The story of life in photographs | Frans Lanting

Frans Lanting'in Şiirsel Doğa Fotoğrafları

65,093 views ・ 2007-05-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Utku Kaynar Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:25
Nature's my muse and it's been my passion.
0
25000
3000
Doğa benim tutkum
00:28
As a photographer for National Geographic, I've portrayed it for many.
1
28000
6000
National Geographic fotoğrafçısı olarak, onun çok portresini çektim.
00:34
But five years ago, I went on a personal journey.
2
34000
4000
Ama beş yıl kadar önce, kişisel bir yolculuğa başladım.
00:38
I wanted to visualize the story of life.
3
38000
5000
Hayatın öyküsünü görselleştirmek istiyordum.
00:43
It's the hardest thing I've ever attempted,
4
43000
2000
O zamana kadar kalkıştığım en zor işti,
00:45
and there have been plenty of times when I felt like backing out.
5
45000
5000
ve bırakıp gitmek istediğim çok zaman oldu.
00:50
But there were also revelations.
6
50000
2000
Aynı zamanda aydınlık anlar da vardı.
00:52
And one of those I'd like to share with you today.
7
52000
5000
Ve onlardan birini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
00:57
I went down to a remote lagoon in Australia, hoping to see the Earth
8
57000
7000
Avustralya’da uzak bir gölete gittim, dünyanın üç milyar yıl önceki
01:04
the way it was three billion years ago,
9
64000
2000
halini görmek için,
01:06
back before the sky turned blue.
10
66000
4000
gökyüzü maviye dönmeden önceki zamanları.
01:11
There's stromatolites down there --
11
71000
3000
Orada stromalitler var --
01:14
the first living things to capture photosynthesis --
12
74000
4000
fotosentez yapabilen yaşayan ilk canlılar
01:18
and it's the only place they still occur today.
13
78000
5000
ve orası, onların hala var oldukları tek yer.
01:23
Going down there was like entering a time capsule,
14
83000
5000
Oraya gitmek bir zaman tüneline girmek gibiydi,
01:28
and I came out with a different sense of myself in time.
15
88000
6000
ve kendime dair bambaşka duygularla geri döndüm.
01:34
The oxygen exhaled by those stromatolites
16
94000
5000
Bu stromalitler tarafından salınan oksijen,
01:39
is what we all breathe today.
17
99000
3000
bugün hepimizin soluduğu şeydir.
01:43
Stromatolites are the heroes in my story.
18
103000
4000
Stromalitler, benim hikayemin kahramanları.
01:47
I hope it's a story that has some resonance for our time.
19
107000
5000
Umuyorum ki bu hikayenin şimdiki zamanda da izleri olsun.
01:52
It's a story about you and me, nature and science.
20
112000
4000
Sizin ve benim hakkımda bir hikaye, doğa ve bilim hakkında.
01:57
And with that said, I'd like to invite you for
21
117000
4000
Ve bunu söylemişken, sizi kısa bir
02:02
a short, brief journey of life through time.
22
122000
5000
zaman yolculuğuna çıkarmak istiyorum.
02:25
Our journey starts in space, where matter condenses into spheres over time ...
23
145000
3000
Yolculuğumuz uzayda başlıyor, maddenin yoğuşma ile küreler halini aldığı yerde
02:33
solidifying into surface, molded by fire.
24
153000
3000
Yüzeyde katılaşırken, ateşle şekil alan.
02:46
The fire gave way, Earth emerged -- but this was an alien planet.
25
166000
7000
Ateş çekildiğinde, ortaya dünya çıktı - ama bu bize yabancı bir gezegendi.
02:57
The moon was closer; things were different.
26
177000
4000
Ay daha yakındı ve her şey daha farklıydı.
03:02
Heat from within made geysers erupt -- that is how the oceans were born.
27
182000
8000
İçerdeki ısı gayzerleri püskürttü - bu sayede okyanuslar doğdu.
