How the NSA betrayed the world's trust -- time to act | Mikko Hypponen

Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) Dünya'nın güvenini kötüye kullanıyor - harekete geçme zamanı

Çeviri: ayse evin Gözden geçirme: Yasemin Yelbay

The two most likely largest inventions

Bizim neslin büyük ihtimalle

of our generation

en büyük iki keşfi

are the Internet and the mobile phone.

internet ve cep telefonlarıdır.

They've changed the world.

Onlar dünyayı değiştirdiler.

However, largely to our surprise,

Ancak şaşırtıcı şekilde, ikisinin

they also turned out to be the perfect tools

izleme / gözetleme devleti için mükemmel araçlar

for the surveillance state.

olduğu da ortaya çıktı.

It turned out that the capability

Herhangi birimiz ya da hepimiz hakkında

to collect data, information and connections

bilgi, data ya da bağlantıları izleyebilme

about basically any of us and all of us

becerilerini

is exactly what we've been hearing

yaz boyunca yapılan

throughout of the summer through revelations and leaks

açıklamalardan ve basına sızanlardan duyduk,

about Western intelligence agencies,

batılı istihbarat kurumları,

mostly U.S. intelligence agencies,

çoğunlukla Amerikan istihbarat kurumları,

watching over the rest of the world.

dünyanın geri kalanını gözetliyor.

We've heard about these starting with the

Bunları ilk olarak 6 Haziran'da yayınlanan

revelations from June 6.

açıklamalardan duyduk.

Edward Snowden started leaking information,

Edward Snowden, Amerikan İstihbarat Kurumlarının

top secret classified information,

çok gizli olarak sınıflandırdığı

from the U.S. intelligence agencies,

bilgileri sızdırmaya başladı.

and we started learning about things like PRISM

Ve biz de PRISM , XKeyscore ve diğerlerini

and XKeyscore and others.

böylece öğrenmeye başladık.

And these are examples of the kinds of programs

Bu tip programlar, şu anda Amerikan

U.S. intelligence agencies are running right now,

İstihbarat Kurumları'nın tüm dünyaya karşı

against the whole rest of the world.

yürüttüğü programların örnekleridir.

And if you look back about the forecasts

George Orwell'in gözlem hakkında yaptığı

on surveillance by George Orwell,

öngörüleri düşünecek olursanız,

well it turns out that

bayağı iyimser biri olduğu

George Orwell was an optimist.

sonucuna varırsınız.

(Laughter)

(Kahkahalar)

We are right now seeing a much larger scale

Biz şu anda onun hayal edebileceğinden

of tracking of individual citizens

çok daha fazla tekil vatandaşın

than he could have ever imagined.

izlendiğini görüyoruz.

And this here is the infamous

İşte Utah'daki adı kötüye çıkmış

NSA data center in Utah.

Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) veri depolama merkezi.

Due to be opened very soon,

Çok yakında açılacak.

it will be both a supercomputing center

Hem veri depolama hem de

and a data storage center.

bir süper-bilgisayar merkezi olacak.

You could basically imagine it has a large hall

Basit olarak, içinde verilerin depolandığı

filled with hard drives storing data

sabit disklerle dolu

they are collecting.

kocaman bir salon hayal edebilirsiniz.

And it's a pretty big building.

Oldukça da büyük bir bina.

How big? Well, I can give you the numbers --

Ne kadar mı büyük? Size rakamları söyleyeyim,

140,000 square meters --

140.000 metre kare.

but that doesn't really tell you very much.

Bu rakam size pek bir şey ifade etmeyebilir.

Maybe it's better to imagine it as a comparison.

Kıyaslama ile hayal etmesi daha kolay olacak sanki.

You think about the largest IKEA store

Daha önce gittiğiniz en büyük

you've ever been in.

IKEA mağazasını düşünün.

This is five times larger.

İşte bu bina onun beş katı büyüklüğünde.

How many hard drives can you fit in an IKEA store?

Bir IKEA mağazasına kaç tane sabit disk sığdırabilirsiniz ?

Right? It's pretty big.

Çok büyük, öyle değil mi ?

