The myth of Icarus and Daedalus - Amy Adkins

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Bilgesu Kılıç

In mythological ancient Greece,

Antik Yunan mitolojisinde,

soaring above Crete on wings made from wax and feathers,

balmumu ve tüylerden oluşan kanatlarla Girit üzerinde uçan Daedalus oğlu İcarus,

Icarus, the son of Daedalus, defied the laws of both man and nature.

hem doğanın hem de insanoğlunun kanunlarına meydan okurdu.

Ignoring the warnings of his father, he rose higher and higher.

Babasının tembihlerini hiçe sayarak yükseklere uçar,

To witnesses on the ground, he looked like a god,

aşağıdan bakanlara Tanrı-vari bir izlenim verirdi

and as he peered down from above, he felt like one, too.

ve gökten aşağı bakarken de kendisini öyle hissederdi.

But, in mythological ancient Greece,

Antik Yunan mitolojisinde,

the line that separated god from man was absolute

tanrı ile insanı birbirinden ayıran çizgi oldukça netti

and the punishment for mortals who attempted to cross it was severe.

ve bu çizgiyi aşmaya çalışan fâniler için katı cezalar vardı.

Such was the case for Icarus and Daedalus.

Nitekim durum İcarus ve Daedalus için de böyleydi.

Years before Icarus was born,

İcarus doğmadan yıllar önce,

his father Daedalus was highly regarded as a genius inventor,

babası Daedalus ana yurdu Atina'da, zeki bir yaratıcı,

craftsman,

zanaatkâr

and sculptor in his homeland of Athens.

ve heykeltıraş olarak saygı gören biriydi.

He invented carpentry and all the tools used for it.

Marangozluğu ve alet edevatlarını icat etti.

He designed the first bathhouse

İlk hamamı

and the first dance floor.

ve ilk dans pistini tasarladı.

He made sculptures so lifelike that Hercules mistook them for actual men.

Heykelleri o kadar gerçekçiydi ki, Herkül onları gerçek insan zannediyordu.

Though skilled and celebrated, Daedalus was egotistical and jealous.

Becerikli ve meşhur olmasına karşın, Daedalus egoistik ve kıskanç birisiydi.

Worried that his nephew was a more skillful craftsman,

Kuzeninin daha becerikli olacağı korkusu ile

Daedalus murdered him.

Daedalus onu öldürdü.

As punishment, Daedalus was banished from Athens and made his way to Crete.

Daedalus, ceza olarak Atina'dan sürgün edilince, Girit'e doğru yol aldı.

Preceded by his storied reputation,

Dillere destan şöhreti sayesinde,

Daedalus was welcomed with open arms by Crete's King Minos.

Daedalus Girit kralı Minos tarafından iyi bir şekilde karşılandı.

There, acting as the palace technical advisor,

Orada sarayın teknik danışmanı olarak çalıştı

Daedalus continued to push the boundaries.

ve sınırları zorlamaya devam etti.

For the king's children,

Kralın çocukları için,

he made mechanically animated toys that seemed alive.

gerçekmiş gibi görünen, mekanik canlandırılmış oyuncaklar yaptı.

He invented the ship's sail and mast, which gave humans control over the wind.

İnsanlığa rüzgâr üzerinde hâkimiyet veren, gemi direğini ve yelkenini icat etti.

With every creation, Daedalus challenged human limitations

Her yaratısında, Daedalus fânileri tanrılardan ayıran

that had so far kept mortals separate from gods,

sınırları zorladı ve sonunda

until finally, he broke right through.

aşmayı da becerdi.

King Minos's wife, Pasiphaë, had been cursed by the god Poseidon

Kral Minos'un karısı Pasiphaë, kralın değerli boğasına âşık olmasından ötürü,

to fall in love with the king's prized bull.

Poseidon tarafından lanetlenmişti.

Under this spell, she asked Daedalus to help her seduce it.

Bu lanet altında iken, Daedalus'dan, boğayı kandırması için yardım istedi.

With characteristic audacity, he agreed.

Daedalus her zamanki yürekliliği ile kabul etti.

Daedalus constructed a hollow wooden cow

Daedalus ahşap çukurlu bir inek yaptı,

so realistic that it fooled the bull.

o kadar gerçekçiydi ki boğa kandırıldı.