03:15
Water froze around the poles and shaped the edges of the Earth.
28
195000
8000
Su kutuplar civarında doğru ve dünyanın sınırlarını belirledi.
03:29
Water is the key to life, but in frozen form, it is a latent force.
29
209000
7000
Su hayatın anahtarıdır, ama donmuş halde iken, gizli bir güçtür.
03:36
And when it vanishes, Earth becomes Mars.
30
216000
8000
Kaybolursa, dünya mars haline gelir.
03:48
But this planet is different -- it's roiling inside.
31
228000
3000
Ama bu gezegen farklıdır, içten içe kaynamakta.
03:55
And where that energy touches water, something new emerges: life.
32
235000
6000
Ve enerji suya dokunduğunda, yeni bir şey ortaya çıkar: hayat.
04:01
It arises around cracks in the Earth.
33
241000
4000
Dünyadaki çatlakların etrafında yükselir.
04:05
Mud and minerals become substrate; there are bacteria.
34
245000
7000
Çamur ve mineral maddeleşir, bakteriler olur.
04:13
Learn to multiply, thickening in places ...
35
253000
10000
Çoğalmayı öğrenip, oldukları yerde kalınlaşırlar.
04:23
Growing living structures under an alien sky ...
36
263000
4000
Yabancı bir gökyüzünün altında, canlı organizmalar büyümektedir.
04:32
Stromatolites were the first to exhale oxygen.
37
272000
3000
Stromalitler, oksijeni salgılayan ilk canlılardı.
04:40
And they changed the atmosphere.
38
280000
3000
Ve atmosferi onlar değiştirdi.
04:43
A breath that's fossilized now as iron.
39
283000
4000
Şimdi demir olarak fosilleşen nefesleriyle.
04:51
Meteorites delivered chemistry, and perhaps membranes, too.
40
291000
5000
Meteoritler kimyayı getirdi ve belki membranları da.
04:57
Life needs a membrane to contain itself
41
297000
4000
Hayatın kendisini ihtiva edecek bir membrana ihtiyacı vardır,
05:02
so it can replicate and mutate.
42
302000
7000
böylece çoğalıp mutasyona uğrayabilir.
05:09
These are diatoms, single-celled phytoplankton
43
309000
9000
Tek hücreli pitoplanktonlar, diatomlar
05:18
with skeletons of silicon ...
44
318000
3000
iskeletleri silikon bazlıdır.
05:21
circuit boards of the future.
45
321000
2000
Geleceğin elektronik devre kartları.
05:27
Shallow seas nurtured life early on, and that's where it morphed
46
327000
8000
Sığ sular hayata erken dönemlerinde bakıcılık yaptı ve o da orada dönüşüm geçirdi.
05:35
into more complex forms.
47
335000
4000
daha karmaşık formlar aldı.
05:40
It grew as light and oxygen increased.
48
340000
4000
Işık ve oksijen arttıkça büyüdü.
05:48
Life hardened and became defensive.
49
348000
3000
Sertleşti ve kendini savunabilir oldu.
05:55
It learned to move and began to see. The first eyes grew on trilobites.
50
355000
10000
Hareket etmeyi öğrendi ve görmeye başladı. İlk gözler trilobitler üzerinde çıktı.
06:10
Vision was refined in horseshoe crabs,
51
370000
4000
Görüş yeteneği atnalı yengeçlerinde rafine oldu,
06:14
among the first to leave the sea.
52
374000
4000
onlar denizi ilk terk edenlerdendi.
06:19
They still do what they've done for ages, their enemies long gone.
53
379000
7000
Düşmanları çekileli çok olmasına rağmen, hala asırlardır yaptıklarını yapıyorlar.
06:26
Scorpions follow prey out of the sea. Slugs became snails.
54
386000
7000
Akrepler avlarını deniz dışında avlamaya başladı, sülükler solucan haline geldi.
06:33
Fish tried amphibian life. Frogs adapted to deserts.