We estimate that just the electricity bill

Bu veri depolama merkezinin sadece elektrik faturasının

for running this data center

yılda onlarca milyon dolar

is going to be in the tens of millions of dollars a year.

olacağını hesaplıyoruz.

And this kind of wholesale surveillance

Bu kadar büyük çapta bir izleme,

means that they can collect our data

onların bilgilerimizi toplayabilecekleri,

and keep it basically forever,

ve bu bilgileri sonsuza kadar,

keep it for extended periods of time,

çok uzun yıllar boyunca

keep it for years, keep it for decades.

saklayabilecekleri anlamına geliyor.

And this opens up completely new kinds of risks

İşte bu hepimiz için

to us all.

yeni türde riskler demek olacaktır.

And what this is is that it is wholesale

Bu, her şahsın gözlendiği

blanket surveillance on everyone.

geniş kapsamlı bir izlemedir.

Well, not exactly everyone,

Yani, aslında herkesin değil,

because the U.S. intelligence only has a legal right

çünkü Amerikan İstihbaratı'nın yalnızca

to monitor foreigners.

yabancıları izlemek için yasal yetkisi bulunuyor.

They can monitor foreigners

Yabancılara ait verileri

when foreigners' data connections

yabancıların bağlantıları Amerika'ya geldiğinde ya da buradan

end up in the United States or pass through the United States.

geçerken takip edebilirler.

And monitoring foreigners doesn't sound too bad

Aslında yabancıları gözlemek , sizin de benim de

until you realize

bir yabancı olduğumuzu fark edene kadar

that I'm a foreigner and you're a foreigner.

kulağa çok da kötü gelmiyor.

In fact, 96 percent of the planet are foreigners.

Aslında gezegenin yüzde 96'sı yabancıdır.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Right?

Öyle değil mi ?

So it is wholesale blanket surveillance of all of us,

Bu, herkes için,

all of us who use telecommunications and the Internet.

iletişim araçlarını veya internet kullanan herkes için

But don't get me wrong:

geniş kapsamlı bir izlemedir. Beni yanlış anlamayın.

There are actually types of surveillance that are okay.

Aslında, uygun olan izleme şekilleri de yok değil hani.

I love freedom, but even I agree

Özgürlüğü severim, fakat ben bile, belli bir ölçüde

that some surveillance is fine.

gözetlemenin iyi olduğunu kabul ediyorum.

If the law enforcement is trying to find a murderer,

Eğer kanun uygulayıcısı bir katili bulmaya,

or they're trying to catch a drug lord

bir uyuşturucu baronunu yakalamaya

or trying to prevent a school shooting,

veya okuliçi vurulma olaylarını engellemeye

and they have leads and they have suspects,

çalışıyorsa ve ellerinde ipuçları ve şüpheliler varsa,

then it's perfectly fine for them to tap the suspect's phone,

o zaman bir şüphelinin telefonunun dinlenmesi

and to intercept his Internet communications.

ya da internet iletişiminin izlenmesi gayet uygundur.

I'm not arguing that at all,

Buna elbette karşı çıkmıyorum.

but that's not what programs like PRISM are about.

Fakat PRISM gibi programlar böyle değil.

They are not about doing surveillance on people

Bu programların yaptığı, suç işlediklerine dair

that they have reason to suspect of some wrongdoings.

şüphe bulunan kişileri izlemek değil.

They're about doing surveillance on people

Bu tip programlar, masum olduklarını bildikleri

they know are innocent.

kişileri izlemektedirler.

So the four main arguments

Böylesine geniş çaplı izlemeyi destekleyen

supporting surveillance like this,

4 ana görüş şöyle;

well, the first of all is that whenever you start

birincisi, ne zaman bu ifşaatlar

discussing about these revelations,

hakkında tartışmaya başlasanız

there will be naysayers trying to minimize

bu açıklamaların önemini çoğunu öncesinden

the importance of these revelations, saying that

bildiklerini söyleyerek

we knew all this already,

küçümseyenler çıkacaktır.

we knew it was happening, there's nothing new here.

Böyle olduğunu biliyorduk diyecekler, yeni birşey yok ki bunda.

