Becci Manson: (Re)touching lives through photos

Becci Manson: Fotoğraflarla hayata yeniden dokunmak

76,879 views

2012-08-02 ・ TED


New videos

Becci Manson: (Re)touching lives through photos

Becci Manson: Fotoğraflarla hayata yeniden dokunmak

76,879 views ・ 2012-08-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Morton Bast
0
0
7000
Çeviri: Simge Erdag Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:16
Before March, 2011, I was a photographic retoucher
1
16527
4054
Mart 2011'den önce New York'ta yaşayan bir
00:20
based in New York City.
2
20581
2947
fotoğraf rötuşçusuydum.
00:23
We're pale, gray creatures.
3
23528
2056
Bizler solgun, gri yaratıklarız.
00:25
We hide in dark, windowless rooms,
4
25584
2060
Karanlıkta, penceresiz odalarda saklanırız
00:27
and generally avoid sunlight.
5
27644
2328
ve genellikle güneş ışığından kaçınırız.
00:29
We make skinny models skinnier, perfect skin more perfect,
6
29972
4264
Sıska mankenleri daha sıska, mükemmel tenleri daha mükemmel
00:34
and the impossible possible,
7
34236
1980
ve imkansızı mümkün hale getiririz,
00:36
and we get criticized in the press all the time,
8
36216
4050
ve basın tarafından sürekli eleştiriliriz,
00:40
but some of us are actually talented artists
9
40266
3501
fakat bazılarımız yılların deneyimine sahip
00:43
with years of experience
10
43767
2080
gerçekten yetenekli sanatçılarız ve
00:45
and a real appreciation for images and photography.
11
45847
3904
görüntüleri ve fotoğrafı gerçekten takdir ederiz.
00:49
On March 11, 2011, I watched from home, as the rest
12
49751
5164
11 Mart 2011'de, dünyadaki herkes gibi, ben de Japonya'da
00:54
of the world did, as the tragic events unfolded in Japan.
13
54915
3836
meydana gelen trajik olayları evden izledim.
00:58
Soon after, an organization I volunteer with,
14
58751
2173
Kısa bir süre sonra, gönüllü olduğum bir kuruluş olan
01:00
All Hands Volunteers, were on the ground, within days,
15
60924
3842
All Hands (Tüm Eller) Gönüllüleri olay yerindeydi, birkaç gün içinde
01:04
working as part of the response efforts.
16
64766
2832
müdahale çalışmalarının bir parçası olmuşlardı.
01:07
I, along with hundreds of other volunteers,
17
67598
2296
Diğer yüzlerce gönüllüyle birlikte, ben de
01:09
knew we couldn't just sit at home,
18
69894
1664
sadece evde oturamayacağımızı biliyordum,
01:11
so I decided to join them for three weeks.
19
71558
3724
böylece üç haftalığına onlara katılmaya karar verdim.
01:15
On May the 13th, I made my way to the town of Ōfunato.
20
75282
3645
13 Mayıs'ta, Ōfunato kasabasına yol aldım.
01:18
It's a small fishing town in Iwate Prefecture,
21
78927
3680
Burası Iwate Bölgesinde, yaklaşık 50,000 kişinin yaşadığı
01:22
about 50,000 people,
22
82607
2407
küçük bir balıkçı kasabası,
01:25
one of the first that was hit by the wave.
23
85014
2805
dalgaların ilk vurduğu yerlerden biri.
01:27
The waters here have been recorded at reaching
24
87819
2811
Suların burada 24 metreyi aşan yükseğe ulaştığı
01:30
over 24 meters in height,
25
90630
2702
ve iç kısımlara doğru
01:33
and traveled over two miles inland.
26
93332
1709
üç kilometreden fazlar ilerlediği kaydedildi.
01:35
As you can imagine, the town had been devastated.
27
95041
3542
Tahmin edebileceğiniz gibi, kasaba harap olmuştu.
01:38
We pulled debris from canals and ditches.
28
98583
2531
Kanallardan ve hendeklerden enkaz çıkardık.
01:41
We cleaned schools. We de-mudded and gutted homes
29
101114
3431
Okulları temizledik. Evleri çamurdan arındırdık ve temizleyip
01:44
ready for renovation and rehabilitation.