55
393000
9000
Balıklar amfibi yaşamı denedi, kurbağalar çöllere adapte oldu.
06:43
Lichens arose as a co-op. Fungi married algae ...
56
403000
5000
Likenler ortaya çıktı, mantarlar alglerle evlendi.
06:48
clinging to rock, and eating it too ... transforming barren land.
57
408000
8000
Kayalara tutunup onlarla beslendiler, karayı dönüştürmek üzere.
07:00
True land plants arose, leafless at first.
58
420000
2000
Gerçek kara bitkileri ortaya çıktı, başta yapraksız olarak.
07:06
Once they learn how to stay upright, they grew in size and shape.
59
426000
5000
Bir defa nasıl dik durulacağını öğrendiklerinde, şekil değiştirip büyüdüler.
07:12
The fundamental forms of ferns followed,
60
432000
4000
Otların ilk örnekleri onları izledi
07:20
to bear spores that foreshadowed seeds.
61
440000
4000
gizlenmiş tohumlara ev sahipliği yapan sporları çıkartmak üzere.
07:24
Life flourished in swamps.
62
444000
3000
Hayat bataklıklarda çiçeklendi.
07:28
On land, life turned a corner. Jaws formed first; teeth came later.
63
448000
8000
Karada, hayat bir köşeyi döndü. Önce çeneler oluştu, sonra dişler geldi.
07:36
Leatherbacks and tuataras are echoes from that era.
64
456000
5000
Kaplumbağalar ve tuataralar o dönemin mirasıdır.
07:45
It took time for life to break away from water,
65
465000
4000
Hayatın sudan ayrılması uzun sürdü
07:49
and it still beckons all the time.
66
469000
4000
ve hala bağları kopmamıştır.
07:53
Life turned hard so it could venture inland.
67
473000
4000
Hayat, karaların içlerini keşfedebilmek için yüzünü döndü.
08:01
And the dragons that arose are still among us today.
68
481000
4000
Ve bazıları hala aramızda olan ejderler oluştu.
08:20
Jurassic Park still shimmers in part of Madagascar,
69
500000
4000
Madagascar'ın bir kısmında hala bulunan Jurassic park,
08:25
and the center of Brazil,
70
505000
3000
ve aynı zamanda Brezilya'nın ortasında da.
08:29
where plants called "cycads" remain rock hard.
71
509000
4000
Palmiye öncülü bitkiler kaya gibi sert kaldılar.
08:40
Forests arose and nurtured things with wings.
72
520000
3000
Ormanlar ortaya çıktı ve kanatlarıyla canlılara bakıcılık yaptı.
08:49
One early form left an imprint, like it died only yesterday.
73
529000
5000
Erken bir form bir iz bırakmış, sanki dün ölmüş gibi.
08:55
And others fly today like echoes of the past.
74
535000
5000
Ve diğerleri geçmişin yankıları gibi, bugün de uçmayı sürdürüyor.
09:01
In birds, life gained new mobility.
75
541000
3000
Kuşlarda, hayat yeni bir hareket alanı kazandı.
09:13
Flamingos covered continents. Migrations got underway.
76
553000
6000
Flamingolar kıtaları kapladı, göçler başladı.
09:24
Birds witnessed the emergence of flowering plants.
77
564000
4000
Kuşlar çiçek açan bitkilerin ortaya çıkışlarını izledi.
09:29
Water lilies were among the first.
78
569000
4000
Nilüferler, ilk ortaya çıkanları arasındaydı.
09:38
Plants began to diversify and grew, turning into trees.
79
578000
7000
Bitkiler büyümeye ve çeşitlenmeye başladı, ağaçlara dönüştüler.
09:49
In Australia, a lily turned into a grass tree,
80
589000
4000
Avustralya'da, bir nilüfer bir çim ağacına dönüştü.
09:58
and in Hawaii, a daisy became a silver sword.