With Pasiphaë hiding inside Daedalus's creation,

Daedalus'un yaratısı içerisinde saklanan Pasiphaë,

she conceived and gave birth to the half-human half-bull minotaur.

hamile kaldı ve yarı insan yarı boğa olan minotoru dünyaya getirdi.

This, of course, enraged the king

Bu, doğal olarak kralı öfkelendirdi, ve kral

who blamed Daedalus for enabling such a horrible perversion of natural law.

doğaya karşı gelen, böyle korkunç bir sapkınlığa hizmet eden Daedalus'u suçladı.

As punishment, Daedalus was forced to construct an inescapable labyrinth

Ceza olarak, Daedalus minotor için sarayın derinliklerinde, çıkışı olmayan

beneath the palace for the minotaur.

bir labirent inşa etmeye zorlandı.

When it was finished, Minos then imprisoned Daedalus

Bittiğindeyse, Minos Daedalus'u

and his only son Icarus

ve tek oğlu İcarus'u,

within the top of the tallest tower on the island

hayatlarının sonuna kadar kalacakları,

where they were to remain for the rest of their lives.

adadaki en yüksek kulenin tepesine mahkûm etti.

But Daedalus was still a genius inventor.

Daedalus yine yaratıcılığını korudu.

While observing the birds that circled his prison,

Hapishaneyi çevreleyen kuşları izlerken,

the means for escape became clear.

kaçış yolu belirdi aklında.

He and Icarus would fly away from their prison

O ve oğlu, sadece kuşların ve tanrıların yapabildiği gibi

as only birds or gods could do.

hapishaneden uçup gideceklerdi.

Using feathers from the flocks that perched on the tower,

Kuleye tünen kuşların tüylerini

and the wax from candles,

ve mumlardaki balmumunu kullanarak

Daedalus constructed two pairs of giant wings.

Daedalus iki çift devasa kanat yaptı.

As he strapped the wings to his son Icarus,

Kanatları oğlu İcarus'a bağlarken

he gave a warning:

şöyle tembih etti:

flying too near the ocean would dampen the wings

"Okyanusa çok yakın uçmak, kanatları nemlendirir

and make them too heavy to use.

ve kullanılamayacak kadar ağırlaştırır.

Flying too near the sun,

Güneşe çok yakın uçmaksa,

the heat would melt the wax and the wings would disintegrate.

ısının balmumunu eritmesine ve kanatların parçalanmasına yol açar.

In either case, they surely would die.

İki türlü de, tek sonuç ölüm olur.

Therefore, the key to their escape would be in keeping to the middle.

Bu yüzden, kaçışın anahtarı, tam arasını tutturmakta gizli."

With the instructions clear, both men leapt from the tower.

Bu uyarılarla birlikte, ikisi de kuleden uçtular.

They were the first mortals ever to fly.

Daha önce ilk defa uçan ilk ölümlülerdi.

While Daedalus stayed carefully to the midway course,

Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken,

Icarus was overwhelmed with the ecstasy of flight

İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı

and overcome with the feeling of divine power that came with it.

ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı.

Daedalus could only watch in horror as Icarus ascended higher and higher,

Daedalus, oğlunun vahim kaderini değiştirmekten aciz bir şekilde,

powerless to change his son's dire fate.

göklere doğru yükselmesini, korku içinde izledi.

When the heat from the sun melted the wax on his wings,

Güneş ışığı kanatlarındaki balmumunu eritince,

Icarus fell from the sky.

İcarus gökyüzünden aşağı düştü.

Just as Daedalus had many times ignored

Egosunu tatmin etmek için, Daedalus'un

the consequences of defying the natural laws of mortal men

birçok kez ölümlülerin doğa kanunlarını hiçe saymanın sonuçlarını

in the service of his ego,

önemsememesi gibi,

Icarus was also carried away by his own hubris.

İcarus da kendi gururuna yenik düştü.

In the end,

Sonunda,

both men paid for their departure from the path of moderation dearly,

her iki adam da ölçülülük yolundan sapmanın sonuçlarını pahayla ödedi,

Icarus with his life

İcarus canı ile,

and Daedalus with his regret.

Daedalus pişmanlığı ile.