30
104545
2498
yenileme ve iyileştirmeye hazır hale getirdik.
01:47
We cleared tons and tons of stinking, rotting fish carcasses
31
107043
4452
Yerel balık işleme tesisinden tonlarca ve tonlarca kokuşmuş, çürümüş
01:51
from the local fish processing plant.
32
111495
2219
balık leşlerini temizledik.
01:53
We got dirty, and we loved it.
33
113714
3409
Kirlendik ve bu hoşumuza gitti.
01:57
For weeks, all the volunteers and locals alike
34
117123
3117
Haftalarca, tüm gönüllüler ve yerliler
02:00
had been finding similar things.
35
120240
2240
benzer şeyler buluyorlardı.
02:02
They'd been finding photos and photo albums
36
122480
2946
Fotoğraflar ve fotoğraf albümleri, kameralar ve
02:05
and cameras and SD cards.
37
125426
2633
SD kartlar buluyorlardı.
02:08
And everyone was doing the same.
38
128059
1216
Ve herkes aynı şeyi yapıyordu.
02:09
They were collecting them up, and handing them in to
39
129275
2665
Bunları biriktiriyorlardı ve farklı kasabalardaki birçok yere
02:11
various places around the different towns for safekeeping.
40
131940
3173
bunları saklamaları için teslim ediyorlardı.
02:15
Now, it wasn't until this point that I realized
41
135113
3116
İşte, o ana kadar bu fotoğrafların bu insanların
02:18
that these photos were such a huge part
42
138229
2430
kişisel kayıplarının ne kadar büyük bir bölümünü
02:20
of the personal loss these people had felt.
43
140659
3000
oluşturduğunu fark edememiştim.
02:23
As they had run from the wave, and for their lives,
44
143659
2794
Dalgalardan hayatlarını kurtarmak için kaçarken
02:26
absolutely everything they had,
45
146453
2520
sahip oldukları her şey,
02:28
everything had to be left behind.
46
148973
2824
hem de her şeyin geride bırakılması gerekiyordu.
02:31
At the end of my first week there, I found myself
47
151797
2285
Oradaki ilk haftamın sonunda, kendimi kasabadaki
02:34
helping out in an evacuation center in the town.
48
154082
3194
bir tahliye merkezine yardım ederken buldum.
02:37
I was helping clean the onsen, the communal onsen,
49
157276
3335
Kaplıcayı, halka açık olan kaplıcayı, büyük devasa küvetleri
02:40
the huge giant bathtubs.
50
160611
2306
temizlemelerine yardım ediyordum.
02:42
This happened to also be a place in the town where
51
162917
2437
Burası aynı zamanda kasabada fotoğrafları toplayan
02:45
the evacuation center was collecting the photos.
52
165354
3004
tahliye merkezlerinden biriydi.
02:48
This is where people were handing them in,
53
168358
1925
Burası insanların fotoğrafları teslim ettikleri yerdi
02:50
and I was honored that day that they actually trusted me
54
170283
2508
ve o gün, fotoğrafları elle temizlemeye başlamak için onlara yardım
02:52
to help them start hand-cleaning them.
55
172791
2644
etmem konusunda bana güvenmeleri, beni onurlandırdı.
02:55
Now, it was emotional and it was inspiring,
56
175435
3049
Evet, duygusaldı ve ilham vericiydi,
02:58
and I've always heard about thinking outside the box,
57
178484
3758
her zaman, kalıpların dışında düşünmeyi duyardım ,
03:02
but it wasn't until I had actually gotten outside of my box
58
182242
3411
fakat gerçekten de kendi kalıplarımın dışına çıktığımda
03:05
that something happened.
59
185653
2427
bir şey oldu.
03:08
As I looked through the photos, there were some
60
188080
2053
Fotoğraflara bakarken bazılarının
03:10
were over a hundred years old,
61
190133
1766
yüzyıldan eski olduğunu, bazılarının
03:11
some still in the envelope from the processing lab,
62
191899
3584
hala baskı stüdyosundan gelen zarf içinde olduğunu gördüm,
03:15
I couldn't help but think as a retoucher
63
195483
1890
bir rötuşçu olarak, yırtıkları düzeltip çizikleri onarabileceğimi
03:17
that I could fix that tear and mend that scratch,
64
197373
2825
düşünmekten kendimi alıkoyamadım,
03:20
and I knew hundreds of people who could do the same.