81
598000
4000
ve Havai'de, bir papatya bir gümüş kılıç oldu.
10:07
In Africa, Gondwana molded Proteas.
82
607000
2000
Afrika'da, Gondvana'lar protea'lara öncüllük yaptı.
10:13
But when that ancient continent broke up, life got lusher.
83
613000
6000
Ama eski kıta kendine geldiğinde, hayat coştu.
10:19
Tropical rainforests arose, sparking new layers of interdependence.
84
619000
8000
Tropik yağmur ormanları oluştu, karşılıklı bağımlılığın yeni katmanlarını keşfetmek üzere.
10:28
Fungi multiplied. Orchids emerged, genitalia shaped to lure insects ...
85
628000
12000
Mantarlar çoğaldı, orkideler ortaya çıktı, organları böcekleri çekmek üzere şekillenmiş olarak.
10:43
a trick shared by the largest flower on Earth.
86
643000
4000
Aynı numarayı, dünyadaki en büyük çiçek de yapıyordu.
10:50
Co-evolution entwined insects and birds and plants forever.
87
650000
4000
Eş zamanlı evrim, böcekleri, kuşları ve bitkileri birlikte geliştirdi.
11:01
When birds can't fly, they become vulnerable.
88
661000
3000
Kuşlar uçamadığında, zarar görebilir hale gelirler.
11:05
Kiwis are, and so are these hawks trapped near Antarctica.
89
665000
5000
Kiwi'ler ve Antartika'nın yakınında kapana kısılmış bu şahinler öyledir.
11:14
Extinction can come slowly, but sometimes it arrives fast.
90
674000
7000
Yok oluş yavaş gelir, ancak bazen hızlı davrandığı da olur.
11:22
An asteroid hits, and the world went down in flames.
91
682000
4000
Bir göktaşı çarpar ve dünya ateşler içinde yerle bir olur.
11:28
But there were witnesses, survivors in the dark.
92
688000
4000
Ancak tanıklar vardı, karanlığın içinde devam edenler.
11:37
When the skies cleared, a new world was born.
93
697000
4000
Gökyüzündeki bulutlar dağıldığında, yeni bir dünya doğdu.
11:44
A world fit for mammals. From tiny shrews [came]
94
704000
7000
Memeliler için uygun bir dünya. Küçük sürüngenlerden,
11:51
tenrecs, accustomed to the dark.
95
711000
3000
tenreklere kadar karanlığa uyum sağladılar.
11:55
New forms became bats. Civets.
96
715000
6000
Yeni formlar yarasalar oldu. Ya da misk kedileri.
12:05
New predators, hyenas, getting faster and faster still.
97
725000
6000
Yeni yok ediciler, sırtlanlar hala hızlanmaya devam ediyor.
12:17
Grasslands created opportunities.
98
737000
2000
Çimenlikler yeni fırsatlar yarattı.
12:23
Herd safety came with sharpened senses.
99
743000
2000
Sürü güvenliği, keskin duyularla birlikte geldi.
12:28
Growing big was another answer, but size always comes at a price.
100
748000
7000
Büyümek probleme bir başka çözümdü, ancak büyüklüğün her zaman bir bedeli vardır.
12:41
Some mammals turned back to water.
101
761000
2000
Bazı memeliler suya geri döndüler.
12:45
Walruses adapted with layers of fat. Sea lions got sleek.
102
765000
6000
Morslar yağ katmanları ile uyum sağladı. Denizaslanları kalınlaştılar.
12:55
And cetaceans moved into a world without bounds.
103
775000
3000
Ve balinalar sınırları olmayan bir dünyaya göçtüler.
13:03
There are many ways to be a mammal. A 'roo hops in Oz;
104
783000
5000
Memeli olmanın pek çok yolu var.
13:11
a horse runs in Asia; and a wolf evolves stilt legs in Brazil.
105
791000
7000
Asya’da bir at koşuyor, kurtlar Brezilya'da bacaklarını geliştiriyor.
