamanda parlaklık vermesi için.
03:59
In sandpaper, bone glue
94
239260
2000
Zımpara kağıdında, kemik yapıştırıcısı
04:01
is actually the glue between the sand and the paper.
95
241260
3000
aslında zımpara kağıdında kum ve kağıt arasındaki yapıştırıcıdır.
04:05
And then in paintbrushes,
96
245260
2000
ve sonra boya fırçalarında,
04:07
hairs are used because, apparently, they're very suitable for making paintbrushes
97
247260
3000
domuz kılları kullanılır, açıkça boya fırçaları için biçilmiş kaftandır
04:10
because of their hard-wearing nature.
98
250260
2000
çünkü kolay kolay yıpranmazlar
04:13
I was not planning on showing you any meat
99
253260
2000
Bugün aslında size herhangi bir et ürünü gösterme planım yoktu
04:15
because, of course, half the book's meat
100
255260
2000
çünkü tabii ki kitabın yarısında et ürünlerinden bahsediyorum
04:17
and you probably all know what meats they are.
101
257260
2000
ve zaten hepiniz hangi et ürünleri olduğunu biliyorsunuz
04:19
But I didn't want you to miss out on this one,
102
259260
2000
ama bunu kaçırmanızı istemedim,
04:21
because this, well, it's called "portion-controlled meat cuts."
103
261260
3000
çünkü bu ürüne "porsiyon kontrollü et parçaları" deniyor.
04:24
And this is actually sold
104
264260
2000
ve süpermarketlerin
04:26
in the frozen area of the supermarket.
105
266260
2000
dondurulmuş ürün satılan bölümlerinde satılıyor.
04:28
And what it is -- it's actually steak.
106
268260
2000
peki bu nedir...aslında biftektir.
04:30
So, this is sold as cow,
107
270260
2000
yani bi çeşit sığır eti,
04:32
but what happens when you slaughter a cow --
108
272260
2000
ama bir sığırı kestiğinizde ne olur---
04:34
at least in industrial factory farming --
109
274260
3000
en azından endüstrüyel fabrika çiftçiliğinde--
04:37
they have all these little bits of steak left
110
277260
2000
bir sürü küçük biftek parçaları ellerinde kalır
04:39
that they can't actually sell as steak,
111
279260
2000
bunları biftek olarak satamazlar,
04:41
so what they do is they glue them all together
112
281260
3000
yaptıkları şey ise bu küçük parçaların hepsini birleştirmektir
04:44
with fibrin from pig blood
113
284260
2000
bunun için domuz kanından elde edilen fibrin madddesini kullanırlar
04:46
into this really large sausage,
114
286260
2000
devasa bir sucukta birleştirirler
04:48
then freeze the sausage, cut it in little slices
115
288260
3000
sonrasında dondururlar ve ince dilimler halinde keserler
04:51
and sell those as steak again.
116
291260
2000
ve bunu biftek olarak tekrar satarlar.
04:54
And this also actually happens with tuna and scallops.
117
294260
3000
bu durum ton balığı ve istiridyeler için de geçerlidir.
05:00
So, with the steak, you might drink a beer.
118
300260
2000
şimdi bifteğinizle beraber bir bira içiyor olabilirsiniz
05:02
In the brewing process, there's lots of cloudy elements in the beer,
119
302260
3000
mayalanma safhasında bira içersinde istenmeyen pek çok eleman bulunur
05:05
so to get rid of these cloudy elements,
120
305260
2000
bu istenenmeyen elemanlardan kurtulmak için
05:07
what some companies do
121
307260
2000
bazı şirketler ne mi yapar
05:09
is they pour the beer through a sort of gelatin sieve
122
309260
2000
birayı bir çeşit jelatin elekten geçirirler
05:11
in order to get rid of that cloudiness.
123
311260
3000
bu şekilde istenmeyen elemalardan kurtulurlar
05:14
This actually also goes for wine as well as fruit juice.
124
314260
3000
bu yöntem şarap hatta meyve suyu üretiminde dahi kullanılır
05:19
There's actually a company in Greece
125
319260
2000
Aslında Yunanistanda bir şirket var..
05:21
that produces these cigarettes
126
321260
2000
hani şu sigara üreticisi
05:23
that actually contain hemoglobin from pigs in the filter.
127
323260
3000
sigara filtrelerinde domuzlardan elde edilen hemoglobini kullanıyorlar
05:26
And according to them,
128
326260
2000
ve onlara göre
05:28
this creates an artificial lung in the filter.