65
200198
4037
ve bunu yapabilecek yüzlerce insan tanıyordum.
03:24
So that evening, I just reached out on Facebook
66
204235
2387
O akşam, Facebook üzerinden birkaç kişiye ulaştım
03:26
and asked a few of them, and by morning
67
206622
2194
ve sordum; ertesi sabah, gelen yanıtlar oldukça
03:28
the response had been so overwhelming and so positive,
68
208816
3479
fazlaydı ve hepsi çok olumluydu,
03:32
I knew we had to give it a go.
69
212295
1865
bunu denememiz gerektiğini biliyordum.
03:34
So we started retouching photos.
70
214160
2854
Böylece fotoğraflara rötuş yapmaya başladık.
03:37
This was the very first.
71
217014
2793
Bu, ilkiydi.
03:39
Not terribly damaged, but where the water had caused
72
219807
4607
Aşırı zarar görmemişti, fakat kızın yüzünde suyun
03:44
that discoloration on the girl's face
73
224414
2186
neden olduğu renk bozukluğu
03:46
had to be repaired with such accuracy and delicacy.
74
226600
3603
büyük bir incelik ve hassasiyetle onarılmalıydı.
03:50
Otherwise, that little girl isn't going to look
75
230203
2295
Aksi takdirde, o küçük kız artık o küçük kız gibi
03:52
like that little girl anymore, and surely that's as tragic
76
232498
2700
görünmeyecekti ve bu da en az fotoğrafın hasar görmüş
03:55
as having the photo damaged.
77
235198
3544
olması kadar trajikti.
03:58
(Applause)
78
238742
6328
(Alkış)
04:05
Over time, more photos came in, thankfully,
79
245070
3213
Zamanla, neyse ki, daha çok fotoğraf geldi
04:08
and more retouchers were needed,
80
248283
3474
ve daha çok rötuşçuya ihtiyaç vardı,
04:11
and so I reached out again on Facebook and LinkedIn,
81
251757
2938
yine Facebook ve Linkedin üzerinden insanlara ulaştım
04:14
and within five days, 80 people wanted to help
82
254695
3083
ve beş gün içinde, 12 farklı ülkeden 80 kişi
04:17
from 12 different countries.
83
257778
1969
yardım etmek istedi.
04:19
Within two weeks, I had 150 people
84
259747
2369
İki hafta içinde, katılmak isteyen kişi
04:22
wanting to join in.
85
262116
1871
sayısı 150 olmuştu.
04:23
Within Japan, by July, we'd branched out
86
263987
2376
Temmuz'a kadar, Japonya'da büyüdük ve
04:26
to the neighboring town of Rikuzentakata,
87
266363
2612
komşu kasaba Rikuzentakata'ya, daha kuzeyde
04:28
further north to a town called Yamada.
88
268975
2394
Yamada adlı kasabaya yayıldık.
04:31
Once a week, we would set up our scanning equipment
89
271369
3268
Haftada bir gün kurulan ve insanların fotoğraflarını
04:34
in the temporary photo libraries that had been set up,
90
274637
2508
düzelttirdikleri geçici fotoğraf kitaplıklarında
04:37
where people were reclaiming their photos.
91
277145
2373
tarama ekipmanlarımızı hazırlıyorduk.
04:39
The older ladies sometimes hadn't seen a scanner before,
92
279518
3832
Yaşlı kadınların bazıları daha önce tarayıcı görmemiş oluyorlardı,
04:43
but within 10 minutes of them finding their lost photo,
93
283350
3874
fakat kayıp fotoğraflarını bulduktan 10 dakika sonra
04:47
they could give it to us, have it scanned,
94
287224
1909
bunları bize verip taratıyor,
04:49
uploaded to a cloud server, it would be downloaded
95
289133
2014
bir bulut sunucuya yükletiyorlardı; bunlar dünyanın diğer
04:51
by a gaijin, a stranger,
96
291147
2633
tarafında bir yerde bir gaijin,
04:53
somewhere on the other side of the globe,
97
293780
2103
yani yabancı tarafından indiriliyor ve düzeltilmeye
04:55
and it'd start being fixed.