And that's not true. Don't let anybody tell you

Fakat bu doğru değil. Kimsenin size bunu zaten hepimizin bildiğini

that we knew this already, because we did not know this already.

söylemesine izin vermeyin. Çünkü bilmiyorduk.

Our worst fears might have been something like this,

En büyük korkularımızdan biri bu olabilirdi

but we didn't know this was happening.

ama biz bunların olduğunu bilmiyorduk.

Now we know for a fact it's happening.

Şimdi ise kesin olarak biliyoruz.

We didn't know about this. We didn't know about PRISM.

Bunu bilmiyorduk. PRISM programını bilmiyorduk.

We didn't know about XKeyscore. We didn't know about Cybertrans.

XKeyscore programını bilmiyorduk. Cybertrans programını bilmiyorduk.

We didn't know about DoubleArrow.

DoubleArrow'u bilmiyorduk.

We did not know about Skywriter --

Skywriter programını bilmiyorduk.

all these different programs

Tüm bu farklı programlar

run by U.S. intelligence agencies.

Amerikan İstihbarat Kurumları tarafından yönetilmektedirler.

But now we do.

Artık biliyoruz.

And we did not know

Ayrıca daha önceden bilmediğimiz birşey de

that U.S. intelligence agencies go to extremes

Amerikan İstihbarat Kurumlarının iyice aşırıya kaçarak

such as infiltrating standardization bodies

standartizasyon kuruluşlarına sızmak suretiyle

to sabotage encryption algorithms on purpose.

şifreleme algoritmalarının kodlarını bilerek sabote ettikleri.

And what that means

Bu şu demek,

is that you take something which is secure,

güvenli olan bişeyi alıyorsunuz,

an encryption algorithm which is so secure

öyle güvenlikli bir şifreleme algoritması ki bu

that if you use that algorithm to encrypt one file,

siz bu algoritmayı kullanarak bir dosyayı şifrelediğinizde

nobody can decrypt that file.

kimse bu dosyası deşifre edemez.

Even if they take every single computer on the planet just to decrypt that one file,

Üstelik tek bir dosyayı çözmek için gezegendeki her bilgisayarı kullansalar bile

it's going to take millions of years.

bu milyonlarca yıl alırdı.

So that's basically perfectly safe, uncrackable.

Yani o kadar güvenli ve sağlam ki, kırmak imkansız

You take something which is that good

Ve siz gerçekten bu kadar iyi olan bir şeyi alıyorsunuz,

and then you weaken it on purpose,

onu amacından saptırarak güçsüzleştirmek suretiyle

making all of us less secure as an end result.

hepimizi daha az emniyetli bir hale getiriyorsunuz.

A real-world equivalent would be that

Gerçek hayattan bir örnek vermek gerekse,

intelligence agencies would force

istihbarat kurumlarının evlere girebilmek için

some secret pin code into every single house alarm

herbir evin hırsız alarmına gizli bir kod yerleştirmesi

so they could get into every single house

iyi bir benzetme olurdu.

because, you know, bad people might have house alarms,

Çünkü, bilirsiniz, kötü insanlar hırsız alarmı kullanabilirler,

but it will also make all of us

fakat sonuçta bu hepimizi

less secure as an end result.

daha az güvenlikli hale getirecek.

Backdooring encryption algorithms

Şifreleme algoritmalarına sızma fikri

just boggles the mind.

bayağı ürkütücü.

But of course, these intelligence agencies are doing their job.

Fakat tabii ki, bu istihbarat kurumları da işlerini yapıyorlar.

This is what they have been told to do:

Onlara bunu yapmaları söylendi;

do signals intelligence,

iletişim ağını izleyin,

monitor telecommunications,

iletişimi denetleyin,

monitor Internet traffic.

internet trafiğini denetleyin.

That's what they're trying to do,

Günümüzde, internet trafiğinin büyük bir kısmı

and since most, a very big part of the Internet traffic today is encrypted,

şifrelendiği için, yapmaya çalıştıkları şey

they're trying to find ways around the encryption.

bu şifrelerin etrafından dolaşacak yeni yollar bulmak.