129
328260
2000
bu filtrede yapay bir akciğer yaratıyor
05:30
(Laughter)
130
330260
2000
(Kahkahalar)
05:32
So, this is actually a healthier cigarette.
131
332260
3000
yani bu aslında sağlıklı bir sigara
05:35
(Laughter)
132
335260
2000
(Kahkahalar)
05:37
Injectable collagen -- or, since the '70s, collagen from pigs --
133
337260
3000
enjekte edilebilen kollajen--veya 70 lerden bu yana domuzlardan elde edilen kollajen
05:40
has been used for injecting into wrinkles.
134
340260
2000
kırışıklıkların içine enjekte edilmek suretiyle kullanılıyor.
05:42
And the reason for this is that pigs are actually quite close to human beings,
135
342260
3000
ve aslında bunun temel sebebi domuzların insanlara oldukça benzer yapıda olmaları
05:45
so the collagen is as well.
136
345260
2000
buna kollojen de dahil tabiiki
05:49
Well, this must be the strangest thing I found.
137
349260
3000
şimdi bahsedeceğim şey ise sanırım bulduğum en ilginç şey olmalı
05:52
This is a bullet coming from
138
352260
2000
bu bir mermi
05:54
a very large ammunition company in the United States.
139
354260
3000
ABD deki çok büyük bir mühimmat şirketinden geliyor
05:57
And while I was making the book,
140
357260
2000
ve ben kitabımı yazarken
05:59
I contacted all the producers of products
141
359260
2000
tüm bu şirketler ile temas kurdum
06:01
because I wanted them to send me the real samples
142
361260
2000
ve bana gerçek örnekler göndermelerini talep ettim
06:03
and the real specimens.
143
363260
2000
ve gerçek numuneler.
06:06
So I sent this company an email
144
366260
2000
sonra ben bu şirkete bir eposta gönderdim
06:08
saying, "Hello. I'm Christien. I'm doing this research.
145
368260
2000
" merhaba. ben Christien. Bir araştırma yapıyorum.
06:10
And can you send me a bullet?"
146
370260
2000
ve bana bir mermi gönderebilirmisiniz?"
06:12
(Laughter)
147
372260
2000
(Kahkahalar)
06:14
And well, I didn't expect them to even answer my email.
148
374260
2000
ve aslında onların benim epostama cevap vereceklerini dahi beklemiyordum.
06:16
But they answered
149
376260
2000
ama cevapladılar,
06:18
and they said, "Why, thank you for your email. What an interesting story.
150
378260
3000
ve şöyle dediler" Neden, epostanız için teşekkür ederiz. Ne kadar ilginç bir hikaye.
06:21
Are you in anyway related to the Dutch government?"
151
381260
3000
Hollanda hükümeti ile bir bağlantınız var mı acaba?"
06:24
I thought that was really weird,
152
384260
2000
bunun oldukça tuhaf olduğunu düşündüm,
06:26
as if the Dutch government sends emails to anyone.
153
386260
2000
sanki Hollanda hükümeti birilerine eposta gönderiyormuş
06:28
(Laughter)
154
388260
5000
(Kahkahalar)
06:33
So, the most beautiful thing I found --
155
393260
3000
bulduğum en güzel şey ise
06:36
at least what I think is the most beautiful -- in the book, is this heart valve.
156
396260
3000
en azından benim en güzel bulduğum kitabımda, bu kalp kapakçığı
06:39
It's actually a very low-tech
157
399260
2000
aslında düşük teknoloji ürünü
06:41
and very high-tech product at the same time.
158
401260
2000
ve aynı zamanda yüksek teknoloji ürünü
06:43
The low-tech bit is that it's literally a pig's heart valve
159
403260
3000
düşük teknoloji çünkü aslında bir domuzun kalp kapakçığı
06:46
mounted in the high-tech bit,
160
406260
2000
ama yüksek teknoloji ürünü bir parçaya oturtulmuş
06:48
which is a memory metal casing.
161
408260
2000
metal bir kabuk
06:50
And what happens is this can be implanted into a human heart
162
410260
3000
ve bu insan kalbine yerleştirilebiliyor
06:53
without open heart surgery.
163
413260
2000
açık kalp ameliyatına gerek duyulmadan
06:55
And once it's in the right spot,
164
415260
2000
ve doğru yere konulduğunda
06:57
they remove the outer shell,
165
417260
2000
dış kabuk çıkartılıyor
06:59
and the heart valve, well, it gets this shape
166
419260
2000
ve kalp kapakçığı şu şekli alıyor,
07:01
and at that moment it starts beating, instantly.