98
295883
2364
başlanıyordu.
04:58
The time it took, however, to get it back
99
298247
3138
Ancak, bunları geri almanın ne kadar sürdüğü
05:01
is a completely different story,
100
301385
2047
tamamen farklı bir hikaye,
05:03
and it depended obviously on the damage involved.
101
303432
2588
ve açıkça ne kadar hasarlı olduğuna göre değişiyordu.
05:06
It could take an hour. It could take weeks.
102
306020
1733
Bir saat sürebilirdi, Haftalarca sürebilirdi.
05:07
It could take months.
103
307753
2104
Aylarca sürebilirdi.
05:09
The kimono in this shot pretty much had to be hand-drawn,
104
309857
4117
Bu fotoğrafta kimono'nun sudan hasar görmeyen detayları ve renginin
05:13
or pieced together, picking out the remaining parts of color
105
313974
3702
geri kalan bölümleri ortaya çıkarılarak, büyük ölçüde elle çizilmesi
05:17
and detail that the water hadn't damaged.
106
317676
2430
veya tamamlanması gerekiyordu.
05:20
It was very time-consuming.
107
320106
2745
Bu oldukça zaman alıcıydı.
05:22
Now, all these photos had been damaged by water,
108
322851
2621
Bütün bu fotoğraflar sudan hasar görmüştü, tuzlu
05:25
submerged in salt water, covered in bacteria,
109
325472
3331
suya batmıştı, bakterilerle kaplanmıştı,
05:28
in sewage, sometimes even in oil, all of which over time
110
328803
3441
bazen kanalizasyonda, hatta akaryakıt içinde; tüm bunlar zamanla
05:32
is going to continue to damage them,
111
332244
1944
fotoğraflara zarar vermeye devam edecekti;
05:34
so hand-cleaning them was a huge part of the project.
112
334188
3116
dolayısıyla bunları elle temizleme, projenin büyük bir bölümüydü.
05:37
We couldn't retouch the photo unless it was cleaned,
113
337304
2970
Fotoğraf temizlenmeden, kurumadan ve iyileştirilmeden
05:40
dry and reclaimed.
114
340274
3016
rötuş yapamıyorduk.
05:43
Now, we were lucky with our hand-cleaning.
115
343290
2452
Elle temizleme işinde şanslıydık.
05:45
We had an amazing local woman who guided us.
116
345742
3237
Bizi yönlendiren inanılmaz bir yerli kadın vardı.
05:48
It's very easy to do more damage to those damaged photos.
117
348979
4193
Hasar görmüş bu fotoğraflara daha fazla zarar vermek çok kolaydı.
05:53
As my team leader Wynne once said,
118
353172
1785
Takım liderim Wynne'in bir keresinde dediği gibi,
05:54
it's like doing a tattoo on someone.
119
354957
1946
bu birine dövme yapmak gibidir.
05:56
You don't get a chance to mess it up.
120
356903
3531
Bunu berbat etme şansınız yoktur.
06:00
The lady who brought us these photos was lucky,
121
360434
2983
Bize bu fotoğrafları getiren kadın şanslıydı,
06:03
as far as the photos go.
122
363417
2230
yani fotoğraf anlamında.
06:05
She had started hand-cleaning them herself and stopped
123
365647
2382
Bunları kendisi elle temizlemeye başlamış fakat daha çok zarar
06:08
when she realized she was doing more damage.
124
368029
2419
verdiğini fark ettiğinde bırakmıştı.
06:10
She also had duplicates.
125
370448
2251
Fotoğrafın ikinci kopyası da vardı.
06:12
Areas like her husband and her face, which otherwise
126
372699
3093
Kocasının ve kadının yüzü gibi, aksi takdirde düzeltmemizin
06:15
would have been completely impossible to fix,
127
375792
2104
tamamen imkansız olacağı yerlerde
06:17
we could just put them together in one good photo,
128
377896
2858
biz, sadece ikisini bir fotoğrafta birleştirerek
06:20
and remake the whole photo.