One way is to sabotage encryption algorithms,

Bunun bir yolu da şifreleme algoritmalarını baltalamaktır,

which is a great example

ki bu da

about how U.S. intelligence agencies

Amerikan İstihbarat Kurumları'nın ne kadar

are running loose.

başıboş kaldığının iyi bir göstergesidir.

They are completely out of control,

Tamamen kontrolden çıkmış durumdalar,

and they should be brought back under control.

ve zaptı rapt altına alınmaları şart.

So what do we actually know about the leaks?

Peki sızan haberler hakkında gerçekten ne biliyoruz?

Everything is based on the files

Herşey Bay Snowden tarafından sızdırılan

leaked by Mr. Snowden.

dosyalarla başlıyor.

The very first PRISM slides

Haziran başına ait

from the beginning of June

ilk PRISM slaytlarındaki

detail a collection program where the data

detaylı toplama raporları datanın

is collected from service providers,

servis sağlayıcılarından toplandığını gösteriyor.

and they actually go and name the service providers

Hatta hangi servis sağlayıcılarına ulaşabildiklerinin

they have access to.

listesi de verilmiş.

They even have a specific date

Üstelik her servis sağlayıcısından

on when the collection of data began

data toplamanın başladığı tarihe

for each of the service providers.

dair detaylar bile verilmiş.

So for example, they name the collection from Microsoft

Mesela, Microsoft'dan dataları

started on September 11, 2007,

11 Eylül 2007'de toplamaya başladıklarını görüyoruz.

for Yahoo on the March 12, 2008,

Yahoo'dan 12 Mart 2008'den itibaren

and then others: Google, Facebook,

ve diğerleri Google, Facebook

Skype, Apple and so on.

Skype, Apple vs.

And every single one of these companies denies.

Ve tüm bu şirketler bunu red ediyorlar.

They all say that this simply isn't true,

Hepsi bunun kesinlikle doğru olmadığını

that they are not giving backdoor access to their data.

bilgilere arka kapıdan ulaşım vermediklerini söylüyor.

Yet we have these files.

İyi de dosyalar var.

So is one of the parties lying,

Yani ya taraflardan biri yalan söylüyor

or is there some other alternative explanation?

ya da farklı bir açıklaması var.

And one explanation would be

Bir açıklama şöyle olabilir;

that these parties, these service providers,

bütün bu servis sağlayıcı şirketler

are not cooperating.

aslında işbirliği yapmıyorlar.

Instead, they've been hacked.

Hacklenmişler.

That would explain it. They aren't cooperating. They've been hacked.

Bu iyi bir açıklama olurdu. İşbirliği yapmyorlar, hacklenmişler.

In this case, they've been hacked by their own government.

Bu durumda kendi hükümetleri tarafından hacklenmişler.

That might sound outlandish,

Bu kulağa acayip gelebilir,

but we already have cases where this has happened,

ama bunun olabildiğini de gördük.

for example, the case of the Flame malware

Mesela, Flame kötü amaçlı yazılım vakası.

which we strongly believe was authored

Öyle inanıyoruz ki, Flame kötü amaçlı yazılımı

by the U.S. government,

Amerikan hükümeti tarafından

and which, to spread, subverted the security

Windows Update ağına yayılmak ve güvenliğini

of the Windows Update network,

çökertmek için yazıldı,

meaning here, the company was hacked

yani şirket

by their own government.

kendi hükümeti tarafından hacklendi.

And there's more evidence

Bu teoriyi destekleyecek

supporting this theory as well.

başka kanıtlar da var.

Der Spiegel, from Germany, leaked more information

Almanya'dan Der Spiegel'in sızdırdığı bilgilere göre

about the operations run by the elite hacker units

elit hacker birimlerinin operasyon yönettiği

operating inside these intelligence agencies.

istihbarat kurumları var.

Inside NSA, the unit is called TAO,

NSA'daki birimin adı TAO,

Tailored Access Operations,

Özel Erişim Operasyon

and inside GCHQ, which is the U.K. equivalent,

veya İngiltere'nin benzer kurumu GCHQ'nun içindeki

it's called NAC, Network Analysis Centre.

birimin adı NAC, Ağ Analizi Merkezi.