167
421260
3000
ve bu noktada atmaya başlıyor, anında
07:04
It's really a sort of magical moment.
168
424260
2000
sihirli bir an adeta
07:07
So this is actually a Dutch company,
169
427260
2000
Bunu yapan aslında bir Hollanda şirketi.
07:09
so I called them up, and I asked,
170
429260
2000
Onları aradım ve sordum,
07:11
"Can I borrow a heart valve from you?"
171
431260
3000
"Sizden bir kalp kapakçığı ödünç alabilirmiyim?"
07:14
And the makers of this thing were really enthusiastic.
172
434260
2000
ve bunu üretenler çok heyecanlandılar
07:16
So they were like, "Okay, we'll put it in a jar for you with formalin,
173
436260
3000
şöyle cevapladılar" peki, sizin için formalin ile beraber bir kavanoza koyarız,
07:19
and you can borrow it."
174
439260
2000
ve bunu ödünç alabilirsiniz."
07:21
Great -- and then I didn't hear from them for weeks,
175
441260
3000
Süper. ve sonrasında haftalarca onlardan haber alamadım,
07:24
so I called,
176
444260
2000
ve aradım,
07:26
and I asked, "What's going on with the heart valve?"
177
446260
2000
ve sordum, "Kalp kapakçığı verecektiniz ne oldu?"
07:28
And they said, "Well the director of the company
178
448260
3000
ve şöyle dediler," şirket müdürü
07:31
decided not to let you borrow this heart valve,
179
451260
2000
bu kalp kapakçığını almanıza izin vermedi,
07:33
because want his product
180
453260
2000
çünkü ürününün
07:35
to be associated with pigs."
181
455260
2000
domuzlarla ilişkilendirilmesini istemedi"
07:38
(Laughter)
182
458260
3000
(Kahkahalar)
07:41
Well, the last product from the book that I'm showing you is renewable energy --
183
461260
3000
kitabımdan size göstereceğim son ürün yenilenebilir enerji--
07:44
actually, to show that my first question,
184
464260
2000
aslında ilk sorumda gösterdiğim
07:46
if pigs are still used up until the last bit, was still true.
185
466260
3000
domuzların hala son parçasına kadar kullanıldığının hala doğru olduğunu gösteriyor
07:49
Well it is, because everything that can't be used for anything else
186
469260
3000
çünkü herhangi bir şey için kullanılamayan herşey
07:52
is made into a fuel
187
472260
2000
yakıta dönüşüyor
07:54
that can be used as renewable energy source.
188
474260
3000
ve yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılabiliyor.
07:58
In total, I found 185 products.
189
478260
3000
toplamda 185 ürün buldum
08:01
And what they showed me
190
481260
2000
ve bunların bana gösterdiği şey
08:03
is that, well, firstly,
191
483260
2000
en önce,
08:05
it's at least to say odd
192
485260
2000
bizim bu domuzlara
08:07
that we don't treat these pigs
193
487260
2000
kral ve kraliçe olarak davranmayışımızın
08:09
as absolute kings and queens.
194
489260
3000
garip olduğu
08:12
And the second, is that we actually don't have a clue
195
492260
3000
ve ikinci olarak, bizi çevreleyen ürünlerin
08:15
of what all these products that surround us are made of.
196
495260
3000
neden yapıldığı konusunda en ufak fikrimizin olmayışı
08:18
And you might think I'm very fond of pigs,
197
498260
3000
ve siz benim domuzlara çok düşkin olduğumu düşünebilirsiniz
08:21
but actually -- well, I am a little bit --
198
501260
2000
ama aslında---şey, belki biraz--
08:23
but I'm more fond
199
503260
2000
ama ben daha çok
08:25
of raw materials in general.
200
505260
2000
genel olarak hammaddeye düşkünüm.
08:27
And I think that, in order to take better care
201
507260
3000
ve düşünüyorum ki, ürünleriminiz arkasındaki şeylere
08:30
of what's behind our products --
202
510260
2000
daha iyi bakabilmemiz için
08:32
so, the livestock, the crops, the plants,
203
512260
3000
yani, canlı hayvan, hasat, bitkiler,
08:35
the non-renewable materials,
204
515260
2000
yenilenemeyen ürünler,
08:37
but also the people that produce these products --
205
517260
3000
ama aynı zamanda bu ürünleri üreten insanlar--
08:40
the first step would actually be to know that they are there.
206
520260
3000
ilk adım tüm bunların varlığının bilincinde olmaktır.
08:43
Thank you very much.
207
523260
2000
Çok teşekkürler.
08:45
(Applause)
208
525260
2000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7