129
380754
2452
tüm fotoğrafı yeniden oluşturabildik.
06:23
When she collected the photos from us,
130
383206
2678
Fotoğrafları almaya geldiğinde,
06:25
she shared a bit of her story with us.
131
385884
2363
hikayesinin bir bölümünü bizimle paylaştı.
06:28
Her photos were found by her husband's colleagues
132
388247
2960
Fotoğraflar, yerel bir itfaiyede enkazın içinde
06:31
at a local fire department in the debris
133
391207
1990
bir zamanlar evlerinin bulunduğu yerden
06:33
a long way from where the home had once stood,
134
393197
3116
çok uzakta, kocasının iş arkadaşları tarafından bulunmuştu
06:36
and they'd recognized him.
135
396313
2175
ve kocasını tanımışlardı.
06:38
The day of the tsunami, he'd actually been in charge
136
398488
2281
Tsunami'nin olduğu gün, tsunami kapaklarının kapalı
06:40
of making sure the tsunami gates were closed.
137
400769
2527
olmasını sağlamaktan sorumluydu.
06:43
He had to go towards the water as the sirens sounded.
138
403296
3128
Sirenler çaldığında, suya doğru gitmesi gerekiyordu.
06:46
Her two little boys, not so little anymore, but her two boys
139
406424
3442
İki küçük oğlu, artık o kadar küçük değiller ama iki küçük oğlu
06:49
were both at school, separate schools.
140
409866
2190
okuldaydı, farklı okullarda.
06:52
One of them got caught up in the water.
141
412056
2568
Bir tanesi suya yakalandı.
06:54
It took her a week to find them all again
142
414624
1947
Hepsini tekrar bulması ve hepsinin
06:56
and find out that they had all survived.
143
416571
2397
hayatta olduğu bulması bir hafta sürdü.
06:58
The day I gave her the photos also happened to be
144
418968
2930
Ona fotoğrafları verdiğim gün en küçük oğlunun
07:01
her youngest son's 14th birthday.
145
421898
3943
14. doğum günüydü.
07:05
For her, despite all of this, those photos
146
425841
3673
Ona göre, olan her şeye rağmen, bu fotoğraflar
07:09
were the perfect gift back to him,
147
429514
2711
oğluna verilecek mükemmel hediyeydi,
07:12
something he could look at again, something he remembered from before
148
432225
3096
tekrar bakacağı bir şey, hayatındaki her şeyin tamamen değişmediği
07:15
that wasn't still scarred from that day in March
149
435330
4258
veya yıkılmadığı Mart'ın o gününden,
07:19
when absolutely everything else in his life had changed
150
439588
2815
hala korkmadığını hatırladığı
07:22
or been destroyed.
151
442403
4149
geçmişten bir şey.
07:26
After six months in Japan,
152
446552
1857
Japonya'da altı ay sonunda
07:28
1,100 volunteers had passed through All Hands,
153
448409
3150
1,100 gönüllü All Hands'den (Tüm Eller) gelip geçti;
07:31
hundreds of whom had helped us hand-clean
154
451559
2250
yüzlercesi bize 135,000'den fazla fotoğrafı
07:33
over 135,000 photographs,
155
453809
3240
elle temizlemeye yardım etti,
07:37
the large majority — (Applause) —
156
457049
5704
büyük çoğunluğu - (Alkış) -
07:42
a large majority of which did actually find their home again,
157
462753
3230
aslına bakılırsa büyük çoğunluğu sahiplerini yeniden buldu,
07:45
importantly.
158
465983
2755
bu önemliydi.
07:48
Over five hundred volunteers around the globe
159
468738
3173
Dünyanın her yerinden beşyüzden fazla gönüllü
07:51
helped us get 90 families hundreds of photographs back,
160
471911
4658
90 aileye yüzlerce fotoğrafı tamamen yenilenmiş ve rötuşlanmış
07:56
fully restored and retouched.
161
476569
2250
olarak geri vermemize yardım ettiler.