And these recent leaks of these three slides

Yakınlarda sızan bu 3 slayt

detail an operation

İngiliz GCHQ istibarat ajansı

run by this GCHQ intelligence agency

tarafından

from the United Kingdom

yönetilen

targeting a telecom here in Belgium.

buradaki, Belçika'daki, bir dinlemeyi detaylandırıyor.

And what this really means

Bu aslında gerçekte şu demek,

is that an E.U. country's intelligence agency

bir Avrupa Birliği üyesi ülkenin istibarat teşkilatı

is breaching the security

diğer bir Avrupa Birliği ülkesinin iletişim

of a telecom of a fellow E.U. country on purpose,

güvenliğini bilerek ve isteyerek kırıyor

and they discuss it in their slides completely casually,

ve sanki herşey çok normalmiş gibi

business as usual.

bunları slaytlarda tartışıyorlar.

Here's the primary target,

Bu ana hedef.

here's the secondary target,

Bu da ikincil hedef.

here's the teaming.

İşte takım.

They probably have a team building on Thursday evening in a pub.

Kesin perşembe aksamları takımı oluşturmak için bir barda buluşuyorlardır.

They even use cheesy PowerPoint clip art

Hatta bunun gibi servislere ulaşım sağlayınca

like, you know, "Success,"

berbat PowerPoint klipleri bile kullanmışlar

when they gain access to services like this.

'Başarı' gibi.

What the hell?

Nasıl ya?

And then there's the argument

Şöyle bir de görüş var

that okay, yes, this might be going on,

tamam, evet , bu durum belli zamandır sürüyor olabilir

but then again, other countries are doing it as well.

ama başka ülkeler de yapıyor.

All countries spy.

Her ülke casusluk yapar.

And maybe that's true.

Ve bu belki de doğrudur.

Many countries spy, not all of them, but let's take an example.

Birçok ülke casusluk yapar ama hepsi değil.

Let's take, for example, Sweden.

Mesela İsveç,

I'm speaking of Sweden because Sweden

İsveç diyorum çünkü

has a little bit of a similar law to the United States.

İsveç yasaları biraz Amerikan yasalarına benziyor.

When your data traffic goes through Sweden,

Eğer bilgi trafiğiniz İsveç'ten geçiyorsa,

their intelligence agency has a legal right by the law

ülkenin istihbarat teşkilatının bu trafiği engellemek için

to intercept that traffic.

yasal izni var.

All right, how many Swedish decisionmakers

Tamam, kaç tane İsveçli karar vericinin,

and politicians and business leaders

politikacının ve önde gelen işadamının

use, every day, U.S.-based services,

Amerikan bazlı servsileri kullandığını,

like, you know, run Windows or OSX,

mesela Windows veya OSX üzerinden çalıştığını,

or use Facebook or LinkedIn,

Facebook veya LinkedIn kullandığını

or store their data in clouds like iCloud

veya bilgilerini iCloud,

or Skydrive or DropBox,

Skydrive veya DropBox gibi cloudlarda sakladığını

or maybe use online services like Amazon web services or sales support?

veya Amazon'un web servislerini yada satış destek birimlerini kullandığını biliyor musunuz?

And the answer is, every single Swedish business leader does that every single day.

İşte cevap; her İsveçli işadamı bunları her gün yapıyor.

And then we turn it around.

Bir de tersten bakalım.

How many American leaders

Kaç Amerikan lideri

use Swedish webmails and cloud services?

İsveç menşeyli web posta ve data saklama servislerini kullanıyor?

And the answer is zero.

Cevap 0.

So this is not balanced.

Bu adaletli değil.

It's not balanced by any means, not even close.

Hiçbir şekilde adaletli değil, yakın bile değil.

And when we do have the occasional

Ve nadiren Avrupa'dan bir

European success story,

başarı hikayesi çıktığında

even those, then, typically end up being sold to the United States.

onlar bile eninde sonunda Amerika'ya satılıyorlar.

Like, Skype used to be secure.

Mesela, Skype. Gayet güvenilirdi.

It used to be end-to-end encrypted.

Baştan sona şifrelenmiş.

Then it was sold to the United States.

Sonra Amerika'ya satıldı.