13:27
Primates emerge from jungles, as tarsiers first,
106
807000
4000
Primatlar cangıllar'dan çıktı, önce tarsierler.
13:36
becoming lemurs not much later.
107
816000
2000
çok geçmeden lemurlara dönüştüler.
13:41
Learning became reinforced. Bands of apes ventured into the open.
108
821000
6000
Öğrenme teşvik ediliyordu, maymun grupları açıklıklarda maceralara atıldılar.
13:49
And forests dried out once more. Going upright became a lifestyle.
109
829000
7000
Ve ormanlar bir defa daha kurudu. Yukarı büyümek bir hayat biçimi halini aldı.
13:59
So who are we? Brothers of masculine chimps,
110
839000
3000
Öyleyse biz kimiz? Erkek şempanzelerin kardeşleri,
14:05
sisters of feminine bonobos? We are all of them, and more.
111
845000
6000
Dişi bonoboların kız kardeşleri... biz hepsiyiz ve daha fazlası.
14:14
We're molded by the same life force.
112
854000
2000
Aynı hayat gücü ile şekillendik.
14:21
The blood veins in our hands
113
861000
1000
Ellerimizde akan kan,
14:26
echoed a course of water traces on the Earth.
114
866000
3000
dünya üzerindeki suların seslerini taşıyor.
14:31
And our brains -- our celebrated brains --
115
871000
2000
Ve beyinlerimiz, --çok önemli beyinlerimiz--
14:35
reflect a drainage of a tidal marsh.
116
875000
2000
denize yürüyen suların drenajlarını yansıtmakta.
14:39
Life is a force in its own right. It is a new element.
117
879000
5000
Hayat, kendi başına buyruk bir güç. Yeni bir element.
14:47
And it has altered the Earth. It covers Earth like a skin.
118
887000
8000
Ve dünyayı alt etti. Dünyayı, aynı bir deri gibi kapladı.
14:59
And where it doesn't, as in Greenland in winter,
119
899000
3000
Var olmadığı yerlerde, mesela kışın Grönland'da,
15:04
Mars is still not very far.
120
904000
2000
Mars çok uzak değil.
15:09
But that likelihood fades as long as ice melts again.
121
909000
3000
Ancak bu yakınlık, buzlar tekrar eridiğinde kayboluyor.
15:14
And where water is liquid, it becomes a womb
122
914000
2000
Su sıvı hale geldiğinde, bir rahim haline geliyor.
15:18
for cells green with chlorophyll -- and that molecular marvel
123
918000
5000
Klorofil taşıyan yeşil hücreler için - ve bu moleküler mucize
15:24
is what's made a difference -- it powers everything.
124
924000
2000
farkı yaratan şeydir, her şeye güç verir.
15:31
The whole animal world today lives on a stockpile
125
931000
3000
Yeryüzündeki bütün hayvan dünyası
15:35
of bacterial oxygen that is cycled constantly
126
935000
3000
bitkiler ve algler tarafından sürekli çevrilen oksijen stokuna bağlı yaşamaktadır,
15:38
through plants and algae, and their waste is our breath,
127
938000
4000
onların atıkları bizim nefesimizdir,
15:43
and vice versa.
128
943000
1000
ve tersi.
15:47
This Earth is alive, and it's made its own membrane.
129
947000
3000
Bu dünya canlıdır, kendi giysisini kendisi yaratmıştır.
15:52
We call it "atmosphere." This is the icon of our journey.
130
952000
8000
Biz ona atmosfer diyoruz. Yolculuğumuzun sembolü budur.
16:02
And you all here today can imagine and will shape where we go next.
131
962000
8000
Ve bugün burada hepiniz, bir sonraki adımda nereye gidebileceğimizi tahmin edebiliyorsunuz.
16:10
(Applause)
132
970000
6000
(Alkış)
16:16
Thank you. Thank you.
133
976000
2000
Teşekkür ederim, teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7