07:58
During this time, we hadn't really spent more than
162
478819
2453
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu süre içinde, ekipman
08:01
about a thousand dollars in equipment and materials,
163
481272
2846
ve malzemelere yaklaşık bin dolardan daha fazla harcamadık,
08:04
most of which was printer inks.
164
484118
3330
çoğu da yazıcı mürekkebi içindi.
08:07
We take photos constantly.
165
487448
2887
Sürekli fotoğraf çekeriz.
08:10
A photo is a reminder of someone or something,
166
490335
2569
Fotoğraf birinin veya bir şeyin, bir yerin,
08:12
a place, a relationship, a loved one.
167
492904
2858
bir ilişkinin, sevilen kişinin hatırasıdır.
08:15
They're our memory-keepers and our histories,
168
495762
2509
Hafıza koruyucumuz ve geçmişimizdir,
08:18
the last thing we would grab
169
498271
2712
kurtaracağımız son şey
08:20
and the first thing you'd go back to look for.
170
500983
2508
ve aramak için geri döneceğiniz ilk şeydir.
08:23
That's all this project was about,
171
503491
2104
Bütün proje bununla ilgiliydi,
08:25
about restoring those little bits of humanity,
172
505595
3431
insanlığın bu küçük parçalarını yeniden canlandırmak,
08:29
giving someone that connection back.
173
509026
2112
insanlara bu bağlantıyı geri vermekle ilgiliydi.
08:31
When a photo like this can be returned to someone like this,
174
511138
5693
Böyle bir fotoğraf, birine bu şekilde iade edildiğinde
08:36
it makes a huge difference
175
516831
2084
onu alan insanın hayatında
08:38
in the lives of the person receiving it.
176
518915
2785
büyük bir fark yaratacaktır.
08:41
The project's also made a big difference in the lives of the retouchers.
177
521700
3803
Bu proje rötuşçuların hayatında da büyük farklılıklar yarattı.
08:45
For some of them, it's given them a connection
178
525503
3071
Bazıları için daha büyük bir şeyle bağlantı kurmalarını,
08:48
to something bigger, giving something back,
179
528574
2532
bir şeyi geri vermelerini ve yeteneklerini
08:51
using their talents on something
180
531106
1879
sıska mankenler ve mükemmel ciltler
08:52
other than skinny models and perfect skin.
181
532985
3420
dışında bir şey için kullanmalarını sağladı.
08:56
I would like to conclude by reading an email
182
536405
2613
Konuşmamı onlardan birinden, Cindy'den aldığım
08:59
I got from one of them, Cindy,
183
539018
2430
bir emaille bitirmek istiyorum,
09:01
the day I finally got back from Japan after six months.
184
541448
4602
bunu, sonunda altı ay sonra Japonya'dan döndüğüm gün aldım.
09:06
"As I worked, I couldn't help but think about the individuals
185
546050
3755
"Çalışırken bu kişileri ve görüntülerin anlattığı hikayeleri
09:09
and the stories represented in the images.
186
549805
3149
düşünmekten kendimi alamadım.
09:12
One in particular, a photo of women of all ages,
187
552954
3487
Özellikle bir tanesinde, her yaşta kadının olduğu bir fotoğraf,
09:16
from grandmother to little girl, gathered around a baby,
188
556441
4376
büyükanneden küçük kıza, hepsi bir bebeğin etrafında toplanmışlar,
09:20
struck a chord, because a similar photo from my family,
189
560817
3522
bu beni çok etkiledi, çünkü ailemde de benzer bir fotoğraf var,
09:24
my grandmother and mother, myself,
190
564339
2452
büyükannem ve annem, ben ve yeni
09:26
and newborn daughter, hangs on our wall.
191
566791
3409
doğmuş bebek fotoğrafı duvarımızda asılı durur.
09:30
Across the globe, throughout the ages,
192
570200
3154
Tüm dünyada, çağlar boyunca
09:33
our basic needs are just the same, aren't they?"
193
573354
3889
temel ihtiyaçlarımız hep aynıdır, değil mi?
09:37
Thank you. (Applause)
194
577243
2317
Teşekkür ederim. (Alkış)
09:39
(Applause)
195
579560
3466
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7