Today, it no longer is secure.

Bugün artık güvenilir değil.

So once again, we take something which is secure

Bakın tekrar, güvenlikli olan birşeyi alıyoruz

and then we make it less secure on purpose,

ve bilerek isteyerek güvenliğini zayıflatıyoruz.

making all of us less secure as an outcome.

Sonuç hepimiz için daha az güvenlik.

And then the argument that the United States

Ve buna Amerikan hükümetinin getirebildiği

is only fighting terrorists.

tek savunma teröristlerle çatışma.

It's the war on terror.

Terör ile savaş.

You shouldn't worry about it.

Bu kadar takmamalısınız.

Well, it's not the war on terror.

Bu terörle savaş değil.

Yes, part of it is war on terror, and yes,

Evet, savaşın bir parçası terörle savaşla ilgili,

there are terrorists, and they do kill and maim,

evet onlar terörist, öldürüyor ve zarar veriyorlar,

and we should fight them,

ve onlarla savaşmalıyız

but we know through these leaks

Ama sızan bilgilerden anladığımız kadarıyla

that they have used the same techniques

onlar da aynı Avrupalı liderlerinin telefonlarını

to listen to phone calls of European leaders,

dinlemek, Meksika ve Brezilya'lıların

to tap the email of residents of Mexico and Brazil,

e-postalarına girmek

to read email traffic inside the United Nations Headquarters and E.U. Parliament,

Birleşmiş Milletler Merkezi ve Avrupa Senatosunun

and I don't think they are trying to find terrorists

e-postalarını okumak için aynı teknikleri kullanıyorlar.

from inside the E.U. Parliament, right?

Herhalde Avrupa Senatosu'nda terörist aramıyorlardır, değil mi?

It's not the war on terror.

Bu terörle savaş değil.

Part of it might be, and there are terrorists,

Belki bir parçası. Evet teröristler var

but are we really thinking about terrorists

ama teröristler

as such an existential threat

o kadar temel bir sorun teşkil ediyorlar mı ki

that we are willing to do anything at all to fight them?

onlarla savaşmak için herşeyi yapmaya istekli olalım?

Are the Americans ready to throw away the Constituion

Acaba Amerikalılar, teröristlerin varlığı yüzünden anayasayı bir kenara,

and throw it in the trash just because there are terrorists?

çöpe atmaya hazırlar mı?

And the same thing with the Bill of Rights and all the amendments

Aynı şey İnsan Hakları Beyannamesi ve tüm yasalar

and the Universal Declaration of Human Rights

ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

and the E.U. conventions on human rights and fundamental freedoms

ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

and the press freedom?

ve temel özgürlükler ve basın özgürlüğü için de geçerli.

Do we really think terrorism is such an existential threat,

Gerçekten terörizmin bu kadar temel bir tehdit olduğunu

we are ready to do anything at all?

düşünüp herşeyi yapmaya hazır mıyız?

But people are scared about terrorists,

İnsanlar teröristlerden korkuyorlar

and then they think that maybe that surveillance is okay

ve saklayacak birşeyleri olmadığını düşünüp

because they have nothing to hide.

gözetlenmenin olabileceğini söyleyebilirler.

Feel free to survey me if that helps.

Eğer yardım edecekse beni gözetleyebilirsin.

And whoever tells you that they have nothing to hide

Ve her kim ki size saklayacak birşey olmadığını söylüyordur

simply hasn't thought about this long enough.

inanın bu konuyu derinlemesine düşünmemiştir.

(Applause)

(Alkışlar)

Because we have this thing called privacy,

Çünkü mahremiyet diye birşey var,

and if you really think that you have nothing to hide,

gerçekten saklayacak şeyiniz olmadığını düşünüyorsanız

please make sure that's the first thing you tell me,

lütfen bu bana söyleyeceğiniz ilk şey olsun

because then I know

zira o zaman sizinle herhangi bir

that I should not trust you with any secrets,

sırrımı paylaşmamam gerektiğini bileceğim.

because obviously you can't keep a secret.

Çünkü öyle anlaşılıyor ki siz sır tutamıyorsunuz.

But people are brutally honest with the Internet,

İnsanlar neredeyse acıtacak şekilde internete dürüstler

and when these leaks started,

ve bu belgeler sızmaya başladığında

many people were asking me about this.

birçok insan bana sorular sordu.

And I have nothing to hide.

Saklayacak hiçbir şeyim yok.

I'm not doing anything bad or anything illegal.

Kötü ya da yasadışı birşey yapmıyorum.

Yet, I have nothing that I would in particular

Yine de, bir istihbarat teşkilatıyla paylaşmak

like to share with an intelligence agency,

isteyeceğim birşeyim de yok.

especially a foreign intelligence agency.

Özellikle de yabancı bir istihbarat teşkilatıyla.

And if we indeed need a Big Brother,

Eğer gerçekten bir Büyük Ağabey'e ihtiyacımız varsa,

I would much rather have a domestic Big Brother

bunun yabancı bir Büyük Ağabey yerine

than a foreign Big Brother.

kendi ülkemden olmasını tercih ederim.

And when the leaks started, the very first thing I tweeted about this

Ve belgeler sızmaya ilk başladığında attığım ilk tweet

was a comment about how,

aslında arama motorlarını her kullandığınızda

when you've been using search engines,

sizin potensiyel olarak tüm bunları Amerikan İstihbarat'ına

you've been potentially leaking all that to U.S. intelligence.

sızdırdığınız şeklindeydi.

And two minutes later, I got a reply

2 dakika sonra, bir cevap geldi

by somebody called Kimberly from the United States

Amerika'dan Kimberly adında biri

challenging me, like, why am I worried about this?

buna neden bu kadar takıldığım konusunda beni sorguluyordu.

What am I sending to worry about this? Am I sending naked pictures or something?

Ne gönderiyordum ki bu kadar telaşlanmıştım? Çıplak fotoğraflar mı mesela?

And my answer to Kimberly was

Kimberly'e verdiğim cevap şu oldu

that what I'm sending is none of your business,

ne gönderdiğim seni ilgilendirmez

and it should be none of your government's business either.

senin hükümetini de ilgilendirmez.

Because that's what it's about. It's about privacy.

Konu bu. Mahremiyet.

Privacy is nonnegotiable.

Mahremiyetin pazarlığı olmaz.

It should be built in to all the systems we use.

Mahremiyet, kullandığımız tüm sistemlerin ayrılmaz bir parçası olmalı.

(Applause)

(Alkış)

And one thing we should all understand

Ve anlamamız gereken şu ki

is that we are brutally honest with search engines.

arama motorlarına haddinden fazla dürüst davranıyoruz.

You show me your search history,

Bana arama tarihçenizi gösterin

and I'll find something incriminating

beş dakikada suç olabilecek

or something embarrassing there in five minutes.

ya da utanılacak birşeyler bulabileceğime eminim.

We are more honest with search engines

Arama motorlarına karşı ailemize

than we are with our families.

olduğundan çok daha fazla dürüstüz.

Search engines know more about you

Arama motorları hakkınızda

than your family members know about you.

aile üyelerinizden çok daha fazlasını biliyorlar.

And this is all the kind of information we are giving away,

Ve bizim bu kolayca paylaştığımız tüm bilgiler

we are giving away to the United States.

doğrudan Amerika'ya ulaşıyor.

And surveillance changes history.

Ve gözlem tarihi değiştirir.

We know this through examples of corrupt presidents like Nixon.

Bunu Nixon gibi yozlaşmış başkanlardan biliyoruz.

Imagine if he would have had the kind of surveillance tools that are available today.

Nixon'un bugunkü gibi gözlem araçlarına sahip olduğunu bir hayal etsenize.

And let me actually quote

Size Brazilya başkanı Dilma Rousseff'ten bir

the president of Brazil, Ms. Dilma Rousseff.

alıntı yapayım.

She was one of the targets of NSA surveillance.

Roussef, NSA'ın gözetleme hedeflerinden biriydi.

Her email was read, and she spoke

E-postaları okunuyordu. Birleşmiş Milletler'de

at the United Nations Headquarters, and she said,

yaptığı konuşmada şöyle dedi.

"If there is no right to privacy,

"Mahremiyet hakkının olmadığı yerde ,

there can be no true freedom of expression and opinion,

gerçek ifade ve düşünce özgürlüğü

and therefore, there can be no effective democracy."

yani gerçekten çalışan bir demokrasi olamaz."

That's what it's about.

Konu bu kadar basit.

Privacy is the building block of our democracies.

Mahremiyet demokrasinin temel taşıdır.

And to quote a fellow security researcher, Marcus Ranum,

Güvenlik araştırmacısı Marcus Ranum'un söylediğine bakarsak,

he said that the United States is right now treating the Internet

Amerika internete

as it would be treating one of its colonies.

kolonilerinden biri gibi davranıyor.

So we are back to the age of colonization,

Yani sömürgeleştirme dönemine geri döndük

and we, the foreign users of the Internet,

ve bizim gibi yabancı internet kullanıcıları

we should think about Americans as our masters.

Amerikalı'ları efendilerimiz gibi görmeliyiz.

So Mr. Snowden, he's been blamed for many things.

Bay Snowden birçok şey için suçlandı.

Some are blaming him for causing problems

Bazıları onu yaptığı ifşaatlarla Amerikan cloud ve yazılım endüstirisi için sorun çıkardığı için suçluyor,

for the U.S. cloud industry and software companies with these revelations --

sorun çıkardığı için suçluyor.

and blaming Snowden for causing problems for the U.S. cloud industry

Snowden'i bu yüzden suçlamak

would be the equivalent of blaming Al Gore

Al Gore'u küresel ısınma için

for causing global warming.

suçlamak gibi birşey.

(Laughter)

(Kahkahalar)

(Applause)

(Alkışlar)

So, what is there to be done?

Peki ne yapılmalı?

Should we worry. No, we shouldn't worry.

Endişelenmeli miyiz? Hayır, gerek yok.

We should be angry, because this is wrong,

Ama kızmalıyız. Çünkü bu yalnış

and it's rude, and it should not be done.

ve ayıp. Yapılmamalı.

But that's not going to really change the situation.

Ama bu durumu değiştirmeyecektir.

What's going to change the situation for the rest of the world

Dünyanın geri kalanı için durumu değiştirecek şey

is to try to steer away

Amerika'da üretilen sistemlerden

from systems built in the United States.

uzak durmak olacaktır.

And that's much easier said than done.

Söylemesi yapmasından kolay.

How do you do that?

Nasıl olacak bu iş?

A single country, any single country in Europe

Avrupa'da tek bir ülke

cannot replace and build replacements

Amerikan malı sistem ve cloud hizmetlerini

for the U.S.-made operating systems and cloud services.

tek başına ne yeniden oluşturabilir ne de değiştirebilir.

But maybe you don't have to do it alone.

Ama belki de bunu yalnız yapmak zorunda değildir.

Maybe you can do it together with other countries.

Başka ülkelerle beraber çalışarak yapılabilir.

The solution is open source.

Çözüm açık kaynak.

By building together open, free, secure systems,

Birleşerek kurulacak açık, güvenli ve ücretsiz sistemler

we can go around such surveillance,

sayesinde böylesi gözetlemelerden kaçabiliriz,

and then one country doesn't have to solve the problem by itself.

ve bir ülke bu problemi tek başına çözmek zorunda değil.

It only has to solve one little problem.

O sadece küçük bir problemi çözmeli.

And to quote a fellow security researcher, Haroon Meer,

Güvenlik araştırmacısı Haroon Meer'in de dediği gibi

one country only has to make a small wave,

bir ülke küçük bir dalga başlatmalı

but those small waves together become a tide,

ama o küçük dalgaların beraberce oluştuşturacağı

and the tide will lift all the boats up at the same time,

akıntı tüm botları aynı anda yüzdürecektir.

and the tide we will build

Beraberce güvenli, açık kaynak, ücretsiz sistemlere

with secure, free, open-source systems,

dayanarak inşaa edecegimiz bu dalgalar

will become the tide that will lift all of us

hepimizi yukarı kaldıracaktır,

up and above the surveillance state.

taaa gözetimci devletin ötesine kadar.

Thank you very much.

Çok teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)